EN Independent Hardware Vendors (IHV) who develop and sell hardware or accessories compatible with Zebra products (holsters, cradles, etc)
영어 | 터키어 |
---|---|
independent | bağımsız |
hardware | donanım |
or | veya |
zebra | zebra |
products | ürünleri |
accessories | aksesuarlar |
compatible | uyumlu |
with | ile |
영어 | 터키어 |
---|---|
hardware | donanım |
compatibility | uyumluluk |
through | aracılığıyla |
your | de |
영어 | 터키어 |
---|---|
independent | bağımsız |
hardware | donanım |
or | veya |
zebra | zebra |
products | ürünleri |
accessories | aksesuarlar |
compatible | uyumlu |
with | ile |
영어 | 터키어 |
---|---|
hardware | donanım |
compatibility | uyumluluk |
through | aracılığıyla |
your | de |
EN Ensure optimal performance of your Logitech conference room hardware for a total of three years with the purchase of an Extended Warranty for Logitech Swytch, which adds one additional year to the standard two year limited hardware warranty.
TR Standart iki yıllık sınırlı donanım garantisine bir yıl daha ekleyen Logitech Swytch için Uzatılmış Garanti satın alarak toplam üç yıl boyunca Logitech konferans odası donanımınızın optimum performansta olmasını sağlayın.
영어 | 터키어 |
---|---|
optimal | optimum |
conference | konferans |
hardware | donanım |
standard | standart |
limited | sınırlı |
room | odası |
purchase | satın |
year | yıl |
warranty | garanti |
of | in |
EN Put applications behind on-premise hardware, and then force users through a VPN to secure their traffic
TR Uygulamaları şirket içi donanımın arkasına yerleştirin ve ardından kullanıcıları, VPN üzerinden trafiklerinin güvenliğini sağlamaya zorlayın
영어 | 터키어 |
---|---|
hardware | donanım |
vpn | vpn |
secure | güvenli |
users | kullanıcıları |
applications | uygulamalar |
and | ve |
영어 | 터키어 |
---|---|
main | ana |
connections | bağlantıları |
fluid | akışkan |
provide | sağlar |
point | nokta |
eaton | eaton |
work | çalışması |
hardware | donanım |
software | yazılım |
products | ürünleri |
to | için |
EN Another benefit is that the value of your staked coins doesn't depreciate unlike with ASICs and other mining hardware
TR Bir diğer avantaj da stake ettiğiniz coinlerin değerinin ASIC ve diğer madencilik donanımlarında olduğu gibi azalmak yerine, sadece piyasa fiyatlarındaki dalgalanmalardan etkileneceği gerçeğidir
영어 | 터키어 |
---|---|
benefit | avantaj |
mining | madencilik |
other | diğer |
is | olduğu |
value | bir |
and | ve |
another | bir diğer |
EN The open frame panel design is protected with a clear acrylic panel – behind which sits the chassis frame, with supports the latest PC hardware, AIO and DIY liquid cooling solutions
TR Açık çerçeve panel tasarımı, en son PC donanımı, AIO ve DIY sıvı soğutma çözümlerini destekleyen kasa çerçevesinin arkasında durduğu şeffaf bir akrilik panel ile korunmaktadır
영어 | 터키어 |
---|---|
frame | çerçeve |
panel | panel |
design | tasarımı |
pc | pc |
liquid | sıvı |
cooling | soğutma |
supports | destekleyen |
acrylic | akrilik |
open | açık |
and | ve |
a | bir |
latest | son |
with | ile |
EN View and manage your balance across Wallet, the Exchange, and your hardware, all in your wallet dashboard.
TR Cüzdan, Exchange ve donanımınızdaki bakiyenizi cüzdan panonuzda görüntüleyin ve yönetin.
영어 | 터키어 |
---|---|
view | görüntüleyin |
manage | yönetin |
wallet | cüzdan |
exchange | exchange |
hardware | donanım |
and | ve |
영어 | 터키어 |
---|---|
focused | odaklanan |
hardware | donanım |
technology | teknolojisini |
efficiently | verimli |
support | desteklemek |
growing | artan |
demands | taleplerini |
compute | compute |
infrastructure | altyapı |
open | açık |
the | şekilde |
to | için |
a | bir |
EN Learning from decades of experience, we make the necessary investment to provide a premium service. We own and manage 100% of our own servers, hardware, DNS and network.
