EN Get customized learning solutions that comprise of online learning modules which can be delivered via a learning management system for tracking purposes or stand alone.
{search} valodā Angļu var tikt tulkots šādos Turku vārdos/frāzēs:
EN Get customized learning solutions that comprise of online learning modules which can be delivered via a learning management system for tracking purposes or stand alone.
TR Takip amaçları için veya kendi başına olmak üzere, bir öğrenme yönetimi sistemi aracılığıyla sunulabilecek çevrimiçi öğrenme modüllerinden oluşan kişiselleştirilmiş öğrenme çözümleri edinin.
Angļu | Turku |
---|---|
management | yönetimi |
system | sistemi |
purposes | amaçlar |
online | çevrimiçi |
customized | kişiselleştirilmiş |
solutions | çözümleri |
or | veya |
can | olmak |
of | in |
learning | öğrenme |
a | bir |
for | için |
tracking | takip |
EN Zebra Learning Services packages for Transportation use a layered approach comprised of online learning, instructor led learning and videos.
TR Taşımacılık için olan Zebra Öğrenme Hizmetleri paketleri, çevrimiçi öğrenme, eğitmen rehberliğinde öğrenme ve videolardan oluşan katmanlı bir yaklaşım kullanır.
Angļu | Turku |
---|---|
zebra | zebra |
packages | paketleri |
transportation | taşımacılık |
approach | yaklaşım |
comprised | oluşan |
online | çevrimiçi |
services | hizmetleri |
and | ve |
of | in |
for | için |
EN Get customised learning solutions that comprise of online learning modules which can be delivered via a learning management system for tracking purposes or stand alone.
TR Takip amaçları için veya kendi başına olmak üzere, bir öğrenme yönetimi sistemi aracılığıyla sunulabilecek çevrimiçi öğrenme modüllerinden oluşan kişiselleştirilmiş öğrenme çözümleri edinin.
Angļu | Turku |
---|---|
management | yönetimi |
system | sistemi |
purposes | amaçlar |
online | çevrimiçi |
solutions | çözümleri |
or | veya |
can | olmak |
of | in |
learning | öğrenme |
a | bir |
for | için |
tracking | takip |
EN Zebra Learning Services packages for Transportation use a layered approach comprised of online learning, instructor led learning and videos.
TR Taşımacılık için olan Zebra Öğrenme Hizmetleri paketleri, çevrimiçi öğrenme, eğitmen rehberliğinde öğrenme ve videolardan oluşan katmanlı bir yaklaşım kullanır.
Angļu | Turku |
---|---|
zebra | zebra |
packages | paketleri |
transportation | taşımacılık |
approach | yaklaşım |
comprised | oluşan |
online | çevrimiçi |
services | hizmetleri |
and | ve |
of | in |
for | için |
EN However, deep learning is actually a sub-field of machine learning, and neural networks is a sub-field of deep learning.
TR Ancak derin öğrenme aslında makine öğrenmesinin alt alanıdır ve nöral ağlar, derin öğrenmenin alt alanıdır.
Angļu | Turku |
---|---|
deep | derin |
actually | aslında |
machine | makine |
networks | ağlar |
sub | alt |
and | ve |
a | ancak |
EN Reinforcement machine learning is a behavioral machine learning model that is similar to supervised learning, but the algorithm isn’t trained using sample data
TR Pekiştirmeli makine öğrenmesi, gözetimli öğrenmeyle benzerlik gösteren, ancak algoritmanın basit veri kullanılarak eğitilmediği bir davranışsal makine öğrenmesi modelidir
Angļu | Turku |
---|---|
machine | makine |
data | veri |
using | kullanılarak |
a | bir |
to | e |
EN The RS5000 is designed for challenging warehouse and manufacturing environments. Designed for subzero environments, it can be used in your warehouse aisles and in the freezer.
TR RS5000, zorlu depo ve üretim tesisleri için tasarlanmıştır. Sıfırın altındaki soğuk ortamlar için tasarlanan bu barkod okuyucu depo koridorlarında ve dondurucuda kullanılabilir.
Angļu | Turku |
---|---|
warehouse | depo |
environments | ortamlar |
manufacturing | üretim |
and | ve |
EN The RS5000 is designed for challenging warehouse and manufacturing environments. Designed for subzero environments, it can be used in your warehouse aisles and in the freezer.
TR RS5000, zorlu depo ve üretim tesisleri için tasarlanmıştır. Sıfırın altındaki soğuk ortamlar için tasarlanan bu barkod okuyucu depo koridorlarında ve dondurucuda kullanılabilir.
