EN BTC INTRADAY UPDATE: VOLATILITY EXPECTED : HIGH EXPECTED SCENARIO: #BTC should test our SUPPOPRT1 and a small bounce is expected at that level
영어의 "both expected"는 다음 터키어 단어/구로 번역될 수 있습니다.
EN BTC INTRADAY UPDATE: VOLATILITY EXPECTED : HIGH EXPECTED SCENARIO: #BTC should test our SUPPOPRT1 and a small bounce is expected at that level
TR ---- Merhabalar, CRYPTOCAP:BTC 30300 seviyelerini aşamadığı takdirde yakın zamandaki kanal oluşumuna benzer ve birazcık da olsa hacimli olan 27 bölgesine inebilir
영어 | 터키어 |
---|---|
btc | btc |
at | yakın |
and | ve |
a | olan |
EN BTC INTRADAY UPDATE: VOLATILITY EXPECTED : HIGH EXPECTED SCENARIO: #BTC should test our SUPPOPRT1 and a small bounce is expected at that level
TR ---- Merhabalar, CRYPTOCAP:BTC 30300 seviyelerini aşamadığı takdirde yakın zamandaki kanal oluşumuna benzer ve birazcık da olsa hacimli olan 27 bölgesine inebilir
영어 | 터키어 |
---|---|
btc | btc |
at | yakın |
and | ve |
a | olan |
EN BTC INTRADAY UPDATE: VOLATILITY EXPECTED : HIGH EXPECTED SCENARIO: #BTC should test our SUPPOPRT1 and a small bounce is expected at that level
TR ---- Merhabalar, CRYPTOCAP:BTC 30300 seviyelerini aşamadığı takdirde yakın zamandaki kanal oluşumuna benzer ve birazcık da olsa hacimli olan 27 bölgesine inebilir
영어 | 터키어 |
---|---|
btc | btc |
at | yakın |
and | ve |
a | olan |
EN BTC INTRADAY UPDATE: VOLATILITY EXPECTED : HIGH EXPECTED SCENARIO: #BTC should test our SUPPOPRT1 and a small bounce is expected at that level
TR ---- Merhabalar, CRYPTOCAP:BTC 30300 seviyelerini aşamadığı takdirde yakın zamandaki kanal oluşumuna benzer ve birazcık da olsa hacimli olan 27 bölgesine inebilir
영어 | 터키어 |
---|---|
btc | btc |
at | yakın |
and | ve |
a | olan |
EN BTC INTRADAY UPDATE: VOLATILITY EXPECTED : HIGH EXPECTED SCENARIO: #BTC should test our SUPPOPRT1 and a small bounce is expected at that level
TR ---- Merhabalar, CRYPTOCAP:BTC 30300 seviyelerini aşamadığı takdirde yakın zamandaki kanal oluşumuna benzer ve birazcık da olsa hacimli olan 27 bölgesine inebilir
영어 | 터키어 |
---|---|
btc | btc |
at | yakın |
and | ve |
a | olan |
EN BTC INTRADAY UPDATE: VOLATILITY EXPECTED : HIGH EXPECTED SCENARIO: #BTC should test our SUPPOPRT1 and a small bounce is expected at that level
TR ---- Merhabalar, CRYPTOCAP:BTC 30300 seviyelerini aşamadığı takdirde yakın zamandaki kanal oluşumuna benzer ve birazcık da olsa hacimli olan 27 bölgesine inebilir
영어 | 터키어 |
---|---|
btc | btc |
at | yakın |
and | ve |
a | olan |
EN BTC INTRADAY UPDATE: VOLATILITY EXPECTED : HIGH EXPECTED SCENARIO: #BTC should test our SUPPOPRT1 and a small bounce is expected at that level
TR ---- Merhabalar, CRYPTOCAP:BTC 30300 seviyelerini aşamadığı takdirde yakın zamandaki kanal oluşumuna benzer ve birazcık da olsa hacimli olan 27 bölgesine inebilir
영어 | 터키어 |
---|---|
btc | btc |
at | yakın |
and | ve |
a | olan |
