TR GNU/Linux'un tıpkı Windows gibi olmasını istiyorsanız, muhtemelen hayal kırıklığına uğrayacaksınız. GNU/Linux, sadece farklı olmasını isteyen kişiler tarafından oluşturulmuştur.
TR GNU/Linux'un tıpkı Windows gibi olmasını istiyorsanız, muhtemelen hayal kırıklığına uğrayacaksınız. GNU/Linux, sadece farklı olmasını isteyen kişiler tarafından oluşturulmuştur.
EN If you wish GNU/Linux to be just exactly like Windows, you will probably be disappointed. GNU/Linux is built by people who simply wish it to be different.
Tirkî | Îngilîzî |
---|---|
linux | linux |
windows | windows |
istiyorsanız | if you wish |
muhtemelen | probably |
farklı | different |
kişiler | people |
TR Parallel Query, verilerin güncel olmasını ve büyük tablolarda bile sorgu performansının yüksek olmasını gerektiren analitik iş yükleri için uygundur. Bu tür iş yükleri genellikle tasarımı itibarıyla operasyoneldir.
EN Parallel Query is a good fit for analytical workloads requiring fresh data and good query performance, even on large tables. Workloads of this type are often operational in nature.
Tirkî | Îngilîzî |
---|---|
verilerin | data |
bile | even |
analitik | analytical |
tür | type |
genellikle | often |
TR Yardımınıza da ihtiyaç duyuyoruz; Kişisel Bilgilerinizin doğru olmasını sağlamak sizin sorumluluğunuzdur ve parolanızın benzersiz, güvenli olmasını sağlamanızı ve üçüncü taraflarla paylaşmamanızı teşvik ediyoruz.
EN We need your help too: it is your responsibility to make sure that your Personal Information is accurate and we encourage you to ensure that your password is unique, secure and not shared with third parties.
TR Doktorların hayatlar kurtarmasına yardımcı olur, hekimlerin doğru klinik cevapları bulmak için ihtiyaç duydukları bilgilere sahip olmasını sağlar ve hemşireler ve diğer sağlık profesyonellerini kariyerleri boyunca destekleriz
EN We help doctors to save lives, providing insight for physicians to find the right clinical answers and we support nurses and other healthcare professionals throughout their careers
Tirkî | Îngilîzî |
---|---|
klinik | clinical |
cevapları | answers |
sahip | their |
sağlar | providing |
diğer | other |
sağlık | healthcare |
destekleriz | we support |
TR Hoşuna giden bir Tweet gördüğün zaman, kalbe dokun. Bu işlem, Tweeti yazan kişinin, beğeninden haberdar olmasını sağlar.
EN When you see a Tweet you love, tap the heart – it lets the person who wrote it know that you appreciate them.
Tirkî | Îngilîzî |
---|---|
sağlar | lets |
TR Section 508, ABD federal hükümeti ya da federal hükümet tarafından finanse edilen kuruluşlar tarafından satın alınan ya da kullanılan tüm IT ürünlerinin engelliler tarafından kullanılabilir olmasını temin eder
EN Section 508 ensures any IT purchased or used by the US federal government or federally funded institutions is usable by people with disabilities
Tirkî | Îngilîzî |
---|---|
abd | us |
federal | federal |
kuruluşlar | institutions |
it | it |
TR ClinicalKey, tıp ve cerrahideki tüm uzmanlık alanlarını kapsayan tek güvenilir içerik kaynağınızdır. Klinisyenlerin aldığı her kararım en güncel kanıtlara dayalı olmasını sağlayan içerikler.
EN ClinicalKey is your single source for trusted content covering every medical and surgical speciality. Content that ensures every decision clinicians make is based on the most current evidence.
Tirkî | Îngilîzî |
---|---|
clinicalkey | clinicalkey |
tıp | medical |
ve | and |
uzmanlık | speciality |
kapsayan | covering |
güvenilir | trusted |
içerik | content |
güncel | current |
TR Bilgilerinin güncel olmasını sağla. Lütfen yeni müşteri bulmak için ücretsiz araçlarımızı kullan.
EN Make sure your information is up to date. Plus use our free tools to find new customers.
