TR backlinko.com ile aramızda "SEO listesi" bakımından en üst sırada yer almak için şiddetli bir mücadele gerçekleştiğini görebilirsiniz.
トルコ語 の "bakımından en üst" は、次の 英語 単語/フレーズに翻訳できます。
TR backlinko.com ile aramızda "SEO listesi" bakımından en üst sırada yer almak için şiddetli bir mücadele gerçekleştiğini görebilirsiniz.
EN You can see that there's a fierce battle going on between backlinko.com and us for the top spot for "SEO checklist."
トルコ語 | 英語 |
---|---|
seo | seo |
görebilirsiniz | you can see |
TR Her birine SERP'te en üst sıralara ulaşma bakımından en yüksek şansı vermek için sayfalarınızı nasıl optimize edeceğinize dair öneriler alın.
EN Get suggestions on how to optimize your pages to give each one the best chance at reaching the top of the SERP.
トルコ語 | 英語 |
---|---|
serp | serp |
şansı | chance |
optimize | optimize |
öneriler | suggestions |
alın | get |
TR Üst katman, katmanlı bir boya sisteminin en üst katmanına verilen addır. Üst katman, yüzeyin rengini ve parlaklığını belirler ve mekanik ile kimyasal istikrar garanti eder.
EN A top coat is understood to be the topmost layer of a paint system. The top coat determines the color and luster of the finish and guarantees the mechanical and chemical stability.
トルコ語 | 英語 |
---|---|
üst | top |
belirler | determines |
mekanik | mechanical |
kimyasal | chemical |
garanti | guarantees |
TR Temel abonelik olan Pro planını veya KOBİ'ler ve büyüyen ajanslar için en popüler olan Guru planını seçebilirsiniz. Planlar, mevcut araç sayısı ve limit sayısı bakımından farklılık gösterir.
EN You might choose Pro plan, which is the basic subscription, or Guru plan, which is the most popular for SMBs and growing agencies. The plans differ in the number of tools available as well as in the number of limits.
トルコ語 | 英語 |
---|---|
temel | basic |
veya | or |
büyüyen | growing |
ajanslar | agencies |
en | most |
popüler | popular |
guru | guru |
planlar | plans |
araç | tools |
sayısı | number |
TR Bu mali hayal kırıklığına rağmen, proje Elsevier Scientific Publishing Company'nin yükselişinde, özellikle saygınlık ve halkla ilişkiler bakımından önemli bir yer tutmuştur
EN Despite this financial disappointment, the project had been crucial in the rise of the Elsevier Scientific Publishing Company – especially from the point of view of goodwill and public relations
トルコ語 | 英語 |
---|---|
bu | this |
mali | financial |
rağmen | despite |
proje | project |
elsevier | elsevier |
özellikle | especially |
önemli | crucial |
TR Finanse Edilen Projelerin Geçerliliği ve Etkisi: Finanse ettiğiniz araştırma programlarının performansını sonuçları, atıf almaları ve uluslararası etkileri bakımından değerlendirin
EN effectiveness and impact of funded projects: assess the performance of the research programmes you fund in terms of output, citations and international impact
トルコ語 | 英語 |
---|---|
ve | and |
etkisi | impact |
araştırma | research |
uluslararası | international |
ın | of |
TR Yer altı su kaynakları bakımından oldukça zengin sayılan Geyre Beldemizde yeteri kadar sondaj olmadığından mevcut kuyularla ve yeni açılan kuyularla gereği gibi istifade edilmektedir
EN Since there is not enough sounding in Geyre Town, which is considered as rich in groundwater resources, the existing wells and newly opened wells are used as well
トルコ語 | 英語 |
---|---|
kaynakları | resources |
zengin | rich |
トルコ語 | 英語 |
---|---|
tüm | all |
last | last |
hizmetleri | services |
yazılımı | software |
zaman | time |
içerik | content |
sunulan | offered |
işlevsellik | functionality |
değişiklik | change |
TR Kimyasal kalite ve biyolojik elementler bakımından iyi düzeyde su durumuna ulaşma ve bu düzeyi koruma
EN To achieve and maintain good water status in terms of chemical quality and biological elements
トルコ語 | 英語 |
---|---|
kimyasal | chemical |
ve | and |
biyolojik | biological |
su | water |
TR Tasarım ve işlev bakımından mükemmel bir web sitesi oluşturmak için hiçbir teknik bilgiye sahip olmanız gerekmiyor. Editörde yer alan tüm fonksiyonlar, ilk defa kullanacak olanlar için bile basit ve anlaşılır.
