EN PHP supports > (bigger than), >= (bigger than or equal to), == (equal), != (not equal), < (smaller than) and <= (smaller than or equal to)
"better than me" во Англиски може да се преведе во следните Турски зборови/фрази:
EN PHP supports > (bigger than), >= (bigger than or equal to), == (equal), != (not equal), < (smaller than) and <= (smaller than or equal to)
TR PHP > (büyüktür), >= (büyüktür ya da eşittir), == (eşittir), != (eşit değildir), < (küçüktür) ve <= (küçüktür ya da eşittir) gösterimlerini destekler
Англиски | Турски |
---|---|
php | php |
supports | destekler |
to | e |
not | değildir |
and | ve |
equal | eşit |
EN Repairable products are better for companies, better for the environment, and better for us.
TR Onarılabilir ürünler şirketler için, çevre için ve bizim için daha iyidir.
Англиски | Турски |
---|---|
companies | şirketler |
environment | çevre |
and | ve |
products | ürünler |
for | için |
EN The better and more detailed data you process, the better results you will get, and the better you can improve your resource.
TR Ne kadar iyi ve ayrıntılı veri işlerseniz, o kadar iyi sonuçlar alırsınız ve kaynağınızı o kadar iyi geliştirebilirsiniz.
Англиски | Турски |
---|---|
data | veri |
process | iş |
get | al |
detailed | ayrıntılı |
better | iyi |
can | ne |
and | ve |
EN Repairable products are better for companies, better for the environment, and better for us.
TR Onarılabilir ürünler şirketler için, çevre için ve bizim için daha iyidir.
Англиски | Турски |
---|---|
companies | şirketler |
environment | çevre |
and | ve |
products | ürünler |
for | için |
EN AI is changing the way transaction diligence is performed at EY. With Watson Discovery EY can provide better transaction advice to clients, which they in turn can use to make better decisions and drive better outcomes.
TR Yapay zeka, EY'de işlem titizliği sağlama biçimini değiştiriyor. Watson Discovery sayesinde EY, müşterilere daha iyi kararlar almak ve daha iyi sonuçlar elde etmek için kullanabilecekleri daha iyi işlem önerileri sunabiliyor.
Англиски | Турски |
---|---|
transaction | işlem |
watson | watson |
clients | müşterilere |
decisions | kararlar |
at | de |
better | daha iyi |
and | ve |
EN Today Better Cotton is grown in 26 countries around the world and accounts for 20% of global cotton production. In the 2020-21 cotton season, 2.2 million licensed Better Cotton Farmers grew 4.7 million metric tonnes of Better Cotton.
TR Bugün Better Cotton dünya çapında 26 ülkede yetiştirilmektedir ve küresel pamuk üretiminin %20'sini oluşturmaktadır. 2020-21 pamuk sezonunda, 2.2 milyon lisanslı Better Cotton Çiftçisi, 4.7 milyon metrik ton Better Cotton üretti.
Англиски | Турски |
---|---|
today | bugün |
cotton | pamuk |
and | ve |
million | milyon |
around | çapında |
countries | ülkede |
world | dünya |
global | küresel |
EN India has been a pioneering force within the Better Cotton Programme since its first Better Cotton harvest in 2011, and now has the largest number of farmers participating in the Better Cotton Programme.
TR Hindistan, 2011'deki ilk Better Cotton hasadından bu yana Better Cotton Programında öncü bir güç olmuştur ve şu anda Better Cotton Programına katılan en fazla çiftçiye sahiptir.
Англиски | Турски |
---|---|
india | hindistan |
pioneering | öncü |
in | deki |
and | ve |
largest | en |
first | ilk |
the | anda |
EN It may even show you a keyword that works even better than the ones you had in mind! A good keyword finder does more than just show you long-tail keyword options, though
TR Hatta size aklınızdakilerden daha iyi sonuç veren bir anahtar kelime bile gösterebilir! İyi bir anahtar kelime bulucu size uzun kuyruklu anahtar kelime seçeneklerini göstermekten daha fazlasını yapar
Англиски | Турски |
---|---|
finder | bulucu |
options | seçeneklerini |
long | uzun |
more | fazlasını |
better | daha iyi |
ones | bir |
had | daha |
the | size |
EN You can consult this page to understand better which subscription will better fit your marketing needs.
TR Hangi aboneliğin pazarlama ihtiyaçlarınızı daha iyi karşılayacağını daha iyi anlamak için bu sayfaya başvurabilirsiniz.
Англиски | Турски |
---|---|
marketing | pazarlama |
this | bu |
better | daha iyi |
needs | ihtiyaç |
EN Better information to drive better decisions, saving money ? and saving lives.
TR Daha iyi kararlar almak, paradan tasarruf etmek ve hayatlar kurtarmak için daha iyi bilgiler.
