EN If a traditional wedding isn't your style, choose to say I Do at Fairmont. You bring the love and our team will handle all the details for your intimate celebration. Then, let the honeymoon begin!
Terjemahkan "traditional style" ke Orang Turki
Menunjukkan 50 dari 50 terjemahan frasa "traditional style" dari Bahasa Inggeris ke Orang Turki
Terjemahan Bahasa Inggeris kepada Orang Turki traditional style
Bahasa Inggeris
Orang Turki
TR Eğer geleneksel bir düğün sizin tarzınız değilse, Fairmont’da Evet demeyi seçin. Siz aşkı getirin, ekibimiz samimi kutlamanız için tüm ayrıntıları düzenleyecektir. Ardından, balayı başlasın!
| Bahasa Inggeris | Orang Turki |
|---|---|
| traditional | geleneksel |
| wedding | düğün |
| style | tarz |
| choose | seçin |
| our team | ekibimiz |
| honeymoon | balayı |
| if | eğer |
| at | de |
| details | ayrıntıları |
| love | aşk |
| all | tüm |
| a | bir |
| bring | için |
EN Whether you're a lover of modern or traditional style, you're sure to find something that suits your taste
TR İster modern ister geleneksel tarzları seven biri olun, kesinlikle kendi zevkinize uygun bir şeyler bulacaksınız
| Bahasa Inggeris | Orang Turki |
|---|---|
| modern | modern |
| traditional | geleneksel |
| suits | uygun |
| a | bir |
| of | biri |
EN If a traditional wedding isn't your style, choose to say I Do at Fairmont. You bring the love and our team will handle all the details for your intimate celebration. Then, let the honeymoon begin!
TR Eğer geleneksel bir düğün sizin tarzınız değilse, Fairmont’da Evet demeyi seçin. Siz aşkı getirin, ekibimiz samimi kutlamanız için tüm ayrıntıları düzenleyecektir. Ardından, balayı başlasın!
| Bahasa Inggeris | Orang Turki |
|---|---|
| traditional | geleneksel |
| wedding | düğün |
| style | tarz |
| choose | seçin |
| our team | ekibimiz |
| honeymoon | balayı |
| if | eğer |
| at | de |
| details | ayrıntıları |
| love | aşk |
| all | tüm |
| a | bir |
| bring | için |
EN If a traditional wedding isn't your style, choose to say I Do at Fairmont. You bring the love and our team will handle all the details for your intimate celebration. Then, let the honeymoon begin!
TR Eğer geleneksel bir düğün sizin tarzınız değilse, Fairmont’da Evet demeyi seçin. Siz aşkı getirin, ekibimiz samimi kutlamanız için tüm ayrıntıları düzenleyecektir. Ardından, balayı başlasın!
| Bahasa Inggeris | Orang Turki |
|---|---|
| traditional | geleneksel |
| wedding | düğün |
| style | tarz |
| choose | seçin |
| our team | ekibimiz |
| honeymoon | balayı |
| if | eğer |
| at | de |
| details | ayrıntıları |
| love | aşk |
| all | tüm |
| a | bir |
| bring | için |
EN If a traditional wedding isn't your style, choose to say I Do at Fairmont. You bring the love and our team will handle all the details for your intimate celebration. Then, let the honeymoon begin!
TR Eğer geleneksel bir düğün sizin tarzınız değilse, Fairmont’da Evet demeyi seçin. Siz aşkı getirin, ekibimiz samimi kutlamanız için tüm ayrıntıları düzenleyecektir. Ardından, balayı başlasın!
| Bahasa Inggeris | Orang Turki |
|---|---|
| traditional | geleneksel |
| wedding | düğün |
| style | tarz |
| choose | seçin |
| our team | ekibimiz |
| honeymoon | balayı |
| if | eğer |
| at | de |
| details | ayrıntıları |
| love | aşk |
| all | tüm |
| a | bir |
| bring | için |
EN If a traditional wedding isn't your style, choose to say I Do at Fairmont. You bring the love and our team will handle all the details for your intimate celebration. Then, let the honeymoon begin!
