EN Jabra Speak 510 – Pouch – Jabra Link 380 (PC USB Bluetooth dongle comes with Jabra Speak 510+) – Quick Start Guide – Warranty and Warning leaflets
"could speak volumes" di Îngilîzî de dikare bi van Tirkî peyv/hevokên jêrîn were wergerandin:
EN Jabra Speak 510 – Pouch – Jabra Link 380 (PC USB Bluetooth dongle comes with Jabra Speak 510+) – Quick Start Guide – Warranty and Warning leaflets
TR Jabra Speak 510 – Hızlı Başlangıç Kılavuzu – Neopren kılıf – Garanti belgesi
EN "It provided the required functionality that we were looking for. We could rapidly deploy new devices, we could push standard configurations on all our devices and we could maintain control"
TR "Aradığımız gerekli işlevselliği sağladı. Yeni cihazları hızla devreye alabilir, tüm cihazlarımızda standart konfigürasyonları zorlayabilir ve kontrolü elimizde tutabiliriz."
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
required | gerekli |
functionality | işlevselliği |
rapidly | hızla |
new | yeni |
devices | cihazlar |
standard | standart |
all | tüm |
and | ve |
control | kontrol |
EN "It provided the required functionality that we were looking for. We could rapidly deploy new devices, we could push standard configurations on all our devices and we could maintain control"
TR "Aradığımız gerekli işlevselliği sağladı. Yeni cihazları hızla devreye alabilir, tüm cihazlarımızda standart konfigürasyonları zorlayabilir ve kontrolü elimizde tutabiliriz."
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
required | gerekli |
functionality | işlevselliği |
rapidly | hızla |
new | yeni |
devices | cihazlar |
standard | standart |
all | tüm |
and | ve |
control | kontrol |
EN One group could search for commercial flooring services on Google while the other could search for residential flooring services, and both of them could arrive at your site.
TR Bir grup Google'da ticari zemin kaplama hizmetlerini ararken diğeri konut zemin kaplama hizmetlerini arayabilir ve her ikisi de sitenize ulaşabilir.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
group | grup |
commercial | ticari |
services | hizmetlerini |
your site | sitenize |
and | ve |
both | de |
of | her |
the | bir |
EN If we are nervous about speaking up directly, we can send a private message to the chair or another member in the meeting about the incident and ask if they could speak up and address it
TR Doğrudan konuşma konusunda gerginsek, başkana veya toplantıdaki başka bir üyeye olay hakkında özel bir mesaj gönderebilir ve konuşup konuşamayacaklarını sorabiliriz
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
directly | doğrudan |
meeting | toplantı |
incident | olay |
member | üyeye |
message | mesaj |
and | ve |
or | veya |
about | hakkında |
the | başka |
EN If we are nervous about speaking up directly, we can send a private message to the chair or another member in the meeting about the incident and ask if they could speak up and address it
TR Doğrudan konuşma konusunda gerginsek, başkana veya toplantıdaki başka bir üyeye olay hakkında özel bir mesaj gönderebilir ve konuşup konuşamayacaklarını sorabiliriz
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
directly | doğrudan |
meeting | toplantı |
incident | olay |
member | üyeye |
message | mesaj |
and | ve |
or | veya |
about | hakkında |
the | başka |
EN Reveal integral competitor insights, consumer analytics, and vast volumes of digital insights
TR Bütünleşmiş rakiplerinizin iç görülerini, tüketici analizini ve çok sayıdaki dijital iç görüleri ortaya çıkarın
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
consumer | tüketici |
digital | dijital |
competitor | rakiplerinizin |
and | ve |
of | çok |
EN Google isn’t the only search engine around. By processing large amounts of clickstream data, we can estimate keyword volumes for places like YouTube, Amazon, Bing, Baidu, etc.
TR Google, mevcut olan tek arama motoru değildir. Büyük miktarda tıklama verisi işleyerek YouTube, Amazon, Bing, Baidu, vb. sitelerin anahtar kelime hacimlerini tahmin edebiliriz.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
large | büyük |
data | verisi |
estimate | tahmin |
amazon | amazon |
etc | vb |
bing | bing |
engine | motoru |
can | edebiliriz |
around | de |
search | arama |
EN We use clickstream data to refine our search volumes on a monthly basis, ensuring they're always up to date.
