EN Ethnic distribution of population: Black race 90.9%, East Indian 1.3%, white race 0.2%, Chinese 0.2%, hybrid 7.3%, other 0.1%
EN Ethnic distribution of population: Black race 90.9%, East Indian 1.3%, white race 0.2%, Chinese 0.2%, hybrid 7.3%, other 0.1%
TR Nüfusun etnik dağılımı; Siyah ırk %90.9, Doğu Hindistanlı %1.3, beyaz ırk %0.2, Çinli %0.2, melez %7.3, diğer %0.1
Angļu | Turku |
---|---|
population | nüfusun |
east | doğu |
other | diğer |
white | beyaz |
black | siyah |
EN Ethnic distribution of population: Black race 90.9%, East Indian 1.3%, white race 0.2%, Chinese 0.2%, hybrid 7.3%, other 0.1%
TR Nüfusun etnik dağılımı; Siyah ırk %90.9, Doğu Hindistanlı %1.3, beyaz ırk %0.2, Çinli %0.2, melez %7.3, diğer %0.1
Angļu | Turku |
---|---|
population | nüfusun |
east | doğu |
other | diğer |
white | beyaz |
black | siyah |
EN On bike you can explore all Germany – inexpensively and in an environmentally friendly way. Here we introduce you to four particularly beautiful bike tours.
TR İsterseniz tüm Almanya’yı bisikletle dolaşabilirsiniz; az masrafla ve çevreye zarar vermeden. Size tanıtmak istediğimiz seçme, güzel mi güzel güzel dört bisiklet rotası var:
Angļu | Turku |
---|---|
and | ve |
beautiful | güzel |
you | size |
all | tüm |
four | dört |
EN 15.4.1. Coverage by protected areas of important sites for mountain biodiversity 15.4.2. Mountain Green Cover Index
TR 15.4.1. Dağ biyoçeşitliliği için önemli korunan alanların kapsanması 15.4.2. Dağ Yeşil Örtü Endeksiı
Angļu | Turku |
---|---|
green | yeşil |
index | endeksi |
mountain | dağ |
important | önemli |
of | in |
for | için |
EN Majestik sunset at mountain peak with mountain climber at top
TR safkan, yerli kedi, Türkçe, yeşilimsi sarı, gözler, evde beslenen hayvan, beyaz
Angļu | Turku |
---|---|
at | evde |
EN Phemex welcomes you to our “Race for Glory” Twitter Giveaway! The goal is to have you share customized Phemex tweets to spread the word about our new products and offerings! The total prize pool i……
TR Phemex sizi "Phemex ile Milyon" Twitter Çekilişine davet ediyor! Phemex'teki 1.000.000 kaydı kutlamak için topluluğumuzun en çok sevdiği şekilde - DOGECOIN'i vererek yapmak istiyo……
EN Currently trending are Venge.io, Bullet Force Multiplayer and Rabbids Wild Race.
TR Şu anda trend olan Venge.io, Bullet Force Multiplayer ve Rabbids Wild Race.
Angļu | Turku |
---|---|
trending | trend |
are | olan |
and | ve |
EN 10.2. By 2030, empower and promote the social, economic and political inclusion of all, irrespective of age, sex, disability, race, ethnicity, origin, religion or economic or other status
TR 10.2. 2030’a kadar yaşa, cinsiyete, engelliliğe, ırka, etnik kökene, dine, ekonomik ya da başka bir statüye bakılmaksızın herkesin güçlendirilmesi ve sosyal, ekonomik ve siyasi olarak kapsanmasının desteklenmesi
Angļu | Turku |
---|---|
social | sosyal |
economic | ekonomik |
political | siyasi |
age | yaş |
status | statü |
and | ve |
the | başka |
EN We sign the Kibar Group Framework Agreement before working with suppliers to ensure that they cannot be treated differently and unfairly due to personal characteristics and preferences such as language, religion, race, gender.
TR Dil, din, ırk, cinsiyet gibi kişisel özellikler ve tercihler nedeniyle farklı ve adil olmayan bir uygulamada bulunulamayacağına ilişkin tedarikçiler ile çalışılmaya başlanmadan önce Kibar Grubu Çerçeve Sözleşmesi imzalıyoruz.
