EN Combined Salt and Nickel Stress Impact on ROS Generation and Antioxidant Enzymes Activities of Lemon Balm (Melissa officinalis)
"antioxidant enzymes activities" во Англиски може да се преведе во следните Турски зборови/фрази:
activities | etkinlikler etmek faaliyetler faaliyetleri faaliyetlerini faaliyetlerinizi hizmet işlemi programı proje çalışmaları |
EN Combined Salt and Nickel Stress Impact on ROS Generation and Antioxidant Enzymes Activities of Lemon Balm (Melissa officinalis)
TR Kombine Tuz ve Nikel Stresinin Limon Otu (Melissa officinalis)'nun ROS Üretimi ve Antioksidan Enzim Aktiviteleri Üzerine Etkisi
Англиски | Турски |
---|---|
and | ve |
impact | etkisi |
EN Enzymes During Pregnancy: Cytosolic Carbonic Anhydrase, Catalase, Paraoxonase 1 and Xanthine Oxidase Levels
TR Gebelikte Enzimler: Sitozolik Karbonik Anhidraz, Katalaz, Paraoksonaz 1 ve Ksantin Oksidaz Düzeyleri
Англиски | Турски |
---|---|
and | ve |
levels | düzeyleri |
EN For a long time, experts assumed there were only two types of catalysts, metals and enzymes
TR Kimya uzmanları uzun bir süre boyunca yalnızca iki tür katalizör (metaller ve enzimler) olduğunu varsaydılar
Англиски | Турски |
---|---|
types | tür |
long | uzun |
time | süre |
experts | uzmanları |
and | ve |
a | bir |
two | iki |
EN Without any added ingredients, for a soothing and hydrating antioxidant-rich facial treatment
TR Herhangi bir ilave malzeme olmadan
Англиски | Турски |
---|---|
without | olmadan |
any | herhangi |
a | bir |
EN Safely & effectively transfers microcurrent from device to skin, while enriching it with the antioxidant power of squalane & hydrating hyaluronic acid to firm, renew & replenish - leaving you with a timeless radiance.
TR Mikro akımı cihazdan cilde güvenli, etkili bir şekilde aktarırken cildinizi skualen ve nemlendirici hyaluronik asidin antioksidan gücü ile zenginleştirerek sıkılaştırır, canlandırır. Size bitmeyecek bir parlaklık bırakır.
Англиски | Турски |
---|---|
microcurrent | mikro akım |
power | gücü |
to | güvenli |
you | ve |
a | bir |
EN Our rejuvenating, antioxidant-rich, and ultra-hydrating SERUM SÉRUM SERUM effectively transfers microcurrent from BEAR™ to your skin, giving you a gorgeous youthful glow in no time.
TR Canlandırıcı, antioksidan bakımından zengin ve ultra nemlendirici SERUM SÉRUM SERUM, mikro akımı BEAR™'den cildinize etkili şekilde aktarır ve size kısa sürede muhteşem bir gençlik ışıltısı kazandırır.
EN Investigation on Acute Phase Reactants and Oxidant - Antioxidant Parameters in Patients Diagnosed as Having Generalized Tonic Clonic Type Epilepsy on Antiepileptic Monotherapy and Polytherapy
TR Jeneralize Tonik Klonik Tip Epilepsi Tanısı Konulan, Monoterapi ve Politerapi Olarak Antiepileptik Tedavi Alan Hastalarda Akut Faz Reaktanları ve Oksidan-Antioksidan Parametrelerin Araştırılması
Англиски | Турски |
---|---|
acute | akut |
type | tip |
and | ve |
in | alan |
as | olarak |
EN Physicochemical and Antioxidant Responses of St. John’s Wort (Hypericum perforatum L.) under Drought Stress
TR Kuraklık Stresi Altında Sarı Kantaronun (Hypericum perforatum L.) Fizikokimyasal ve Antioksidan Tepkileri
Англиски | Турски |
---|---|
and | ve |
under | altında |
drought | kuraklık |
EN The Changes of Antioxidant Enzyme Activity of Cucumber Plant (Cucumis Sativus L.) Depending on Sulfur Application
TR Kükürt Uygulamalarına Bağlı Olarak Hıyar Bitkisinin (Cucumis Sativus L.) Antioksidant Enzim Aktivitesindeki Değişimler
Англиски | Турски |
---|---|
application | uygulamalar |
depending | bağlı olarak |
the | olarak |
EN EFFECTS OF SOYBEAN PROTEIN SUBSTITUTION WITH PEA IN DIET ON BROILER CHICK SERUM ANTIOXIDANT VITAMIN AND MINERAL LEVELS
TR Soya Proteini Yerine Bezelye Verilmesinin Broiler Civcivlerinin Serum Antioksidan Vitamin ve Mineral Düzeylerine Etkisi
Англиски | Турски |
---|---|
effects | etkisi |
and | ve |
of | yerine |
EN Do you spend more time reading about other people’s fun activities or posting about your own fun activities, than you do actually spending time on your own fun activities?