Англиски | Турски |
---|---|
information | bilgiler |
decisions | kararlar |
saving | tasarruf |
money | paradan |
and | ve |
better | daha iyi |
EN Better Information Leads to Better Patient Care
TR Daha İyi Hasta Bakımı İçin Daha İyi Bilgi İpuçları
Англиски | Турски |
---|---|
information | bilgi |
patient | hasta |
care | bakım |
to | daha |
EN Ali Kibar, Chairman of Kibar Holding, said, “We will be more cautious in 2019. We are one of the links in the production chain. If everyone gets better, our country will also get better.”
TR Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar: 2019 daha kontrollü gideceğimiz bir yıl olacak. Üretici halkalardan biriyiz. Herkes ne kadar iyi olursa ülke o kadar iyi olur.
Англиски | Турски |
---|---|
holding | holding |
if | olursa |
country | ülke |
better | iyi |
everyone | herkes |
more | daha |
EN Combine with LUNA for a better cleanse! T-Sonic™ pulsations help massage the formula into the skin, allowing for a deeper cleanse and better absorption of product, leaving your skin happy and hydrated.
TR Daha iyi bir temizlik için LUNA ile birlikte kullanın! T-Sonik™ titreşimler, formülün cilde masaj yapmasına yardımcı olur, cildin daha derin bir şekilde temizlenmesini ve ürünün daha iyi emilimini sağlayarak cildinizi nemlendirir.
EN Better information to drive better decisions, saving money ? and saving lives.
TR Daha iyi kararlar almak, paradan tasarruf etmek ve hayatlar kurtarmak için daha iyi bilgiler.
Англиски | Турски |
---|---|
information | bilgiler |
decisions | kararlar |
saving | tasarruf |
money | paradan |
and | ve |
better | daha iyi |
EN You can consult this page to understand better which subscription will better fit your marketing needs.
TR Hangi aboneliğin pazarlama ihtiyaçlarınızı daha iyi karşılayacağını daha iyi anlamak için bu sayfaya başvurabilirsiniz.
Англиски | Турски |
---|---|
marketing | pazarlama |
this | bu |
better | daha iyi |
needs | ihtiyaç |
EN You can consult this page to understand better which subscription will better fit your marketing needs.
TR Hangi aboneliğin pazarlama ihtiyaçlarınızı daha iyi karşılayacağını daha iyi anlamak için bu sayfaya başvurabilirsiniz.
Англиски | Турски |
---|---|
marketing | pazarlama |
this | bu |
better | daha iyi |
needs | ihtiyaç |
EN In this way, we can see if the project is getting better and better visibility compared to the number of positioned keywords.
TR Bu bağlamda projenin, pozisyonlanmış anahtar kelimelerin sayısı ile karşılaştırıldığında daha iyi hale ve daha iyi görünürlüğe sahip hale görmemiz mümkün hale gelir.
Англиски | Турски |
---|---|
project | projenin |
keywords | anahtar |
can | mümkün |
and | ve |
this | bu |
see | görün |
better | daha iyi |
to | sahip |
the | ile |
EN For 10+ years, our team has been able to provide the best possible service that allowed our clients to achieve better work efficiency, and, consequently, better results.
TR Ekibimiz, 10 yılı aşkın süredir, müşterilerimizin daha iyi iş verimliliği ve dolayısıyla daha iyi sonuçlar elde etmesini sağlayan mümkün olan en iyi hizmeti sunmayı başarmıştır.
