EN As legislation that could potentially threaten our freedom progresses through Congress, we must all stay informed and be active proponents of an open and free Internet.
EN As legislation that could potentially threaten our freedom progresses through Congress, we must all stay informed and be active proponents of an open and free Internet.
TR Özgürlüğümüzü potansiyel olarak tehdit eden bir yasa Kongre'de ilerlemektedir, hepimiz açık ve özgür bir internetin aktif taraftarı ve bilgi sahibi olarak kalmalıyız.
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
active | aktif |
we | hepimiz |
open | açık |
free | özgür |
and | ve |
potentially | potansiyel olarak |
of | bir |
EN Some examples of ransomware can threaten their victims to delete your files or publish some of your sensitive data if you do not pay the ransom
TR Bazı fidye yazılımı örnekleri, fidyeyi ödemezseniz kurbanlarını dosyalarınızı silmek veya bazı hassas verilerinizi yayınlamakla tehdit edebilir
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
of | ın |
can | edebilir |
delete | silmek |
sensitive | hassas |
examples | örnekleri |
your files | dosyalarınızı |
files | dosyaları |
or | veya |
some | bazı |
EN Many young children in Syria are exposed to major turmoil and challenges that threaten their development, and in order to address this imbalance in upbringing and social development, and in an effort to continue its support for the development of
TR Mart ayı ortalarında WATAN,savunmasız ailelerin beslenmesini ve geçim kaynaklarını iyileştirme taahhüdünün bir parçası olarak, hayvancılığı korumak ve insanların geçimini desteklemek için Suriye?nin kuzeybatısındaki
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
syria | suriye |
of | parçası |
support | desteklemek |
its | in |
and | ve |
the | nin |
EN It appears that the RTÜK acts as a government tool to threaten news outlets critical of the government and silence the critical, independent media in Turkey through its punishments
TR RTÜK’ün hükümeti eleştiren haber kuruluşlarını tehdit etmek ve verdiği cezalarla Türkiye’deki eleştirel, bağımsız medyayı susturmak için iktidara ait bir araç olarak hareket ettiği görülüyor
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
government | hükümeti |
news | haber |
independent | bağımsız |
media | medyayı |
and | ve |
the | araç |
of | in |
a | bir |
EN As legislation that could potentially threaten our freedom progresses through Congress, we must all stay informed and be active proponents of an open and free Internet.
TR Özgürlüğümüzü potansiyel olarak tehdit eden bir yasa Kongre'de ilerlemektedir, hepimiz açık ve özgür bir internetin aktif taraftarı ve bilgi sahibi olarak kalmalıyız.
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
active | aktif |
we | hepimiz |
open | açık |
free | özgür |
and | ve |
potentially | potansiyel olarak |
of | bir |
EN Conducting a non-registered gambling business without special permission from a regulatory body responsible for online gambling is strictly prohibited and can threaten with severe sanctions ? not a fancy looking welcome.
TR Online kumardan sorumlu düzenleyici bir kuruluştan özel izin olmadan tescillenmemiş bir kumar işletmesi yürütmek kesinlikle yasaktır ve ciddi yaptırımlar ile tehdit edicidir.
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
business | iş |
permission | izin |
regulatory | düzenleyici |
responsible | sorumlu |
online | online |
strictly | kesinlikle |
and | ve |
without | olmadan |
EN Never defame, abuse, harass, bully, harm, stalk, or threaten another player.
TR Başka bir oyuncuyu asla karalamayın, taciz etmeyin, rahatsız etmeyin, korkutmayın, gizlice takip etmeyin, tehdit etmeyin veya oyuncuya zarar vermeyin.
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
harm | zarar |
another | başka |
never | asla |
or | veya |
EN Content posted to defame, abuse, harass or threaten another player.
TR Diğer oyuncuları karalamak, taciz etmek, rahatsız etmek veya tehdit etmek amacıyla gönderilen içerik.
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
content | içerik |
to | etmek |
or | veya |
another | diğer |
EN How deepfakes undermine truth and threaten democracy
TR "Deepfake" videoları gerçeği baltalayıp demokrasiyi nasıl tehdit ediyor
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
how | nasıl |
EN Our Services may not be used to directly or indirectly threaten or attack others, or to organize or incite violence, harassment, terrorism, or property damage.
