EN We’ve already mentioned how SEO is an excellent way of generating leads, but it won’t just create the leads that you can put into your marketing funnel
EN We’ve already mentioned how SEO is an excellent way of generating leads, but it won’t just create the leads that you can put into your marketing funnel
TR SEO'nun potansiyel müşteri oluşturmanın mükemmel bir yolu olduğundan daha önce bahsetmiştik, ancak sadece pazarlama huninize koyabileceğiniz potansiyel müşteriler yaratmayacaktır
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
excellent | mükemmel |
way | yolu |
marketing | pazarlama |
the | önce |
already | daha |
but | ancak |
EN Knovel provides interactive engineering tools that enable data analysis and specialised data search and taxonomies that make it easy to discover answers to technical questions.
TR Knovel veri analizine imkan veren etkileşimli mühendislik araçları ve teknik soruların yanıtlarının bulunmasını kolaylaştıran uzmanlaşmış veri arama ve sınıflandırma özellikleri sağlar.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
knovel | knovel |
interactive | etkileşimli |
data | veri |
and | ve |
search | arama |
technical | teknik |
provides | sağlar |
engineering | mühendislik |
tools | araçları |
questions | sorular |
answers | yanıtlar |
EN Tiny Tim & Friends is a Zambian organisation specialised in paediatric HIV/AIDS clinical care
TR Tiny Tim & Friends, Zambiya'da pediatrik HIV/AIDS klinik bakımı konusunda uzmanlaşmış bir kuruluş
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
clinical | klinik |
care | bakım |
a | bir |
in | konusunda |
EN Recommend a safe, effective therapy, each and every time – Clinical Pharmacology powered by ClinicalKey gives you in-depth drug information that is updated continuously by specialised PharmD experts
TR Her seferinde güvenli, etkili bir tedavi tavsiye etmek – ClinicalKey tarafından desteklenen Clinical Pharmacology konularında uzman eczacılar tarafından sürekli olarak güncellenen kapsamlı ilaç bilgilerine ulaşmanızı sağlar
EN [Employers expect the] ability to work in project mode using specialised tools from anywhere in the world? Knovel enables students to become familiar with this type of approach.
TR [İşverenler] dünyanın herhangi bir yerinden özelleştirilmiş araçlar kullanarak proje modunda çalışabilme becerisini bekliyor…Knovel öğrencilerin bu tür bir yaklaşıma aşina olmasını sağlıyor.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
project | proje |
world | dünyanın |
knovel | knovel |
type | tür |
of | ın |
using | kullanarak |
anywhere | herhangi |
tools | araçlar |
approach | bu |
EN If you need liquidity for these highly specialised markets,we have it covered
TR Bu oldukça özelleşmiş piyasalar için likidite ihtiyacınız varsa yanınızdayız
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
liquidity | likidite |
highly | oldukça |
these | bu |
you need | ihtiyacınız |
for | için |
EN A whole range of specialised products and services designed to kick-start your brokerage operations and boost your business potential.
TR Özel ürün ve hizmet grupları brokerlık operasyonlarını başlatmanız ve işletme potansiyelinizi büyütmeniz için tasarlanmıştır.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
business | iş |
of | in |
and | ve |
operations | operasyonlar |
products | ürün |
EN An attractive design is not enough! FOREX and crypto businesses should portray a specialised look and logic to their audience so that your business gets the right message across and highlights your products in the most visually appealing way.
TR Etkileyici bir tasarım yeterli değildir! FOREX ve kripto işletmeleri özel bir görünüme sahip olarak doğru mesajları vermeli ve ürünlerini en iyi şekilde görünür hale getirmelidirler. Böylece daha fazla müşteri kazanılabilecektir.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
enough | yeterli |
forex | forex |
crypto | kripto |
design | tasarım |
business | iş |
most | en |
products | ürünlerini |
and | ve |
the | şekilde |
not | değildir |
EN Providing specialised services to those in need…
TR WATAN, HATAY SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ İLE YENİ ANLAŞMA İMZALADI
EN Whether by air, ground or sea, specialised technology designed for each logistical category accelerates productivity, profitability and operations.
