TR Bu, bulunduğunuz alana göre değişebilir ancak genel olarak konuşmak gerekirse, aylık 10.000'den fazla ancak 150.000'den az arama hacmine sahip anahtar kelimeler bulmak istersiniz
{search} valodā Turku var tikt tulkots šādos Holandiešu vārdos/frāzēs:
TR Bu, bulunduğunuz alana göre değişebilir ancak genel olarak konuşmak gerekirse, aylık 10.000'den fazla ancak 150.000'den az arama hacmine sahip anahtar kelimeler bulmak istersiniz
NL Dit is afhankelijk van de niche waarin u zich bevindt, maar over het algemeen wilt u zoekwoorden vinden die een zoekvolume hebben dat groter is dan 10.000 zoekopdrachten per maand, maar minder dan 150.000 zoekopdrachten per maand
Turku | Holandiešu |
---|---|
genel | algemeen |
TR Ancak, sitenin bir doğrulama süreci olduğunu ancak cezai geçmiş kontrolü olmadığını bilmelisiniz
NL U moet echter weten dat de site een verificatieproces heeft, maar geen criminele achtergrondcontrole
TR Ahrefs’in tescilli verileri, esas olarak platformu benzersiz kılan şeydir. Ancak size rakipleriniz üzerinde gerçek bir avantaj sağlayan birçok benzersiz özellik daha getirerek işleri bir adım ileri taşıyoruz.
NL Ahrefs’ eigen data maken het platform op zich al uniek. Maar we nemen de zaken een stap verder door je vele unieke functionaliteiten te geven waarmee je het verschil maakt ten opzichte van jouw concurrenten.
Turku | Holandiešu |
---|---|
ahrefs | ahrefs |
verileri | data |
platformu | platform |
birçok | vele |
adım | stap |
TR Ancak bu kaynaklarla ilgili sorun, içeriklerinin düzenli olmamasıdır. SEO bilgisine ulaşan net bir başlangıç noktası veya gidiş yolu yoktur.
NL Maar het probleem met deze bronnen is dat hun content ongeordend is. Er is geen duidelijk startpunt of pad naar SEO-kennis.
Turku | Holandiešu |
---|---|
kaynaklarla | bronnen |
sorun | probleem |
seo | seo |
net | duidelijk |
TR Daha önce SEO hakkında herhangi bir şey okuduysanız, endüstri jargonu kullanımının yaygın olduğunu bilirsiniz. Ancak şimdilik işleri basit tutmak için bilmeniz gereken birkaç anahtar terim ve kavram var.
NL Als je al eens eerder iets over SEO hebt gelezen, weet je dat er veel vaktermen zijn. Om het nu simpel te houden, vind je hier een aantal belangrijke termen en concepten die je moet kennen.
Turku | Holandiešu |
---|---|
seo | seo |
tutmak | houden |
TR Google Arama Konsolu, arama sonucu performanslarını önemseyen bir web sitesi sahibi için sahip olunması gereken bir araçtır. Ancak bazı alanlarda pek işlevsel değildir. Ahrefs Webmaster Tools, işte burada devreye girer.
NL Google Search Console is een must-have tool voor elke website-eigenaar die zijn prestaties in de zoekresultaten belangrijk vindt. Maar de functionaliteit voldoet op een aantal vlakken niet. Dat is waar Ahrefs Webmaster Tools uitkomst biedt.
Turku | Holandiešu |
---|---|
sahibi | eigenaar |
ahrefs | ahrefs |
webmaster | webmaster |
TR Web sitelerinin tümü para kazanmak için değildir. Ancak kaliteli bilgi, aranarak bulunmayı hak eder. Bu nedenle, profesyonel bir SEO aracına yatırım yapmalarının haklı sebebi olmayan web sitesi sahiplerini desteklemek istiyoruz.
NL Niet alle websites zijn gemaakt om geld mee te verdienen, maar kwalitatieve informatie hoort gevonden te worden. Daarom willen wij website-eigenaren die een investering in een professionele SEO-tool niet kunnen verantwoorden steunen.
