TR Deri işletmelerinin arıtma tesisleri olmasına rağmen, çevreye koku yayarak zarar vermeleri nedeniyle yenilenmesi gerekmektedir.
თარგმნეთ "çevreye koku yayarak" ინგლისური - ზე
ნაჩვენებია ფრაზის "çevreye koku yayarak" თარგმანი 42 სულ {langse} ენიდან ინგლისური
çevreye koku yayarak-ის თარგმანები
"çevreye koku yayarak" თურქული-ში შეიძლება ითარგმნოს შემდეგ ინგლისური სიტყვებად/ფრაზებად:
| çevreye | environment |
თურქული-ის თარგმანი ინგლისური-დან çevreye koku yayarak-ზე
თურქული
ინგლისური
EN Although leather enterprises are treatment plants, they should be renewed due to damage to the environment by spreading odors.
| თურქული | ინგლისური |
|---|---|
| deri | leather |
| rağmen | although |
| çevreye | environment |
| zarar | damage |
TR Deri işletmelerinin arıtma tesisleri olmasına rağmen, çevreye koku yayarak zarar vermeleri nedeniyle yenilenmesi gerekmektedir.
EN Although leather enterprises are treatment plants, they should be renewed due to damage to the environment by spreading odors.
| თურქული | ინგლისური |
|---|---|
| deri | leather |
| rağmen | although |
| çevreye | environment |
| zarar | damage |
TR Sunucu gerekli sanaldan gerçeğe dönüşümleri yaptıktan sonra geçerli betiğin dosya sistemini (belge kökü değil) temel alan yoludur.
EN Filesystem- (not document root-) based path to the current script, after the server has done any virtual-to-real mapping.
TR Hep birlikte, her eylem gelecek kuşaklar için daha sağlıklı bir çevreye katkıda bulunmaktadır.
EN Together, each action contributes to a healthier environment for future generations.
| თურქული | ინგლისური |
|---|---|
| eylem | action |
| gelecek | future |
| sağlıklı | healthier |
| çevreye | environment |
TR Bu son kurallar, ABD FDA'dan endüstriye, tüketici gruplarına, acentenin federal, yerel ve eyalete ve kabile bölgelerine ait düzenleyici denklerine, akademik çevreye ve diğer paydaşlara eşi görülmemiş düzeyde desteğin ürünüdür.
EN These final rules are the product of an unprecedented level of outreach by the US FDA to industry, consumer groups, the agency?s federal, state, local and tribal regulatory counterparts, academia and other stakeholders.
| თურქული | ინგლისური |
|---|---|
| son | final |
| kurallar | rules |
| abd | us |
| tüketici | consumer |
| federal | federal |
| düzenleyici | regulatory |
| diğer | other |
| düzeyde | level |
| grupları | groups |
TR 12.a.1. Gelişmekte olan ülkelere sürdürülebilir tüketim, üretim ve çevreye uyumlu teknolojiler için araştırma geliştirmede alanında yapılan yardım miktarı
EN 12.a.1. Amount of support to developing countries on research and development for sustainable consumption and production and environmentally sound technologies
| თურქული | ინგლისური |
|---|---|
| a | a |
| gelişmekte | developing |
| sürdürülebilir | sustainable |
| tüketim | consumption |
| üretim | production |
| teknolojiler | technologies |
| araştırma | research |
| yardım | support |
| miktarı | amount |
TR 17.7.1. Çevreye duyarlı teknolojilerin geliştirilmesi, transferi, yayılması ve yayılmasını teşvik eden gelişmekte olan ülkeler için onaylanmış toplam fon tutarı
EN 17.7.1. Total amount of approved funding for developing countries to promote the development, transfer, dissemination and diffusion of environmentally sound technologies
| თურქული | ინგლისური |
|---|---|
| transferi | transfer |
| ülkeler | countries |
| onaylanmış | approved |
| toplam | total |
TR İnovasyon ve dijitalleşmeye verilen önem sayesinde verimlilik artırılmakta, yeni pazarlara ulaşılmakta, ürün, hizmet ve süreçlerin çevreye olumsuz etkileri en aza indirilmektedir
EN Thanks to the importance given to innovation and digitalization, productivity is increased, new markets are reached, and the negative impact of products, services and processes on the environment is minimized
| თურქული | ინგლისური |
|---|---|
| ve | and |
| önem | importance |
| verimlilik | productivity |
| yeni | new |
| ürün | products |
| hizmet | services |
| süreçlerin | processes |
| çevreye | environment |
| olumsuz | negative |
TR Hep birlikte, her eylem gelecek kuşaklar için daha sağlıklı bir çevreye katkıda bulunmaktadır.