EN BTC INTRADAY UPDATE: VOLATILITY EXPECTED : HIGH EXPECTED SCENARIO: #BTC should test our SUPPOPRT1 and a small bounce is expected at that level
TR ---- Merhabalar, CRYPTOCAP:BTC 30300 seviyelerini aşamadığı takdirde yakın zamandaki kanal oluşumuna benzer ve birazcık da olsa hacimli olan 27 bölgesine inebilir
영어 | 터키어 |
---|---|
btc | btc |
at | yakın |
and | ve |
a | olan |
EN BTC INTRADAY UPDATE: VOLATILITY EXPECTED : HIGH EXPECTED SCENARIO: #BTC should test our SUPPOPRT1 and a small bounce is expected at that level
TR ---- Merhabalar, CRYPTOCAP:BTC 30300 seviyelerini aşamadığı takdirde yakın zamandaki kanal oluşumuna benzer ve birazcık da olsa hacimli olan 27 bölgesine inebilir
영어 | 터키어 |
---|---|
btc | btc |
at | yakın |
and | ve |
a | olan |
EN BTC INTRADAY UPDATE: VOLATILITY EXPECTED : HIGH EXPECTED SCENARIO: #BTC should test our SUPPOPRT1 and a small bounce is expected at that level
TR ---- Merhabalar, CRYPTOCAP:BTC 30300 seviyelerini aşamadığı takdirde yakın zamandaki kanal oluşumuna benzer ve birazcık da olsa hacimli olan 27 bölgesine inebilir
영어 | 터키어 |
---|---|
btc | btc |
at | yakın |
and | ve |
a | olan |
EN BTC INTRADAY UPDATE: VOLATILITY EXPECTED : HIGH EXPECTED SCENARIO: #BTC should test our SUPPOPRT1 and a small bounce is expected at that level
TR ---- Merhabalar, CRYPTOCAP:BTC 30300 seviyelerini aşamadığı takdirde yakın zamandaki kanal oluşumuna benzer ve birazcık da olsa hacimli olan 27 bölgesine inebilir
영어 | 터키어 |
---|---|
btc | btc |
at | yakın |
and | ve |
a | olan |
EN Maintain availability: You require continuous connectivity and availability of both data center and edge site resources, to ensure your business continues to function as expected
TR Kullanılabilirliği koruyun: İşletmenizin beklendiği gibi çalışmaya devam etmesini sağlamak için hem veri merkezi hem de edge tesis kaynaklarında sürekli bağlanabilirliğe ve kullanılabilirliğe ihtiyacınız vardır
영어 | 터키어 |
---|---|
continuous | sürekli |
data | veri |
center | merkezi |
continues | devam |
edge | edge |
both | de |
and | ve |
ensure | sağlamak için |
of | in |
resources | kaynaklar |
to | sağlamak |
as | gibi |
EN This sample house rental agreement template specifies the following details: Contact details of both parties; property, rent, and payment details; terms and conditions; rights and responsibilities of both parties
TR Araç Kiralama Sözleşmesi Formunu kullanarak hızlıca müşteri bilgilerini kaydedebilir ve saniyeler içinde sözleşme hazırlayabilirsiniz
영어 | 터키어 |
---|---|
details | bilgilerini |
and | ve |
rental | kiralama |
agreement | sözleşmesi |
the | araç |
of | kullanarak |
EN An easy and informative article that descri-bes the differences between spot and margin trading platforms. This is a great starting point to get familiarised with both both kinds of trading.
TR Spot ve margin işlem platformları arasındaki farkları açıklayan sade ve bilgilendirici bir makale. Her iki işlem türüyle tanışmak için harika bir başlangıç noktası.