Turku | Holandiešu |
---|---|
profesyonel | professionele |
seo | seo |
bu | worden |
TR Ancak, Ahrefs abonelerinin veri kullanım limitleri daha yüksek olacaktır ve tüm premium araçlarımıza erişebileceklerdir
NL Wel hebben Ahrefs abonnees hogere datalimieten en toegang tot al onze premium tools
Turku | Holandiešu |
---|---|
ahrefs | ahrefs |
daha | hebben |
ve | en |
premium | premium |
araçlar | tools |
TR Google Arama Konsolu ve Google Analytics, web siteniz hakkında değerli veriler toplar. Ancak bu verilerle ne yapacağınızı söylemez. Bu sorunu Sitechecker çözecek.
NL Google Search Console en Google Analytics verzamelen waardevolle gegevens over uw website. Maar ze vertellen u niet wat u op basis van deze gegevens moet doen. Sitechecker doet dat wel.
Turku | Holandiešu |
---|---|
ve | en |
analytics | analytics |
web | website |
değerli | waardevolle |
veriler | gegevens |
sitechecker | sitechecker |
TR Elle yazılmış bir imzaya veya mühürlü mühüre eşdeğerdir, ancak çok daha doğal bir güvenlik sunar
NL Het is een equivalent van een handgeschreven handtekening of gestempeld zegel, maar biedt veel meer inherente beveiliging
Turku | Holandiešu |
---|---|
güvenlik | beveiliging |
sunar | biedt |
TR Yüksek bir nakit yanma oranına sahip geleneksel bir başlangıç değiliz, ancak uzun vadede varız
NL Wij zijn geen geldslurpende startup, maar een bedrijf met langetermijnvisie
Turku | Holandiešu |
---|---|
sahip | zijn |
TR Sistemimizin% 100 güvenli olduğunu iddia edemeyiz - hiç kimse bu düzeyde bir güvenlik sunamaz - ancak size mümkün olan en yüksek düzeyde koruma sunmak için çok çalışıyoruz.
NL We kunnen niet beweren dat ons systeem 100% veilig is - dat kan niemand - maar we doen er alles aan om u de hoogst mogelijke bescherming te bieden.
Turku | Holandiešu |
---|---|
size | u |
mümkün | mogelijke |
sunmak | bieden |
çok | te |
TR Çabuk, ancak düşünceli bir şekilde çalışmaktan gurur duyarız
NL We gaan er prat op dat we snel, maar doordacht werken
TR Ancak, şirketiniz ek özel kontrol gerektiriyorsa, sizinle ortaklık kurarak Quip Sanal Özel Bulutunu sağlarız.
NL Maar als uw bedrijf aanvullende aangepaste bedieningselementen nodig heeft, kunnen we als partner van u de Quip Virtual Private Cloud implementeren.
Turku | Holandiešu |
---|---|
ancak | maar |
sanal | virtual |
TR Önce ekran çıkar, ancak kırılgan ve kötü korunuyor. Köpük yapıştırıcı, açma işlemini fazlasıyla kolaylaştırır.
NL Het scherm komt als eerste los, maar is wel kwetsbaar en amper beschermd. Schuimen kleefstrips maken het openingsproces relatief gemakkelijk.
Turku | Holandiešu |
---|---|
ekran | scherm |
ancak | maar |
ve | en |
kolaylaştırır | gemakkelijk |
TR Ancak hiçbirinin tam bir tabanı yok (Googlebot’un tüm bağlantıları bulmak için zamana ihtiyacı var)
NL Maar geen van hen heeft een volledige basis (zelfs Googlebot heeft tijd nodig om alle backlinks te vinden)
Turku | Holandiešu |
---|---|
bulmak | vinden |
var | heeft |
TR Web sitesi sayfasının metnini bin kez değiştirdiniz ancak hala yayınlanmıyor mu? Doğru meta etiketleri, iyi bir iç bağlantı ve seri sayfa hızı sıralamanızı etkiliyor.
