EN Visit for a bistro experience, with dishes that display a charming play of colours and textures.
EN Visit for a bistro experience, with dishes that display a charming play of colours and textures.
TR Otel içi yemek pişirme okulundan bir dizi otantik lezzeti keşfedin.
英語 | トルコ語 |
---|---|
dishes | yemek |
a | bir |
with | dizi |
EN It has a quilted design. It provides a quality sleep experience thanks to its soft textures.
TR Kapitoneli tasarıma sahiptir. Yumuşak dokusu sayesinde kaliteli bir uyku deneyimi sunar.
英語 | トルコ語 |
---|---|
design | tasarıma |
provides | sunar |
quality | kaliteli |
sleep | uyku |
experience | deneyimi |
soft | yumuşak |
has | sahiptir |
a | bir |
to | sayesinde |
EN Visit for a bistro experience, with dishes that display a charming play of colours and textures.
TR Otel içi yemek pişirme okulundan bir dizi otantik lezzeti keşfedin.
英語 | トルコ語 |
---|---|
dishes | yemek |
a | bir |
with | dizi |
EN Visit for a bistro experience, with dishes that display a charming play of colours and textures.
TR Otel içi yemek pişirme okulundan bir dizi otantik lezzeti keşfedin.
英語 | トルコ語 |
---|---|
dishes | yemek |
a | bir |
with | dizi |
EN Visit for a bistro experience, with dishes that display a charming play of colours and textures.
TR Otel içi yemek pişirme okulundan bir dizi otantik lezzeti keşfedin.
英語 | トルコ語 |
---|---|
dishes | yemek |
a | bir |
with | dizi |
EN Visit for a bistro experience, with dishes that display a charming play of colours and textures.
TR Otel içi yemek pişirme okulundan bir dizi otantik lezzeti keşfedin.
英語 | トルコ語 |
---|---|
dishes | yemek |
a | bir |
with | dizi |
EN Add final touches such as lighting, shading and textures to your animation.
TR Animasyonunuza aydınlatma, gölgeleme ve dokular gibi son dokunuşları ekleyin.
英語 | トルコ語 |
---|---|
add | ekleyin |
final | son |
lighting | aydınlatma |
and | ve |
as | gibi |
EN Add final touches such as lighting, shading and textures to your animation.
TR Animasyonunuza aydınlatma, gölgeleme ve dokular gibi son dokunuşları ekleyin.
英語 | トルコ語 |
---|---|
add | ekleyin |
final | son |
lighting | aydınlatma |
and | ve |
as | gibi |
EN We also have a collection of models that have a more rugged look with dirty textures and even blood splatters in some cases - useful for example for zombie games
TR Ayrıca, kirli zeminde daha sağlam bir görünüme ve hatta bazı durumlarda kan sıçramasına sahip modeller koleksiyonuna sahibiz - örneğin zombi oyunları için yararlıdır
EN If we feel comfortable, we could reach out directly to the person who acted inappropriately, letting them know how their behavior made us feel, and make a request that they change their behavior moving forward.
TR Kendimizi rahat hissedersek, uygunsuz davranan kişiye doğrudan ulaşabilir, davranışlarının bize nasıl hissettirdiğini bildirebilir ve ileride davranışlarını değiştirmeleri için talepte bulunabiliriz.
英語 | トルコ語 |
---|---|
comfortable | rahat |
directly | doğrudan |
inappropriately | uygunsuz |
behavior | davranış |
to the person | kişiye |
and | ve |
us | bize |
out | de |
how | nasıl |
EN I feel alive and in communion with the world and my life, and I feel I spend my time in ways that align with my values and bring about a positive impact in the lives of others and of myself
TR Kendimi canlı ve dünyayla ve hayatımla bütünlük içinde hissediyorum ve zamanımı değerlerime uygun ve başkalarının ve kendimin hayatlarında olumlu bir etki yaratan şekillerde harcadığımı hissediyorum
英語 | トルコ語 |
---|---|
time | zaman |
bring | de |
positive | olumlu |
impact | etki |
alive | canlı |
and | ve |
others | başkaları |
life | hayat |
with | uygun |
in | içinde |
EN Help newcomers feel safe, welcome and valued as a human being, no matter how badly they might feel trapped inside their internet and technology addiction
TR Yeni gelenlerin, internet ve teknoloji bağımlılıklarının içinde ne kadar sıkışıp kalmış hissederlerse hissetsinler, kendilerini güvende, hoş karşılanmış ve bir insan olarak değerli hissetmelerine yardımcı olun
英語 | トルコ語 |
---|---|
valued | değerli |
human | insan |
internet | internet |
technology | teknoloji |
matter | ne |
inside | iç |
help | yardımcı |
and | ve |
as | olarak |
EN I need to let you know that I feel I am at my emotional capacity and I don’t feel able to hold space for discussing this topic further.”
