EN By the end of April 2020, on the initiative of our foundation, 68 large German companies had already called upon policy-makers to combine measures against the corona crisis with an ambitious climate policy.
영어의 "combine measures against"는 다음 터키어 단어/구로 번역될 수 있습니다.
EN By the end of April 2020, on the initiative of our foundation, 68 large German companies had already called upon policy-makers to combine measures against the corona crisis with an ambitious climate policy.
TR Daha Nisan 2020 sonunda vakfımızın girişimi üzerine 68 büyük Alman firması siyaset kurumuna korona kriziyle baş edilmesine yönelik önlemlerin azimli bir iklim politikasıyla birleştirilmesi çağrısı yaptı.
영어 | 터키어 |
---|---|
april | nisan |
foundation | vakfı |
corona | korona |
climate | iklim |
policy | politikası |
the end | sonunda |
large | büyük |
on | üzerine |
EN At the same time, measures against illegal migration and human trafficking are to be strengthened and action taken against the causes of migration and displacement.
TR Aynı zamanda yasa dışı göç ve insan ticaretiyle mücadele önlemleri güçlendirilirken göçe yol açan nedenlerle mücadele edilecek.
영어 | 터키어 |
---|---|
time | zamanda |
migration | göç |
human | insan |
measures | önlemleri |
and | ve |
to | e |
the | aynı |
EN To safeguard your health and safety, we have implemented stringent safe measures at the hotel. View the service measures that will be in place during your stay.
TR Sağlık ve güvenliğinizi korumak için, otelimizde katı güvenlik tedbirleri uyguluyoruz. Konaklamanız süresince uygulanacak olan hizmet tedbirlerini görüntüleyin.
영어 | 터키어 |
---|---|
view | görüntüleyin |
health | sağlık |
service | hizmet |
safe | güvenli |
safety | güvenlik |
and | ve |
to | için |
EN By implementing systematic and comprehensive information security measures instead of one-time adhoc information security measures, the level of information security management of enterprises and organizations may be improved
TR Kurum ve kuruluşların bilgi güvenliği yönetimi düzeyi tek seferlik ani bilgi güvenliği önlemleri yerine sistemli ve kapsamlı bilgi güvenliği önlemleri uygulanarak iyileştirilebilir
영어 | 터키어 |
---|---|
level | düzeyi |
management | yönetimi |
measures | önlemleri |
comprehensive | kapsamlı |
and | ve |
information | bilgi |
security | güvenliği |
organizations | kuruluşlar |
EN Measures to take against DNS queries
TR DNS sorgulamalarına karşı alınabilecek önlemler
영어 | 터키어 |
---|---|
dns | dns |
measures | önlemler |
to | karşı |
EN Federal Chancellor Olaf Scholz and the premiers of Germany’s federal states have decided on new measures in the fight against the Corona pandemic. An overview..
TR Almanya güçlü ekonomiye sahip demokratik ülkeler grubunun dönem başkanlığı devraldı. Şansölye Scholz’un bazı hedefleri gözüne kestirdi.
영어 | 터키어 |
---|---|
an | bazı |
have | sahip |
and | ne |
EN We place great importance on the steps we take, including physical, technical and organisational measures, to protect your information and the Database from unauthorised access and against unlawful processing, accidental loss, destruction and damage.
TR Bilgilerinizi ve Veri Tabanını izinsiz erişimden, yasa dışı işlemeden, kazara olan kayıplardan, imhadan ve zararlardan korumak için fiziksel, teknik ve kurumsal önlemler de dahil olmak üzere attığımız adımlara fazlasıyla önem veriyoruz.
영어 | 터키어 |
---|---|
place | iş |
technical | teknik |
damage | zararlardan |
your information | bilgilerinizi |
measures | önlemler |
importance | önem |
physical | fiziksel |
including | dahil |
and | ve |
database | veri |
against | için |
EN Measures to take against DNS queries
TR DNS sorgulamalarına karşı alınabilecek önlemler
영어 | 터키어 |
---|---|
dns | dns |
measures | önlemler |
to | karşı |
EN To safeguard your personal data against accidental, unlawful or unauthorized destruction, loss, alteration, access, disclosure or use, we have in place appropriate organizational, security, contractual and legal measures.
TR Kişisel bilgilerinizi kazara, yasal olmayan veya izinsiz bir şekilde zarar görmeye, değiştirilmeye, erişime, ifşaya veya kullanıma karşı korumak için uygun organizasyonel, güvenliğe ve sözleşmeye yönelik ve yasal önlemler uygularız.