영어 | 터키어 |
---|---|
informative | bilgilendirici |
trading | işlem |
platforms | platformlar |
spot | spot |
starting | başlangıç |
point | noktası |
and | ve |
great | harika |
differences | farklar |
kinds | tür |
article | bir |
between | arasındaki |
영어 | 터키어 |
---|---|
zebra | zebra |
applications | uygulamalar |
products | ürünleri |
partner | ortağı |
and | ve |
the | kullanılan |
both | hem |
EN An easy and informative article that descri-bes the differences between spot and margin trading platforms. This is a great starting point to get familiarised with both both kinds of trading.
TR Spot ve margin işlem platformları arasındaki farkları açıklayan sade ve bilgilendirici bir makale. Her iki işlem türüyle tanışmak için harika bir başlangıç noktası.
영어 | 터키어 |
---|---|
informative | bilgilendirici |
trading | işlem |
platforms | platformlar |
spot | spot |
starting | başlangıç |
point | noktası |
and | ve |
great | harika |
differences | farklar |
kinds | tür |
article | bir |
between | arasındaki |
EN Oncology is set to dominate the market by 2024 with sales reaching $233bn in 2024 and an expected CAGR of 12.2% per year.
TR Onkoloji 2024'te 233 milyar dolara ulaşan satışları ve yıllık tahmini %12,2'lik birleşik büyüme oranıyla piyasayı domine edecektir.
영어 | 터키어 |
---|---|
and | ve |
year | yıllık |
an | birleşik |
sales | satış |
EN Anyone submitting to the journal on or after the changeover date will be expected to cover the cost of the Article Publishing Charge (APC) to publish in the journal. The APC can be found on the journal open access (OA) information page.
TR Değişim tarihinde veya sonrasında dergiye gönderim yapan herkesin, makalesini dergide yayınlayabilmek için makale Yayınlama Ücretini (APC) ödemesi gerekmektedir. APC dergi açık erişim (AE) bilgi sayfasında bulunabilir.
영어 | 터키어 |
---|---|
journal | dergi |
access | erişim |
can be found | bulunabilir |
page | sayfası |
anyone | herkesin |
of | in |
open | açık |
information | bilgi |
publishing | yayınlama |
or | veya |
article | makale |
to | için |
EN The law is expected to come into effect from September 7, 2021
TR Yasanın 7 Eylül 2021'den itibaren yürürlüğe girmesi bekleniyor
영어 | 터키어 |
---|---|
september | eylül |
to | e |
EN In addition, its everyday use is expected to benefit businesses, individuals, and public sector services in the Latin American country.
TR Ayrıca, günlük kullanımının Latin Amerika ülkesindeki işletmelere, bireylere ve kamu sektörü hizmetlerine fayda sağlaması beklenmektedir.
영어 | 터키어 |
---|---|
everyday | günlük |
benefit | fayda |
businesses | işletmelere |
individuals | bireylere |
and | ve |
public | kamu |
services | hizmetlerine |
latin | latin |
to | ayrıca |
american | amerika |
use | kullanım |
sector | sektör |
EN The Court of Justice of the European Union is expected to investigate the case.
TR Markanın yeniden yapılanmasında kullanılacak.
영어 | 터키어 |
---|---|
of | ın |
EN It will be the first place where products, systems and solutions that are newly developing and expected to have more place in our lives in the future are presented.
TR Yeni gelişen, gelişmekte olan ve gelecekte hayatımızda daha fazla yer alacak ürün, sistem ve çözümlerin ilk kez sunulduğu yer olacaktır.
영어 | 터키어 |
---|---|
systems | sistem |
newly | yeni |
developing | gelişmekte |
products | ürün |
and | ve |
first | ilk |
are | olan |
will | olacaktır |
EN You can use the emulator to test if your function code is compatible with the Lambda environment, runs successfully, and provides the expected output
TR İşlev kodunuzun Lambda ortamıyla uyumlu olup olmadığını, başarıyla çalışıp çalışmadığını ve beklenen çıktıyı verip vermediğini test etmek için öykünücüyü kullanabilirsiniz
영어 | 터키어 |
---|---|
lambda | lambda |
successfully | başarıyla |
test | test |
you can use | kullanabilirsiniz |
compatible | uyumlu |
and | ve |
environment | ortamı |
EN Due to server overload, rendering videos may take a bit longer than expected
TR Sunucuya aşırı yüklenildiğinde, videoların render işlemi beklenenden biraz daha uzun sürebilir
영어 | 터키어 |
---|---|
server | sunucuya |
a | a |
videos | videoları |
to | daha |
longer | daha uzun |
bit | biraz |
EN If something in the logo is not as you expected, we'll fix it manually or refund the money.