TR Arama hacimlerimizi hassaslaştırmak için her ay tıklama verileri kullanıyoruz, böylece her zaman güncel olduklarından emin oluyoruz.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
search | arama |
data | verileri |
always | her zaman |
to | böylece |
use | için |
ensuring | emin |
EN Enter up to 10,000 keywords in one go and you'll see the search volumes for these keywords.
TR Tek seferde 10.000’e kadar anahtar kelime girin; bu anahtar kelimeler için arama hacimlerini göreceksiniz.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
search | arama |
these | bu |
keywords | anahtar |
the | kelimeler |
enter | girin |
EN The Elsevier Heritage Collection consists of over 2,000 volumes with more than 1,000 distinct titles published by the original House of Elzevier from 1580 to 1712.
TR Elsevier heritage koleksiyonu, 1580 ve 1712 yılları arasında orijinal House of Elzevir tarafından yayınlanmış olan 1.000 farklı derginin 2.000'den fazla cildinden oluşmaktadır.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
collection | koleksiyonu |
original | orijinal |
elsevier | elsevier |
heritage | heritage |
house | house |
consists of | oluşmaktadır |
than | ve |
by | tarafından |
more | fazla |
EN The collection is divided into our core collection of around 1,500 volumes and a reserve or ?duplicate? collection
TR Koleksiyon yaklaşık 1.500 ciltten oluşan temel koleksiyonumuz ve yedek ya da ?eş? koleksiyonumuz olarak ikiye ayrılmaktadır
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
a | temel |
and | ve |
the | olarak |
EN Sonix understands the need for further automation. The Sonix API is robust and allows for further customizations to boost productivity and process higher volumes at scale.
TR Sonix daha fazla otomasyon ihtiyacını anlar. Sonix API'si sağlamdır ve üretkenliği artırmak ve daha yüksek hacimleri ölçekte işlemek için daha fazla özelleştirmeye olanak tanır.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
sonix | sonix |
need | ihtiyacı |
automation | otomasyon |
process | iş |
productivity | üretkenliği |
at scale | ölçekte |
and | ve |
further | daha fazla |
higher | daha yüksek |
EN Sonix makes it fast, easy, and affordable to convert large volumes of audio and video to text
TR Sonix, büyük ses ve videoyu metne dönüştürmek için hızlı, kolay ve uygun fiyatlı hale getirir
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
large | büyük |
video | videoyu |
easy | kolay |
fast | hızlı |
affordable | uygun |
sonix | sonix |
of | in |
to | için |
text | metne |
EN AI is used to control processes and machines, evaluate and analyse huge volumes of data, and translate the results into decision-making aids or action recommendations.
TR Yapay zeka ile süreç ve makineler kontrol ediliyor, çok büyük miktarda veriler değerlendirilebiliyor, analiz ediliyor ve varılan sonuçlar, karar vermeye yardımcı modellerde ya da talimatlarda kullanılıyor.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
huge | büyük |
control | kontrol |
and | ve |
data | veriler |
decision-making | karar |
EN 9.1.1. Proportion of the rural population who live within 2 km of an all-season road 9.1.2. Passenger and freight volumes, by mode of transport
TR 9.1.1. Her mevsim geçit veren yolların 2 km yakınında yaşayan kırsal nüfusun oranı 9.1.2. Ulaşım modlarına göre yolcu ve yük hacmi
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
rural | kırsal |
population | nüfusun |
km | km |
passenger | yolcu |
transport | ulaşım |
and | ve |
by | göre |
of | her |
EN This high-performance advanced fixed RFID reader is designed to handle high tag volumes with increased accuracy and read rates
TR Bu yüksek performanslı gelişmiş sabit RFID okuyucu yüksek etiket hacimlerinin altından yüksek doğruluk ve okuma oranlarıyla kalkmak üzere tasarlanmıştır
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
fixed | sabit |
rfid | rfid |
tag | etiket |
advanced | gelişmiş |
high | yüksek |
this | bu |
designed | tasarlanmış |
reader | okuyucu |
read | ve |
EN The SmartLens Appliance Server correlates volumes of raw RFID data to provide meaningful events
TR SmartLens Cihaz Sunucusu ham RFID verilerini anlamlı etkinlikler elde edecek şekilde ilişkilendirir
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
smartlens | smartlens |
server | sunucusu |
raw | ham |