Tirkî | Îngilîzî |
---|---|
bilgilerinin | information |
yeni | new |
müşteri | customers |
ücretsiz | free |
kullan | use |
TR [İşverenler] dünyanın herhangi bir yerinden özelleştirilmiş araçlar kullanarak proje modunda çalışabilme becerisini bekliyor…Knovel öğrencilerin bu tür bir yaklaşıma aşina olmasını sağlıyor.
EN [Employers expect the] ability to work in project mode using specialised tools from anywhere in the world? Knovel enables students to become familiar with this type of approach.
Tirkî | Îngilîzî |
---|---|
dünyanın | world |
herhangi | anywhere |
araçlar | tools |
proje | project |
knovel | knovel |
bu | this |
tür | type |
TR Milyonlarca insan, iPhone'larını ve MacBook'larını onarmak için bu kılavuzları kullanıyor - paradan tasarruf ediyor ve cihazlarının Apple mühendislerinin hayal ettiğinden daha uzun ömürlü olmasını sağlıyorlar.
EN Millions of people are using those manuals to repair their iPhones and MacBooks—saving money and making their gadgets last longer than Apple’s engineers imagined possible.
Tirkî | Îngilîzî |
---|---|
insan | people |
tasarruf | saving |
apple | apple |
TR Kullanıcılar, benzersiz ve kullanışlı içeriğe sahip sayfalara ulaşmanın hızlı ve kolay olmasını severler. Sayfada daha fazla dönüşüm elde etmek için çalışmayan bağlantıları kaldırın, gezinmeyi ve sayfa hızını iyileştirin.
EN Users love well-optimized pages with unique and useful content. Remove broken links, improve navigation and page loading to get more conversions and leads.
Tirkî | Îngilîzî |
---|---|
kullanıcılar | users |
benzersiz | unique |
kullanışlı | useful |
içeriğe | content |
kaldırın | remove |
TR Size bir anlam ifade eden ve gelecekte piyasada olmasını beklediğiniz bir proje seçmeyi hiçbir zaman unutmayın
EN Always remember to pick a project that resonates with you and one that you expect will be around far into the future
Tirkî | Îngilîzî |
---|---|
size | you |
gelecekte | future |
proje | project |
TR Ayrıca özel bir logo oluşturmak için aralarından seçim yapabileceğim birçok seçenek ve kategori olmasını da seviyorum
EN I also like the many options and categories to choose from in order to create a custom logo
Tirkî | Îngilîzî |
---|---|
özel | custom |
logo | logo |
seçenek | options |
TR Control Union, gelecek düzenlemelerin müşterilerimize yardımcı olmasını sağlayacak şekilde bu yeni gelişmelerle yakından ilgilenir.
EN Control Union is heavily involved in these new developments, ensuring that the upcoming regulations help our customers.
Tirkî | Îngilîzî |
---|---|
control | control |
union | union |
yeni | new |
TR Bu özet, ilgili bilgilerin önemli unsurlarının kamuya açık olmasını sağlar ve gelişmeleri takip edebilen paydaşlarınıza güven verir
EN This allows public visibility of key aspects of relevant information and reassures your stakeholders, who are able to follow developments
Tirkî | Îngilîzî |
---|---|
bu | this |
ilgili | relevant |
bilgilerin | information |
önemli | key |
sağlar | allows |
ve | and |
takip | follow |
ın | of |
TR Nişan partileri, evlilik öncesi partiler ve prova yemekleri düğün kadar unutulmaz olmayı hak ediyor. Her bir etkinliğin aşkınız kadar mükemmel olmasını sağlamanıza yardım ediyoruz.
EN Engagement parties, pre-wedding parties and rehearsal dinners deserve to be as memorable as your wedding. We help you make each event as perfect as your love.
Tirkî | Îngilîzî |
---|---|
unutulmaz | memorable |
her | each |
mükemmel | perfect |
yardım | help |
TR Tokyo Olimpiyatları sonunda başladı, ve Phemex olarak biz de bir tane düzenliyoruz! Büyük etkinliğimize ısınma amacıyla, katılımcıların aktif olmasını gerektiren bir sosyal medya aktiv……
EN Dear Traders, The League of Traders (LoT) competition held in April 2021 concluded with immense success. Phemex received incredible support from our participants, so we’re partnering again wi……
Tirkî | Îngilîzî |
---|---|
phemex | phemex |
TR B2Broker, brokerlığınızın işletme operasyonları performansını maksimize edecek güç ve dayanıklılıkta olmasını sağlayarak işlemlerinizi güvenle yürütmenize olanak tanır.