Англиски | Турски |
---|---|
service | hizmeti |
efficiency | verimliliği |
our team | ekibimiz |
provide | sağlayan |
years | yıl |
for | aşkın |
to | etmesini |
has | olan |
possible | mümkün |
better | daha iyi |
and | ve |
achieve | elde |
best | en |
the | daha |
EN Better SEO will reflect better on your business because of how the algorithm works, making sure that properly functioning websites make it to the top of the search results
TR Daha iyi SEO, algoritmanın çalışma şekli nedeniyle işletmenize daha iyi yansıyacak ve düzgün çalışan web sitelerinin arama sonuçlarının en üstüne çıkmasını sağlayacaktır
Англиски | Турски |
---|---|
seo | seo |
properly | düzgün |
websites | web |
your | ve |
top | en |
search | arama |
business | iş |
better | daha iyi |
of the | çalışma |
EN “We have the common goal of making better surveys to get better data
TR “Ortak hedefimiz, daha iyi veriler elde etmek için daha iyi anketler yapmaktır
EN “We have the common goal of making better surveys to get better data
TR “Ortak hedefimiz, daha iyi veriler elde etmek için daha iyi anketler yapmaktır
EN “We have the common goal of making better surveys to get better data
TR “Ortak hedefimiz, daha iyi veriler elde etmek için daha iyi anketler yapmaktır
EN “We have the common goal of making better surveys to get better data
TR “Ortak hedefimiz, daha iyi veriler elde etmek için daha iyi anketler yapmaktır
EN “We have the common goal of making better surveys to get better data
TR “Ortak hedefimiz, daha iyi veriler elde etmek için daha iyi anketler yapmaktır
EN “We have the common goal of making better surveys to get better data
TR “Ortak hedefimiz, daha iyi veriler elde etmek için daha iyi anketler yapmaktır
EN “We have the common goal of making better surveys to get better data
TR “Ortak hedefimiz, daha iyi veriler elde etmek için daha iyi anketler yapmaktır
EN “We have the common goal of making better surveys to get better data
TR “Ortak hedefimiz, daha iyi veriler elde etmek için daha iyi anketler yapmaktır
EN “We have the common goal of making better surveys to get better data
TR “Ortak hedefimiz, daha iyi veriler elde etmek için daha iyi anketler yapmaktır
EN “We have the common goal of making better surveys to get better data
TR “Ortak hedefimiz, daha iyi veriler elde etmek için daha iyi anketler yapmaktır
EN “We have the common goal of making better surveys to get better data
TR “Ortak hedefimiz, daha iyi veriler elde etmek için daha iyi anketler yapmaktır
EN “We have the common goal of making better surveys to get better data
TR “Ortak hedefimiz, daha iyi veriler elde etmek için daha iyi anketler yapmaktır
EN “We have the common goal of making better surveys to get better data
TR “Ortak hedefimiz, daha iyi veriler elde etmek için daha iyi anketler yapmaktır
EN Last year 2.2 million Better Cotton farmers produced 5.4 million tonnes of Better Cotton, or 22% of the world’s cotton production.
TR Geçen yıl 2.2 milyon Better Cotton çiftçisi, 5.4 milyon ton Better Cotton veya dünya pamuk üretiminin %22'ünü üretti.
Англиски | Турски |
---|---|
year | yıl |
million | milyon |
cotton | pamuk |
or | veya |
last | en |
EN Faster load times mean better user experience, better search engine optimization, and higher conversion rates.
TR Daha hızlı yükleme süreleri, daha iyi kullanıcı deneyimi, daha iyi arama motoru optimizasyonu ve daha yüksek dönüşüm oranları anlamına gelir.
Англиски | Турски |
---|---|
times | süreleri |
mean | anlamına |
experience | deneyimi |
engine | motoru |
optimization | optimizasyonu |
and | ve |
conversion | dönüşüm |
faster | hızlı |
user | kullanıcı |
search | arama |
higher | daha yüksek |
better | daha iyi |
EN How is Ahrefs better than SEMrush or Moz?
TR Ahrefs SEMrush veya Moz’dan hangi konularda daha iyidir?
Англиски | Турски |
---|---|
ahrefs | ahrefs |
semrush | semrush |
or | veya |
EN Recycling is better than throwing stuff away. But it’s not a solution—and it’s not nearly as “green” as electronics manufacturers want you to believe.
TR Geri dönüşüm, çöpe atmaktan iyidir ama maalesef çözüm değildir. Hatta üreticilerin inanmanı sağladıkları kadar da "yeşil" bir seçenek değildir.
Англиски | Турски |
---|---|
solution | çözüm |
green | yeşil |
and | da |
not | değildir |
but | ama |
a | bir |
to | hatta |
EN Repair is better than recycling.
TR Tamir geri dönüşümden daha iyidir.
Англиски | Турски |
---|---|
repair | tamir |
EN Cloud Spectator determined that DigitalOcean powered by the 2nd gen Intel® Xeon® Scalable processors has better CPU performance per dollar than Amazon Web Services and Google.
TR Cloud Spectator, 2. Nesil Intel® Xeon® Ölçeklenebilir işlemcilerden gücünü alan DigitalOcean'ın dolar başına CPU performansının Amazon Web Services ve Google'a kıyasla daha iyi olduğunu belirlemiştir.
Англиски | Турски |
---|---|
cloud | cloud |
gen | nesil |
intel | intel |
cpu | cpu |
services | services |
amazon | amazon |
web | web |
and | ve |
better | daha iyi |
per | başına |
the | daha |
performance | performans |
EN There is nothing truly better than Turbologo's design app
TR Turbologo'nun tasarım uygulamasından gerçekten daha iyi bir şey yoktur
Англиски | Турски |
---|---|
truly | gerçekten |
design | tasarım |
app | uygulaması |
better | daha iyi |
is | bir |
there | daha |
EN “In the end, we can help to deliver a better, safer tunnel and stations than ever before,” Angeltveit says.
TR Angeltveit, “Sonunda, her zamankinden daha iyi, daha güvenli bir tünel ve istasyon sağlamaya yardımcı olabiliriz” diyor.