Angļu | Turku |
---|---|
kibar | kibar |
suppliers | tedarikçiler |
gender | cinsiyet |
agreement | sözleşmesi |
group | grubu |
and | ve |
personal | kişisel |
due | bir |
with | ile |
EN Black race 95%, hybrids and whites 5%
TR Siyah ırk %95, melez ve beyazlar %5.
Angļu | Turku |
---|---|
black | siyah |
and | ve |
EN This developed into a sport, in which people would race their cars up dunes, and modify them to make them faster and more powerful
TR Bu, insanların arabalarını kum tepelerinde yarışacakları ve onları daha hızlı ve daha güçlü hale getirmek için değiştirecekleri bir spora dönüştü
Angļu | Turku |
---|---|
faster | hızlı |
powerful | güçlü |
cars | arabalar |
this | bu |
people | insanlar |
and | ve |
a | bir |
EN The race victories gave a sporty image to the marque, and Enzo Ferrari founded the Scuderia Ferrari racing team in 1929 as an Alfa Romeo racing team, before becoming independent in 1939
TR Yarış zaferleri markete sportif bir görüntü verdi ve Enzo Ferrari 1929'da Alfa Romeo yarış takımı olarak Scuderia Ferrari yarış takımı, 1939'da bağımsız olmadan önce
Angļu | Turku |
---|---|
ferrari | ferrari |
alfa | alfa |
romeo | romeo |
independent | bağımsız |
image | görüntü |
and | da |
team | takımı |
EN Founded by Enzo Ferrari out of Alfa Romeos race division as Auto Avio Costruzioni, the company built its first car in 1940
TR Enzo Ferrari tarafından Alfa Romeos yarış bölümünden Auto Avio Costruzioni olarak kurulan şirket, ilk arabasını 1940 yılında üretti
Angļu | Turku |
---|---|
founded | kurulan |
ferrari | ferrari |
alfa | alfa |
company | şirket |
by | tarafından |
first | ilk |
the | olarak |
EN Dodge cars are extremely stylish with some unparalleled features that keep it dominant in the race of major car brands. Some of the features why you should choose a Dodge car are mentioned below:
TR Dodge arabalar, büyük otomobil markalarının yarışında hakimiyetini koruyan bazı benzersiz özelliklerle son derece şıktır. Neden bir Dodge otomobil seçmeniz gereken özelliklerden bazıları aşağıda belirtilmiştir:
Angļu | Turku |
---|---|
extremely | son derece |
major | büyük |
should | gereken |
features | özelliklerle |
in | da |
cars | arabalar |
why | neden |
below | aşağıda |
some | bazı |
brands | markalar |
a | benzersiz |
EN The race to under one millisecond will characterize the next few years, with winners and losers
TR Bir milisaniyenin altına ulaşma yarışı, kazananları ve kaybedenleri ile önümüzdeki birkaç yılı karakterize edecek
Angļu | Turku |
---|---|
will | edecek |
and | ve |
to | birkaç |
years | bir |
EN Edge opportunities are seemingly boundless, which will drive significant investment in this sphere. Organizations don?t want to be left behind in the race to drive more revenue from the data they already possess.
TR Edge fırsatları, görünüşte sınırsızdır ve bu durum, bu alanda önemli yatırımları artıracaktır. Kuruluşlar, halihazırda sahip oldukları verilerden daha fazla gelir elde etme yarışında geride kalmak istemiyorlar.
Angļu | Turku |
---|---|
organizations | kuruluşlar |
edge | edge |
significant | önemli |
this | bu |
the | etme |
opportunities | fırsatları |
will | gelir |
to | sahip |
they | ve |
be | elde |
EN Hate speech or content that promotes hatred based on players’ identity, for instance on the basis of their race, ethnicity, religion, gender, sex or sexual orientation.
TR Oyuncuların kimliğine, örneğin ırkına, etnik kökenine, dinine, cinsiyetine veya cinsel yönelimine dayalı olarak nefreti teşvik eden nefret söylemi veya içeriği.
Angļu | Turku |
---|---|
content | içeriği |
players | oyuncular |
sexual | cinsel |
of | in |
or | veya |
based | dayalı |
EN In this webinar we will investigate technologies and solutions that will help you stay ahead in the race to the shelves.
TR Bu web seminerinde raflardaki yarışta önde kalmanıza yardımcı olacak teknolojileri ve çözümleri inceleyeceğiz.