EN B2Broker ensures your brokerage is fully equipped to maximise the performance of your business operations backed by solid, long-standing expertise so you can run your operations with confidence.
Tirkî | Îngilîzî |
---|---|
işletme | business |
güç | can |
ın | of |
TR Sonix, verilerinizin güvenli ve güvenli olmasını sağlamak için en son güvenlik protokollerini kullanır. Dosyalarınıza hiçbir insan dokunmaz; tamamen otomatiktir.
EN Sonix uses the latest security protocols to ensure your data is safe and secure. No human touches your files; it's completely automated.
Tirkî | Îngilîzî |
---|---|
sonix | sonix |
verilerinizin | your data |
kullanır | uses |
hiçbir | no |
insan | human |
tamamen | completely |
TR Sonix, verilerinizin güvenli ve güvenli olmasını sağlamak için en son güvenlik protokollerini kullanır. Dosyalarınıza hiçbir insan dokunmaz. Sonix platformu tamamen otomatik bulut tabanlı bir sistemdir.
EN Sonix uses the latest security protocols to ensure your data is safe and secure. No human touches your files. The Sonix platform is a completely automated cloud-based system.
Tirkî | Îngilîzî |
---|---|
sonix | sonix |
verilerinizin | your data |
kullanır | uses |
hiçbir | no |
insan | human |
platformu | platform |
tamamen | completely |
otomatik | automated |
bulut | cloud |
tabanlı | based |
TR Başka bir güvenilir üyeden, bizi rahatsız eden kişiye hitap etmemize, eylemlerinin etkisinden haberdar olmalarına ve davranışın bize veya başkalarına karşı tekrarlanmamasını talep etmemize yardımcı olmasını isteyebiliriz
EN We could ask another trusted member to help us in addressing the person who made us uncomfortable, to make them aware of the effect of their actions, and to request that the behavior is not repeated towards us or others
Tirkî | Îngilîzî |
---|---|
başka | another |
güvenilir | trusted |
rahatsız | uncomfortable |
talep | request |
TR İstanbul Finans Merkezi’nin FinTek alanında küresel merkez olmasını güçlendirecek şekilde, ödemeler alanında düzenleyici deney alanı (sandbox) ve FinTek girişimlerinin desteklenmesi için Finans ve Teknoloji Üssü kurulacaktır.
EN A regulatory test area (sandbox) in the field of payments and a Finance and Technology Base will be established to support FinTech initiatives, which will strengthen the Istanbul Financial Center?s internationalization.
Tirkî | Îngilîzî |
---|---|
ödemeler | payments |
düzenleyici | regulatory |
teknoloji | technology |
TR Bitcoin Cash protokolünde geçmişte geçerli olan eski blokların geçersiz olmasını sağlayacak değişikliklerdir. Bitcoin Segwit işlemleri özelliği ağa soft fork olarak eklenmiştir.
EN A change to the Bitcoin Cash protocol that makes old blocks invalid which were valid in the past. Bitcoin Segwit transactions feature was implemented as a soft fork to the network.
Tirkî | Îngilîzî |
---|---|
bitcoin | bitcoin |
cash | cash |
geçerli | valid |
olan | was |
eski | old |
geçersiz | invalid |
işlemleri | transactions |
özelliği | feature |
protokolü | protocol |
blokları | blocks |
TR Bitcoin Cash protokolünde önceden geçersiz olan blokların ve işlemlerin geçerli olmasını sağlayacak değişikliklerdir. BerkeleyDB sorunu 2013 yılında Bitcoin ağında kazara bir hard fork'a neden olmuştur.
EN Change to the Bitcoin Cash protocol that makes previously invalid blocks or transactions valid. The BerkeleyDB bug activated an accidental hard fork to the Bitcoin network in 2013.
Tirkî | Îngilîzî |
---|---|
bitcoin | bitcoin |
cash | cash |
geçersiz | invalid |
işlemlerin | transactions |
geçerli | valid |
protokolü | protocol |
blokları | blocks |
TR Bitcoin protokolünde geçmişte geçerli olan eski blokların geçersiz olmasını sağlayacak değişikliklerdir. Bitcoin Segwit işlemleri özelliği ağa soft fork olarak eklenmiştir.
