TR İstek listemizde en çok oy alan cihazı öğrencilerimizin ellerine teslim edeceğiz ve onlara bu tamiri başarılı bir şekilde gerçekleştirmeleri için hangi aletler gerekiyorsa hepsini sağlayacağız
TR İstek listemizde en çok oy alan cihazı öğrencilerimizin ellerine teslim edeceğiz ve onlara bu tamiri başarılı bir şekilde gerçekleştirmeleri için hangi aletler gerekiyorsa hepsini sağlayacağız
EN We’ll purchase the top-ranked device on your wish list, get it into the hands of a student team, and outfit them with the tools they’ll need to successfully complete the project
Турк | Англи |
---|---|
cihazı | device |
başarılı | successfully |
aletler | tools |
TR Yaşadıklarını anlatmaları için onlara alan tanımalı, onlara inanmalı ve ırkçılığa karşı mücadelede onları desteklemeliyiz
EN We must give them the space to tell us about their experiences, we must believe them, and we must support them in their fight against racism
TR Birçok şirket DIY(Kendin-yap) tamiri benimsiyor
EN Many companies embrace DIY repair
Турк | Англи |
---|---|
birçok | many |
şirket | companies |
TR Dünya çapında daha fazla e-atık tamiri ve yenilemesine ihtiyacımız var. Gelişmekte olan ülkelerdeki tamir ustalarını örnek almalıyız. 25 sentlik bir parçayla düzeltilebilecek bilgisayarları çöpe atmayı bırakmalıyız.
EN We need more e-waste repair and refurbishment, worldwide. We need to take a page from the book of expert repairers in developing countries. We need to stop throwing away computers that could be fixed with a 25-cent part.
Турк | Англи |
---|---|
gelişmekte | developing |
tamir | repair |
TR Atık alanlarına olabildiği kadar az sayıda cihaz yollama misyonumuzun arkasındaki itici güç sensin. Biz aletleri ve parçaları sizlere sunuyoruz, tamiri teşvik ediyoruz ancak bunu yapıp fark yaratacak olan sensin.
EN You are the driving force behind our mission to save as many resources as possible out of landfills. We’re providing tools, parts, and the platform designed to foster repair – but you’re the one who actually makes the change.
Турк | Англи |
---|---|
arkasındaki | behind |
TR Bilgisayarlar Pc Ekran Monitör Bilgisayar ekranı Kişisel bilgisayar Onarım şirketi Tamir etmek Yeşil Masaüstü bilgisayar Bilgisayar ağı Bilgisayar tamiri
EN Computers Pc Screen Monitor Computer monitor Personal computer Repair company Repair Green Desktop computer Computer network Computer repair
Турк | Англи |
---|---|
ekran | screen |
kişisel | personal |
şirketi | company |
yeşil | green |
ağı | network |
TR Güvenlik Bilgisayarlar Internet güvenliği Bilgi teknolojileri güvenliği Bilgisayar ekranı Bilgisayar tamiri Bilgisayar ağı Masaüstü bilgisayar Kişisel bilgisayar Kırmızı Siyah Piksel Pix sanatı
EN Security Computers Internet security It security Computer monitor Computer repair Computer network Desktop computer Personal computer Red Black Pixel Pix art
Турк | Англи |
---|---|
internet | internet |
ağı | network |
kırmızı | red |
siyah | black |
TR Teknoloji Bilgisayarlar Monitör Kişisel bilgisayar Bilgisayar ekranı Bilgisayar tamiri Masaüstü bilgisayar Bilgisayar ağı Mavi
EN Technology Computers Monitor Personal computer Computer monitor Computer repair Desktop computer Computer network Blue
Турк | Англи |
---|---|
teknoloji | technology |
kişisel | personal |
ağı | network |
mavi | blue |
TR Araç Tamiri ve Otomotiv Logoları | Renderforest
EN Car Repair and Automotive Logos | Renderforest
Турк | Англи |
---|---|
araç | car |
ve | and |
otomotiv | automotive |
renderforest | renderforest |
TR Birçok şirket DIY(Kendin-yap) tamiri benimsiyor
EN Many companies embrace DIY repair
Турк | Англи |
---|---|
birçok | many |
şirket | companies |
TR Dünya çapında daha fazla e-atık tamiri ve yenilemesine ihtiyacımız var. Gelişmekte olan ülkelerdeki tamir ustalarını örnek almalıyız. 25 sentlik bir parçayla düzeltilebilecek bilgisayarları çöpe atmayı bırakmalıyız.
