TR Telefon kulübesi, odak odası veya idari ofis gibi daha küçük alanlar, bire bir toplantılar veya kişisel odak alanları için idealdir
{search} valodā Turku var tikt tulkots šādos Angļu vārdos/frāzēs:
TR Telefon kulübesi, odak odası veya idari ofis gibi daha küçük alanlar, bire bir toplantılar veya kişisel odak alanları için idealdir
EN Smaller spaces such as a phone booth, focus room, or executive office are ideal for one-on-one meetings or personal focus spaces
TR Hamamın apodyterium (soyunma odası), kubbeli calidarium (sıcak bölüm) ve sudatorium (terleme odası) bölümleri açılmış diğer bölümleri ise kazılmayı beklemektedir.
EN Bath’s Apodyterium (dressing room), domed caldarium (hot section) and sudatorim (sweat lodge) sections has been opened and other parts have been wafting the excavation.
Turku | Angļu |
---|---|
odası | room |
sıcak | hot |
bölüm | section |
diğer | other |
TR Kapılar Öğrenme, eğitim Oyun Espor Kaçış odası Araştırma odası Bulmaca Mantık oyunu Ölçek Anahtar deliği Mor Gradyan
EN Doors Learning, education Gaming Esports Escape room Quest room Puzzle Logic game Test Keyhole Purple Gradient
Turku | Angļu |
---|---|
kapılar | doors |
espor | esports |
odası | room |
mor | purple |
gradyan | gradient |
TR Oyun Öğrenme, eğitim Kapılar Geçit Dart oyunu Kaçış odası Araştırma odası Daire Labirent Ölçek Mantık oyunu Kırmızı
EN Gaming Learning, education Doors Gate Dart Escape room Quest room Circle Maze Test Logic game Red
Turku | Angļu |
---|---|
kapılar | doors |
odası | room |
daire | circle |
kırmızı | red |
TR Oyun Öğrenme, eğitim Kapılar Bilimsel deney Deney Model Rastgele Bilgi Kontrol Bilim teknolojisi Araştırma odası Kaçış odası Bulmaca Ölçek Zaman Kum saati
EN Gaming Learning, education Doors Science experiment Experiment Model Random Knowledge Check Science technology Quest room Escape room Puzzle Test Time Hourglass
Turku | Angļu |
---|---|
oyun | gaming |
kapılar | doors |
model | model |
rastgele | random |
kontrol | check |
odası | room |
zaman | time |
TR Hamamın apodyterium (soyunma odası), kubbeli calidarium (sıcak bölüm) ve sudatorium (terleme odası) bölümleri açılmış diğer bölümleri ise kazılmayı beklemektedir.
EN Bath’s Apodyterium (dressing room), domed caldarium (hot section) and sudatorim (sweat lodge) sections has been opened and other parts have been wafting the excavation.
Turku | Angļu |
---|---|
odası | room |
sıcak | hot |
bölüm | section |
diğer | other |
TR 12. Hindistan’daki yurt dışı ticaret odasının Alman ve Hintli üyelerinin sayısı 5.500’ün üzerinde. Bu özelliğiyle buradaki ticaret odası, Almanya’nın en büyük yurt dışı ticaret odası.
EN 12. The AHK India has over 5,500 German and Indian members, which makes it the largest German chamber of commerce abroad.
Turku | Angļu |
---|---|
ticaret | commerce |
ve | and |
TR OPERA SÜİT, DENİZ MANZARASI, Kulüp Erişimi, 2 King Yatak, 2 Yatak Odası, Oturma Odası
EN OPERA SUITE SEA VIEW, Club Access, 2 King Size Beds, 2 Bedrooms, Living Room
TR Talep yaratma: Ürünleriniz için talep oluşturun ve son derece uygun talepler bulun. Uzmanlık, disiplin, bölgesel ve global odak, platform ile veya köklü araştırma dergilerimiz vasıtasıyla hedeflerinizi belirleyin.
EN Lead generation: Build demand for your products and generate highly relevant leads. Target by expertise, discipline, regional and global focus, platform or via one of our established research journals.
