EN The Bastei Bridge, a beautiful stone bridge on top of a rock formation, offers you a stunning lookout point and many opportunities to do some hiking
EN The Bastei Bridge, a beautiful stone bridge on top of a rock formation, offers you a stunning lookout point and many opportunities to do some hiking
TR Bir kayalık oluşumun üzerindeki müthiş güzel bir taş köprü, Bastei Köprüsü nefes kesen bir manzara seyir noktası ve doğa yürüyüşü için de olanaklar sunuyor
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
offers | sunuyor |
stone | taş |
point | noktası |
beautiful | güzel |
on | üzerindeki |
and | ve |
of | in |
to | için |
EN The Sofitel Budapest Chain Bridge boasts spectacular views of the famous Chain Bridge and a prime location near the River Danube, Hungarian Parliament, Hungarian State Opera and the Castle in downtown
TR Tuna Nehri'nin kenarında, Macar Parlamentosu, Macaristan Devlet Operası ve şehir merkezindeki Kalenin yakınındaki Sofitel Budapest Chain Bridge, ünlü Zincirli Köprü'ye karşı göz alıcı manzaralar sunuyor
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
views | manzaralar |
and | ve |
near | yakın |
state | devlet |
famous | ünlü |
of | karşı |
EN Products that can be repaired, should be repaired. Refurbished cell phones can be sold to someone new. Repaired computers bridge the digital divide. Even better, repair jobs are local. They won’t ever be shipped overseas.
TR Onarılabilecek ürünler onarılmalıdır. Yenilenmiş cep telefonları yeni birine satılabilir. Onarılan bilgisayarlar dijital uçurumu kapatır. Daha da iyisi, onarım işleri yereldir. Onlar asla yurtdışına sevk edilmeyecektir.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
phones | telefonlar |
new | yeni |
repair | onarım |
products | ürünler |
computers | bilgisayarlar |
digital | dijital |
even | da |
ever | daha |
to | birine |
EN "You can walk up but there is also a cable car to the right hand side as you look at the building opposite the bridge. Lovely views and they had a palinka and whiskey festival at the top. Extra cost."
TR "Şehir ayaklarınızın altında, manzarası için bile çıkılır. Aslanlı köprünün dibinden ya yürüyerek ya da finikülerle çıkabilirsiniz."
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
at | nda |
also | da |
to | bile |
EN Fixing our out-of-use electronics will employ people and bridge the digital divide.
TR Kullanılmayan elektronik cihazlarımızı düzeltmek, insanları iş sağlayacak ve dijital uçurumu köprüleyecektir.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
electronics | elektronik |
digital | dijital |
people | insanları |
and | ve |
EN For example, you could use Binance Bridge to swap bitcoin (BTC) for BTCB (BEP20) tokens backed by BTC
TR Örneğin, BTC tarafından desteklenen BTCB (BEP20) tokenleri ile bitcoin (BTC) takas etmek için Binance Bridge'i kullanabilirsiniz
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
binance | binance |
swap | takas |
btcb | btcb |
backed | desteklenen |
by | tarafından |
bitcoin | bitcoin |
btc | btc |
EN Including Modus, Shakira and Alter Bridge
TR Modus, Shakira ve Alter Bridge dahil
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
including | dahil |
and | ve |
EN Also this cooperation model that come forward to support and extend power of localization plays an effective role in establishing a closer bridge between host community and refugees.
TR Ayrıca yerelleşmenin gücünü desteklemek ve yaygınlaştırmak için öne çıkan bu iş birliği modeli, ev sahibi toplum ve mülteciler arasında daha yakın köprü kurulmasında da etkili bir rol oynuyor.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
model | modeli |
power | gücü |
effective | etkili |
role | rol |
community | toplum |
refugees | mülteciler |
this | bu |
closer | daha yakın |
and | ve |
in | da |
to support | desteklemek |
of | in |
a | bir |
EN All crypto CFD instruments are available for trading 24/7. As one of the industry-leading providers, we can take care of all your Crypto CFD liquidity requirements, providing liquidity through all the major bridge providers.
