EN "It's worth every single minute you spend in the queue. Don't miss it, highly recommended. It was the only game that I entered twice in Universal studio."
EN "It's worth every single minute you spend in the queue. Don't miss it, highly recommended. It was the only game that I entered twice in Universal studio."
TR "Çok etkileyici ve eğlenceli bir macera. Bir autobota binip Decepticon ve Autobot’ların savaşına şahit oluyoruz. Küçük çocuklar da girebiliyor. Mutlaka denenmeli."
영어 | 터키어 |
---|---|
in | da |
영어 | 터키어 |
---|---|
music | müzikleri |
stats | istatistikleri |
and | ve |
last | last |
photos | fotoğrafları |
videos | videoları |
EN For example, choosing 256MB of memory allocates approximately twice as much CPU power to your Lambda function as requesting 128MB of memory and half as much CPU power as choosing 512MB of memory
TR Örneğin 256 MB bellek seçtiğinizde Lambda işlevinize 128 MB belleğin iki katı, 512 MB belleğin ise yarısı kadar CPU gücü ayrılır
영어 | 터키어 |
---|---|
memory | bellek |
cpu | cpu |
lambda | lambda |
power | gücü |
of | in |
to | kadar |
and | iki |
EN Note: Payment on Renderforest is made per each export. We recommend previewing your video before you export it in high resolution to avoid paying twice.
TR Dikkat: Renderforest'ta ödemeler her bir dışa aktarma için yapılır. İki kez ödeme yapmamak için yüksek çözünürlükte dışa aktarmadan önce videonuzun önizlemesini yapmanızı tavsiye ederiz.
영어 | 터키어 |
---|---|
note | tavsiye |
export | dışa |
your video | videonuzun |
payment | ödeme |
high | yüksek |
before | önce |
EN You can re-edit and re-export your video, but you'll be charged twice in this case
TR Videonuzu yeniden düzenleyerek tekrar dışa aktarabilirsiniz ancak bu durumda iki kez ücret ödemiş olursunuz
영어 | 터키어 |
---|---|
case | durumda |
export | dışa |
this | bu |
but | ancak |
re | yeniden |
your video | videonuzu |
and | iki |
EN We recommend previewing your video before exporting in high resolution to avoid paying twice.
TR İki kez ödeme yapmamak için yüksek çözünürlükte dışa aktarmadan önce videonuzun önizlemesini yapmanızı tavsiye ederiz.
영어 | 터키어 |
---|---|
high | yüksek |
paying | ödeme |
your video | videonuzun |
your | ederiz |
before | önce |
to | için |
EN The windscreen washer nozzles are fit directly in the end of the wiper blade, covering it with a thin stream of fluid. Drivers get uninterrupted visibility, dirt marks on the bonnet are history, and washer fluid lasts twice as long.
TR Ön cam yıkayıcı nozulları, silecek lastiğinin ucuna, ince bir akışkan akışıyla kaplıdır. Sürücüler kesintisiz görüş sağlarlar, kaput üzerindeki kir izleri tarihçedir ve yıkama sıvısı iki kat uzun sürer.
영어 | 터키어 |
---|---|
stream | akışı |
fluid | akışkan |
drivers | sürücüler |
uninterrupted | kesintisiz |
history | tarih |
long | uzun |
and | ve |
on | üzerindeki |
a | bir |
EN Measurements and hand evaluations of softness show that TENCEL™ Modal fibers are twice as soft as cotton
TR Yumuşaklık testleri ve elle değerlendirmeler, TENCEL™ Modal elyafların pamuktan iki kat daha yumuşak olduğunu gösteriyor
EN At times like these, it’s better to think twice by considering the differences between consumer and professional camera systems
TR Bu gibi zamanlarda, tüketici ve profesyonel kamera sistemleri arasındaki farkları göz önünde bulundurarak, iki kez düşünmekte yarar vardır
영어 | 터키어 |
---|---|
times | kez |
consumer | tüketici |
professional | profesyonel |
camera | kamera |
systems | sistemleri |
at | göz |
these | bu |
differences | farklar |
between | arasındaki |
and | ve |
the | gibi |
EN For example, choosing 256MB of memory allocates approximately twice as much CPU power to your Lambda function as requesting 128MB of memory and half as much CPU power as choosing 512MB of memory
TR Örneğin 256 MB bellek seçtiğinizde Lambda işlevinize 128 MB belleğin iki katı, 512 MB belleğin ise yarısı kadar CPU gücü ayrılır
영어 | 터키어 |
---|---|
memory | bellek |
cpu | cpu |
lambda | lambda |
power | gücü |
of | in |
to | kadar |
and | iki |
EN The windscreen washer nozzles are fit directly in the end of the wiper blade, covering it with a thin stream of fluid. Drivers get uninterrupted visibility, dirt marks on the bonnet are history, and washer fluid lasts twice as long.