TR Logoda herhangi bir şey beklediğiniz gibi değilse, manuel olarak değiştiriyoruz veya para iadesi yapıyoruz.
영어 | 터키어 |
---|---|
manually | manuel |
refund | iadesi |
something | bir şey |
or | veya |
EN First of all, CSO representatives stated that they had difficulties in accessing data and that they expected support from the academy for data studies.
TR İlk olarak STÖ temsilcileri veriye ulaşma konusunda sıkıntı yaşadıklarını aktarırken akademiden ise veri çalışmalarına destek beklediklerini söylediler.
영어 | 터키어 |
---|---|
representatives | temsilcileri |
support | destek |
data | veri |
all | ya |
the | ise |
of | konusunda |
EN Make it easy for employees to submit their vacation requests and receive a notification when their request has been approved. If a request is pending longer than expected, managers can receive reminders.
TR Çalışanların tatil isteklerini göndermelerini ve istekleri onaylandığında bildirim almalarını kolaylaştırın. Bir istek beklenenden daha uzun süre beklemede ise, yöneticiler anımsatıcı alabilir.
영어 | 터키어 |
---|---|
vacation | tatil |
notification | bildirim |
request | istek |
can | alabilir |
and | ve |
longer | daha uzun |
a | bir |
requests | isteklerini |
EN Oncology is set to dominate the market by 2024 with sales reaching $233bn in 2024 and an expected CAGR of 12.2% per year.
TR Onkoloji 2024'te 233 milyar dolara ulaşan satışları ve yıllık tahmini %12,2'lik birleşik büyüme oranıyla piyasayı domine edecektir.
영어 | 터키어 |
---|---|
and | ve |
year | yıllık |
an | birleşik |
sales | satış |
EN Anyone submitting to the journal on or after the changeover date will be expected to cover the cost of the Article Publishing Charge (APC) to publish in the journal. The APC can be found on the journal open access (OA) information page.
TR Değişim tarihinde veya sonrasında dergiye gönderim yapan herkesin, makalesini dergide yayınlayabilmek için makale Yayınlama Ücretini (APC) ödemesi gerekmektedir. APC dergi açık erişim (AE) bilgi sayfasında bulunabilir.
영어 | 터키어 |
---|---|
journal | dergi |
access | erişim |
can be found | bulunabilir |
page | sayfası |
anyone | herkesin |
of | in |
open | açık |
information | bilgi |
publishing | yayınlama |
or | veya |
article | makale |
to | için |
EN You can use the emulator to test if your function code is compatible with the Lambda environment, runs successfully, and provides the expected output
TR İşlev kodunuzun Lambda ortamıyla uyumlu olup olmadığını, başarıyla çalışıp çalışmadığını ve beklenen çıktıyı verip vermediğini test etmek için öykünücüyü kullanabilirsiniz
영어 | 터키어 |
---|---|
lambda | lambda |
successfully | başarıyla |
test | test |
you can use | kullanabilirsiniz |
compatible | uyumlu |
and | ve |
environment | ortamı |
EN Make it easy for employees to submit their vacation requests and receive a notification when their request has been approved. If a request is pending longer than expected, managers can receive reminders.
TR Çalışanların tatil isteklerini göndermelerini ve istekleri onaylandığında bildirim almalarını kolaylaştırın. Bir istek beklenenden daha uzun süre beklemede ise, yöneticiler anımsatıcı alabilir.
