NL Voor nieuwkomers in SEO en digitale marketing
{search} valodā Holandiešu var tikt tulkots šādos Turku vārdos/frāzēs:
helpt | bu yardımcı olur |
vaak | daha daha fazla daha yüksek fazla genelde genellikle veya yüksek |
NL Voor nieuwkomers in SEO en digitale marketing
TR SEO ve dijital pazarlamada yeni başlayanlar için
Holandiešu | Turku |
---|---|
seo | seo |
en | ve |
digitale | dijital |
NL Samen met de actie "Blogger für Flüchtlinge" en het Duitse Rode Kruis zijn we daarom een actie gestart om de nieuwkomers welkom te heten in Duitsland
TR “Mülteciler için Blogger” hareketi ve Alman Kızıl Haç kurumuyla birlikte bu nedenle yeni gelenlere bir hoş geldin eylemi gerçekleştirdik
Holandiešu | Turku |
---|---|
en | ve |
duitse | alman |
NL GNU/Linux is niet moeilijker in gebruik dan Windows en heeft veel meer mogelijkheden. In een kwartiertje ben je bekend met een distributie als degene die wij aanraden voor nieuwkomers, welke geleverd worden met vele programma's voorgeïnstalleerd.
TR GNU/Linux'u kullanmak Windows'tan daha zor değildir ve daha fazla özelliğe sahiptir. Yeni gelenler için önerdiklerimiz gibi, kurulu birçok programla birlikte gelen bir dağıtımı tanımak sadece birkaç dakika sürer.
Holandiešu | Turku |
---|---|
linux | linux |
gebruik | kullanmak |
windows | windows |
en | ve |
heeft | sahiptir |
NL Controleer bij de lokale nutsbedrijven waar eventuele ondergrondse leidingen of kabels zich bevinden (een bouwbedrijf helpt hier vaak bij).
TR Yeraltında bulunan kablo, hat veya boruların konumları için yerel tesisat firmalarını arayın (bu konuda genellikle bir yapı ustası yardımcı olacaktır).
Holandiešu | Turku |
---|---|
lokale | yerel |
vaak | genellikle |
NL Controleer bij de lokale nutsbedrijven waar eventuele ondergrondse leidingen of kabels zich bevinden (een bouwbedrijf helpt hier vaak bij).
TR Yeraltında bulunan kablo, hat veya boruların konumları için yerel tesisat firmalarını arayın (bu konuda genellikle bir yapı ustası yardımcı olacaktır).
Holandiešu | Turku |
---|---|
lokale | yerel |
vaak | genellikle |
NL Blijf verbonden met de wereld via Twitter, Facebook, YouTube en andere vaak geblokkeerde social media websites. VeePN helpt u bij het omzeilen van alle blokkades en vrije communicatie. Meer weten
TR Twitter, Facebook, YouTube ve diğer sıkça engellenen sosyal medya siteleri yoluyla dünyaya özgürce bağlanın. VeePN tüm engelleri aşmanıza ve özgürce iletişim kurmanıza yardımcı olur. Daha fazla öğren
Holandiešu | Turku |
---|---|
youtube | youtube |
en | ve |
media | medya |
websites | siteleri |
helpt | yardımcı olur |
alle | tüm |
communicatie | iletişim |
NL Het rapport helpt u bij het extrapoleren van de meest populaire items onder uw klanten, en detecteren degenen die vaak onopgemerkt blijven
TR Rapor, müşterileriniz arasındaki en popüler ürünleri bulmanıza ve genellikle müşterileriniz tarafından fark edilmeyen ürünleri belirlemenize yardımcı olacaktır
NL Innovatie helpt het stuwen van de economische groei en helpt het behouden van een vrij en open Internet dat geen grenzen of beperkingen heeft. De passende en doeltreffende oplossingen zijn beschikbaar en zullen meer ontwikkeld worden.
TR Yenilik, ekonomik büyümeyi sürdürmeye ve sınırları veya sınırlamaları olmayan özgür ve açık bir İnterneti korumaya yardım ediyor. Uygun ve etkili çözümler mevcut ve daha fazlası geliştirilecek.