Turku | Angļu |
---|---|
talep | demand |
uygun | relevant |
uzmanlık | expertise |
bölgesel | regional |
global | global |
odak | focus |
platform | platform |
veya | or |
araştırma | research |
TR Talep yaratma: Ürünleriniz için talep oluşturun ve son derece uygun talepler bulun. Uzmanlık, disiplin, bölgesel ve global odak, platform ile veya köklü araştırma dergilerimiz vasıtasıyla hedeflerinizi belirleyin.
EN Lead generation: Build demand for your products and generate highly relevant leads. Target by expertise, discipline, regional and global focus, platform or via one of our established research journals.
Turku | Angļu |
---|---|
talep | demand |
uygun | relevant |
uzmanlık | expertise |
bölgesel | regional |
global | global |
odak | focus |
platform | platform |
veya | or |
araştırma | research |
TR Logi Dock; evde açık bir alanda, özel ofiste veya bir odak odasında modern çalışma alanları için incelikle tasarlanmıştır.
EN Logi Dock is elegantly designed for any modern workspace, whether in an open space at home, a private office, or a focus room.
TR Açık Erişimli odak ve deneyim
EN Open Access focus and experience
Turku | Angļu |
---|---|
açık | open |
odak | focus |
ve | and |
deneyim | experience |
TR Standardın dört ana odak noktası şöyledir:
EN The four main focus points of the standard are:
Turku | Angļu |
---|---|
ana | main |
odak | focus |
TR Bu primerdeki bir anahtar odak noktalarından birisi de Stellar ve Ripple projelerinin farklılıklarını ortaya koymanın yanı sıra, XLM'in artan oranda etkileyici işlem artışı ve esnekliğidir.
EN A key focus in this primer is laying out the differences of the Stellar and Ripple projects, as well as shedding light on XLM’s consistently impressive transaction growth and flexibility.
Turku | Angļu |
---|---|
bu | this |
anahtar | key |
odak | focus |
de | out |
stellar | stellar |
ripple | ripple |
yanı | well |
etkileyici | impressive |
işlem | transaction |
TR Waves platformu merkeziyetsizliği ana odak noktası yaparak erişilebilir bir geliştirme ortamı sunar. Platformun esas işlevselliği şunları içerir:
EN Waves Platform offers an accessible development environment with a primary focus on decentralization. The core functionality of the platform includes:
Turku | Angļu |
---|---|
platformu | platform |
ana | core |
odak | focus |
erişilebilir | accessible |
geliştirme | development |
sunar | offers |
işlevselliği | functionality |
içerir | includes |
TR Bu çevrimiçi odak grup toplantılarında da toplamda 15 STÖ temsilcisi katıldı ve üç temel SÖZ ilkesinin (katılımcılık, etkililik, sürdürülebilirlik) izleme ve değerlendirme kriterleri üzerine tartışmalar gerçekleştirildi
EN A total of 15 CSO representatives attended these online focus group meetings, and through them discussions on the monitoring and evaluation criteria for three fundamental SÖZ principles (participation, continuity, sustainability) were defined.
Turku | Angļu |
---|---|
çevrimiçi | online |
odak | focus |
grup | group |
sürdürülebilirlik | sustainability |
izleme | monitoring |
değerlendirme | evaluation |
kriterleri | criteria |
TR Açık Erişimli odak ve deneyim
EN Open Access focus and experience
Turku | Angļu |
---|---|
açık | open |
odak | focus |
ve | and |
deneyim | experience |
TR Standardın dört ana odak noktası şöyledir:
EN The four main focus points of the standard are:
Turku | Angļu |
---|---|
ana | main |
odak | focus |
TR Güvenli flört ilişkileri ve şiddetsiz iletişim farkındalığı üzerine bir odak grup çalışması…
EN Ignite Philanthropy: Inspiring the End to Violence Against Girls and Boys is launching a call for…
TR Sürdürülebilirliği odak noktasına yerleştirmiş ve güçlü bir biçimde enternasyonal öğrencilere ayarlı bir yapılanmaya sahip üç yüksekokulu tanıtıyoruz.
EN We introduce you to three universities where everything revolves around sustainability – with a strong focus on international students.