TR Hava, kara ve deniz taşımacılığı alanlarında her lojistik kategorisi için özel tasarlanmış teknolojiler verimliliği ve karlılığı artırır ve operasyonları hızlandırır.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
air | hava |
sea | deniz |
technology | teknolojiler |
productivity | verimliliği |
and | ve |
operations | operasyonları |
designed | tasarlanmış |
EN Knovel provides interactive engineering tools that enable data analysis and specialised data search and taxonomies that make it easy to discover answers to technical questions.
TR Knovel veri analizine imkan veren etkileşimli mühendislik araçları ve teknik soruların yanıtlarının bulunmasını kolaylaştıran uzmanlaşmış veri arama ve sınıflandırma özellikleri sağlar.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
knovel | knovel |
interactive | etkileşimli |
data | veri |
and | ve |
search | arama |
technical | teknik |
provides | sağlar |
engineering | mühendislik |
tools | araçları |
questions | sorular |
answers | yanıtlar |
EN Whether by air, ground or sea, specialised technology designed for each logistical category accelerates productivity, profitability and operations.
TR Hava, kara ve deniz taşımacılığı alanlarında her lojistik kategorisi için özel tasarlanmış teknolojiler verimliliği ve karlılığı artırır ve operasyonları hızlandırır.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
air | hava |
sea | deniz |
technology | teknolojiler |
productivity | verimliliği |
and | ve |
operations | operasyonları |
designed | tasarlanmış |
EN Training: Specialised personnel provide on-site theoretical and practical training in the use of the products used.
TR Eğitim: Konusunda uzman personeli, kullanılan ürünlere ilişkin yerinde gerekli teorik ve pratik eğitimlerini sağlamaktadır.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
training | eğitim |
personnel | personeli |
products | ürünlere |
and | ve |
practical | pratik |
used | kullanılan |
of | konusunda |
EN If you need liquidity for these highly specialised markets,we have it covered
TR Bu oldukça özelleşmiş piyasalar için likidite ihtiyacınız varsa yanınızdayız
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
liquidity | likidite |
highly | oldukça |
these | bu |
you need | ihtiyacınız |
for | için |
EN A whole range of specialised products and services designed to kick-start your brokerage operations and boost your business potential.
TR Özel ürün ve hizmet grupları brokerlık operasyonlarını başlatmanız ve işletme potansiyelinizi büyütmeniz için tasarlanmıştır.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
business | iş |
of | in |
and | ve |
operations | operasyonlar |
products | ürün |
EN An attractive design is not enough! FOREX and crypto businesses should portray a specialised look and logic to their audience so that your business gets the right message across and highlights your products in the most visually appealing way.
TR Etkileyici bir tasarım yeterli değildir! FOREX ve kripto işletmeleri özel bir görünüme sahip olarak doğru mesajları vermeli ve ürünlerini en iyi şekilde görünür hale getirmelidirler. Böylece daha fazla müşteri kazanılabilecektir.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
enough | yeterli |
forex | forex |
crypto | kripto |
design | tasarım |
business | iş |
most | en |
products | ürünlerini |
and | ve |
the | şekilde |
not | değildir |
EN All of our customer support representatives have received specialised training to make sure they can help you with whatever issue may arise.
TR Tüm müşteri destek temsilcilerimiz, karşılaşabileceğiniz her türlü sorunda size yardımcı olabilmek için özel eğitim almıştır.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
customer | müşteri |
training | eğitim |
support | destek |
help | yardımcı |
you | size |
all | tüm |
EN All of our customer support representatives have received specialised training to make sure they can help you with whatever issue may arise.
TR Tüm müşteri destek temsilcilerimiz, karşılaşabileceğiniz her türlü sorunda size yardımcı olabilmek için özel eğitim almıştır.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
customer | müşteri |
training | eğitim |
support | destek |
help | yardımcı |
you | size |
all | tüm |
EN All of our customer support representatives have received specialised training to make sure they can help you with whatever issue may arise.
TR Tüm müşteri destek temsilcilerimiz, karşılaşabileceğiniz her türlü sorunda size yardımcı olabilmek için özel eğitim almıştır.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
customer | müşteri |
training | eğitim |
support | destek |
help | yardımcı |
you | size |
all | tüm |
EN All of our customer support representatives have received specialised training to make sure they can help you with whatever issue may arise.