TR Duygusal kapasitemde olduğumu hissettiğimi ve bu konuyu daha fazla tartışmak için yer tutamayacağımı bilmenizi isterim."
英語 | トルコ語 |
---|---|
emotional | duygusal |
and | ve |
this | bu |
EN If we feel comfortable, we could reach out directly to the person who acted inappropriately, letting them know how their behavior made us feel, and make a request that they change their behavior moving forward.
TR Kendimizi rahat hissedersek, uygunsuz davranan kişiye doğrudan ulaşabilir, davranışlarının bize nasıl hissettirdiğini bildirebilir ve ileride davranışlarını değiştirmeleri için talepte bulunabiliriz.
英語 | トルコ語 |
---|---|
comfortable | rahat |
directly | doğrudan |
inappropriately | uygunsuz |
behavior | davranış |
to the person | kişiye |
and | ve |
us | bize |
out | de |
how | nasıl |
EN Help newcomers feel safe, welcome and valued as a human being, no matter how badly they might feel trapped inside their internet and technology addiction
TR Yeni gelenlerin, internet ve teknoloji bağımlılıklarının içinde ne kadar sıkışıp kalmış hissederlerse hissetsinler, kendilerini güvende, hoş karşılanmış ve bir insan olarak değerli hissetmelerine yardımcı olun
英語 | トルコ語 |
---|---|
valued | değerli |
human | insan |
internet | internet |
technology | teknoloji |
matter | ne |
inside | iç |
help | yardımcı |
and | ve |
as | olarak |
EN Do employees feel that they are adequately compensated? Does the benefits package match the needs of the staff? Are there perks and benefits they would like to see? Do employees feel that their efforts are being recognized and appreciated?
TR Çalışanlarınız uygun ücreti aldığını düşünüyor mu? Menfaat paketi personelin ihtiyaçlarını karşılıyor mu? Almak istedikleri yan ödeme ve haklar var mı? Çalışanlarınız çabalarının görülüp takdir edildiğini hissediyor mu?
英語 | トルコ語 |
---|---|
package | paketi |
match | uygun |
appreciated | takdir |
needs | ihtiyaçlarını |
and | ve |
the | var |
EN Do employees feel that they are adequately compensated? Does the benefits package match the needs of the staff? Are there perks and benefits they would like to see? Do employees feel that their efforts are being recognized and appreciated?
TR Çalışanlarınız uygun ücreti aldığını düşünüyor mu? Menfaat paketi personelin ihtiyaçlarını karşılıyor mu? Almak istedikleri yan ödeme ve haklar var mı? Çalışanlarınız çabalarının görülüp takdir edildiğini hissediyor mu?
英語 | トルコ語 |
---|---|
package | paketi |
match | uygun |
appreciated | takdir |
needs | ihtiyaçlarını |
and | ve |
the | var |
EN Do employees feel that they are adequately compensated? Does the benefits package match the needs of the staff? Are there perks and benefits they would like to see? Do employees feel that their efforts are being recognized and appreciated?
TR Çalışanlarınız uygun ücreti aldığını düşünüyor mu? Menfaat paketi personelin ihtiyaçlarını karşılıyor mu? Almak istedikleri yan ödeme ve haklar var mı? Çalışanlarınız çabalarının görülüp takdir edildiğini hissediyor mu?
英語 | トルコ語 |
---|---|
package | paketi |
match | uygun |
appreciated | takdir |
needs | ihtiyaçlarını |
and | ve |
the | var |
EN Do employees feel that they are adequately compensated? Does the benefits package match the needs of the staff? Are there perks and benefits they would like to see? Do employees feel that their efforts are being recognized and appreciated?
TR Çalışanlarınız uygun ücreti aldığını düşünüyor mu? Menfaat paketi personelin ihtiyaçlarını karşılıyor mu? Almak istedikleri yan ödeme ve haklar var mı? Çalışanlarınız çabalarının görülüp takdir edildiğini hissediyor mu?
英語 | トルコ語 |
---|---|
package | paketi |
match | uygun |
appreciated | takdir |
needs | ihtiyaçlarını |
and | ve |
the | var |
EN Do employees feel that they are adequately compensated? Does the benefits package match the needs of the staff? Are there perks and benefits they would like to see? Do employees feel that their efforts are being recognized and appreciated?
