NL Wij weten dat u van uw werk houdt. Daarom werken we samen met toonaangevende technologiebedrijven om integraties te bouwen die uw werk sneller, slimmer en gemakkelijker maken.
Голландиялық тіліндегі "werk doen" келесі Түрік сөздерге/фразаларға аударылуы мүмкін:
NL Wij weten dat u van uw werk houdt. Daarom werken we samen met toonaangevende technologiebedrijven om integraties te bouwen die uw werk sneller, slimmer en gemakkelijker maken.
TR Yaptığınız işi yapmayı sevdiğinizi biliyoruz. Bu nedenle, işinizi daha hızlı, daha akıllı ve daha kolay hale getiren entegrasyonlar oluşturmak için önde gelen teknoloji şirketleriyle ortaklık yapıyoruz.
Голландиялық | Түрік |
---|---|
integraties | entegrasyonlar |
en | ve |
sneller | hızlı |
NL “Ik kom graag naar mijn werk in de wetenschap dat geen enkele dag hetzelfde is als gisteren. Dat kan bijvoorbeeld doordat er een nieuw gezicht of nieuwe productfunctie is. Hoe het ook zij, mijn werk hier is gewoon erg geweldig.”
TR “Bugünün dünden tamamen farklı olacağını bilerek işe gelmeyi çok seviyorum. Bu yenilik, yeni bir yüz veya yeni bir ürün olabilir - ne olursa olsun, burada çalışmak çok heyecan verici.”
Голландиялық | Түрік |
---|---|
werk | iş |
kan | olabilir |
gezicht | yüz |
NL Stroomlijn de meest complexe functieoverschrijdende processen. Automatiseer repetitief, handmatig werk terwijl je groeit en stel je teams in staat zich te concentreren op het werk dat ertoe doet.
TR En karmaşık işlevler arası süreçleri kolaylaştırın. Siz büyüdükçe tekrarlayan, manuel çalışmayı otomatikleştirin ve ekiplerinizi önemli olan işe odaklanmaları için güçlendirin.
Голландиялық | Түрік |
---|---|
meest | en |
complexe | karmaşık |
processen | süreçleri |
handmatig | manuel |
en | ve |
je | siz |
NL Automatiseer repetitief werk zodat jij en jouw team zich kunnen concentreren op werk dat jouw talent vereist.
TR Tekrarlayan çalışmayı otomatikleştirin, böylece siz ve ekibiniz yeteneğinizi gerektiren işe odaklanabilirsiniz.
Голландиялық | Түрік |
---|---|
werk | iş |
jij | siz |
en | ve |
NL Verander ouderwetse spreadsheets eenvoudig in slimme borden die je als Gantt-diagrammen kunt bekijken. Plaats je werk in context en werk naadloos samen met je hele team.
TR Eski moda elektronik tabloları kolayca Gantt şemaları olarak görüntüleyebileceğiniz akıllı tahtalara dönüştürün. Çalışmanızı bağlama oturtun ve tüm ekibinizle sorunsuz bir şekilde işbirliği yapın.
Голландиялық | Түрік |
---|---|
eenvoudig | kolayca |
werk | iş |
en | ve |
naadloos | sorunsuz |
slimme | akıllı |
NL Wij weten dat u van uw werk houdt. Daarom werken we samen met toonaangevende technologiebedrijven om integraties te bouwen die uw werk sneller, slimmer en gemakkelijker maken.
TR Yaptığınız işi yapmayı sevdiğinizi biliyoruz. Bu nedenle, işinizi daha hızlı, daha akıllı ve daha kolay hale getiren entegrasyonlar oluşturmak için önde gelen teknoloji şirketleriyle ortaklık yapıyoruz.
Голландиялық | Түрік |
---|---|
integraties | entegrasyonlar |
en | ve |
sneller | hızlı |
NL Stroomlijn de meest complexe functieoverschrijdende processen. Automatiseer repetitief, handmatig werk terwijl je groeit en stel je teams in staat zich te concentreren op het werk dat ertoe doet.