rfid | rfid |
data | verilerini |
events | etkinlikler |
meaningful | anlamlı |
provide | elde |
the | şekilde |
EN Turkey meets a significant portion of its raw material requirements, while still producing healthy export volumes
TR Türkiye ham madde ihtiyacının önemli bir kısmını kendi doğal kaynaklarından karşılamakta, belirli bir kısmını da ihraç etmektedir
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
turkey | türkiye |
raw | ham |
while | da |
significant | önemli |
EN Reveal integral competitor insights, consumer analytics, and vast volumes of digital insights
TR Bütünleşmiş rakiplerinizin iç görülerini, tüketici analizini ve çok sayıdaki dijital iç görüleri ortaya çıkarın
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
consumer | tüketici |
digital | dijital |
competitor | rakiplerinizin |
and | ve |
of | çok |
EN With Amazon Elastic File System (EFS) for AWS Lambda, you can securely read, write, and persist large volumes of data at low latency, at any scale
TR AWS Lambda için Amazon Elastic File System (EFS) ile uygun ölçekte, düşük gecikme süresiyle büyük hacimli verileri güvenli bir şekilde okuyabilir, yazabilir ve kalıcı hale getirebilirsiniz
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
amazon | amazon |
efs | efs |
aws | aws |
lambda | lambda |
large | büyük |
data | verileri |
latency | gecikme |
file | file |
system | system |
securely | güvenli bir şekilde |
low | düşük |
of | in |
for | için |
read | ve |
EN Distribution of volumes by pairs
TR Hacimlerin çiftler halinde dağılımı
EN AI is used to control processes and machines, evaluate and analyse huge volumes of data, and translate the results into decision-making aids or action recommendations.
TR Yapay zeka ile süreç ve makineler kontrol ediliyor, çok büyük miktarda veriler değerlendirilebiliyor, analiz ediliyor ve varılan sonuçlar, karar vermeye yardımcı modellerde ya da talimatlarda kullanılıyor.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
huge | büyük |
control | kontrol |
and | ve |
data | veriler |
decision-making | karar |
EN The cryptocurrency market consists of more than 6,000 digital assets with different prices, trading volumes, market capitalization, and popularity; however, only a dozen are actually used for trading.
TR Kripto para birimi piyasası, farklı fiyatlara, işlem hacmine, piyasa değerine ve popülerliğe sahip 6.000'den fazla dijital varlıktan oluşur; ancak, aslında ticaret için yalnızca bir düzine kullanılıyor.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
consists | oluşur |
actually | aslında |
used | kullanılıyor |
and | ve |
for | için |
are | sahip |
of | in |
digital | dijital |
cryptocurrency | kripto |
market | piyasası |
more | fazla |
the | ancak |
different | farklı |
trading | işlem |
EN Easily find the keywords that will bring new visitors to your site. Get more traffic in less time by using words with low difficulty ratings and high search volumes.
TR Sitenize yeni ziyaretçiler getirecek anahtar kelimeleri kolayca bulun. Zorluk derecesi düşük ve arama hacmi yüksek kelimeleri kullanarak daha kısa sürede daha fazla trafik elde edin.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
easily | kolayca |
keywords | anahtar |
new | yeni |
visitors | ziyaretçiler |
traffic | trafik |
time | sürede |
difficulty | zorluk |
find | bulun |
low | düşük |
high | yüksek |
search | arama |
using | kullanarak |
and | ve |
the | kelimeleri |
your site | sitenize |
EN Monitor your website’s position in Google, Bing, Yahoo and more. Track your rankings for multiple keywords on mobile and desktop, and see the search volumes for each keyword.
TR Web sitenizin Google, Bing, Yahoo ve diğer sitelerdeki konumunu izleyin. Mobil ve masaüstünde birden fazla anahtar kelime için sıralamalarınızı takip edin ve her bir anahtar kelime için arama hacimlerini görün.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
websites | web |
position | konumunu |
yahoo | yahoo |
rankings | sıralamalarını |
mobile | mobil |
desktop | masaüstü |
your rankings | sıralamalarınızı |
bing | bing |
see | görün |
and | ve |
more | fazla |
track | takip |
monitor | izleyin |
search | arama |
for | için |
the | birden |
EN With a quick overview of factors such as search volumes and clicks generated, you can easily see how individual keywords are performing.