EN We need more e-waste repair and refurbishment, worldwide. We need to take a page from the book of expert repairers in developing countries. We need to stop throwing away computers that could be fixed with a 25-cent part.
Турк | Англи |
---|---|
gelişmekte | developing |
tamir | repair |
TR Araştırmacıların yeni keşifler yapmalarına, meslektaşlarıyla işbirlikleri yapmalarına yardımcı oluruz ve finansman bulmak için ihtiyaç duydukları bilgileri onlara sağlarız
EN We help researchers to make new discoveries, collaborate with their colleagues and give them the knowledge they need to find funding
Турк | Англи |
---|---|
yeni | new |
finansman | funding |
ihtiyaç | need |
bilgileri | knowledge |
TR Bunu yapabilmeleri için Digital Commons'ı kullanarak onlara bulutta depolanan bir altyapı sağlamak suretiyle, tüm dünyadan 600 civarında araştırma kurumunu kendi açık erişim programlarını oluşturmaları için destekliyoruz
EN We support nearly 600 institutions around the globe to build their own open access programs by providing them with a cloud-hosted infrastructure to do so using Digital Commons
Турк | Англи |
---|---|
commons | commons |
bulutta | cloud |
altyapı | infrastructure |
açık | open |
erişim | access |
programları | programs |
TR Konu hakkında çalışanların bilincini artırmak ve onlara editörler, kurul üyeleri ve hakemler arasında da farkındalığı daha fazla yayacak araçlar ve kaynaklar sunmak üzere dahili brifingler vermek
EN Issuing internal briefings to raise staff awareness of the subject and giving them tools and resources to further spread awareness among editors, board members and reviewers
Турк | Англи |
---|---|
konu | subject |
artırmak | raise |
editörler | editors |
üyeleri | members |
dahili | internal |
TR Bu nedenle makaleleri bulmak ve onlara erişmek doktorlar için son derece önemlidir
EN Finding and accessing articles is therefore highly important for doctors
Турк | Англи |
---|---|
bulmak | finding |
TR Yeni bağlantı kurma fırsatlarını keşfedin, hedef web sitelerinde iletişim bilgilerini alın, onlara ulaşın ve kampanya ilerlemenizi takip edin.
EN Discover new link building opportunities, get contact information on target websites, reach out to them, and follow your campaign progress.
Турк | Англи |
---|---|
yeni | new |
bağlantı | link |
keşfedin | discover |
hedef | target |
bilgilerini | information |
ve | and |
kampanya | campaign |
takip | follow |
TR Onlara içeriğiniz hakkında bahsetmek için ilgili blogger ve gazetecilere e-posta yazmak.
EN Emailing relevant bloggers and journalists to tell them about your content.
TR Rakiplerinizin hangi anahtar kelimeler için sıralamada yer aldığını ve her bir anahtar kelimenin onlara ne kadar trafik gönderdiğini öğrenin.
EN Learn which keywords your competitors rank for, and how much traffic each keyword sends their way.
Турк | Англи |
---|---|
trafik | traffic |
öğrenin | learn |
TR 20 yılı aşkın bir süredir bulut mesajlaşma hizmeti sunduğumuzdan, bu tür tehditlere maruz kaldık ve yavaş yavaş onlara karşı savunmamızı mükemmelleştirdik
EN Over the more than 20 years that we have operated a cloud messaging service, we have been exposed to such threats, and have gradually perfected our defense against them
Турк | Англи |
---|---|
aşkın | over |
mesajlaşma | messaging |
hizmeti | service |
tehditlere | threats |
maruz | exposed |
TR Anneysen.com olarak, anne adayları ve anneler ile onlara ulaşmak isteyen marka ve firmaları tek bir platformda buluşturuyoruz
EN As Anneysen.com, we bring together mothers and mothers and brands and companies that want to reach them on a single platform
Турк | Англи |
---|---|
isteyen | want |
platformda | platform |
TR Etrafta yalnızca bir tamir dükkânı varsa, haliyle fiyatlar artar ve kalite düşer. Şirketlerin fiyatları yukarı çekip rekabeti azaltmak için her türlü sebebi var; onlara izin verme.