EN Change to the Bitcoin protocol that makes old blocks invalid which were valid in the past. Bitcoin Segwit transactions feature was implemented as a soft fork to the network.
Tirkî | Îngilîzî |
---|---|
bitcoin | bitcoin |
geçerli | valid |
olan | was |
eski | old |
geçersiz | invalid |
işlemleri | transactions |
özelliği | feature |
protokolü | protocol |
blokları | blocks |
TR Bitcoin protokolünde, önceden geçersiz olan blokların ve işlemlerin geçerli olmasını sağlayacak değişikliklerdir. BerkeleyDB sorunu Bitcoin ağında 2013 yılında kazara bir hard fork'a neden olmuştur.
EN Change to the Bitcoin protocol that makes previously invalid blocks or transactions valid. The BerkeleyDB bug activated an accidental hard fork to the Bitcoin network in 2013.
Tirkî | Îngilîzî |
---|---|
bitcoin | bitcoin |
geçersiz | invalid |
işlemlerin | transactions |
geçerli | valid |
protokolü | protocol |
blokları | blocks |
TR Hayır. AWS Lambda, container görüntüleri olarak paketlenmiş işlevlerin, saniyenin altında başlangıç süreleri dahil olmak üzere ZIP arşivleriyle aynı performans profillerine sahip olmasını sağlar.
EN No - AWS Lambda ensures that the performance profiles for functions packaged as container images are the same as for those packaged as ZIP archives, including typically sub-second start up times.
Tirkî | Îngilîzî |
---|---|
hayır | no |
aws | aws |
lambda | lambda |
container | container |
görüntüleri | images |
paketlenmiş | packaged |
başlangıç | start |
süreleri | times |
zip | zip |
performans | performance |
sağlar | ensures |
TR Merkeziyetsiz bir ağ ve açık, programlanabilir bir para birimi yaratarak akıllı telefonu olan herkesin katılabilmesini, geliştirebilmesini, değiş tokuş yapabilmesini ve memnun olmasını sağlamak.
EN To create a vibrant decentralized network and open programmable currency — so anyone with a smartphone can participate, build, exchange and thrive.
Tirkî | Îngilîzî |
---|---|
merkeziyetsiz | decentralized |
açık | open |
herkesin | anyone |
TR Sertifikanın meşru olmasını sağlamanın yollarından biri, sertifika zinciri denen örgüyü takip edip sonucuna bakmaktır
EN One of the ways to ensure that the certificate is legitimate is to follow the so-called certificate chain and look at the result
Tirkî | Îngilîzî |
---|---|
meşru | legitimate |
sertifika | certificate |
zinciri | chain |
takip | follow |
ın | of |
TR Devamlı izleme, tedarikçinin/ihracatçının ABD ithalatçısı tarafından doğrulanmaya hazır olmasını sağlar.
EN Ongoing monitoring will enable the supplier/exporter to be ready to be verified by the US importer.
Tirkî | Îngilîzî |
---|---|
izleme | monitoring |
abd | us |
hazır | ready |
olmasını | to be |
sağlar | enable |
TR Tasarımcılarımız tüm malzemeleri özenle seçerek güzel bir ürüne sahip olmanızı sağlarken mühendislerimiz, tüm özellikleri itina ile test ederek tüm oyuncuların turnuvaya hazır kalitede ürünlere sahip olmasını sağlıyor.
EN Our designers hand-pick every material to make sure you have a beautiful product and our engineers test every feature, ensuring tournament-ready quality for gamers everywhere.
Tirkî | Îngilîzî |
---|---|
tüm | every |
test | test |
hazır | ready |
TR Ancak diğer yandan katılım hakkı seçme seçilme hakkının ötesinde, bireylerin seçimlerin olmadığı zamanlarda da kendileriyle ilgili süreçlere aktif bir şekilde dahil olmasını, görüşlerini değişik kanallarla ifade etmesidir
EN But, on the other hand, the right to participation is beyond the right to vote and be elected, and implies active participation of individuals in processes related to themselves also during non-electoral periods
Tirkî | Îngilîzî |
---|---|
diğer | other |
katılım | participation |
ötesinde | beyond |
ilgili | related |
aktif | active |
TR Burada, kuruluşunuzun Küresel Amaçları insanlara tanıtmasına yardımcı olacak setler, taktikler ve yapabileceğiniz şeyleri bulabilirsiniz. Bunları dünya ile paylaşın, tanınır hale getirin ve hep birlikte bunların olmasını sağlayalım.