EN Recovery rate is the most important criterion of a Word recovery product. Based on our comprehensive tests, DataNumen Word Repair has the best recovery rate, much more better than any other competitors in the market!
TR Kurtarma oranı most bir Word kurtarma ürününün önemli kriteri. Kapsamlı testlerimize dayanarak, DataNumen Word Repair en iyi iyileşme oranına sahiptir, piyasadaki diğer rakiplerden çok daha iyi!
Англиски | Турски |
---|---|
recovery | kurtarma |
rate | oranı |
datanumen | datanumen |
word | word |
comprehensive | kapsamlı |
based on | dayanarak |
repair | repair |
other | diğer |
better | daha iyi |
important | önemli |
a | bir |
has | sahiptir |
more | daha |
EN Troye Sivan Mellet (born 5 June 1995 in Johannesburg, South Africa), better known as Troye Sivan, is an Australian actor, YouTuber and singer-songwriter. His YouTube channel has over 1.1 billion views and more than 7,25 million subscri… read more
TR Troye Sivan Mellet (d. 5 Haziran 1995, Johannesburg), ya da bilinen adıyla Troye Sivan, Güney Afrika doğumlu Avustralyalı oyuncu, şarkıcı, söz yazarı ve YouTuber'dır. Aktör olarak James Howlett'ın genç halini ve Spud film … Devamını oku
EN I had found my online communities that I felt like fulfilled my need for socialization and fun better than any contact in real life.
TR Sosyalleşme ve eğlence ihtiyacımı gerçek hayattaki herhangi bir temastan daha iyi karşıladığını hissettiğim çevrimiçi topluluklarımı bulmuştum.
Англиски | Турски |
---|---|
need | ihtiyacı |
online | çevrimiçi |
real | gerçek |
had | daha |
better | daha iyi |
any | herhangi |
and | ve |
in | bir |
EN Why Single Laser Technology is better than Dual Laser Technology!
TR Neden Tek Lazer Teknolojisi Çift Lazer Teknolojisinden Daha İyi!
Англиски | Турски |
---|---|
laser | lazer |
technology | teknolojisi |
why | neden |
single | tek |
EN More than 1,500 Apps, Better Together
TR Birlikte Çalışan 1.500 Uygulama
Англиски | Турски |
---|---|
apps | uygulama |
together | birlikte |
EN After processing all stages, we’ll deliver your video. Now its your turn to start using it in your marketing campaigns and compare the increase in your conversion rates. Videos do act better than any other form.
TR Tüm aşamaları işledikten sonra videonuzu teslim edeceğiz. Şimdi sıra sizde, pazarlama kampanyalarınız için kullanın ve geri dönüş oranınızı arttırın. Videolar diğer formlardan daha başarılıdır.
Англиски | Турски |
---|---|
deliver | teslim |
marketing | pazarlama |
other | diğer |
videos | videolar |
campaigns | kampanyalar |
to | geri |
your video | videonuzu |
all | tüm |
its | in |
and | ve |
the | sonra |
EN Any guide is a thousand times better than no guide at all
TR Herhangi bir kılavuz, hiçbir kılavuzun olmamasından bin kez daha iyidir
Англиски | Турски |
---|---|
guide | kılavuz |
times | kez |
no | hiçbir |
any | herhangi |
a | bir |
EN In addition, this certification authority offers a few extra security features such as: It offers an ECC algorithm that uses shorter key lengths but provides better protection than existing encryption methods
TR Ek olarak, bu sertifika yetkilisi aşağıdakiler gibi birkaç ekstra güvenlik özelliği de sunar: Daha kısa anahtar uzunlukları kullanan ancak mevcut şifreleme yöntemlerinden daha iyi koruma sağlayan ECC algoritması sunar
Англиски | Турски |
---|---|
certification | sertifika |
shorter | kısa |
key | anahtar |
features | özelliği |
protection | koruma |
encryption | şifreleme |
this | bu |
offers | sunar |
extra | ekstra |
security | güvenlik |
a | birkaç |
better | daha iyi |
but | ancak |
existing | mevcut |
as | gibi |
in | olarak |
EN You might think Letsencrypt meets the needs of their businesses better than GeoTrust SSL
TR Letsencrypt'in işletmelerinin ihtiyaçlarını GeoTrust SSL'den daha iyi karşıladığını düşünebilirsiniz
Англиски | Турски |
---|---|
of | ın |
geotrust | geotrust |
needs | ihtiyaçlarını |
better | daha iyi |
the | daha |
EN What makes the GameDAC sound better than other gaming soundcards and mixers?
TR GameDAC’i diğer oyunculuk ses kartları ve karıştırıcıları arasında daha iyi kılan nedir?
Англиски | Турски |
---|---|
sound | ses |
gaming | oyunculuk |
other | diğer |
and | ve |
better | daha iyi |
what | nedir |
Се прикажуваат 50 од 50 преводи