TR En karmaşık işlevler arası süreçleri kolaylaştırın. Siz büyüdükçe tekrarlayan, manuel çalışmayı otomatikleştirin ve ekiplerinizi önemli olan işe odaklanmaları için güçlendirin.
Голландиялық | Түрік |
---|---|
meest | en |
complexe | karmaşık |
processen | süreçleri |
handmatig | manuel |
en | ve |
je | siz |
NL Automatiseer repetitief werk zodat jij en jouw team zich kunnen concentreren op werk dat jouw talent vereist.
TR Tekrarlayan çalışmayı otomatikleştirin, böylece siz ve ekibiniz yeteneğinizi gerektiren işe odaklanabilirsiniz.
Голландиялық | Түрік |
---|---|
werk | iş |
jij | siz |
en | ve |
NL Werk effectief organisatiebreed samen om een helder beeld te krijgen van al je werk. Blijf op de hoogte met gebruiksvriendelijke automatiseringen en real-time meldingen.
TR Tüm çalışmalarınıza genel bir bakış elde etmek için kuruluş genelinde etkin bir şekilde işbirliği yapın. Kullanımı kolay otomasyonlar ve gerçek zamanlı bildirimlerle güncel kalın.
Голландиялық | Түрік |
---|---|
en | ve |
real | gerçek |
blijf | kalın |
NL Verander ouderwetse spreadsheets eenvoudig in slimme borden die je als Gantt-diagrammen kunt bekijken. Plaats je werk in context en werk naadloos samen met je hele team.
TR Eski moda elektronik tabloları kolayca Gantt şemaları olarak görüntüleyebileceğiniz akıllı tahtalara dönüştürün. Çalışmanızı bağlama oturtun ve tüm ekibinizle sorunsuz bir şekilde işbirliği yapın.
Голландиялық | Түрік |
---|---|
eenvoudig | kolayca |
werk | iş |
en | ve |
naadloos | sorunsuz |
slimme | akıllı |
NL Stroomlijn de meest complexe functieoverschrijdende processen. Automatiseer repetitief, handmatig werk terwijl je groeit en stel je teams in staat zich te concentreren op het werk dat ertoe doet.
TR En karmaşık işlevler arası süreçleri kolaylaştırın. Siz büyüdükçe tekrarlayan, manuel çalışmayı otomatikleştirin ve ekiplerinizi önemli olan işe odaklanmaları için güçlendirin.
Голландиялық | Түрік |
---|---|
meest | en |
complexe | karmaşık |
processen | süreçleri |
handmatig | manuel |
en | ve |
je | siz |
NL “Ik kom graag naar mijn werk in de wetenschap dat geen enkele dag hetzelfde is als gisteren. Dat kan bijvoorbeeld doordat er een nieuw gezicht of nieuwe productfunctie is. Hoe het ook zij, mijn werk hier is gewoon erg geweldig.”
TR “Bugünün dünden tamamen farklı olacağını bilerek işe gelmeyi çok seviyorum. Bu yenilik, yeni bir yüz veya yeni bir ürün olabilir - ne olursa olsun, burada çalışmak çok heyecan verici.”
Голландиялық | Түрік |
---|---|
werk | iş |
kan | olabilir |
gezicht | yüz |
NL Een certificaat is een soort onderscheiding die wordt gegeven voor goed werk, het voltooien van iets of een ander soort actie of positief gedrag.. Het zijn leuke manieren om je leerlingen of medewerkers te belonen voor hun harde werk.
TR Tüm ödüller özeldir ve kişiselleştirilmiş sertifikalarınız bunu daha da özel bir hale getirebilir. Ücretsiz çevrimiçi sertifika hazırlama aracındaki sertifika tasarım şablonlarından birini seçin ve kendi tarzınızı ekleyin.
NL Geweldig werk. Bedankt voor alle moeite. Ik waardeer dit enorm. Ahrefs is mijn favoriete SEO-tool. Jullie doen het fantastisch.
TR Harika bir çalışma. Çabanız için teşekkürler, Ahrefs en sevdiğim SEO araçlarına sahip. Olanağanüstü bir iş çıkarıyorsunuz.
