EN A little background info is great: why you're doing this, who stands to benefit from the guide, what people need to do to prepare for the guide
{search} valodā Angļu var tikt tulkots šādos Turku vārdos/frāzēs:
EN A little background info is great: why you're doing this, who stands to benefit from the guide, what people need to do to prepare for the guide
TR Biraz arka plan bilgisi vermek harikadır: neden bunu yapıyorsunuz, kim bu kılavuzdan faydalanacak, insanların kılavuz için ne gibi hazırlıklar yapması gerekiyor
Angļu | Turku |
---|---|
background | arka plan |
guide | kılavuz |
need | gerekiyor |
what | ne |
this | bu |
people | insanlar |
why | neden |
who | kim |
EN As always, Sam Oh hits it out of the park! Great video, and great tips. Keep it going!
TR Her zamanki gibi, Sam muazzam bir iş başardı! Harika bir video, harika ipuçları. Devamı gelsin!
Angļu | Turku |
---|---|
sam | sam |
great | harika |
video | video |
keep | devam |
tips | ipuçları |
of | her |
EN "A great place to relax or have a romantic walk. Great place for food vendors and people watching and playing frisbee ...and more ! The Public Garden and the swan boats are right next door."
TR "Şehri dolaştıktan sonra, çimenlere uzanıp dinlenebileceğiniz huzur dolu bir yer..."
Angļu | Turku |
---|---|
a | bir |
the | sonra |
EN From engagement parties to weddings, baby showers to birthday bashes, and fundraiser galas to launch parties, every great event starts with a great invitation
TR Nişandan düğüne, baby shower partisinden doğum günlerine, bağış galalarından lansmanlara tüm büyük etkinlikler aynı ihtişamda bir davetiyeyle başlar
Angļu | Turku |
---|---|
birthday | doğum |
great | büyük |
starts | başlar |
to | tüm |
EN Special days are among the moments that brands attach great importance to and see as opportunities.Special days, which are recognized collectively or universally, are met with great interest by brands throughout the year
TR Özel günler, markaların bilhassa çok önemsediği ve fırsat olarak gördüğü günler arasındadır.Kolektif ya da evrensel düzeyde karşılık bulan özel günler, sene boyunca markalar tarafından ciddi bir ilgiyle karşılanır
Angļu | Turku |
---|---|
days | günler |
opportunities | fırsat |
and | ve |
among | bir |
brands | markalar |
by | tarafından |
the | özel |
EN Description: View Great gang group-sex anal party. hd as completely free. BDSM porn xxx Great gang group-sex anal party. video.
TR Açıklama: Büyük çete grup seks anal partisi. hd tamamen ücretsiz olarak görüntüle. Bdsm Porno xxx Büyük çete grup seks anal partisi. video.
Angļu | Turku |
---|---|
description | açıklama |
great | büyük |
party | partisi |
hd | hd |
as | olarak |
completely | tamamen |
bdsm | bdsm |
group | grup |
sex | seks |
free | ücretsiz |
video | video |
view | görüntüle |
porn | porno |
xxx | xxx |
EN Mobile App Reseller Program is a great solution if you want to offer native Android & iOS mobile apps to your clients. Also great, if you are planning to create multiple apps for your own use. There is no need to hire a team of developers anymore.
TR Mobil Uygulama Bayilik Programı, müşterilerinize yerel Android ve iOS mobil uygulamaları sunmak istiyorsanız harika bir çözümdür.
Angļu | Turku |
---|---|
great | harika |
ios | ios |
if you want | istiyorsanız |
mobile | mobil |
android | android |
app | uygulama |
program | programı |
apps | uygulamalar |
your | ve |
multiple | bir |
EN On the 83rd death anniversary, we, the employees of ASPİLSAN Enerji, remember the creator of our republic the great statesman, Great Leader Mustafa Kemal Atatürk, with respect, love and longing.
TR ASPİLSAN Enerji çalışanları olarak cumhuriyetimizin kurucusu, büyük devlet adamı Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü aramızdan ayrılarak ebediyete intikal edişinin 83. yılında saygı, sevgi ve özlemle andık.
Angļu | Turku |
---|---|
enerji | enerji |
atatürk | atatürk |
employees | çalışanları |
respect | saygı |
great | büyük |
and | ve |
the | olarak |
EN "A great place to relax or have a romantic walk. Great place for food vendors and people watching and playing frisbee ...and more ! The Public Garden and the swan boats are right next door."
TR "Şehri dolaştıktan sonra, çimenlere uzanıp dinlenebileceğiniz huzur dolu bir yer..."