영어 | 터키어 |
---|---|
unauthorized | izinsiz |
access | erişime |
place | iş |
appropriate | uygun |
legal | yasal |
measures | önlemler |
personal | kişisel |
or | veya |
security | güvenli |
and | ve |
against | için |
EN Finally, this text is not exhaustive and we reserve the right to take any measures we deem necessary against user actions not listed in the House Rules
TR Son olarak, bu metin kapsamlı değildir ve Kullanım Koşulları'nı listelenmemiş kullanıcı eylemlerine karşı gerekli gördüğümüz her türlü önlemi alma hakkımızı saklı tutarız
영어 | 터키어 |
---|---|
text | metin |
right | hakkı |
necessary | gerekli |
user | kullanıcı |
this | bu |
and | ve |
finally | son olarak |
EN Finally, this text is not exhaustive and we reserve the right to take any measures we deem necessary against user actions not listed in the House Rules
TR Son olarak, bu metin kapsamlı değildir ve Kullanım Koşulları'nı listelenmemiş kullanıcı eylemlerine karşı gerekli gördüğümüz her türlü önlemi alma hakkımızı saklı tutarız
영어 | 터키어 |
---|---|
text | metin |
right | hakkı |
necessary | gerekli |
user | kullanıcı |
this | bu |
and | ve |
finally | son olarak |
EN Finally, this text is not exhaustive and we reserve the right to take any measures we deem necessary against user actions not listed in the House Rules
TR Son olarak, bu metin kapsamlı değildir ve Kullanım Koşulları'nı listelenmemiş kullanıcı eylemlerine karşı gerekli gördüğümüz her türlü önlemi alma hakkımızı saklı tutarız
영어 | 터키어 |
---|---|
text | metin |
right | hakkı |
necessary | gerekli |
user | kullanıcı |
this | bu |
and | ve |
finally | son olarak |
EN Finally, this text is not exhaustive and we reserve the right to take any measures we deem necessary against user actions not listed in the House Rules
TR Son olarak, bu metin kapsamlı değildir ve Kullanım Koşulları'nı listelenmemiş kullanıcı eylemlerine karşı gerekli gördüğümüz her türlü önlemi alma hakkımızı saklı tutarız
영어 | 터키어 |
---|---|
text | metin |
right | hakkı |
necessary | gerekli |
user | kullanıcı |
this | bu |
and | ve |
finally | son olarak |
EN Finally, this text is not exhaustive and we reserve the right to take any measures we deem necessary against user actions not listed in the House Rules
TR Son olarak, bu metin kapsamlı değildir ve Kullanım Koşulları'nı listelenmemiş kullanıcı eylemlerine karşı gerekli gördüğümüz her türlü önlemi alma hakkımızı saklı tutarız
영어 | 터키어 |
---|---|
text | metin |
right | hakkı |
necessary | gerekli |
user | kullanıcı |
this | bu |
and | ve |
finally | son olarak |
EN Finally, this text is not exhaustive and we reserve the right to take any measures we deem necessary against user actions not listed in the House Rules
TR Son olarak, bu metin kapsamlı değildir ve Kullanım Koşulları'nı listelenmemiş kullanıcı eylemlerine karşı gerekli gördüğümüz her türlü önlemi alma hakkımızı saklı tutarız
영어 | 터키어 |
---|---|
text | metin |
right | hakkı |
necessary | gerekli |
user | kullanıcı |
this | bu |
and | ve |
finally | son olarak |
EN Finally, this text is not exhaustive and we reserve the right to take any measures we deem necessary against user actions not listed in the House Rules
TR Son olarak, bu metin kapsamlı değildir ve Kullanım Koşulları'nı listelenmemiş kullanıcı eylemlerine karşı gerekli gördüğümüz her türlü önlemi alma hakkımızı saklı tutarız
영어 | 터키어 |
---|---|
text | metin |
right | hakkı |
necessary | gerekli |
user | kullanıcı |
this | bu |
and | ve |
finally | son olarak |
EN Finally, this text is not exhaustive and we reserve the right to take any measures we deem necessary against user actions not listed in the House Rules
TR Son olarak, bu metin kapsamlı değildir ve Kullanım Koşulları'nı listelenmemiş kullanıcı eylemlerine karşı gerekli gördüğümüz her türlü önlemi alma hakkımızı saklı tutarız
영어 | 터키어 |
---|---|
text | metin |
right | hakkı |
necessary | gerekli |
user | kullanıcı |
this | bu |
and | ve |
finally | son olarak |
영어 | 터키어 |
---|---|
video | video |
you want | istediğiniz |
yes | evet |
