TR Eğriyi, eğrinin yön değiştirdiği yere bir bağlantı noktası ekleyerek ve eğriyi şekillendiren yön çizgilerini sürükleyerek oluşturursunuz. Yön çizgilerinin uzunluğu ve eğimi eğrinin şeklini saptar.
Išversti "geleceğe yön veren" į Anglų
Rodomi 50 iš 50 frazės "geleceğe yön veren" vertimai iš Turkų į Anglų
geleceğe yön veren Turkų vertimas į Anglų
Turkų
Anglų
EN You create a curve by adding an anchor point where a curve changes direction, and dragging the direction lines that shape the curve. The length and slope of the direction lines determine the shape of the curve.
TR Geleceğe yön veren sanayi hamlelerini yaparken çalışanlarımızla sadece performans odaklı değil, hayatı yaşamaya odaklı bir dünya kuruyoruz
EN As we make industrial moves that shape the future, we are not only creating a performance-oriented atmosphere for our employees, but we are building a world that emphasizes living one’s life
| Turkų | Anglų |
|---|---|
| geleceğe | future |
| sanayi | industrial |
| performans | performance |
| değil | not |
| hayatı | life |
| dünya | world |
TR Genel olarak, yön çizgisini, çizmeyi planladığınız bir sonraki bağlantı noktasına olan mesafenin yaklaşık üçte biri kadar uzatın. (Yön çizgisinin bir ya da her iki tarafını daha sonra ayarlayabilirsiniz.)
EN In general, extend the direction line about one third of the distance to the next anchor point you plan to draw. (You can adjust one or both sides of the direction line later.)
TR Bir bağlantı noktasının yön çizgilerini kesmek için Alt (Windows) ya da Option (Mac OS) tuşu basılı olarak yön çizgilerini sürükleyin.
EN Alt-drag (Windows) or Option-drag (Mac OS) direction lines to break out the direction lines of an anchor point.
TR A. Yeni yumuşak noktayı sürüklemeye B. Sürüklerken yön çizgilerini bölmek ve yön çizgisini yukarı doğru çevirmek için Alt/Option tuşuna basma C. Üçüncü kez yeniden konumlandırma ve sürüklemeden sonra sonuç
EN A. Dragging a new smooth point B. Pressing Alt/Option to split direction lines while dragging, and swinging direction line up C. Result after repositioning and dragging a third time
TR Game Tasarımı, Game Art, Game Programlama: „Digital Games“ lisans eğitimi veren anabilim dalında (enternasyonal) yeni nesil sosyal girişimci aklıyla düşünmeyi öğreniyor; geleceğe yönelik ve inovatif
EN Game design, game art, game programming: the bachelor’s degree programme “Digital Games” teaches (international) students to think like entrepreneurs – namely in an innovative and future-oriented manner
| Turkų | Anglų |
|---|---|
| tasarımı | design |
| art | art |
| programlama | programming |
| geleceğe | future |
| yönelik | to |
| ve | and |
TR Chris, Yazılım Geliştirme, BT Operasyonları ve Müşteri Destek dahil olmak üzere tüm Golden Frog teknoloji ekiplerine yön veren kişidir
EN Chris is responsible for setting direction for all of Golden Frog's technology teams, including Software Development, IT Operations and Customer Support
| Turkų | Anglų |
|---|---|
| yazılım | software |
| geliştirme | development |
| bt | it |
| ve | and |
| müşteri | customer |
| destek | support |
| olmak | is |
| tüm | all |
| golden | golden |
| frog | frog |
| teknoloji | technology |
TR Güvenlik sektörüne yön veren ve bu sektörde faaliyet gösteren tüm firmaların buluşma noktası olan ISAF, sektör firmalarının teknolojik gelişmeleri, yeni ürün ve yazılımları inceleme, değerlendirme imkanları bulduğu, ?