Angļu | Turku |
---|---|
warehouse | depo |
environments | ortamlar |
manufacturing | üretim |
and | ve |
EN Use pre-packaged Docker images to deploy deep learning environments in minutes
TR Derin öğrenme ortamlarını dakikalar içinde dağıtmak için önceden paketlenmiş Docker görüntülerini kullanın
Angļu | Turku |
---|---|
docker | docker |
images | görüntü |
deploy | dağıtmak |
minutes | dakikalar |
packaged | paketlenmiş |
environments | ortamlar |
deep | derin |
in | da |
pre | önceden |
learning | öğrenme |
to | için |
EN Pre-configured development environments to quickly start building deep learning applications
TR Hızla derin öğrenme uygulamaları oluşturmaya başlamak için önceden yapılandırılmış geliştirme ortamları
Angļu | Turku |
---|---|
quickly | hızla |
start | başlamak |
pre | önceden |
development | geliştirme |
building | yapı |
deep | derin |
environments | ortamlar |
applications | uygulamalar |
learning | öğrenme |
to | için |
EN In the distance learning program “New Work” at the IU International University, BA students deal with these questions and develop strategies for designing agile working environments
TR IU Internationale Hochschule’de uzaktan “New Work”lisans öğrenimi yapanlar, bu sorularla meşgul oluyor ve agil (çevik) iş dünyalarının tasarlanması için stratejiler geliştiriyorlar
EN Amazon SageMaker is a fully-managed machine learning platform that enables you to quickly and easily build, train, and deploy machine learning models
TR Amazon SageMaker, hızlı ve kolay bir şekilde makine öğrenimi modelleri oluşturup bunları eğitmenize ve dağıtmanıza olanak sağlayan, tam olarak yönetilen bir makine öğrenimi platformudur
Angļu | Turku |
---|---|
amazon | amazon |
machine | makine |
models | modelleri |
managed | yönetilen |
quickly | hızlı |
learning | öğrenimi |
and | ve |
a | bir |
to | e |
easily | kolay |
EN Furthermore, Amazon EC2 P3 instances can be integrated with AWS Deep Learning Amazon Machine Images (AMIs) that are pre-installed with popular deep learning frameworks
TR Ayrıca, Amazon EC2 P3 bulut sunucuları, popüler derin öğrenme entegrasyonuyla önceden yüklenmiş olan AWS Deep Learning Amazon Makine Görüntüleri (AMI'lar) ile entegre edilebilir
Angļu | Turku |
---|---|
furthermore | ayrıca |
amazon | amazon |
integrated | entegre |
aws | aws |
machine | makine |
popular | popüler |
learning | öğrenme |
can be | edilebilir |
deep | derin |
images | görüntüleri |
with | ile |
are | olan |
pre | önceden |
EN Amazon EC2 P3 instances enable developers to train deep learning models much faster so that they can achieve their machine learning goals quickly.
TR Amazon EC2 P3 bulut sunucuları, yazılım geliştiricilerin derin öğrenme modellerini çok daha hızlı eğiterek makine öğrenimi hedeflerine hızla ulaşmasına olanak tanıyor.
Angļu | Turku |
---|---|
amazon | amazon |
deep | derin |
models | modellerini |
machine | makine |
goals | hedeflerine |
learning | öğrenimi |
to | e |
quickly | hızla |
faster | hızlı |
EN To get started within minutes, learn more about Amazon SageMaker or use the AWS Deep Learning AMI, pre-installed with popular deep learning frameworks such as Caffe2 and MXNet
TR Dakikalar içinde kullanmaya başlamak için Amazon SageMaker hakkında bilgi edinin veya Caffe2 ve Mxnet gibi popüler derin öğrenme çerçevelerinin önceden yüklendiği AWS Deep Learning AMI'yi kullanın
Angļu | Turku |
---|---|
started | başlamak |
minutes | dakikalar |
amazon | amazon |
aws | aws |
popular | popüler |
deep | derin |
with | kullanmaya |
pre | önceden |
or | veya |
about | hakkında |
EN Get Started with Deep Learning Using the AWS Deep Learning AMI
TR AWS Derin Öğrenim AMI'si ile Kullanmaya Başlama
Angļu | Turku |
---|---|
started | başlama |
aws | aws |
deep | derin |
with | kullanmaya |
EN 4.2.1. Proportion of children under 5 years of age who are developmentally on track in health, learning and psychosocial well-being, by sex 4.2.2. Participation rate in organized learning (one year before the official primary entry age), by sex
TR 4.2.1. Cinsiyete göre gelişimsel olarak sağlık, öğrenme ve psikososyal iyi olma hali yolunda olan 5 yaş altı çocukların oranı 4.2.2. Cinsiyete göre planlanan öğrenmeye katılım oranı (ilkokula resmi giriş yaşından bir yıl önce)
Angļu | Turku |
---|---|
participation | katılım |
official | resmi |
well | iyi |
children | çocukların |
rate | oranı |
entry | giriş |
health | sağlık |
and | ve |
by | göre |
year | yıl |
age | yaş |
are | olan |
years | bir |
EN With the support of Kibar Career School, Lifelong Learning approach, Development Ambassadors Project, Blue Collar Development Academy and vocational trainings, we provide employees access to vocational training and lifelong learning opportunities.
