EN The most important facts about Germany’s Universities of Excellence – and why other universities are also outstanding.
EN The most important facts about Germany’s Universities of Excellence – and why other universities are also outstanding.
TR Almanya’daki “mükemmeliyet üniversiteleri”ne dair başlıca olguları ve neden daha pek çok Alman üniversitesinin de fevkalade olduğunu açıklıyoruz.
EN The most important facts about Germany’s Universities of Excellence – and why other universities are also outstanding.
TR Almanya’daki “mükemmeliyet üniversiteleri”ne dair başlıca olguları ve neden daha pek çok Alman üniversitesinin de fevkalade olduğunu açıklıyoruz.
EN Founded in 1966, the University of Konstanz is one of Germany’s youngest universities and, among others, a member of the prestigious Young European Research Universities Network (YERUN)
TR 1966 yılında kurulan Konstanz Üniveristesi Almanya’nın en genç üniversitelerinden biri ve aynı zamanda saygın ünivesite ağı Young European Research Universities Network’e (YERUN) üye
영어 | 터키어 |
---|---|
founded | kurulan |
young | genç |
network | ağı |
european | european |
member | üye |
and | ve |
the | aynı |
of | biri |
EN We help governments and universities to evaluate and improve their research strategies
TR Devletler ve üniversitelerin araştırma stratejilerini değerlendirmesi ve iyileştirmesine yardımcı oluruz
영어 | 터키어 |
---|---|
research | araştırma |
strategies | stratejilerini |
help | yardımcı |
and | ve |
EN By using Pure, universities can more easily comply with open access requirements of national assessments & funders.
TR Pure'u kullanarak, üniversiteler ulusal değerlendirmeler ve finansörlerin açık erişim gerekliliklerine daha kolay bir şekilde uyabilir.
영어 | 터키어 |
---|---|
open | açık |
access | erişim |
national | ulusal |
universities | üniversiteler |
using | kullanarak |
more | daha |
easily | kolay |
with | şekilde |
EN At Elsevier all journals participate in CHORUS for researchers affiliated with participating agencies and universities
TR Elsevier'de tüm dergiler, katılımcı kurum ve üniversitelerle ilişkili araştırmacılar için CHORUS'a iştirak etmektedir
영어 | 터키어 |
---|---|
journals | dergiler |
researchers | araştırmacılar |
and | ve |
all | tüm |
for | için |
EN Some universities and funding bodies have agreements in place to cover the cost of the Article Publishing Charge centrally
TR Bazı üniversiteler ve finansör kuruluşların Makale Yayınlama Ücreti masrafını merkezi olarak ödemek için anlaşmaları mevcuttur
영어 | 터키어 |
---|---|
publishing | yayınlama |
universities | üniversiteler |
and | ve |
have | mevcuttur |
of | in |
some | bazı |
centrally | merkezi olarak |
EN Some universities and funding bodies have agreements in place to cover the cost of the APC centrally
TR Bazı üniversiteler ve finansör kuruluşların APC masrafını merkezi olarak ödemek için anlaşmaları mevcuttur
영어 | 터키어 |
---|---|
universities | üniversiteler |
and | ve |
have | mevcuttur |
of | in |
some | bazı |
centrally | merkezi olarak |
EN Used by top universities and SEO courses
TR En iyi üniversiteler ve SEO kursları tarafından kullanılır
영어 | 터키어 |
---|---|
used | kullanılır |
seo | seo |
universities | üniversiteler |
courses | kursları |
by | tarafından |
and | ve |
top | en |
EN We have special offers for SEO and digital marketing training courses, study centers, and universities
TR SEO ve dijital pazarlama yapan eğitim kursları, çalışma merkezleri ve üniversiteler için özel tekliflerimiz var.