NL Heb je de pagina’s van de website duizenden keren aangepast maar nog geen verbetering? Verbeter de meta tags, zorg voor goede interne links en verbeter de paginasnelheid om de ranking te verbeteren.
Turku | Holandiešu |
---|---|
meta | meta |
etiketleri | tags |
bağlantı | links |
ve | en |
TR Teknik SEO hatalarını bulmak zor, ancak bunlar sıklıkla ortaya çıkabilir
NL Het is lastig om technische SEO-fouten op te sporen, maar ze kunnen vaak voorkomen
Turku | Holandiešu |
---|---|
teknik | technische |
seo | seo |
ancak | maar |
bunlar | het |
TR Plastikler ve metal alaşımları 3B baskı için en çok kullanılan materyallerdir ancak 3B baskı betondan canlı dokuya kadar hemen hemen her şeyle yapılabilir.
NL Kunststoffen en metaallegeringen worden het meest gebruikt voor 3D-printen, maar het kan met bijna alles, van beton tot levend weefsel.
Turku | Holandiešu |
---|---|
ve | en |
baskı | printen |
ancak | maar |
canlı | levend |
hemen | bijna |
yapılabilir | kan |
TR C-Stok parçalarının dış yüzeyleri ciddi şekilde hasar görmüş ancak tamamen kullanılabilir durumdalar
NL C-voorraadonderdelen hebben grote cosmetische slijtage, maar zijn volledig functioneel
Turku | Holandiešu |
---|---|
ancak | maar |
tamamen | volledig |
TR 1940'lardan beri, neredeyse tüm bilgisayarlar Neumann mimarisi üzerine kurulmuştur. Ancak neyse ki bugünün bilgisayarları bütün bir odayı kaplamıyor...
NL Sinds de jaren 1940 draaien bijna alle computers op de von Neumann architectuur. Moderne desktop PCs omvatten echter geen hele kamers meer, maar slechts enkele kubieke decimeters.
Turku | Holandiešu |
---|---|
neredeyse | bijna |
TR Güveniyoruz ancak doğrulamaktan kaçınmıyoruz
NL Heb vertrouwen, maar controleer altijd
Turku | Holandiešu |
---|---|
ancak | maar |
TR Sayfanızda Dublin Core metadata elementleri kullanılmamış. Olsa iyi olurdu ancak olmasada dünyanın sonu değil :)
NL Deze pagina maakt geen gebruik van Dublin Core.
Turku | Holandiešu |
---|---|
değil | geen |
TR Bir baba içgüdüsüyle başkalarından bizleri korumaya çalıştıklarını iddia etmekteler, ancak aslında özgürlüğümüzü kullanma hakkımızdan kendilerini korumaya çalışmaktalar
NL Ze beweren op vaderlijke toon dat ze proberen om ons te beschermen tegen onszelf of anderen, maar in werkelijkheid proberen ze om zich te beschermen tegen de uitoefening van onze vrijheid
Turku | Holandiešu |
---|---|
korumaya | beschermen |
TR Bu izinsiz erişim geçişi güvenlik adı altında savunuldu ancak bu erişim izni çevrimiçi iletişimi saldırıya açık hale getirmektedir ve bütün ayrıntılarıyla yenilik ve teknoloji topluluğunu tehdit etmektedir.
NL Voor deze achterdeur werd gepleit in naam van de veiligheid , maar het opent online communicatie kwetsbaarheden en bedreigt innovatie en de technologische gemeenschap in het algemeen .
Turku | Holandiešu |
---|---|
bu | het |
güvenlik | veiligheid |
adı | naam |
ancak | maar |
çevrimiçi | online |
ve | en |
yenilik | innovatie |
teknoloji | technologische |
TR Ancak, tüm çevrim içi verilerin kullanıcılara bilgi verilmeden ve belli bir sebep olmadan araştırmaya tabi tutulması ve ele geçirilmesi süreci ile bu yasanın altı kazınabilir.