EN Meeting point of all companies that give direction to and are active in security sector, ISAF is an organization ?
| Turkų | Anglų |
|---|---|
| güvenlik | security |
| buluşma | meeting |
| noktası | point |
| sektör | sector |
| ın | of |
TR Altınay; teknolojiyi kullanan değil, üreten ve geleceğin teknolojik gereksinimlerine yön veren bir şirket olma misyonuyla hareket etmektedir
EN Altınay acts not only the mission of being a company using technology but also the mission of being a company that produces and directs the technological requirements of the future
| Turkų | Anglų |
|---|---|
| kullanan | using |
| değil | not |
| gereksinimlerine | requirements |
| şirket | company |
TR ASPİLSAN Enerji, Türkiye’de pil ve batarya teknolojisinde milli bir teknolojinin oluşturulması ve sektöre yön veren bir konuma gelme amacı ile 2017 yılından itibaren Ar-Ge faaliyetlerine başlamıştır
EN ASPİLSAN Enerji has been doing research and development since 2017, with the goal of developing a national battery and battery technology in Turkey and becoming a leader in the field
| Turkų | Anglų |
|---|---|
| türkiye | turkey |
| pil | battery |
| milli | national |
| amacı | goal |
TR Suriyeli gazeteci Amloud Alamir 2014’te Almanya’ya iltica etti. Berlin’de yaşayan Alamir hayatına yön veren şeyleri anlatıyor.
EN The Syrian journalist Amloud Alamir fled to Germany in 2014 and lives in Berlin. Here she tells about her personal feelings.
| Turkų | Anglų |
|---|---|
| suriyeli | syrian |
| almanya | germany |
| berlin | berlin |
| anlatıyor | tells |
TR İlk kez %100 meyve suyuna odaklanan Meyve Suyu Endeks raporu, dünyanın her yerindeki üreticiler için yeni büyüme fırsatlarına yön veren tüketici eğilimlerini belirliyor. Meyve Suyu Endeksi raporu hakkında daha fazla bilgi edinin.
EN Focused exclusively on 100% juice for the first time, the Juice Index report identifies consumer trends that drive new growth opportunities for producers around the world. Read more about the Juice Index report.
| Turkų | Anglų |
|---|---|
| kez | time |
| odaklanan | focused |
| raporu | report |
| dünyanın | world |
| yeni | new |
| büyüme | growth |
| tüketici | consumer |
| endeksi | index |
| fırsatları | opportunities |
TR Tetra Pak Endeksi, dünyanın her yerindeki müşterilerimiz için yeni büyüme fırsatlarına yön veren tüketici eğilimlerini belirleyen yıllık bir rapordur
EN The Tetra Pak Index is an annual report, identifying consumer trends driving new growth opportunities for our customers around the world
| Turkų | Anglų |
|---|---|
| tetra | tetra |
| endeksi | index |
| dünyanın | world |
| müşterilerimiz | our customers |
| yeni | new |
| büyüme | growth |
| tüketici | consumer |
| yıllık | annual |
| fırsatları | opportunities |
TR İlk kez %100 meyve suyuna odaklanan Tetra Pak Endeksi raporunun dokuzuncu sayısı, dünyanın her yerindeki üreticiler için yeni büyüme fırsatlarına yön veren tüketici eğilimlerini belirliyor
EN Focused exclusively on 100% juice for the first time, the ninth edition of the Tetra Pak Index report identifies consumer trends driving new growth opportunities for producers around the world
| Turkų | Anglų |
|---|---|
| kez | time |
| odaklanan | focused |
| tetra | tetra |
| endeksi | index |
| dünyanın | world |
| yeni | new |
| büyüme | growth |
| tüketici | consumer |
| fırsatları | opportunities |
TR İlk kez %100 meyve suyuna odaklanan Tetra Pak Endeksi raporu, dünyanın her yerindeki üreticiler için yeni büyüme fırsatlarına yön veren tüketici eğilimlerini belirliyor.
EN Focused exclusively on 100% juice for the first time, the Tetra Pak Index report identifies consumer trends driving new growth opportunities for producers around the world.