TR Eğer geleneksel bir düğün sizin tarzınız değilse, Fairmont’da Evet demeyi seçin. Siz aşkı getirin, ekibimiz samimi kutlamanız için tüm ayrıntıları düzenleyecektir. Ardından, balayı başlasın!
| Bahasa Inggeris | Orang Turki |
|---|---|
| traditional | geleneksel |
| wedding | düğün |
| style | tarz |
| choose | seçin |
| our team | ekibimiz |
| honeymoon | balayı |
| if | eğer |
| at | de |
| details | ayrıntıları |
| love | aşk |
| all | tüm |
| a | bir |
| bring | için |
EN If a traditional wedding isn't your style, choose to say I Do at Fairmont. You bring the love and our team will handle all the details for your intimate celebration. Then, let the honeymoon begin!
TR Eğer geleneksel bir düğün sizin tarzınız değilse, Fairmont’da Evet demeyi seçin. Siz aşkı getirin, ekibimiz samimi kutlamanız için tüm ayrıntıları düzenleyecektir. Ardından, balayı başlasın!
| Bahasa Inggeris | Orang Turki |
|---|---|
| traditional | geleneksel |
| wedding | düğün |
| style | tarz |
| choose | seçin |
| our team | ekibimiz |
| honeymoon | balayı |
| if | eğer |
| at | de |
| details | ayrıntıları |
| love | aşk |
| all | tüm |
| a | bir |
| bring | için |
EN If a traditional wedding isn't your style, choose to say I Do at Fairmont. You bring the love and our team will handle all the details for your intimate celebration. Then, let the honeymoon begin!
TR Eğer geleneksel bir düğün sizin tarzınız değilse, Fairmont’da Evet demeyi seçin. Siz aşkı getirin, ekibimiz samimi kutlamanız için tüm ayrıntıları düzenleyecektir. Ardından, balayı başlasın!
| Bahasa Inggeris | Orang Turki |
|---|---|
| traditional | geleneksel |
| wedding | düğün |
| style | tarz |
| choose | seçin |
| our team | ekibimiz |
| honeymoon | balayı |
| if | eğer |
| at | de |
| details | ayrıntıları |
| love | aşk |
| all | tüm |
| a | bir |
| bring | için |
EN If a traditional wedding isn't your style, choose to say I Do at Fairmont. You bring the love and our team will handle all the details for your intimate celebration. Then, let the honeymoon begin!
TR Eğer geleneksel bir düğün sizin tarzınız değilse, Fairmont’da Evet demeyi seçin. Siz aşkı getirin, ekibimiz samimi kutlamanız için tüm ayrıntıları düzenleyecektir. Ardından, balayı başlasın!
| Bahasa Inggeris | Orang Turki |
|---|---|
| traditional | geleneksel |
| wedding | düğün |
| style | tarz |
| choose | seçin |
| our team | ekibimiz |
| honeymoon | balayı |
| if | eğer |
| at | de |
| details | ayrıntıları |
| love | aşk |
| all | tüm |
| a | bir |
| bring | için |
EN If a traditional wedding isn't your style, choose to say I Do at Fairmont. You bring the love and our team will handle all the details for your intimate celebration. Then, let the honeymoon begin!
TR Eğer geleneksel bir düğün sizin tarzınız değilse, Fairmont’da Evet demeyi seçin. Siz aşkı getirin, ekibimiz samimi kutlamanız için tüm ayrıntıları düzenleyecektir. Ardından, balayı başlasın!
| Bahasa Inggeris | Orang Turki |
|---|---|
| traditional | geleneksel |
| wedding | düğün |
| style | tarz |
| choose | seçin |
| our team | ekibimiz |
| honeymoon | balayı |
| if | eğer |
| at | de |
| details | ayrıntıları |
| love | aşk |
| all | tüm |
| a | bir |
| bring | için |
EN If a traditional wedding isn't your style, choose to say I Do at Fairmont. You bring the love and our team will handle all the details for your intimate celebration. Then, let the honeymoon begin!