Голландиялық | Түрік |
---|---|
geweldig | harika |
werk | çalışma |
ahrefs | ahrefs |
seo | seo |
is | sahip |
NL Producenten doen er alles aan om onafhankelijke reparatiewinkels het werk onmogelijk te maken.
TR Üreticiler, bağımsız tamir mağazalarını kapatmaya çalışıyorlar.
Голландиялық | Түрік |
---|---|
onafhankelijke | bağımsız |
NL “Ik zie er elke dag naar uit om naar mijn werk te gaan. Bij Quip veranderen we de manier waarop mensen werken. Het is geweldig om een stap terug te doen en te beseffen welke waarde je toevoegt voor miljoen mensen van over de hele wereld.”
TR “Her gün işe gelmeyi dört gözle bekliyorum. Quip'te insanların çalışma şeklini değiştiriyoruz, Bir an durup dünyadaki milyonlarca insana kattığınız değerin farkına varmak heyecan verici.”
NL Ik kan nu projecten en werk aannemen, die me doen groeien in mijn carrière
TR Kariyerimde büyümeme yardımcı olan projeleri ve çalışmaları üstlenebiliyorum
Голландиялық | Түрік |
---|---|
projecten | projeleri |
en | ve |
doen | olan |
NL Combineer het audio- en videosamenwerkingsplatform van Sonix met Box-software, zodat u veilig content kunt delen en tools die u nodig hebt om uw werk te doen.
TR Sonix'in ses ve video işbirliği platformunu Box yazılımıyla birleştirerek, işinizi yapmak için ihtiyacınız olan güvenli kurumsal sınıf içerik paylaşımı ve araçları etkinleştirin.
Голландиялық | Түрік |
---|---|
veilig | güvenli |
content | içerik |
werk | iş |
NL Focus op de inhoud, we zullen het zware werk doen.
TR İçeriğe odaklanın, ağır kaldırma işlemini yapacağız.
Голландиялық | Түрік |
---|---|
werk | iş |
NL Wij geloven dat werk meer is dan regels code of een takenlijst. Het begint allemaal met een geweldig team dat geniet van wat ze doen. Met een meedogenloze focus op klanten, heeft Sonix een winnende formule.
TR Çalışmanın kod satırlarından veya yapılacaklar listesinden daha fazlası olduğuna inanıyoruz. Her şey yaptıklarını iyice hoşlanan inanılmaz bir ekip ile başlar. Müşterilere acımasız bir odaklanma ile Sonix kazanan bir formülü var.
Голландиялық | Түрік |
---|---|
code | kod |
begint | başlar |
team | ekip |
klanten | müşterilere |
sonix | sonix |
NL Nieuwe topauteurs en artiesten die klaar staan om uw werk in ontwerpontwikkeling te doen met cursussen voor tutorials over artikelen tot uw beschikking
TR En iyi yeni yazarlar ve sanatçılar, elinizin altında makale öğretici kursları ile tasarım geliştirmede çalışmanızı üstlenmeye hazır
Голландиялық | Түрік |
---|---|
nieuwe | yeni |
en | ve |
artiesten | sanatçılar |
klaar | hazır |
NL Stop met tijd verspillen aan het overzetten van muziekgegevens tussen verschillende streamingplatformen, laat Soundiiz het werk doen!
TR Müzik verilerinizi farklı müzik yayını platformları arasında aktarmaya uğraşarak zamanınızı boşa harcamayın, bırakın bu işi Soundiiz yapsın!
Голландиялық | Түрік |
---|---|
tijd | zaman |
werk | iş |
verschillende | farklı |
NL Producenten doen er alles aan om onafhankelijke reparatiewinkels het werk onmogelijk te maken.
TR Üreticiler, bağımsız tamir mağazalarını kapatmaya çalışıyorlar.