TR Hizmetlerimiz doğrudan veya dolaylı olarak başkalarına tehdit ya da saldırıda bulunmak, şiddet, taciz, terör veya maddi hasar tertiplemek ya da teşvik etmek amacıyla kullanılamaz.
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
services | hizmetlerimiz |
directly | doğrudan |
indirectly | dolaylı olarak |
others | başkaları |
damage | hasar |
violence | şiddet |
to | etmek |
or | veya |
EN Our Services may not be used to directly or indirectly threaten or attack others, or to organize or incite violence, harassment, terrorism, or property damage.
TR Hizmetlerimiz doğrudan veya dolaylı olarak başkalarına tehdit ya da saldırıda bulunmak, şiddet, taciz, terör veya maddi hasar tertiplemek ya da teşvik etmek amacıyla kullanılamaz.
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
services | hizmetlerimiz |
directly | doğrudan |
indirectly | dolaylı olarak |
others | başkaları |
damage | hasar |
violence | şiddet |
to | etmek |
or | veya |
EN Our Services may not be used to directly or indirectly threaten or attack others, or to organize or incite violence, harassment, terrorism, or property damage.
TR Hizmetlerimiz doğrudan veya dolaylı olarak başkalarına tehdit ya da saldırıda bulunmak, şiddet, taciz, terör veya maddi hasar tertiplemek ya da teşvik etmek amacıyla kullanılamaz.
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
services | hizmetlerimiz |
directly | doğrudan |
indirectly | dolaylı olarak |
others | başkaları |
damage | hasar |
violence | şiddet |
to | etmek |
or | veya |
EN Our Services may not be used to directly or indirectly threaten or attack others, or to organize or incite violence, harassment, terrorism, or property damage.
TR Hizmetlerimiz doğrudan veya dolaylı olarak başkalarına tehdit ya da saldırıda bulunmak, şiddet, taciz, terör veya maddi hasar tertiplemek ya da teşvik etmek amacıyla kullanılamaz.
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
services | hizmetlerimiz |
directly | doğrudan |
indirectly | dolaylı olarak |
others | başkaları |
damage | hasar |
violence | şiddet |
to | etmek |
or | veya |
EN Our Services may not be used to directly or indirectly threaten or attack others, or to organize or incite violence, harassment, terrorism, or property damage.
TR Hizmetlerimiz doğrudan veya dolaylı olarak başkalarına tehdit ya da saldırıda bulunmak, şiddet, taciz, terör veya maddi hasar tertiplemek ya da teşvik etmek amacıyla kullanılamaz.
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
services | hizmetlerimiz |
directly | doğrudan |
indirectly | dolaylı olarak |
others | başkaları |
damage | hasar |
violence | şiddet |
to | etmek |
or | veya |
EN Our Services may not be used to directly or indirectly threaten or attack others, or to organize or incite violence, harassment, terrorism, or property damage.
TR Hizmetlerimiz doğrudan veya dolaylı olarak başkalarına tehdit ya da saldırıda bulunmak, şiddet, taciz, terör veya maddi hasar tertiplemek ya da teşvik etmek amacıyla kullanılamaz.
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
services | hizmetlerimiz |
directly | doğrudan |
indirectly | dolaylı olarak |
others | başkaları |
damage | hasar |
violence | şiddet |
to | etmek |
or | veya |
EN Our Services may not be used to directly or indirectly threaten or attack others, or to organize or incite violence, harassment, terrorism, or property damage.
TR Hizmetlerimiz doğrudan veya dolaylı olarak başkalarına tehdit ya da saldırıda bulunmak, şiddet, taciz, terör veya maddi hasar tertiplemek ya da teşvik etmek amacıyla kullanılamaz.
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
services | hizmetlerimiz |
directly | doğrudan |
indirectly | dolaylı olarak |
others | başkaları |
damage | hasar |
violence | şiddet |
to | etmek |
or | veya |
EN Our Services may not be used to directly or indirectly threaten or attack others, or to organize or incite violence, harassment, terrorism, or property damage.
