TR Bazı dergilerimiz gönderilen görüntüleri manuel bir görüntü işleme sürecinden geçirmeye başlamış durumdadır, ama bu taramanın tüm gönderimlerde yapılması yarı otomatik bir süreç gerektirecektir.
TR Bazı dergilerimiz gönderilen görüntüleri manuel bir görüntü işleme sürecinden geçirmeye başlamış durumdadır, ama bu taramanın tüm gönderimlerde yapılması yarı otomatik bir süreç gerektirecektir.
EN Some of our journals already pass submitted images through a manual image screening process, but bringing such screening to all submissions will require a semi-automated process.
トルコ語 | 英語 |
---|---|
gönderilen | submitted |
manuel | manual |
tüm | all |
yarı | semi |
otomatik | automated |
TR Şubat ayı başında, Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Sefaköy Çocuk Büro Amirliği’nde temizlik personeli olarak işe başlamış
EN In early February she started working as cleaning staff at Sefaköy Children’s Bureau, which is within the Police Department
トルコ語 | 英語 |
---|---|
temizlik | cleaning |
personeli | staff |
TR Şubat ayı başında, Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Sefaköy Çocuk Büro Amirliği’nde temizlik personeli olarak işe başlamış
EN In early February she started working as cleaning staff at Sefaköy Children’s Bureau, which is within the Police Department
トルコ語 | 英語 |
---|---|
temizlik | cleaning |
personeli | staff |
TR Şubat ayı başında, Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Sefaköy Çocuk Büro Amirliği’nde temizlik personeli olarak işe başlamış
EN In early February she started working as cleaning staff at Sefaköy Children’s Bureau, which is within the Police Department
トルコ語 | 英語 |
---|---|
temizlik | cleaning |
personeli | staff |
TR Şubat ayı başında, Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Sefaköy Çocuk Büro Amirliği’nde temizlik personeli olarak işe başlamış
EN In early February she started working as cleaning staff at Sefaköy Children’s Bureau, which is within the Police Department
トルコ語 | 英語 |
---|---|
temizlik | cleaning |
personeli | staff |
TR “Dönüşüm çoktan başlamış durumda”
EN “The transformation has begun”
トルコ語 | 英語 |
---|---|
dönüşüm | transformation |
TR Ama bir noktadan sonra, etik kriterlere uygun üretilmeyen ürünlerin içinde kendini rahat hissetmemeye başlamış
EN But eventually she no longer felt at ease with unethically produced garments
TR Almanya iklimin korunmasında ve yenilenebilir enerjilerin yaygınlaştırılmasında uluslararası düzeyde bir öncü. Nükleer enerjiye veda süreci başlamış durumda.
EN Internationally, Germany leads the way in climate protection and is a pioneer in the development of renewable energies. The exit from nuclear power is already under way.
トルコ語 | 英語 |
---|---|
almanya | germany |
yenilenebilir | renewable |
uluslararası | internationally |
nükleer | nuclear |
TR Peki daha önce buraya gelip yaşamaya başlamış olan expat’lar yeni ülkelerini nasıl değerlendiriyorlar? Expat’lar ağı InterNations bu sorunun cevabını aradı ve kendi açıklamasına göre 3,5 milyon üyesi arasında bir anket yaptı
EN So how do expats already living in the country rate their new home towns? That’s something the InterNations expat network aimed to find out by conducting a survey among the 3.5 million members it claims to have
トルコ語 | 英語 |
---|---|
lar | s |
yeni | new |
ağı | network |
milyon | million |
anket | survey |
TR Eski ve yeni memleketindeki eğitim sistemleri arasındaki farklardan bahsederken telaffuzunda sadece hafif bir aksan duyuluyor 32 yaşındaki Alkhalaf’ın, daha bundan sadece bir buçuk yıl önce Almanca öğrenmeye başlamış olmasına rağmen.
EN Although Alkhalaf only began learning German one and a half years ago you can hear just the slight trace of an accent when the 32 year old talks about the differences between the school systems in her old and new homes.
トルコ語 | 英語 |
---|---|
eski | old |
yeni | new |
eğitim | learning |
sistemleri | systems |
arasındaki | between |
önce | ago |
rağmen | although |
TR Böylece, gıdaları koruma yöntemi olarak yüksek ısıl işlem ve konserveleme başlamış oldu.
EN Thus began the birth of high heat treatment and canning as a means of preserving food.
トルコ語 | 英語 |
---|---|
böylece | thus |
yüksek | high |
11翻訳の11を表示しています