TR Tüm kripto CFD araçlar ile 7/24 işlem yapılabilir. Piyasanın lider sağlayıcılarından biri olarak bütün Kripto CFD ihtiyaçlarınızı karşılayabilir, tüm ana köprü sağlayıcılar aracılığıyla likidite sunabiliriz.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
crypto | kripto |
cfd | cfd |
trading | işlem |
liquidity | likidite |
major | ana |
can | yapılabilir |
leading | lider |
all | tüm |
through | aracılığıyla |
take | ile |
EN Thus, the ICON Project was born to act as a bridge between various implementations of enterprise solutions, while also providing the benefits of a general purpose, smart contract enabled, public blockchain platform.
TR Bu nedenle ICON Project, şirketlere yönelik farklı uygulamalar arasında bir köprü görevi görmek ve aynı zamanda genel anlamda fayda sağlamak amacıyla, akıllı kontratla uyumlu açık bir blockchain olarak yaratılmıştır.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
purpose | amacı |
smart | akıllı |
blockchain | blockchain |
also | ve |
thus | bu nedenle |
general | genel |
while | bu |
the | aynı |
public | açık |
between | arası |
to | görmek |
of | yönelik |
EN The GeoTrust RSA CA certificate is an intermediate bridge used in the GeoTrust public key infrastructure (PKI) that is required to complete the certificate chain during SSL negotiation (Known as SSL handshake)
TR GeoTrust RSA CA sertifikası, SSL anlaşması sırasında sertifika zincirini tamamlamak için gerekli olan GeoTrust ortak anahtar altyapısında (PKI) kullanılan ara bir köprüdür (SSL handshake olarak bilinir)
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
geotrust | geotrust |
rsa | rsa |
ca | ca |
public | ortak |
key | anahtar |
required | gerekli |
ssl | ssl |
known | bilinir |
infrastructure | altyapı |
during | sırasında |
to complete | tamamlamak |
is | olan |
used | kullanılan |
to | için |
EN Swissotel Kursaal Bern lies in the city centre, with a gorgeous view of the Alps and the historic, UNESCO World Heritage old town – which is just across the bridge (5 walking minutes)
TR Swissotel Kursaal Bern, Alplerin ve köprünün hemen karşısında bulunan (5 dakikalık yürüme mesafesinde) tarihi, UNESCO Dünya Mirası eski şehrin harika manzaraları ile şehir merkezinde yer alır
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
swissotel | swissotel |
just | hemen |
is | bulunan |
walking | yürüme |
unesco | unesco |
world | dünya |
heritage | mirası |
and | ve |
old | eski |
historic | tarihi |
with | ile |
EN That’s 1.100 meters longer than the 15 July Martyrs Bridge in Istanbul, which connects Europe and Asia.
TR Bu rakam, Avrupa ve Asya kıtalarını birbirine bağlayan 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nden 1.100 metre daha uzun.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
july | temmuz |
europe | avrupa |
asia | asya |
and | ve |
longer | daha uzun |
the | daha |
EN For example, you could use Binance Bridge to swap bitcoin (BTC) for BTCB (BEP20) tokens backed by BTC
TR Örneğin, BTC tarafından desteklenen BTCB (BEP20) tokenleri ile bitcoin (BTC) takas etmek için Binance Bridge'i kullanabilirsiniz
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
binance | binance |
swap | takas |
btcb | btcb |
backed | desteklenen |
by | tarafından |
bitcoin | bitcoin |
btc | btc |
EN Products that can be repaired, should be repaired. Refurbished cell phones can be sold to someone new. Repaired computers bridge the digital divide. Even better, repair jobs are local. They won’t ever be shipped overseas.