TR Çalışanlarınız uygun ücreti aldığını düşünüyor mu? Menfaat paketi personelin ihtiyaçlarını karşılıyor mu? Almak istedikleri yan ödeme ve haklar var mı? Çalışanlarınız çabalarının görülüp takdir edildiğini hissediyor mu?
英語 | トルコ語 |
---|---|
package | paketi |
match | uygun |
appreciated | takdir |
needs | ihtiyaçlarını |
and | ve |
the | var |
EN Do employees feel that they are adequately compensated? Does the benefits package match the needs of the staff? Are there perks and benefits they would like to see? Do employees feel that their efforts are being recognized and appreciated?
TR Çalışanlarınız uygun ücreti aldığını düşünüyor mu? Menfaat paketi personelin ihtiyaçlarını karşılıyor mu? Almak istedikleri yan ödeme ve haklar var mı? Çalışanlarınız çabalarının görülüp takdir edildiğini hissediyor mu?
英語 | トルコ語 |
---|---|
package | paketi |
match | uygun |
appreciated | takdir |
needs | ihtiyaçlarını |
and | ve |
the | var |
EN Do employees feel that they are adequately compensated? Does the benefits package match the needs of the staff? Are there perks and benefits they would like to see? Do employees feel that their efforts are being recognized and appreciated?
TR Çalışanlarınız uygun ücreti aldığını düşünüyor mu? Menfaat paketi personelin ihtiyaçlarını karşılıyor mu? Almak istedikleri yan ödeme ve haklar var mı? Çalışanlarınız çabalarının görülüp takdir edildiğini hissediyor mu?
英語 | トルコ語 |
---|---|
package | paketi |
match | uygun |
appreciated | takdir |
needs | ihtiyaçlarını |
and | ve |
the | var |
EN Do employees feel that they are adequately compensated? Does the benefits package match the needs of the staff? Are there perks and benefits they would like to see? Do employees feel that their efforts are being recognized and appreciated?
TR Çalışanlarınız uygun ücreti aldığını düşünüyor mu? Menfaat paketi personelin ihtiyaçlarını karşılıyor mu? Almak istedikleri yan ödeme ve haklar var mı? Çalışanlarınız çabalarının görülüp takdir edildiğini hissediyor mu?
英語 | トルコ語 |
---|---|
package | paketi |
match | uygun |
appreciated | takdir |
needs | ihtiyaçlarını |
and | ve |
the | var |
EN Do employees feel that they are adequately compensated? Does the benefits package match the needs of the staff? Are there perks and benefits they would like to see? Do employees feel that their efforts are being recognized and appreciated?
TR Çalışanlarınız uygun ücreti aldığını düşünüyor mu? Menfaat paketi personelin ihtiyaçlarını karşılıyor mu? Almak istedikleri yan ödeme ve haklar var mı? Çalışanlarınız çabalarının görülüp takdir edildiğini hissediyor mu?
英語 | トルコ語 |
---|---|
package | paketi |
match | uygun |
appreciated | takdir |
needs | ihtiyaçlarını |
and | ve |
the | var |
EN Do employees feel that they are adequately compensated? Does the benefits package match the needs of the staff? Are there perks and benefits they would like to see? Do employees feel that their efforts are being recognized and appreciated?
TR Çalışanlarınız uygun ücreti aldığını düşünüyor mu? Menfaat paketi personelin ihtiyaçlarını karşılıyor mu? Almak istedikleri yan ödeme ve haklar var mı? Çalışanlarınız çabalarının görülüp takdir edildiğini hissediyor mu?
英語 | トルコ語 |
---|---|
package | paketi |
match | uygun |
appreciated | takdir |
needs | ihtiyaçlarını |
and | ve |
the | var |
EN Do employees feel that they are adequately compensated? Does the benefits package match the needs of the staff? Are there perks and benefits they would like to see? Do employees feel that their efforts are being recognized and appreciated?
TR Çalışanlarınız uygun ücreti aldığını düşünüyor mu? Menfaat paketi personelin ihtiyaçlarını karşılıyor mu? Almak istedikleri yan ödeme ve haklar var mı? Çalışanlarınız çabalarının görülüp takdir edildiğini hissediyor mu?
英語 | トルコ語 |
---|---|
package | paketi |
match | uygun |
appreciated | takdir |
needs | ihtiyaçlarını |
and | ve |
the | var |
EN Do employees feel that they are adequately compensated? Does the benefits package match the needs of the staff? Are there perks and benefits they would like to see? Do employees feel that their efforts are being recognized and appreciated?