영어 | 터키어 |
---|---|
centers | merkezleri |
universities | üniversiteler |
seo | seo |
digital | dijital |
training | eğitim |
marketing | pazarlama |
courses | kursları |
have | var |
for | için |
and | ve |
EN Our main business is licencing our email and collaboration application to companies and universities in Europe
TR Ana işimiz, Avrupa'daki şirketlere ve üniversitelere e-posta ve işbirliği uygulamamızı lisanslamaktır
영어 | 터키어 |
---|---|
main | ana |
business | iş |
collaboration | işbirliği |
companies | şirketlere |
to | e |
posta | |
and | ve |
EN Karaosmanoğlu has also contributed to academic studies in the area of humanitarian aid. She received her PhD from Bilkent University Political Science and Public Administration and has taught classes at various universities in Turkey.
TR İnsani yardım alanında akademik çalışmalara da katkı sağlıyor. Doktora derecesini Bilkent Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü'nden alan Karaosmanoğlu, çeşitli üniversitelerde dersler verdi.
영어 | 터키어 |
---|---|
academic | akademik |
aid | yardım |
science | bilimi |
public | kamu |
administration | yönetimi |
various | çeşitli |
area | alanı |
at | nda |
in | da |
and | ve |
to | e |
of | alan |
EN Through our Academician / Researcher Database, we work for contributing to the transfer of academic productions beyond universities and strengthen the linkage between academia and non-governmental organizations.
TR Akademik üretimin üniversite sınırlarından dışarı taşınmasına ve sivil alanla buluşmasına katkı sunmak, akademi ve sivil toplum örgütleri arasındaki ilişkiyi güçlendirme
영어 | 터키어 |
---|---|
of | ın |
academic | akademik |
universities | üniversite |
organizations | örgütleri |
and | ve |
between | arasındaki |
영어 | 터키어 |
---|---|
automated | otomatik |
educational | eğitim |
institutions | kurumlar |
video | videoyu |
universities | üniversiteler |
transcription | transkripsiyon |
sonix | sonix |
text | metne |
영어 | 터키어 |
---|---|
independently | bağımsız |
automated | otomatik |
service | hizmet |
schools | okullar |
universities | üniversiteler |
and | ve |
most | en |
for | için |
accurate | doğru |
the | olarak |
영어 | 터키어 |
---|---|
research | araştırma |
other | diğer |
or | veya |
worldwide | çapındaki |
영어 | 터키어 |
---|---|
learn | bilgi |
sonix | sonix |
about | hakkında |
EN Innovative, international, globally networked: five success factors of German universities.
TR Alman iş piyasası iyi eğitimli adaylara çok iyi fırsatlar sunuyor. Almanya’da en çok ihtiyaç duyulan on meslek grubu ve yabancı adaylar için öneriler.
영어 | 터키어 |
---|---|
of | in |
EN Universities, research institutions and companies across Germany are addressing this issue
TR Almanya’nın dört bir tarafındaki üniversiteler, araştırma kurumları ve şirketler bu konu üzerinde duruyor
영어 | 터키어 |
---|---|
research | araştırma |
institutions | kurumlar |
issue | konu |
universities | üniversiteler |
companies | şirketler |
across | üzerinde |
and | ve |
this | bu |
EN To meet them, Germany relies on its outstanding training of skilled professionals in trade and industry, schools and universities
TR Bu talepleri gerektiği gibi karşılayabilmek için Almanya, ustalık ve zanaat işletmelerinde, endüstride, okullarda ve yüksek öğretim kurumlarında sunulan mükemmel uzmanlık eğitimine güveniyor
영어 | 터키어 |
---|---|
germany | almanya |
industry | iş |
and | ve |
outstanding | yüksek |
its | bu |
of | in |
EN Which courses are available independently of universities?
TR Üniversitelerden bağımsız hangi kurslar var?
영어 | 터키어 |
---|---|
independently | bağımsız |
courses | kurslar |
which | hangi |
EN Superlative higher education: these are Germany’s most innovative, largest, oldest and most international universities.