Turku | Angļu |
---|---|
odak | focus |
güçlü | strong |
TR Odak noktasında Healthcare, Big Data, Business Intelligence ve Biotech dalları yer alıyor
EN Their main focus is on the healthcare, big data, business intelligence und biotech sectors
Turku | Angļu |
---|---|
odak | focus |
big | big |
data | data |
business | business |
yer | on |
TR Modern insan kaynakları yönetimi temel ilkelerinin yanı sıra, işletme ortamına yönelik psikoloji ve pedagoji dalları da programın odak noktasında yer alıyor.
EN In addition to the basics of modern personnel management, the focus is on the areas of psychology and educational theory in the business environment.
Turku | Angļu |
---|---|
modern | modern |
yönetimi | management |
temel | basics |
işletme | business |
odak | focus |
TR Ormanların korunması, örneğin Bonn İklim Konferansı’nın asıl ev sahibi ülkesi Fiji’de, gündemin odak noktasında yer alıyor
EN Forest protection is a core issue in Fiji, the actual host of the Climate Conference in Bonn
TR Bu makalede ana odak noktamız, ileri beslemeli nöral ağlar, ya da çok katmanlı algılayıcılardır (MLP)
EN Feedforward neural networks, or multi-layer perceptrons (MLPs), are what we’ve primarily been focusing on within this article
Turku | Angļu |
---|---|
bu | this |
ağlar | networks |
TR Sürdürülebilirlik çalışmalarımız ve odak alanlarımız, Tetra Pak'ın geniş bir yelpazedeki sorumluluk alanlarını temsil eden on üst düzey liderden oluşan Sürdürülebilirlik Forumumuz tarafından tanımlanmaktadır
EN Our sustainability work and focus areas are defined by our Sustainability Forum, which comprises ten senior leaders from across Tetra Pak who represent a wide range of areas of responsibility
Turku | Angļu |
---|---|
sürdürülebilirlik | sustainability |
odak | focus |
tetra | tetra |
geniş | wide |
sorumluluk | responsibility |
temsil | represent |
TR Odak noktamız gıda sistemleri, iklim, doğa, çevrecilik ve sosyal sürdürülebilirlik alanlarını kapsıyor.
EN Our focus goes across the areas of food systems, climate, nature, circularity, and social sustainability.
Turku | Angļu |
---|---|
odak | focus |
gıda | food |
sistemleri | systems |
iklim | climate |
doğa | nature |
sosyal | social |
sürdürülebilirlik | sustainability |
ın | of |
TR Odak grupları nedir ve nasıl yönetilir?
EN The top 12 Doodle alternatives for scheduling meetings
TR Hepsi bir arada Dokunmatik Cihaz için Zoom Odalar ile, odak ve iş birliğini ekipleriniz için erişilebilir kılmak üzere bu alanları anında videoyla etkinleştirin
EN With an all-in-one Zoom Rooms for Touch device, instantly video-enable these spaces to make focus and collaboration accessible to your teams
TR Herhangi bir tarayıcı veya masaüstü, dizüstü bilgisayar, mobil cihaz aracılığıyla Zoom istemcisinden veya bir Zoom Odası'ndan katılabilirsiniz.
EN You can join through a browser or the Zoom client from any desktop, laptop, mobile device, or a Zoom Room.
TR Uygulamalarınız içerik olarak e-ticaret veya uygulama içi satın alma, metin, resimler, formlar, haritalar, notlar, sohbet odası, ayarlar, HTML kodları vb
EN Your apps can have ecommerce or in-app purchase, text, images, forms, maps, notes, chat room, settings, HTML codes, etc
Turku | Angļu |
---|---|
olarak | in |
e-ticaret | ecommerce |
veya | or |
resimler | images |
formlar | forms |
haritalar | maps |
notlar | notes |
sohbet | chat |
odası | room |
ayarlar | settings |
html | html |
kodları | codes |
TR Matematiksel Fiziksel Enstrümanlar Salonu’nu ve Rezidans Sarayı’ndaki Türckische Cammer (Türk Odası) veya Albertinum’daki Heykel Koleksiyonu’nu burada görebilirsiniz.
EN Click here to gain insights into the Mathematisch Physikalischer Salon, the Türckische Cammer of the Royal Palace or the Albertinum’s sculpture collection.
Turku | Angļu |
---|---|
veya | or |
daki | into |
koleksiyonu | collection |
burada | here |
TR PRESTIGE SÜİT, king yatak, açılabilir kanepe, oturma odası, bulvar veya Rue Scribe manzarası.