Angļu | Turku |
---|---|
a | bir |
the | sonra |
EN "A great place to relax or have a romantic walk. Great place for food vendors and people watching and playing frisbee ...and more ! The Public Garden and the swan boats are right next door."
TR "Şehri dolaştıktan sonra, çimenlere uzanıp dinlenebileceğiniz huzur dolu bir yer..."
Angļu | Turku |
---|---|
a | bir |
the | sonra |
EN "A great place to relax or have a romantic walk. Great place for food vendors and people watching and playing frisbee ...and more ! The Public Garden and the swan boats are right next door."
TR "Şehri dolaştıktan sonra, çimenlere uzanıp dinlenebileceğiniz huzur dolu bir yer..."
Angļu | Turku |
---|---|
a | bir |
the | sonra |
EN "A great place to relax or have a romantic walk. Great place for food vendors and people watching and playing frisbee ...and more ! The Public Garden and the swan boats are right next door."
TR "Şehri dolaştıktan sonra, çimenlere uzanıp dinlenebileceğiniz huzur dolu bir yer..."
Angļu | Turku |
---|---|
a | bir |
the | sonra |
EN "A great place to relax or have a romantic walk. Great place for food vendors and people watching and playing frisbee ...and more ! The Public Garden and the swan boats are right next door."
TR "Şehri dolaştıktan sonra, çimenlere uzanıp dinlenebileceğiniz huzur dolu bir yer..."
Angļu | Turku |
---|---|
a | bir |
the | sonra |
EN "A great place to relax or have a romantic walk. Great place for food vendors and people watching and playing frisbee ...and more ! The Public Garden and the swan boats are right next door."
TR "Şehri dolaştıktan sonra, çimenlere uzanıp dinlenebileceğiniz huzur dolu bir yer..."
Angļu | Turku |
---|---|
a | bir |
the | sonra |
EN "A great place to relax or have a romantic walk. Great place for food vendors and people watching and playing frisbee ...and more ! The Public Garden and the swan boats are right next door."
TR "Şehri dolaştıktan sonra, çimenlere uzanıp dinlenebileceğiniz huzur dolu bir yer..."
Angļu | Turku |
---|---|
a | bir |
the | sonra |
EN "A great place to relax or have a romantic walk. Great place for food vendors and people watching and playing frisbee ...and more ! The Public Garden and the swan boats are right next door."
TR "Şehri dolaştıktan sonra, çimenlere uzanıp dinlenebileceğiniz huzur dolu bir yer..."
Angļu | Turku |
---|---|
a | bir |
the | sonra |
EN "A great place to relax or have a romantic walk. Great place for food vendors and people watching and playing frisbee ...and more ! The Public Garden and the swan boats are right next door."
TR "Şehri dolaştıktan sonra, çimenlere uzanıp dinlenebileceğiniz huzur dolu bir yer..."
Angļu | Turku |
---|---|
a | bir |
the | sonra |
EN "A great place to relax or have a romantic walk. Great place for food vendors and people watching and playing frisbee ...and more ! The Public Garden and the swan boats are right next door."
TR "Şehri dolaştıktan sonra, çimenlere uzanıp dinlenebileceğiniz huzur dolu bir yer..."
Angļu | Turku |
---|---|
a | bir |
the | sonra |
EN Every month, around 1500 new beverages hit shop shelves around the world, so you need more than a great product to stand out – you need a great partner. Discover our integrated food solutions.
TR Dünya genelinde her ay raflara yaklaşık 1500 adet yeni içecek ekleniyor, bu yüzden öne çıkmak için harika bir üründen daha fazlasına ihtiyacınız var: harika bir ortağa. Entegre gıda çözümlerimizi keşfedin.
Angļu | Turku |
---|---|
world | dünya |
month | ay |
new | yeni |
great | harika |
integrated | entegre |
food | gıda |
discover | keşfedin |
so | yüzden |
more | fazlasına |
a | bir |
need | ihtiyacınız |
EN Elsevier is a global information analytics business that helps institutions and professionals advance healthcare, open science and improve performance for the benefit of humanity
TR Elsevier, kurumlar ve profesyonellerin insanlığa fayda sağlamak üzere sağlık sektörünün geliştirmesi, bilimi açık hale getirmesi ve performansı artırmasına yardımcı olan küresel bir bilgi analiz şirketidir
Angļu | Turku |
---|---|
global | küresel |
analytics | analiz |
healthcare | sağlık |
open | açık |
benefit | fayda |
elsevier | elsevier |
information | bilgi |
and | ve |
science | bilimi |
a | yardımcı |
is | olan |
EN Our goal is to expand the boundaries of knowledge for the benefit of humanity.