TR Tüm müşteri destek temsilcilerimiz, karşılaşabileceğiniz her türlü sorunda size yardımcı olabilmek için özel eğitim almıştır.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
customer | müşteri |
training | eğitim |
support | destek |
help | yardımcı |
you | size |
all | tüm |
EN All of our customer support representatives have received specialised training to make sure they can help you with whatever issue may arise.
TR Tüm müşteri destek temsilcilerimiz, karşılaşabileceğiniz her türlü sorunda size yardımcı olabilmek için özel eğitim almıştır.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
customer | müşteri |
training | eğitim |
support | destek |
help | yardımcı |
you | size |
all | tüm |
EN All of our customer support representatives have received specialised training to make sure they can help you with whatever issue may arise.
TR Tüm müşteri destek temsilcilerimiz, karşılaşabileceğiniz her türlü sorunda size yardımcı olabilmek için özel eğitim almıştır.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
customer | müşteri |
training | eğitim |
support | destek |
help | yardımcı |
you | size |
all | tüm |
EN All of our customer support representatives have received specialised training to make sure they can help you with whatever issue may arise.
TR Tüm müşteri destek temsilcilerimiz, karşılaşabileceğiniz her türlü sorunda size yardımcı olabilmek için özel eğitim almıştır.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
customer | müşteri |
training | eğitim |
support | destek |
help | yardımcı |
you | size |
all | tüm |
EN All of our customer support representatives have received specialised training to make sure they can help you with whatever issue may arise.
TR Tüm müşteri destek temsilcilerimiz, karşılaşabileceğiniz her türlü sorunda size yardımcı olabilmek için özel eğitim almıştır.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
customer | müşteri |
training | eğitim |
support | destek |
help | yardımcı |
you | size |
all | tüm |
EN All of our customer support representatives have received specialised training to make sure they can help you with whatever issue may arise.
TR Tüm müşteri destek temsilcilerimiz, karşılaşabileceğiniz her türlü sorunda size yardımcı olabilmek için özel eğitim almıştır.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
customer | müşteri |
training | eğitim |
support | destek |
help | yardımcı |
you | size |
all | tüm |
EN All of our customer support representatives have received specialised training to make sure they can help you with whatever issue may arise.
TR Tüm müşteri destek temsilcilerimiz, karşılaşabileceğiniz her türlü sorunda size yardımcı olabilmek için özel eğitim almıştır.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
customer | müşteri |
training | eğitim |
support | destek |
help | yardımcı |
you | size |
all | tüm |
EN All of our customer support representatives have received specialised training to make sure they can help you with whatever issue may arise.
TR Tüm müşteri destek temsilcilerimiz, karşılaşabileceğiniz her türlü sorunda size yardımcı olabilmek için özel eğitim almıştır.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
customer | müşteri |
training | eğitim |
support | destek |
help | yardımcı |
you | size |
all | tüm |
EN All of our customer support representatives have received specialised training to make sure they can help you with whatever issue may arise.
TR Tüm müşteri destek temsilcilerimiz, karşılaşabileceğiniz her türlü sorunda size yardımcı olabilmek için özel eğitim almıştır.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
customer | müşteri |
training | eğitim |
support | destek |
help | yardımcı |
you | size |
all | tüm |
EN All of our customer support representatives have received specialised training to make sure they can help you with whatever issue may arise.