Angļu | Turku |
---|---|
technologies | teknolojileri |
ahead | önde |
help | yardımcı |
solutions | çözümleri |
this | bu |
and | ve |
EN Would you buy a bike if you couldn’t fix the chain?
TR Zinciri tamir edemezsen bisiklet alır mıydın?
Angļu | Turku |
---|---|
buy | al |
fix | tamir |
chain | zinciri |
EN You might take regular walks, run or bike, play a sport, dance, or sign up for a membership at your local gym.
TR Düzenli yürüyüşler yapabilir, koşabilir veya bisiklete binebilir, spor yapabilir, dans edebilir veya yerel spor salonunuza üye olabilirsiniz.
Angļu | Turku |
---|---|
regular | düzenli |
sport | spor |
dance | dans |
local | yerel |
or | veya |
EN Ride a bike throughout the resort with your family4
TR Ailenizle tatil köyünde bisiklete binin4
Angļu | Turku |
---|---|
ride | tatil |
EN Bus, car or bike? How Germans prefer to travel, and why it is causing political debate.
TR Almanların yaklaşık üçte ikisi Tanrı’ya inanırken, üçte biri herhangi bir din ya da mezhebe bağlı değil. Almanya’da din özgürlüğü var; isteyen istediği dini seçmekte ya da seçmemekte özgür.
Angļu | Turku |
---|---|
germans | almanlar |
it | değil |
to | herhangi |
EN Car, bike, apartment – sharing instead of owning is in. Here are the most popular sharing models.
TR Almanya’nın ortalama değerlerini temsil eden, Pfalz bölgesinin küçük kenti, bu özelliğinden dolayı pazar araştırmacıları için ideal bir test bölgesi.
Angļu | Turku |
---|---|
in | için |
EN Ride a bike throughout the resort with your family4
TR Ailenizle tatil köyünde bisiklete binin4
Angļu | Turku |
---|---|
ride | tatil |
EN Ride a bike throughout the resort with your family4
TR Ailenizle tatil köyünde bisiklete binin4
Angļu | Turku |
---|---|
ride | tatil |
EN Would you buy a bike if you couldn’t fix the chain?
TR Zinciri tamir edemezsen bisiklet alır mıydın?
Angļu | Turku |
---|---|
buy | al |
fix | tamir |
chain | zinciri |
EN Ride a bike throughout the resort with your family4
TR Ailenizle tatil köyünde bisiklete binin4
Angļu | Turku |
---|---|
ride | tatil |
EN Ride a bike throughout the resort with your family4
TR Ailenizle tatil köyünde bisiklete binin4
Angļu | Turku |
---|---|
ride | tatil |
EN Ride a bike throughout the resort with your family4
TR Ailenizle tatil köyünde bisiklete binin4
Angļu | Turku |
---|---|
ride | tatil |
EN Ride a bike throughout the resort with your family4
TR Ailenizle tatil köyünde bisiklete binin4
Angļu | Turku |
---|---|
ride | tatil |
EN Ride a bike throughout the resort with your family4
TR Ailenizle tatil köyünde bisiklete binin4
Angļu | Turku |
---|---|
ride | tatil |
EN Ride a bike throughout the resort with your family4
TR Ailenizle tatil köyünde bisiklete binin4
Angļu | Turku |
---|---|
ride | tatil |
EN Ride a bike throughout the resort with your family4
TR Ailenizle tatil köyünde bisiklete binin4
Angļu | Turku |
---|---|
ride | tatil |
EN Ride a bike throughout the resort with your family4
TR Ailenizle tatil köyünde bisiklete binin4
Angļu | Turku |
---|---|
ride | tatil |
EN Ride a bike throughout the resort with your family4
TR Ailenizle tatil köyünde bisiklete binin4
Angļu | Turku |
---|---|
ride | tatil |
EN Ride a bike throughout the resort with your family4
TR Ailenizle tatil köyünde bisiklete binin4
Angļu | Turku |
---|---|
ride | tatil |
EN Ride a bike throughout the resort with your family4
TR Ailenizle tatil köyünde bisiklete binin4
Angļu | Turku |
---|---|
ride | tatil |
EN Discover Germany's scenic landscapes and cities by bike. The road network is extensive and well laid-out. Here are a few tips.
TR Yaşayın, deneyin, tadını çıkarın... Almanya’ya geldiğinizde atlamamanız gereken şeyler.