TR Üniversiteler arasında birinciler: İşte Almanya’nın en yenilikçi, en büyük, en eski ve en uluslararası üniversiteleri.
영어 | 터키어 |
---|---|
innovative | yenilikçi |
international | uluslararası |
and | ve |
most | en |
EN These are Germany’s Universities of Excellence
TR İşte Almanya’nın mükemmeliyet üniversiteleri
영어 | 터키어 |
---|---|
of | ın |
EN ten universities and one university consortium in Germany were honoured by the Federal Government and the German states in 2019 as part of the Excellence Strategy adopted in 2016
TR Almanya’da on üniversite ve bir üniversite ittifakı 2016 yılında Federal Yönetim ve eyaletlerce belirlenen mükemmeliyet stratejisi doğrultusunda 2019’dan sonrasının “mükemmeliyet üniversiteleri” olarak seçildi
영어 | 터키어 |
---|---|
in | yılında |
federal | federal |
strategy | stratejisi |
as | olarak |
ten | on |
and | ve |
one | bir |
of | nın |
EN Where are Germany’s Universities of Excellence?
TR Alman mükemmeliyet üniversiteleri hangileri?
EN How were the Universities of Excellence selected?
TR Mükemmeliyet üniversiteleri nasıl belirlendi?
영어 | 터키어 |
---|---|
how | nasıl |
EN Why is Germany investing in Universities of Excellence?
TR Almanya neden yüksek öğrenimde bu mükemmeliyet stratejisini uyguluyor?
영어 | 터키어 |
---|---|
germany | almanya |
why | neden |
EN In addition, the Excellence Strategy aims to improve universities’ international competitiveness
TR Mükemmeliyet stratejisinin bir diğer amacıysa üniversitelerin uluslararası alandaki rekabet gücünü arttırmak
영어 | 터키어 |
---|---|
international | uluslararası |
EN What kind of support will Universities of Excellence receive?
TR Mükemmeliyet üniversiteleri nasıl destekleniyor?
영어 | 터키어 |
---|---|
of | nasıl |
EN From November 2019 until 2026 each of the Universities of Excellence will receive annual funding of 10 to 15 million euros
TR 2019-2026 sürecinde mükemmeliyet üniversitelerinin her biri yıllık 10 ila 15 milyon avroluk bir ek bütçeye kavuşacak
영어 | 터키어 |
---|---|
annual | yıllık |
million | milyon |
to | her |
EN At the same time it is intended to strengthen the institutional structures of the universities and, for example, facilitate new approaches to internationalisation.
TR Bütçenin aynı zamanda üniversiteleri güçlendirmesi ve bunlara uluslararasılaşmaya dönük yeni olanaklar sunması da hedefliyor.
영어 | 터키어 |
---|---|
time | zamanda |
new | yeni |
and | ve |
the | aynı |
EN Everything you need to know if you want to study in Germany – tips, links and info on universities, study programmes, requirements and scholarships.
TR Yüksek öğreniminizi Almanya’da mı yapmak istiyorsunuz? Pratik öneriler, linkler ve üniversitelere, bölümlere, gerekli kriterlere ve burslara ilişkin bilgiler sunuyoruz.
영어 | 터키어 |
---|---|
on | yüksek |
and | ve |
to | yapmak |
EN Our main business is licencing our email and collaboration application to companies and universities in Europe. We manage more than 600.000 accounts.
TR Ana işimiz, Avrupa'daki şirketlere ve üniversitelere e-posta ve işbirliği uygulamamızı lisanslamaktır. 600.000'den fazla hesabı yönetiyoruz.
영어 | 터키어 |
---|---|
main | ana |
business | iş |
collaboration | işbirliği |
companies | şirketlere |
posta | |
and | ve |
more | fazla |
EN Along with the beneficiaries of the CSO-Academy Cooperation Support Program, academicians from different universities attended the workshop.