| Turkų | Anglų |
|---|---|
| kez | time |
| odaklanan | focused |
| tetra | tetra |
| endeksi | index |
| raporu | report |
| dünyanın | world |
| yeni | new |
| büyüme | growth |
| tüketici | consumer |
| fırsatları | opportunities |
TR Rapor, sebze ile beslenme, tümüyle doğal ve %100 meyve suyunu zorlu bir küresel ekonomi ortamında büyümeye yön veren en güçlü üç ürün eğilimi olduğunu ortaya koyuyor
EN In a challenging global economic environment, the report reveals the three top product trends driving growth - vegetable nutrition, all natural, and speciality 100% juice
| Turkų | Anglų |
|---|---|
| rapor | report |
| beslenme | nutrition |
| doğal | natural |
| küresel | global |
| ekonomi | economic |
| ürün | product |
| tümü | all |
TR Hem yerleşik hem de yeni gelişmekte olan pazarlarda %100 meyve suyuna yön veren yeni markalar, tarifler ve segmentlerin dahil olduğu temel piyasa trendlerini belirliyoruz
EN We identify the key market trends driving 100% juice in both established and emerging markets, including new brands, new recipes and new segments
| Turkų | Anglų |
|---|---|
| yeni | new |
| markalar | brands |
| ve | and |
| dahil | including |
| temel | key |
| piyasa | market |
TR Yaptığımız her şeye yön veren bir amaç duygusu
EN A sense of purpose that drives everything we do
| Turkų | Anglų |
|---|---|
| yaptığımız | we do |
| amaç | purpose |
TR Var olma nedenimiz, işle ilgili kararlarımıza yön veren etken, her gün işimizin başına geçme sebebimiz budur.
EN It is the reason we exist. It is what drives our business decisions. It is why we come to work every day.
| Turkų | Anglų |
|---|---|
| her | every |
| başına | to |
| kararları | decisions |
TR Bilgi tasarımının bugünkü bilgi yoğunluğuna yön veren, eşsiz motifler ve dünyayı görme şeklimizi değiştrebilecek bağlantılar bulmamıza yarayan bir araç olarak ileri sürüyor.
EN Good design, he suggests, is the best way to navigate information glut -- and it may just change the way we see the world.
TR Geleceğe baktığımızda, otellerimiz, topluluklarımızın her birinde uzun dönemli sürdürülebilirliği ve koruyuculuğu desteklemeye devam etmeye söz veriyor.
EN As we look to the future, our hotels pledge to continue promoting long-term sustainability and stewardship in each of our communities.
| Turkų | Anglų |
|---|---|
| geleceğe | future |
| her | each |
| uzun | long |
| ve | and |
| ın | of |
TR Ve bundan önce Rosalie, geleceğe dair beklentilerini mükemmel bir şekilde karşılayan bir otomobil sürücüsüne geldi
EN And before that came the Rosalie, a perfectly meeting motorists’ expectations on well-being
| Turkų | Anglų |
|---|---|
| önce | before |
| geldi | came |
TR Geleceğe Dönük Projeler ve Acil Yardım
EN Forward-looking projects and emergency aid
| Turkų | Anglų |
|---|---|
| projeler | projects |
| ve | and |
| yardım | aid |
TR Endüstri devi geleceğe hazır mı?
EN Momentum for the energy transition
TR Geleceğe yönelik anabilim dalları | Robotik, sağlık, çevre teknolojisi
EN Degree programs for the future | Robotics, health, environmental technology
| Turkų | Anglų |
|---|---|
| geleceğe | future |
| yönelik | for |
| sağlık | health |
| çevre | environmental |
| teknolojisi | technology |
TR İŞADAMI ASIM KİBAR: "HAYIR YAPMAK GELECEĞE YATIRIM YAPMAKTIR."
EN BUSINESSMAN ASIM KİBAR: "DOING CHARITY IS INVESTING IN THE FUTURE"
TR Sevgili kullanıcılar, Phemex, herkese daha zengin ve daha anlamlı yaşamlar getiren, blok zinciriyle güçlendirilmiş bir geleceğe inanıyor. Bu yeni finansal paradigmada, her birey aynı baş……
EN Dear users, Phemex believes in a blockchain-empowered future that brings richer, more meaningful lives for all. In this new financial paradigm, every individual can access infinite possibilities fr……
| Turkų | Anglų |
|---|---|
| sevgili | dear |
| kullanıcılar | users |
| phemex | phemex |
| anlamlı | meaningful |
| geleceğe | future |
| bu | this |
| yeni | new |
| finansal | financial |
TR Bu özel podcast röportajında, Zebra'nın pazara ilk giren dayanıklı Android 10 liderliğinin ve geleceğe hazır Android mobil çözümlerinin devam eden gelişiminin müşterilere nasıl rekabet avantajı sağladığını dinleyeceksiniz.