TR Diğer insanların eğlenceli aktiviteleri hakkında okumaya veya kendi eğlenceli aktiviteleriniz hakkında gönderiler yazmaya gerçekten kendi eğlenceli aktivitelerinize ayırdığınız zamandan daha mı fazla zaman harcıyorsunuz?
Англиски | Турски |
---|---|
fun | eğlenceli |
actually | gerçekten |
other | diğer |
time | zaman |
or | veya |
about | hakkında |
more | fazla |
EN Do you spend more time reading about other people’s fun activities or posting about your own fun activities, than you do actually spending time on your own fun activities?
TR Diğer insanların eğlenceli aktiviteleri hakkında okumaya veya kendi eğlenceli aktiviteleriniz hakkında gönderiler yazmaya gerçekten kendi eğlenceli aktivitelerinize ayırdığınız zamandan daha mı fazla zaman harcıyorsunuz?
Англиски | Турски |
---|---|
fun | eğlenceli |
actually | gerçekten |
other | diğer |
time | zaman |
or | veya |
about | hakkında |
more | fazla |
EN We conducted disaster response activities following the earthquake. These were continued with rehabilitation activities until 2010.
TR Deprem sonrasında Keşmir’de başlayan acil yardım ve iyileştirme çalışmalarımızı 2010 yılı sonuna kadar sürdürdük.
Англиски | Турски |
---|---|
earthquake | deprem |
these | ve |
with | kadar |
EN We conducted disaster response activities following the earthquake. These were continued with rehabilitation activities until 2010.
TR Deprem sonrasında Keşmir’de başlayan acil yardım ve iyileştirme çalışmalarımızı 2010 yılı sonuna kadar sürdürdük.
Англиски | Турски |
---|---|
earthquake | deprem |
these | ve |
with | kadar |
EN The absolute majority of the audience directly benefiting from its activities is youth (not necessarily only young people) or carrying out activities aimed at young people (research, policy development, rights advocacy, etc.).
TR Faaliyetlerinden doğrudan yararlanan kitlenin salt çoğunluğunun gençler olması (sadece gençler olması şart değildir) veya gençlere yönelik çalışmalar yürütmesi (araştırma, politika geliştirme, hak savunuculuğu vb.)
Англиски | Турски |
---|---|
directly | doğrudan |
young | genç |
research | araştırma |
policy | politika |
development | geliştirme |
etc | vb |
at | de |
or | veya |
of | yönelik |
EN aiming to publicize the activities of civil organizations by using the mass media, to conduct lobbying activities so as to encourage initiative taking in social sphere and to empower civil initiatives by further raising social awareness.
TR Kitle iletişim araçlarını kullanarak sivil örgütlerin çalışmalarını duyurarak ve lobi faaliyetleri yürüterek sosyal girişimciliği özendirmeyi, toplumsal farkındalığı artırarak sivil inisiyatifi güçlendirmeyi hedefler.