TR Hedefimiz insanlık namına bilginin sınırlarını genişletmektir.
Angļu | Turku |
---|---|
boundaries | sınırları |
of | ın |
our goal | hedefimiz |
EN Working together, we can achieve a more inclusive, collaborative and transparent world of research. We believe open science can benefit research and society and drive research performance.
TR Birlikte çalışarak daha kapsayıcı, ortak çalışmaya dayalı ve şeffaf bir araştırma dünyası oluşturabiliriz. Açık bilimin araştırmalara ve topluma fayda sağlayacağına ve araştırma performansını artıracağına inanıyoruz.
Angļu | Turku |
---|---|
more | daha |
collaborative | ortak |
open | açık |
benefit | fayda |
society | topluma |
working | çalışarak |
inclusive | kapsayıcı |
transparent | şeffaf |
world | dünyası |
we believe | inanıyoruz |
and | ve |
research | araştırma |
a | bir |
of | birlikte |
performance | performans |
EN Most journals and editors benefit from the guidance of an Editorial Board, which provides expert advice on content, helps to attract new authors and encourage submissions and lends a helping hand with peer review.
TR Çoğu dergi ve editör, içerikler konusunda uzman tavsiyeleri sağlayan, yeni yazarlar çekmeye yardımcı olan, gönderimleri teşvik eden ve hakem denetimi konusunda destek sağlayan bir Editörlük Kurulunun rehberliğinden yararlanabilir.
Angļu | Turku |
---|---|
journals | dergi |
expert | uzman |
new | yeni |
authors | yazarlar |
encourage | teşvik |
hand | sağ |
review | denetimi |
a | yardımcı |
and | ve |
guidance | destek |
to | konusunda |
EN Growing open source projects can benefit from formal rules for making decisions.
TR Büyüyen açık kaynak projeleri, karar almak için resmi kurallardan yararlanabilir.
Angļu | Turku |
---|---|
growing | büyüyen |
open | açık |
source | kaynak |
projects | projeleri |
formal | resmi |
decisions | karar |
for | için |
EN ReusableThe key benefit for the wider research community of having research data being shared is the ability to reuse this data
TR Yeniden kullanılabilirGenel olarak araştırma camiası için verilerin paylaşılmasının en önemli faydası, bu verileri yeniden kullanabilme imkanı sağlamasıdır
Angļu | Turku |
---|---|
research | araştırma |
key | önemli |
this | bu |
data | verileri |
of | in |
EN Maximizing the benefit from existing, proven infrastructure
TR Mevcut, kanıtlanmış altyapının faydalarından maksimum seviyede yararlanılması
Angļu | Turku |
---|---|
existing | mevcut |
infrastructure | altyapı |
proven | kanıtlanmış |
EN Whether you are looking to reach your targets via print or digital, we provide a distinctive way to showcase your original articles, where you can benefit from an informed and relevant readership
TR Hedeflerinize ulaşmayı ister basılı ister dijital olarak istiyor olun, özgün makalelerinizi sergilemeniz için, bilgili ve uygun okurlara ulaşabileceğiniz seçkin bir yöntem sağlarız
Angļu | Turku |
---|---|
way | yöntem |
informed | bilgili |
original | özgün |
we provide | sağlarız |
provide | sağlar |
relevant | uygun |
digital | dijital |
and | ve |
to | için |
EN Stand out from the crowd with reproductions of your cutting-edge articles on high-quality paper that can be fully customised to appeal to niche audiences across every speciality. Benefit from associating your
TR En iyi makalelerinizin, her uzmanlık alanındaki niş kitlelere hitap edecek şekilde tam olarak kişiselleştirilebilir, yüksek kaliteli kağıt üzerindeki reprodüksiyonlarıyla öne çıkın. Markanızı dünyaca saygı duyulan
Angļu | Turku |
---|---|
paper | kağıt |
speciality | uzmanlık |
high | yüksek |
quality | kaliteli |
on | üzerindeki |
can | ne |
the | şekilde |
to | her |
EN Benefit from the perfect opportunity to share authoritative and original content in a format that resonates with medical professionals who are pushed for time
TR Güvenilir ve özgün içerikleri, deneyimli tıp uzmanlarının arasında yankı uyandıran bir formatta paylaşma fırsatından yararlanın
Angļu | Turku |
---|---|
medical | tıp |
professionals | uzmanlar |
original | özgün |
and | ve |
opportunity | fırsat |
a | bir |
share | paylaş |
the | arasında |
EN The average number of monthly searches of a particular keyword over 12 months. Estimate the keyword’s value and benefit for your rankings.