TR Çalışanlarınız uygun ücreti aldığını düşünüyor mu? Menfaat paketi personelin ihtiyaçlarını karşılıyor mu? Almak istedikleri yan ödeme ve haklar var mı? Çalışanlarınız çabalarının görülüp takdir edildiğini hissediyor mu?
英語 | トルコ語 |
---|---|
package | paketi |
match | uygun |
appreciated | takdir |
needs | ihtiyaçlarını |
and | ve |
the | var |
EN I feel like Ahrefs is more than a tool. Ahrefs is a partner to me in my work as a digital marketer and helps me look like a rockstar to my clients.
TR Ahrefs, sanki bir araçtan daha fazlasıymış gibi hissediyorum. Ahrefs dijital pazarlamada benim ortağım, ve müşterilerimin gözünde bir rock yıldızı gibi görünmemi sağlıyor.
英語 | トルコ語 |
---|---|
tool | araç |
partner | ortağı |
look | göz |
ahrefs | ahrefs |
digital | dijital |
as | gibi |
and | ve |
my | benim |
EN At the same time, readers of the final paper can feel more confident that the work is reproducible because the initial study predictions and analysis plans were independently reviewed.
TR Aynı zamanda nihai makalenin okuyucuları da kendilerini çalışmanın tekrarlanabilir olduğu konusunda daha emin hisseder, çünkü başlangıçtaki çalışma tahminleri ve analiz planları bağımsız olarak incelenmiştir.
英語 | トルコ語 |
---|---|
time | zamanda |
readers | okuyucular |
analysis | analiz |
independently | bağımsız |
plans | planları |
is | olduğu |
work | çalışma |
of | konusunda |
because | çünkü |
final | nihai |
the | aynı |
and | ve |
were | daha |
EN Corendon Airlines has a multilingual Call Center in order to make you feel more comfortable when you have questions in mind
TR Corendon Airlines; aklındaki soruları, kendini en rahat hissettiğin dilde anlatabilmen için birden fazla dil konuşabilen Çağrı Merkezi ekibine sahiptir
英語 | トルコ語 |
---|---|
a | a |
center | merkezi |
comfortable | rahat |
corendon | corendon |
airlines | airlines |
has | sahiptir |
more | fazla |
EN Feel truly safe online with AI-driven protection against hackers and the latest viruses, ransomware and spyware.
TR Bilgisayar korsanlarına, en yeni virüslere, fidye yazılımlarına ve casus yazılımlara karşı yapay zeka odaklı koruma sayesinde çevrimiçi ortamda kendinizi gerçekten güvende hissedin.
英語 | トルコ語 |
---|---|
feel | hissedin |
truly | gerçekten |
and | ve |
viruses | virüslere |
online | çevrimiçi |
protection | koruma |
latest | en |
against | karşı |
英語 | トルコ語 |
---|---|
people | insan |
right | hakkı |
comfortable | rahat |
using | kullanırken |
last | last |
and | ve |
website | sitesini |
many | çok |
to | sahip |
of | yer |
EN Feel free to join our social media to stay in touch with Atomic Wallet!
TR Atomic Wallet ile bağlantıda kalmak için sosyal medyamıza katılmaktan çekinmeyin!
英語 | トルコ語 |
---|---|
in | da |
social | sosyal |
wallet | wallet |
to | için |
EN With an average user review of 4.7 / 5.0, you can feel confident your Digital Assets are private and safe.
TR 5 üzerinden 4.7 ortalama kullanıcı puanıyla, Dijital Varlıklarınızı gönderirken, alırken ya da sadece saklarken en üst seviye gizlilik ve güvenilirliğe sahip olduğunuzu bilerek kendinizi güvende hissedebilirsiniz.
英語 | トルコ語 |
---|---|
average | ortalama |
user | kullanıcı |
digital | dijital |
assets | varlıklar |
of | sadece |
and | ve |
safe | e |
with | üst |
EN Feel free to get the advantage of it as long as you want
TR Dilediğiniz kadar avantajdan yararlanabilirsiniz
英語 | トルコ語 |
---|---|
to | kadar |
EN Feel free to edit your cover until you’re happy with the result.
TR Kapağınızı, sonuçtan memnun kalana kadar düzenlemekten çekinmeyin.
英語 | トルコ語 |
---|---|
result | sonuç |
to | kadar |
EN You don’t need to worry about not having any design skills. With our intuitive interface, any user will feel like a designer instantly!
TR Herhangi bir tasarım becerisine sahip olmasanız bile endişe etmenize gerek yok. Sezgisel arayüzümüz sayesinde her kullanıcı anında bir tasarımcı gibi hissedecek!