TR Çalıştaya STÖ- Akademi İşbirliği Destek Programı faydalanıcılarıyla birlikte farklı üniversitelerden akademisyenler katıldı.
영어 | 터키어 |
---|---|
support | destek |
academy | akademi |
different | farklı |
program | programı |
with | birlikte |
EN The British Council invites proposals for the establishment of Research Environment Links (REL) between universities and research and innovation institutes in partner countries and the UK.
TR British Council, partner ülkelerdeki ve Birleşik Krallık'taki üniversiteler ile araştırma ve inovasyon enstitüleri arasında Araştırma Ortamı Bağlantıları (REL) kurulmasına yönelik teklifleri davet ediyor.
영어 | 터키어 |
---|---|
invites | davet |
research | araştırma |
innovation | inovasyon |
partner | partner |
countries | ülkelerdeki |
universities | üniversiteler |
and | ve |
environment | ortamı |
links | bağlantıları |
between | arası |
EN Build opportunities for the universities and institutions in the UK and partner countries to engage with the wider community and with policymakers.
TR Birleşik Krallık ve ortak ülkelerdeki üniversiteler ve kurumlar için daha geniş topluluk ve politika yapıcılarla etkileşim kurma fırsatları yaratmak,
영어 | 터키어 |
---|---|
institutions | kurumlar |
partner | ortak |
engage | etkileşim |
community | topluluk |
countries | ülkelerdeki |
universities | üniversiteler |
and | ve |
opportunities | fırsatları |
EN Guides to European Universities and Business Schools | Spotahome
TR Avrupa Üniversite ve Business Schoolları Rehberleri | Spotahome
영어 | 터키어 |
---|---|
european | avrupa |
and | ve |
business | business |
EN She has been lecturing at universities as a guest lecturer and has articles published in international refereed academic journals on subjects ranging from cybersecurity to fintech technologies.
TR Üniversitelerde ziyaretçi öğretim görevlisi olarak derslere katılan Necipoğlu’nun siber güvenlik ve fintech başta olmak üzere birçok farklı alanda akademik makalesi yayımlanmıştır.
영어 | 터키어 |
---|---|
academic | akademik |
a | bir |
and | ve |
to | olmak |
EN If you’re having issues after connecting to a new Wi-Fi network, keep in mind that universities, libraries, offices, and certain other places often ban Facebook to increase productivity.
TR Yeni bir Wifi ağına bağlandıktan sonra sorun yaşamaya başladıysanız üniversiteler, kütüphaneler, ofisler ve bazı diğer yerlerin üretkenliği artırmak amacıyla Facebook'u genellikle yasakladığını unutmayın.
영어 | 터키어 |
---|---|
issues | sorun |
other | diğer |
often | genellikle |
universities | üniversiteler |
productivity | üretkenliği |
keep in mind | unutmayın |
and | ve |
network | ağı |
to | bazı |
after | sonra |
a | bir |
new | yeni bir |
increase | artırmak |
EN Special activities will be carried out with the universities.
TR Üniversiteler ile özel çalışmalar yürütülecektir.
영어 | 터키어 |
---|---|
the | özel |
EN Promotional folders, posters and invitations of our exhibitions will be sent to sector associations, related professional chambers, chambers of commerce and industry, organized industrial zones and universities in bulk.
TR Fuarlarımızın tanıtım dosyaları, afişleri ve davetiyeleri sektör derneklerine, ilgili meslek odalarına, ticaret, sanayi odalarına, organize sanayi bölgelerine ve üniversitelere toplu olarak gönderilecektir.
영어 | 터키어 |
---|---|
related | ilgili |
commerce | ticaret |
organized | organize |
bulk | toplu |
and | ve |
industrial | sanayi |
EN Educational Institution, Universities
TR Eğitim Kurumları, Üniversiteler
영어 | 터키어 |
---|---|
educational | eğitim |
EN We help governments and universities to evaluate and improve their research strategies
TR Devletler ve üniversitelerin araştırma stratejilerini değerlendirmesi ve iyileştirmesine yardımcı oluruz
영어 | 터키어 |
---|---|
research | araştırma |
strategies | stratejilerini |
help | yardımcı |
and | ve |
EN By using Pure, universities can more easily comply with open access requirements of national assessments & funders.