TR Kibar Kariyer Okulu, Hayat Boyu Öğrenme yaklaşımı, Gelişim Elçileri Projesi, Mavi Yaka Gelişim Akademisi ve mesleki eğitimlere destek ile çalışanların mesleki eğitim ve yaşam boyu öğrenme fırsatlarına erişimlerini sağlıyoruz.
Angļu | Turku |
---|---|
kibar | kibar |
career | kariyer |
project | projesi |
collar | yaka |
vocational | mesleki |
we provide | sağlıyoruz |
support | destek |
development | gelişim |
and | ve |
approach | yaklaşım |
blue | mavi |
training | eğitim |
opportunities | fırsatlar |
to | e |
with | ile |
EN Speed up User Adoption of New Solutions With Customized Learning From Zebra Learning Services
TR Zebra Öğrenme Hizmetlerinden Kişiselleştirilmiş Öğrenme İle Yeni Çözümlerin Kullanıcı Tarafından Benimsenmesini Hızlandırın
Angļu | Turku |
---|---|
speed | hızlandırın |
new | yeni |
zebra | zebra |
customized | kişiselleştirilmiş |
user | kullanıcı |
of | tarafından |
EN Speed up User Adoption of New Solutions With Customised Learning From Zebra Learning Services
TR Zebra Öğrenme Hizmetlerinden Kişiselleştirilmiş Öğrenme İle Yeni Çözümlerin Kullanıcı Tarafından Benimsenmesini Hızlandırın
Angļu | Turku |
---|---|
speed | hızlandırın |
new | yeni |
zebra | zebra |
user | kullanıcı |
of | tarafından |
EN Learning vocabulary off by heart is so yesterday. Why language learning games are the best way to learn German and which apps we really recommend.
TR Kelime ezberlemek dünde kaldı. Lisan öğrenme oyunları neden en iyi öğrenme biçimidir ve hangi aplikasyonlar tavsiye etmeye değer?
Angļu | Turku |
---|---|
to | etmeye |
why | neden |
games | oyunlar |
best | en |
EN Deutsche Welle’s e-learning course ‘Deutsch interaktiv’ enables students to practise at home. You can also use the worksheets and learning tips to support your language classes.
TR Deutsche Welle’nin çevirimiçi interaktif kursu “Deutsch interaktiv” ile öğrenciler evde Almanca çalışabilir. Alıştırmalar ve pratik önerilerle Almanca dersini destekleyici bir seçenek sunabilirsiniz.