英語 | トルコ語 |
---|---|
need | gerek |
intuitive | sezgisel |
instantly | anında |
user | kullanıcı |
you | etmenize |
design | tasarım |
designer | tasarımcı |
any | herhangi |
interface | arayüz |
a | bir |
to | bile |
like | gibi |
with | sayesinde |
EN You’ll get your business card files in PDF and SVG. Feel free to resize them while maintaining the quality.
TR Kartvizit dosyalarınızı PDF ve SVG olarak alacaksınız. Kaliteyi korurken yeniden boyutlandırmaktan çekinmeyin.
英語 | トルコ語 |
---|---|
svg | svg |
quality | kaliteyi |
files | dosyaları |
and | ve |
card | kartvizit |
EN Feel free to set your own prices for logos and other designs.
TR Logolar ve diğer tasarımlar için kendi fiyatlarınızı belirlemekten çekinmeyin.
英語 | トルコ語 |
---|---|
logos | logolar |
other | diğer |
designs | tasarımlar |
prices | fiyatları |
and | ve |
EN Feel free to use your logo for both personal and commercial purposes.
TR Logonuzu hem kişisel hem de ticari amaçlar için kullanmaktan çekinmeyin.
英語 | トルコ語 |
---|---|
personal | kişisel |
commercial | ticari |
both | de |
EN With elegant details, original designs and quality workmanship, we offer you the evening dresses of the season. Our evening dress collection includes designs in which simplicity meets glamour and makes you feel the most special on your most special day.
TR Zarif detaylar,özgün tasarımlar ve kaliteli işçilik ile sezonun abiye modellerini sizlere sunuyoruz. Sadeliğin ışıltı ile buluştuğu abiye koleksiyonumuz en özel gününüzde en özel hissettirmeye devam ediyor.
英語 | トルコ語 |
---|---|
elegant | zarif |
details | detaylar |
designs | tasarımlar |
quality | kaliteli |
most | en |
original | özgün |
of the season | sezonun |
day | gün |
and | ve |
of | in |
the | özel |
we offer | sunuyoruz |
英語 | トルコ語 |
---|---|
perform | performans |
eaton | eaton |
and | ve |
the | aynı |
英語 | トルコ語 |
---|---|
additional | ek |
apply | geçerli |
user | kullanıcıya |
creative | creative |
commons | commons |
terms | şartlar |
this | bu |
under | altında |
all | tüm |
license | lisans |
contribute | katkı |
page | sayfada |
EN It’s that moment when you see, hear, taste, touch or feel something as if for the very first time
TR Bir şeyin sanki ilk kezmiş gibi görüldüğü, duyulduğu, tadıldığı, dokunulduğu ve hissedildiği o andır
英語 | トルコ語 |
---|---|
that | o |
first | ilk |
hear | ve |
EN With private pools and butler service, guests can feel free to frolic the day away; everything a tropical vacation requires is already here.
TR Tropik bir tatilin gerektirdiği her şeyin bulunduğu burada, özel havuzlar ve uşak hizmeti ile misafirler eğlenerek geçirecekleri bir gün için kendilerini serbest hissederler.
英語 | トルコ語 |
---|---|
pools | havuzlar |
butler | uşak |
service | hizmeti |
guests | misafirler |
free | serbest |
and | ve |
with | ile |
is | bulunduğu |
EN Indulge, unwind and feel the magic of an ancient culture that is still alive.
TR Kendinizi şımartın, dinlenin ve hala canlı olan bir antik kültürün büyüsünü hissedin.
英語 | トルコ語 |
---|---|
feel | hissedin |
ancient | antik |
alive | canlı |
and | ve |
culture | kültür |
is | olan |
英語 | トルコ語 |
---|---|
tag | etiket |
editable | düzenlenebilir |
additional | ek |
apply | geçerli |
last | last |
user | kullanıcıya |
creative | creative |
commons | commons |
terms | şartlar |
this | bu |
under | altında |
by | tarafından |
all | tüm |
license | lisans |
contribute | katkı |
page | sayfada |
EN I would like to thank Support to Life teams who encouraged and supported me and made me feel accompanied with their tolerance, attention, information, and most importantly friendship
TR Bu noktaya gelebilmem için beni cesaretlendiren, desteklerini eksik etmeyen, hoşgörüleri, ilgileri, bilgileri ve en önemlisi arkadaşlıklarıyla daima yanımda olduklarını hissettiren Hayata Destek Derneği ekiplerine teşekkür ediyorum
英語 | トルコ語 |
---|---|
me | beni |
information | bilgileri |
support | destek |
most | en |
to life | hayata |
and | ve |
to | için |
50翻訳の50を表示しています