Англиски | Турски |
---|---|
activities | faaliyetleri |
civil | sivil |
mass | kitle |
and | ve |
social | sosyal |
media | iletişim |
using | kullanarak |
EN All of the activities carried out in Turkey and abroad regarding the promotion and visitor activities for our exhibition are listed below
TR Fuarımızın tanıtımı ve ziyaretçi çalışmaları için yurt içinde ve yurt dışında yapılan tüm çalışmalar aşağıda yer almaktadır
Англиски | Турски |
---|---|
visitor | ziyaretçi |
activities | çalışmaları |
all | tüm |
in | da |
and | ve |
of | in |
for | için |
EN These activities will be carried out from several different points, especially in areas where the buyers and users of the sector are intense. In all other regions, activities will be conducted with the strongest NGO.
TR Özellikle sektörün alıcısının ve kullanıcısının yoğun olduğu bölgelerde bu çalışmalar birkaç farklı noktadan yürütülecektir. Diğer tüm bölgelerde ise en güçlü STK ile çalışmalar yürütülecektir.
Англиски | Турски |
---|---|
users | kullanıcı |
intense | yoğun |
and | ve |
other | diğer |
different | farklı |
all | tüm |
where | en |
these | bu |
sector | sektör |
the | ise |
with | ile |
several | birkaç |
EN Activities mentioned above will be carried out with our solution partners who carries out professional activities concerning foreign buyers delegations.
TR Yurt dışı alım heyetleri konusunda profesyonel çalışmalar yapan çözüm ortağımız ile yukarıda belirtilen çalışmalar yürütülecektir.
Англиски | Турски |
---|---|
solution | çözüm |
professional | profesyonel |
out | da |
above | yukarıda |
EN We conducted disaster response activities following the earthquake. These were continued with rehabilitation activities until 2010.
TR Deprem sonrasında Keşmir’de başlayan acil yardım ve iyileştirme çalışmalarımızı 2010 yılı sonuna kadar sürdürdük.
Англиски | Турски |
---|---|
earthquake | deprem |
these | ve |
with | kadar |
EN We conducted disaster response activities following the earthquake. These were continued with rehabilitation activities until 2010.
TR Deprem sonrasında Keşmir’de başlayan acil yardım ve iyileştirme çalışmalarımızı 2010 yılı sonuna kadar sürdürdük.
Англиски | Турски |
---|---|
earthquake | deprem |
these | ve |
with | kadar |
EN aiming to publicize the activities of civil organizations by using the mass media, to conduct lobbying activities so as to encourage initiative taking in social sphere and to empower civil initiatives by further raising social awareness.
TR Kitle iletişim araçlarını kullanarak sivil örgütlerin çalışmalarını duyurarak ve lobi faaliyetleri yürüterek sosyal girişimciliği özendirmeyi, toplumsal farkındalığı artırarak sivil inisiyatifi güçlendirmeyi hedefler.
Англиски | Турски |
---|---|
activities | faaliyetleri |
civil | sivil |
mass | kitle |
and | ve |
social | sosyal |
media | iletişim |
using | kullanarak |
EN That is why we developed Research Intelligence, a comprehensive portfolio of research management solutions designed to provide a sharp, panoramic view of your institution's research activities
TR İşte bu nedenle, kuruluşunuzun araştırma faaliyetlerinin keskin, panoramik bir görüntüsünü sağlamak için tasarlanmış kapsamlı bir araştırma yönetimi çözümleri portföyü olan Araştırma Yönetimi çözümlerini geliştirdik
Англиски | Турски |
---|---|
research | araştırma |
management | yönetimi |
panoramic | panoramik |
comprehensive | kapsamlı |
solutions | çözümleri |
of | in |
to | sağlamak |
designed | tasarlanmış |
why | bu |
portfolio | portföy |
EN We provide a comprehensive portfolio of research management solutions designed to provide a sharp, panoramic view of your institution?s research activities.
TR Kuruluşunuzun araştırma faaliyetlerinin keskin, panoramik bir görüntüsünü sağlamak için tasarlanmış kapsamlı bir araştırma yönetimi çözümleri portföyü sağlarız.