Angļu | Turku |
---|---|
to | ile |
and | ve |
EN E-learning is booming because of coronavirus | Opportunities of digital learning
TR Koronavirüs nedeniyle e-öğrenim patlaması | Dijital Öğrenim Fırsatları
Angļu | Turku |
---|---|
coronavirus | koronavirüs |
digital | dijital |
opportunities | fırsatları |
of | nedeniyle |
EN Are we experiencing a boom in e-learning because of the corona crisis? In this context I would prefer to speak of a pragmatic shift: many teachers are in the process of gaining experience with e-learning
TR Korona krizi sayesinde e-öğrenmede bir ivme mi yaşıyoruz? Ben burada pragmatik bir dönüşümden söz etmek isterim: Çok sayıda öğretmen şu anda e-öğrenme alanında deneyim topluyor
Angļu | Turku |
---|---|
corona | korona |
crisis | krizi |
experience | deneyim |
i | ben |
in | da |
a | sayıda |
the | burada |
EN It also encompasses sub-fields of machine learning and deep learning, which are frequently mentioned in conjunction with artificial intelligence
TR Aynı zamanda yapay zeka ile bağlantılı olarak sık sık bahsedilen makine öğrenmesi ve derin öğrenme alt alanlarını da kapsar
Angļu | Turku |
---|---|
machine | makine |
frequently | sık |
intelligence | zeka |
sub | alt |
deep | derin |
and | ve |
in | da |
artificial | yapay |
EN Since deep learning and machine learning tend to be used interchangeably, it’s worth noting the nuances between the two
TR Derin öğrenme ve makine öğrenmesi genellikle birbirleri yerine kullanıldığından, ikisi arasındaki nüansları belirtmek önemlidir
Angļu | Turku |
---|---|
deep | derin |
machine | makine |
two | ikisi |
used | genellikle |
and | ve |
between | arasındaki |
the | yerine |
EN “Deep” in deep learning refers to a neural network comprised of more than three layers—which would be inclusive of the inputs and the output—can be considered a deep learning algorithm
TR Derin öğrenmedeki "derin" ifadesi, üçten fazla katmandan oluşan (girişler ve çıkışlar dahil) ve bir derin öğrenme algoritması olarak görülebilecek nöral bir ağı ifade eder
Angļu | Turku |
---|---|
deep | derin |
comprised | oluşan |
learning | öğrenme |
network | ağı |
and | ve |
more | fazla |
a | bir |
EN The way in which deep learning and machine learning differ is in how each algorithm learns
TR Derin öğrenme ve makine öğrenmesinin birbirinden ayrıldığı nokta, algoritmalarının öğrenme şeklidir
Angļu | Turku |
---|---|
deep | derin |
machine | makine |
and | ve |
EN "Deep" machine learning can leverage labeled datasets, also known as supervised learning, to inform its algorithm, but it doesn’t necessarily require a labeled dataset
TR "Derin" makine öğrenmesi, algoritmasına bilgi katmak için gözetimli öğrenme olarak da bilinen etiketli veri kümelerinden faydalanabilir; ancak bir etiketli veri kümesi, bu öğrenme türü için bir ihtiyaç değildir
Angļu | Turku |
---|---|
machine | makine |
known | bilinen |
can | bilgi |
require | ihtiyaç |
its | bu |
deep | derin |
also | da |
learning | öğrenme |
to | için |
as | olarak |
but | ancak |
a | bir |
EN Unlike machine learning, it doesn't require human intervention to process data, allowing us to scale machine learning in more interesting ways.
TR Makine öğrenmesinin aksine, veri işlemek için insan müdahalesi gerektirmeyerek, makine öğrenmesini daha ilginç şekilde ölçeklememize olanak tanır.
Angļu | Turku |
---|---|
unlike | aksine |
machine | makine |
human | insan |
process | iş |
data | veri |
interesting | ilginç |
it | şekilde |
EN Neural networks reflect the behavior of the human brain, allowing computer programs to recognize patterns and solve common problems in the fields of AI, machine learning, and deep learning.
TR Nöral ağlar insan beyninin davranışlarını yansıtır ve bilgisayar programlarının yapay zeka, makine öğrenmesi ve derin öğrenme alanlarındaki yaygın sorunları algılayıp çözmelerine olanak tanır.
Angļu | Turku |
---|---|
networks | ağlar |
behavior | davranış |
computer | bilgisayar |
common | yaygın |
machine | makine |
deep | derin |
human | insan |
problems | sorunları |
programs | programları |
and | ve |
of | nın |
EN Neural networks, also known as artificial neural networks (ANNs) or simulated neural networks (SNNs), are a subset of machine learning and are at the heart of deep learning algorithms
TR Yapay nöral ağlar (ANN) ya da benzetimli nöral ağları (SNN) olarak da bilinen nöral ağlar, makine öğrenmesinin bir alt kümesidir ve derin öğrenme algoritmalarının temelini oluşturur
Angļu | Turku |
---|---|
known | bilinen |
artificial | yapay |
machine | makine |
deep | derin |
algorithms | algoritmaları |
and | ve |
a | bir |
EN Machine learning, deep learning, and neural networks are all sub-fields of artificial intelligence
TR Makine öğrenmesi, derin öğrenme ve nöral ağlar, yapay zekanın alt alanlarıdır
Angļu | Turku |
---|---|
machine | makine |
deep | derin |
networks | ağlar |
of | ın |
sub | alt |
and | ve |
artificial | yapay |
EN You can think of deep learning as "scalable machine learning" as Lex Fridman notes in this MIT lecture (00:30) (link resides outside IBM)
TR Derin öğrenmeyi, Lex Fridman'ın bu MIT dersinde (00:30) (bağlantı IBM dışındadır) belirttiği gibi, "ölçekenebilir makine öğrenmesi" olarak düşünebilirsiniz
Angļu | Turku |
---|---|
deep | derin |
machine | makine |
ibm | ibm |
link | bağlantı |
this | bu |
as | gibi |
EN Unlike machine learning, it doesn't require human intervention to process data, allowing us to scale machine learning in more interesting ways
TR Makine öğrenmesinin aksine, veri işlemek için insan müdahalesi gerektirmeyerek, makine öğrenmesini daha ilginç şekilde ölçeklememize olanak tanır
Angļu | Turku |
---|---|
unlike | aksine |
machine | makine |
human | insan |
process | iş |
data | veri |
interesting | ilginç |
it | şekilde |
EN UC Berkeley (link resides outside IBM) breaks out the learning system of a machine learning algorithm into three main parts.
