TR Akla gelebilecek her türlü çekici belgeyi oluşturuyoruz, PDF olarak indirdiğimiz vaka çalışmalarını oluşturuyoruz, sunumlar, yan belgelar, LinkedIn gönderileri ve diğer sosyal medya görsellerini oluşturuyoruz.”
TR Akla gelebilecek her türlü çekici belgeyi oluşturuyoruz, PDF olarak indirdiğimiz vaka çalışmalarını oluşturuyoruz, sunumlar, yan belgelar, LinkedIn gönderileri ve diğer sosyal medya görsellerini oluşturuyoruz.”
EN We create every type of slick imaginable, we create case studies in there that we download as PDFs, we create presentations, collateral, LinkedIn posts and other social media graphics.
Turku | Angļu |
---|---|
her | every |
pdfs | |
vaka | case |
sunumlar | presentations |
diğer | other |
TR Visme ile çok şey yaratıyoruz. Akla gelebilecek her tür dosyayı oluşturuyoruz, PDF olarak indirdiğimiz vaka çalışmaları oluşturuyoruz, sunumlar, materyaller, LinkedIn gönderileri ve diğer sosyal medya grafikleri oluşturuyoruz.
EN We create a lot with Visme. We create every type of slick imaginable, we create case studies in there that we download as PDFs, we create presentations, collateral, LinkedIn posts and other social media graphics.
Turku | Angļu |
---|---|
visme | visme |
tür | type |
pdfs | |
vaka | case |
çalışmaları | studies |
sunumlar | presentations |
diğer | other |
grafikleri | graphics |
TR Çok sayıda infografik oluşturuyoruz, sosyal medyadaki duyurular için afişler oluşturuyoruz, animasyonlu e-kitaplar oluşturmak için yeni sürümden yararlanıyoruz
EN We’re creating a lot of infographics, we create banners for announcements on social media, we’ve been tapping into the new version to create animated ebooks
Turku | Angļu |
---|---|
sayıda | lot |
duyurular | announcements |
animasyonlu | animated |
TR Bu şekilde, UNDEF, BM'nin diğer çalışmalarını --Hükümetlerle olan çalışmalarını- tamamlamada, dünya çapında demokratik yönetişimi güçlendirmek için belirgin bir rol oynamaktadır.
EN In this way, UNDEF plays a prominent role in complementing the UN's other work—its work with governments—to strengthen democratic governance all over the world.
Turku | Angļu |
---|---|
şekilde | way |
diğer | other |
olan | its |
demokratik | democratic |
güçlendirmek | strengthen |
rol | role |
TR Bu şekilde, UNDEF, BM'nin diğer çalışmalarını --Hükümetlerle olan çalışmalarını- tamamlamada, dünya çapında demokratik yönetişimi güçlendirmek için belirgin bir rol oynamaktadır.
EN In this way, UNDEF plays a prominent role in complementing the UN's other work—its work with governments—to strengthen democratic governance all over the world.
Turku | Angļu |
---|---|
şekilde | way |
diğer | other |
olan | its |
demokratik | democratic |
güçlendirmek | strengthen |
rol | role |
TR Acil müdahale ve acil yardım planımızı, kendi ihtiyaç analizlerimize göre oluşturuyoruz.
EN We plan our disaster response action plans through our own needs asssesments.
Turku | Angļu |
---|---|
ihtiyaç | needs |
planı | plan |
TR Dünya çapında müzik profesyonellerinin YouTube kanalları, Facebook etkinlikleri ve kişisel müzik galerileri için videolar oluşturuyoruz
EN We help music professionals worldwide to create outstanding visualization videos for their YouTube channels, Facebook events and personal music galleries
Turku | Angļu |
---|---|
müzik | music |
youtube | youtube |
kanalları | channels |
etkinlikleri | events |
videolar | videos |
TR Acil müdahale ve acil yardım planımızı, kendi ihtiyaç analizlerimize göre oluşturuyoruz.
EN We plan our disaster response action plans through our own needs asssesments.
Turku | Angļu |
---|---|
ihtiyaç | needs |
planı | plan |
TR Renderforest sayesinde kaliteli animasyonları sadece birkaç dakikada hiç yorulmadan oluşturuyoruz
EN With Renderforest, we can create a high-quality animation in just a few minutes, without a hassle
Turku | Angļu |
---|---|
renderforest | renderforest |
TR Acil müdahale ve acil yardım planımızı, kendi ihtiyaç analizlerimize göre oluşturuyoruz.