Англиски | Турски |
---|---|
research | araştırma |
management | yönetimi |
panoramic | panoramik |
s | s |
comprehensive | kapsamlı |
solutions | çözümleri |
we provide | sağlarız |
provide | sağlar |
of | in |
to | sağlamak |
a | bir |
designed | tasarlanmış |
portfolio | portföy |
EN Thanks to the security policy of Whoer.net, no one will be able to find out about your online activities (including us).
TR Whoer.net güvenlik politikası sayesinde, hiç kimse internetteki etkinlikleriniz (biz dahil) hakkında bilgi edinemez.
Англиски | Турски |
---|---|
security | güvenlik |
net | net |
including | dahil |
whoer | whoer |
policy | politikası |
find out | bilgi |
about | hakkında |
EN Keep all your marketing plans and activities under control. Automate reporting.
TR Tüm pazarlama planlarınızı ve faaliyetlerinizi kontrol altında tutun. Raporlamayı otomatikleştirin.
Англиски | Турски |
---|---|
marketing | pazarlama |
activities | faaliyetlerinizi |
under | altında |
control | kontrol |
automate | otomatikleştirin |
reporting | raporlamayı |
all | tüm |
plans | planları |
and | ve |
EN Get an Overview of Your Activities
TR Faaliyetlerinize Genel Bir Bakış Alın
Англиски | Турски |
---|---|
get | alın |
of | bir |
EN Get a quick view of all your link building activities. Track and see if there are new prospects, and check email statuses and domain updates.
TR Tüm bağlantı kurma faaliyetlerinizin hızlı bir görünümünü elde edin. Yeni potansiyel müşteriler olup olmadığını izleyin ve görün ve e-posta durumlarını ve alan güncellemelerini kontrol edin.
Англиски | Турски |
---|---|
prospects | potansiyel |
link | bağlantı |
new | yeni |
posta | |
quick | hızlı |
see | görün |
all | tüm |
track | izleyin |
a | bir |
and | ve |
domain | alan |
if | olup |
EN In addition to his activities as curatorial advisor for the Elsevier Heritage Collection, he is currently developing an Elsevier company history, to be published in early 2016.
TR Elsevier Heritage Koleksiyonu için küratörlük danışmanlığı yapmasının yanında, halihazırda 2016 yılında yayınlanacak olan Elsevier şirketi tarihini üzerinde çalışmaktadır.
Англиски | Турски |
---|---|
collection | koleksiyonu |
elsevier | elsevier |
heritage | heritage |
company | şirketi |
his | in |
is | olan |
EN Measure your content impact, analyze your brand reputation and create a content plan for your marketing activities
TR İçeriğinizin etkisini ölçün, markanızın itibarını analiz edin ve gelecekteki pazarlama aktiviteleriniz için içerik planı oluşturun
Англиски | Турски |
---|---|
content | içerik |
impact | etkisini |
analyze | analiz |
marketing | pazarlama |
your brand | markanızın |
create | oluşturun |
plan | planı |
and | ve |
brand | için |
EN We initiated post-disaster rehabilitation and needs assessment activities following the Bam Earthquake of 2003. These were continued until 2007.
TR 2003’ün sonunda, İran’ın Bem şehrinde meydana gelen deprem sonrasında ihtiyaç tespitleri ve afet sonrası iyileştirme çalışmalarımızı başlattık. Çalışmalarımız 2007 yılına kadar devam etti.
Англиски | Турски |
---|---|
earthquake | deprem |
needs | ihtiyaç |
disaster | afet |
and | ve |
continued | devam |
the | gelen |
EN We set up tent classrooms and deliver educational materials for children who were cut off from formal education during the disaster period. We ensure the continuity of activities by providing trainer trainings.
TR Afet döneminde örgün eğitimden kopan çocuklar için çadır sınıflar kuruyor ve eğitim malzemeleri ulaştırıyoruz. Eğitmen eğitimleri vererek faaliyetlerin sürekliliğini sağlıyoruz.
Англиски | Турски |
---|---|
materials | malzemeleri |
disaster | afet |
period | döneminde |
children | çocuklar |
tent | çadır |
and | ve |
of | in |
for | için |
education | eğitim |
EN We lead capacity building and coordination activities focusing on disaster risk reduction and response so that individuals, communities and institutions are prepared for disasters.