and | ve |
want | var |
to | yapmak |
EN You guarantee that the rights of third parties are not breached by the images you upload and that you indemnify us against all claims that the holders of such rights pursue against us on the basis of a breach of those rights by you
TR Tarafınızdan yüklenen resimlerin üçüncü taraf haklarını ihlal etmediğini ve hak sahibinin yasal ihlal gerekçesiyle bize herhangi bir hak iddiasında bulunmayacağını garanti edersiniz
영어 | 터키어 |
---|---|
guarantee | garanti |
breach | ihlal |
by you | tarafınızdan |
and | ve |
a | bir |
third | üçüncü |
us | bize |
EN 16 Days of Activism Against Gender-Based Violence Since 1991, from 25 November (International Day for the Elimination of Violence Against Women) until 10 December (Human Rights Day), the... Read more
TR Toplumsal Cinsiyete Dayalı Şiddete Karşı 16 Günlük Aktivizm 1991 yılından bu yana, 25 Kasım (Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü) ile 10 Aralık (İnsan Hakları Günü) tarihleri... Daha fazla
영어 | 터키어 |
---|---|
november | kasım |
december | aralık |
based | dayalı |
international | uluslararası |
rights | hakları |
read | daha |
from | yana |
영어 | 터키어 |
---|---|
video | video |
you want | istediğiniz |
yes | evet |
and | ve |
want | var |
to | yapmak |
EN Curevac is developing vaccines against malaria and the Rotavirus with the foundation, while Biontech wants to make progress on vaccines against tuberculosis and HIV
TR Curevac, bu vakıfla ortak çalışmasında sıtma ve rota virüsüne karşı aşılar geliştirirken, Biontech tüberküloza ve HIV’e karşı aşıları daha ileri götürmek istiyor
영어 | 터키어 |
---|---|
wants | istiyor |
and | ve |
while | bu |
to | karşı |
the | daha |
EN Combine advanced operators to refine your search
TR Aramanızı saflaştırmak için gelişmiş işlemcileri birleştirin
영어 | 터키어 |
---|---|
to | için |
advanced | gelişmiş |
EN Content Explorer reinvents broken link building. Combine the live/broken filter and referring domains filter to find dead pages on a given topic with backlinks.
TR İçerik Gezgini, kırık link yeniden oluşturmayı baştan tanımlar. Canlı/kırık filtresi ile bağlantı veren domainler filtresini birleştirip belirli bir konuda ve backlinke sahip ölü sayfaları bulun.
영어 | 터키어 |
---|---|
broken | kırık |
domains | domainler |
find | bulun |
and | ve |
pages | sayfaları |
live | canlı |
link | link |
with | ile |
EN Combine efficiency and confidence in their practice – With ClinicalKey, there is no need to consult multiple sources, allowing physicians to save time by quickly finding accurate answers
TR Uzmanlıklarında etkinlik ve güveni birleştirmek – ClinicalKey sayesinde, birden çok kaynağa başvurma ihtiyacı ortadan kalkar ve doktorlar doğru cevapları hızla bularak zaman kazanabilir
EN Combine creativity and analytics on each step of your workflow using the Semrush Content Marketing Platform.
TR Semrush İçerik Pazarlama Platformunu kullanarak, iş akışınızın her adımında yaratıcılığı ve analitikleri birleştirin.
영어 | 터키어 |
---|---|
workflow | iş akışı |
semrush | semrush |
platform | platformunu |
step | adım |
marketing | pazarlama |
and | ve |
using | kullanarak |
of | her |
EN Combine filters to further refine the results.
TR Sonuçları rafine etmek için filtreleri birleştirin.
영어 | 터키어 |
---|---|
results | sonuçları |
EN To do so, when you download more than one App, we combine your data that we obtain in each App
TR Bunu yapmak için, birden fazla Uygulama indirdiğinizde, her bir Uygulamada elde ettiğimiz verilerinizi birleştiririz
영어 | 터키어 |
---|---|
your data | verilerinizi |
more | fazla |
app | uygulama |
obtain | elde |
EN In addition, if you use the Consumer Services when you are not logged into your Foursquare account, when you subsequently log in to your Foursquare account, we combine data collected while you were not logged in.
TR Ayrıca, Foursquare hesabınıza giriş yapmadığınızda Tüketici Hizmetlerini kullanırsanız, daha sonra Foursquare hesabınıza giriş yaptığınızda, giriş yapmadığınız sırada toplanan verileri birleştiririz.