TR UC Berkeley (bağlantı IBM dışındadır) bir makine öğrenmesi algoritmasının öğrenme sistemini üç ana bölüme ayırır.
Angļu | Turku |
---|---|
ibm | ibm |
system | sistemini |
machine | makine |
main | ana |
link | bağlantı |
learning | öğrenme |
a | bir |
EN For more information on how to get started with deep learning technology, explore IBM Watson Studio and the Deep Learning service.
TR Derin öğrenme teknolojisiyle çalışmaya nasıl başlayabileceğiniz hakkında daha fazla bilgi için, IBM Watson Studio'yu ve Derin Öğrenme hizmetini keşfedin.
Angļu | Turku |
---|---|
information | bilgi |
explore | keşfedin |
ibm | ibm |
watson | watson |
service | hizmetini |
deep | derin |
and | ve |
how | nasıl |
EN Supervised learning, also known as supervised machine learning, is defined by its use of labeled datasets to train algorithms that to classify data or predict outcomes accurately
TR Aynı zamanda gözetimli makine öğrenmesi olarak da bilinen gözetimli öğrenme, verileri sınıflandırmak ve sonuçları doğru bir şekilde tahmin eden algoritmaları eğitmek için etiketli veri kümelerini kullanması şeklinde tanımlanır
Angļu | Turku |
---|---|
known | bilinen |
machine | makine |
outcomes | sonuçları |
algorithms | algoritmaları |
as | aynı |
of | in |
data | veri |
that | şekilde |
EN Semi-supervised learning offers a happy medium between supervised and unsupervised learning
TR Yarı gözetimli öğrenme, gözetimli ve gözetimsiz tür arasında bir orta yol sunar
Angļu | Turku |
---|---|
offers | sunar |
medium | orta |
semi | yarı |
and | ve |
a | bir |
between | arası |
EN Semi-supervised learning can solve the problem of having not enough labeled data (or not being able to afford to label enough data) to train a supervised learning algorithm.
TR Yarı gözetimli öğrenme, gözetimli bir öğrenme algoritmasını eğitmek için yeterli etiketlenmiş veriye sahip olmama (veya yeterli miktarda veriyi etiketleyecek kapasitede olmama) sorununu çözebilir.
Angļu | Turku |
---|---|
problem | sorununu |
semi | yarı |
of | in |
or | veya |
learning | öğrenme |
a | bir |
enough | yeterli |
EN For smaller teams looking to scale machine learning deployments, IBM Watson Machine Learning Server offers simple installation on any private or public cloud.
TR Makine öğrenmesi devreye alımlarını ölçeklemek isteyen daha küçük çaplı ekipler için, IBM Watson Machine Learning Server özel veya genel bir bulutta basit kurulum olanağı sunar.
Angļu | Turku |
---|---|
teams | ekipler |
ibm | ibm |
watson | watson |
offers | sunar |
installation | kurulum |
public | genel |
cloud | bulutta |
server | server |
simple | basit |
or | veya |
smaller | daha küçük |
machine | makine |
EN Users will see in-app learning content, which will provide personalized learning content based on how the application is used.
TR Kullanıcılar yeni uygulama içi öğrenme içeriği bulabilir. Bu içerik, uygulamanın kullanılma biçimine bağlı olarak kişiselleştirilmiş öğrenme içeriği sağlar.