TR Birey, topluluk ve kurumların afete hazırlanmaları, risklerin azaltılması ve afet sonrasında yapılması gerekenlerle ilgili kapasite geliştirme ve koordinasyon çalışmaları yürütüyoruz.
Англиски | Турски |
---|---|
capacity | kapasite |
building | yapı |
and | ve |
coordination | koordinasyon |
disaster | afet |
individuals | birey |
communities | topluluk |
activities | çalışmaları |
on | ilgili |
for | sonrasında |
institutions | kurumlar |
EN HAYDİ Humantarian Aid Initiative Began Its Activities
TR HAYDİ - İnsani Yardım İnsiyatifi çalışmalarına başladı
Англиски | Турски |
---|---|
aid | yardım |
EN Following the Earthquake of March 8th we conducted a needs asssessment and as part of disaster response activities distributed NFIs such as hygiene products and kitchen appliances.
TR Elazığ’da 8 Mart tarihinde gerçekleşen deprem sonrasında, ihtiyaç tespit çalışmaları yürüttük. Acil yardım operasyonu kapsamında temizlik malzemeleri, mutfak araç gereçleri gibi gıda dışı malzemeler dağıttık.
Англиски | Турски |
---|---|
earthquake | deprem |
march | mart |
distributed | dağıttık |
kitchen | mutfak |
needs | ihtiyaç |
activities | çalışmaları |
the | araç |
following | da |
as | gibi |
EN We distributed basic NFIs and food items to remote villages benefiting the least from aid activities
TR Şehir merkezine uzak ve yardım çalışmalarından en az faydalanan köylerde temel ihtiyaç ve gıda malzemeleri dağıttık
Англиски | Турски |
---|---|
distributed | dağıttık |
basic | temel |
food | gıda |
remote | uzak |
aid | yardım |
and | ve |
least | az |
EN Refugee support activities in Urfa began
TR Urfa’da mülteci destek çalışmaları başladı
Англиски | Турски |
---|---|
refugee | mülteci |
support | destek |
activities | çalışmaları |
EN Following the Soma disaster that cost the lives of 301 miners, STL conducted coordination and information activities.
TR Soma’da kömür madeninde çıkan yangın nedeniyle 301 madencinin hayatını kaybettiği afet sonrası koordinasyon ve bilgilendirme çalışmaları yaptık.
Англиски | Турски |
---|---|
disaster | afet |
coordination | koordinasyon |
and | ve |
information | bilgilendirme |
activities | çalışmaları |
of | nedeniyle |
EN With our COVID-19 Response Plan, we have renewed ourselves with digital solutions and tools that will enable us to continue all our activities remotely while ensuring that urgent needs are met.
TR COVID-19 Müdahale Planımız ile acil ihtiyaçlara yanıt verilmesini sağlarken, tüm faaliyetlerimize uzaktan devam edebilmemizi mümkün kılacak dijital çözümler ve araçlarla de kendimizi yeniledik.
Англиски | Турски |
---|---|
response | yanıt |
digital | dijital |
tools | araç |
remotely | uzaktan |
urgent | acil |
needs | ihtiyaç |
solutions | çözümler |
continue | devam |
and | ve |
that | mümkün |
plan | plan |
all | tüm |
EN We are conducing community based protection activities in 4 community centres we call Support to Life Houses
TR Hayata Destek Evleri ismini verdiğimiz 4 toplum merkezimizde toplum temelli koruma programı yürütüyoruz
Англиски | Турски |
---|---|
we | verdiğimiz |
community | toplum |
based | temelli |
protection | koruma |
support | destek |
to life | hayata |
EN We organize activities focusing on intercultural exchange and aim to reinforce community member capacities
TR Kültürel paylaşıma odaklanan ve beraber yaşamaya yönelik pratikler ortaya çıkaran etkinlikler düzenliyor, topluluk üyelerinin kapasitelerini geliştirmeyi ve güçlendirmeyi amaçlıyoruz
Англиски | Турски |
---|---|
activities | etkinlikler |
community | topluluk |
and | ve |
to | yönelik |
EN To learn more about our individual protection activities, please click here.