EN PRESTIGE SUITE, king size bed & sofa bed, separate living room, boulevard or Rue Scribe view.
TR Hakkımızda Haber Odası Kariyerler Başarı Hikayeleri Veri Çalışmaları Ortaklık Programı Yatırımcılar için İletişimler İstatistikler ve Bulgular
EN About Us Newsroom Careers Success Stories Data Studies Affiliate Program For Investors Contacts Stats and Facts
Turku | Angļu |
---|---|
başarı | success |
hikayeleri | stories |
veri | data |
ortaklık | affiliate |
programı | program |
yatırımcılar | investors |
TR Seçkin bir kütüphane, sessiz düşünme anları ve geniş bir oturma odası ve büyük şömine, kayak sonrası suare için hazır beklemektedir
EN A curated library awaits a moment of reflection, while the spacious living room and grand fireplace set the stage for an après-ski soirée
Turku | Angļu |
---|---|
kütüphane | library |
anları | moment |
odası | room |
kayak | ski |
hazır | set |
TR Yüksek çatının altında, Rocky Sıradağları’nda unutulmaz bir gün batımınının kızıllığı için mükemmel bir yer olan ana yatak odası doğal gün ışığı ile yıkanmaktadır.
EN Beneath the peaked roof, the master bedroom bathes in natural light, the perfect space to take in the alpenglow of an unforgettable Rocky Mountain sunset.
Turku | Angļu |
---|---|
altında | beneath |
unutulmaz | unforgettable |
mükemmel | perfect |
odası | bedroom |
doğal | natural |
TR Dört direkli bir tek büyük yatak dinlenmeye ihtiyacı olan vücutları tazelerken, oturma odası, akşam üzerleri misafirlerin bir aperitifin tadını çıkaracağı bir bahçeye açılır
EN A four-post king bed restores bodies in need of relaxation, while the living room spills onto a lawn on which guests can enjoy an aperitif at dusk
Turku | Angļu |
---|---|
yatak | bed |
ihtiyacı | need |
odası | room |
akşam | dusk |
TR Lütfen rakamları (0-9) kullanarak Misafir Odası sayısını girin.
EN Please enter number of Guest Rooms using numbers(0-9).
Turku | Angļu |
---|---|
lütfen | please |
misafir | guest |
sayısını | number |
girin | enter |
TR B2Core çözümümüz FOREX CREM, Back Office ve İşlemci Odası fonksiyonlarını içerir. Paket tabanlı müşteri kabini işletmenizin türüne göre ihtiyaçlarınızı karşılamak üzere tasarlanmıştır.
EN Our B2Core solution includes FOREX CRM, Back Office and Trader's Room functions. A package based client cabinet designed to meet your specific needs according to the type of business you operate.
Turku | Angļu |
---|---|
forex | forex |
back | back |
office | office |
odası | room |
içerir | includes |
paket | package |
müşteri | client |
karşılamak | meet |
tasarlanmıştır | designed |
ihtiyaçları | needs |
türü | type |
ın | of |
TR Zengin Arap mirasından esinlenen ve hayranlık uyandıran bir konuma sahip olan Raffles Jeddah 181 konuk odası ve 188 markalı rezidansıyla öne çıkacak
EN Inspired by rich Arab heritage, and with an enviable location, Raffles Jeddah will feature 181 guestrooms and 188 branded residences
Turku | Angļu |
---|---|
zengin | rich |
konuma | location |
raffles | raffles |
markalı | branded |
TR Tesis bir kütüphane, bir teras katı eğlence suiti ve sekiz bakım odası ve bir egzersiz kulübü olan 1.200 metrekarelik (12.900 foot kare) bir spa'nın yanında yeni evli çiftler için özel düğün suitleri sunacak
EN The property will offer special wedding suites for newlyweds, as well as a library, a penthouse-level entertainment suite and a 1,200 square metre (12,900, square foot) spa with eight treatment rooms and a fitness club
Turku | Angļu |
---|---|
kütüphane | library |
eğlence | entertainment |
egzersiz | fitness |
kare | square |
spa | spa |
özel | special |
düğün | wedding |
TR Eşsiz bir iş mekanı olan 1033 metrekarelik Raffles City Kongre Merkezi, her büyüklükteki etkinliklerin düzenlenebileceği çok yönlü 34 tam donanımlı toplantı odası sunar
EN As an unsurpassed business venue, the 108,000 square feet Raffles City Convention Centre provides a versatile range of 34 fully-equipped meeting rooms capable of accommodating events of all sizes
Turku | Angļu |
---|---|
raffles | raffles |
city | city |
merkezi | centre |
toplantı | meeting |
sunar | provides |
TR Otelde iki restoran, bir toplantı odası ve bir iş merkezi bulunmaktadır
EN The hotel includes two restaurants, one meeting room, and one business centre
Turku | Angļu |
---|---|
toplantı | meeting |
odası | room |
merkezi | centre |
TR Ebeveynlerin odasının %50 fiyatına bir Çocuk Odası rezerve edin ve dinlendirici bir aile konaklamasının keyfini çıkarın.