Holandiešu | Turku |
---|---|
innovatie | yenilik |
economische | ekonomik |
en | ve |
open | açık |
oplossingen | çözümler |
NL Het gebruik van de juiste software voor klantbetrokkenheid helpt uw bedrijf om via verschillende kanalen in contact te komen en het helpt uw klanten om te kiezen of ze geïnteresseerd zijn in de interactie met de berichten van uw bedrijf
TR Doğru müşteri etkileşimi yazılımını kullanmak, şirketinizin birden fazla kanalla ve müşterilerinizle etkileşime geçmesine, şirketinizden gelen mesajlarla etkileşime girip girmemeyi seçmesine yardımcı olacaktır
Holandiešu | Turku |
---|---|
gebruik | kullanmak |
verschillende | birden fazla |
en | ve |
klanten | müşteri |
NL Innovatie helpt het stuwen van de economische groei en helpt het behouden van een vrij en open Internet dat geen grenzen of beperkingen heeft. De passende en doeltreffende oplossingen zijn beschikbaar en zullen meer ontwikkeld worden.
TR Yenilik, ekonomik büyümeyi sürdürmeye ve sınırları veya sınırlamaları olmayan özgür ve açık bir İnterneti korumaya yardım ediyor. Uygun ve etkili çözümler mevcut ve daha fazlası geliştirilecek.
Holandiešu | Turku |
---|---|
innovatie | yenilik |
economische | ekonomik |
en | ve |
open | açık |
oplossingen | çözümler |
NL Het gebruik van de juiste software voor klantbetrokkenheid helpt uw bedrijf om via verschillende kanalen in contact te komen en het helpt uw klanten om te kiezen of ze geïnteresseerd zijn in de interactie met de berichten van uw bedrijf
TR Doğru müşteri etkileşimi yazılımını kullanmak, şirketinizin birden fazla kanalla ve müşterilerinizle etkileşime geçmesine, şirketinizden gelen mesajlarla etkileşime girip girmemeyi seçmesine yardımcı olacaktır
NL DNS is een missiekritiek onderdeel voor elk online bedrijf. Toch wordt dit onderdeel vaak over het hoofd gezien en vergeten, totdat er iets fout gaat.
TR DNS, tüm çevrim içi işletmeler için iş açısından kritik bir bileşendir. Yine de bu bileşen genellikle ikinci planda kalır ve bir şeyler bozulana kadar pek akla gelmez.
Holandiešu | Turku |
---|---|
dns | dns |
bedrijf | iş |
vaak | genellikle |
en | ve |
NL Voer het domein van je concurrent in in Content Explorer om te zien hoe vaak ze content publiceren en herpubliceren.
TR Rakibinizin domain’ini İçerik Gezgini’ne girerek ne kadar sık şekilde yayınlama ve yeniden yayınlama yaptıklarını görün.
Holandiešu | Turku |
---|---|
en | ve |
NL Throttling wordt vaak toegepast op de verbindingen van gamers omdat die veel bandbreedte innemen
TR Kısıtlama, genellikle önemli miktarda bant genişliğine sahip oldukları için oyuncuların bağlantılarına yapılır
Holandiešu | Turku |
---|---|
vaak | genellikle |
NL Hergebruik in ontwikkelingslanden is vaak effectiever dan lokale recycling—er is bijvoorbeeld niet echt een markt in de VS voor oude kathodestraalbuizen, maar deze worden wel hergebruikt in andere landen.
TR Gelişmekte olan ülkelerde bir cihazın tekrar kullanımı, hanede yapılan geri dönüşümden daha etkilidir—her ne kadar ABD'de tüplü monitörler için bir pazar olmasa da, bu monitörler diğer ülkelerde hâlâ kullanılmakta.
