TR Otomatik Ekle/Sil, bir çizgi bölütünü tıklattığınızda bağlantı noktası eklemenize olanak verir, bağlantı noktasını tıklattığınızda silmenize olanak verir.
"erişim verir" თურქული-ში შეიძლება ითარგმნოს შემდეგ ინგლისური სიტყვებად/ფრაზებად:
TR Otomatik Ekle/Sil, bir çizgi bölütünü tıklattığınızda bağlantı noktası eklemenize olanak verir, bağlantı noktasını tıklattığınızda silmenize olanak verir.
EN Auto Add/Delete, which lets you add an anchor point when you click a line segment or delete an anchor point when you click it.
TR Web Sitesi Denetçisi, bağımsız bir araç değildir. Buradan kaydolmak, Google Arama Konsolunun kısıtlamalarına cevabımız olan <a>Ahrefs Webmaster Araçları (AWT)</a>’na erişim verir. Tamamen ücretsizdir.
EN Website Checker is not a standalone tool. Signing up here gives you access to <a>Ahrefs Webmaster Tools (AWT)</a>, our answer to the limitations of Google Search Console. It’s completely free.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
buradan | here |
olan | is |
ahrefs | ahrefs |
webmaster | webmaster |
erişim | access |
verir | gives |
tamamen | completely |
ücretsizdir | free |
TR Betik komut satırında çalıştığında, komut satırı bağımsız değişkenlerine C gibi erişim imkanı verir
EN When the script is run on the command line, this gives C-style access to the command line parameters
TR Web, POPS, IMAPS, SMTPS ve mobil erişim. Takma adlar, kendi alan adı, üçüncü taraf posta kutularına erişim vb.
EN Web, POPS, IMAPS, SMTPS and mobile accesses. Aliases, own domain name, access to third-party mailboxes, etc.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
mobil | mobile |
erişim | access |
adı | name |
taraf | party |
TR Yönlendiricinizde Whoer VPN'i yapılandırmak için yönlendiricinizin yapılandırmasında bulunan bağlantı protokolünü seçin. Bağlantı ayarlarını almak için erişim anahtarını girin ve "Erişim al" düğmesini tıklayın.
EN To configure Whoer VPN on your router, select the connection protocol available in your router's configuration. To get the connection settings, enter the access key and click the "Get access" button.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
whoer | whoer |
vpn | vpn |
yapılandırmak | configure |
bağlantı | connection |
ayarlarını | settings |
girin | enter |
düğmesini | button |
protokolü | protocol |
anahtarı | key |
TR Bu izinsiz erişim geçişi güvenlik adı altında savunuldu ancak bu erişim izni çevrimiçi iletişimi saldırıya açık hale getirmektedir ve bütün ayrıntılarıyla yenilik ve teknoloji topluluğunu tehdit etmektedir.
EN This backdoor was advocated for in the name of security, but it opens up online communications to vulnerabilities and threatens innovation and the technology community at large.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
bu | this |
güvenlik | security |
adı | name |
çevrimiçi | online |
ve | and |
yenilik | innovation |
teknoloji | technology |
TR Vurgulanan iletimin regülasyonu rekabetin mümkün olması için gerekli iken, İnternet erişim sağlayıcıları serbest piyasada hizmet sağlama ve hizmetlere erişim için ücretlendirme yapabilmelidir
EN While regulation of the underlying transmission is necessary so that competition is possible, Internet access providers should be allowed to charge for access and provide services in a free market
თურქული | ინგლისური |
---|---|
gerekli | necessary |
erişim | access |
sağlayıcıları | providers |
serbest | free |
hizmet | services |
TR Zebra Erişim Yönetim Sistemi™ ile cihazlarınıza hızlı ve kolay erişim sağlayarak kullanıcı ve operasyonel verimliliği artırın
EN Drive user and operational efficiencies through easy and rapid access to your devices using Zebra’s Access Management System™
თურქული | ინგლისური |
---|---|
erişim | access |
yönetim | management |
sistemi | system |
hızlı | rapid |
kolay | easy |
kullanıcı | user |
operasyonel | operational |
TR ABD hükümeti çalışanları ve yüklenicileri, Paket Erişim İsteği Formu'nu doldurup info@fedramp.gov adresine göndererek FedRAMP PMO'dan AWS FedRAMP Güvenlik Paketi'ne erişim isteğinde bulunabilir.