NL Maar dit besluit kan echte vooruitgang ondermijnen door alle online data te doorzoeken en in beslag te nemen zonder de eigenaar in kennis te stellen en zonder vermoedelijke reden.
Turku | Holandiešu |
---|---|
tüm | alle |
ve | en |
olmadan | zonder |
TR AÇIK INTERNET BİRLİĞİ DOĞRU YÖNE DOĞRU BİR ADIMDIR, ANCAK HALA ÜZERİNE KONUŞULACAK ÇOK ŞEY VARDIR
NL HET OPEN INTERNET ORDER IS EEN STAP IN DE GOEDE RICHTING, MAAR ER IS NOG EEN LANGE WEG TE GAAN
Turku | Holandiešu |
---|---|
internet | internet |
TR Ancak ardından felsefik bir hatayla karşılaşıyor: paketlere insan biçimi veriyor-sanki gerçek insanmışlar veya fiziksel paketlermiş gibi
NL Het maakt echter vervolgens een filosofische fout: het antropomorfisme van pakketten - alsof ze mensen of fysieke pakketten waren
Turku | Holandiešu |
---|---|
insan | mensen |
TR Ancak servis sağlayıcılar düzenlemeleri zorlamaya devam ederken ve yeni yasalar önerirken bu yeni yasa ile ilgili söylenecek tek şey zararlı olduğudur.
NL Maar, terwijl service providers verder gaan met de regels uit te dagen en nieuwe wetgeving voor te stellen, is deze nieuwe wetgeving even schadelijk.
Turku | Holandiešu |
---|---|
servis | service |
ve | en |
yeni | nieuwe |
TR Pazar rekabeti, duopolize edilmiş ISP pazarında kaim olmamaktadır, bu yüzden Açık İnternet Düzeni gerekli yere yatırım yapmaktadır, ancak hafif düzenlemeler
NL Concurrentie op de markt bestaat niet binnen de duopolized ISP- markt , zodat het Open Internet Bevel een nodige, maar lichte, regelgeving voorziet
Turku | Holandiešu |
---|---|
isp | isp |
bu | het |
açık | open |
hafif | lichte |
TR Eğer bir köpek olmak istiyorsanız bir köpek gibi davranabiliyorsunuz ancak onlar (ISS'ler ve telekom şirketleri) köpek gibi davranırken söylediğiniz her şeyi bilecektir
NL Als je een hond wilt zijn kan je doen alsof je een hond bent , maar zij [internetproviders en telecombedrijven] weten alles wat je zegt , terwijl je doet alsof je een hond bent
Turku | Holandiešu |
---|---|
ve | en |
TR Evet, yenilikçi, bulut tabanlı platformumuz bazı olağanüstü incelemeler aldı, ancak bizi birbirinden ayıran müşterilerimize olan bağlılığımızdır
NL Ja, ons innovatieve, cloud-gebaseerde platform heeft enkele uitstekende recensies gekregen, maar het is echt onze toewijding aan onze klanten, die ons onderscheidt
Turku | Holandiešu |
---|---|
evet | ja |
yenilikçi | innovatieve |
bulut | cloud |
tabanlı | gebaseerde |
bazı | enkele |
ancak | maar |
bizi | ons |
TR Sonix, insanların ses ve video içerikleri ile çalışma biçimini dönüştürmek için bir görevdedir, ancak bunu inanılmaz insanlar olmadan yapamayız
NL Sonix is op een missie om de manier waarop mensen werken met audio- en videocontent te transformeren, maar we kunnen het niet zonder geweldige mensen
Turku | Holandiešu |
---|---|
ve | en |
çalışma | werken |
inanılmaz | geweldige |
TR Kelime hatası oranı, doğruluğu değerlendirmek için tipik bir metriktir ancak Sonix Custom Dictionary gibi özellikler müşterilerin özel kelime dağarcığı oluşturmalarını ve doğruluğu daha da artırmalarını sağlar.