TR Arama hacimleri ve oluşturulan tıklamalar gibi faktörlere hızlı bir genel bakışla, tek tek anahtar kelimelerin nasıl performans gösterdiğini kolayca görebilirsiniz.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
overview | genel bakış |
search | arama |
generated | oluşturulan |
see | görebilirsiniz |
keywords | anahtar |
easily | kolayca |
quick | hızlı |
and | ve |
how | nasıl |
a | bir |
as | gibi |
performing | performans |
EN Find the best SEO keyword opportunities by searching our up-to-date global database. Just enter a word or phrase to see a list of relevant related keywords, complete with search volumes and difficulty ratings.
TR Güncel küresel veritabanımızda arama yaparak en iyi SEO anahtar kelime fırsatlarını bulun. Arama hacimleri ve zorluk dereceleriyle birlikte ilgili anahtar kelimelerin bir listesini görmek için bir kelime veya kelime öbeği girmeniz yeterlidir.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
seo | seo |
up-to-date | güncel |
global | küresel |
database | veritabanı |
list | listesini |
difficulty | zorluk |
find | bulun |
by | yaparak |
search | arama |
enter | için |
and | ve |
or | veya |
a | bir |
best | en |
of | in |
EN Bing, Yandex, Yahoo! Search Volumes
TR Bing, Yandex, Yahoo! Arama Hacimleri
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
yandex | yandex |
yahoo | yahoo |
bing | bing |
search | arama |
EN Reveal integral competitor insights, consumer analytics, and vast volumes of digital insights
TR Bütünleşmiş rakiplerinizin iç görülerini, tüketici analizini ve çok sayıdaki dijital iç görüleri ortaya çıkarın
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
consumer | tüketici |
digital | dijital |
competitor | rakiplerinizin |
and | ve |
of | çok |
EN Sonix understands the need for further automation. The Sonix API is robust and allows for further customizations to boost productivity and process higher volumes at scale.
TR Sonix daha fazla otomasyon ihtiyacını anlıyor. Sonix API sağlamdır ve üretkenliği artırmak ve geniş ölçekte daha yüksek hacimleri işlemek için daha fazla özelleştirmeye izin verir.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
sonix | sonix |
need | ihtiyacı |
automation | otomasyon |
api | api |
allows | izin verir |
process | iş |
productivity | üretkenliği |
at scale | ölçekte |
and | ve |
further | daha fazla |
higher | daha yüksek |
EN Sonix makes it fast, easy, and affordable to convert large volumes of audio and video to text
TR Sonix, büyük ses ve videoyu metne dönüştürmek için hızlı, kolay ve uygun fiyatlı hale getirir
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
large | büyük |
video | videoyu |
easy | kolay |
fast | hızlı |
affordable | uygun |
sonix | sonix |
of | in |
to | için |
text | metne |
EN Packaging speaks volumes about quality
TR Paketleme, kalite hakkında çok bilgi verir
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
packaging | paketleme |
quality | kalite |
about | hakkında |
EN The Tetra Pak® C3/Flex machine is highly adaptable, with features that make it possible for customers to switch between different package volumes as easily as between different products
TR Müşterilerin farklı ürünler arasında olduğu kadar farklı ambalaj hacimleri arasında da kolayca geçiş yapabilmesini sağlayan özelliklere sahip olan Tetra Pak® C3/Flex makinesi, farklı koşullara son derece kolaylıkla uyarlanabilir
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
tetra | tetra |
pak | pak |
machine | makinesi |
highly | son derece |
adaptable | uyarlanabilir |
customers | müşterilerin |
different | farklı |
products | ürünler |
switch | geçiş |
easily | kolayca |
is | olduğu |
between | arası |
make | da |
to | sahip |
the | arasında |
EN Don't incentivise or pay people to distribute content in large volumes, in spammy ways or for each Pin they save.