Голландиялық | Түрік |
---|---|
onafhankelijke | bağımsız |
NL Gebruik of creëer jouw eigen automatiseringen om handmatig werk te doen, zodat je tijd wint om te verkopen
TR Kendi otomasyonlarınız oluşturarak zaman kaybına neden olan manuel işleri otomatikleştirin
Голландиялық | Түрік |
---|---|
handmatig | manuel |
werk | iş |
doen | olan |
tijd | zaman |
NL Als iemand bijvoorbeeld besluit te luisteren naar een podcast die jij produceert, kan hij dat doen terwijl ze naar hun werk rijden
TR Örneğin, birisi sizin ürettiğiniz bir podcast'i dinlemeye karar verirse, bunu yapabilir İşe giderken
Голландиялық | Түрік |
---|---|
podcast | podcast |
kan | yapabilir |
NL Dit komt omdat podcasts gemakkelijk iemands aandacht kunnen vasthouden zonder het hen onmogelijk te maken andere dingen te doen, zoals naar het werk rijden.
TR Bunun nedeni, podcast'lerin, işe gitmek gibi başka şeyler yapmalarını imkansız hale getirmeden bir kişinin dikkatini kolayca sürdürebilmesidir.
Голландиялық | Түрік |
---|---|
gemakkelijk | kolayca |
andere | başka |
zoals | gibi |
werk | iş |
NL Ik kan nu projecten en werk aannemen, die me doen groeien in mijn carrière
TR Kariyerimde büyümeme yardımcı olan projeleri ve çalışmaları üstlenebiliyorum
Голландиялық | Түрік |
---|---|
projecten | projeleri |
en | ve |
doen | olan |
NL “Ik zie er elke dag naar uit om naar mijn werk te gaan. Bij Quip veranderen we de manier waarop mensen werken. Het is geweldig om een stap terug te doen en te beseffen welke waarde je toevoegt voor miljoen mensen van over de hele wereld.”
TR “Her gün işe gelmeyi dört gözle bekliyorum. Quip'te insanların çalışma şeklini değiştiriyoruz, Bir an durup dünyadaki milyonlarca insana kattığınız değerin farkına varmak heyecan verici.”
NL Combineer het audio- en videosamenwerkingsplatform van Sonix met Box-software, zodat u veilig content kunt delen en tools die u nodig hebt om uw werk te doen.
TR Sonix'in ses ve video işbirliği platformunu Box yazılımıyla birleştirerek, işinizi yapmak için ihtiyacınız olan güvenli kurumsal sınıf içerik paylaşımı ve araçları etkinleştirin.
Голландиялық | Түрік |
---|---|
veilig | güvenli |
content | içerik |
werk | iş |
NL Focus op de inhoud, we zullen het zware werk doen.
TR İçeriğe odaklanın, ağır kaldırma işlemini yapacağız.
Голландиялық | Түрік |
---|---|
werk | iş |
NL Wij geloven dat werk meer is dan regels code of een takenlijst. Het begint allemaal met een geweldig team dat geniet van wat ze doen. Met een meedogenloze focus op klanten, heeft Sonix een winnende formule.
TR Çalışmanın kod satırlarından veya yapılacaklar listesinden daha fazlası olduğuna inanıyoruz. Her şey yaptıklarını iyice hoşlanan inanılmaz bir ekip ile başlar. Müşterilere acımasız bir odaklanma ile Sonix kazanan bir formülü var.
Голландиялық | Түрік |
---|---|
code | kod |
begint | başlar |
team | ekip |
klanten | müşterilere |
sonix | sonix |
NL De meeste vergelijkbare programma's doen gewoon hun werk, en daar wordt u niet wijzer van. System Speedup informeert u duidelijk welke bestanden er verwijderd kunnen worden van uw systeem en hoeveel ruimte u heeft vrijgemaakt.
TR Benzer pek çok program yaptığı işle ilgili size hiç bilgi vermez. System Speedup hangi dosyaların sistemden kaldırılabileceğini ve ne kadar disk alanı kazandığınıza ilişkin sizi açıkça bilgilendirir.
Голландиялық | Түрік |
---|---|
vergelijkbare | benzer |
programma | program |
werk | iş |
en | ve |
ruimte | alan |
niet | hiç |
kunnen | bilgi |
NL De meeste vergelijkbare programma's doen gewoon hun werk, en daar wordt u niet wijzer van. System Speedup Pro toont de resultaten van de optimalisatie duidelijk.