EN Together, each action contributes to a healthier environment for future generations.
| თურქული | ინგლისური |
|---|---|
| eylem | action |
| gelecek | future |
| sağlıklı | healthier |
| çevreye | environment |
TR Hep birlikte, her eylem gelecek kuşaklar için daha sağlıklı bir çevreye katkıda bulunmaktadır.
EN Together, each action contributes to a healthier environment for future generations.
| თურქული | ინგლისური |
|---|---|
| eylem | action |
| gelecek | future |
| sağlıklı | healthier |
| çevreye | environment |
TR çevreye duyarlı süreçlerle sürdürülebilirlik gözetilen ağaç kaynaklarından elde edilir
EN produced from sustainably sourced wood by environmentally responsible processes
| თურქული | ინგლისური |
|---|---|
| ağaç | wood |
TR TENCEL™ markalı lyocell ve modal elyaflar, sürdürülebilirlik gözetilen ormanlardan elde edilen ağaç ham maddesinden çevreye duyarlı süreçlerle üretilir
EN TENCEL™ branded lyocell and modal fibers are produced by environmentally responsible processes from the sustainably sourced natural raw material wood
| თურქული | ინგლისური |
|---|---|
| markalı | branded |
| lyocell | lyocell |
| ve | and |
| modal | modal |
| elyaflar | fibers |
| ağaç | wood |
| ham | raw |
TR TENCEL™ Lyocell elyaflar, ağaç hamurunu yüksek kaynak verimliliği ve düşük ekolojik etkiyle selülozik elyaflara dönüştüren, çevreye duyarlı kapalı döngü üretim süreciyle ün kazanmıştır
EN TENCEL™ Lyocell fibers absorb moisture efficiently
| თურქული | ინგლისური |
|---|---|
| lyocell | lyocell |
| elyaflar | fibers |
TR TENCEL™ markalı lyocell ve modal elyaflar, sürdürülebilirlik gözetilen ormanlık alanlardan elde edilen ağaç ham maddesinden çevreye duyarlı süreçlerle üretilir.
EN TENCEL™ branded lyocell and modal fibers are produced by environmentally responsible processes from the sustainably sourced natural raw material wood.
| თურქული | ინგლისური |
|---|---|
| markalı | branded |
| lyocell | lyocell |
| ve | and |
| modal | modal |
| elyaflar | fibers |
| ağaç | wood |
| ham | raw |
TR Çevreye duyarlı bu teknoloji, kumaşlara daha kalıcı renkler ve tasarım esnekliği kazandırır.
EN Among Lenzing’s Lyocell and Modal fiber portfolio, Micro technology offers an even finer quality of lightness and exquisite softness, producing lightweight fabrics, based on the their fine titer.
| თურქული | ინგლისური |
|---|---|
| teknoloji | technology |
| ve | and |
TR Sertifikalı biyo-bazlı elyaflar, çevreye duyarlı bir üretim süreciyle üretilir
EN The certified biobased fibers are manufactured using an environmentally responsible production process
| თურქული | ინგლისური |
|---|---|
| sertifikalı | certified |
| elyaflar | fibers |
| üretim | production |
TR Tüketiciler moda tercihlerinin çevreye olumsuz bir etkide bulunmadığından emin olabilirler.
EN Consumers can have the assurance that their fashion choices are not contributing to an adverse impact on the environment.
| თურქული | ინგლისური |
|---|---|
| tüketiciler | consumers |
| moda | fashion |
| çevreye | environment |
TR Süreci çevreye uyumlu hale getirmek için, TENCEL™ Modal elyaf üretimi, sayısız Lenzing inovasyonuyla birleştirilmiştir
EN Numerous Lenzing innovations have been integrated in the production of TENCEL™ Modal fibers, to make the process environmentally sound
| თურქული | ინგლისური |
|---|---|
| süreci | process |
| modal | modal |
| sayısız | numerous |
TR Çevreye duyarlı süreçlerle üretilen TENCEL ™ Home selülozik elyaflar, size uzun süre kalıcı doğal konfor ve saf yaşama alanları sunar
EN TENCEL ™ Home cellulosic fibers produced using environmentally responsible processes offer you long-lasting natural comfort and pure living environments
| თურქული | ინგლისური |
|---|---|
| üretilen | produced |
| elyaflar | fibers |
| uzun | long |
| kalıcı | lasting |
| doğal | natural |
| konfor | comfort |
| ve | and |
| saf | pure |
| sunar | offer |
TR Hep birlikte, her eylem gelecek kuşaklar için daha sağlıklı bir çevreye katkıda bulunmaktadır.
EN Together, each action contributes to a healthier environment for future generations.
| თურქული | ინგლისური |
|---|---|
| eylem | action |
| gelecek | future |
| sağlıklı | healthier |
| çevreye | environment |
TR Hep birlikte, her eylem gelecek kuşaklar için daha sağlıklı bir çevreye katkıda bulunmaktadır.