TR 12 ay boyunca belirli bir anahtar kelimenin ortalama aylık arama sayısı. Anahtar kelimenin değerini tahmin edin ve sıralamalarınız için fayda sağlayın.
Angļu | Turku |
---|---|
average | ortalama |
searches | arama |
estimate | tahmin |
benefit | fayda |
rankings | sıralamalarını |
monthly | aylık |
months | ay |
for | için |
of | in |
and | ve |
value | bir |
EN Papers published in the open access mirror journal will be published on ScienceDirect and benefit from the same level of visibility and discoverability only available on this industry-leading platform
TR Açık erişimli ayna dergide yayınlanan makaleler ScienceDirect'te yayınlanır ve yalnızca bu sektör lideri platformda mevcut olan aynı seviyedeki görünürlük ve keşfedilebilirlikten yararlanır
Angļu | Turku |
---|---|
published | yayınlanan |
access | erişimli |
mirror | ayna |
visibility | görünürlük |
platform | platformda |
industry | sektör |
leading | lideri |
this | bu |
open | açık |
and | ve |
the | aynı |
EN Commitment to the Access of Benefit Sharing with all the parties in your supply chain.
TR Tedarik zincirinizdeki tüm taraflarla beraber Fayda Paylaşımı Erişimine bağlılık.
Angļu | Turku |
---|---|
benefit | fayda |
parties | taraflarla |
supply | tedarik |
access | erişimine |
all | tüm |
sharing | paylaşımı |
with | beraber |
EN Asil College serves with the concept of boutique school, because it defends that every student have to benefit of schools technological and social facilities equally
TR Asil Okulları her öğrencinin okulun teknolojik ve sosyal imkanlarından eşit düzeyde yararlanması gerektiğini savunduğu için Butik Okul konseptiyle eğitim ve öğretim hizmeti vermektedir
Angļu | Turku |
---|---|
boutique | butik |
technological | teknolojik |
social | sosyal |
and | ve |
school | okul |
schools | okullar |
because | için |
EN Benefit from free DNS, routing and parking page
TR Ücretsiz DNS, yönlendime ve park sayfasından yararlanın
Angļu | Turku |
---|---|
dns | dns |
and | ve |
parking | park |
page | sayfası |
EN Customer Product Order Setup Template is designed for any company looking to provide order details regarding customer or core product, the benefit of a product. You can modify the template based on your specific business needs.
TR Oto Servis İş Emri Formu, sayfalar dolusu evrakla uğraşmadan araç servis ve bakım hizmeti veren işletmelerin süreç yönetimlerine ve hızlıca Oto Servis İş Emri oluşturmasına yardımcı olur.
Angļu | Turku |
---|---|
the | araç |
a | yardımcı |
business | iş |
template | formu |
your | ve |
can | olur |
EN Learn more about how photographers can benefit from using online forms.
TR Fotoğrafçıların online formlardan nasıl yararlandıklarını öğrenmek için şu blog yazımıza göz atabilirsiniz.
Angļu | Turku |
---|---|
online | online |
how | nasıl |
learn | öğrenmek |
from | için |
EN Another benefit is that the value of your staked coins doesn't depreciate unlike with ASICs and other mining hardware
TR Bir diğer avantaj da stake ettiğiniz coinlerin değerinin ASIC ve diğer madencilik donanımlarında olduğu gibi azalmak yerine, sadece piyasa fiyatlarındaki dalgalanmalardan etkileneceği gerçeğidir
Angļu | Turku |
---|---|
benefit | avantaj |
mining | madencilik |
other | diğer |
is | olduğu |
value | bir |
and | ve |
another | bir diğer |
EN In addition, its everyday use is expected to benefit businesses, individuals, and public sector services in the Latin American country.
TR Ayrıca, günlük kullanımının Latin Amerika ülkesindeki işletmelere, bireylere ve kamu sektörü hizmetlerine fayda sağlaması beklenmektedir.
Angļu | Turku |
---|---|
everyday | günlük |
benefit | fayda |
businesses | işletmelere |
individuals | bireylere |
and | ve |
public | kamu |
services | hizmetlerine |
latin | latin |
to | ayrıca |
american | amerika |
use | kullanım |
sector | sektör |
EN Benefit from our advanced security tools made available across Windows, Mac, Android & iOS.
TR Windows, Mac, Android ve iOS’teki gelişmiş güvenlik araçlarımızdan faydalanın.