NL Word-error-rate is de typische metriek om nauwkeurigheid te beoordelen, maar functies zoals de Sonix Custom Dictionary stellen klanten in staat aangepaste woordenlijsten te maken en de nauwkeurigheid verder te vergroten.
Turku | Holandiešu |
---|---|
sonix | sonix |
özellikler | functies |
müşterilerin | klanten |
sağlar | in staat |
TR Otomatik bir sistem olduğumuzdan%100 doğru olduğunu iddia etmiyoruz, ancak net, net bir ses dosyasıyla oldukça yakınlaşabiliriz
NL We beweren niet 100% nauwkeurig te zijn gezien we een geautomatiseerd systeem zijn, maar we kunnen vrij dichtbij komen met een helder, helder audiobestand
Turku | Holandiešu |
---|---|
otomatik | geautomatiseerd |
sistem | systeem |
doğru | nauwkeurig |
ses | zijn |
TR Evet, paylaş'ı tıklayın ve özel bağlantıyı kopyalayın. Bu bağlantının alıcısı transkripti görüntüleyebilir, ancak düzenleyemez.
NL Ja, klik gewoon op delen en kopieer de privélink. De ontvanger van deze link kan het transcript bekijken, maar niet bewerken.
Turku | Holandiešu |
---|---|
evet | ja |
tıklayın | klik |
ve | en |
bu | het |
transkripti | transcript |
TR Videoyu düzenlemek sıkıcı, ancak metinle çok daha kolay. Sonix, ön düzenlemenizi bir esinti yaparak metni düzenleyerek videoyu düzenlemenizi sağlayan dünyanın ilk otomatik transkripsiyon platformudur.
NL Video bewerken is vervelend, maar met tekst is het veel gemakkelijker. Sonix is's werelds eerste geautomatiseerde transcriptieplatform waarmee je video kunt bewerken door tekst te bewerken en je pre-edit een fluitje te maken.
Turku | Holandiešu |
---|---|
videoyu | video |
düzenlemek | bewerken |
sonix | sonix |
dünyanın | werelds |
otomatik | geautomatiseerde |
TR Bir radyo programı sunucusu, yayıncı veya podcaster olarak, insanlarla röportaj yapmak ve içerik oluşturmak için saatlerce harcadınız. Kolay bir başarı değil, ancak ses içeriğiniz metne dönüştürülürse daha iyi servis edilir.
NL Als gastheer, omroep of podcaster heb je urenlang mensen geïnterviewd en content gemaakt. Het is geen gemakkelijke prestatie, maar je audiocontent wordt beter gediend als het wordt omgezet in tekst.
Turku | Holandiešu |
---|---|
insanlarla | mensen |
içerik | content |
oluşturmak | wordt |
değil | geen |
metne | tekst |
TR Satış görüşmeleriniz, müşterilerinizin neye ihtiyaç duyduğu ve ekiplerinizin bu ihtiyaçları ne kadar etkili bir şekilde ele aldıklarına dair en değerli ancak göz ardı edilen veri kaynaklarından biridir.
NL Uw verkoopgesprekken zijn een van de meest waardevolle, maar toch genegeerde gegevensbronnen over wat uw klanten nodig hebben en hoe effectief uw teams in staat zijn om aan die behoeften te voldoen.
Turku | Holandiešu |
---|---|
ve | en |
değerli | waardevolle |
TR Ancak bir söz bulmak halkla ilişkiler departmanınız, müşteri hizmetleri organizasyonunuz veya pazarlama ekibiniz için dramatik sonuçlar verebilir.
NL Maar het vinden van die ene vermelding kan dramatische resultaten opleveren voor uw PR-afdeling, klantenserviceorganisatie of marketingteam.