EN No technical skills are needed to build a well-designed and working website. All the functions of our editor are simple and straightforward even to first-time users.
トルコ語 | 英語 |
---|---|
işlev | functions |
mükemmel | well |
hiçbir | no |
teknik | technical |
tüm | all |
TR Bütün bunlara rağmen besin maddesi bakımından İtalya kendi ihtiyaçlarını zor karşılar
EN In spite of all these, Italy in terms of nutrients meets its own needs
トルコ語 | 英語 |
---|---|
bütün | all |
ihtiyaçları | needs |
TR Birçok turistik tesise sahip olan İtalya, tarih ve kültür eserleri bakımından zengindir.
EN Italy, with its many tourist attractions, is rich in history and culture.
トルコ語 | 英語 |
---|---|
birçok | many |
tarih | history |
kültür | culture |
TR Sesin, tescile konu edilen mallar bakımından teknik ve işlevsel bir unsur olarak değil ticari kaynak gösteren bir işaret olarak algılanması gerekmektedir.
EN The sound should be perceived as the origin of the goods that the sound mark is used on, rather than a technical and functional element for the goods.
トルコ語 | 英語 |
---|---|
teknik | technical |
kaynak | origin |
TR Dolayısıyla marka başvurusu ilgili mallar bakımından ayırt edici ve ticari kaynak gösteren bir işaret olarak algılanmamaktadır.
EN In this regard, the subject trademark application is not distinctive, and it is not likely to be perceived as a commercial origin for the related goods.
トルコ語 | 英語 |
---|---|
ilgili | related |
ticari | commercial |
kaynak | origin |
TR Yukarıda gerekçeler kapsamında Mahkeme, dava konusu ses markasının ilgili mallar bakımından ayırt edici olmadığı ve marka başvurusunun kaynak gösterme fonksiyonunun bulunmadığı sonucuna varmıştır.
EN In light of the above grounds, the Court concluded that the subject sound mark is not distinctive, and it is not likely to be perceived as a commercial origin for the related goods.
トルコ語 | 英語 |
---|---|
mahkeme | court |
konusu | subject |
ilgili | related |
marka | to |
kaynak | origin |
ın | of |
TR BİRLİKTE: Yerel STÖ’ler için Kurumsal Destek Programı kapsamında destek alan 42 STÖ tematik alan dağılımları bakımından ise dikkat çekici bir çeşitlilik gösterdi. 42 STÖ toplam 15 farklı alanda faaliyet gösterdi.
EN 42 CSOs showed a remarkable variety in terms of thematic areas, which took support from BIRLIKTE: Local CSOs Institutional Support Program. 42 CSOs organized activities in 15 different areas in total.
トルコ語 | 英語 |
---|---|
yerel | local |
kurumsal | institutional |
destek | support |
programı | program |
farklı | different |
TR İnternet servis sağlayıcılarının abone sayısı ve gelir bakımından en büyük pazar payına sahip olan ilk üç şirket Türk Telekom, Superonline (Turkcell), Vodafone Net (Birleşik Krallık)
EN Türk Telekom, Superonline (Turkcell), Vodafone Net (United Kingdom) are the top three companies with the largest market share of Internet service providers in terms of subscriber numbers and revenue
トルコ語 | 英語 |
---|---|
servis | service |
ve | and |
gelir | revenue |
pazar | market |
şirket | companies |
birleşik | united |
krallık | kingdom |
ın | of |
sağlayıcıları | providers |
TR Müvekkil için en uygun ve vergi hukuku bakımından en etkin işletme yapısının belirlenmesi amacıyla; her bir müvekkilin hedef ve ihtiyaçları detaylı şekilde analiz edilerek kuruluş aşaması süresince kesintisiz destek verilir.
EN We offer comprehensive support through the business establishment process, including careful analysis of each client’s specific goals and needs to ensure clients establishes the most appropriate and tax efficient business structure.