TR Eğer geleneksel bir düğün sizin tarzınız değilse, Fairmont’da Evet demeyi seçin. Siz aşkı getirin, ekibimiz samimi kutlamanız için tüm ayrıntıları düzenleyecektir. Ardından, balayı başlasın!
| Bahasa Inggeris | Orang Turki |
|---|---|
| traditional | geleneksel |
| wedding | düğün |
| style | tarz |
| choose | seçin |
| our team | ekibimiz |
| honeymoon | balayı |
| if | eğer |
| at | de |
| details | ayrıntıları |
| love | aşk |
| all | tüm |
| a | bir |
| bring | için |
EN If a traditional wedding isn't your style, choose to say I Do at Fairmont. You bring the love and our team will handle all the details for your intimate celebration. Then, let the honeymoon begin!
TR Eğer geleneksel bir düğün sizin tarzınız değilse, Fairmont’da Evet demeyi seçin. Siz aşkı getirin, ekibimiz samimi kutlamanız için tüm ayrıntıları düzenleyecektir. Ardından, balayı başlasın!
| Bahasa Inggeris | Orang Turki |
|---|---|
| traditional | geleneksel |
| wedding | düğün |
| style | tarz |
| choose | seçin |
| our team | ekibimiz |
| honeymoon | balayı |
| if | eğer |
| at | de |
| details | ayrıntıları |
| love | aşk |
| all | tüm |
| a | bir |
| bring | için |
EN If a traditional wedding isn't your style, choose to say I Do at Fairmont. You bring the love and our team will handle all the details for your intimate celebration. Then, let the honeymoon begin!
TR Eğer geleneksel bir düğün sizin tarzınız değilse, Fairmont’da Evet demeyi seçin. Siz aşkı getirin, ekibimiz samimi kutlamanız için tüm ayrıntıları düzenleyecektir. Ardından, balayı başlasın!
| Bahasa Inggeris | Orang Turki |
|---|---|
| traditional | geleneksel |
| wedding | düğün |
| style | tarz |
| choose | seçin |
| our team | ekibimiz |
| honeymoon | balayı |
| if | eğer |
| at | de |
| details | ayrıntıları |
| love | aşk |
| all | tüm |
| a | bir |
| bring | için |
EN If a traditional wedding isn't your style, choose to say I Do at Fairmont. You bring the love and our team will handle all the details for your intimate celebration. Then, let the honeymoon begin!
TR Eğer geleneksel bir düğün sizin tarzınız değilse, Fairmont’da Evet demeyi seçin. Siz aşkı getirin, ekibimiz samimi kutlamanız için tüm ayrıntıları düzenleyecektir. Ardından, balayı başlasın!
| Bahasa Inggeris | Orang Turki |
|---|---|
| traditional | geleneksel |
| wedding | düğün |
| style | tarz |
| choose | seçin |
| our team | ekibimiz |
| honeymoon | balayı |
| if | eğer |
| at | de |
| details | ayrıntıları |
| love | aşk |
| all | tüm |
| a | bir |
| bring | için |
EN If a traditional wedding isn't your style, choose to say I Do at Fairmont. You bring the love and our team will handle all the details for your intimate celebration. Then, let the honeymoon begin!
TR Eğer geleneksel bir düğün sizin tarzınız değilse, Fairmont’da Evet demeyi seçin. Siz aşkı getirin, ekibimiz samimi kutlamanız için tüm ayrıntıları düzenleyecektir. Ardından, balayı başlasın!
| Bahasa Inggeris | Orang Turki |
|---|---|
| traditional | geleneksel |
| wedding | düğün |
| style | tarz |
| choose | seçin |
| our team | ekibimiz |
| honeymoon | balayı |
| if | eğer |
| at | de |
| details | ayrıntıları |
| love | aşk |
| all | tüm |
| a | bir |
| bring | için |
EN Whether you're a lover of modern or traditional style, you're sure to find something that suits your taste
TR İster modern ister geleneksel tarzları seven biri olun, kesinlikle kendi zevkinize uygun bir şeyler bulacaksınız
| Bahasa Inggeris | Orang Turki |
|---|---|
| modern | modern |
| traditional | geleneksel |
| suits | uygun |
| a | bir |
| of | biri |
EN The voice acting style is up to you: whether you’re looking for a neutral narration or a unique, edgy, colorful style.