EN In this exclusive podcast interview, you’ll hear how Zebra’s first-to-market rugged Android 10 leadership and ongoing development of future-ready Android mobility solutions are giving customers a competitive advantage.
| Turkų | Anglų |
|---|---|
| bu | this |
| özel | exclusive |
| podcast | podcast |
| ilk | first |
| dayanıklı | rugged |
| android | android |
| geleceğe | future |
| hazır | ready |
| mobil | mobility |
| müşterilere | customers |
TR Sektör lideri Xi Serisinin mirasını geliştiren ZT600 Serisi endüstriyel yazıcılar, yüksek dayanıklılığı ve olağanüstü performansı, kullanıcı dostu, geleceğe hazır bir platformda birleştiriyor.
EN Advancing the legacy of the industry-leading Xi Series, the ZT600 Series industrial printers combine rugged durability and exceptional performance on a user-friendly, future-ready platform.
| Turkų | Anglų |
|---|---|
| sektör | industry |
| lideri | leading |
| serisi | series |
| endüstriyel | industrial |
| yazıcılar | printers |
| olağanüstü | exceptional |
| performansı | performance |
| kullanıcı | user |
| dostu | friendly |
| geleceğe | future |
| hazır | ready |
| platformda | platform |
TR Büyüme, değer oluşturma ve inovasyon üzerindeki odağımızı, sektörümüzü daha sürdürülebilir bir geleceğe yönlendirme kararlılığımız ile nasıl kaynaştıracağımızı ayrıntılı şekilde açıklıyor.
EN It details how we are fusing our focus on growth, value creation, and innovation with our steadfast commitment to lead our industry into a more sustainable future.
| Turkų | Anglų |
|---|---|
| büyüme | growth |
| oluşturma | creation |
| inovasyon | innovation |
| sürdürülebilir | sustainable |
| geleceğe | future |
TR H&M Grubu bu talepleri karşılamak için moda sektörüne, daha sürdürülebilir bir geleceğe yönelik yolcuğunda liderlik etmeye odaklanıyor
EN To meet those demands, H&M Group is committed to lead the fashion industry into a more sustainable future
| Turkų | Anglų |
|---|---|
| m | m |
| grubu | group |
| karşılamak | meet |
| moda | fashion |
| sürdürülebilir | sustainable |
| geleceğe | future |
TR Maersk ve H&M'in geleceğe dönük sürdürülebilir çözümleri keşfetmek için güçlerini nasıl birleştirdiğine göz atın.
EN Get a sneak peek into how Maersk and H&M have joined forces in exploring sustainable solutions for the future.
| Turkų | Anglų |
|---|---|
| maersk | maersk |
| m | m |
| geleceğe | future |
| sürdürülebilir | sustainable |
| çözümleri | solutions |
TR Otomotiv endüstrisi köklü bir dönüşüm geçiriyor. Ulaşımda elektrikli ve bağlantılı araçlar gibi gelişmelerin ortaya çıkması, sektörü yüksek hızlı bir otobana yerleştirerek, çok yönlü bir geleceğe doğru yöneltti.
EN The automotive industry is undergoing a radical transformation. The advent of mobility advancements such as electric and connected cars has put the industry on a high-speed expressway, propelling it to a future that is shrouded in complexity.
| Turkų | Anglų |
|---|---|
| otomotiv | automotive |
| endüstrisi | industry |
| elektrikli | electric |
| araçlar | cars |
| yüksek | high |
| hızlı | speed |
| geleceğe | future |
TR Geleceğe baktığımızda, otellerimiz, topluluklarımızın her birinde uzun dönemli sürdürülebilirliği ve koruyuculuğu desteklemeye devam etmeye söz veriyor.
EN As we look to the future, our hotels pledge to continue promoting long-term sustainability and stewardship in each of our communities.
| Turkų | Anglų |
|---|---|
| geleceğe | future |
| her | each |
| uzun | long |
| ve | and |
| ın | of |
TR Geleceğe baktığımızda, otellerimiz, topluluklarımızın her birinde uzun dönemli sürdürülebilirliği ve koruyuculuğu desteklemeye devam etmeye söz veriyor.