トルコ語 | 英語 |
---|---|
en | most |
uygun | appropriate |
vergi | tax |
etkin | efficient |
işletme | business |
ihtiyaçları | needs |
analiz | analysis |
destek | support |
yapısı | structure |
トルコ語 | 英語 |
---|---|
korumak | protect |
トルコ語 | 英語 |
---|---|
zengin | rich |
ultra | ultra |
etkili | effectively |
size | you |
muhteşem | gorgeous |
TR Şeftali Fidan Üretiminde Aşı Başarısı Bakımından Anaç Çapı ve Kalem Dinlenmesinin Etkileri: ‘Artemis – Garnem’ Örneği
EN Effects of Rootstock Diameter and Scion Rest on Grafting Success in The Production of Peach Seedling: A Case Study With ‘Artemis – Garnem’
トルコ語 | 英語 |
---|---|
başarısı | success |
ve | and |
etkileri | effects |
TR Yer altı su kaynakları bakımından oldukça zengin sayılan Geyre Beldemizde yeteri kadar sondaj olmadığından mevcut kuyularla ve yeni açılan kuyularla gereği gibi istifade edilmektedir
EN Since there is not enough sounding in Geyre Town, which is considered as rich in groundwater resources, the existing wells and newly opened wells are used as well
トルコ語 | 英語 |
---|---|
kaynakları | resources |
zengin | rich |
TR Temel abonelik olan Pro planını veya KOBİ'ler ve büyüyen ajanslar için en popüler olan Guru planını seçebilirsiniz. Planlar, mevcut araç sayısı ve limit sayısı bakımından farklılık gösterir.
EN You might choose Pro plan, which is the basic subscription, or Guru plan, which is the most popular for SMBs and growing agencies. The plans differ in the number of tools available as well as in the number of limits.
トルコ語 | 英語 |
---|---|
temel | basic |
veya | or |
büyüyen | growing |
ajanslar | agencies |
en | most |
popüler | popular |
guru | guru |
planlar | plans |
araç | tools |
sayısı | number |
TR Finanse Edilen Projelerin Geçerliliği ve Etkisi: Finanse ettiğiniz araştırma programlarının performansını sonuçları, atıf almaları ve uluslararası etkileri bakımından değerlendirin
EN effectiveness and impact of funded projects: assess the performance of the research programmes you fund in terms of output, citations and international impact
トルコ語 | 英語 |
---|---|
ve | and |
etkisi | impact |
araştırma | research |
uluslararası | international |
ın | of |
TR Sitenizi yerel aramalar bakımından optimize edin ve daha fazla yerel müşteri edinin
EN Optimize your site for local searches and get more local customers
トルコ語 | 英語 |
---|---|
sitenizi | your site |
yerel | local |
aramalar | searches |
edin | get |
ve | and |
müşteri | customers |
TR Temel abonelik olan Pro planını veya KOBİ'ler ve büyüyen ajanslar için en popüler olan Guru planını seçebilirsiniz. Planlar, mevcut araç sayısı ve limit sayısı bakımından farklılık gösterir.
EN You might choose Pro plan, which is the basic subscription, or Guru plan, which is the most popular for SMBs and growing agencies. The plans differ in the number of tools available as well as in the number of limits.
トルコ語 | 英語 |
---|---|
temel | basic |
veya | or |
büyüyen | growing |
ajanslar | agencies |
en | most |
popüler | popular |
guru | guru |
planlar | plans |
araç | tools |
sayısı | number |
TR Kimyasal kalite ve biyolojik elementler bakımından iyi düzeyde su durumuna ulaşma ve bu düzeyi koruma
EN To achieve and maintain good water status in terms of chemical quality and biological elements
トルコ語 | 英語 |
---|---|
kimyasal | chemical |
ve | and |
biyolojik | biological |
su | water |
TR Sesin, tescile konu edilen mallar bakımından teknik ve işlevsel bir unsur olarak değil ticari kaynak gösteren bir işaret olarak algılanması gerekmektedir.
EN The sound should be perceived as the origin of the goods that the sound mark is used on, rather than a technical and functional element for the goods.
トルコ語 | 英語 |
---|---|
teknik | technical |
kaynak | origin |
TR Dolayısıyla marka başvurusu ilgili mallar bakımından ayırt edici ve ticari kaynak gösteren bir işaret olarak algılanmamaktadır.
