EN To the attention of public, This is our information note to all national and international press, our supporters, and stakeholders concerning the refugee and migrant movement towards borders that started on February 28th, 2020
EN To the attention of public, This is our information note to all national and international press, our supporters, and stakeholders concerning the refugee and migrant movement towards borders that started on February 28th, 2020
TR Geçim Kaynağı Yaşam Kaynağı Ülkesini terk etmek zorunda kalmış yaklaşık 80 milyon insan
英語 | トルコ語 |
---|---|
that | yaşam |
to | etmek |
on | yaklaşık |
EN Due to the difficulties experienced in the marketing of tobacco, which has an important role in the economy of our district, a tendency towards return to weaving is observed
TR İlçemiz ekonomisinde önemli bir yeri olan tütünün pazarlanması konusunda yaşanan sıkıntılar nedeniyle, dokumacılığa dönüş yönünde bir eğilim gözlenmektedir
英語 | トルコ語 |
---|---|
important | önemli |
return | dönüş |
to | konusunda |
EN Bitcoin is seen rising towards $70K by May according to several analysts interviewed by CoinDesk.
TR CoinDesk'in görüştüğü birkaç analiste göre Bitcoin'in Mayıs ayına kadar 70 bin dolara yükseleceği öngörülüyor.
英語 | トルコ語 |
---|---|
may | mayıs |
to | birkaç |
by | göre |
EN In April 2020 we added a new effort to our capacity building activities towards the NGOs
TR STK’lara yönelik kapasite geliştirme çalışmalarımıza Nisan 2020’de bir yenisini daha ekledik
英語 | トルコ語 |
---|---|
april | nisan |
capacity | kapasite |
a | bir |
to | yönelik |
EN This is our information note to all national and international press, our supporters, and stakeholders concerning the refugee and migrant movement towards borders that started on February 28th, 2020.
TR 28 Şubat 2020 tarihinde başlayan sınırlara doğru mülteci ve göçmen hareketliliği üzerine, basın mensupları, destekçilerimiz, paydaşlarımız başta olmak üzere bizi takip eden herkes için bilgilendirme notumuzdur.
英語 | トルコ語 |
---|---|
information | bilgilendirme |
press | basın |
refugee | mülteci |
and | ve |
on | tarihinde |
to | için |
EN Upon news announcing that refugees’ passage from Turkey to Europe would not be interfered with, large numbers of refugees and migrants from various towns headed towards border area on the west
TR Mültecilerin Türkiye’den Avrupa’ya geçişine engel olunmayacağı yönündeki haberlerin gündeme gelmesiyle pek çok kentten çok sayıda mülteci ve göçmen batı sınır bölgesine doğru yola çıktı
英語 | トルコ語 |
---|---|
border | sınır |
west | batı |
and | ve |
towards | da |
to | doğru |
the | çok |
EN We are deeply concerned to witness increased human trafficking, rising hate speech towards refugees, and even reports of individual aggression.
TR Öte yandan insan kaçakçılığının artmasını, mültecilere yönelik nefret söyleminin yükselmesini ve hatta münferit saldırı olaylarının yaşanmasını da endişeyle takip ediyoruz.
英語 | トルコ語 |
---|---|
human | insan |
refugees | mültecilere |
and | ve |
to | hatta |
of | yönelik |
EN We provide a range of FOREX solutions that are geared towards all your technology and liquidity requirements including turnkey and white label solutions. Whatever your requirements, we'll find the perfect solution for your exact requirements.
TR Birçok FOREX çözümümüz ile tüm teknoloji ve likidite gereksinimlerinizi karşılıyoruz, turnkey ve beyaz etiket çözümler de dahil olmak üzere. Neye ihtiyacınız olursa olsun tam size göre bir çözüm burada.
英語 | トルコ語 |
---|---|
forex | forex |
technology | teknoloji |
liquidity | likidite |
label | etiket |
solution | çözüm |
all | tüm |
including | dahil |
perfect | çok |
solutions | çözümler |
and | ve |
white | beyaz |
that | tam |
a | bir |
well | ile |
for | göre |
EN Do you spend more time posing for or editing the perfect picture of how you are achieving your goals (such as fitness) than you do working towards your goals?