EN Here you’ll find tools, tactics and actions you can take to engage your organisation to help people learn about The Global Goals. So share them with the world, help make them famous and together lets make them happen.
Tirkî | Îngilîzî |
---|---|
burada | here |
insanlara | people |
olacak | the |
paylaşın | share |
TR Dünyanın En Büyük Dersi, çocuklara Küresel Hedefleri öğretecek ve onların dünyayı değiştiren nesil olmasını sağlayacak.
EN The World’s Largest Lesson will teach children about the Global Goals and help them to become the generation that changed the world.
Tirkî | Îngilîzî |
---|---|
çocuklara | children |
hedefleri | goals |
ve | and |
nesil | generation |
TR Türkiye’nin 16 Nisan referandumunda verdiği kararı ülkemiz için iyiliklere vesile olmasını dileriz. Türkiye’nin daha da güçlü bir birlik ve beraberlik içinde bundan sonra da her alanda büyümesini sürdüreceğine yürekten inanıyoruz.
EN We wish that the decision that Turkey made on the April 16 Referendum will be for the benefit of Turkey. We strongly believe that Turkey can sustain its growth in every field with stronger unity and solidarity.
Tirkî | Îngilîzî |
---|---|
türkiye | turkey |
nisan | april |
TR En önemlisi, basit bir Hakkımızda sayfa tasarımının ses efektleri gibi gereksiz dikkat dağıtıcı unsurlardan arınmış olmasını nasıl ve ne şekilde sağlayacağımızı size göstermemiz
EN Most importantly for us to show you how and in what way to make sure a simple About Us page design is free from unnecessary distracting elements like sound effects
Tirkî | Îngilîzî |
---|---|
en | most |
basit | simple |
sayfa | page |
ses | sound |
efektleri | effects |
gereksiz | unnecessary |
size | you |
TR Daha iyi projeleri daha hızlı web sunan ve mobilya evinin iç grafik tasarımının yeni ve modern olmasını sağlayacak en çok satan telif hakkı web temaları şablonları yapmak için emrinizde 2000 sanatçıya ihtiyacınız yok
EN You don't need 2000 artists ready at your disposal to make best selling royalty web themes templates that deliver better projects faster web and will make sure furniture house interior graphic design is fresh and modern
Tirkî | Îngilîzî |
---|---|
hızlı | faster |
web | web |
mobilya | furniture |
yeni | fresh |
modern | modern |
ihtiyacınız | need |
TR Vitaminler, mineraller ve bitkisel gıdalarla yetersiz beslenmenin önüne geçerek bedeninizin ve ruhunuzun zinde olmasını sağlayın.
EN Fill the nutritional gap with vitamins, minerals and phytonutrients to allow your body and mind to work smoothly.
TR Ürün ve süreçlerin gerekli kalite ve düzenleme standartları ile uyumlu olmasını sağlamak için montaj sırasında gereken izlenebilirliği elde edin
EN Get the visibility needed during assembly to ensure products and processes comply with necessary quality and regulatory standards
Tirkî | Îngilîzî |
---|---|
süreçlerin | processes |
kalite | quality |
standartları | standards |
montaj | assembly |
TR Üretim hattı gecikmeleri veya kesintilerini önlemek için elinizde tam olarak doğru miktarda malzeme olmasını sağlamak adına, üretim hattı ikmal sürecini otomatikleştirin
EN Automate the line side replenishment process to keep exactly the right amount of material on hand to prevent production line delays or shutdowns
Tirkî | Îngilîzî |
---|---|
hattı | line |
veya | or |
önlemek | prevent |
miktarda | amount |
malzeme | material |
üretim | production |
sürecini | process |
TR Yazıcıların bulut temelli uygulamalara kolayca entegre olmasını sağlayın.
EN Allow printers to securely integrate into cloud-based apps.