EN When there's only one repair shop around, prices go up and quality goes down. Companies have every incentive to drive up prices and drive down competition. Don’t let them.
Турк | Англи |
---|---|
tamir | repair |
kalite | quality |
yukarı | up |
rekabeti | competition |
TR Daha sonra Caustic Cause adlı gruptan gelen Eric Sandin onlara katılmıştır ve böylece grubun ilk hali ortaya çıkmıştır
EN They have released 14 full-length studio albums, 15 EPs, 2 live albums, and many 7" singles
Турк | Англи |
---|---|
ve | and |
TR Gerçek hayatta da yapmak istediğim şeyleri yapan insanların içeriklerini sık sık tüketmeyi severdim ve onlara çok şaşırırdım
EN I often liked to consume content of people doing things I would like to do in real life as well, and I would be so amazed by them
Турк | Англи |
---|---|
gerçek | real |
onlara | them |
ın | of |
insanları | people |
TR Bu programda bir ay geçirdikten sonra, birkaç üyenin daha genel internet kullanımları üzerinde çalıştığını duydum ve onlara katılmak istedim
EN After a month in this program, I heard about a few other members working on their general internet usage, and I asked to join them
Турк | Англи |
---|---|
bu | this |
ay | month |
genel | general |
internet | internet |
katılmak | join |
TR Ekibinizin projelerinizle ilgili tüm adımları görmesine olanak sağlayın. Hedeflerine ulaşmaları için işlerini planlayarak, koordineli çalışmaları konusunda onlara yardımcı olun. Böylece kurum kültürünüzü güçlendirin.
EN Empower your team to plan projects, coordinate work, and hit their goals. Give them full visibility into what's next so all your team members stay on the same page.
Турк | Англи |
---|---|
ekibinizin | your team |
hedeflerine | goals |
olun | stay |
böylece | so |
TR Anahtar kelimeleri silin ve panoya kopyalayın, onlara bir hedef URL ve bir grup atayın.
EN Delete and copy keywords to the clipboard; assign them a target URL and a group.
Турк | Англи |
---|---|
anahtar | keywords |
hedef | target |
url | url |
grup | group |
TR Zapier ve iş akışınızı otomatikleştirin. Zapier , harici hizmetlere bağlanmanıza ve onlara Crisp olayları beslemenize izin verir.
EN Plug Crisp to Zapier, and automate your workflow. Zapier lets you connect to external services and feed them Crisp events.
Турк | Англи |
---|---|
zapier | zapier |
ve | and |
harici | external |
crisp | crisp |
olayları | events |
TR Sitenizde yaptığınız her değişiklik MySQL veritabanında kaydedilir ve sitenizi her ziyaretçi ziyaret ettiğinde veritabanındaki içerik onlara sunulur.
EN Any change you make in your site saves in the MySQL database and the content in the database is presented to visitors when visiting your site.
Турк | Англи |
---|---|
her | any |
değişiklik | change |
mysql | mysql |
ve | and |
ziyaretçi | visitors |
ziyaret | visiting |
içerik | content |
TR Ayrıca mevcut sorulara yanıtlar bulunduran geniş bilgi tabanına ve yeni müşterileri düşünerek onlara yardım etmek ve Atak Domain planlarından en yüksek verimi alabilmeleri için hazırlanmış birçok makalemiz bulunmakta
EN Furthermore, there are a range of papers related to frequently asked questions which form a broad base of knowledge to help new customers and get the most efficiency of Atak Domain plans
Турк | Англи |
---|---|
ayrıca | furthermore |
geniş | broad |
bilgi | knowledge |
yeni | new |
müşterileri | customers |
domain | domain |
TR Onlara Sonix'ten bahsedersen çok seviniriz!
EN We'd appreciate it if you tell them about Sonix!
Турк | Англи |
---|---|
sonix | sonix |
TR Müşterilerinizi en iyi olduğunuza ikna etmek için USP'nizi kullanın. Onlara neden diğer markalar yerine şirketinizi seçmeleri gerektiğini, ürününüzün hangi sorunu çözdüğünü ve ne gibi avantajları olduğunu anlatın.