EN We plan our disaster response action plans through our own needs asssesments.
Turku | Angļu |
---|---|
ihtiyaç | needs |
planı | plan |
TR Acil müdahale ve acil yardım planımızı, kendi ihtiyaç analizlerimize göre oluşturuyoruz.
EN We plan our disaster response action plans through our own needs asssesments.
Turku | Angļu |
---|---|
ihtiyaç | needs |
planı | plan |
TR Çalışanlarımızın bağlılığını sağlayarak kişisel bir sorumluluk, çeşitlilik ve yenilik kültürü oluşturuyoruz.
EN By making sure our employees are engaged, we create a culture of personal responsibility, diversity and innovation.
Turku | Angļu |
---|---|
sorumluluk | responsibility |
çeşitlilik | diversity |
yenilik | innovation |
TR Dünya çapında müzik profesyonellerinin YouTube kanalları, Facebook etkinlikleri ve kişisel müzik galerileri için videolar oluşturuyoruz
EN We help music professionals worldwide to create outstanding visualization videos for their YouTube channels, Facebook events and personal music galleries
TR Renderforest sayesinde kaliteli animasyonları sadece birkaç dakikada hiç yorulmadan oluşturuyoruz
EN With Renderforest, we can create a high-quality animation in just a few minutes, without a hassle
TR Leipzig'e yaptığı seyahatlerden birisinde, Klautz kitaplarını ana vatanlarında yayınlatma şansı bulamamış olan (Almanca konuşan) yazarların çalışmalarını yayınlama fikrini buldu
EN During one of his trips to Leipzig, Klautz got the idea to publish the work of (German-language) authors who had not been able to have their books published in their native country
Turku | Angļu |
---|---|
leipzig | leipzig |
yazarların | authors |
yayınlama | publish |
ın | of |
kitapları | books |
TR Bir uzmana ihtiyaç duymadan veya işe almadan SEO'yu geliştirin. Web sitenizle ilgili her şeyin yolunda olduğundan emin olun. Yüklenicilerin çalışmalarını değerlendirmekle harcayacağınız zamandan tasarruf edin.
EN Improve SEO without being or hiring an expert. Be sure that everything is all-right with your website. Save time on evaluating contractors' work with the website.
Turku | Angļu |
---|---|
veya | or |
seo | seo |
geliştirin | improve |
web | website |
her | all |
zamandan | time |
tasarruf | save |
TR Emmylou Harris (2 Nisan 1947, Birmingham, Alabama, ABD) Amerikalı kadın country şarkıcısı ve müzik yazarı. Solo müzik çalışmalarının yanında diğer müzik yazarlarının çalışmalarını yoruml… Devamını oku
EN Emmylou Harris (born April 2, 1947 in Birmingham, Alabama) is an American singer, musician, and songwriter. In addition to her work as a solo artist and bandleader, and an interpreter of ot… read more
Turku | Angļu |
---|---|
nisan | april |
ve | and |
müzik | musician |
solo | solo |
oku | read |
ın | of |
TR Solo müzik çalışmalarının yanında diğer müzik yazarlarının çalışmalarını yorumlamasıyla ve düet çalışmalarıyla da tanınmıştır… Devamını oku
EN In addition to her work as a solo artist and bandleader, and an interpreter of other composers' works, she is a sought-aft… read more
Turku | Angļu |
---|---|
solo | solo |
oku | read |
ın | of |
TR Sivil alanda, bağlantı kurma ve ilişki geliştirme faaliyetleri (networking) STÖ’lerin hem etkilerini artırmak hem de çalışmalarını yaygınlaştırmak için önemli bir başlık
EN In civil settings, networking is of paramount importance for CSOs to improve their impact and disseminate their activities
Turku | Angļu |
---|---|
sivil | civil |
faaliyetleri | activities |
hem | their |
TR Bu çalışmalar ve diğer sivil toplum örgütleri ile işbirlikleri örgütlerin çalışmalarını güçlendirir
EN Organizations will be enhanced in operational terms thanks to likewise activities and cooperation with other civil society organizations
Turku | Angļu |
---|---|
diğer | other |
sivil | civil |
toplum | society |
TR Türkiye’de ise BMZ, göç hareketlerinin yol açtığı zorluklarla mücadele çalışmalarını desteklemektedir.