Angļu | Turku |
---|---|
our | ve |
security | güvenlik |
windows | windows |
mac | mac |
android | android |
advanced | gelişmiş |
tools | araçları |
EN Bane NOR has also gotten additional benefit from the game as a visual aid for emergency responders
TR Bane NOR ayrıca acil durum müdahalecileri için görsel bir yardım olarak oyundan ek fayda sağladı
Angļu | Turku |
---|---|
benefit | fayda |
aid | yardım |
emergency | acil durum |
additional | ek |
visual | görsel |
also | ayrıca |
for | için |
a | bir |
EN As an added benefit, you can exchange their interest in Fairmont Heritage Place for vacations at any Fairmont hotel or resort worldwide
TR İlave bir avantaj olarak, Fairmont Heritage Place’teki paylarını dünya çapındaki herhangi bir Fairmont otel veya tatil köyü ile değiştirebilirsiniz
Angļu | Turku |
---|---|
benefit | avantaj |
fairmont | fairmont |
place | iş |
vacations | tatil |
heritage | heritage |
at | de |
hotel | otel |
or | veya |
any | herhangi |
worldwide | çapındaki |
EN (Available to owners opting in the Owners Benefit Program).
TR (Mülk Sahipleri Avantaj Programı’nı seçen mülk sahipleri için mevcuttur).
Angļu | Turku |
---|---|
available | mevcuttur |
benefit | avantaj |
owners | sahipleri |
program | programı |
to | için |
EN All civil society actors may benefit from Networks-Platforms Database if they seek for opportunities of intra-civil society cooperation.
TR Ağlar-Platformlar Veritabanı'ndan sivil toplum içi işbirlikleri oluşturmak isteyen bütün sivil toplum aktörleri yararlanabilir.
Angļu | Turku |
---|---|
all | bütün |
civil | sivil |
society | toplum |
database | veritabanı |
EN “Kibar Volunteers,” which brings all volunteering activities within the body of Kibar Holding and the Group Companies together under one roof, aim to contribute more to the benefit of society
TR Kibar Holding ve Grup Şirketlerinde yapılan tüm gönüllülük çalışmalarını tek çatı altında buluşturan “Kibar Gönüllülleri”, toplum yararına daha fazla katkı sağlamayı amaçlıyor
EN The tools were designed for the user and to benefit the user directly
TR Araçlar kullanıcıyı düşünerek ve kullanıcının yararına tasarlanmıştır
Angļu | Turku |
---|---|
and | ve |
user | kullanıcı |
the user | kullanıcının |
tools | araçlar |
designed | tasarlanmış |
EN There are countless ways you can gain valuable feedback from both current and potential customers. Now is the time to offer them a benefit or two!
TR Değer verdiğiniz insanların fikirlerini almanın birçok yolu var. forms.app sizin için en etkili ve hızlı yöntemi sunar.
Angļu | Turku |
---|---|
ways | yolu |
offer | sunar |
a | bir |
countless | çok |
and | ve |
both | de |
the | sizin |
EN The second vital benefit is authentication
TR SSL / TLS?nin ikinci çok önemli yararı, kimlik doğrulamadır
Angļu | Turku |
---|---|
second | ikinci |
authentication | kimlik |
the | nin |
EN It helps prevent website impersonation.Another major benefit of an SSL/TLS connection is data integrity
TR Websitelerinde kimlik taklitlerini önlemeye yardımcı olur.SSL / TLS bağlantısının bir diğer önemli yararı da veri bütünlüğüdür
Angļu | Turku |
---|---|
helps | yardımcı olur |
data | veri |
major | önemli |
ssl | ssl |
tls | tls |
connection | bağlantı |
integrity | bütünlüğü |
another | bir diğer |
of | bir |
EN We invite you to be with us to benefit from the relationships and collaborations created by this exciting event that will take place for the first time in this feature, which covers the fields of IT and Technology sectors in our country.
TR Ülkemizde bilişim ve teknoloji alanlarını kapsayan bu özellikte ilk kez gerçekleşecek bu heyecan verici etkinliğin yaratacağı ilişkiler ve iş birliklerinden faydalanmak üzere sizleri aramızda olmaya davet ediyoruz.
Angļu | Turku |
---|---|
invite | davet |
relationships | ilişkiler |
exciting | heyecan verici |
time | kez |
technology | teknoloji |
this | bu |
of | in |
and | ve |
first | ilk |
EN Using Crisp will help your team benefit from an incredible shared inbox experience
TR Crisp'i kullanmak, ekibinizin inanılmaz bir paylaşılan gelen kutusu deneyiminden yararlanmasına yardımcı olacaktır
Angļu | Turku |
---|---|
using | kullanmak |
incredible | inanılmaz |
shared | paylaşılan |
inbox | gelen kutusu |
your team | ekibinizin |
help | yardımcı |
will | olacaktır |
an | bir |
from | gelen |
Rāda 50 no 50 tulkojumiem