Tirkî | Îngilîzî |
---|---|
bulut | cloud |
temelli | based |
entegre | integrate |
yazıcılar | printers |
TR Güvenli bağlantıları kullanmak, istenmeyen erişimleri engellemek ve verilerinizin ve altyapınızın güvende olmasını sağlamak için yazıcılarınızı yapılandırmak kolaydır.
EN Easily configure your printers to use secure connections, block unwanted access and ensure your data and infrastructure are protected.
Tirkî | Îngilîzî |
---|---|
bağlantıları | connections |
istenmeyen | unwanted |
engellemek | block |
verilerinizin | your data |
yapılandırmak | configure |
yazıcılar | printers |
TR Sunduğu kullanımı kolay, basit ayarlanabilir merkezcil çözümleriyle VyprVPN İş Bulutu, Wunder'in çekirdek işlerine konsantre olmasını sağladı
EN By offering an easy-to-use and centralized solution with simple configuration, VyprVPN for Business Cloud allows Wunder to concentrate on their core business
Tirkî | Îngilîzî |
---|---|
kullanımı | use |
vyprvpn | vyprvpn |
bulutu | cloud |
çekirdek | core |
in | and |
TR Bu nedenle HP, tedarik zincirlerinin düzenli ve akıcı olmasını sağlamak için 2010 yılından bu yana Maersk ile yakın işbirliği içinde çalışmaktadır
EN This is why HP have worked closely together with Maersk since 2010 to streamline its supply chains
Tirkî | Îngilîzî |
---|---|
maersk | maersk |
yakın | closely |
TR Nişan partileri, evlilik öncesi partiler ve prova yemekleri düğün kadar unutulmaz olmayı hak ediyor. Her bir etkinliğin aşkınız kadar mükemmel olmasını sağlamanıza yardım ediyoruz.
EN Engagement parties, pre-wedding parties and rehearsal dinners deserve to be as memorable as your wedding. We help you make each event as perfect as your love.
Tirkî | Îngilîzî |
---|---|
unutulmaz | memorable |
her | each |
mükemmel | perfect |
yardım | help |
TR Nişan partileri, evlilik öncesi partiler ve prova yemekleri düğün kadar unutulmaz olmayı hak ediyor. Her bir etkinliğin aşkınız kadar mükemmel olmasını sağlamanıza yardım ediyoruz.
EN Engagement parties, pre-wedding parties and rehearsal dinners deserve to be as memorable as your wedding. We help you make each event as perfect as your love.
Tirkî | Îngilîzî |
---|---|
unutulmaz | memorable |
her | each |
mükemmel | perfect |
yardım | help |
TR Tıpkı binalar gibi güçlü markalar için de sağlam bir temel gereklidir. Kendi müteahhit logonuzu oluşturun ve işletmenizin köşetaşı olmasını sağlayın.
EN Similar to buildings, a strong brand requires a solid foundation. Create your contractor logo and let it be the cornerstone of your business.
Tirkî | Îngilîzî |
---|---|
binalar | buildings |
güçlü | strong |
sağlam | solid |
temel | foundation |
oluşturun | create |
işletmenizin | your business |
TR Renderforest'ın fragman şablonları, video projelerinizin canlı ve akılca kalıcı olmasını sağlıyor
EN Renderforest trailer templates are sure to make any video project more vivid and memorable
Tirkî | Îngilîzî |
---|---|
renderforest | renderforest |
şablonları | templates |
video | video |
ve | and |
TR Yüksek kalitede markalamanın, herkesin bütçesine uygun olmasını hedefliyoruz
EN We aim to make high-quality branding affordable and available to everyone
Tirkî | Îngilîzî |
---|---|
yüksek | high |
kalitede | quality |
herkesin | everyone |
TR Web sitenizin tüm gerekli sayfalarının arama motorları tarafından erişilebilir olmasını istiyorsunuz.Diğer sorunlarla uğraşmadan önce GoogleBotunun web sitenizi crawl edebildiğinden ve indeksleyebildiğinden emin olun.
EN You want all the essential pages of your website to be accessible by the search engines.Before dealing with other issues, make sure that GoogleBot can crawl and index your website.
Tirkî | Îngilîzî |
---|---|
web | website |
sitenizin | your website |
gerekli | essential |
arama | search |
motorları | engines |
erişilebilir | accessible |
olmasını | to be |
diğer | other |
emin | sure |
olun | be |
{Endresult} ji 50 wergeran nîşan dide