TR Ön cam yıkayıcı nozulları, silecek lastiğinin ucuna, ince bir akışkan akışıyla kaplıdır. Sürücüler kesintisiz görüş sağlarlar, kaput üzerindeki kir izleri tarihçedir ve yıkama sıvısı iki kat uzun sürer.
영어 | 터키어 |
---|---|
stream | akışı |
fluid | akışkan |
drivers | sürücüler |
uninterrupted | kesintisiz |
history | tarih |
long | uzun |
and | ve |
on | üzerindeki |
a | bir |
EN The windscreen washer nozzles are fit directly in the end of the wiper blade, covering it with a thin stream of fluid. Drivers get uninterrupted visibility, dirt marks on the bonnet are history, and washer fluid lasts twice as long.
TR Ön cam yıkayıcı nozulları, silecek lastiğinin ucuna, ince bir akışkan akışıyla kaplıdır. Sürücüler kesintisiz görüş sağlarlar, kaput üzerindeki kir izleri tarihçedir ve yıkama sıvısı iki kat uzun sürer.
영어 | 터키어 |
---|---|
stream | akışı |
fluid | akışkan |
drivers | sürücüler |
uninterrupted | kesintisiz |
history | tarih |
long | uzun |
and | ve |
on | üzerindeki |
a | bir |
EN *Due to Engine 17 is using 8-pole motor, the RPM read by Bios is twice of the real RPM.
TR * Engine 17, 8 kutuplu bir motor kullandığından, Bios tarafından okunan RPM, gerçek RPM'nin iki katıdır.
영어 | 터키어 |
---|---|
real | gerçek |
engine | engine |
motor | motor |
by | tarafından |
due | bir |
EN *Due to Engine 27 is using 8-pole motor, the RPM read by Bios is twice of the real RPM.
TR * Engine 27, 8 kutuplu bir motor kullandığından, Bios tarafından okunan RPM, gerçek RPM'nin iki katıdır.
영어 | 터키어 |
---|---|
real | gerçek |
engine | engine |
motor | motor |
by | tarafından |
due | bir |
EN As such, for 35 years the generation of children has been about a third smaller than that of its parents – nowadays there are twice as many 50-year olds as there are newborn babies
TR 1975 yılından bu yana kadın başına düşen çocuk sayısı küçük değişiklikler göstererek 1,3 seviyesinde seyrediyor
영어 | 터키어 |
---|---|
children | çocuk |
a | sayısı |
smaller | küçük |
of | başına |
EN For example, North Rhine-Westphalia’s office for forests and woodlands (Landesbetrieb Wald und Holz NRW) has at times registered twice the number of enthusiastic ramblers in the Eifel National Park since the start of the worldwide coronavirus outbreak.
TR Bir örnek: Kuzey Ren-Vestfalya Eyaleti Orman ve Ahşap İşletmesi, Eifel Ulusal Parkı’na gelen doğa yürüyüşü meraklılarının sayısının pandemi başlangıcından bu yana zaman zaman ikiye katlandığını bildiriyor.
영어 | 터키어 |
---|---|
north | kuzey |
times | zaman |
national | ulusal |
park | park |
and | ve |
has | bu |
number | sayısı |
the | gelen |
example | örnek |
EN Fancy a walk on the seabed without having to dive? This is possible twice a day at low tide
TR Suya dalmadan denizin tabanında yürümek mi dediniz? Gelgit nedeniyle günde iki defa suların çekilmesi bunu mümkün kılıyor
영어 | 터키어 |
---|---|
possible | mümkün |
day | günde |
at | nda |
to | nedeniyle |
EN Who would have thought that the most bridges in Europe are in the Hanseatic City? There are 2,500; twice as many as in Venice and Amsterdam put together.
TR Bu eski ticaret kentinin Avrupa’da en çok köprüye sahip yer olduğunu kim tahmin edebilir? 2.500 adet; Venedig ve Amsterdam’dakilerin toplamının iki katı.
영어 | 터키어 |
---|---|
most | en |
and | ve |
in | yer |
are | sahip |
have | bu |
who | kim |
EN At present, about 49,000 foreign doctors work in Germany, twice as many as in 2013.
TR Halihazırda Almanya’da yaklaşık 49.000 yabancı hekim çalışıyor; 2013’teki rakamın iki katı.
