TR DepolanmışAraştırma verisi ihtiyaçları hiyerarşisinin ilk adımı, elde edilen verilerin depolanması gerekliliğidir.
TR DepolanmışAraştırma verisi ihtiyaçları hiyerarşisinin ilk adımı, elde edilen verilerin depolanması gerekliliğidir.
EN StoredThe first step in the hierarchy of research data needs is that data that have been acquired need to be stored.
터키어 | 영어 |
---|---|
ilk | first |
TR Semrush'ı işletmenizin ihtiyaçları için nasıl özelleştirebileceğinizi öğrenin.
EN Get to know how to customize Semrush for your business needs.
터키어 | 영어 |
---|---|
semrush | semrush |
işletmenizin | your business |
ihtiyaçları | needs |
TR Junior içerik pazarlamacısından teknik SEO danışmanına kadar ekibin her üyesi, sezgilerini eyleme dönüştürmek için ihtiyaçları olan veri ve araçları edinir.
EN From junior content marketer to technical SEO advisor, each team member gets the data and tools they need to transform insights into action.
터키어 | 영어 |
---|---|
teknik | technical |
seo | seo |
dönüştürmek | transform |
ihtiyaçları | need |
TR Afetten etkilenen toplulukların e- kartlara yüklenen nakit ile gıda ve gıda dışı temel ihtiyaçları kendi isteklerine göre tedarik etmelerini amaçlayan ve yerel ekonomiye katkı sunan insani yardım projemize başladık.
EN We started the humanitarian aid project, which aims to provide communities affected by disaster with e-cards with a certain amount of cash for them to provide for their food and non-food basic needs.
터키어 | 영어 |
---|---|
etkilenen | affected |
nakit | cash |
gıda | food |
temel | basic |
ihtiyaçları | needs |
sunan | provide |
yardım | aid |
başladık | we started |
TR "Her kişi bu projeye farklı hayat deneyimleri ve ihtiyaçları ile gelir, bu şekilde herkes bir diğerine yeni şeyler katar."
EN "Each person comes to the project with different life experiences and needs, and we all learn from one another."
터키어 | 영어 |
---|---|
kişi | person |
projeye | project |
hayat | life |
deneyimleri | experiences |
ihtiyaçları | needs |
TR Bir ordu dolusu tamir teknisyeni hazırda bekliyor; yalnız biraz yardıma ihtiyaçları var.
EN An army of repair technicians stands ready to fill in the gap. All they need is a little help.
터키어 | 영어 |
---|---|
tamir | repair |
TR Türkiye'deki yerel STÖ’lerin ihtiyaçları doğrultusunda şekillendirilen ve #birliktedeğiştiriyoruz…
EN We organized CSO Management Training in Ankara and Antalya to contribute to the development of the…
터키어 | 영어 |
---|---|
deki | in |
ve | and |
TR Hayata Destek Derneği olarak hazırladığımız, Elazığ Depremi ile ilgili acil ihtiyaçları ve durum tespitlerini içeren ilk raporumuz, Elazığ ve Malatya Saha Durum Raporu (V1) web sitemizde yayındadır.
EN Our first report covering the urgent needs and situational analysis of Elazığ Earthquake, Elazığ Malatya Earthquake Sitrep (V1) is accessible on our website.
터키어 | 영어 |
---|---|
acil | urgent |
ihtiyaçları | needs |
ilk | first |
malatya | malatya |
raporu | report |
web | website |
sitemizde | our website |
터키어 | 영어 |
---|---|
gelişmiş | advanced |
işbirliği | collaboration |
sık | frequent |
transkripsiyon | transcription |
ihtiyaçları | needs |
터키어 | 영어 |
---|---|
formu | form |
doldurun | fill |
başka | else |
bilgi | know |
kurumsal | enterprise |
araştırma | research |
danışmanlık | consulting |
transkripsiyon | transcription |
ihtiyaçları | needs |
sizinle | with you |
sohbet | chat |
터키어 | 영어 |
---|---|
satış | sales |
müşterilerinizin | your customers |
en | most |
değerli | valuable |
veri | data |
터키어 | 영어 |
---|---|
doldurun | fill |
başka | else |
bilgi | know |
kurumsal | enterprise |
transkripsiyon | transcription |
ihtiyaçları | needs |
sizinle | with you |
sohbet | chat |
터키어 | 영어 |
---|---|
formu | form |
doldurun | fill |
bilgi | know |
kurumsal | enterprise |
radyo | radio |
transkripsiyon | transcription |
ihtiyaçları | needs |
sizinle | with you |
sohbet | chat |
터키어 | 영어 |
---|---|
doldurun | fill |
başka | else |
bilgi | know |
kurumsal | enterprise |
transkripsiyon | transcription |
ihtiyaçları | needs |
sizinle | with you |
sohbet | chat |
터키어 | 영어 |
---|---|
formu | form |
doldurun | fill |
başka | else |
bilgi | know |
kurumsal | enterprise |
satış | sales |
transkripsiyon | transcription |
ihtiyaçları | needs |
sizinle | with you |
sohbet | chat |
터키어 | 영어 |
---|---|
doldurun | fill |
başka | else |
bilgi | know |
kurumsal | enterprise |
medya | media |
izleme | monitoring |
transkripsiyon | transcription |
ihtiyaçları | needs |
sizinle | with you |
sohbet | chat |
터키어 | 영어 |
---|---|
markanız | your brand |
ihtiyaçları | needs |
kanalları | channels |
TR Amazon Web Services, farklı ihtiyaçları karşılamak için farklı bilişim hizmetleri sunar.