TR Hedeflerinize nasıl ulaştığınızın (fitness gibi) mükemmel resmini oluşturmak için poz vermek veya düzenlemek için, hedeflerinize ulaşmak için çalışmaktan daha fazla zaman harcıyor musunuz?
英語 | トルコ語 |
---|---|
time | zaman |
perfect | mükemmel |
picture | resmini |
fitness | fitness |
your goals | hedeflerinize |
do you | musunuz |
how | nasıl |
for | için |
or | veya |
of | in |
EN Comments or behavior of an aggressive or sexual nature directed towards other members are not appropriate in the meeting. If you believe somebody has acted inappropriately, please reach out to the chair or to another trusted member.
TR Diğer üyelere yönelik saldırgan veya cinsel içerikli yorumlar veya davranışlar toplantıda uygun değildir. Birinin uygunsuz davrandığını düşünüyorsanız, lütfen sandalyeye veya başka bir güvenilir üyeye ulaşın.
英語 | トルコ語 |
---|---|
comments | yorumlar |
behavior | davranış |
sexual | cinsel |
appropriate | uygun |
meeting | toplantı |
inappropriately | uygunsuz |
trusted | güvenilir |
member | üyeye |
in | da |
other | diğer |
reach | ulaşın |
or | veya |
please | lütfen |
out | de |
the | başka |
not | değildir |
EN Comments or behavior of an aggressive, sexual, or discriminatory nature directed towards other members are not appropriate in ITAA
TR Diğer üyelere yönelik saldırgan, cinsel veya ayrımcı nitelikteki yorumlar veya davranışlar ITAA'da uygun değildir
英語 | トルコ語 |
---|---|
comments | yorumlar |
behavior | davranış |
sexual | cinsel |
other | diğer |
appropriate | uygun |
discriminatory | ayrımcı |
or | veya |
not | değildir |
of | yönelik |
EN We may invoke the traditions or the line in the meeting script that states that “comments or behavior of an aggressive, sexual, or discriminatory nature directed towards other members are not appropriate.”
TR çağırabiliriz gelenekler veya toplantı metninde "diğer üyelere yönelik saldırgan, cinsel veya ayrımcı nitelikteki yorum veya davranışların uygun olmadığını" belirten satır.
英語 | トルコ語 |
---|---|
meeting | toplantı |
other | diğer |
sexual | cinsel |
discriminatory | ayrımcı |
comments | yorum |
appropriate | uygun |
or | veya |
of | yönelik |
EN “I feel uncomfortable because of what was just said/done, and I want to ask that members refrain from making comments of an aggressive, sexual, or discriminatory nature towards other members
TR “Az önce söylenenlerden/yapılanlardan dolayı kendimi rahatsız hissediyorum ve üyelerden diğer üyelere karşı saldırgan, cinsel veya ayrımcı nitelikte yorumlar yapmaktan kaçınmalarını rica ediyorum
EN We can also ask them to repeat the section of the script that states “Comments or behavior of an aggressive, sexual, or discriminatory nature directed towards other members are not appropriate in the meeting.”
TR Ayrıca onlardan senaryonun "Diğer üyelere yönelik saldırgan, cinsel veya ayrımcı nitelikteki yorumlar veya davranışlar toplantıda uygun değildir" yazan bölümünü tekrar etmelerini isteyebiliriz.