TR Onlarca yıllık deneyimlerimizden edindiğimiz bilgi ile, premium hizmet sağlamak için gerekli yatırımları yapıyoruz. Sunucularımızın, donanımlarımızın, DNS ve ağlarımızın %100'üne sahibiz ve onları biz yönetiyoruz.
영어 | 터키어 |
---|---|
decades | onlarca |
experience | bilgi |
necessary | gerekli |
premium | premium |
service | hizmet |
dns | dns |
network | ağ |
a | a |
and | ve |
of | in |
to | sağlamak |
we | biz |
EN You do not have to deal with managing your system hardware and software in Managed Hosting.
TR Yönetilen Hosting'de sistem donanım ve yazılımının yönetimi ile uğraşmak zorunda kalmazsınız.
영어 | 터키어 |
---|---|
managed | yönetilen |
have to | zorunda |
system | sistem |
hardware | donanım |
software | yazılım |
and | ve |
with | ile |
EN EV Code Signing Certificates are also required to access the Windows Hardware Developer Center Control Panel Portal, where all kernel mode drivers targeting Windows 10 (Build 1607 and above) must be signed.
TR EV Kod İmzalama Sertifikaları, Windows 10'u (Build 1607 ve üstü) hedefleyen tüm çekirdek modu sürücülerinin imzalanması gereken Windows Donanım Geliştirici Merkezi Kontrol Paneli Portalı'na erişmek için de gereklidir.
영어 | 터키어 |
---|---|
code | kod |
windows | windows |
hardware | donanım |
developer | geliştirici |
center | merkezi |
control | kontrol |
panel | paneli |
mode | modu |
ev | ev |
certificates | sertifikaları |
required | gereklidir |
and | ve |
to access | erişmek |
must | gereken |
all | tüm |
EN ElastiCache gives you an optimized end-to-end hardware and software stack for blazing fast performance.
TR ElastiCache, olağanüstü hızlı performans için optimize edilmiş uçtan uca donanım ve yazılım yığını sunar.
영어 | 터키어 |
---|---|
gives | sunar |
optimized | optimize |
performance | performans |
elasticache | elasticache |
fast | hızlı |
hardware | donanım |
software | yazılım |
and | ve |
EN You no longer need to perform management tasks such as hardware provisioning, software patching, setup, configuration, monitoring, failure recovery, and backups
TR Artık donanım tedariki, yazılımlara düzeltme eki uygulama, kurulum, yapılandırma, izleme, hatalardan kurtarma ve yedekleme gibi yönetim görevlerini gerçekleştirmeniz gerekmez
영어 | 터키어 |
---|---|
tasks | görevlerini |
setup | kurulum |
configuration | yapılandırma |
recovery | kurtarma |
no longer | artık |
management | yönetim |
hardware | donanım |
monitoring | izleme |
and | ve |
as | gibi |
EN Risk assessment procedures for the protection of personal data should be adopted and an implementation matrix should be established on the basis of sector/application/hardware/software.
TR Kişisel verilerin korunmasına yönelik risk değerlendirme prosedürleri benimsenmeli ve sektör/uygulama/donanım/yazılım temelinde bir uygulama matrisi oluşturulmalıdır.
영어 | 터키어 |
---|---|
risk | risk |
assessment | değerlendirme |
protection | korunması |
data | verilerin |
sector | sektör |
and | ve |
hardware | donanım |
software | yazılım |
application | uygulama |
personal | kişisel |
EN Abstract Digital Technology Satellite Circuit Physics Hardware Telecom Bluetooth Symmetrical Web Electronics Futuristic Corporation Programming Software Digital agency High technology Purple Blue Gradient
TR Öz Dijital Teknoloji Uydu Devre Fizik Donanım Telekom Bluetooth Simetrik Ağ Elektronik Fütüristik Şirket Programlama Yazılım Dijital ajans Yüksek teknoloji Mor Mavi Gradyan
영어 | 터키어 |
---|---|
physics | fizik |
bluetooth | bluetooth |
electronics | elektronik |
programming | programlama |
agency | ajans |
high | yüksek |
purple | mor |
blue | mavi |
gradient | gradyan |
digital | dijital |
technology | teknoloji |
hardware | donanım |
software | yazılım |
EN Engine controls illumination and effects on premium MSI notebooks, motherboards, and monitors. GameSense makes your rig come alive by controlling your MSI hardware and SteelSeries devices seamlessly.