EN Use your USP to convince your customers that you're the best. Tell them why they should choose your company over other brands, what problem your product is solving and what advantages it has.
Турк | Англи |
---|---|
kullanın | use |
diğer | other |
markalar | brands |
sorunu | problem |
TR Sizin için son derece esnek olan Ovation Rewards onlara özel destinasyonlara kaçacakları ve uzun süre sevgiyle anacakları deneyimler sunacaktır.
EN Superbly flexible for you, Ovation Rewards will whisk them away to destinations and experiences they will long cherish.
Турк | Англи |
---|---|
esnek | flexible |
uzun | long |
deneyimler | experiences |
TR Fiziksel veya zihinsel yeteneklerine Web’i kullanmak için nedenine veya kullandığı cihaza bakılmaksızın, tüm kullanıcıların onlara sunabileceğimiz en iyi hizmete hakları olduğuna inanıyoruz.
EN We believe that all users, regardless of their physical or mental ability, device or reason for using the Web, are entitled to benefit from the best service that we can offer them.
Турк | Англи |
---|---|
fiziksel | physical |
zihinsel | mental |
cihaza | device |
hizmete | service |
inanıyoruz | we believe |
TR Kim olduğumuzun ve yaptığımız her şeyin merkezinde başkalarını ağırlamak, korumak ve onlara özen göstermek yer alır
EN Welcoming, safeguarding and taking care of others is at the very heart of what we do and who we are
Турк | Англи |
---|---|
kim | who |
ve | and |
yaptığımız | we do |
onlara | the |
TR Birisine gerçekten özel bir hediye vermek istiyorsanız, onlara Swissotel'deki kaliteli anları yaşatın.
EN If you want to give someone something really special, treat them to some moments of quality at Swissotel.
Турк | Англи |
---|---|
gerçekten | really |
özel | special |
istiyorsanız | if you want |
swissotel | swissotel |
kaliteli | quality |
anları | moments |
TR Android cihazınız onlara her eriştiğinde uygulama indirmelerini ve yüklemelerini virüslere ve tehditlere karşı kontrol edin.
EN Check app downloads & installs for viruses and threats each time your Android device accesses them.
Турк | Англи |
---|---|
android | android |
uygulama | app |
ve | and |
virüslere | viruses |
tehditlere | threats |
TR Verilerimizi hiçbir zaman üçüncü taraflarla paylaşmayacağız veya onlara satmayacağız, ayrıca işimizde bunu yapmıyoruz
EN We will never share or sell our data with third parties and are not in the business of doing this
Турк | Англи |
---|---|
veya | or |
hiçbir zaman | never |
bir | and |
TR Örgütlerin ihtiyaç duyduğu konularda onlara destek vermek amacıyla kurgulanan STÖ Kaynak Merkezi’nde özelleştirilmiş bir teknik destek başlığı olarak Örgütsel Koçluk Programı da yürütülüyor.
EN In CSO Resource Centre, designed to provide support to organizations in regards to topics for which they have need of assistance, also the "Organizational Coaching Program" is conducted as a specialized technical support component.
Турк | Англи |
---|---|
ihtiyaç | need |
konularda | topics |
vermek | provide |
merkezi | centre |
teknik | technical |
programı | program |
TR Her yerdeki radyo istasyonları gezegenimizde mümkün olduğunca çok insana ulaşarak onlara hedeflerin mesajını iletme konusundaki misyonumuza destek veriyorlar
EN Radio stations everywhere are joining us in our mission to spread the message of the goals to as many people as possible on the planet
Турк | Англи |
---|---|
radyo | radio |
mümkün | possible |
onlara | the |
ın | of |
TR Başarımız, kendi işlerini başlatan ve ürünlerimizi satan milyonlarca insan çabasının direkt sonucudur. Buna karşılık, onlara başarmaları için ihtiyaçları olan tüm araç ve kaynakları sağlıyoruz.
EN Our success is the direct result of the millions of people who start their own business and sell our products. In turn, we work to provide them with all the tools and resources they need to succeed.