英語 | トルコ語 |
---|---|
sexual | cinsel |
discriminatory | ayrımcı |
comments | yorumlar |
appropriate | uygun |
section | bölümünü |
other | diğer |
or | veya |
also | ayrıca |
not | değildir |
EN We could ask another trusted member to help us in addressing the person who made us uncomfortable, to make them aware of the effect of their actions, and to request that the behavior is not repeated towards us or others
TR Başka bir güvenilir üyeden, bizi rahatsız eden kişiye hitap etmemize, eylemlerinin etkisinden haberdar olmalarına ve davranışın bize veya başkalarına karşı tekrarlanmamasını talep etmemize yardımcı olmasını isteyebiliriz
英語 | トルコ語 |
---|---|
trusted | güvenilir |
uncomfortable | rahatsız |
behavior | davranışı |
others | başkaları |
help | yardımcı |
request | talep |
and | ve |
or | veya |
the | başka |
to | karşı |
us | bize |
EN Comments or behavior of an aggressive, sexual, or discriminatory nature directed towards other members are not appropriate in ITAA.”
TR Diğer üyelere yönelik saldırgan, cinsel veya ayrımcı nitelikteki yorumlar veya davranışlar ITAA'da uygun değildir."
英語 | トルコ語 |
---|---|
other | diğer |
sexual | cinsel |
discriminatory | ayrımcı |
comments | yorumlar |
appropriate | uygun |
or | veya |
not | değildir |
of | yönelik |
EN A powerful promotional video is the fastest way to gravitate eyes and ears towards your message
TR Tüm gözlerin mesajınıza çevrilmesi için en hızlı yöntem, güçlü bir tanıtım videosu hazırlamaktır
英語 | トルコ語 |
---|---|
video | videosu |
way | yöntem |
fastest | hızlı |
powerful | güçlü |
message | mesaj |
a | bir |
EN The customer starts off talking to a bot and once the problem is identified, the user is redirected towards the right team seamlessly
TR Müşteri bir botla konuşmaya başlar ve sorun tespit edildiğinde kullanıcı sorunsuz bir şekilde doğru ekibe yönlendirilir
英語 | トルコ語 |
---|---|
starts | başlar |
problem | sorun |
seamlessly | sorunsuz |
user | kullanıcı |
customer | müşteri |
and | ve |
the | şekilde |
off | bir |
to | doğru |
EN Q: Do Extensions count towards the deployment package limit?
TR S: Uzantılar, dağıtım paketi sınırına dahil edilir mi?
英語 | トルコ語 |
---|---|
extensions | uzantılar |
towards | da |
deployment | dağıtım |
package | paketi |
limit | sınır |
EN To the attention of public, This is our information note to all national and international press, our supporters, and stakeholders concerning the refugee and migrant movement towards borders that started on February 28th, 2020
TR Geçim Kaynağı Yaşam Kaynağı Ülkesini terk etmek zorunda kalmış yaklaşık 80 milyon insan
英語 | トルコ語 |
---|---|
that | yaşam |
to | etmek |
on | yaklaşık |
EN Muhammed is disabled from birth and mentions that in many cities, but especially in Adana he had serious problems finding a job due to the approach towards his disability: “People look down on me and sometimes it becomes hard to work with someone
TR Doğuştan engelli olan Muhammed, pek çok şehirde ama özellikle Adana’da engeline yönelik yaklaşım yüzünden iş bulmada büyük sıkıntı yaşadığını belirtiyor: “Millet üstten bakıyor bana, biriyle çalışmak çok zor geliyor bazen
EN Muhammed is disabled from birth and mentions that in many cities, but especially in Adana he had serious problems finding a job due to the approach towards his disability: “People look down on me and sometimes it becomes hard to work with someone
TR Doğuştan engelli olan Muhammed, pek çok şehirde ama özellikle Adana’da engeline yönelik yaklaşım yüzünden iş bulmada büyük sıkıntı yaşadığını belirtiyor: “Millet üstten bakıyor bana, biriyle çalışmak çok zor geliyor bazen
EN Some 200 countries are looking for paths towards greater climate protection at the UN climate summit. Germany is playing a key role.
TR BM İklim Değişikliği Konferansı’nda 200 devlet, daha etkili bir iklim korumanın yollarını arıyor. Almanya’ya kilit bir rol düşüyor.
英語 | トルコ語 |
---|---|
climate | iklim |
key | kilit |
role | rol |
at | de |
a | bir |
EN We’re interested in the time you dedicate, the tone in which you interact with your viewers, and of course your passion towards all-things gaming.