TR Onarılabilecek ürünler onarılmalıdır. Yenilenmiş cep telefonları yeni birine satılabilir. Onarılan bilgisayarlar dijital uçurumu kapatır. Daha da iyisi, onarım işleri yereldir. Onlar asla yurtdışına sevk edilmeyecektir.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
phones | telefonlar |
new | yeni |
repair | onarım |
products | ürünler |
computers | bilgisayarlar |
digital | dijital |
even | da |
ever | daha |
to | birine |
EN The GeoTrust RSA CA certificate is an intermediate bridge used in the GeoTrust public key infrastructure (PKI) that is required to complete the certificate chain during SSL negotiation (Known as SSL handshake)
TR GeoTrust RSA CA sertifikası, SSL anlaşması sırasında sertifika zincirini tamamlamak için gerekli olan GeoTrust ortak anahtar altyapısında (PKI) kullanılan ara bir köprüdür (SSL handshake olarak bilinir)
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
geotrust | geotrust |
rsa | rsa |
ca | ca |
public | ortak |
key | anahtar |
required | gerekli |
ssl | ssl |
known | bilinir |
infrastructure | altyapı |
during | sırasında |
to complete | tamamlamak |
is | olan |
used | kullanılan |
to | için |
EN It helps companies to bridge a crisis without having to fire employees
TR Firmalara, çalışanlarını işten çıkarmak zorunda kalmadan krizi atlatmalarında destek olunuyor
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
helps | destek |
crisis | krizi |
having | zorunda |
without | kalmadan |
EN Thuringia's most impressive bridge: the Ziemestalbrücke
TR Thüringen’in Muhteşem Köprüsü: Ziemestal Köprüsü
EN The old railway viaduct has been a listed site since the railway was shut down, so you can walk along the 32 meter-high bridge on foot
TR Bu eski demiryolu viyadüğü, demiryolu güzergahının kapatılmasından beri tarihi eser koruması altında; öyle ki, 32 metre yüksekliğindeki köprüyü bir uçtan öbür uca yaya geçebiliyorsunuz
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
so | öyle |
old | eski |
a | bir |
the | beri |
EN A bridge across the River Neisse connects Görlitz with Zgorzelec in Poland, forming a German-Polish double city.
TR Neiße Nehri üzerindeki bir köprü Görlitz’i Polonya kendi Zgorzelec’e bağlayarak bir Almanya-Polonya ortak yerleşimi oluşturuyor.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
river | nehri |
poland | polonya |
a | bir |
EN “In theory, it’s possible to use 3D printing to manufacture spare parts and bridge bottlenecks.” The TU has teamed up with the Fraunhofer-Institute for Applied Polymer Research, the Charité hospital, and several companies to form an initiative
TR İnisiyatif ortaklarının dünyanın dört bir yanında temas halinde olduğu 3D baskı sistemi işletmelerinin sayısı, birkaç bine ulaşıyor
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
printing | baskı |
in | halinde |
to | birkaç |
the | dört |
EN Geierlay suspension bridge in the Hunsrück
TR Hunsrück’teki halatlı asma köprü “Geierlay”
EN He has installed an enormous waterfall under Brooklyn Bridge in New York and used light refractions to inspire people to make their colourful shadows dance on a wall
TR New York köprülerinin altına devasa şelaleler kurdu, ışığın kırılması olgusunu kullanarak insanları, bir duvar üzerinde oluşan renkli gölgelerini dans ettirmeye isteklendirdi
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
new | new |
york | york |
dance | dans |
wall | duvar |
people | insanları |
in | altına |
a | bir |
on | üzerinde |
to | kullanarak |
EN Bridge groups in Australia | Meetup
TR Türkiye ülkesinde Köprü grupları | Meetup
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
meetup | meetup |
in | ülkesinde |
groups | grupları |
EN Find out what's happening in Bridge Meetup groups around the world and start meeting up with the ones near you.
TR Dünya genelindeki Köprü Meetup gruplarında olup bitenleri öğrenin ve yakınınızdakilerle buluşmaya başlayın.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
world | dünya |
start | başlayın |
near | yakın |
in | genelindeki |
find out | öğrenin |
meetup | meetup |
and | ve |
EN "You can walk up but there is also a cable car to the right hand side as you look at the building opposite the bridge. Lovely views and they had a palinka and whiskey festival at the top. Extra cost."
TR "Şehir ayaklarınızın altında, manzarası için bile çıkılır. Aslanlı köprünün dibinden ya yürüyerek ya da finikülerle çıkabilirsiniz."