TR Engine, özel MSI dizüstü bilgisayar, anakart ve monitörlerindeki ışıklandırmayı kontrol eder. GameSense, donanımınızın MSI donanımını ve SteelSeries cihazlarını kontrol ederek canlandırır.
영어 | 터키어 |
---|---|
controls | kontrol |
hardware | donanım |
devices | cihazlar |
engine | engine |
steelseries | steelseries |
and | ve |
by | ederek |
EN For most Windows licenses, you can't keep the software when you change the hardware
TR Çoğu Windows lisanslarına göre bilgisayarını değiştirdiğinde satın almış olduğun Windows'u kullanamazsın
영어 | 터키어 |
---|---|
windows | windows |
for | göre |
you | de |
EN Hardware encoding using Nvidia NVENC, Intel Quick Sync Video (QSV), and AMD AMF (Advanced Media Framework).
TR Nvidia NVENC, Intel Quick Sync Video (QSV) ve AMD AMF (Advanced Media Framework) kullanarak donanım kodlaması.
영어 | 터키어 |
---|---|
hardware | donanım |
using | kullanarak |
nvidia | nvidia |
intel | intel |
video | video |
and | ve |
amd | amd |
advanced | advanced |
media | media |
영어 | 터키어 |
---|---|
and | ve |
its | bu |
영어 | 터키어 |
---|---|
systems | sistemleri |
and | ve |
hardware | donanım |
software | yazılımı |
영어 | 터키어 |
---|---|
industry | sektör |
hardware | donanım |
software | yazılım |
of | in |
needs | ihtiyaç |
and | ve |
영어 | 터키어 |
---|---|
hardware | donanım |
software | yazılım |
need | ihtiyaç |
of | in |
and | ve |
영어 | 터키어 |
---|---|
customers | müşterilere |
change | değişikliğe |
zebra | zebra |
mobile | mobil |
computing | bilgisayar |
their | bu |
products | ürünlerin |
to | hatta |
how | nasıl |
even | bir |
our | de |
the | sonra |
for | ilk |
as | gibi |
영어 | 터키어 |
---|---|
zebra | zebra |
hardware | donanım |
software | yazılım |
data | veri |
existing | mevcut |
and | ve |
영어 | 터키어 |
---|---|
zebra | zebra |
dna | dna |
hardware | donanım |
power | güç |
and | ve |
from | baştan |
in | dahili |
device | cihaz |
영어 | 터키어 |
---|---|
innovative | yenilikçi |
hardware | donanım |
customers | müşterilerin |
decisions | kararlar |
market | pazar |
leading | lideri |
critical | kritik |
service | hizmet |
best | en |
or | veya |
product | ürün |
and | ve |
영어 | 터키어 |
---|---|
development | geliştirme |
products | ürünler |
support | desteği |
process | sürecini |
and | ve |
services | hizmetler |
or | veya |
application | uygulama |
performance | performans |
영어 | 터키어 |
---|---|
hardware | donanım |
database | veritabanı |
customers | müşterileriniz |
zebra | zebra |
sales | satış |
partner | ortağı |
product | ürün |
or | veya |
by | tarafından |
and | ve |
영어 | 터키어 |
---|---|
zebra | zebra |
needed | ihtiyaç |
complete | eksiksiz |
offers | sunar |
most | en |
and | ve |
support | destek |
service | hizmete |
software | yazılım |
hardware | donanım |
to | sahip |
only | yalnızca |
the | yani |
영어 | 터키어 |
---|---|
industry | sektör |
software | yazılım |
most | en |
complete | eksiksiz |
and | ve |
for | için |
of | in |
any | herhangi |
영어 | 터키어 |
---|---|
food | gıda |
enable | sağlar |
of | ın |
hardware | donanım |
safe | güvenli |
safety | güvenliği |
and | ve |
software | yazılımı |
영어 | 터키어 |
---|---|
combines | birleştirir |
food | gıda |
beverage | içecek |
hardware | donanım |
network | ağı |
solution | çözüm |
strong | güçlü |
partner | ortağı |
service | hizmet |
and | ve |
support | desteği |
a | bir |
to | her |
the | gelen |
영어 | 터키어 |
---|---|
zebra | zebra |
offers | sunar |
portfolio | portföy |
hardware | donanım |
location | konum |
data | verilerini |
requirements | gereksinimleri |
variety | çeşitli |
best | iyi |
and | ve |
of | in |
a | bir |
large | en |
영어 | 터키어 |
---|---|
location | konum |
technologies | teknolojileri |
and | ve |
hardware | donanım |