EN Amazon Web Services offers a set of compute services to meet a range of needs.
터키어 | 영어 |
---|---|
web | web |
ihtiyaçları | needs |
karşılamak | meet |
sunar | offers |
TR Afetten etkilenen toplulukların e- kartlara yüklenen nakit ile gıda ve gıda dışı temel ihtiyaçları kendi isteklerine göre tedarik etmelerini amaçlayan ve yerel ekonomiye katkı sunan insani yardım projemize başladık.
EN We started the humanitarian aid project, which aims to provide communities affected by disaster with e-cards with a certain amount of cash for them to provide for their food and non-food basic needs.
터키어 | 영어 |
---|---|
etkilenen | affected |
nakit | cash |
gıda | food |
temel | basic |
ihtiyaçları | needs |
sunan | provide |
yardım | aid |
başladık | we started |
TR Yüksek performans ve çoklu web sitesi ihtiyaçları için
EN For high performance and multiple website needs
터키어 | 영어 |
---|---|
yüksek | high |
performans | performance |
çoklu | multiple |
ihtiyaçları | needs |
TR Çimento ve sun’i gübre fabrikaları iç ihtiyaçları karşılar
EN Cement and fertilizer plants meet domestic needs
터키어 | 영어 |
---|---|
ve | and |
ihtiyaçları | needs |
TR Raffles Dubai'nin REACH çabaları fakir aileler, özel ihtiyaçları olan çocuklar ve yetişkinler ile kanser farkındalığını arttırmak üzerine yoğunlaşmıştır
EN Raffles Dubai’s Reach efforts are extended to needy families, children and adults with special needs, and raising cancer awareness
터키어 | 영어 |
---|---|
raffles | raffles |
dubai | dubai |
aileler | families |
özel | special |
ihtiyaçları | needs |
olan | are |
çocuklar | children |
kanser | cancer |
TR Raffles Dubai 2011 yılında otel lobisinde özel ihtiyaçları olan yetişkinlerin yapmış olduğu resimleri sergileyerek Mawaheb from Beautiful People isimli sanat stüdyosunu desteklemiştir.
EN In 2011 Raffles Dubai supported Mawaheb from Beautiful People by displaying paintings created by adults with special needs in the hotel’s lobby.
터키어 | 영어 |
---|---|
raffles | raffles |
dubai | dubai |
otel | hotel |
özel | special |
ihtiyaçları | needs |
yılında | in |
TR Esinlenmeyi ve konsantrasyonu uyarmak için tasarlanan alanlar topluluk, bağlantı ve şık tasarım ilkeleri ile şekillendirilir.DUYARLI ALANLARÖzel alanlar insanlara yeniden bağlanmak ve enerji depolamak için ihtiyaçları olan alanı sunar
EN Designed to stimulate inspiration and concentration, the zones are driven by community, connection and beautiful design.MINDFUL SPACESDedicated areas give people the space they need to take time to reconnect and recharge
터키어 | 영어 |
---|---|
alanlar | areas |
topluluk | community |
bağlantı | connection |
insanlara | people |
ihtiyaçları | need |
olan | are |
alanı | space |
sunar | give |
TR Her profesyonelin ihtiyaçları ve işlerine bağlı olarak, Yeni CITROËN Jumpy iki tip panel sunmaktadır: bitmemiş ahşap ve işlenmiş ahşap (kaymaz, su geçirmez, kolay yıkanabilir ve alüminyum eşikler ile korunur)
EN Depending on the needs and business of each professional, New CITROËN Jumpy offers two types of panelling: unfinished wood and treated wood (anti-slip, waterproof, easy to wash and protected by aluminium sills)
터키어 | 영어 |
---|---|
ihtiyaçları | needs |
yeni | new |
kolay | easy |
korunur | protected |
TR - STÖ’lerde çalışma alanlarına göre dahi sivil toplum emekçilerinin sorunları ve ihtiyaçları değişkenlik gösteriyor
EN - The problems and needs of non-governmental workers vary according to their field of work in CSOs
터키어 | 영어 |
---|---|
çalışma | work |
sorunları | problems |
ve | and |
ihtiyaçları | needs |
TR Beslenme ihtiyaçları için ileriye dönük yaklaşım,
EN Forward-looking approach to Nutritional Demands
터키어 | 영어 |
---|---|
beslenme | nutritional |
için | to |
yaklaşım | approach |
TR Hayata Destek Derneği olarak hazırladığımız, Elazığ Depremi ile ilgili acil ihtiyaçları ve durum tespitlerini içeren ilk raporumuz, Elazığ ve Malatya Saha Durum Raporu (V1) web sitemizde yayındadır.