TR Kullanıcıları geniş hacimlerde veya rahatsız edici yöntemler kullanarak içerik dağıtmaya teşvik etmeyin veya kullanıcılara kaydettikleri Pin başına ödeme yapmayın.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
content | içerik |
pin | pin |
large | geniş |
pay | ödeme |
in | da |
or | veya |
to | kullanarak |
EN Creating affiliate Pins repetitively or in large volumes – marketers should follow our spam policy and use affiliate links in moderation
TR Tekrarlanan bir şekilde veya büyük miktarlarda satış ortaklığı Pinleri oluşturmak. Pazarlamacıların spam politikamıza uyması ve satış ortaklığı bağlantılarını makul oranda kullanması gerekir.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
or | veya |
large | büyük |
creating | oluşturmak |
spam | spam |
should | gerekir |
and | ve |
in | bir |
EN use the Services in any manner that could interfere with, disrupt, negatively affect or inhibit other users from fully enjoying our services or that could damage, disable, overburden or impair the functioning of our services in any manner;
TR diğer kullanıcılarımızın hizmetlerimizi tamamen kullanabilmesine müdahale edebilecek, hizmetleri devre dışı bırakabilecek, yoğun yüke maruz kalmalarına neden olabilecek veya bunları bozabilecek şekilde kullanmak;
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
could | olabilecek |
other | diğer |
of | ın |
our services | hizmetlerimizi |
fully | tamamen |
services | hizmetleri |
or | veya |
users | kullanıcılar |
EN You could also attend a co-sponsorship meeting or a literature-discussion meeting, or you could set up a new step-work meeting
TR Ayrıca bir ortak sponsorluk toplantısına veya literatür tartışma toplantısına katılabilir veya yeni bir adım-çalışma toplantısı düzenleyebilirsiniz
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
co | ortak |
sponsorship | sponsorluk |
literature | literatür |
discussion | tartışma |
also | ayrıca |
meeting | toplantı |
or | veya |
a | bir |
new | yeni bir |
EN With this tool we were able to find high potential keywords for Oleg Cassini, we could see how competitors were performing for these keywords and it gave us hints on how we could improve our rankings on these specific keywords.
TR SEOMonitor sayesinde, Oleg Cassini’nin yükselmesini sağlayacak potansiyele sahip birçok kelime keşfettik ve aynı zamanda rakiplerin bu kelimelerdeki performansının nasıl olduğunu da görebildik.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
competitors | rakiplerin |
performing | performans |
high | çok |
and | ve |
this | bu |
it | olduğunu |
how | nasıl |
EN If you?re trying to stick to a budget then the rest of the party could travel in taxis, but you could need up to three cars depending on the size of your party and whether the groom gets a car too.
TR Bir bütçeye bağlı kalmaya çalışıyorsanız, grubun geri kalanı taksilerle seyahat edebilir, ancak partinizin büyüklüğüne ve damadın da araba alıp almamasına bağlı olarak en fazla üç araca ihtiyacınız olabilir.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
could | olabilir |
size | büyüklüğüne |
budget | bütçeye |
in | da |
travel | seyahat |
need | ihtiyacınız |
to | geri |
car | araba |
a | bir |
depending | bağlı olarak |
and | ve |
EN Voluntary apps could soon play an important role in stopping the spread of the coronavirus. These three platforms could help to achieve that.
TR Gönüllü kullanılan aplikasyonlar yakında koronavirüsün engellenmesinde önemli bir rol oynayabilirler . Bu üçü bu konuda yararlı olabilir..
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
soon | yakında |
role | rol |
coronavirus | koronavirüs |
these | bu |
voluntary | gönüllü |
important | önemli |
EN Making the wrong decision could mean that you could need to re-invest in IT sooner than expected if you don?t design for growth and scalability.