Holandiešu | Turku |
---|---|
vs | abd |
NL Het is lastig om technische SEO-fouten op te sporen, maar ze kunnen vaak voorkomen
TR Teknik SEO hatalarını bulmak zor, ancak bunlar sıklıkla ortaya çıkabilir
Holandiešu | Turku |
---|---|
technische | teknik |
maar | ancak |
seo | seo |
het | bunlar |
NL Ze worden vaak gezien als omslagfoto's voor sociale media of als website banners, maar kunnen ook gebruikt worden als online advertenties voor promotiecampagnes.
TR Genellikle sosyal medya kapak fotoğrafları veya web sitesi banner’ları olarak görülürler, ama aynı zamanda promosyon kampanyaları için çevrimiçi reklamlar olarak da kullanılabilirler.
Holandiešu | Turku |
---|---|
vaak | genellikle |
maar | ama |
advertenties | reklamlar |
NL Hoe vaak een ontwerp wordt gemaakt
TR Yeni bir tasarımın oluşturulduğu zaman
Holandiešu | Turku |
---|---|
een | bir |
NL Om de biologische status, duurzaamheid, veiligheid en kwaliteit van een product te bewijzen, wordt vaak een certificaat, factuur of verklaring gebruikt
TR Ürünlerin organik, sürdürülebilir, güvenli ve kaliteli olma durumu genellikle bir sertifika, fatura veya beyanla ortaya konur
Holandiešu | Turku |
---|---|
en | ve |
kwaliteit | kaliteli |
vaak | genellikle |
factuur | fatura |
NL Door de lengte en complexiteit van de toeleveringsketen is het voor importeurs en bedrijven vaak moeilijk en onbetaalbaar om elk radartje in de keten te controleren
TR Tedarik zincirlerinin uzunluğu ve karmaşıklığı, ithalatçılar ve şirketler için tedarik zincirindeki her işi doğrulamayı imkansız ve pahalı bir hale getirir
Holandiešu | Turku |
---|---|
en | ve |
bedrijven | şirketler |
NL Certificeringsnormen verplichten vaak tot het nemen van steekproeven of monsters uit geproduceerde of verwerkte producten.
TR Birçok sertifikasyon standardı, üretilen veya işlemden geçirilen ürünlerden rastgele bir numune alınmasını gerektirir.
NL Op basis van deze kwalificatietest krijgen ze de eerste beoordeling, die zal bepalen of en hoe vaak ze betaalde gebruikerstesten zullen doen
TR Bu teste dayanarak test katılımcısının ücretli kullanılabilirlik testi yapıp yapamayacağını ve ne sıklıkla test yapabileceğini belirleyen ilk değerlendirme gerçekleştirilir
Holandiešu | Turku |
---|---|
eerste | ilk |
en | ve |
betaalde | ücretli |
NL Klanten moeten vaak externe software installeren om met u te communiceren, maar met onze Live Chat software (link to Live chat software page) kunnen uw klanten kant-en-klaar video- en audiogesprekken voeren
TR Müşterilerin, ekibinizle iletişim kurmak için genellikle üçüncü taraf yazılımı kurmaları gerekir
Holandiešu | Turku |
---|---|
klanten | müşterilerin |
moeten | gerekir |
vaak | genellikle |
communiceren | iletişim |
NL "Met Soundtrap kunnen mijn leerlingen zich emotioneel, sociaal en academisch uitdrukken, terwijl ze het vaak heel moeilijk vinden om dat verbaal te doen."
TR "Öğrencilerim sözlü anlatımın zor olduğu durumlarda Soundtrap'i kullanarak kendilerini duygusal, sosyal ve akademik anlamda ifade edebiliyor."
Holandiešu | Turku |
---|---|
en | ve |
moeilijk | zor |
soundtrap | soundtrap |
NL Zo vaak als u wilt. Maar houd in het achterhoofd dat de crawler automatisch wordt herstart na elke verandering.