EN In this regard, the subject trademark application is not distinctive, and it is not likely to be perceived as a commercial origin for the related goods.
トルコ語 | 英語 |
---|---|
ilgili | related |
ticari | commercial |
kaynak | origin |
TR Yukarıda gerekçeler kapsamında Mahkeme, dava konusu ses markasının ilgili mallar bakımından ayırt edici olmadığı ve marka başvurusunun kaynak gösterme fonksiyonunun bulunmadığı sonucuna varmıştır.
EN In light of the above grounds, the Court concluded that the subject sound mark is not distinctive, and it is not likely to be perceived as a commercial origin for the related goods.
トルコ語 | 英語 |
---|---|
mahkeme | court |
konusu | subject |
ilgili | related |
marka | to |
kaynak | origin |
ın | of |
TR Teste dahil olanlar yaş grupları ve gelir dağılımı bakımından Almanya’daki tüm hanelerin küçültülmüş bir kesiti gibi
EN The test participants represent a miniature cross-section of all households in Germany in terms of age structure and income distribution
トルコ語 | 英語 |
---|---|
yaş | age |
gelir | income |
almanya | germany |
tüm | all |
TR Almanya ormanlık alanlar bakımından çok zengin: ülkenin yüzölçümünün yüzde 33’ü ormanlarla kaplı
EN And Germany certainly has plenty of forests: 33% of the country is covered in woodland
トルコ語 | 英語 |
---|---|
almanya | germany |
TR 15 çalışanı bulunan ofisin teknisyenleri 300.000 elektrik sayacı, 50.000 gaz ve su sayacı, 550 uzaktan ısıtma sayacı ve elektrikli araba şarj ünitelerinin bakımından sorumlu
EN It employs a staff of 15 – engineers responsible for 300,000 electricity meters, 50,000 gas and water meters and 550 district heating meters as well as charging points for electric cars
トルコ語 | 英語 |
---|---|
gaz | gas |
ve | and |
su | water |
araba | cars |
sorumlu | responsible |
TR Araştırma ve geliştirmede köklü bir geleneği olan ülke, bilginin en önemli “hammadde” olarak görüldüğü küreselleşmiş dünyada en iyi kafaların yurdu olmak bakımından göz dolduruyor
EN In a globalised world in which knowledge is regarded as the most important resource, the country, with its long-standing tradition of research and development, is well positioned in the international competition for the best minds
トルコ語 | 英語 |
---|---|
araştırma | research |
ülke | country |
TR Almanya başka ülkelerden gelen üniversite öğrencilerinin tercihleri bakımından ABD ve Büyük Britanya’dan sonra üçüncü konumda
EN For international students Germany is already the most popular country to study in after the USA and Great Britain
トルコ語 | 英語 |
---|---|
almanya | germany |
abd | usa |
TR Genelde Alman üniversitelerinin piyasa koşullarına uygunluk bakımından dünyadaki yeri gayet iyi
EN In comparison with other countries, the German education system is in principle relatively well adapted to the needs of the labour market
トルコ語 | 英語 |
---|---|
alman | german |
piyasa | market |
iyi | well |
TR “Integra” (Mültecilerin Yüksek Öğrenime Entegrasyonu) üniversite yönetimlerinin mültecileri dil ve öğrenim alanına yönelik bilgiler bakımından hazırlamaya dönük yaklaşık 170 projesine destek veriyor.
EN “Integra” (helping integrate refugees into degree courses) supports around 170 projects run by universities to give refugees subject and language preparation.
トルコ語 | 英語 |
---|---|
üniversite | universities |
dil | language |
ve | and |
yönelik | to |
yaklaşık | around |
TR "Gerek teknik destek, gerekse altyapı hizmeti bakımından prestijli bir birim olması bizlere güven vermekte. Çalışanları kutlar başarılarının devamını dilerim"
EN "Thank you so much to the DergiPark team who is working hard to contribute to the development of academic community and journals."