TR Seslendirme stili size bağlıdır: Nötr seslendirme ya da benzersiz, heyecanlı ve renkli bir stil arıyor olabilirsiniz.
| Bahasa Inggeris | Orang Turki |
|---|---|
| style | stil |
| whether | ya |
| neutral | nötr |
| colorful | renkli |
| unique | benzersiz |
| you | ve |
| the | size |
EN Non-traditional search results (not a 'blue link') like videos, tweets boxes, or featured snippets.
TR Videolar, tweet kutuları veya öne çıkan snippet’ler gibi geleneksel olmayan arama sonuçları ("mavi bağlantı" değil).
| Bahasa Inggeris | Orang Turki |
|---|---|
| blue | mavi |
| videos | videolar |
| traditional | geleneksel |
| link | bağlantı |
| search | arama |
| not | değil |
| like | gibi |
| or | veya |
| results | sonuçları |
EN We are not a traditional startup with a high cash burn rate but are in it for the long run
TR Yüksek bir nakit yanma oranına sahip geleneksel bir başlangıç değiliz, ancak uzun vadede varız
| Bahasa Inggeris | Orang Turki |
|---|---|
| traditional | geleneksel |
| high | yüksek |
| cash | nakit |
| rate | oranı |
| long | uzun |
| are | sahip |
| a | bir |
EN Like you, we find the traditional process for earning interest long and frustrating. Staking makes earning easy.
TR Sizin gibi, biz de faiz kazanmak için geleneksel süreci uzun ve sinir bozucu buluyoruz. Staking kazanmayı kolaylaştırır.
| Bahasa Inggeris | Orang Turki |
|---|---|
| traditional | geleneksel |
| process | süreci |
| earning | kazanmak |
| interest | faiz |
| long | uzun |
| easy | kolaylaştırır |
| we | biz |
| and | ve |
| for | için |
EN If a traditional contract outlines the terms of a relationship, a smart contract ensures those terms are fulfilled by writing it in code
TR Eğer geleneksel bir kontrat bir ilişkinin koşullarını belirliyorsa, bir akıllı kontrat da bu koşulların yerine getirildiğini koda yazarak garanti eder
| Bahasa Inggeris | Orang Turki |
|---|---|
| traditional | geleneksel |
| contract | kontrat |
| smart | akıllı |
| if | eğer |
| in | da |
| by | yazarak |
| those | bu |
| a | bir |
| terms | koşullar |
EN Immersive spa experiences, from ancient traditional practices to the foremost in modern techniques. All deeply rooted in the natural elements.
TR Eski geleneksel uygulamalardan modern tekniklerin gelişmişlerine uzanan sarmalayıcı spa deneyimleri. Tümü doğal unsurlara derinden kök salmış.
| Bahasa Inggeris | Orang Turki |
|---|---|
| experiences | deneyimleri |
| ancient | eski |
| traditional | geleneksel |
| modern | modern |
| techniques | tekniklerin |
| deeply | derinden |
| natural | doğal |
| elements | unsurlara |
| spa | spa |
| all | tüm |
| to | tümü |
EN With uncompromising attention to detail, the combination of the finest comforts of home and the exotic influence of the traditional local cultures create the perfect vacation oasis for you and your loved ones
TR Ayrıntılara olan ödünsüz özen ile, evin en iyi konforu ve geleneksel yerel kültürlerin birleşimi siz ve sevdikleriniz için mükemmel tatil vahası yaratır
| Bahasa Inggeris | Orang Turki |
|---|---|
| traditional | geleneksel |
| local | yerel |
| vacation | tatil |
| attention | özen |
| perfect | mükemmel |
| of | in |
| finest | en iyi |
| and | ve |
| with | ile |
EN Fairmont Heritage Place offers all the pleasures and rewards of owning a spectacular vacation property without the many concerns and burdens of maintaining a traditional second home
TR Fairmont Heritage Place, geleneksel bir ikinci evi sürdürmenin birçok kaygısı ve yükü olmadan görkemli bir tatil mülkünün sahibi olmanın getirdiği tüm zevkleri ve ödülleri sunar
| Bahasa Inggeris | Orang Turki |
|---|---|
| fairmont | fairmont |
| place | place |
| offers | sunar |
| vacation | tatil |
| without | olmadan |
| traditional | geleneksel |
| heritage | heritage |
| and | ve |
| all | tüm |
| second | ikinci |
| many | çok |
| a | bir |
EN Fairmont Heritage Place offers all the pleasures and rewards of owning a spectacular vacation property, without the many concerns and burdens of maintaining a traditional second home
TR Fairmont Miras Alanı, geleneksel bir ikinci evi sürdürmenin birçok kaygısı ve yükü olmadan, görkemli bir tatil mülkünün sahibi olmanın getirdiği tüm zevkleri ve ödülleri sunar
| Bahasa Inggeris | Orang Turki |
|---|---|