EN As we look to the future, our hotels pledge to continue promoting long-term sustainability and stewardship in each of our communities.
| Turkų | Anglų |
|---|---|
| geleceğe | future |
| her | each |
| uzun | long |
| ve | and |
| ın | of |
TR Geleceğe adım atın ve Kromatik Glitch Slayt Gösterisi ile yaratıcılığınızı ortaya koyun
EN Step into the future and get creative with Chromatic Glitch Slideshow
| Turkų | Anglų |
|---|---|
| geleceğe | future |
| adım | step |
TR Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin Eğitim Tarihçesi; Geleceğe Akan Bir Nehir
EN Education History of Sakarya University Faculty of Medicine: A River That Flows Into The Future
| Turkų | Anglų |
|---|---|
| tıp | medicine |
| eğitim | education |
| geleceğe | future |
| nehir | river |
TR Geleceğe baktığımızda, otellerimiz, topluluklarımızın her birinde uzun dönemli sürdürülebilirliği ve koruyuculuğu desteklemeye devam etmeye söz veriyor.
EN As we look to the future, our hotels pledge to continue promoting long-term sustainability and stewardship in each of our communities.
| Turkų | Anglų |
|---|---|
| geleceğe | future |
| her | each |
| uzun | long |
| ve | and |
| ın | of |
TR Geleceğe baktığımızda, otellerimiz, topluluklarımızın her birinde uzun dönemli sürdürülebilirliği ve koruyuculuğu desteklemeye devam etmeye söz veriyor.
EN As we look to the future, our hotels pledge to continue promoting long-term sustainability and stewardship in each of our communities.
| Turkų | Anglų |
|---|---|
| geleceğe | future |
| her | each |
| uzun | long |
| ve | and |
| ın | of |
TR Bu özel podcast röportajında, Zebra'nın pazara ilk giren dayanıklı Android 10 liderliğinin ve geleceğe hazır Android mobil çözümlerinin devam eden gelişiminin müşterilere nasıl rekabet avantajı sağladığını dinleyeceksiniz.
EN In this exclusive podcast interview, you’ll hear how Zebra’s first-to-market rugged Android 10 leadership and ongoing development of future-ready Android mobility solutions are giving customers a competitive advantage.
| Turkų | Anglų |
|---|---|
| bu | this |
| özel | exclusive |
| podcast | podcast |
| ilk | first |
| dayanıklı | rugged |
| android | android |
| geleceğe | future |
| hazır | ready |
| mobil | mobility |
| müşterilere | customers |
TR Sektör lideri Xi Serisinin mirasını geliştiren ZT600 Serisi endüstriyel yazıcılar, yüksek dayanıklılığı ve olağanüstü performansı, kullanıcı dostu, geleceğe hazır bir platformda birleştiriyor.
EN Advancing the legacy of the industry-leading Xi Series, the ZT600 Series industrial printers combine rugged durability and exceptional performance on a user-friendly, future-ready platform.
| Turkų | Anglų |
|---|---|
| sektör | industry |
| lideri | leading |
| serisi | series |
| endüstriyel | industrial |
| yazıcılar | printers |
| olağanüstü | exceptional |
| performansı | performance |
| kullanıcı | user |
| dostu | friendly |
| geleceğe | future |
| hazır | ready |
| platformda | platform |
TR Kararlı. Çok yönlü. Geleceğe Hazır.
EN Relentless. Versatile. Future-Proof.
| Turkų | Anglų |
|---|---|
| geleceğe | future |
TR Geleceğe baktığımızda, otellerimiz, topluluklarımızın her birinde uzun dönemli sürdürülebilirliği ve koruyuculuğu desteklemeye devam etmeye söz veriyor.
EN As we look to the future, our hotels pledge to continue promoting long-term sustainability and stewardship in each of our communities.
| Turkų | Anglų |
|---|---|
| geleceğe | future |
| her | each |
| uzun | long |
| ve | and |
| ın | of |
TR Geleceğe baktığımızda, otellerimiz, topluluklarımızın her birinde uzun dönemli sürdürülebilirliği ve koruyuculuğu desteklemeye devam etmeye söz veriyor.
EN As we look to the future, our hotels pledge to continue promoting long-term sustainability and stewardship in each of our communities.
| Turkų | Anglų |
|---|---|
| geleceğe | future |
| her | each |
| uzun | long |
| ve | and |
| ın | of |
TR Geleceğe baktığımızda, otellerimiz, topluluklarımızın her birinde uzun dönemli sürdürülebilirliği ve koruyuculuğu desteklemeye devam etmeye söz veriyor.