EN Together, each action contributes to a healthier environment for future generations.
| თურქული | ინგლისური |
|---|---|
| eylem | action |
| gelecek | future |
| sağlıklı | healthier |
| çevreye | environment |
TR Hep birlikte, her eylem gelecek kuşaklar için daha sağlıklı bir çevreye katkıda bulunmaktadır.
EN Together, each action contributes to a healthier environment for future generations.
| თურქული | ინგლისური |
|---|---|
| eylem | action |
| gelecek | future |
| sağlıklı | healthier |
| çevreye | environment |
TR Hep birlikte, her eylem gelecek kuşaklar için daha sağlıklı bir çevreye katkıda bulunmaktadır.
EN Together, each action contributes to a healthier environment for future generations.
| თურქული | ინგლისური |
|---|---|
| eylem | action |
| gelecek | future |
| sağlıklı | healthier |
| çevreye | environment |
TR Hep birlikte, her eylem gelecek kuşaklar için daha sağlıklı bir çevreye katkıda bulunmaktadır.
EN Together, each action contributes to a healthier environment for future generations.
| თურქული | ინგლისური |
|---|---|
| eylem | action |
| gelecek | future |
| sağlıklı | healthier |
| çevreye | environment |
TR Hep birlikte, her eylem gelecek kuşaklar için daha sağlıklı bir çevreye katkıda bulunmaktadır.
EN Together, each action contributes to a healthier environment for future generations.
| თურქული | ინგლისური |
|---|---|
| eylem | action |
| gelecek | future |
| sağlıklı | healthier |
| çevreye | environment |
TR Hep birlikte, her eylem gelecek kuşaklar için daha sağlıklı bir çevreye katkıda bulunmaktadır.
EN Together, each action contributes to a healthier environment for future generations.
| თურქული | ინგლისური |
|---|---|
| eylem | action |
| gelecek | future |
| sağlıklı | healthier |
| çevreye | environment |
TR Hep birlikte, her eylem gelecek kuşaklar için daha sağlıklı bir çevreye katkıda bulunmaktadır.
EN Together, each action contributes to a healthier environment for future generations.
| თურქული | ინგლისური |
|---|---|
| eylem | action |
| gelecek | future |
| sağlıklı | healthier |
| çevreye | environment |
TR Hep birlikte, her eylem gelecek kuşaklar için daha sağlıklı bir çevreye katkıda bulunmaktadır.
EN Together, each action contributes to a healthier environment for future generations.
| თურქული | ინგლისური |
|---|---|
| eylem | action |
| gelecek | future |
| sağlıklı | healthier |
| çevreye | environment |
TR Hep birlikte, her eylem gelecek kuşaklar için daha sağlıklı bir çevreye katkıda bulunmaktadır.
EN Together, each action contributes to a healthier environment for future generations.
| თურქული | ინგლისური |
|---|---|
| eylem | action |
| gelecek | future |
| sağlıklı | healthier |
| çevreye | environment |
TR Hep birlikte, her eylem gelecek kuşaklar için daha sağlıklı bir çevreye katkıda bulunmaktadır.
EN Together, each action contributes to a healthier environment for future generations.
| თურქული | ინგლისური |
|---|---|
| eylem | action |
| gelecek | future |
| sağlıklı | healthier |
| çevreye | environment |
TR Teknik ve ekonomik olanaklar çerçevesinde çevreye en az zarar veren uygun teknolojileri kullanıp hammadde kullanımını azaltmak ve doğal kaynakların korunması sağlamak.
EN To minimize the usage of raw materials and to preserve natural resources by using technologies with less damage to the environment within the frame of technical and economic possibilities.
| თურქული | ინგლისური |
|---|---|
| teknik | technical |
| ve | and |
| ekonomik | economic |
| çevreye | environment |
| az | less |
| zarar | damage |
| uygun | with |
| teknolojileri | technologies |
| doğal | natural |
| sağlamak | to |
| kullanımı | usage |
| ın | of |
| kaynakları | resources |
TR Çevreye olan sorumluluklarımız konusunda tüm çalışanlarımızı, taşeronlarımızı bilinçlendirerek, katılımlarını sağlamak.