EN U.S. Government employees and contractors can request access to the AWS FedRAMP Security Package from the FedRAMP PMO by completing a Package Access Request Form and submitting it to info@fedramp.gov.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
hükümeti | government |
erişim | access |
fedramp | fedramp |
aws | aws |
güvenlik | security |
TR Zebra Erişim Yönetim Sistemi™ ile cihazlarınıza hızlı ve kolay erişim sağlayarak kullanıcı ve operasyonel verimliliği artırın
EN Drive user and operational efficiencies through easy and rapid access to your devices using Zebra’s Access Management System™
თურქული | ინგლისური |
---|---|
erişim | access |
yönetim | management |
sistemi | system |
hızlı | rapid |
kolay | easy |
kullanıcı | user |
operasyonel | operational |
TR Bu izinsiz erişim geçişi güvenlik adı altında savunuldu ancak bu erişim izni çevrimiçi iletişimi saldırıya açık hale getirmektedir ve bütün ayrıntılarıyla yenilik ve teknoloji topluluğunu tehdit etmektedir.
EN This backdoor was advocated for in the name of security, but it opens up online communications to vulnerabilities and threatens innovation and the technology community at large.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
bu | this |
güvenlik | security |
adı | name |
çevrimiçi | online |
ve | and |
yenilik | innovation |
teknoloji | technology |
TR Vurgulanan iletimin regülasyonu rekabetin mümkün olması için gerekli iken, İnternet erişim sağlayıcıları serbest piyasada hizmet sağlama ve hizmetlere erişim için ücretlendirme yapabilmelidir
EN While regulation of the underlying transmission is necessary so that competition is possible, Internet access providers should be allowed to charge for access and provide services in a free market
თურქული | ინგლისური |
---|---|
gerekli | necessary |
erişim | access |
sağlayıcıları | providers |
serbest | free |
hizmet | services |
TR Yönlendiricinizde Whoer VPN'i yapılandırmak için yönlendiricinizin yapılandırmasında bulunan bağlantı protokolünü seçin. Bağlantı ayarlarını almak için erişim anahtarını girin ve "Erişim al" düğmesini tıklayın.
EN To configure Whoer VPN on your router, select the connection protocol available in your router's configuration. To get the connection settings, enter the access key and click the "Get access" button.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
whoer | whoer |
vpn | vpn |
yapılandırmak | configure |
bağlantı | connection |
ayarlarını | settings |
girin | enter |
düğmesini | button |
protokolü | protocol |
anahtarı | key |
TR Öntanımlı olarak, olası en geniş erişim izni anlamına gelen 0777'dir. Erişim türleri hakkında ayrıntılı bilgi edinmek için
EN The permissions are 0777 by default, which means the widest possible access. For more information on permissions, read the details on the
თურქული | ინგლისური |
---|---|
olası | possible |
erişim | access |
anlamına | means |
dir | are |
TR Pure, müşterilerin hazırlıktan gönderime ve kabulden yayınlanmaya kadar yayınlama durumunun tüm geçmişini kayıt altına alabilmesine imkan verir
EN Pure enables customers to register the history of publication status from preparation and submission and acceptance and publication
თურქული | ინგლისური |
---|---|
müşterilerin | customers |
ve | and |
TR Elsevier makale tekrar baskıları ilaç şirketlerine kitlelerine ulaşma ve ürün mesajlarını destekleme şansı verir
EN Elsevier article reprints provides pharma companies with a chance to engage their audiences and reinforce product messages.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
elsevier | elsevier |
makale | article |
ve | and |
ürün | product |
şansı | chance |
TR Editoryal eklerElsevier'in hakem denetimli dergilerinin pek çoğu bir Ek biçiminde ortak bir konudaki makale koleksiyonlarının basılmasına imkân verir. Eklerin kitlenize ulaşmakta nasıl mükemmel ortağınız haline gelebileceğini keşfedin
EN Editorial supplementsMany of Elsevier?s peer-reviewed journals offer the possibility to publish a collection of articles on a common theme in the form of a Supplement. Discover how Supplements can be the perfect partner to engage with your audience.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
editoryal | editorial |
mükemmel | perfect |
keşfedin | discover |
TR Ulusal Araştırma Performansı Değerlendirmesi ulusunuzun araştırma performansını derinlemesine değerlendirme imkanı verir ve aşağıdakileri içeren bir dizi analiz sağlar:
EN National research performance assessments provide a deep evaluation of your nation's research performance and can feature a range of analyses such as:
თურქული | ინგლისური |
---|---|
ulusal | national |
değerlendirme | evaluation |
sağlar | provide |
TR Elsevier öğrenciler ve profesyonellere birinci sınıf tıp kitaplarımızı elektronik ve basılı formatta satın alma imkanı verir.