영어 | 터키어 |
---|---|
foreign | yabancı |
work | çalışıyor |
in | yaklaşık |
EN In June 2020, Immobilienscout24, the online real-estate agent, registered twice as many enquiries for owner-occupied apartments in areas just outside cities
TR Immobilienscout24 adlı platform, Haziran 2020’de kentlerin banliyölerindeki konutlar için bir önceki yıla kıyasla iki kattan fazla arama yapıldığını kaydetti
영어 | 터키어 |
---|---|
june | haziran |
for | için |
EN This probably explains why, according to figures published by Johns Hopkins University, Germany recorded approximately 690 deaths per one million inhabitants at the end of January 2021, while the totals in other countries were more than twice as high.
TR Almanya Johns Hopkins Üniversitesi’ne göre Ocak 2021’in sonunda milyon kişi başına yaklaşık 690 ölüm kaydederken, diğer ülkelerde bu sayının iki kattan fazla olmasının nedenleri buralarda aranabilir.
영어 | 터키어 |
---|---|
million | milyon |
january | ocak |
germany | almanya |
other | diğer |
countries | ülkelerde |
this | bu |
more | fazla |
in | yaklaşık |
by | göre |
the end | sonunda |
EN Chaired by the President it assembles at least twice a year and is made up of the heads of state and government as well as the President of the Commission and the High Representative of the Union for Foreign and Security Policy.
TR Avrupa Konseyi’nde her yıl en az iki kez Başkan’ın yönetiminde devlet ve hükümet başkanlarıyla Dış ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi bir araya gelirler.
영어 | 터키어 |
---|---|
heads | başkanları |
representative | temsilcisi |
security | güvenlik |
foreign | dış |
policy | politikası |
year | yıl |
and | ve |
president | başkan |
government | hükümet |
high | yüksek |
state | devlet |
least | az |
a | bir |
of | her |
EN Click on Start Menu button, choose Settings and open Network connections folder by clicking twice on it.
TR Başlangıç Menüsü düğmesine basıp Ayarları seçin ve üzerine iki kez tıklayarak Ağ bağlantıları klasörünü açın.
영어 | 터키어 |
---|---|
button | düğmesine |
settings | ayarlar |
network | bağlantı |
start | başlangıç |
by clicking | tıklayarak |
connections | bağlantıları |
and | ve |
open | açın |
click | seçin |
menu | menü |
on | üzerine |
EN Our Disaster Recovery Plan is tested at least twice a year to assess its effectiveness and to keep the teams aligned with their responsibilities in case of a service interruption.
TR Olağanüstü Durum Kurtarma Planımız, etkinliğini değerlendirmek ve hizmet kesintisi durumunda ekiplerin sorumluluklarıyla uyumlu tutmak için yılda en az iki kez test edilir.
영어 | 터키어 |
---|---|
recovery | kurtarma |
tested | test |
year | kez |
assess | değerlendirmek |
case | durum |
service | hizmet |
in case of | durumunda |
teams | ekiplerin |
at | de |
least | az |
of | in |
plan | plan |
and | ve |
the | iki |
to keep | tutmak |
to | için |
EN Most of the victims are young teens and kids and they left huge and dangerous effects on teens mind and it has been reportedly stated that teens have tried to commit suicide bullied online twice or thrice.
TR Kurbanların çoğu genç gençler ve çocuklardır ve gençler üzerinde büyük ve tehlikeli etkiler bırakmışlardır ve gençlerin iki kez intihar zorbalık veya üç kez.
영어 | 터키어 |
---|---|
young | genç |
dangerous | tehlikeli |
and | ve |
or | veya |
EN "It's worth every single minute you spend in the queue. Don't miss it, highly recommended. It was the only game that I entered twice in Universal studio."
TR "Çok etkileyici ve eğlenceli bir macera. Bir autobota binip Decepticon ve Autobot’ların savaşına şahit oluyoruz. Küçük çocuklar da girebiliyor. Mutlaka denenmeli."
영어 | 터키어 |
---|---|
in | da |
EN "It's worth every single minute you spend in the queue. Don't miss it, highly recommended. It was the only game that I entered twice in Universal studio."
TR "Çok etkileyici ve eğlenceli bir macera. Bir autobota binip Decepticon ve Autobot’ların savaşına şahit oluyoruz. Küçük çocuklar da girebiliyor. Mutlaka denenmeli."
영어 | 터키어 |
---|---|
in | da |
EN "It's worth every single minute you spend in the queue. Don't miss it, highly recommended. It was the only game that I entered twice in Universal studio."