EN To raise awareness of our personnel and subcontractors within the topic of their environmental responsibilities and to provide their involvement to the topic.
| თურქული | ინგლისური |
|---|---|
| ın | of |
TR Sürdürülebilir seyahatte amaç çevreye özen göstererek gezmektir
EN Sustainable travel is all about protecting the environment
| თურქული | ინგლისური |
|---|---|
| sürdürülebilir | sustainable |
| çevreye | environment |
TR İsterseniz tüm Almanya’yı bisikletle dolaşabilirsiniz; az masrafla ve çevreye zarar vermeden. Size tanıtmak istediğimiz seçme, güzel mi güzel güzel dört bisiklet rotası var:
EN On bike you can explore all Germany – inexpensively and in an environmentally friendly way. Here we introduce you to four particularly beautiful bike tours.
| თურქული | ინგლისური |
|---|---|
| tüm | all |
| almanya | germany |
TR Münih’te çevreye duyarlı sürücüler için yeni bir seçenek var: hidrojenle çalışan yakıt hücreleri kullanan ilk car sharing (araba paylaşımı) servisi
EN There is a new scheme in Munich for eco-friendly car drivers: the first car-sharing service that uses fuel-cell vehicles powered by hydrogen
| თურქული | ინგლისური |
|---|---|
| münih | munich |
| sürücüler | drivers |
| yakıt | fuel |
| araba | car |
| paylaşımı | sharing |
| servisi | service |
TR Bu şekilde üretilen yakıtlar iklime zararsız, çünkü ancak daha önce havadan alınan miktarda CO2 tekrar çevreye salınabiliyor.
EN The fuels produced in this way are climate-neutral because only as much CO2 can be released back into the environment as was previously extracted from it.
| თურქული | ინგლისური |
|---|---|
| bu | this |
| üretilen | produced |
| çevreye | environment |
TR Almanlar çevreye son derece duyarlı bir şekilde çöplerini organik, kağıt, ambalaj ve artık atık kategorilerine göre ayırıyorlar
EN The Germans are very environmentally conscious and separate their garbage into organic waste, wastepaper, packaging waste and residual waste
| თურქული | ინგლისური |
|---|---|
| almanlar | germans |
| organik | organic |
| ambalaj | packaging |
| atık | waste |
TR Küresel ormancılıkta çevreye yönelik bilgi teknolojileri (ÇBT) ve “Yeşil BT” uygulamaları, Forest Information Technology (FIT) adlı İngilizce yürütülen master programının ana taşıyıcıları durumunda
EN Environmental information technologies (EIS) and “Green IT” applications in global forestry are the focus of the English-language master’s degree program in Forest Information Technology (FIT)
| თურქული | ინგლისური |
|---|---|
| küresel | global |
| bilgi | information |
| ve | and |
| yeşil | green |
| bt | it |
| uygulamaları | applications |
| fit | fit |
| master | master |
| programının | program |
| ın | of |
TR Bu son kurallar, ABD FDA'dan endüstriye, tüketici gruplarına, acentenin federal, yerel ve eyalete ve kabile bölgelerine ait düzenleyici denklerine, akademik çevreye ve diğer paydaşlara eşi görülmemiş düzeyde desteğin ürünüdür.
EN These final rules are the product of an unprecedented level of outreach by the US FDA to industry, consumer groups, the agency?s federal, state, local and tribal regulatory counterparts, academia and other stakeholders.
| თურქული | ინგლისური |
|---|---|
| son | final |
| kurallar | rules |
| abd | us |
| tüketici | consumer |
| federal | federal |
| düzenleyici | regulatory |
| diğer | other |
| düzeyde | level |
| grupları | groups |
TR Çevreye ve sağlığa yönelik tutumlar birleşiyor ve bireysel sorumluluk artıyor: Tüketiciler olumlu değişiklikler hayata geçirmek ve "doğru olanı yapmak" istiyor
EN Attitudes to environment and health are converging, and individual responsibility is rising: consumers want to make positive changes and “do the right thing”
| თურქული | ინგლისური |
|---|---|
| bireysel | individual |
| sorumluluk | responsibility |
| tüketiciler | consumers |
| olumlu | positive |
| değişiklikler | changes |
| istiyor | want |
TR Geri dönüştürülebilirlik ve ambalajın çevreye sızmasının önlenmesi, paketleme için temel sürdürülebilirlik gereksinimi haline gelmiştir ve önümüzdeki yıllarda ne tür ambalajların kullanılacağını tanımlamaktadır
EN Recyclability and the prevention of packaging leakage into the environment has become the main sustainability requirement for packaging and is defining what types of packaging will be used in the upcoming decades
| თურქული | ინგლისური |
|---|---|
| çevreye | environment |
| önlenmesi | prevention |
| paketleme | packaging |
| temel | main |
| sürdürülebilirlik | sustainability |
TR Bu nedenle güçlü bir amacımız var: Tamamen çevreye duyarlı bir şekilde elde edilen veya
EN That is why we have a bold ambition: to develop the world’s most sustainable food package –
| თურქული | ინგლისური |
|---|---|
| nedenle | why |
ნაჩვენებია 42 სულ 42 თარგმანიდან
არაბული
გერმანული
ესპანური
ვიეტნამური
იაპონელი
ინგლისური
ინდონეზიური
იტალიური
კორეული
პოლონური
პორტუგალიური
რუსული
ტაილანდური
ფრანგული
შვედური
ჩინური
ჰოლანდიური