영어 | 터키어 |
---|---|
consumer | tüketici |
services | hizmetlerini |
data | verileri |
collected | toplanan |
foursquare | foursquare |
account | hesabı |
to | ayrıca |
log | giriş |
were | daha |
the | sonra |
EN There are few hidden treasures left in this ever-shrinking world, where all of life's pleasures combine to create an atmosphere of total splendor
TR Gittikçe küçülen dünyamızda, yaşamın tüm zevklerinin birleşerek bütünsel bir ihtişam yarattığı sadece birkaç gizli hazine kaldı
영어 | 터키어 |
---|---|
hidden | gizli |
splendor | ihtişam |
shrinking | küçülen |
all | tüm |
to | birkaç |
total | bir |
영어 | 터키어 |
---|---|
upload | yükleyin |
sonix | sonix |
transcript | transkript |
and | ve |
with | parça |
automatically | otomatik olarak |
the | bunları |
영어 | 터키어 |
---|---|
speaker | hoparlör |
transcript | transkript |
separate | ayrı |
on | halinde |
those | bu |
a | bir |
each | her |
영어 | 터키어 |
---|---|
transcript | transkripte |
sonix | sonix |
or | veya |
and | ve |
in | halinde |
then | ardından |
channel | kanal |
separate | ayrı |
a | bir |
each | her |
영어 | 터키어 |
---|---|
video | video |
collaboration | işbirliği |
platform | platformunu |
work | iş |
enterprise | kurumsal |
class | sınıf |
content | içerik |
sharing | paylaşımı |
tools | araçları |
software | yazılım |
you need | ihtiyacınız |
영어 | 터키어 |
---|---|
power | gücü |
skype | skype |
automated | otomatik |
transcription | transkripsiyon |
productivity | üretkenliği |
and | ve |
영어 | 터키어 |
---|---|
proprietary | tescilli |
upload | yükleme |
allows | sağlar |
transcript | transkripte |
feature | özelliği |
and | ve |
to | birden |
EN We combine top property sales, finance and investment banking capabilities into a single, fully integrated service that delivers better real estate investment performance. Learn More
TR Üst düzey mülk satışları ile finans ve yatırım bankacılığı yeteneklerini daha iyi bir gayrimenkul yatırımı performansı sunan tam entegre, tek bir hizmette bir araya getiriyoruz. Daha Fazla Bilgi Edin
영어 | 터키어 |
---|---|
property | mülk |
finance | finans |
investment | yatırım |
integrated | entegre |
real estate | gayrimenkul |
sales | satış |
better | daha iyi |
EN Combine your best memories into fun and vivid slideshows to make them even more memorable
TR İzleyiciler en iyi anlarınıza hızla göz atsın․ Eğlenceli ve göz alıcı slayt gösterilerine dönüştürerek, bu anların akılda daha iyi kalmasını sağlayın
영어 | 터키어 |
---|---|
fun | eğlenceli |
slideshows | slayt |
to | e |
more | daha |
best | iyi |
and | ve |
them | bu |
EN Use our video collage maker to create a stunning video collage online. Combine your best moments together and get a unique video in minutes.
TR İnternet üzerinden çarpıcı bir kolaj oluşturmak için video kolaj aracımızı kullanın. En iyi anlarınızı bir araya getirin ve benzersiz bir video dakikalar içinde elinizde olsun.
영어 | 터키어 |
---|---|
video | video |
moments | anları |
minutes | dakikalar |
stunning | çarpıcı |
unique | benzersiz |
and | ve |
best | en |
in | içinde |
to | araya |
EN Mix and combine any of the 400+ scenes to get a unique video that conveys your message in an engaging way.
TR 400'den fazla sahne arasından dilediklerinizi karıştırıp birleştirin ve mesajınızı dikkat çekici şekilde veren benzersiz bir video elde edin.
영어 | 터키어 |
---|---|
scenes | sahne |
video | video |
engaging | çekici |
message | mesaj |
unique | benzersiz |
and | ve |
the | şekilde |
EN Combine live chat and chatbots with a knowledge base to strengthen your customer experience
TR Müşteri deneyiminizi güçlendirmek için canlı sohbeti ve sohbet robotlarını bir bilgi tabanıyla birleştirin
영어 | 터키어 |
---|---|
base | tabanı |
strengthen | güçlendirmek |
customer | müşteri |
live | canlı |
experience | deneyiminizi |
chat | sohbet |
to | için |
a | bir |
and | ve |
EN The best experience is the ability to combine a converational experiencee using an automated chat bot to qualify a user's request and then to offer a human to resolve the defined problem.
TR En iyi deneyim, bir kullanıcının isteğini nitelendirmek için otomatik bir sohbet botu kullanarak bir konuşma deneyimini birleştirme ve ardından tanımlanan sorunu çözmek için bir insan önerme yeteneğidir.