TR Tüm müşteri destek temsilcilerimiz, karşılaşabileceğiniz her türlü sorunda size yardımcı olabilmek için özel eğitim almıştır.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
customer | müşteri |
training | eğitim |
support | destek |
help | yardımcı |
you | size |
all | tüm |
EN Text mining that leads to precise matches between incoming proposals and potential reviewers
TR Gelen teklifler ve potansiyel hakemlerin hassas bir şekilde eşleştirilmesini sağlayan metin madenciliği
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
text | metin |
precise | hassas |
potential | potansiyel |
and | ve |
to | e |
EN Elsevier also leads a communications task force of publishers and partners to boost the visibility of Research4Life
TR Elsevier, Research4Life'ın görünürlüğünü artırmak için yayıncılar ve ortaklardan oluşan bir iletişim birliğine de öncülük etmektedir
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
communications | iletişim |
boost | artırmak |
elsevier | elsevier |
and | ve |
visibility | görünürlüğünü |
of | in |
a | bir |
to | için |
EN Better Information Leads to Better Patient Care
TR Daha İyi Hasta Bakımı İçin Daha İyi Bilgi İpuçları
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
information | bilgi |
patient | hasta |
care | bakım |
to | daha |
EN Lead generation: Build demand for your products and generate highly relevant leads. Target by expertise, discipline, regional and global focus, platform or via one of our established research journals.
TR Talep yaratma: Ürünleriniz için talep oluşturun ve son derece uygun talepler bulun. Uzmanlık, disiplin, bölgesel ve global odak, platform ile veya köklü araştırma dergilerimiz vasıtasıyla hedeflerinizi belirleyin.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
demand | talep |
highly | son derece |
expertise | uzmanlık |
regional | bölgesel |
global | global |
focus | odak |
platform | platform |
research | araştırma |
or | veya |
build | oluşturun |
of | in |
and | ve |
EN B2B leads, map of competitive positioning, investment/growth signal
TR B2B liderleri, rekabetçi koruma haritası, yatırım/büyüme sinyali
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
competitive | rekabetçi |
investment | yatırım |
growth | büyüme |
signal | sinyali |
map | haritası |
EN Discover the websites that receive the most traffic within a specific industry. Identify the top players in a market, domains with high growth and market placement, and potential partnership & b2b leads.
TR Belirli bir sektördeki en fazla trafiği elde eden websitelerini keşfedin. Pazardaki en iyi oyuncuları, yüksek büyüme ve pazar sıralamasına sahip alan adlarını ve potansiyel ortaklıkları & b2b liderlerini belirleyin.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
discover | keşfedin |
traffic | trafiği |
players | oyuncular |
market | pazar |
growth | büyüme |
potential | potansiyel |
and | ve |
most | en |
high | yüksek |
with | elde |
in | alan |
the | fazla |
that | sahip |
EN B2B leads, investment signal, market analysis
TR B2B liderler, yatırım sinyali, pazar analiz
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
investment | yatırım |
signal | sinyali |
market | pazar |
analysis | analiz |
EN Qualify leads, prospects, and potential partners
TR Müşteri adaylarını, potansiyel müşterileri ve potansiyel ortakları nitelendirin
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
and | ve |
partners | ortakları |
potential | potansiyel |
EN These videos and the content generation course, helped me get a 307% increase in traffic. From 1.3k visitors to 25k/month in 3 months and 40 leads.
TR Bu videolar ve içerik oluşturma kursu, trafikte %307 artış elde etmeme yardımcı oldu. 3 ayda toplam 1,3k ziyaretçiden, ayda 25k ziyaretçiye ve 40 potansiyel müşteriye.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
videos | videolar |
content | içerik |
month | ayda |
increase | artış |
these | bu |
and | ve |
a | yardımcı |
the | toplam |
get | elde |
EN Users love well-optimized pages with unique and useful content. Remove broken links, improve navigation and page loading to get more conversions and leads.
TR Kullanıcılar, benzersiz ve kullanışlı içeriğe sahip sayfalara ulaşmanın hızlı ve kolay olmasını severler. Sayfada daha fazla dönüşüm elde etmek için çalışmayan bağlantıları kaldırın, gezinmeyi ve sayfa hızını iyileştirin.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
unique | benzersiz |
content | içeriğe |
remove | kaldırın |
useful | kullanışlı |
and | ve |
page | sayfa |
links | bağlantıları |
users | kullanıcılar |
get | elde |
EN Improve your leads and customers' knowledge
TR Potansiyel müşterilerinizi ve müşterilerinizin bilgilerini iyileştirin
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
improve | iyileştirin |
and | ve |
EN Michael leads the software development teams that build Golden Frog's online privacy services, and has worked at Internet companies for the entirety of his 20+ year career
TR Michael Golden Frog'un çevrimiçi güvenlik hizmetlerini kuran yazılım geliştirme takımını yönetiyor ve 20 yılı aşkın kariyeri boyunca internet şirketlerinde çalıştı
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
michael | michael |
development | geliştirme |
privacy | güvenlik |
and | ve |
golden | golden |
software | yazılım |
online | çevrimiçi |
internet | internet |
services | hizmetlerini |
year | yıl |
for | aşkın |
of | boyunca |
EN David leads our product, design, and go to market teams. He believes that every magical experience should be accompanied by confetti.