TR "Çok etkileyici ve eğlenceli bir macera. Bir autobota binip Decepticon ve Autobot’ların savaşına şahit oluyoruz. Küçük çocuklar da girebiliyor. Mutlaka denenmeli."
영어 | 터키어 |
---|---|
in | da |
EN "It's worth every single minute you spend in the queue. Don't miss it, highly recommended. It was the only game that I entered twice in Universal studio."
TR "Çok etkileyici ve eğlenceli bir macera. Bir autobota binip Decepticon ve Autobot’ların savaşına şahit oluyoruz. Küçük çocuklar da girebiliyor. Mutlaka denenmeli."
영어 | 터키어 |
---|---|
in | da |
EN "It's worth every single minute you spend in the queue. Don't miss it, highly recommended. It was the only game that I entered twice in Universal studio."
TR "Çok etkileyici ve eğlenceli bir macera. Bir autobota binip Decepticon ve Autobot’ların savaşına şahit oluyoruz. Küçük çocuklar da girebiliyor. Mutlaka denenmeli."
영어 | 터키어 |
---|---|
in | da |
EN "It's worth every single minute you spend in the queue. Don't miss it, highly recommended. It was the only game that I entered twice in Universal studio."
TR "Çok etkileyici ve eğlenceli bir macera. Bir autobota binip Decepticon ve Autobot’ların savaşına şahit oluyoruz. Küçük çocuklar da girebiliyor. Mutlaka denenmeli."
영어 | 터키어 |
---|---|
in | da |
영어 | 터키어 |
---|---|
music | müzikleri |
stats | istatistikleri |
and | ve |
last | last |
photos | fotoğrafları |
videos | videoları |
EN If someone you love is suffering from internet and technology addiction and you would like to attend an IT-Anon meeting, they meet twice a week:
TR Sevdiğiniz biri internet ve teknoloji bağımlılığı çekiyorsa ve bir IT-Anon toplantısına katılmak istiyorsanız, haftada iki kez buluşuyorlar:
영어 | 터키어 |
---|---|
internet | internet |
technology | teknoloji |
week | haftada |
meeting | toplantı |
and | ve |
a | bir |
EN Note: Payment on Renderforest is made per each export. We recommend previewing your video before you export it in high resolution to avoid paying twice.
TR Dikkat: Renderforest'ta ödemeler her bir dışa aktarma için yapılır. İki kez ödeme yapmamak için yüksek çözünürlükte dışa aktarmadan önce videonuzun önizlemesini yapmanızı tavsiye ederiz.
영어 | 터키어 |
---|---|
note | tavsiye |
export | dışa |
your video | videonuzun |
payment | ödeme |
high | yüksek |
before | önce |
EN You can re-edit and re-export your video, but you'll be charged twice in this case
TR Videonuzu yeniden düzenleyerek tekrar dışa aktarabilirsiniz ancak bu durumda iki kez ücret ödemiş olursunuz
영어 | 터키어 |
---|---|
case | durumda |
export | dışa |
this | bu |
but | ancak |
re | yeniden |
your video | videonuzu |
and | iki |
EN We recommend previewing your video before exporting in high resolution to avoid paying twice.
TR İki kez ödeme yapmamak için yüksek çözünürlükte dışa aktarmadan önce videonuzun önizlemesini yapmanızı tavsiye ederiz.
영어 | 터키어 |
---|---|
high | yüksek |
paying | ödeme |
your video | videonuzun |
your | ederiz |
before | önce |
to | için |
EN Removed a description on the admin settings page that was written on there twice. Now it?s only written on there once.
TR Yönetici ayarları sayfasında iki kez yazılan bir açıklama kaldırıldı. Şimdi sadece bir kez yazıyor.
영어 | 터키어 |
---|---|
description | açıklama |
admin | yönetici |
settings | ayarlar |
page | sayfası |
a | bir |
EN Why you should think twice before buying the new iPhone 15
TR iPhone 15 ve şarj girişleri; Apple 2023 etkinliğinde neler bekleniyor?
영어 | 터키어 |
---|---|
iphone | iphone |
the | neler |
you | ve |
영어 | 터키어 |
---|---|
value | değerinin |
영어 | 터키어 |
---|---|
the | sonra |
EN Removed a description on the admin settings page that was written on there twice. Now it?s only written on there once.
TR Yönetici ayarları sayfasında iki kez yazılan bir açıklama kaldırıldı. Şimdi sadece bir kez yazıyor.
영어 | 터키어 |
---|---|
description | açıklama |
admin | yönetici |
settings | ayarlar |
page | sayfası |
a | bir |
41 번역 중 41 표시 중