EN Elsevier offers students and professionals the ability to purchase our world-class medical books in electronic and print formats.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
elsevier | elsevier |
öğrenciler | students |
ve | and |
sınıf | class |
tıp | medical |
elektronik | electronic |
kitapları | books |
TR Elsevier'in hakem denetimli dergilerinin pek çoğu bir Ek biçiminde ortak bir konudaki makale koleksiyonlarının basılmasına imkân verir.
EN Many of Elsevier’s peer-reviewed journals offer the possibility to publish a collection of articles on a common theme in the form of a Supplement.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
elsevier | elsevier |
ortak | common |
TR Makale önizleme formatı mesajınızın oldukça hedefe yönelik olmasına ve ulaşmak istediğiniz uzmanlar tarafından görülmesine imkan verir.
EN The article preview format ensures your message is highly targeted and seen by the speciality professionals you want to reach.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
makale | article |
oldukça | highly |
istediğiniz | you want |
uzmanlar | professionals |
TR Semrush Sıralaması, 2012'den itibaren aylık geçmiş verileri sunar. Bu veriler, hedef websiteniz için ana trafik trendlerini anlamanıza olanak sağlar ve büyümesini farketmenize izin verir.
EN Semrush Rank offers month-by-month historical data from 2012. It can give you an understanding of the main traffic trends for the target website and let you discern its growth.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
semrush | semrush |
sıralaması | rank |
aylık | month |
hedef | target |
ana | main |
trafik | traffic |
TR On Page SEO Checker, verilen anahtar kelimeler için Google top 10'daki rakiplerinizi kontrol ederek, içeriğinizi zenginleştirebileceğiniz anlamsal olarak alakalı kelimeler ile ilgili içgörüler verir.
EN By checking your competitors in Google’s top 10 for given keywords, On Page SEO Checker gives you insights on semantically related words you can enrich your content with.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
seo | seo |
kelimeler | words |
içeriğinizi | your content |
içgörüler | insights |
verir | gives |
TR Bir web sitesinin backlink profilinin ve zaman içindeki backlink büyümesinin anlık görüntüsünü verir.
EN Gives you a snapshot of a website’s backlink profile and its backlink growth over time.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
backlink | backlink |
zaman | time |
verir | gives |
TR Giden Bağlantılar bölümü, hedef web sitesinin bağlanma kalıpları hakkında bir fikir verir.
EN The "Outgoing Links" section gives you an idea of a target website's linking patterns.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
bağlantılar | links |
hedef | target |
fikir | idea |
verir | gives |
TR Web sitenizin bağlantı verdiği web sitelerinin bir listesini verir.
EN Gives you a list of websites your target website is linking out to.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
web | website |
bağlantı | linking |
listesini | list |
verir | gives |
TR MACRO?nun kolay kullanılan sistemi kullanıcıların analiz amacıyla doğru ve güvenilir veriler toplaması için denek verileri hakkındaki raporları hızla girebilmesine, takip edebilmesine ve çalıştırabilmesine imkân verir.