TR Hizmetlerimiz doğrudan veya dolaylı olarak başkalarına tehdit ya da saldırıda bulunmak, şiddet, taciz, terör veya maddi hasar tertiplemek ya da teşvik etmek amacıyla kullanılamaz.
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
services | hizmetlerimiz |
directly | doğrudan |
indirectly | dolaylı olarak |
others | başkaları |
damage | hasar |
violence | şiddet |
to | etmek |
or | veya |
EN Our Services may not be used to directly or indirectly threaten or attack others, or to organize or incite violence, harassment, terrorism, or property damage.
TR Hizmetlerimiz doğrudan veya dolaylı olarak başkalarına tehdit ya da saldırıda bulunmak, şiddet, taciz, terör veya maddi hasar tertiplemek ya da teşvik etmek amacıyla kullanılamaz.
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
services | hizmetlerimiz |
directly | doğrudan |
indirectly | dolaylı olarak |
others | başkaları |
damage | hasar |
violence | şiddet |
to | etmek |
or | veya |
EN Our Services may not be used to directly or indirectly threaten or attack others, or to organize or incite violence, harassment, terrorism, or property damage.
TR Hizmetlerimiz doğrudan veya dolaylı olarak başkalarına tehdit ya da saldırıda bulunmak, şiddet, taciz, terör veya maddi hasar tertiplemek ya da teşvik etmek amacıyla kullanılamaz.
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
services | hizmetlerimiz |
directly | doğrudan |
indirectly | dolaylı olarak |
others | başkaları |
damage | hasar |
violence | şiddet |
to | etmek |
or | veya |
EN Our Services may not be used to directly or indirectly threaten or attack others, or to organize or incite violence, harassment, terrorism, or property damage.
TR Hizmetlerimiz doğrudan veya dolaylı olarak başkalarına tehdit ya da saldırıda bulunmak, şiddet, taciz, terör veya maddi hasar tertiplemek ya da teşvik etmek amacıyla kullanılamaz.
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
services | hizmetlerimiz |
directly | doğrudan |
indirectly | dolaylı olarak |
others | başkaları |
damage | hasar |
violence | şiddet |
to | etmek |
or | veya |
EN Our Services may not be used to directly or indirectly threaten or attack others, or to organize or incite violence, harassment, terrorism, or property damage.
TR Hizmetlerimiz doğrudan veya dolaylı olarak başkalarına tehdit ya da saldırıda bulunmak, şiddet, taciz, terör veya maddi hasar tertiplemek ya da teşvik etmek amacıyla kullanılamaz.
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
services | hizmetlerimiz |
directly | doğrudan |
indirectly | dolaylı olarak |
others | başkaları |
damage | hasar |
violence | şiddet |
to | etmek |
or | veya |
EN Our Services may not be used to directly or indirectly threaten or attack others, or to organize or incite violence, harassment, terrorism, or property damage.
TR Hizmetlerimiz doğrudan veya dolaylı olarak başkalarına tehdit ya da saldırıda bulunmak, şiddet, taciz, terör veya maddi hasar tertiplemek ya da teşvik etmek amacıyla kullanılamaz.
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
services | hizmetlerimiz |
directly | doğrudan |
indirectly | dolaylı olarak |
others | başkaları |
damage | hasar |
violence | şiddet |
to | etmek |
or | veya |
EN The Outlaw archetype should be used by brands that offer products to help retain values that prevailing ones often threaten. Examples of this archetype include Zorro and brands like Harley Davidson and MTV.
TR Haydut arketipi, hakim olanların sıklıkla tehdit ettiği değerlerin korunmasına yardımcı olacak ürünler sunan markalar tarafından kullanılmalıdır. Bu arketipe örnek olarak Zorro ile Harley Davidson ve MTV gibi markalar verilebilir.
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
brands | markalar |
offer | sunan |
often | sıklıkla |
help | yardımcı |
products | ürünler |
examples | örnek |
this | bu |
by | tarafından |
and | ve |
the | gibi |
Menunjukkan 23 daripada 23 terjemahan