Турк | Англи |
---|---|
insan | people |
ihtiyaçları | need |
tüm | all |
araç | tools |
kaynakları | resources |
TR Müşteriler bu çabayı, güncellemenin onlara sunabileceği veya sunamayabileceği özellikler ve fonksiyonellik seti ile dengeler
EN Customers balance this effort with the set of features and functionality that the upgrade may or may not bring them
Турк | Англи |
---|---|
müşteriler | customers |
özellikler | features |
seti | set |
TR Bir sonraki en iyi eylem için onlara açık ve doğru iç görüler sunarak
EN Guiding them with clear and accurate insights for the best next action
Турк | Англи |
---|---|
eylem | action |
açık | clear |
TR Ayrıca içinde yaşadığımız ve iş yaptığımız topluluklarla iletişim kurar ve onlara yatırım yaparız
EN We also engage and invest in the communities where we live and work
Турк | Англи |
---|---|
ayrıca | also |
ve | and |
onlara | the |
yatırım | invest |
TR Maersk için çalışmak eğlenceli, bilgilendirici ve ödüllendirici bir deneyim olabilir. Açık iş pozisyonlarını keşfedin, onlara nasıl başvurabileceğinizi öğrenin ve Maersk'te kariyer olanakları hakkında ayrıntılı bilgi edinin.
EN Working for Maersk can be a fun, insightful and a rewarding experience. Discover job vacancies, find out how to apply to them, and learn more about careers at Maersk.
Турк | Англи |
---|---|
maersk | maersk |
eğlenceli | fun |
olabilir | can |
onlara | them |
kariyer | careers |
TR SendPulse hesabınızdaki posta listeleri müşterilerin telefon numaralarını içeriyorsa ve onlara SMS kampanyaları gönderiyorsanız, alıcıları cep telefonu numaralarına göre segmentlere ayırma seçeneğiniz olacaktır.
EN If mailing lists in your SendPulse account contain clients' phone numbers and you are sending SMS-campaigns to them, there is an option to segment recipients according to their mobile phone numbers.
Турк | Англи |
---|---|
posta | sending |
listeleri | lists |
müşterilerin | clients |
ve | and |
sms | sms |
hesabını | account |
TR Zirai ilaçlarda, genellikle aditiflerden başka zirai ilaca istenen özellikleri kazandıran bir veya birden fazla etken madde bulunur. Bunlar bitkileri veya bitkisel ürünleri onlara zarar verebilen organizmalardan korur.
EN Aside from additives, pesticides usually consist of one or more active substances which give the pesticide the desired properties. They protect plants or plant products from organisms that harm them.
Турк | Англи |
---|---|
genellikle | usually |
özellikleri | properties |
ürünleri | products |
zarar | harm |
korur | protect |
TR Moroğlu Arseven; onlara bu süreçleri yönetmeleri konusunda rehberlik eder.
EN Clients include local as well as international entities, such as lenders, investors, contractors, subcontractors, operators and technical advisors.
TR Moroğlu Arseven, dünyanın farklı ülkelerinde, farklı ekiplerle çalışma yapmak ve onlara liderlik etmek konusunda son derece deneyimlidir
EN Moroğlu Arseven’s dispute specialists often work closely with other practice areas, to draft tailored dispute resolution clauses and establish robust mediation and arbitration procedures
Турк | Англи |
---|---|
arseven | arseven |
farklı | other |
çalışma | work |
TR Bu şekilde, ilk mobil uygulama projeleri için muazzam miktarda zaman ve paradan tasarruf edeceklerdi. Büyük şirketlerin teknoloji çalışanları çoğu zaman uygulama oluşturucu desteğimizle iletişime geçer ve onlara yardım etmeyi severiz.
EN This way they would save a tremendous amount of time and money for their first mobile app project. Most of the time tech people of big companies contact our app builder support, and we love to help them.
Турк | Англи |
---|---|
şekilde | way |
ilk | first |
mobil | mobile |
miktarda | amount |
tasarruf | save |
şirketlerin | companies |
teknoloji | tech |
oluşturucu | builder |
iletişime | contact |
TR Bir birinden ayrı abonelikler ile her markanızı, onlara ait sosyal medya kanallarını, ilgili kişileri ve içerikleri ayrı ayrı yönetebilirsiniz.
EN Each subscription has its own users, permissions, channels, and content.
Турк | Англи |
---|---|
kanalları | channels |
{Totalresult} орчуулгын 50 -г харуулж байна