TR Pure'u kullanarak, üniversiteler ulusal değerlendirmeler ve finansörlerin açık erişim gerekliliklerine daha kolay bir şekilde uyabilir.
영어 | 터키어 |
---|---|
open | açık |
access | erişim |
national | ulusal |
universities | üniversiteler |
using | kullanarak |
more | daha |
easily | kolay |
with | şekilde |
EN At Elsevier all journals participate in CHORUS for researchers affiliated with participating agencies and universities
TR Elsevier'de tüm dergiler, katılımcı kurum ve üniversitelerle ilişkili araştırmacılar için CHORUS'a iştirak etmektedir
영어 | 터키어 |
---|---|
journals | dergiler |
researchers | araştırmacılar |
and | ve |
all | tüm |
for | için |
EN Some universities and funding bodies have agreements in place to cover the cost of the Article Publishing Charge centrally
TR Bazı üniversiteler ve finansör kuruluşların Makale Yayınlama Ücreti masrafını merkezi olarak ödemek için anlaşmaları mevcuttur
영어 | 터키어 |
---|---|
publishing | yayınlama |
universities | üniversiteler |
and | ve |
have | mevcuttur |
of | in |
some | bazı |
centrally | merkezi olarak |
EN Some universities and funding bodies have agreements in place to cover the cost of the APC centrally
TR Bazı üniversiteler ve finansör kuruluşların APC masrafını merkezi olarak ödemek için anlaşmaları mevcuttur
영어 | 터키어 |
---|---|
universities | üniversiteler |
and | ve |
have | mevcuttur |
of | in |
some | bazı |
centrally | merkezi olarak |
EN He leads Elsevier?s Research Networks group, which collaborates with senior leaders of the world?s leading universities, funders, and research policymakers
TR Elsevier'in Araştırma Ağları grubunu yönetmekte ve bu kapsamda dünyanın önde gelen üniversitelerinin üst yöneticileri, finansörler ve araştırma alanındaki karar vericilerle ortak çalışmalar yapmaktadır
영어 | 터키어 |
---|---|
research | araştırma |
and | ve |
world | dünyanın |
with | üst |
the | gelen |
EN He has been instrumental in setting up collaborations with universities on data science, such as with the Harvard Data Science Initiative, the UCL Big Data Institute, the Humboldt-Elsevier Advanced Data and Text Centre, and Amsterdam Data Science
TR Harvard Veri Bilimi İnisiyatifi, UCL Büyük Veri Enstitüsü, Humboldt-Elsevier Gelişmiş Veri ve Metin Merkezi ve Amsterdam Veri Bilimi gibi üniversitelerle veri bilimi konusunda işbirlikleri kurulmasına yardımcı olmuştur
영어 | 터키어 |
---|---|
centre | merkezi |
amsterdam | amsterdam |
institute | enstitüsü |
advanced | gelişmiş |
data | veri |
and | ve |
text | metin |
big | büyük |
science | bilimi |
EN Karaosmanoğlu has also contributed to academic studies in the area of humanitarian aid. She received her PhD from Bilkent University Political Science and Public Administration and has taught classes at various universities in Turkey.
TR İnsani yardım alanında akademik çalışmalara da katkı sağlıyor. Doktora derecesini Bilkent Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü'nden alan Karaosmanoğlu, çeşitli üniversitelerde dersler verdi.
영어 | 터키어 |
---|---|
academic | akademik |
aid | yardım |
science | bilimi |
public | kamu |
administration | yönetimi |
various | çeşitli |
area | alanı |
at | nda |
in | da |
and | ve |
to | e |
of | alan |
50 번역 중 50 표시 중