TR Adadığınız zamanınız, izleyicilerinizle etkileşirken kullandığınız ton ve tabii ki oyunculukla ilgili her şeye karşı tutkunuzla ilgileniyoruz.
英語 | トルコ語 |
---|---|
of course | tabii |
time | zaman |
and | ve |
EN Applications will be welcomed from women for projects and activities that work towards one or more of the following Maypole Fund aims:
TR Aşağıdaki Maypole Fonu amaçlarından bir veya daha fazlasına yönelik proje ve faaliyetler için kadınlardan başvurular beklenmektedir:
英語 | トルコ語 |
---|---|
applications | başvurular |
activities | faaliyetler |
and | ve |
the | aşağıdaki |
or | veya |
more | daha |
projects | proje |
following | bir |
EN The report shows that the existing mechanisms to combat violence in Turkey are still far from their capacity to enable women to take a step towards a life without violence.
TR Rapor, Türkiye’de mevcut şiddetle mücadele mekanizmalarının bugün hala kadınların şiddetsiz bir yaşama adım atmalarını sağlama kapasitesinden uzak olduğunu gösteriyor.
英語 | トルコ語 |
---|---|
report | rapor |
shows | gösteriyor |
combat | mücadele |
step | adım |
women | kadınlar |
EN Another action component managed by CSO Resource Centre towards ensuring that civil society organizations are strengthened, increasing their impacts and supporting their presence is organizational capacity building trainings
TR STÖ Kaynak Merkezi Projesi'nin sivil toplum örgütlerinin güçlenmelerini sağlamak, etkilerini artırmak ve varoluşlarını desteklemek için yürüttüğü farklı çalışma başlıklarından biri de örgütsel kapasite geliştirme eğitimleri
英語 | トルコ語 |
---|---|
resource | kaynak |
centre | merkezi |
civil | sivil |
society | toplum |
supporting | desteklemek |
capacity | kapasite |
organizations | örgütlerinin |
another | farklı |
is | biri |
and | ve |
towards | için |
EN This is our information note to all national and international press, our supporters, and stakeholders concerning the refugee and migrant movement towards borders that started on February 28th, 2020.
TR 28 Şubat 2020 tarihinde başlayan sınırlara doğru mülteci ve göçmen hareketliliği üzerine, basın mensupları, destekçilerimiz, paydaşlarımız başta olmak üzere bizi takip eden herkes için bilgilendirme notumuzdur.
英語 | トルコ語 |
---|---|
information | bilgilendirme |
press | basın |
refugee | mülteci |
and | ve |
on | tarihinde |
to | için |
EN Upon news announcing that refugees’ passage from Turkey to Europe would not be interfered with, large numbers of refugees and migrants from various towns headed towards border area on the west
TR Mültecilerin Türkiye’den Avrupa’ya geçişine engel olunmayacağı yönündeki haberlerin gündeme gelmesiyle pek çok kentten çok sayıda mülteci ve göçmen batı sınır bölgesine doğru yola çıktı
英語 | トルコ語 |
---|---|
border | sınır |
west | batı |
and | ve |
towards | da |
to | doğru |
the | çok |
EN We are deeply concerned to witness increased human trafficking, rising hate speech towards refugees, and even reports of individual aggression.
TR Öte yandan insan kaçakçılığının artmasını, mültecilere yönelik nefret söyleminin yükselmesini ve hatta münferit saldırı olaylarının yaşanmasını da endişeyle takip ediyoruz.