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
at | nda |
also | da |
to | bile |
EN "You can walk up but there is also a cable car to the right hand side as you look at the building opposite the bridge. Lovely views and they had a palinka and whiskey festival at the top. Extra cost."
TR "Şehir ayaklarınızın altında, manzarası için bile çıkılır. Aslanlı köprünün dibinden ya yürüyerek ya da finikülerle çıkabilirsiniz."
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
at | nda |
also | da |
to | bile |
EN "You can walk up but there is also a cable car to the right hand side as you look at the building opposite the bridge. Lovely views and they had a palinka and whiskey festival at the top. Extra cost."
TR "Şehir ayaklarınızın altında, manzarası için bile çıkılır. Aslanlı köprünün dibinden ya yürüyerek ya da finikülerle çıkabilirsiniz."
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
at | nda |
also | da |
to | bile |
EN "You can walk up but there is also a cable car to the right hand side as you look at the building opposite the bridge. Lovely views and they had a palinka and whiskey festival at the top. Extra cost."
TR "Şehir ayaklarınızın altında, manzarası için bile çıkılır. Aslanlı köprünün dibinden ya yürüyerek ya da finikülerle çıkabilirsiniz."
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
at | nda |
also | da |
to | bile |
EN "You can walk up but there is also a cable car to the right hand side as you look at the building opposite the bridge. Lovely views and they had a palinka and whiskey festival at the top. Extra cost."
TR "Şehir ayaklarınızın altında, manzarası için bile çıkılır. Aslanlı köprünün dibinden ya yürüyerek ya da finikülerle çıkabilirsiniz."
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
at | nda |
also | da |
to | bile |
EN "You can walk up but there is also a cable car to the right hand side as you look at the building opposite the bridge. Lovely views and they had a palinka and whiskey festival at the top. Extra cost."
TR "Şehir ayaklarınızın altında, manzarası için bile çıkılır. Aslanlı köprünün dibinden ya yürüyerek ya da finikülerle çıkabilirsiniz."
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
at | nda |
also | da |
to | bile |
EN "You can walk up but there is also a cable car to the right hand side as you look at the building opposite the bridge. Lovely views and they had a palinka and whiskey festival at the top. Extra cost."
TR "Şehir ayaklarınızın altında, manzarası için bile çıkılır. Aslanlı köprünün dibinden ya yürüyerek ya da finikülerle çıkabilirsiniz."
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
at | nda |
also | da |
to | bile |
EN "You can walk up but there is also a cable car to the right hand side as you look at the building opposite the bridge. Lovely views and they had a palinka and whiskey festival at the top. Extra cost."
TR "Şehir ayaklarınızın altında, manzarası için bile çıkılır. Aslanlı köprünün dibinden ya yürüyerek ya da finikülerle çıkabilirsiniz."
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
at | nda |
also | da |
to | bile |
EN "You can walk up but there is also a cable car to the right hand side as you look at the building opposite the bridge. Lovely views and they had a palinka and whiskey festival at the top. Extra cost."
TR "Şehir ayaklarınızın altında, manzarası için bile çıkılır. Aslanlı köprünün dibinden ya yürüyerek ya da finikülerle çıkabilirsiniz."
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
at | nda |
also | da |
to | bile |
EN "You can walk up but there is also a cable car to the right hand side as you look at the building opposite the bridge. Lovely views and they had a palinka and whiskey festival at the top. Extra cost."
TR "Şehir ayaklarınızın altında, manzarası için bile çıkılır. Aslanlı köprünün dibinden ya yürüyerek ya da finikülerle çıkabilirsiniz."
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
at | nda |
also | da |
to | bile |
EN "You can walk up but there is also a cable car to the right hand side as you look at the building opposite the bridge. Lovely views and they had a palinka and whiskey festival at the top. Extra cost."
TR "Şehir ayaklarınızın altında, manzarası için bile çıkılır. Aslanlı köprünün dibinden ya yürüyerek ya da finikülerle çıkabilirsiniz."
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
at | nda |
also | da |
to | bile |
EN Products that can be repaired, should be repaired. Refurbished cell phones can be sold to someone new. Repaired computers bridge the digital divide. Even better, repair jobs are local. They won’t ever be shipped overseas.