EN In Turkey, BMZ is supporting the country´s work on tackling the challenges posed by displacement.
Turku | Angļu |
---|---|
türkiye | turkey |
TR Türkiye’de ise BMZ, göç hareketlerinin yol açtığı zorluklarla mücadele çalışmalarını desteklemektedir.
EN In Turkey, BMZ is supporting the country´s work on tackling the challenges posed by displacement.
Turku | Angļu |
---|---|
türkiye | turkey |
TR Kibar Holding ve Grup Şirketlerinde yapılan tüm gönüllülük çalışmalarını tek çatı altında buluşturan “Kibar Gönüllülleri”, toplum yararına daha fazla katkı sağlamayı amaçlıyor
EN “Kibar Volunteers,” which brings all volunteering activities within the body of Kibar Holding and the Group Companies together under one roof, aim to contribute more to the benefit of society
Turku | Angļu |
---|---|
holding | holding |
ve | and |
çatı | roof |
altında | under |
toplum | society |
katkı | contribute |
TR Tucker, ürün yol haritasını bildirmek adına kullanıcı geri bildirimlerini toplamaya odaklanmıştır ve tüm dünyadaki kullanıcılarımız için en iyi yazılım ve hizmetleri sağlamak adına çalışmalarını sürdürmektedir.
EN Tucker is focused on gathering user feedback to inform the product roadmap, and works to deliver the very best software and services to our users around the world.
Turku | Angļu |
---|---|
yazılım | software |
hizmetleri | services |
TR Hızlı, doğru ve uygun fiyatlı transkripsiyon kritik olsa da, Sonix için sadece başlangıç noktasıdır. İnsanların çalışmalarını nasıl oluşturduğunu, organize ettiğini ve paylaştığını yeniden hayal ediyoruz.
EN While fast, accurate, and affordable transcription is critical, it is just the starting point for Sonix. We are re-imagining how people create, organize, and share their work.
Turku | Angļu |
---|---|
hızlı | fast |
uygun | affordable |
transkripsiyon | transcription |
kritik | critical |
sonix | sonix |
başlangıç | starting |
organize | organize |
TR Tüm haber odanızın transkripsiyon çalışmalarını kolayca yönetin ve izleyin
EN Easily manage and monitor your entire newsroom’s transcription efforts
Turku | Angļu |
---|---|
tüm | entire |
transkripsiyon | transcription |
kolayca | easily |
yönetin | manage |
ve | and |
TR Deichmann’ın online pazarlama çalışmalarını 2 ay içerisinde tamamen yeni bir seviyeye çıkardık, bu sayede herkesin düşündüğünden çok daha düşük bir maliyetle dönüşüm elde ettik
EN We have been able to grow Deichmann’s online business within 2 months to a whole new level at a much lower cost than anybody would have thought, or any business analyst could have calculated
Turku | Angļu |
---|---|
online | online |
pazarlama | business |
seviyeye | level |
TR Araştırma ile farkındalık ve gündem oluşturma çalışmalarını desteklemek ve bu alanda çalışan…
EN Partnership aims to inspire Turkish young people to join the fight against inequality and climate…
TR Kitle iletişim araçlarını kullanarak sivil örgütlerin çalışmalarını duyurarak ve lobi faaliyetleri yürüterek sosyal girişimciliği özendirmeyi, toplumsal farkındalığı artırarak sivil inisiyatifi güçlendirmeyi hedefler.
EN aiming to publicize the activities of civil organizations by using the mass media, to conduct lobbying activities so as to encourage initiative taking in social sphere and to empower civil initiatives by further raising social awareness.
Turku | Angļu |
---|---|
kitle | mass |
sivil | civil |
ve | and |
faaliyetleri | activities |
TR STGM olarak uzun yıllardır çeşitli başlıklarda yürüttüğümüz “Dijital Kapasite Güçlendirme” çalışmalarını STÖ Kaynak Merkezi Projesi’yle daha güçlendirdik.
EN We have further strengthened through our CSO Resource Centre Project the "Digital Capacity Building" actions we, as STGM, conducted on various topics for many years.