Turku | Holandiešu |
---|---|
bulmak | vinden |
sonuçlar | resultaten |
TR Ancak, arama robotlarının bazı harici link analiz algoritmalarına sahip olduğu ve bunlara cevap vermeyen, siteyi indeks sıralamasında düşüren her şeyi reddedebileceği akılda tutulmalıdır
NL Houd er echter rekening mee dat zoekmachines bepaalde algoritmen voor externe linkanalyse hebben en alles kunnen weigeren dat daarop niet reageert, waardoor de site in de indexclassificatie wordt verlaagd
Turku | Holandiešu |
---|---|
bazı | bepaalde |
harici | externe |
sahip | hebben |
ve | en |
TR Belirli web nesnelerini arar ancak güvenlik açıklarını aramaz ve savunmasız olabilecek web içeriğini aramaz.
NL Het zoekt naar specifieke webobjecten, maar zoekt niet naar kwetsbaarheden en zoekt niet naar webinhoud die mogelijk kwetsbaar is.
Turku | Holandiešu |
---|---|
belirli | specifieke |
ve | en |
TR Sitenizi taramak için araçlar vardır (ve bunlar yetkili araçlardır), ancak korsan araçları da vardır
NL Er zijn tools om uw site te scannen (en dit zijn geautoriseerde tools), maar er zijn ook hackertools
Turku | Holandiešu |
---|---|
sitenizi | uw site |
için | om |
ve | en |
ancak | maar |
TR Birden fazla şirket, ekip uyurken duran canlı bir sohbet sunar, ancak potansiyel müşterileriniz hala web sitenize göz atıyor
NL Meerdere bedrijven bieden een livechat aan die stopt wanneer het team slaapt, maar uw leads browsen nog steeds op uw website
Turku | Holandiešu |
---|---|
şirket | bedrijven |
ekip | team |
sunar | bieden |
web | website |
TR Ancak, bot platform yazılımı genellikle otomatik bir sohbet robotu oluştururken gereksinimlerinizi karşılaması beklenen 3 tür sunar
NL Er zijn echter 3 soorten die je zou moeten ontmoeten bij het browsen op websites
TR Ancak bu kategori, komut dosyasıyla yazılmış chatbot kategorisine dahil edilebilir.
NL Deze categorie kan echter wel worden opgenomen in de categorie met scripts voor chatbots.
Turku | Holandiešu |
---|---|
ancak | echter |
bu | worden |
TR Kurulumu tamamladığınızda, birkaç profile göz atabilirsiniz. Ancak, hesap olmadan profilleri ve özellikleri inceleyebilirsiniz. Kayıt için herhangi bir para ödemeniz gerekmeyecektir.
NL Als u klaar bent met instellen, kunt u door verschillende profielen bladeren. U kunt echter zonder account door profielen en functies bladeren. U hoeft geen geld te betalen voor registratie.
Turku | Holandiešu |
---|---|
hesap | account |
olmadan | zonder |
ve | en |
özellikleri | functies |
herhangi | geen |
TR Ancak diğer kullanıcılar tarafından fark edilme şansınızı artırmak için profilinizi eksiksiz ve etkileyici hale getirmeniz önerilir
NL Om uw kansen om opgemerkt te worden door andere gebruikers te vergroten, is het echter raadzaam om uw profiel compleet en expressief te maken
Turku | Holandiešu |
---|---|
ancak | echter |
diğer | andere |
kullanıcılar | gebruikers |
artırmak | vergroten |
ve | en |
TR Platform, profilinizde çıplak fotoğrafları kullanmanızı yasaklıyor, ancak bunları özel albümlerde paylaşabilirsiniz
NL Het platform verbiedt je om naaktfoto’s in je profiel te gebruiken, maar je kunt ze wel delen in privéalbums
Turku | Holandiešu |
---|---|
platform | platform |
ancak | maar |
özel | privé |
TR Scruff’ı ücretsiz olarak kullanabilirsiniz, ancak daha kişiselleştirilmiş bir deneyim istiyorsanız, bir prim ödemeniz gerekir
NL Je kunt Scruff gratis gebruiken, maar als je een meer persoonlijke ervaring wilt, moet je een premie betalen
Turku | Holandiešu |
---|---|
ücretsiz | gratis |
olarak | als |
daha | meer |
deneyim | ervaring |
gerekir | moet |
Rāda 50 no 50 tulkojumiem