TR Yanlış karar vermek, büyüme ve ölçeklenebilirlik için tasarım yapmazsanız, BT’ye beklenenden daha kısa sürede yeniden yatırım yapmanız gerekebileceği anlamına gelebilir.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
decision | karar |
design | tasarım |
growth | büyüme |
wrong | yanlış |
re | yeniden |
invest | yatırım |
and | ve |
to | anlamına |
for | için |
EN use the Services in any manner that could interfere with, disrupt, negatively affect or inhibit other users from fully enjoying our services or that could damage, disable, overburden or impair the functioning of our services in any manner;
TR diğer kullanıcılarımızın hizmetlerimizi tamamen kullanabilmesine müdahale edebilecek, hizmetleri devre dışı bırakabilecek, yoğun yüke maruz kalmalarına neden olabilecek veya bunları bozabilecek şekilde kullanmak;
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
could | olabilecek |
other | diğer |
of | ın |
our services | hizmetlerimizi |
fully | tamamen |
services | hizmetleri |
or | veya |
users | kullanıcılar |
EN use the Services in any manner that could interfere with, disrupt, negatively affect or inhibit other users from fully enjoying our services or that could damage, disable, overburden or impair the functioning of our services in any manner;
TR diğer kullanıcılarımızın hizmetlerimizi tamamen kullanabilmesine müdahale edebilecek, hizmetleri devre dışı bırakabilecek, yoğun yüke maruz kalmalarına neden olabilecek veya bunları bozabilecek şekilde kullanmak;
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
could | olabilecek |
other | diğer |
of | ın |
our services | hizmetlerimizi |
fully | tamamen |
services | hizmetleri |
or | veya |
users | kullanıcılar |
EN use the Services in any manner that could interfere with, disrupt, negatively affect or inhibit other users from fully enjoying our services or that could damage, disable, overburden or impair the functioning of our services in any manner;
TR diğer kullanıcılarımızın hizmetlerimizi tamamen kullanabilmesine müdahale edebilecek, hizmetleri devre dışı bırakabilecek, yoğun yüke maruz kalmalarına neden olabilecek veya bunları bozabilecek şekilde kullanmak;
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
could | olabilecek |
other | diğer |
of | ın |
our services | hizmetlerimizi |
fully | tamamen |
services | hizmetleri |
or | veya |
users | kullanıcılar |
EN use the Services in any manner that could interfere with, disrupt, negatively affect or inhibit other users from fully enjoying our services or that could damage, disable, overburden or impair the functioning of our services in any manner;
TR diğer kullanıcılarımızın hizmetlerimizi tamamen kullanabilmesine müdahale edebilecek, hizmetleri devre dışı bırakabilecek, yoğun yüke maruz kalmalarına neden olabilecek veya bunları bozabilecek şekilde kullanmak;
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
could | olabilecek |
other | diğer |
of | ın |
our services | hizmetlerimizi |
fully | tamamen |
services | hizmetleri |
or | veya |
users | kullanıcılar |
EN use the Services in any manner that could interfere with, disrupt, negatively affect or inhibit other users from fully enjoying our services or that could damage, disable, overburden or impair the functioning of our services in any manner;
TR diğer kullanıcılarımızın hizmetlerimizi tamamen kullanabilmesine müdahale edebilecek, hizmetleri devre dışı bırakabilecek, yoğun yüke maruz kalmalarına neden olabilecek veya bunları bozabilecek şekilde kullanmak;
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
could | olabilecek |
other | diğer |
of | ın |
our services | hizmetlerimizi |
fully | tamamen |
services | hizmetleri |
or | veya |
users | kullanıcılar |
EN use the Services in any manner that could interfere with, disrupt, negatively affect or inhibit other users from fully enjoying our services or that could damage, disable, overburden or impair the functioning of our services in any manner;
TR diğer kullanıcılarımızın hizmetlerimizi tamamen kullanabilmesine müdahale edebilecek, hizmetleri devre dışı bırakabilecek, yoğun yüke maruz kalmalarına neden olabilecek veya bunları bozabilecek şekilde kullanmak;
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
could | olabilecek |
other | diğer |
of | ın |
our services | hizmetlerimizi |
fully | tamamen |
services | hizmetleri |
or | veya |
users | kullanıcılar |
EN use the Services in any manner that could interfere with, disrupt, negatively affect or inhibit other users from fully enjoying our services or that could damage, disable, overburden or impair the functioning of our services in any manner;
TR diğer kullanıcılarımızın hizmetlerimizi tamamen kullanabilmesine müdahale edebilecek, hizmetleri devre dışı bırakabilecek, yoğun yüke maruz kalmalarına neden olabilecek veya bunları bozabilecek şekilde kullanmak;
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
could | olabilecek |
other | diğer |
of | ın |
our services | hizmetlerimizi |
fully | tamamen |
services | hizmetleri |
or | veya |
users | kullanıcılar |
EN use the Services in any manner that could interfere with, disrupt, negatively affect or inhibit other users from fully enjoying our services or that could damage, disable, overburden or impair the functioning of our services in any manner;
TR diğer kullanıcılarımızın hizmetlerimizi tamamen kullanabilmesine müdahale edebilecek, hizmetleri devre dışı bırakabilecek, yoğun yüke maruz kalmalarına neden olabilecek veya bunları bozabilecek şekilde kullanmak;
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
could | olabilecek |
other | diğer |
of | ın |
our services | hizmetlerimizi |
fully | tamamen |
services | hizmetleri |
or | veya |
users | kullanıcılar |
{Endresult} ji 50 wergeran nîşan dide