| fairmont | fairmont |
| offers | sunar |
| vacation | tatil |
| without | olmadan |
| traditional | geleneksel |
| heritage | miras |
| and | ve |
| all | tüm |
| second | ikinci |
| many | çok |
| a | bir |
EN VIP access to amenities such as golf, spa, tennis and food and beverage outlets add significant value and further differentiate the private home club from traditional home ownership
TR Golf, spa, tenis ve yiyecek ve içecek mekanlarına VIP erişim, ciddi bir değer katmaktadır ve özel ev kulübünü geleneksel ev sahipliğinden daha da farklılaştırmaktadır
| Bahasa Inggeris | Orang Turki |
|---|---|
| vip | vip |
| access | erişim |
| golf | golf |
| tennis | tenis |
| food | yiyecek |
| beverage | içecek |
| traditional | geleneksel |
| spa | spa |
| further | da |
| and | ve |
| value | değer |
| the | özel |
EN Access liquidity beyond traditional assets including soft commodities such as cocoa, soya, beans and corn
TR Kakao, soya, fasulye ve mısır gibi temel ürünler de dahil geleneksel varlıklar için likiditeye sahip olun
| Bahasa Inggeris | Orang Turki |
|---|---|
| traditional | geleneksel |
| assets | varlıklar |
| soya | soya |
| and | ve |
| including | dahil |
| beyond | için |
| as | gibi |
EN On 25 February, we, as the FNF Turkey Office, came together with our stakeholders, partners, alumni groups and wider network for our traditional new year event
TR Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri haftalardır Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın atadığı yeni rektörü protesto ediyor
| Bahasa Inggeris | Orang Turki |
|---|---|
| new | yeni |
EN For a traditional challenge, you can play with a virtual pencil and paper
TR Geleneksel bir zorluk için sanal kalem ve kağıtla oynayabilirsin
| Bahasa Inggeris | Orang Turki |
|---|---|
| traditional | geleneksel |
| challenge | zorluk |
| virtual | sanal |
| pencil | kalem |
| a | bir |
| and | ve |
| for | için |
EN A collaborative inbox helps teams get more work done by sharing communications transparently accross organization, it's one of the best alternatives to traditional mailbox
TR İşbirliğine dayalı bir gelen kutusu, iletişimleri kuruluş genelinde şeffaf bir şekilde paylaşarak ekiplerin daha fazla iş yapmasına yardımcı olur; geleneksel posta kutusuna en iyi alternatiflerden biridir
| Bahasa Inggeris | Orang Turki |
|---|---|
| helps | yardımcı olur |
| traditional | geleneksel |
| organization | kuruluş |
| by sharing | paylaşarak |
| teams | ekiplerin |
| a | yardımcı |
| inbox | gelen kutusu |
| get | olur |
| the | şekilde |
| best | en |
EN Much more than your traditional customer relationship management software
TR Geleneksel müşteri ilişkileri yönetimi yazılımınızdan çok daha fazlası
| Bahasa Inggeris | Orang Turki |
|---|---|
| traditional | geleneksel |
| customer | müşteri |
| management | yönetimi |
| more | fazlası |
| software | yazılım |
| your | daha |
EN Much more than your traditional online ticketing system
TR Geleneksel çevrimiçi biletleme sisteminizden çok daha fazlası
| Bahasa Inggeris | Orang Turki |
|---|---|
| traditional | geleneksel |
| online | çevrimiçi |
| more | fazlası |
| your | daha |
EN Much more than your traditional knowledge base software
TR Geleneksel bilgi tabanı yazılımınızdan çok daha fazlası
| Bahasa Inggeris | Orang Turki |
|---|---|
| traditional | geleneksel |
| knowledge | bilgi |
| base | tabanı |
| more | fazlası |
| software | yazılım |
| your | daha |
EN However, in a worst case scenario where any of the aforementioned conditions are not met, the system will fall back to the slow path and will slow down to the speed of a traditional blockchain, like that of Ethereum
TR Ancak bu bahsedilen şartların gerçekleşmediği en kötü senaryolarda sistem slow path katmanına düşer ve Ethereum gibi geleneksel bir blockchain hızına geriler
| Bahasa Inggeris | Orang Turki |
|---|---|
| traditional | geleneksel |
| ethereum | ethereum |
| blockchain | blockchain |
| where | en |
| speed | hız |
| system | sistem |
| and | ve |
EN Ontology’s newest mission is to be ready for all kinds of businesses, by building a versatile blockchain. The team is focused on bringing blockchain technologies to traditional enterprises in the gaming, financial and content industries.