영어 | 터키어 |
---|---|
vacation | tatil |
notification | bildirim |
request | istek |
can | alabilir |
and | ve |
longer | daha uzun |
a | bir |
requests | isteklerini |
EN We include services in the scope of our compliance efforts based on the expected use case, feedback and demand
TR Hizmetleri beklenen kullanım durumu, geri bildirim ve talebe bağlı olarak uyumluluk çalışmaları kapsamımıza dahil ediyoruz
영어 | 터키어 |
---|---|
scope | kapsam |
compliance | uyumluluk |
feedback | geri bildirim |
services | hizmetleri |
use | kullanım |
and | ve |
the | olarak |
EN It will be the first place where products, systems and solutions that are newly developing and expected to have more place in our lives in the future are presented.
TR Yeni gelişen, gelişmekte olan ve gelecekte hayatımızda daha fazla yer alacak ürün, sistem ve çözümlerin ilk kez sunulduğu yer olacaktır.
영어 | 터키어 |
---|---|
systems | sistem |
newly | yeni |
developing | gelişmekte |
products | ürün |
and | ve |
first | ilk |
are | olan |
will | olacaktır |
EN RNH or CAH is expected to send to us all documentation he deems acceptable in order to prove the accuracy of Whois data within 7 days
TR RNH veya CAH'ın, Whois verilerinin doğruluğunu kanıtlamak için kabul edilebilir gördüğü tüm belgeleri 7 gün içinde bize göndermesi beklenir
영어 | 터키어 |
---|---|
documentation | belgeleri |
acceptable | kabul edilebilir |
data | verilerinin |
whois | whois |
of | in |
or | veya |
all | tüm |
us | bize |
in | içinde |
EN First of all, CSO representatives stated that they had difficulties in accessing data and that they expected support from the academy for data studies.
TR İlk olarak STÖ temsilcileri veriye ulaşma konusunda sıkıntı yaşadıklarını aktarırken akademiden ise veri çalışmalarına destek beklediklerini söylediler.
영어 | 터키어 |
---|---|
representatives | temsilcileri |
support | destek |
data | veri |
all | ya |
the | ise |
of | konusunda |
EN We are all expected to do the following:
TR Hepimizden aşağıdakileri yapmamız beklenmektedir:
EN As in 2015, the summit is expected to be held at Schloss Elmau from 26 to 28 June 2022.
TR Zirve muhtemelen 2015 yılında olduğu gibi Elma Şatosu’nda 26-28 Haziran 2022 tarihleri arasında gerçekleşecek.
영어 | 터키어 |
---|---|
in | yılında |
is | olduğu |
at | nda |
june | haziran |
as | gibi |
EN Animal welfare is expected to improve significantly by 2040 – that is the goal of the Borchert Commission. We spoke with Jochen Borchert.
TR Hayvanların esenliğinin 2040 yılına kadar belirgin biçimde artırılması hedefleniyor. Konuyu, Jochen Borchert ile konuştuk.
영어 | 터키어 |
---|---|
with | ile |
to | kadar |
EN Animal welfare in Germany is expected to improve by 2040.
TR 2040 yılına kadar Almanya’daki hayvanların esenliği iyileştirilecek
영어 | 터키어 |
---|---|
to | kadar |
EN What do Germans eat? Maybe not what you might have expected.
TR Almanlar neler yiyor? Pek çoklarının düşündüğü gibi değil!
영어 | 터키어 |
---|---|
germans | almanlar |
what | neler |
not | değil |
EN A 7% fall in global CO2 emissions is expected for the whole of 2020.
TR 2020 yılının tamamı için tüm dünyada CO2 salımında yüzde 7’lik bir gerileme olacağı tahmin ediliyor.
영어 | 터키어 |
---|---|
of | in |
a | bir |
for | için |
EN If you already have several years of work experience, meaningful employer references or testimonials are expected.
TR Birkaç yıllık mesleki deneyiminiz varsa, buna ilişkin sağlam içerikli bonservisler beklenir.