EN Our first report covering the urgent needs and situational analysis of Elazığ Earthquake, Elazığ Malatya Earthquake Sitrep (V1) is accessible on our website.
터키어 | 영어 |
---|---|
acil | urgent |
ihtiyaçları | needs |
ilk | first |
malatya | malatya |
raporu | report |
web | website |
sitemizde | our website |
TR Başarımız, kendi işlerini başlatan ve ürünlerimizi satan milyonlarca insan çabasının direkt sonucudur. Buna karşılık, onlara başarmaları için ihtiyaçları olan tüm araç ve kaynakları sağlıyoruz.
EN Our success is the direct result of the millions of people who start their own business and sell our products. In turn, we work to provide them with all the tools and resources they need to succeed.
터키어 | 영어 |
---|---|
insan | people |
ihtiyaçları | need |
tüm | all |
araç | tools |
kaynakları | resources |
터키어 | 영어 |
---|---|
ihtiyaçları | need |
verilere | data |
터키어 | 영어 |
---|---|
yerde | place |
ihtiyaçları | need |
bilgiyi | information |
TR Müvekkil için en uygun ve vergi hukuku bakımından en etkin işletme yapısının belirlenmesi amacıyla; her bir müvekkilin hedef ve ihtiyaçları detaylı şekilde analiz edilerek kuruluş aşaması süresince kesintisiz destek verilir.
EN We offer comprehensive support through the business establishment process, including careful analysis of each client’s specific goals and needs to ensure clients establishes the most appropriate and tax efficient business structure.
터키어 | 영어 |
---|---|
en | most |
uygun | appropriate |
vergi | tax |
etkin | efficient |
işletme | business |
ihtiyaçları | needs |
analiz | analysis |
destek | support |
yapısı | structure |
TR Monday.com, ihtiyaçları izleme, sözleşmeleri yönetme, teslimatı kontrol etme ve tıkanıklıkları ortadan kaldırma olanağı sunar
EN monday.com gives you the ability to track needs, manage contracts, check on delivery and eliminate bottlenecks
터키어 | 영어 |
---|---|
ihtiyaçları | needs |
izleme | track |
sözleşmeleri | contracts |
teslimatı | delivery |
ve | and |
sunar | gives |
TR Monday.com, yetenek veri hattınızı takip eden ve çalışanlarla etkileşim sağlayan bir çalışan yönetim sistemidir. İK ekibinizin ihtiyaçları için şunlar da dahil:
EN monday.com is the employee management system that tracks your talent pipeline and engages employees. For your HR team's needs, including:
터키어 | 영어 |
---|---|
yönetim | management |
ihtiyaçları | needs |
dahil | including |
TR Semrush'ı işletmenizin ihtiyaçları için nasıl özelleştirebileceğinizi öğrenin.
EN Get to know how to customize Semrush for your business needs.
터키어 | 영어 |
---|---|
semrush | semrush |
işletmenizin | your business |
ihtiyaçları | needs |
TR DepolanmışAraştırma verisi ihtiyaçları hiyerarşisinin ilk adımı, elde edilen verilerin depolanması gerekliliğidir.
EN StoredThe first step in the hierarchy of research data needs is that data that have been acquired need to be stored.
터키어 | 영어 |
---|---|
ilk | first |
TR Afetten etkilenen toplulukların e- kartlara yüklenen nakit ile gıda ve gıda dışı temel ihtiyaçları kendi isteklerine göre tedarik etmelerini amaçlayan ve yerel ekonomiye katkı sunan insani yardım projemize başladık.
EN We started the humanitarian aid project, which aims to provide communities affected by disaster with e-cards with a certain amount of cash for them to provide for their food and non-food basic needs.