TR Ontology'nin en yeni misyonu çok yönlü bir blockchain yaratarak tüm iş kolları için hazır olmaktır. Ontology ekibi oyun, finans ve içerik gibi geleneksel sektörlere blockchain teknolojisini uygulamayı hedefler.
| Bahasa Inggeris | Orang Turki |
|---|---|
| mission | misyonu |
| ready | hazır |
| traditional | geleneksel |
| financial | finans |
| content | içerik |
| blockchain | blockchain |
| team | ekibi |
| and | ve |
| newest | en yeni |
| all | tüm |
| the | gibi |
| of | in |
| gaming | oyun |
EN GlobalSign has seen organizations demand this by opting to move from traditional paper-based document workflows to more secure and cost-effective electronic workflows
TR GlobalSign, geleneksel kağıt tabanlı belge iş akışlarından daha güvenli ve düşük maliyetli elektronik iş akışlarına geçerek bir miktarda kuruluşun talep ettiğini gördü
| Bahasa Inggeris | Orang Turki |
|---|---|
| globalsign | globalsign |
| demand | talep |
| traditional | geleneksel |
| document | belge |
| workflows | iş akışları |
| electronic | elektronik |
| paper | kağıt |
| based | tabanlı |
| cost | maliyetli |
| and | ve |
EN Swiss fashion designer Ida Gut gave a contemporary spin to our iconic doormen heritage uniform, taking inspiration from the traditional Sunday dress of Appenzell, Switzerland
TR İsviçreli moda tasarımcısı Ida Gut, simgesel kapı görevlisi miras üniformamıza Appenzeli, İsviçre’nin geleneksel Pazar giysisinden esinlenerek çağdaş bir soluk kazandırdı
| Bahasa Inggeris | Orang Turki |
|---|---|
| fashion | moda |
| designer | tasarımcı |
| iconic | simgesel |
| heritage | miras |
| traditional | geleneksel |
| sunday | pazar |
| contemporary | çağdaş |
| a | bir |
EN Ida Gut, one of Switzerland’s best-known fashion designers, took inspiration from the traditional Sunday dress of Appenzell, Switzerland for the design
TR İsviçre’nin en tanınan moda tasarımcılarından biri olan Ida Gut, tasarım için Appenzell, İsviçre’nin geleneksel Pazar giysisinden esinlendi
| Bahasa Inggeris | Orang Turki |
|---|---|
| fashion | moda |
| traditional | geleneksel |
| sunday | pazar |
| design | tasarım |
| designers | tasarımcılar |
| for | için |
EN Sebastian Fässler, a renowned Appenzell-based silversmith, created a signature design for the shoe buckles and uniform details that pairs traditional techniques passed down from his father with a modern flair
TR Appenzell’de yaşayan ünlü sarraf Sebastian Fässler, ayakkabı tokaları ve üniforma ayrıntıları için babasından kalma geleneksel teknikleri modern bir hava ile yorumlayarak imzasını taşıyan bir tasarım yarattı
| Bahasa Inggeris | Orang Turki |
|---|---|
| signature | imzası |
| traditional | geleneksel |
| modern | modern |
| renowned | ünlü |
| and | ve |
| details | ayrıntıları |
| design | tasarım |
| a | bir |
| his | in |
| with | ile |
EN Working at the office from 9 to 5? That’s a thing of the past. Here you can discover different work models that exist in Germany alongside traditional full-time employment.