EN As we look to the future, our hotels pledge to continue promoting long-term sustainability and stewardship in each of our communities.
| Turkų | Anglų |
|---|---|
| geleceğe | future |
| her | each |
| uzun | long |
| ve | and |
| ın | of |
TR Geleceğe baktığımızda, otellerimiz, topluluklarımızın her birinde uzun dönemli sürdürülebilirliği ve koruyuculuğu desteklemeye devam etmeye söz veriyor.
EN As we look to the future, our hotels pledge to continue promoting long-term sustainability and stewardship in each of our communities.
| Turkų | Anglų |
|---|---|
| geleceğe | future |
| her | each |
| uzun | long |
| ve | and |
| ın | of |
TR Geleceğe baktığımızda, otellerimiz, topluluklarımızın her birinde uzun dönemli sürdürülebilirliği ve koruyuculuğu desteklemeye devam etmeye söz veriyor.
EN As we look to the future, our hotels pledge to continue promoting long-term sustainability and stewardship in each of our communities.
| Turkų | Anglų |
|---|---|
| geleceğe | future |
| her | each |
| uzun | long |
| ve | and |
| ın | of |
TR Geleceğe baktığımızda, otellerimiz, topluluklarımızın her birinde uzun dönemli sürdürülebilirliği ve koruyuculuğu desteklemeye devam etmeye söz veriyor.
EN As we look to the future, our hotels pledge to continue promoting long-term sustainability and stewardship in each of our communities.
| Turkų | Anglų |
|---|---|
| geleceğe | future |
| her | each |
| uzun | long |
| ve | and |
| ın | of |
TR Geleceğe baktığımızda, otellerimiz, topluluklarımızın her birinde uzun dönemli sürdürülebilirliği ve koruyuculuğu desteklemeye devam etmeye söz veriyor.
EN As we look to the future, our hotels pledge to continue promoting long-term sustainability and stewardship in each of our communities.
| Turkų | Anglų |
|---|---|
| geleceğe | future |
| her | each |
| uzun | long |
| ve | and |
| ın | of |
TR Geleceğe baktığımızda, otellerimiz, topluluklarımızın her birinde uzun dönemli sürdürülebilirliği ve koruyuculuğu desteklemeye devam etmeye söz veriyor.
EN As we look to the future, our hotels pledge to continue promoting long-term sustainability and stewardship in each of our communities.
| Turkų | Anglų |
|---|---|
| geleceğe | future |
| her | each |
| uzun | long |
| ve | and |
| ın | of |
Rodoma 50 iš 50 vertimų
Panašūs vertimai
suyuna yön veren yön veren kişidir yön veren sektöre yön veren gereksinimlerine yön veren geleceğe geleceğe hazır android yönlü bir geleceğe geleceğe yönelik anabilim geleceğe hazırlamak üzere sürdürülebilir bir geleceğe geleceğe yatkınlık geleceğe dönük projeler geleceğe inanıyor geleceğe akan bir geleceğe kavuşan kalifiye geleceğe bakılıyor geleceğe baktığımızda geleceğe dair beklentilerini gördüğüm ve geleceğe endüstri devi geleceğe yenilikçi ve geleceğe bilakis geleceğe yönelik mesleki geleceğe kavuşan geleceğe yönelik yatırım geleceğe hazır ağ iyi bir geleceğe yön bağlantı noktasının yön büyüme fırsatlarına yön yön çizgisini yukarı geleceğimize yön verecek eğriyi şekillendiren yön yön çizgilerini bölerek ortamında büyümeye yön sürüklerken yön çizgilerini bulut yolculuğunuza yön yön levhaları eğrinin yön değiştirdiği yön çizgilerinin uzunluğu meyve suyuna yön değişime yön vermek yön değiştirmek zorunda yön verme düşüncesinin yön alındığını belirterek yön çizgisini tek yön ücretsiz yön çizgileri görünüyorsa yön çizgisiyle aynı yön alma ihtiyacını
Anglų
Arabų
Indoneziečių
Ispanų
Italų
Japonų
Kinų
Korėjiečių
Olandų
Portugalų
Prancūzų kalba
Rusų
Tajų
Vietnamiečių
Vokiečių
lenkas
Švedijos