TR Onarılabilecek ürünler onarılmalıdır. Yenilenmiş cep telefonları yeni birine satılabilir. Onarılan bilgisayarlar dijital uçurumu kapatır. Daha da iyisi, onarım işleri yereldir. Onlar asla yurtdışına sevk edilmeyecektir.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
phones | telefonlar |
new | yeni |
repair | onarım |
products | ürünler |
computers | bilgisayarlar |
digital | dijital |
even | da |
ever | daha |
to | birine |
EN Dear Users, Phemex will be listing the new contract trading pair STG/USD at 10:00 UTC on August 26, 2022. STG — the native token of Stargate Finance, a composable native asset bridge that empo……
TR Merhaba Phemex kullanıcıları, Phemex Kripto Dönüştürücü’nün 19 Temmuz, 2022’den itibaren 18 ilave dönüştürmeyi destekleyeceğini duyurmaktan mutluluk duyarız: SUSHI’den US……
EN All crypto CFD instruments are available for trading 24/7. As one of the industry-leading providers, we can take care of all your Crypto CFD liquidity requirements, providing liquidity through all the major bridge providers.
TR Tüm kripto CFD araçlar ile 7/24 işlem yapılabilir. Piyasanın lider sağlayıcılarından biri olarak bütün Kripto CFD ihtiyaçlarınızı karşılayabilir, tüm ana köprü sağlayıcılar aracılığıyla likidite sunabiliriz.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
crypto | kripto |
cfd | cfd |
trading | işlem |
liquidity | likidite |
major | ana |
can | yapılabilir |
leading | lider |
all | tüm |
through | aracılığıyla |
take | ile |
EN The bridge leading to the Taman Ujung palace Jigsaw Puzzle (Countries, Indonesia) | Puzzle Garage
TR Taman Ujung sarayına giden köprü Puzzle ve Yapbozlar (Ülkeler, Endonezya) | Puzzle Garage
EN ¤ 48-hour Restart Budapest Card Programme available with us http://www.budapest-card.com ¤ Premier location in Budapest, right at the foot of the Chain Bridge, overlooking Royal Castle Hill ¤ French bistro style Paris Budapest Restaurant and Bar
TR ¤ 48 saat Restart Budapest Card Programı geçerlidir http://www.budapest-card.com ¤ Budapeşte'de, Chain Köprüsü'nün yanı başında, Royal Castle Hill manzaralı seçkin lokasyon ¤ Fransız bistrosu tarzında Paris Budapest Restoran ve Bar
EN Garden in the middle of the city with breath-taking view over the Chain Bridge and the Royal Castle Hill.
TR Chain Bridge ve Royal Castle Hill'in nefes kesici manzarası ile şehrin ortasında bir bahçe.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
garden | bahçe |
royal | royal |
city | şehrin |
and | ve |
over | e |
in | ortasında |
view | ile |
EN For a special wedding in Budapest, choose Sofitel Budapest Chain Bridge
TR Budapeşte'de özel bir düğün istiyorsanız Sofitel Budapest Chain Bridge'i seçin
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
wedding | düğün |
choose | seçin |
EN QR codes in retail stores allow the customers to compare prices of different products easily. It's the bridge between online and offline.
TR Perakende mağazalardaki QR kodları müşterilerin farklı ürünlerin fiyatlarını kolayca karşılaştırmasına olanak tanır. Çevrimiçi ve çevrimdışı arasındaki köprüdür.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
qr | qr |
retail | perakende |
customers | müşterilerin |
of | ın |
easily | kolayca |
and | ve |
codes | kodları |
different | farklı |
products | ürünlerin |
offline | çevrimdışı |
prices | fiyatlarını |
between | arasındaki |
EN Subcategories: House, Building, Medieval, Fantasy, City, Room, Old, Tower, Bridge, Town
TR Alt Kategoriler: Ev, Bina, Ortaçağ, Fantezi, Kent, Oda, Eski, Kule, Köprü, Kasaba
{Endresult} ji 45 wergeran nîşan dide