TR İhtiyacınız olduğu kadar sık değiştirebilirsiniz. Unutmayın ki her değişiklikten sonra tarayıcı otomatik olarak yeniden başlayacaktırç
NL In 2015 kwamen honderdduizenden vluchtelingen aan in Duitsland die alles en vaak ook een deel van hun familie hadden moeten achterlaten om te ontsnappen aan terreur en oorlog
TR 2015 yılında, terör ve savaştan kaçmak için tüm hayatlarından vaz geçmek, kısmen ailelerini geride bırakmak zorunda kalmış yüz binlerce mülteci Almanya’ya ulaştı
Holandiešu | Turku |
---|---|
duitsland | almanya |
en | ve |
NL Vaak kun je de software ook niet aan iemand anders geven
TR Başka birisine hediye edemezsin
Holandiešu | Turku |
---|---|
anders | başka |
NL Uiteindelijk is de software voor individuele gebruikers vaak gratis, terwijl bedrijven meestal graag betalen voor meer ondersteuning.
TR Sonuç olarak, kurumsal müşteriler daha fazla destek almak için ödeme yapmaktan mutluyken, bireysel son kullanıcılar ise genellikle sıfır maliyetle yazılım elde ederler.
Holandiešu | Turku |
---|---|
software | yazılım |
individuele | bireysel |
bedrijven | kurumsal |
ondersteuning | destek |
betalen | ödeme |
NL Vanwege de eenvoudige instellingen in het admin-paneel vallen ze vaak in populaire categorieën
TR Yönetici panelindeki basit ayarlar nedeniyle genellikle popüler kategorilere girerler
Holandiešu | Turku |
---|---|
vanwege | nedeniyle |
eenvoudige | basit |
instellingen | ayarlar |
vaak | genellikle |
populaire | popüler |
admin | yönetici |
NL Als je problemen ondervindt nadat je verbinding hebt gemaakt met een nieuw wifi-netwerk, houd er dan rekening mee dat universiteiten, bibliotheken, kantoren en bepaalde andere plaatsen Facebook vaak verbieden om de productiviteit te verhogen.
TR Yeni bir Wifi ağına bağlandıktan sonra sorun yaşamaya başladıysanız üniversiteler, kütüphaneler, ofisler ve bazı diğer yerlerin üretkenliği artırmak amacıyla Facebook'u genellikle yasakladığını unutmayın.
Holandiešu | Turku |
---|---|
problemen | sorun |
nieuw | yeni |
en | ve |
andere | diğer |
vaak | genellikle |
NL Bepaalde criteria nakijken is een ondankbare taak en is vaak ook duur. Jij, je team en je SEO-providers hebben niet altijd de tijd om alles steeds na te kijken.
TR Bazı kriterleri kontrol etmek sıkıcı ve genellikle pahalı bir iştir. Siz, ekibiniz veya SEO sağlayıcınız, bunu sürekli olarak kontrol edecek zamana sahip değilsiniz.
Holandiešu | Turku |
---|---|
en | ve |
vaak | genellikle |
seo | seo |
NL "Wanneer mensen tussen teams of tussen rollen wisselden, ging informatie vaak verloren in e-mailthreads. monday.com stelt ons in staat om al die kennis echt vast te leggen, zodat we na verloop van tijd geen informatie verliezen."
TR "İnsanlar ekipler veya roller arasında gidip gelirken, bilgiler genellikle e-posta dizilerinde kayboluyordu. monday.com, zaman içinde bilgileri kaybetmememiz için tüm bu bilgileri depolamamıza olanak tanıyor. "
Holandiešu | Turku |
---|---|
teams | ekipler |
vaak | genellikle |
tijd | zaman |
NL Als je eenmaal je middelbare leeftijd bent ingegaan, ga je vaak door wat langere periodes van singledom dan toen je in de twintig was
TR Kısa Versiyon: Bazı bekarlar profesyonel yaşamlarında oldukça başarılıdır, ancak özel yaşamlarına biraz daha dikkat edilmesi gerekir
Holandiešu | Turku |
---|---|
de | özel |
NL Woorden met een hashtag die veelvuldig worden gebruikt, zijn vaak populaire onderwerpen.
TR Çok popüler olan etiketli sözcükler genellikle gündem başlıklarıdır.
Holandiešu | Turku |
---|---|
vaak | genellikle |
populaire | popüler |
NL "Wanneer mensen tussen teams of tussen rollen wisselden, ging informatie vaak verloren in e-mailthreads. monday.com stelt ons in staat om al die kennis echt vast te leggen, zodat we na verloop van tijd geen informatie verliezen."