TR Konumuz, vazgeçilemez bir görev; fahri görev. İşte Almanların çok zaman harcayarak ve büyük bir tutkuyla gönüllü sorumluluk üstlendikleri alanlar.
| Bahasa Inggeris | Orang Turki |
|---|---|
| working | görev |
| time | zaman |
| you | ve |
| different | bir |
EN Combining the traditional design concept with modernized details, Nuvo Plus 3-Seat Sofabed emphasizes comfort with its highly comfortable seats and the feature of easily transforming into a bed
TR Geleneksel tasarım anlayışını modernize detaylarla buluşturan Nuvo Plus 3'lü Yataklı Koltuk, yüksek konforlu oturum ve kolayca yatak olabilme özelliği ile rahatlığı ön plana alıyor
| Bahasa Inggeris | Orang Turki |
|---|---|
| traditional | geleneksel |
| design | tasarım |
| highly | yüksek |
| comfortable | konforlu |
| easily | kolayca |
| bed | yatak |
| seat | koltuk |
| feature | özelliği |
| and | ve |
EN Kibar Holding organized the 3rd of its traditional April 23 Painting Contest in line with its vision of supporting art and encouraging children to perform art.
TR Kibar Holding, sanata destek olma ve çocukları sanata teşvik etme vizyonu doğrultusunda gerçekleştirdiği ve artık geleneksel hale gelen 23 Nisan Resim Yarışması’nın bu yıl 3.sünü düzenledi.
| Bahasa Inggeris | Orang Turki |
|---|---|
| kibar | kibar |
| traditional | geleneksel |
| april | nisan |
| vision | vizyonu |
| supporting | destek |
| holding | holding |
| and | ve |
| its | bu |
| the | etme |
| of | gelen |
EN It is the smallest and lightest of the L10 family for workers who need the ultimate rugged traditional tablet
TR En dayanıklı geleneksel tablete ihtiyaç duyan çalışanlar için L10 ailesinin en küçük ve en hafifidir
| Bahasa Inggeris | Orang Turki |
|---|---|
| smallest | küçük |
| family | ailesinin |
| ultimate | en |
| traditional | geleneksel |
| rugged | dayanıklı |
| need | ihtiyaç |
| workers | çalışanlar |
| and | ve |
| of | in |
| for | için |
EN And the XSLATE L10 is the smallest and lightest model for workers who need a traditional tablet design..
TR Geleneksel bir tablet tasarımına ihtiyaç duyan personel için ise XSLATE L10 en küçük ve en hafif modeldir.
| Bahasa Inggeris | Orang Turki |
|---|---|
| smallest | küçük |
| traditional | geleneksel |
| tablet | tablet |
| need | ihtiyaç |
| and | ve |
| design | tasarım |
| the | ise |
| for | için |
| a | bir |
EN Immersive spa experiences, from ancient traditional practices to the foremost in modern techniques. All deeply rooted in the natural elements.
TR Eski geleneksel uygulamalardan modern tekniklerin gelişmişlerine uzanan sarmalayıcı spa deneyimleri. Tümü doğal unsurlara derinden kök salmış.
