EN Sustainability in Germany: A joint project is to supply energy to make Europe’s economy future-proof.
EN Sustainability in Germany: A joint project is to supply energy to make Europe’s economy future-proof.
TR Almanya’da sürdürülebilirlik: Avrupa’da gelecek vadeden bir ekonomi için enerji, ortak bir projeyle sağlanacak.
英語 | トルコ語 |
---|---|
sustainability | sürdürülebilirlik |
joint | ortak |
energy | enerji |
economy | ekonomi |
future | gelecek |
a | bir |
to | için |
英語 | トルコ語 |
---|---|
future | geleceğe |
EN Sustainability in Germany: A joint project is to supply energy to make Europe’s economy future-proof.
TR Almanya’da sürdürülebilirlik: Avrupa’da gelecek vadeden bir ekonomi için enerji, ortak bir projeyle sağlanacak.
英語 | トルコ語 |
---|---|
sustainability | sürdürülebilirlik |
joint | ortak |
energy | enerji |
economy | ekonomi |
future | gelecek |
a | bir |
to | için |
EN Tetra Recart is an innovative, future-proof packaging solution for shelf-stable foods, from soups and beans to wet pet food. Find out why we say that food has a new home.
TR Tetra Recart, çorba ve baklagillerden yaş evcil hayvan mamasına kadar uzun raf ömürlü gıdalar için yenilikçi ve geleceğe hazır bir paketleme çözümüdür. Neden gıdanın artık yeni bir evi olduğunu söylediğimizi öğrenin.
英語 | トルコ語 |
---|---|
tetra | tetra |
innovative | yenilikçi |
packaging | paketleme |
shelf | raf |
future | geleceğe |
find out | öğrenin |
and | ve |
is | olduğunu |
why | neden |
a | bir |
new | yeni bir |
EN They are future-proof and compatible with all softphone and web clients, from Microsoft Teams to Mitel.
TR Gelecekte de kullanılabilecek şekilde tasarlanan ürünlerimiz, Microsoft Teams'den ve Mitel’e kadar tüm yazılım telefonları ve web istemcileri ile uyumludur.
英語 | トルコ語 |
---|---|
web | web |
microsoft | microsoft |
future | gelecekte |
and | ve |
all | tüm |
EN Studying the future, shaping the future
TR Geleceği Okumak, Geleceği Şekillendirmek
英語 | トルコ語 |
---|---|
future | geleceği |
EN Studying the future, shaping the future
TR Geleceği Okumak, Geleceği Şekillendirmek
英語 | トルコ語 |
---|---|
future | geleceği |
EN Harald Welzer is co-founder and director of Futurzwei - Stiftung Zukunftsfähigkeit (Future Perfect – Foundation for a Viable Future) and has a professorship for transformation design at the European University of Flensburg
TR Harald Welzer “Futurzwei – Stiftung Zukunftsfähigkeit (Geleceğe Yatkınlık)” adlı vakfın kurucularından ve Flensburg Avrupa Üniversitesi’nde Dönüşüm Dizaynı öğretim kürsüsü var
EN Read more about our Future Talent Programme and see our Future Talent open positions around the world and apply
TR Geleceğin Yeteneği Programı hakkında daha fazlasını okuyun, dünya çapındaki Geleceğin Yeteneği açık pozisyonlarımıza bakın ve başvurun
英語 | トルコ語 |
---|---|
future | geleceğin |
open | açık |
world | dünya |
about | hakkında |
more | fazlasını |
programme | program |
read | ve |
EN It also adds a set of authentication enhancements, like the ability to specify multiple domains that you can use to log in with Google authentication and PKCE (proof key for code exchange) extension support
TR Ayrıca, Google kimlik doğrulamasıyla giriş yaparak kullanabileceğiniz birden fazla alan belirleme imkanı ile PKCE (kod değişimi için kanıt anahtarı) uzantı desteği gibi farklı kimlik doğrulama geliştirmeleri de eklendi
英語 | トルコ語 |
---|---|
code | kod |
support | desteği |
multiple | birden fazla |
you | farklı |
key | anahtar |
authentication | kimlik doğrulama |
log | giriş |
also | ayrıca |
of | in |
EN Once you have some initial traction, add social proof to your signup form copy. This could be a testimonial, the number of subscribers (if over 1,000), or a list of well-known people or companies that subscribe to your newsletter.