EN MACRO's easy-to-use system allows users to quickly input, monitor and run reports on subject data to collect accurate and reliable data for analysis.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
sistemi | system |
güvenilir | reliable |
takip | monitor |
TR Kaliforniya Tüketici Gizliliği Yasası, Kaliforniya'da yaşayan kişilere kişisel bilgilerinin işletmeler tarafından satılmasını önleme hakkını verir
EN The California Consumer Privacy Act gives California residents the right to direct businesses from selling their personal information
თურქული | ინგლისური |
---|---|
kaliforniya | california |
tüketici | consumer |
bilgilerinin | information |
verir | gives |
TR Günlük Fikirler, büyümenizi artırmak için size kişiselleştirilmiş ilham verir
EN Daily Ideas gives you personalized inspiration to boost your growth
თურქული | ინგლისური |
---|---|
günlük | daily |
fikirler | ideas |
artırmak | boost |
için | to |
size | you |
kişiselleştirilmiş | personalized |
verir | gives |
TR Bu hizmet harici, üçüncü taraf web sitelerine dolaylı olarak göz atmaya izin verir
EN The service allows indirect browsing of external, third-party websites
თურქული | ინგლისური |
---|---|
harici | external |
taraf | party |
TR Tüm iletilerinize mutlak özgünlük ve bütünlük verir.
EN It gives absolute authenticity and integrity to all of your messages.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
tüm | all |
ve | and |
verir | gives |
TR Anahtar depomuz, bir anahtar çifti oluşturmanıza ve aynı zamanda zaten var olan OpenPGP anahtar çiftinizi içe aktarmanıza izin verir
EN Our keystore allows you to generate a key pair but also to import your already existing OpenPGP key pair
თურქული | ინგლისური |
---|---|
anahtar | key |
çifti | pair |
zaten | already |
TR Bu kredi kartı bilgileri gibi özel bilgilerin kimse izinsiz dinlemeden, veriyle oynamadan ya da mesaj sahteciliği yapmadan aktarılmasına izin verir
EN This allows private information like credit card details to transmit without eavesdropping, data tampering, or message forgery
თურქული | ინგლისური |
---|---|
bu | this |
kredi | credit |
özel | private |
mesaj | message |
TR Elbette! Logaster, çift taraflı kartvizitler oluşturmanıza ve indirmenize imkan verir.
EN Sure! Logaster lets you create and download double-sided business cards.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
logaster | logaster |
çift | double |
oluşturmanıza | create |
ve | and |
TR Youtube, trend video içerik mekanıdır ve GERÇEKTEN trendlerin ne olduğunu öğrenmek ve çok miktarda görüntülenme almak istiyorsanız, en çok görüntülenenler aracımız YouTube'daki trend konular hakkında size inanılmaz bir analiz verir
EN YouTube is the home of trending video content and if you want to find out what’s ACTUALLY trending and driving massive views our Most Viewed tool gives you incredible insight into the trending topics on YouTube
თურქული | ინგლისური |
---|---|
youtube | youtube |
trend | trending |
video | video |
içerik | content |
olduğunu | is |
görüntülenme | views |
istiyorsanız | if you want |
inanılmaz | incredible |
verir | gives |
TR ALLSAFE etiketimiz, otellerimizde en katı temizlik ve önleme standartları ve operasyonel protokollerin karşılandığının gönül rahatlığını verir.
EN Our new ALLSAFE label gives you peace of mind that the most stringent cleanliness and prevention standards and operational protocols have been met in our hotels.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
en | most |
ve | and |
önleme | prevention |
standartları | standards |
operasyonel | operational |
verir | gives |
ın | of |
TR Bu özet, ilgili bilgilerin önemli unsurlarının kamuya açık olmasını sağlar ve gelişmeleri takip edebilen paydaşlarınıza güven verir
EN This allows public visibility of key aspects of relevant information and reassures your stakeholders, who are able to follow developments
თურქული | ინგლისური |
---|---|
bu | this |
ilgili | relevant |
bilgilerin | information |
önemli | key |
sağlar | allows |
ve | and |
takip | follow |
ın | of |
TR Akredite Hollanda genel merkezi çatısı altındaki küresel üslerimiz, aynı sıkı prosedürleri sürdürürken sertifikasyonu etkin ve uygun maliyetli yapmamıza imkan verir.
EN Our global bases, under the umbrella of the accredited Dutch head office, allows us to make certification efficient and cost effective, whilst upholding the same stringent procedures.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
akredite | accredited |
hollanda | dutch |
küresel | global |
sıkı | stringent |
ve | and |
maliyetli | cost |
TR Arctis Pro’nun tümleşik ekolayzeri, mükemmel sesi anında hiçbir yazılım gerektirmeden oluşturmak için OLED ekranı üzerinden her frekansla oynamanıza izin verir
EN The Arctis Pro’s onboard equalizer lets you tweak each frequency via the OLED screen to craft your perfect sound on the fly with no software required
თურქული | ინგლისური |
---|---|
arctis | arctis |
mükemmel | perfect |
hiçbir | no |
yazılım | software |
oled | oled |
TR Modern mobil cihazlar, kullanıcıların dünyayı ya da en azından tüm bilgilerini, haritalarını ve oyunlarını ellerinde tutmalarına izin verir.