TR Kendi alanınızda daha fazla müşteri edinmek için sitenizi yerel aramalar bakımından optimize edin
EN Optimize your site for local searches to get more customers in your area
トルコ語 | 英語 |
---|---|
müşteri | customers |
sitenizi | your site |
yerel | local |
aramalar | searches |
edin | get |
alanı | area |
TR Kendi alanınızda daha fazla müşteri edinmek için sitenizi yerel aramalar bakımından optimize edin
EN Optimize your site for local searches to get more customers in your area
トルコ語 | 英語 |
---|---|
müşteri | customers |
sitenizi | your site |
yerel | local |
aramalar | searches |
edin | get |
alanı | area |
トルコ語 | 英語 |
---|---|
tüm | all |
last | last |
hizmetleri | services |
yazılımı | software |
zaman | time |
içerik | content |
sunulan | offered |
işlevsellik | functionality |
değişiklik | change |
TR Web sitesinin görünürlük bakımından zaman içindeki gelişimini izlemek için ilk SEO Panelinizi kurun
EN Set up your first SEO Dashboard to track website’s visibility improvement over time
トルコ語 | 英語 |
---|---|
görünürlük | visibility |
zaman | time |
izlemek | track |
ilk | first |
seo | seo |
kurun | set up |
TR Çok fazla sayıda pazarlama stratejisi, bir işletmeye kısa vadeli sonuçlar sağlaması ve bunları uzun vadeli kazançlara dönüştürmek için bir yol sunmaması bakımından nispeten dar görüşlüdür
EN Far too many marketing strategies are relatively shortsighted in that they simply provide a business with short term results without providing a way to transform them into long-term gains
トルコ語 | 英語 |
---|---|
kısa | short |
vadeli | term |
sonuçlar | results |
bunları | that |
uzun | long |
dönüştürmek | transform |
yol | way |
nispeten | relatively |
TR Burada, trafik bakımından sizinkiler ile rekabet eden alan adlarını tespit edebilirsiniz
EN Here you can uncover the domains competing with yours for traffic
トルコ語 | 英語 |
---|---|
burada | here |
trafik | traffic |
トルコ語 | 英語 |
---|---|
linux | linux |
ve | and |
en | most |
popüler | popular |
TR Akıllı işleme teknolojileri ve içerik malzemesi transfer sistemlerindeki yenilikler, bitki bazlı çeşitlerin artık lezzet, doku ve ağız hissi bakımından geleneksel sütlü dondurma ile aynı düzeye ulaşabileceği anlamına geliyor.
EN Smart processing technologies and innovation in ingredient handling mean plant-based varieties can now match traditional dairy ice cream for flavour, texture and mouthfeel.
トルコ語 | 英語 |
---|---|
akıllı | smart |
işleme | processing |
teknolojileri | technologies |
bitki | plant |
artık | now |
geleneksel | traditional |
anlamına | mean |
TR Portakal suyu, işlenmesi bakımından hassas ve karmaşık bir içecek olduğundan bu konu özellikle zorlu.
EN This is a challenge because orange juice is a complex beverage that is sensitive to handling and treatment.
トルコ語 | 英語 |
---|---|
hassas | sensitive |
karmaşık | complex |
içecek | beverage |
TR Bu gerçek, doğrusal tedarik zincirlerini sürekli değişen piyasa koşullarına tepki verme bakımından çok daha çevik olan özerk "ekosistemlere" doğru taşımaya ilişkin endüstriyel eğilime yansıyor.
EN This reality is reflected in the industrial trend of moving linear supply chains toward autonomous ‘ecosystems’ that are far more agile in reacting to constantly changing market conditions.
トルコ語 | 英語 |
---|---|
bu | this |
tedarik | supply |
sürekli | constantly |
piyasa | market |
endüstriyel | industrial |
koşulları | conditions |
TR Tasarım ve işlev bakımından mükemmel bir web sitesi oluşturmak için hiçbir teknik bilgiye sahip olmanız gerekmiyor. Editörde yer alan tüm fonksiyonlar, ilk defa kullanacak olanlar için bile basit ve anlaşılır.
EN No technical skills are needed to build a well-designed and working website. All the functions of our editor are simple and straightforward even to first-time users.
TR Kendi alanınızda daha fazla müşteri edinmek için sitenizi yerel aramalar bakımından optimize edin
EN Optimize your site for local searches to get more customers in your area
50翻訳の50を表示しています