英語 | トルコ語 |
---|---|
human | insan |
refugees | mültecilere |
and | ve |
to | hatta |
of | yönelik |
EN 12.a. Support developing countries to strengthen their scientific and technological capacity to move towards more sustainable patterns of consumption and production
TR 12.a. Gelişmekte olan ülkelerin daha sürdürülebilir tüketim ve üretim kalıplarına yönelmeleri için bilimsel ve teknolojik kapasitelerini güçlendirme konusunda desteklenmeleri
英語 | トルコ語 |
---|---|
developing | gelişmekte |
scientific | bilimsel |
technological | teknolojik |
sustainable | sürdürülebilir |
consumption | tüketim |
countries | ülkelerin |
production | üretim |
a | olan |
and | ve |
EN 15.2.1. Progress towards sustainable forest management
TR 15.2.1. Sürdürülebilir orman yönetimine doğru ilerleme
英語 | トルコ語 |
---|---|
progress | ilerleme |
towards | doğru |
sustainable | sürdürülebilir |
forest | orman |
management | yönetimine |
EN 15.9.1. Progress towards national targets established in accordance with Aichi Biodiversity Target 2 of the Strategic Plan for Biodiversity 2011 -2020
TR 15.9.1. 2011-2020 Biyoçeşitlilik Stratejik Planı'nın Aichi Biyoçeşitlilik Hedefi 2 ile uyumlu ulusal hedeflere yönelik ilerleme
英語 | トルコ語 |
---|---|
national | ulusal |
biodiversity | biyoçeşitlilik |
strategic | stratejik |
progress | ilerleme |
plan | plan |
with | ile |
英語 | トルコ語 |
---|---|
sustainability | sürdürülebilirlik |
world | dünyaya |
methods | yöntemlerini |
respect | saygı |
value | değer |
production | üretim |
in | da |
and | ve |
英語 | トルコ語 |
---|---|
kibar | kibar |
corporate | kurumsal |
holding | holding |
accordance | olarak |
in | yönelik |
EN Fill in our online registration form and start your journey towards becoming your own boss.
TR Online kayıt formunu doldurun ve kendi işinizin patronu olmak üzere yolculuğunuza başlayın.
英語 | トルコ語 |
---|---|
fill | doldurun |
online | online |
registration | kayıt |
form | formunu |
start | başlayın |
and | ve |
英語 | トルコ語 |
---|---|
zebra | zebra |
offers | sunar |
market | pazar |
new | yeni |
technology | teknolojiyi |
services | hizmetleri |
users | kullanıcıları |
training | eğitim |
needs | ihtiyaç |
and | ve |
the | şekilde |
to | konusunda |
EN Our retail logistics solutions are here to make your supply chain more resilient and help you manage changes in the retail landscape including the continuing trend towards omnichannel solutions.
TR Perakende lojistiği çözümlerimiz tedarik zincirinizi daha esnek kılmayı ve çok kanallı çözümlere yönelik sürekli trend dahil olmak üzere, perakende manzarasındaki değişikleri yönetmenizde size yardımcı olmayı hedefler.
英語 | トルコ語 |
---|---|
retail | perakende |
supply | tedarik |
trend | trend |
help | yardımcı |
including | dahil |
and | ve |
to | yönelik |
the | size |
more | daha |
EN YouTube Music is a music streaming service. It provides a tailored interface for the service that is oriented towards music streaming, allowing users to browse through music videos on YouTube based on genres, playlists, and recommendations.
TR YouTube Music, bir müzik yayını hizmetidir. Müzik yayınına yönelik hizmet için özel bir arayüzü vardır ve kullanıcıların türlere, çalma listelerine ve önerilere göre YouTube'daki müzik videolarına göz atmalarına olanak tanır.
英語 | トルコ語 |
---|---|
service | hizmet |
videos | videoları |
and | ve |
music | müzik |
interface | arayüzü |
users | kullanıcılar |
EN We actively contribute towards improving the ecological performance throughout entire value chains, thus enhancing the environmental benefit of the end products
TR Tüm değer zincirinde ekolojik performansı ve buna bağlı olarak son ürünlerin çevresel faydalarını artırmaya aktif katkı sağlıyoruz
英語 | トルコ語 |
---|---|
actively | aktif |
ecological | ekolojik |
value | değer |
products | ürünlerin |
environmental | çevresel |
contribute | katkı |
entire | de |
end | son |
EN The Covid pandemic is affecting the young generation. Find out what a researcher says about young people’s attitudes towards life.