EN Modern mobile devices allow users to hold the world -- or at least all of its information, maps, and games -- in their hands.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
modern | modern |
mobil | mobile |
cihazlar | devices |
tüm | all |
bilgilerini | information |
en az | least |
ın | of |
TR CISPA YETKİSİZ ARAMALARA VE KİŞİSEL BİLGİLERİ PAYLAŞMAYA İZİN VERİR
EN CISPA WOULD ALLOW WARRANTLESS SEARCHES AND SHARING OF PERSONAL DATA
თურქული | ინგლისური |
---|---|
ve | and |
TR Altyazıları doğrudan videonuzun içine yazdır. Kodlanmış altyazılar, herhangi bir platformda paylaşmanıza izin verir.
EN Burn subtitles right into your video. Hard-coded subtitles allow you to share on any platform.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
doğrudan | right |
platformda | platform |
TR Basit bir arayüze sahiptir ve birden fazla kullanıcının birbirleriyle uzaktan buluşmasına izin verir
EN It has a straightforward interface and allows multiple users to meet with each other remotely
თურქული | ინგლისური |
---|---|
basit | straightforward |
sahiptir | has |
kullanıcının | users |
uzaktan | remotely |
TR "Her şey değişimdir, her şey yerini verir, her şey gelir geçer"
EN “All is change, all yields its place, all comes and goes”
თურქული | ინგლისური |
---|---|
gelir | comes |
TR Bire bir görüşmeler, bir toplantıda normalde yapacağımızdan daha derine inmemizi sağlar ve tam olarak en savunmasız olduğumuz anlara ulaşmamıza izin verir
EN One-on-one conversations allow us to go deeper than we normally would in a meeting, and they let us reach out precisely when we’re most vulnerable
თურქული | ინგლისური |
---|---|
normalde | normally |
sağlar | allow |
TR İşleri kağıda dökmek, size geriye dönüp bakabileceğiniz somut ve güvenilir bir şey verir.
EN Committing things to paper gives you something concrete and reliable to look back on.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
size | you |
somut | concrete |
güvenilir | reliable |
şey | things |
verir | gives |
TR Busbud, anlık ve son dakika seyahat değişikliklerine imkan verir.
EN Busbud leaves room for spontaneity and last minute travel changes.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
busbud | busbud |
ve | and |
son | last |
dakika | minute |
seyahat | travel |
TR LabStar laboratuvar değirmeni NETZSCH ince öğütme teknolojisinin en küçük öğütme ünitesidir; bu ünite karşılaştırılabilir ürün makineleri üzerinde kesin bir ölçeklendirmeye izin verir.
EN The laboratory mill LabStar is the smallest grinding unit of NETZSCH-Feinmahltechnik GmbH that enables an exact scale-up to comparable production machines.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
laboratuvar | laboratory |
netzsch | netzsch |
küçük | smallest |
makineleri | machines |
TR Profesyonel bir logo tasarımı, müşteilere, markanızı ciddiye almaları gerektiği mesajını verir. Henüz ürünlerinizi deneme fırsatı bulmadan önce bile müşterilerin güvenini kazanmak konusunda markaların belirleyici bir etkisi vardır.
EN A professional logo design communicates to customers that you take your brand seriously. It’s decisive in winning customers’ trust before they even get a chance to try out your products.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
profesyonel | professional |
tasarımı | design |
deneme | try |
önce | before |
müşterilerin | customers |
tasarım | products |
TR Vimeo Basic adlı paket standart pakettir ve sizse haftalık 500 MB şeklinde bir depolama hakkı verir
EN The package called Vimeo Basic is the standard package and it gives you 500 MB of storage per week
თურქული | ინგლისური |
---|---|
vimeo | vimeo |
paket | package |
standart | standard |
haftalık | week |
depolama | storage |
verir | gives |
ნაჩვენებია 50 სულ 50 თარგმანიდან