TR "İnsanlar ekipler veya roller arasında gidip gelirken, bilgiler genellikle e-posta dizilerinde kayboluyordu. monday.com, zaman içinde bilgileri kaybetmememiz için tüm bu bilgileri depolamamıza olanak tanıyor. "
Holandiešu | Turku |
---|---|
teams | ekipler |
vaak | genellikle |
tijd | zaman |
NL Zo vaak als u wilt. Maar houd in het achterhoofd dat de crawler automatisch wordt herstart na elke verandering.
TR İhtiyacınız olduğu kadar sık değiştirebilirsiniz. Unutmayın ki her değişiklikten sonra tarayıcı otomatik olarak yeniden başlayacaktırç
NL Het is lastig om technische SEO-fouten op te sporen, maar ze kunnen vaak voorkomen
TR Teknik SEO hatalarını bulmak zor, ancak bunlar sıklıkla ortaya çıkabilir
Holandiešu | Turku |
---|---|
technische | teknik |
maar | ancak |
seo | seo |
het | bunlar |
NL Ze worden vaak gezien als omslagfoto's voor sociale media of als website banners, maar kunnen ook gebruikt worden als online advertenties voor promotiecampagnes.
TR Genellikle sosyal medya kapak fotoğrafları veya web sitesi banner’ları olarak görülürler, ama aynı zamanda promosyon kampanyaları için çevrimiçi reklamlar olarak da kullanılabilirler.
Holandiešu | Turku |
---|---|
vaak | genellikle |
maar | ama |
advertenties | reklamlar |
NL Om de biologische status, duurzaamheid, veiligheid en kwaliteit van een product te bewijzen, wordt vaak een certificaat, factuur of verklaring gebruikt
TR Ürünlerin organik, sürdürülebilir, güvenli ve kaliteli olma durumu genellikle bir sertifika, fatura veya beyanla ortaya konur
Holandiešu | Turku |
---|---|
en | ve |
kwaliteit | kaliteli |
vaak | genellikle |
factuur | fatura |
NL Door de lengte en complexiteit van de toeleveringsketen is het voor importeurs en bedrijven vaak moeilijk en onbetaalbaar om elk radartje in de keten te controleren
TR Tedarik zincirlerinin uzunluğu ve karmaşıklığı, ithalatçılar ve şirketler için tedarik zincirindeki her işi doğrulamayı imkansız ve pahalı bir hale getirir
Holandiešu | Turku |
---|---|
en | ve |
bedrijven | şirketler |
NL Certificeringsnormen verplichten vaak tot het nemen van steekproeven of monsters uit geproduceerde of verwerkte producten.
TR Birçok sertifikasyon standardı, üretilen veya işlemden geçirilen ürünlerden rastgele bir numune alınmasını gerektirir.
NL Hergebruik in ontwikkelingslanden is vaak effectiever dan lokale recycling—er is bijvoorbeeld niet echt een markt in de VS voor oude kathodestraalbuizen, maar deze worden wel hergebruikt in andere landen.
TR Gelişmekte olan ülkelerde bir cihazın tekrar kullanımı, hanede yapılan geri dönüşümden daha etkilidir—her ne kadar ABD'de tüplü monitörler için bir pazar olmasa da, bu monitörler diğer ülkelerde hâlâ kullanılmakta.
Holandiešu | Turku |
---|---|
vs | abd |
NL "Met Soundtrap kunnen mijn leerlingen zich emotioneel, sociaal en academisch uitdrukken, terwijl ze het vaak heel moeilijk vinden om dat verbaal te doen."
TR "Öğrencilerim sözlü anlatımın zor olduğu durumlarda Soundtrap'i kullanarak kendilerini duygusal, sosyal ve akademik anlamda ifade edebiliyor."