TR Benzer pek çok program yaptığı işle ilgili size hiç bilgi vermez. System Speedup Pro optimizasyon sonuçlarını size açık ve net olarak gösterir.
Голландиялық | Түрік |
---|---|
vergelijkbare | benzer |
programma | program |
werk | iş |
en | ve |
toont | gösterir |
duidelijk | net |
u | size |
niet | hiç |
NL "Een evenwicht vinden tussen veiligheid en gebruiksgemak is balanceren op een dun koord, en ik denk dat het team geweldig werk heeft geleverd door dat goed te doen."
TR "Güvenlik ile kullanım kolaylığını dengelemek son derece riskli bir iş ve bence ekip bu konuda harika bir iş çıkardı."
NL Al onze programma's zijn ontworpen om een betekenisvolle, meetbare impact te hebben op de kwesties die het belangrijkst zijn voor onze belanghebbenden en om onze medewerkers te inspireren hun beste werk te doen.
TR Programlarımızın her biri, paydaşlarımızın önem verdiği konularda anlamlı ve ölçülebilir etki yaratmak ve çalışanlarımıza ellerinden gelenin en iyisini yapmaları için ilham vermek üzere tasarlanmıştır.
NL Al onze programma's zijn ontworpen om een betekenisvolle, meetbare impact te hebben op de kwesties die het belangrijkst zijn voor onze belanghebbenden en om onze medewerkers te inspireren hun beste werk te doen.
TR Programlarımızın her biri, paydaşlarımızın önem verdiği konularda anlamlı ve ölçülebilir etki yaratmak ve çalışanlarımıza ellerinden gelenin en iyisini yapmaları için ilham vermek üzere tasarlanmıştır.
NL Al onze programma's zijn ontworpen om een betekenisvolle, meetbare impact te hebben op de kwesties die het belangrijkst zijn voor onze belanghebbenden en om onze medewerkers te inspireren hun beste werk te doen.
TR Programlarımızın her biri, paydaşlarımızın önem verdiği konularda anlamlı ve ölçülebilir etki yaratmak ve çalışanlarımıza ellerinden gelenin en iyisini yapmaları için ilham vermek üzere tasarlanmıştır.
NL Al onze programma's zijn ontworpen om een betekenisvolle, meetbare impact te hebben op de kwesties die het belangrijkst zijn voor onze belanghebbenden en om onze medewerkers te inspireren hun beste werk te doen.
TR Programlarımızın her biri, paydaşlarımızın önem verdiği konularda anlamlı ve ölçülebilir etki yaratmak ve çalışanlarımıza ellerinden gelenin en iyisini yapmaları için ilham vermek üzere tasarlanmıştır.
NL Al onze programma's zijn ontworpen om een betekenisvolle, meetbare impact te hebben op de kwesties die het belangrijkst zijn voor onze belanghebbenden en om onze medewerkers te inspireren hun beste werk te doen.
TR Programlarımızın her biri, paydaşlarımızın önem verdiği konularda anlamlı ve ölçülebilir etki yaratmak ve çalışanlarımıza ellerinden gelenin en iyisini yapmaları için ilham vermek üzere tasarlanmıştır.
NL Al onze programma's zijn ontworpen om een betekenisvolle, meetbare impact te hebben op de kwesties die het belangrijkst zijn voor onze belanghebbenden en om onze medewerkers te inspireren hun beste werk te doen.
TR Programlarımızın her biri, paydaşlarımızın önem verdiği konularda anlamlı ve ölçülebilir etki yaratmak ve çalışanlarımıza ellerinden gelenin en iyisini yapmaları için ilham vermek üzere tasarlanmıştır.
NL Al onze programma's zijn ontworpen om een betekenisvolle, meetbare impact te hebben op de kwesties die het belangrijkst zijn voor onze belanghebbenden en om onze medewerkers te inspireren hun beste werk te doen.
TR Programlarımızın her biri, paydaşlarımızın önem verdiği konularda anlamlı ve ölçülebilir etki yaratmak ve çalışanlarımıza ellerinden gelenin en iyisini yapmaları için ilham vermek üzere tasarlanmıştır.