TR Korona pandemisi özellikle genç kuşağı mağdur ediyor. Gençlerin yaşam duyguları hakkında bir gençlik araştırmacısının neler söylediğini buradan öğrenebilirsiniz.
英語 | トルコ語 |
---|---|
pandemic | pandemisi |
young | genç |
researcher | araştırmacı |
life | yaşam |
about | hakkında |
a | bir |
what | neler |
EN MobiRoller is respectful towards copyrights of others, and we expect our users to act the same way
TR MobiRoller başkalarının telif haklarına saygılıdır ve kullanıcılarımızın da aynı şekilde davranmasını bekleriz
英語 | トルコ語 |
---|---|
mobiroller | mobiroller |
copyrights | telif |
others | başkaları |
and | ve |
towards | da |
users | kullanıcılar |
the | aynı |
of | nın |
EN Our customizable boards keep everyone synced and working towards the same goal.
TR Özelleştirilebilir panolarımız, herkesin senkronize olmasını ve aynı hedef için çalışmasını sağlar.
英語 | トルコ語 |
---|---|
goal | hedef |
and | ve |
the | aynı |
EN How Does Self-Realization in Nurses Affect Attitudes and Behaviors Towards Palliative Care?
TR HEMŞİRELERDE KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRME, PALYATİF BAKIMA YÖNELİK TUTUM VE DAVRANIŞLARI NASIL ETKİLER?
英語 | トルコ語 |
---|---|
and | ve |
EN The Relationship between Health Care Students' Attitudes Towards Gender Roles and Psychological Well-Being
TR Sağlık Hizmetleri Öğrencilerinin Toplumsal Cinsiyet Rollerine İlişkin Tutumları ile Psikolojik İyi Oluşları Arasındaki İlişki
英語 | トルコ語 |
---|---|
gender | cinsiyet |
psychological | psikolojik |
health | sağlık |
between | arasındaki |
the | ile |
EN Investigation of Attitudes and Behaviors towards Covid 19 with Theory of Planned Behavior
TR COVID-19’a Yönelik Tutum ve Davranışların Planlı Davranış Teorisiyle Araştırılması
英語 | トルコ語 |
---|---|
and | ve |
covid | covid |
behavior | davranış |
of | yönelik |
EN Determination of attitudes of Nurses Working in Surgical Clinics towards Medical Errors
TR Cerrahi Kliniklerde Çalışan Hemşirelerinin Tıbbi Hataya Yönelik Tutumlarının Belirlenmesi
英語 | トルコ語 |
---|---|
determination | belirlenmesi |
surgical | cerrahi |
medical | tıbbi |
of | yönelik |
EN Attitudes of Medical Faculty Students towards Distance Education and Related Factors during the Pandemic Period
TR Pandemi Döneminde Tıp Fakültesi Öğrencilerinin Uzaktan Eğitime Karşı Tutumları ve İlişkili Faktörler
英語 | トルコ語 |
---|---|
medical | tıp |
faculty | fakültesi |
factors | faktörler |
pandemic | pandemi |
period | döneminde |
of | karşı |
and | ve |
EN Muhammed is disabled from birth and mentions that in many cities, but especially in Adana he had serious problems finding a job due to the approach towards his disability: “People look down on me and sometimes it becomes hard to work with someone
TR Doğuştan engelli olan Muhammed, pek çok şehirde ama özellikle Adana’da engeline yönelik yaklaşım yüzünden iş bulmada büyük sıkıntı yaşadığını belirtiyor: “Millet üstten bakıyor bana, biriyle çalışmak çok zor geliyor bazen
EN Muhammed is disabled from birth and mentions that in many cities, but especially in Adana he had serious problems finding a job due to the approach towards his disability: “People look down on me and sometimes it becomes hard to work with someone
TR Doğuştan engelli olan Muhammed, pek çok şehirde ama özellikle Adana’da engeline yönelik yaklaşım yüzünden iş bulmada büyük sıkıntı yaşadığını belirtiyor: “Millet üstten bakıyor bana, biriyle çalışmak çok zor geliyor bazen
50翻訳の50を表示しています