Holandiešu | Turku |
---|---|
en | ve |
moeilijk | zor |
soundtrap | soundtrap |
NL Het is tijdens de winter dat de rijken en beroemdheden van Dubai vaak hun cabrio's uitbrengen. De betoverende infrastructuur en bezienswaardigheden van de stad kunnen niet beter worden ervaren dan vanuit een cabriolet. Ongetwijfeld!
TR Kış aylarında Dubai'nin zengin ve ünlüleri genellikle üstü açılır arabalarını çıkarır. Şehrin büyüleyici altyapısı ve manzaraları, dönüştürülebilir bir arabadan daha iyi deneyimlenemez. Şüphesiz!
Holandiešu | Turku |
---|---|
en | ve |
vaak | genellikle |
dubai | dubai |
NL Standaard of polis van derden wordt vaak geleverd volgens de RTA-regelgeving
TR Standart veya üçüncü taraf politikası genellikle RTA düzenlemelerine göre sağlanır
Holandiešu | Turku |
---|---|
standaard | standart |
of | veya |
vaak | genellikle |
volgens | göre |
derden | üçüncü |
NL Het is tijdens de winter dat de rich and famous van Sharjah vaak hun cabrio's uitbrengen. De betoverende infrastructuur en bezienswaardigheden van de stad kunnen niet beter worden ervaren dan vanuit een cabriolet. Ongetwijfeld!
TR Kış aylarında Sharjah'ın zengin ve ünlüleri çoğu zaman üstü açık arabalarını ortaya çıkarır. Şehrin büyüleyici altyapısı ve manzaraları, bir Cabrio arabadan daha iyi deneyimlenemez. Şüphesiz!
Holandiešu | Turku |
---|---|
sharjah | sharjah |
NL Ford-automotoren worden vaak vergeleken met automotoren met een hoge capaciteit, omdat het een geweldige prestatie levert met handige rijtechnieken.
TR Ford otomobil motorları, kullanışlı sürüş teknikleriyle inanılmaz bir güç hizmeti sunduğu için genellikle yüksek kapasiteli otomobil motorlarıyla karşılaştırılır.
Holandiešu | Turku |
---|---|
vaak | genellikle |
hoge | yüksek |
handige | kullanışlı |
geweldige | inanılmaz |
NL Enkele van de populaire Renault-automodellen die vaak de voorkeur hebben, zijn Renault Megane, Renault Duster, Renault Symbol en vele andere zijn beschikbaar op onze website en mobiele app.
TR Sık tercih edilen popüler Renault otomobil modellerinden çok azı Renault Megane, Renault Duster, Renault Symbol ve daha pek çoğu web sitemizde ve mobil uygulamamızda mevcuttur.
Holandiešu | Turku |
---|---|
populaire | popüler |
voorkeur | tercih |
en | ve |
website | web |
mobiele | mobil |
NL Supersnel: elektrische auto's hebben één motor of elk wiel. Daarom is de acceleratiesnelheid hoog, terwijl de topsnelheid gemakkelijk kan worden bereikt. Tesla-automodellen hebben vaak voorrang op de meeste automerken in snelheid.
TR Süper Hızlı: Elektrikli arabalarda bir motor veya her tekerlek bulunur. Bu nedenle, hızlanma oranı yüksektir ve en yüksek hıza kolayca ulaşılabilir. Tesla otomobil modelleri, hız açısından çoğu otomobil markasını geçersiz kılar.
Holandiešu | Turku |
---|---|
elektrische | elektrikli |
auto | otomobil |
motor | motor |
of | veya |
gemakkelijk | kolayca |
snelheid | hız |
tesla | tesla |
NL Mensen aarzelen vaak over het huren van een auto vanwege de exorbitante tarieven voor autohuurplannen, maar niet hier bij OneClickDrive.com
TR İnsanlar, araba kiralama planlarındaki fahiş fiyatlar nedeniyle araba kiralama konusunda genellikle tereddüt ediyorlar, ancak burada OneClickDrive.com'da değil
Holandiešu | Turku |
---|---|
vaak | genellikle |
huren | kiralama |
auto | araba |
tarieven | fiyatlar |
hier | burada |
Rāda 50 no 50 tulkojumiem