Turku | Angļu |
---|---|
stgm | stgm |
kapasite | capacity |
kaynak | resource |
merkezi | centre |
projesi | project |
TR Savunuculuk Çalışmalarını Güçlendirmek İçin Dijital Destek
EN Digital Support for Strengthening Advocacy Actions
Turku | Angļu |
---|---|
savunuculuk | advocacy |
dijital | digital |
destek | support |
TR Başarılı çalışmalarını sürdürerek küresel ve yerel ekonomi için büyük önem taşıyan otomotiv sektörüne hizmet eden Assan Hanil, geçen Mart ayında Aksaray’da kurulan yeni tesisinde de teknoloji üretmeye devam ediyor
EN Serving the automotive industry, which is of great importance for the global and national economy, with its successful activities, Assan Hanil continues to develop technologies at its new plant built in Aksaray last March
Turku | Angļu |
---|---|
başarılı | successful |
küresel | global |
ekonomi | economy |
büyük | great |
önem | importance |
otomotiv | automotive |
hizmet | serving |
assan | assan |
geçen | last |
mart | march |
yeni | new |
teknoloji | technologies |
TR Amway çevremizdekilerin zorlu çalışmalarını ve başarılarını ödüllendirir ve kutlar. Gerçek başarıya zorlu çalışmayla ve başkalarına yardım ederek doğru yoldan kazanıldığı zaman ulaşıldığını biliyoruz.
EN Amway compensates and celebrates the hard work and accomplishments of those around us. We understand true success is achieved when earned the right way: through hard work and helping others.
Turku | Angļu |
---|---|
amway | amway |
ve | and |
yardım | helping |
biliyoruz | we understand |
TR Yazıcılarınızın, dikkatinizi çekmeyecek şekilde sorunsuz çalışmalarını istersiniz
EN You want your printers to work so well that you hardly ever think about them
Turku | Angļu |
---|---|
şekilde | so |
yazıcılar | printers |
TR "Kurumların, rekabette kalabilmek için çalışmalarını dijitalleştirmesi gereken bir talebe bağlı ekonomi ortamında yaşıyoruz
EN "We are living in an on-demand economy where organisations must digitise their operations to compete
Turku | Angļu |
---|---|
ekonomi | economy |
TR Envanter yönetimi, müşteri memnuniyeti ve iş çalışmalarını geliştirmenin önemli bir parçasıdır
EN Inventory management is a critical component to customer satisfaction and improving business operations
Turku | Angļu |
---|---|
envanter | inventory |
yönetimi | management |
müşteri | customer |
memnuniyeti | satisfaction |
önemli | critical |
TR Birden çok araçtaki verilerinizi otomatik olarak monday.com'a getirin ve nihayet tüm ekibinizin çalışmalarını tek bir yerde toplayın.
EN Automatically bring your data from multiple tools into monday.com to finally have all your team's work in one place.
Turku | Angļu |
---|---|
verilerinizi | your data |
getirin | bring |
nihayet | finally |
ekibinizin | your team |
yerde | place |
TR Ekibinizin en iyi çalışmalarını yürütmek için ihtiyaç duyduğu her şey
EN Everything your team needs to execute their best work
Turku | Angļu |
---|---|
ekibinizin | your team |
için | to |
ihtiyaç | needs |
TR DoD güvenlik talimatlarının bu şekilde programlama yoluyla zorlanması manuel yapılandırma çalışmalarını azaltarak hatalı yapılandırma olasılığını düşürür ve DoD açısından genel olarak riski azaltır.
EN This programmatic enforcement of DoD security guidelines reduces manual configuration efforts, which can decrease improper configuration and reduce overall risk to the DoD.
Turku | Angļu |
---|---|
dod | dod |
güvenlik | security |
bu | this |
manuel | manual |
yapılandırma | configuration |
genel | overall |
riski | risk |
azaltır | reduces |
TR Önce Bulut Politikası tüm federal kurumların bulut hizmetlerinde güvenlik değerlendirmesi, yetkilendirme ve sürekli izleme çalışmalarını yürütürken FedRAMP sürecini kullanmalarını gerektirir
EN The Cloud First Policy requires all federal agencies to use the FedRAMP process to conduct security assessments, authorizations, and continuous monitoring of cloud services
Turku | Angļu |
---|---|
bulut | cloud |
politikası | policy |
tüm | all |
federal | federal |
hizmetlerinde | services |
güvenlik | security |
ve | and |
sürekli | continuous |
izleme | monitoring |
fedramp | fedramp |
sürecini | process |
gerektirir | requires |
ın | of |
TR Bir uzmana ihtiyaç duymadan veya işe almadan SEO'yu geliştirin. Web sitenizle ilgili her şeyin yolunda olduğundan emin olun. Yüklenicilerin çalışmalarını değerlendirmekle harcayacağınız zamandan tasarruf edin.