영어 | 터키어 |
---|---|
if | varsa |
years | yıllık |
of | buna |
you | birkaç |
EN Of course, an appropriate appearance and correct manners are expected in professional life
TR Elbette uygun bir görüntü ile uygun davranış biçimleri meslek yaşamında dünyanın her yerinde beklenir
영어 | 터키어 |
---|---|
appropriate | uygun |
life | yaşam |
are | dünyanın |
professional | ile |
of | her |
of course | elbette |
EN The organisational structure of political parties must follow democratic principles, and political parties are expected to commit to the democratic state
TR Siyasi partiler kurulurken demokratik ilkelerin izlenmesi gerekiyor, partilerden, demokratik devlet değerlerini kabul etmeleri bekleniyor
영어 | 터키어 |
---|---|
political | siyasi |
parties | partiler |
must | gerekiyor |
democratic | demokratik |
state | devlet |
the | kabul |
EN By 2024, more than 40% of the world?s population is expected to have access to 5G networks
TR 2024 yılına kadar, dünya nüfusunun %40’ından fazlasının 5G ağlarına erişimi olması bekleniyor
영어 | 터키어 |
---|---|
world | dünya |
access | erişimi |
more | fazlasını |
networks | ağlar |
to | kadar |
EN Developing a standard edge infrastructure for different application types brings consistency to deployments and ensures they perform as expected.
TR Farklı uygulama türleri için standart bir edge altyapısı geliştirmek, yerleştirmelerin tutarlı olmasını ve beklenen şekilde performans göstermesini sağlar.
영어 | 터키어 |
---|---|
developing | geliştirmek |
standard | standart |
application | uygulama |
types | türleri |
ensures | sağlar |
perform | performans |
edge | edge |
and | ve |
infrastructure | altyapı |
different | farklı |
EN IT teams typically also opt for remote monitoring and management software and devices to help ensure edge solutions perform as expected.
TR BT ekipleri ayrıca, edge çözümlerinin beklenen şekilde performans göstermesini sağlamak için genellikle uzaktan izleme ve yönetim yazılımı ve cihazlarını tercih eder.
영어 | 터키어 |
---|---|
teams | ekipleri |
typically | genellikle |
remote | uzaktan |
devices | cihazlar |
perform | performans |
edge | edge |
monitoring | izleme |
management | yönetim |
and | ve |
ensure | sağlamak için |
software | yazılımı |
to | sağlamak |
for | için |
EN Making the wrong decision could mean that you could need to re-invest in IT sooner than expected if you don?t design for growth and scalability.
TR Yanlış karar vermek, büyüme ve ölçeklenebilirlik için tasarım yapmazsanız, BT’ye beklenenden daha kısa sürede yeniden yatırım yapmanız gerekebileceği anlamına gelebilir.
영어 | 터키어 |
---|---|
decision | karar |
design | tasarım |
growth | büyüme |
wrong | yanlış |
re | yeniden |
invest | yatırım |
and | ve |
to | anlamına |
for | için |
EN From 2010 to 2018, the demand for data center computing (cloud and on-premise) was five times the expected growth
TR 2010’dan 2018’e kadar, veri merkezi bilişim talebi (bulut ve tesis içi) beklenen büyümenin beş katıydı
영어 | 터키어 |
---|---|
demand | talebi |
center | merkezi |
cloud | bulut |
data | veri |
and | ve |
to | kadar |
five | beş |
EN A service agreement that covers 100% of labor, travel, and parts will help protect edge assets and investments, ensuring they perform as expected.
TR İşçiliğin, seyahatin ve parçaların %100’ünü kapsayan bir servis anlaşması, edge varlıklarının ve yatırımlarının korunmasına yardımcı olacak ve bunların beklenen şekilde performans göstermesini sağlayacaktır.
영어 | 터키어 |
---|---|
service | servis |
parts | parçalar |
perform | performans |
agreement | anlaşması |
edge | edge |
will | olacak |
and | ve |
assets | varlıklar |
help | yardımcı |
of | in |
50 번역 중 50 표시 중