Angļu | Turku |
---|---|
provide | sağlar |
learning | öğrenme |
personalized | kişiselleştirilmiş |
content | içerik |
users | kullanıcılar |
see | bu |
application | uygulama |
the | olarak |
EN Our industrial cylinders excel just about anywhere, from the harsh environments of offshore drilling rigs and steel mills to complex machine tools.
TR Endüstriyel silindirlerimiz, offshore sondaj kulelerinin bulunduğu sert ortamlar ve çelik fabrikalarından karmaşık makine araçlarına dek neredeyse her ortamda üstün performans gösterir.
Angļu | Turku |
---|---|
industrial | endüstriyel |
environments | ortamlar |
complex | karmaşık |
machine | makine |
steel | çelik |
and | ve |
anywhere | her |
tools | araçları |
EN Basic Droplets are perfect for simple applications like test environments, websites, blogs, and small databases.
TR Temel Droplet'ler test ortamları, web siteleri, bloglar ve küçük veri tabanları gibi basit uygulamalar için mükemmeldir.
Angļu | Turku |
---|---|
applications | uygulamalar |
test | test |
blogs | bloglar |
small | küçük |
simple | basit |
basic | temel |
websites | siteleri |
environments | ortamlar |
and | ve |
for | için |
EN Juno® helps babies to adapt to their new environments as it is similar to a mother's womb.
TR Juno ana rahmine benzeyen tasarımıyla bebeğinizin yeni çevresine uyum sağlamasına yardımcı olur.
Angļu | Turku |
---|---|
helps | yardımcı olur |
new | yeni |
a | yardımcı |
is | olur |
EN Similar immersive environments could help project teams foresee operational and maintenance needs, helping them design buildings and infrastructure that are optimized for end users
TR Benzer sürükleyici ortamlar, proje ekiplerinin operasyonel ve bakım ihtiyaçlarını öngörmelerine yardımcı olarak, son kullanıcılar için optimize edilmiş binaları ve altyapıları tasarlamalarına yardımcı olabilir
Angļu | Turku |
---|---|
similar | benzer |
environments | ortamlar |
operational | operasyonel |
maintenance | bakım |
buildings | binalar |
infrastructure | altyapı |
optimized | optimize |
help | yardımcı |
and | ve |
project | proje |
needs | ihtiyaçlarını |
users | kullanıcılar |
that | olabilir |
EN Clients, meanwhile, are using the immersive environments in presentations to senior management and community stakeholders, whose critical support and buy-in are being earned more easily and enthusiastically with the help of VR visualizations.
TR Bu arada müşteriler, kritik destek ve satın alma işlemlerini VR görselleştirmeleriyle daha kolay ve hevesle kazanmış olan üst düzey yönetime ve topluluk paydaşlarına yönelik sunumlarda gerçekçi ortamları kullanıyorlar.
Angļu | Turku |
---|---|
clients | müşteriler |
community | topluluk |
critical | kritik |
and | ve |
support | destek |
buy | satın |
being | bu |
easily | kolay |
are | olan |
environments | ortamlar |
EN The ability to follow along in sound-sensitive environments
TR Sese duyarlı ortamlarda takip edebilme
Angļu | Turku |
---|---|
follow | takip |
environments | ortamlarda |
sensitive | duyarlı |
EN Edit the best T-shirt, jumper, label tag, and cap mockups on the web. Bring your digital designs to life in photorealistic environments.
TR İnternetteki en iyi tişört, kazak, isimlik ve kupa maketlerini düzenleyin. Dijital tasarımlarınızı gerçekçi bir şekilde hayata geçirin.
Angļu | Turku |
---|---|
edit | düzenleyin |
to life | hayata |
digital | dijital |
and | ve |
the | şekilde |
best | en |
designs | tasarımları |
EN Increase sales by displaying your designs in photorealistic environments. Use professional mockup sets to showcase your artwork, posters, wallpapers, frames and other designs within a stylish interior set.
TR Tasarımlarınızı gerçekçi bir ortamda sergileyerek satışlarınızı artırın. Profesyonel maketlerimizi kullanarak; sanat eserleri, posterler, duvar kağıtları, çerçeveler ve diğer tasarımları şık bir iç tasarım ortamında sergileyin.
Angļu | Turku |
---|---|
increase | artırın |
professional | profesyonel |
artwork | sanat |
other | diğer |
stylish | şık |
sales | satış |
and | ve |
a | bir |
designs | tasarımları |
to | kullanarak |
Rāda 50 no 50 tulkojumiem