software | yazılım |
영어 | 터키어 |
---|---|
hardware | donanım |
warranty | garanti |
materials | malzeme |
and | ve |
years | yıl |
a | a |
terms | koşullar |
to | karşı |
영어 | 터키어 |
---|---|
innovative | yenilikçi |
deliver | sunmak |
business | iş |
solutions | çözümleri |
hardware | donanım |
software | yazılım |
data | veri |
to | araya |
at | nda |
and | ve |
best | en |
영어 | 터키어 |
---|---|
purchase | satın |
hardware | donanım |
a | bir |
every | her |
영어 | 터키어 |
---|---|
long | uzun |
of | her |
영어 | 터키어 |
---|---|
zebra | zebra |
management | yönetimine |
performance | performans |
software | yazılım |
device | cihaz |
app | uygulama |
fully | tam |
needs | ihtiyaç |
and | ve |
영어 | 터키어 |
---|---|
zebra | zebra |
dna | dna |
devices | cihazlar |
built | tasarlanmış |
sync | senkronize |
hardware | donanım |
software | yazılım |
and | ve |
for | için |
EN We wrote the code, own the hardware, and run the network
TR Kodu biz yazıyoruz, donanıma sahibiz ve ağı biz yönetiyoruz
영어 | 터키어 |
---|---|
code | kodu |
network | ağı |
and | ve |
we | biz |
EN Golden Frog owns and manages 100% of its own servers, hardware and network to ensure the highest levels of security, privacy and service delivery.
TR Golden Frog en yüksek seviyede güvenlik, gizlilik ve hizmet sağlamak üzere %100 oranında kendisine ait sunucu, donanım ve ağları kullanmaktadır.
영어 | 터키어 |
---|---|
servers | sunucu |
hardware | donanım |
network | ağ |
service | hizmet |
golden | golden |
frog | frog |
security | güvenlik |
privacy | gizlilik |
and | ve |
to | sağlamak |
highest | en yüksek |
EN Native 4K (dependent on display and hardware)
TR Gerçek 4K (kullanıcının ekranına ve donanımına bağlıdır)
영어 | 터키어 |
---|---|
display | ekran |
and | ve |
hardware | donanım |
EN (g) Use of the Service requires the Customer/User to have an internet connection, and suitable hardware, the cost of which are independent of the Mobiroller Service.
TR (g) Hizmetin kullanımı, Müşterinin/Kullanıcının internet bağlantısına ve maliyeti Mobiroller Hizmetinden bağımsız uygun donanıma sahip olmasını gerektirir.
영어 | 터키어 |
---|---|
requires | gerektirir |
internet | internet |
suitable | uygun |
independent | bağımsız |
mobiroller | mobiroller |
g | g |
user | kullanıcı |
connection | bağlantı |
and | ve |
cost | maliyeti |
to | sahip |
use | kullanımı |
of | nın |
EN Another benefit is that the value of your staked coins doesn't depreciate unlike with ASICs and other mining hardware
TR Bir diğer avantaj da stake ettiğiniz coinlerin değerinin ASIC ve diğer madencilik donanımlarında olduğu gibi azalmak yerine, sadece piyasa fiyatlarındaki dalgalanmalardan etkileneceği gerçeğidir
영어 | 터키어 |
---|---|
benefit | avantaj |
mining | madencilik |
other | diğer |
is | olduğu |
value | bir |
and | ve |
another | bir diğer |
EN Hardware Wallets and Smart Cards for Blockchain Platforms
TR Blokzincir Tabanlı Donanımsal Cüzdan ve Akıllı Kartlar
영어 | 터키어 |
---|---|
wallets | cüzdan |
and | ve |
cards | kartlar |
smart | akıllı |
EN With the AWS Nitro System, security is built in at the chip level to continuously monitor, protect, and verify the instance hardware and minimize potential attack surfaces
TR AWS Nitro System ile güvenlik, bulut sunucusu donanımını sürekli izlemek, korumak, doğrulamak ve potansiyel saldırı yüzeylerini en aza indirmek için yonga düzeyinde yerleşik olarak sunulur
영어 | 터키어 |
---|---|
aws | aws |
level | düzeyinde |
continuously | sürekli |
monitor | izlemek |
verify | doğrulamak |
hardware | donanım |
minimize | en aza indirmek |
potential | potansiyel |
system | system |
security | güvenlik |
protect | korumak |
and | ve |
to | için |
with | ile |
50 번역 중 50 표시 중