TR Bu alandaki diğer çalışmalarımız ile ilgili bilgi almak için tıklayınız.
Англиски | Турски |
---|---|
learn | bilgi |
more | diğer |
click | tıklayın |
here | bu |
about | ilgili |
to | için |
our | ile |
EN With our livelihoods activities, we aim to enable disaster-affected individuals to lead independent lives without being dependent on external support
TR Geçim Kaynağını Destekleme çalışmalarımızla afetten etkilenen bireylerin geçimlerinin yardımlara bağımlı kalmadan sağlayabilmelerini amaçlıyoruz
Англиски | Турски |
---|---|
individuals | bireylerin |
support | destekleme |
affected | etkilenen |
without | kalmadan |
EN We provide online support about activities of Support to Life Association
TR Hayata Destek Derneği’nin yürüttüğü çalışmalarla ilgili online olarak destek sunuyoruz
Англиски | Турски |
---|---|
online | online |
support | destek |
about | ilgili |
to life | hayata |
provide | sunuyoruz |
EN In 2017, Support to Life helped 20 thousand refugees with its’ “Individual Protection” activities.
TR Hayata Destek Bilgi ve Destek Hattı
Англиски | Турски |
---|---|
support | destek |
EN We run field operations in seasonal agriculture areas where children have to live in disaster conditions, organizing activities that will contribute to their education.
TR Mevsimlik tarım alanlarında afet koşullarında yaşamak zorunda kalan çocuklar için mevsimlik gezici tarım sahalarında ve Hayata Destek Evlerimizde eğitimlerine destek olacak etkinlikler düzenliyoruz.
Англиски | Турски |
---|---|
seasonal | mevsimlik |
agriculture | tarım |
disaster | afet |
activities | etkinlikler |
have to | zorunda |
children | çocuklar |
their | ve |
that | hayata |
will | olacak |
conditions | koşullar |
have | ya |
to | için |
EN “Child labour is defined as a child’s involvement in dangerous activities that may impede a child’s cognitive, social or educational development
TR Çocuk işçiliği, çocuğun yaşına uygun olmayan ya da zihinsel, sosyal veya eğitsel gelişimlerine zarar verebilecek tehlikeli faaliyetlerle uğraşmasıdır
Англиски | Турски |
---|---|
as | uygun |
in | da |
social | sosyal |
dangerous | tehlikeli |
or | veya |
EN We are targeting carrying out our humanitarian activities by using our resources more effectively and efficiently
TR İnsani yardım faaliyetlerimizi kaynaklarımızı daha etkili ve verimli kullanarak yürütmeyi hedefliyoruz
Англиски | Турски |
---|---|
using | kullanarak |
more | daha |
effectively | etkili |
efficiently | verimli |
and | ve |
resources | kaynaklar |
EN involves commercial activities (whether or not for profit) and/or sales without Foursquare's prior written consent such as contests, sweepstakes, barter, advertising, or pyramid schemes;
TR Foursquare'in daha önceden yazılı izni olmadan (kâr amaçlı olsun veya olmasın) yarışma, çekiliş, değiş tokuş, reklam veya saadet zinciri gibi ticari faaliyetler ve/veya satışlar içeren;
Англиски | Турски |
---|---|
activities | faaliyetler |
profit | kâr |
consent | izni |
written | yazılı |
commercial | ticari |
and | ve |
sales | satış |
advertising | reklam |
or | veya |
without | olmadan |
sweepstakes | çekiliş |
as | gibi |
EN interfere or attempt to interfere with the proper working of the Service or any activities conducted on the Service;
TR Hizmetin veya Hizmet üzerinde yürütülen herhangi bir aktivitenin uygun çalışmasına müdahale etmek veya müdahale etmeyi denemek;
Англиски | Турски |
---|---|
conducted | yürütülen |
service | hizmet |
with | uygun |
or | veya |
any | herhangi |
to | etmek |
Се прикажуваат 50 од 50 преводи