터키어 | 영어 |
---|---|
etkilenen | affected |
nakit | cash |
gıda | food |
temel | basic |
ihtiyaçları | needs |
sunan | provide |
yardım | aid |
başladık | we started |
TR Afetten etkilenen toplulukların e- kartlara yüklenen nakit ile gıda ve gıda dışı temel ihtiyaçları kendi isteklerine göre tedarik etmelerini amaçlayan ve yerel ekonomiye katkı sunan insani yardım projemize başladık.
EN We started the humanitarian aid project, which aims to provide communities affected by disaster with e-cards with a certain amount of cash for them to provide for their food and non-food basic needs.
터키어 | 영어 |
---|---|
etkilenen | affected |
nakit | cash |
gıda | food |
temel | basic |
ihtiyaçları | needs |
sunan | provide |
yardım | aid |
başladık | we started |
TR Amazon Web Services, farklı ihtiyaçları karşılamak için farklı bilişim hizmetleri sunar.
EN Amazon Web Services offers a set of compute services to meet a range of needs.
터키어 | 영어 |
---|---|
web | web |
ihtiyaçları | needs |
karşılamak | meet |
sunar | offers |
TR Monday.com, ihtiyaçları izleme, sözleşmeleri yönetme, teslimatı kontrol etme ve tıkanıklıkları ortadan kaldırma olanağı sunar
EN monday.com gives you the ability to track needs, manage contracts, check on delivery and eliminate bottlenecks
터키어 | 영어 |
---|---|
ihtiyaçları | needs |
izleme | track |
sözleşmeleri | contracts |
teslimatı | delivery |
ve | and |
sunar | gives |
TR Monday.com, yetenek veri hattınızı takip eden ve çalışanlarla etkileşim sağlayan bir çalışan yönetim sistemidir. İK ekibinizin ihtiyaçları için şunlar da dahil:
EN monday.com is the employee management system that tracks your talent pipeline and engages employees. For your HR team's needs, including:
터키어 | 영어 |
---|---|
yönetim | management |
ihtiyaçları | needs |
dahil | including |
TR Tasarım ile müşteri ihtiyaçları bir araya geldi
EN Combining design and customer needs
터키어 | 영어 |
---|---|
tasarım | design |
müşteri | customer |
ihtiyaçları | needs |
TR Bir ordu dolusu tamir teknisyeni hazırda bekliyor; yalnız biraz yardıma ihtiyaçları var.
EN An army of repair technicians stands ready to fill in the gap. All they need is a little help.
터키어 | 영어 |
---|---|
tamir | repair |
TR Yüksek performans ve çoklu web sitesi ihtiyaçları için
EN For high performance and multiple website needs
터키어 | 영어 |
---|---|
yüksek | high |
performans | performance |
çoklu | multiple |
ihtiyaçları | needs |
TR - STÖ’lerde çalışma alanlarına göre dahi sivil toplum emekçilerinin sorunları ve ihtiyaçları değişkenlik gösteriyor
EN - The problems and needs of non-governmental workers vary according to their field of work in CSOs
터키어 | 영어 |
---|---|
çalışma | work |
sorunları | problems |
ve | and |
ihtiyaçları | needs |
터키어 | 영어 |
---|---|
tabletler | tablets |
ihtiyaçları | needs |
karşılamak | meet |
dizüstü | laptop |
tam | full |
mobil | mobile |
터키어 | 영어 |
---|---|
sayfa | page |
ihtiyaçları | needs |
projeler | projects |
artık | now |
visme | visme |
platformu | platform |
터키어 | 영어 |
---|---|
sayfa | page |
projeler | projects |
ihtiyaçları | needs |
visme | visme |
TR AAT taret sistemi bu ihtiyaçları karşılamak için geliştirilmiştir.
EN The retractable turret system has been developed to meet these needs.
터키어 | 영어 |
---|---|
sistemi | system |
ihtiyaçları | needs |
karşılamak | meet |
TR Suüstü platformları için, alt seviyede konvansiyonel silah mesnetlerinin; üst seviyede ise uzaktan komutalı silah kulelerinin karşılayamadığı özel ihtiyaçları, yenilikçi çözümlerle karşılıyoruz
EN For surface platforms, we meet special needs that conventional gun mounts at the lower level, and remote-controlled gun turrets at the higher level cannot meet, through innovative solutions
터키어 | 영어 |
---|---|
alt | lower |
seviyede | level |
silah | gun |
üst | higher |
uzaktan | remote |
özel | special |
ihtiyaçları | needs |
yenilikçi | innovative |
50 번역 중 50 표시 중