Angļu | Turku |
---|---|
few | ya |
EN Bus, car or bike? How Germans prefer to travel, and why it is causing political debate.
TR Almanların yaklaşık üçte ikisi Tanrı’ya inanırken, üçte biri herhangi bir din ya da mezhebe bağlı değil. Almanya’da din özgürlüğü var; isteyen istediği dini seçmekte ya da seçmemekte özgür.
Angļu | Turku |
---|---|
germans | almanlar |
it | değil |
to | herhangi |
EN Car, bike, apartment – sharing instead of owning is in. Here are the most popular sharing models.
TR Almanya’nın ortalama değerlerini temsil eden, Pfalz bölgesinin küçük kenti, bu özelliğinden dolayı pazar araştırmacıları için ideal bir test bölgesi.
Angļu | Turku |
---|---|
in | için |
EN I can’t go any faster than that with a washing machine on the freight bike
TR Makineyi eski sahibinden evime nakledinceye kadar üç saat boyunca pedal çeviriyorum
Angļu | Turku |
---|---|
a | saat |
EN And if only one person reads this text or gets thinking when they sees a fully laden freight bike travelling through Cologne, then I will have achieved quite a lot.”
TR Ve bu yazıyı sadece bir kişi okursa, ya da yüklenmiş durumda Köln’de dolaşan bir yük bisikleti görüp bunun üzerine düşünmeye başlarsa, çok şey başardım demektir.“
EN The racing bike that Theo Reinhardt will use to compete for medals in the team pursuit and madison track cycling events weighs just seven kilograms
TR Theo Reinhardt’ın yarış bisikleti sadece yedi kilogram ağırlığında ve pist bisikletinde takım takip ve ikili ekip kategorilerinde madalya için yarışacak
Angļu | Turku |
---|---|
track | takip |
and | ve |
team | ekip |
the | sadece |
seven | yedi |
EN Cycling in the mountains: A pleasure that everyone can enjoy with an e-bike
TR Dağlarda pedal çevirmek: Elektrikli bisikletle herkes için zevkli
Angļu | Turku |
---|---|
in | da |
everyone | için |
a | herkes |
EN The bike path is mostly flat and ideal for families with children.
TR Bisiklet yolunun büyük kesimi düz ve özellikle çocuklu aileler için elverişli.
Angļu | Turku |
---|---|
flat | düz |
families | aileler |
and | ve |
for | için |
EN Mobility of the future: cargo bike
TR Geleceğin ulaşım araçları: Mesela kargo bisikleti
Angļu | Turku |
---|---|
of | in |
future | geleceğin |
cargo | kargo |
EN Many people are switching to cycling during the corona pandemic: you automatically keep your distance from others when travelling on your bike
TR Korona pandemisi döneminde bisiklete geçiş yapanların sayısı oldukça yüksek; zira bisikletle seyahat, doğal bir mesafeyi mümkün kılıyor
Angļu | Turku |
---|---|
corona | korona |
pandemic | pandemisi |
distance | mesafeyi |
switching | geçiş |
many | oldukça |
your | seyahat |
on | yüksek |
EN The German Cyclists’ Association (ADFC) also reckons with a summer boom on bike paths, especially on tourist favourites like the Weser or Elbe cycle routes.
TR Alman Bisiklet Kulübü (ADFC), tüm bisiklet yollarında ama özellikle de Weser ve Elbe nehirleri boyunca giden ve turistler tarafından çok sevilen bisiklet yollarında yaz aylarında müthiş bir bisikletçi artışının olacağını tahmin ediyor.
Angļu | Turku |
---|---|
summer | yaz |
cycle | bisiklet |
especially | özellikle |
elbe | elbe |
on | tarafından |
a | bir |
EN On the bike freeway through the Ruhr area
TR Bisiklet otoyoluyla Ruhr Bölgesi turu
Angļu | Turku |
---|---|
ruhr | ruhr |
area | bölgesi |
EN That this isn’t so you can learn on the Radschnellweg Ruhr 1 (RS1) (Bike Expressway Ruhr 1)
TR Bunun doğru olmadığına ”Radschnellweg Ruhr 1”de (RS1) (Hızlı Bisiklet Yolu) kendiniz tanıklık edebilirsiniz
Angļu | Turku |
---|---|
you | de |
can | edebilirsiniz |
ruhr | ruhr |
Rāda 50 no 50 tulkojumiem