NL Al onze programma's zijn ontworpen om een betekenisvolle, meetbare impact te hebben op de kwesties die het belangrijkst zijn voor onze belanghebbenden en om onze medewerkers te inspireren hun beste werk te doen.
TR Programlarımızın her biri, paydaşlarımızın önem verdiği konularda anlamlı ve ölçülebilir etki yaratmak ve çalışanlarımıza ellerinden gelenin en iyisini yapmaları için ilham vermek üzere tasarlanmıştır.
NL Al onze programma's zijn ontworpen om een betekenisvolle, meetbare impact te hebben op de kwesties die het belangrijkst zijn voor onze belanghebbenden en om onze medewerkers te inspireren hun beste werk te doen.
TR Programlarımızın her biri, paydaşlarımızın önem verdiği konularda anlamlı ve ölçülebilir etki yaratmak ve çalışanlarımıza ellerinden gelenin en iyisini yapmaları için ilham vermek üzere tasarlanmıştır.
NL Al onze programma's zijn ontworpen om een betekenisvolle, meetbare impact te hebben op de kwesties die het belangrijkst zijn voor onze belanghebbenden en om onze medewerkers te inspireren hun beste werk te doen.
TR Programlarımızın her biri, paydaşlarımızın önem verdiği konularda anlamlı ve ölçülebilir etki yaratmak ve çalışanlarımıza ellerinden gelenin en iyisini yapmaları için ilham vermek üzere tasarlanmıştır.
NL Al onze programma's zijn ontworpen om een betekenisvolle, meetbare impact te hebben op de kwesties die het belangrijkst zijn voor onze belanghebbenden en om onze medewerkers te inspireren hun beste werk te doen.
TR Programlarımızın her biri, paydaşlarımızın önem verdiği konularda anlamlı ve ölçülebilir etki yaratmak ve çalışanlarımıza ellerinden gelenin en iyisini yapmaları için ilham vermek üzere tasarlanmıştır.
NL Al onze programma's zijn ontworpen om een betekenisvolle, meetbare impact te hebben op de kwesties die het belangrijkst zijn voor onze belanghebbenden en om onze medewerkers te inspireren hun beste werk te doen.
TR Programlarımızın her biri, paydaşlarımızın önem verdiği konularda anlamlı ve ölçülebilir etki yaratmak ve çalışanlarımıza ellerinden gelenin en iyisini yapmaları için ilham vermek üzere tasarlanmıştır.
NL Veel websites doen dit om personen te beschermen tegen obsceen of lasterlijk materiaal of doen hun best om belediging van potentiële bezoekers of medewerkers te voorkomen
TR Bir çok web sitesi bireyleri müstehcen veya iftira niteliği taşıyan materyallere karşı veya rencide edici ziyaretçilere ya da iştirakçilere karşı korumak için bunu yapar
Голландиялық | Түрік |
---|---|
beschermen | korumak |
NL Wij zijn er om je bedrijf er fantastisch te doen uitzien, zodat jij kunt doen waar je van houdt.
TR Şirketinizin iyi görünmesine yardım etmek için buradayız ki sevdiğiniz işi yapabilesiniz.
Голландиялық | Түрік |
---|---|
bedrijf | iş |
NL Wanneer je eerder geüploade contacten verwijdert, zullen we geen suggesties meer doen op basis van die contacten, maar we kunnen wel soortgelijke suggesties doen op basis van wie je al volgt en andere factoren
TR Daha önce yüklediğiniz kişileri kaldırırsanız artık bu kişilere dayalı önerilerde bulunmayız, ancak takip etmekte olduğunuz kişileri ve diğer etmenleri temel alan benzer önerilerde bulunabiliriz
Голландиялық | Түрік |
---|---|
basis | temel |
volgt | takip |
en | ve |
NL U hoeft niets met de ambassade te doen. Wij doen het voor u zodat u geen kostbare tijd verliest.
TR Elçilikle uğraşmanıza gerek yok. Değerli zamanınızı kaybetmemek için bunu sizin için yapıyoruz.
Голландиялық | Түрік |
---|---|
hoeft | gerek |
tijd | zaman |
{Totalresult} аударманың 50 көрсетілуде