영어 | 터키어 |
---|---|
automated | otomatik |
human | insan |
defined | tanımlanan |
problem | sorunu |
users | kullanıcı |
chat | sohbet |
and | ve |
experience | deneyim |
a | bir |
using | kullanarak |
best | en |
to | için |
EN Combine behaviorhal data and customer data to send customers the right message at the right time on the right channel
TR Müşterilere doğru zamanda doğru kanalda doğru mesajı göndermek için davranışsal verileri ve müşteri verilerini birleştirin
영어 | 터키어 |
---|---|
time | zamanda |
and | ve |
data | verileri |
customer | müşteri |
message | mesaj |
to | için |
EN It's also important to think about distribution and Live chat is the perfect tool to combine with a knowledge base
TR Dağıtım hakkında düşünmek de önemlidir ve Live chat , bir bilgi tabanıyla birleştirmek için mükemmel bir araçtır
영어 | 터키어 |
---|---|
distribution | dağıtım |
perfect | mükemmel |
base | tabanı |
important | önemlidir |
live | live |
its | in |
tool | araç |
and | ve |
about | hakkında |
a | bir |
EN Use Mina to combine the cost-efficiency and privacy of a private chain with the interoperability of a public chain.
TR Mina ile yönetimi ucuz ve gizli zincirleri halka açık zincirlerle beraber kullanın.
영어 | 터키어 |
---|---|
a | a |
mina | mina |
and | ve |
private | gizli |
use | kullanın |
public | açık |
with | ile |
EN You can combine up to 210 domains with the Comodo SAN certificate.
TR Comodo SAN sertifikası ile 210 adede kadar domaini birleştirebilirsiniz.
영어 | 터키어 |
---|---|
san | san |
comodo | comodo |
certificate | sertifikası |
to | kadar |
with | ile |
EN Combine text, images, tables and pictures in your slides and set them in motion with a vast range of breathtaking OpenGL-based animations and slide transitions.
TR Slaytlarınızdaki metinleri, resimleri, tabloları ve resimleri birleştirin ve çok çeşitli nefes kesici OpenGL tabanlı animasyonlar ve slayt geçişleri ile onları harekete geçirin.
영어 | 터키어 |
---|---|
tables | tablolar |
animations | animasyonlar |
slide | slayt |
based | tabanlı |
pictures | resimleri |
them | onları |
and | ve |
a | çok |
EN Our fantastic city centre locations, easy-to-use technology, reliable service, and great cuisine combine to create a place where meetings are synonymous with inspiration.
TR Muhteşem şehir mekanlarımız, kullanımı kolay teknoloji, güvenilir hizmet ve harika yemekler ile birleştiğinde toplantıların ilham duygusuyla eş anlamlı hale geldiği bir ortam sunar.
영어 | 터키어 |
---|---|
locations | mekanlar |
technology | teknoloji |
great | harika |
inspiration | ilham |
city | şehir |
easy | kolay |
service | hizmet |
use | kullanımı |
reliable | güvenilir |
and | ve |
a | bir |
meetings | toplantılar |
to | e |
EN A wide range of new-generation efficient, economical engines combine advanced technology with a promise to take you away from it all. This SUV is available with a PureTech petrol engine (82, 110 and 130) or BlueHDi diesel engine (100 and 120).
TR Yeni nesil verimli, ekonomik motorların geniş bir yelpazesi, ileri teknoloji ile sizi tüm bunlardan uzaklaştırmaya söz veriyor. Bu SUV, bir PureTech benzinli motor (82, 110 ve 130) veya BlueHDi dizel motor (100 ve 120) ile kullanılabilir.
영어 | 터키어 |
---|---|
efficient | verimli |
economical | ekonomik |
advanced | ileri |
technology | teknoloji |
promise | söz |
available | kullanılabilir |
petrol | benzinli |
engine | motor |
bluehdi | bluehdi |
diesel | dizel |
new | yeni |
generation | nesil |
wide | geniş |
suv | suv |
this | bu |
or | veya |
and | ve |
from | bunlardan |
all | tüm |
a | bir |
of | sizi |
engines | motorları |
EN We combine the necessity of professional-grade quality and durability with our unyielding pursuit of simple, modern design
TR Profesyonel seviyede kalite ve dayanıklılık gereksinimini dur durak bilmeyen sade, modern tasarım arayışımızla birleştiriyoruz
영어 | 터키어 |
---|---|
quality | kalite |
durability | dayanıklılık |
simple | sade |
modern | modern |
design | tasarım |
professional | profesyonel |
and | ve |
50 번역 중 50 표시 중