TR David ürünümüze, tasarımlarımıza ve pazar ekiplerine liderlik ediyor. Her büyülü deneyime konfeti eşlik etmesi gerektiğine inanıyor.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
david | david |
design | tasarımları |
market | pazar |
experience | deneyime |
and | ve |
to | her |
EN Not only that, the presence of a scribe, can make patients feel uncomfortable which leads to less productive conversations
TR Sadece bu değil, bir katip varlığı, hastaları rahatsız hissettirebilir ve bu da daha az üretken konuşmalara yol açar
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
uncomfortable | rahatsız |
productive | üretken |
make | da |
a | bir |
patients | hastaları |
the | değil |
EN Integrate your favorite applications with forms.app via Zapier. For example, get notifications on Slack anytime your form is filled in or generate leads by integrating your forms with Pipedrive.
TR Favori uygulamalarınızı Zapier üzerinden forms.app ile entegre edin. Örneğin, formunuz her doldurulduğunda Slack'te bildirim alın veya formlarınızı Pipedrive ile entegre ederek müşteri adayları oluşturun.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
favorite | favori |
app | app |
zapier | zapier |
notifications | bildirim |
generate | oluşturun |
integrate | entegre |
or | veya |
applications | uygulamalar |
forms | formlar |
with | ile |
EN You will get an explainer video which can be considered as a contemporary art which is beautiful, engaging and drives leads to your service. Check the video creation process below.
TR Modern sanat sayılabilecek harika bir açıklayıcı video alacaksınız. Video prodüksiyon süreçleri için aşağıya göz atın.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
contemporary | modern |
art | sanat |
beautiful | harika |
check | göz |
video | video |
a | bir |
you | in |
EN Animation is the most comprehensive stage. Here the drawings and sketches become a form of contemporary art which will amaze your audience, engage them to take action and drive you more leads and sales.
TR Animasyon çok kapsamlı bir alandır. Burada çizimler ve eskizler modern sanata dönüşerek izleyicilerinizi büyüler, bu sayede onlarla etkileşiminizi kuvvetlendirirsiniz ve satışlarınızı arttırırsınız.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
animation | animasyon |
contemporary | modern |
comprehensive | kapsamlı |
drawings | çizimler |
sales | satış |
and | ve |
a | bir |
EN We do more than casual explainer production. We create form of Art to engage your clients and drive leads.
TR Sıradan açıklayıcı prodüksiyondan çok daha fazlasını yapıyoruz. Müşterilerinizle etkileşim kurmanız için bir sanat formu üretiyoruz.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
form | formu |
art | sanat |
engage | etkileşim |
more | fazlasını |
of | in |
to | için |
EN Never miss a follow-up with your leads or customers
TR Potansiyel müşterileriniz veya müşterilerinizle olan takibi asla kaçırmayın
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
customers | müşterileriniz |
never | asla |
or | veya |
a | olan |
EN Get a complete picture of every customer or leads, including their location, activity, and more
TR Konumları, etkinlikleri ve daha fazlası dahil olmak üzere her müşterinin veya olası satışın tam bir resmini elde edin
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
picture | resmini |
more | fazlası |
complete | tam |
or | veya |
including | dahil |
and | ve |
a | bir |
of | her |
EN Multiple companies offer a live chat that stops when the team is sleeping but your leads are still browsing your website
TR Birden fazla şirket, ekip uyurken duran canlı bir sohbet sunar, ancak potansiyel müşterileriniz hala web sitenize göz atıyor
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
offer | sunar |
chat | sohbet |
website | web |
companies | şirket |
live | canlı |
team | ekip |
{Endresult} ji 50 wergeran nîşan dide