EN Improve SEO without being or hiring an expert. Be sure that everything is all-right with your website. Save time on evaluating contractors' work with the website.
Turku | Angļu |
---|---|
veya | or |
seo | seo |
geliştirin | improve |
web | website |
her | all |
zamandan | time |
tasarruf | save |
TR Güncel olaylar, şirketlerin bulut uygulamalarına geçiş planlarını ve genel anlamda dijital dönüşüm çalışmalarını hızlandırdı
EN Current events have accelerated organizations' plans to migrate to cloud applications and their digital transformation efforts in general
Turku | Angļu |
---|---|
güncel | current |
olaylar | events |
bulut | cloud |
ve | and |
dijital | digital |
dönüşüm | transformation |
uygulamaları | applications |
TR Sivil alanda, bağlantı kurma ve ilişki geliştirme faaliyetleri (networking) STÖ’lerin hem etkilerini artırmak hem de çalışmalarını yaygınlaştırmak için önemli bir başlık
EN In civil settings, networking is of paramount importance for CSOs to improve their impact and disseminate their activities
Turku | Angļu |
---|---|
sivil | civil |
faaliyetleri | activities |
hem | their |
TR Bu çalışmalar ve diğer sivil toplum örgütleri ile işbirlikleri örgütlerin çalışmalarını güçlendirir
EN Organizations will be enhanced in operational terms thanks to likewise activities and cooperation with other civil society organizations
Turku | Angļu |
---|---|
diğer | other |
sivil | civil |
toplum | society |
TR Kitle iletişim araçlarını kullanarak sivil örgütlerin çalışmalarını duyurarak ve lobi faaliyetleri yürüterek sosyal girişimciliği özendirmeyi, toplumsal farkındalığı artırarak sivil inisiyatifi güçlendirmeyi hedefler.
EN aiming to publicize the activities of civil organizations by using the mass media, to conduct lobbying activities so as to encourage initiative taking in social sphere and to empower civil initiatives by further raising social awareness.
Turku | Angļu |
---|---|
kitle | mass |
sivil | civil |
ve | and |
faaliyetleri | activities |
TR Envanter yönetimi, müşteri memnuniyeti ve iş çalışmalarını geliştirmenin önemli bir parçasıdır
EN Inventory management is a critical component to customer satisfaction and improving business operations
Turku | Angļu |
---|---|
envanter | inventory |
yönetimi | management |
müşteri | customer |
memnuniyeti | satisfaction |
önemli | critical |
TR Yazıcılarınızın, dikkatinizi çekmeyecek şekilde sorunsuz çalışmalarını istersiniz
EN You want your printers to work so well that you hardly ever think about them
Turku | Angļu |
---|---|
şekilde | so |
yazıcılar | printers |
TR Bu tür durumlarda, bu kısıtlamaları ortaya koyuyor ve çözüm önerilerimizi kullanıcıya sunarak vereceği karar doğrultusunda proje çalışmalarını ilerletiyoruz.
EN In such cases, we reveal these restrictions and propose potential solutions to the user, and continue the project in line with their decisions.
Turku | Angļu |
---|---|
durumlarda | cases |
kısıtlamaları | restrictions |
ve | and |
çözüm | solutions |
karar | decisions |
doğrultusunda | in line with |
proje | project |
TR Alman astronot Alexander Gerst, ISS’de görev yaptığı sırada sosyal medyada çok aktifti. Sosyal medya uzay çalışmalarını değiştirdi mi?
EN During his time on board the ISS the German astronaut Alexander Gerst was very active with social media. Have social media changed space travel?
Turku | Angļu |
---|---|
alman | german |
alexander | alexander |
çok | very |
uzay | space |
TR Bremenli bilim kadını, uluslararası bir araştırma birliğinde ileri derecede karmaşık iklim modellerini kıyaslayabilen ve böylelikle daha tam hava tahminleri yapılabilmesini sağlayan bir aracın geliştirilmesi çalışmalarını yönetiyor
EN In an international research alliance, the Bremen-based scientist heads the development of a tool that can compare highly complex climate models, making predictions more accurate
Turku | Angļu |
---|---|
uluslararası | international |
karmaşık | complex |
iklim | climate |
modellerini | models |
tam | accurate |
geliştirilmesi | development |
Rāda 50 no 50 tulkojumiem