| Bahasa Inggeris | Orang Turki |
|---|---|
| experiences | deneyimleri |
| ancient | eski |
| traditional | geleneksel |
| modern | modern |
| techniques | tekniklerin |
| deeply | derinden |
| natural | doğal |
| elements | unsurlara |
| spa | spa |
| all | tüm |
| to | tümü |
EN With uncompromising attention to detail, the combination of the finest comforts of home and the exotic influence of the traditional local cultures create the perfect vacation oasis for you and your loved ones
TR Ayrıntılara olan ödünsüz özen ile, evin en iyi konforu ve geleneksel yerel kültürlerin birleşimi siz ve sevdikleriniz için mükemmel tatil vahası yaratır
| Bahasa Inggeris | Orang Turki |
|---|---|
| traditional | geleneksel |
| local | yerel |
| vacation | tatil |
| attention | özen |
| perfect | mükemmel |
| of | in |
| finest | en iyi |
| and | ve |
| with | ile |
EN Fairmont Heritage Place offers all the pleasures and rewards of owning a spectacular vacation property without the many concerns and burdens of maintaining a traditional second home
TR Fairmont Heritage Place, geleneksel bir ikinci evi sürdürmenin birçok kaygısı ve yükü olmadan görkemli bir tatil mülkünün sahibi olmanın getirdiği tüm zevkleri ve ödülleri sunar
| Bahasa Inggeris | Orang Turki |
|---|---|
| fairmont | fairmont |
| place | place |
| offers | sunar |
| vacation | tatil |
| without | olmadan |
| traditional | geleneksel |
| heritage | heritage |
| and | ve |
| all | tüm |
| second | ikinci |
| many | çok |
| a | bir |
EN Fairmont Heritage Place offers all the pleasures and rewards of owning a spectacular vacation property, without the many concerns and burdens of maintaining a traditional second home
TR Fairmont Miras Alanı, geleneksel bir ikinci evi sürdürmenin birçok kaygısı ve yükü olmadan, görkemli bir tatil mülkünün sahibi olmanın getirdiği tüm zevkleri ve ödülleri sunar
| Bahasa Inggeris | Orang Turki |
|---|---|
| fairmont | fairmont |
| offers | sunar |
| vacation | tatil |
| without | olmadan |
| traditional | geleneksel |
| heritage | miras |
| and | ve |
| all | tüm |
| second | ikinci |
| many | çok |
| a | bir |
EN VIP access to amenities such as golf, spa, tennis and food and beverage outlets add significant value and further differentiate the private home club from traditional home ownership
TR Golf, spa, tenis ve yiyecek ve içecek mekanlarına VIP erişim, ciddi bir değer katmaktadır ve özel ev kulübünü geleneksel ev sahipliğinden daha da farklılaştırmaktadır
| Bahasa Inggeris | Orang Turki |
|---|---|
| vip | vip |
| access | erişim |
| golf | golf |
| tennis | tenis |
| food | yiyecek |
| beverage | içecek |
| traditional | geleneksel |
| spa | spa |
| further | da |
| and | ve |
| value | değer |
| the | özel |
EN Immersive spa experiences, from ancient traditional practices to the foremost in modern techniques. All deeply rooted in the natural elements.
TR Eski geleneksel uygulamalardan modern tekniklerin gelişmişlerine uzanan sarmalayıcı spa deneyimleri. Tümü doğal unsurlara derinden kök salmış.
| Bahasa Inggeris | Orang Turki |
|---|---|
| experiences | deneyimleri |
| ancient | eski |
| traditional | geleneksel |
| modern | modern |
| techniques | tekniklerin |
| deeply | derinden |
| natural | doğal |
| elements | unsurlara |
| spa | spa |
| all | tüm |
| to | tümü |
Menunjukkan 50 daripada 50 terjemahan
Terjemahan yang serupa
traditional style traditional edwardian style ancient traditional practices traditional traditional applications traditional methods traditional design traditional marketing traditional systems traditional chinese traditional company traditional office traditional cuisine traditional dishes traditional process both traditional traditional processes traditional home traditional knowledge combining traditional traditional platforms traditional aspects traditional economy traditional markets traditional cloud based traditional startup traditional contract outlines traditional paper traditional approaches run traditional traditional networks traditional models traditional means traditional wear traditional technologies traditional varieties traditional technology traditional practices traditional 5 traditional food traditional thermoplastic injection traditional knowledge base traditional local cultures liquidity beyond traditional traditional rtd coffee a traditional wedding disrupt the traditional korean traditional medicine ultimate rugged traditional a traditional sonos
Arab
Bahasa Czech
Bahasa Finland
Bahasa Hungary
Bahasa Indonesia
Bahasa Itali
Bahasa Jerman
Bahasa Perancis
Bahasa Poland
Bahasa Sweden
Belanda
Orang Cina
Orang Jepun
Orang Korea
Orang Norway
Orang Rusia
Orang Turki
Orang Vietnam
Portugis
Sepanyol