EN Book a Kid's Room for 50% of the price of the parents’ room and enjoy a relaxing family stay.
Turku | Angļu |
---|---|
odası | room |
rezerve | book |
aile | family |
keyfini | enjoy |
fiyatına | price |
TR KÜÇÜK ÇOCUKLAR İÇİN ÖZEL (6-12 yaşları) Oyun oynamak, uyumak ve rüya görmek için mükemmel bir yer olan Çocuk Odası, küçük çocuklara konfor, kahkaha ve eğlence sunar
EN SPECIFICALLY FOR YOUNG CHILDREN (Age 6-12) The perfect space to play, sleep and dream, the Kids room for young children provides comfort, laughter and fun
Turku | Angļu |
---|---|
oyun | play |
mükemmel | perfect |
çocuklara | children |
konfor | comfort |
sunar | provides |
TR • Hoş ve ferah bir kabin (C4?ünkine benzer diz odası ile)
EN • a pleasant and spacious cabin (with knee room similar to that of the C4)
Turku | Angļu |
---|---|
kabin | cabin |
benzer | similar |
diz | knee |
odası | room |
TR Genç Yatakları, Genç Odası Baza Başlık Setleri | Yataş Bedding
EN Young Beds, Young Room Bed Base Headboard Sets | Yataş Bedding
Turku | Angļu |
---|---|
genç | young |
odası | room |
başlık | headboard |
setleri | sets |
bedding | bedding |
TR Ticaret Odası'nın arama motorundaki isim arama fonksiyonuyla ise, yalnızca şahsın üyesi olduğu yönetim kurulu gösteriliyor ancak şahsın hangi firmalarda hisselerinin olduğu gösterilmiyor (eğer mevzu bahis şirket "Limited" değilse)
EN The name search function in the chamber's search engine only indicates if the person is a member of the Board of Directors and (unless a company is a 'Limited') does not show which companies they own shares in
Turku | Angļu |
---|---|
isim | name |
üyesi | member of |
olduğu | is |
kurulu | board |
limited | limited |
TR Lütfen rakamları (0-9) kullanarak Misafir Odası sayısını girin.
EN Please enter number of Guest Rooms using numbers(0-9).
Turku | Angļu |
---|---|
lütfen | please |
misafir | guest |
sayısını | number |
girin | enter |
TR Seçkin bir kütüphane, sessiz düşünme anları ve geniş bir oturma odası ve büyük şömine, kayak sonrası suare için hazır beklemektedir
EN A curated library awaits a moment of reflection, while the spacious living room and grand fireplace set the stage for an après-ski soirée
Turku | Angļu |
---|---|
kütüphane | library |
anları | moment |
odası | room |
kayak | ski |
hazır | set |
TR Yüksek çatının altında, Rocky Sıradağları’nda unutulmaz bir gün batımınının kızıllığı için mükemmel bir yer olan ana yatak odası doğal gün ışığı ile yıkanmaktadır.
EN Beneath the peaked roof, the master bedroom bathes in natural light, the perfect space to take in the alpenglow of an unforgettable Rocky Mountain sunset.
Turku | Angļu |
---|---|
altında | beneath |
unutulmaz | unforgettable |
mükemmel | perfect |
odası | bedroom |
doğal | natural |
Rāda 50 no 50 tulkojumiem