TR Aboneleriniz arttıkça, kayıt formu kopyanıza sosyal bir içerik ekleyin. Bu bir referans, abone sayısı (1.000?in üzerindeyse) veya bülteninize abone olan tanınmış kişi veya şirketlerin bir listesi olabilir.
英語 | トルコ語 |
---|---|
add | ekleyin |
social | sosyal |
signup | kayıt |
form | formu |
subscribe | abone |
known | tanınmış |
companies | şirketlerin |
this | bu |
list | listesi |
be | olabilir |
of | in |
or | veya |
people | kişi |
EN Proof-of-Stake (PoS) is one such consensus mechanism that has several variations of its own, as well as some hybrid models
TR Proof of Stake (PoS) bu mutabakat mekanizmalarından biridir ve farklı çeşitlerde ve melez modellerde karşımıza çıkar
英語 | トルコ語 |
---|---|
consensus | mutabakat |
proof | proof |
is one | biridir |
has | bu |
own | ve |
EN The system offers guaranteed returns and a predictable source of income unlike the proof-of-work system where coins are rewarded through a mathmatetical process with a low probability of paying out
TR Sistem, coinlerin rastgele bir süreç ve düşük olasılıkla ödül olarak verildiği proof of work yönteminin aksine, garantili geri dönüşler ve tahmin edilebilir bir gelir kaynağı sunar
英語 | トルコ語 |
---|---|
offers | sunar |
income | gelir |
unlike | aksine |
low | düşük |
process | süreç |
proof | proof |
work | work |
source | kaynağı |
and | ve |
out | geri |
system | sistem |
a | bir |
EN Bitcoin miners secure the network by deploying computing power to verify and process transactions as part of the network's Proof of Work (PoW) consensus protocol
TR Bitcoin madenciler, ağın İş Kanıtı (PoW) konsensüs protokolünün bir parçası olarak işlemleri doğrulamak ve işlemek için bilgi işlem gücü dağıtarak ağın güvenliğini sağlar
英語 | トルコ語 |
---|---|
bitcoin | bitcoin |
network | ağı |
power | gücü |
and | ve |
work | iş |
secure | güvenli |
transactions | işlemleri |
computing | işlem |
to | için |
protocol | protokol |
EN Binance Smart Chain uses a consensus mechanism that is similar to the proof-of-stake plans for Ethereum 2.0. This means it doesn’t rely on mining, and transactions are quicker than on other chains.
TR Binance Smart Chain, Ethereum 2.0 için proof-of-stake planlarına benzer bir fikir birliği mekanizması kullanır. Bu, madenciliğe dayanmadığı ve işlemlerin diğer zincirlerden daha hızlı olduğu anlamına gelir.
英語 | トルコ語 |
---|---|
binance | binance |
uses | kullanır |
similar | benzer |
ethereum | ethereum |
transactions | işlemlerin |
other | diğer |
this | bu |
and | ve |
is | olduğu |
plans | planları |
a | bir |
EN Launched in September 2020, Binance Smart Chain boasts a five-second block time, cross-chain asset transfers, EVM compatibility, and a Proof of Staked Authority consensus protocol to ensure scalability.
TR Eylül 2020'de piyasaya sürülen Binance Smart Chain, ölçeklenebilirliği sağlamak için beş saniyelik bir blok süresi, zincirler arası varlık transferleri, EVM uyumluluğu ve Proof of Staked Authority konsensüs protokolüne sahiptir.
英語 | トルコ語 |
---|---|
september | eylül |
binance | binance |
block | blok |
time | süresi |
asset | varlık |
compatibility | uyumluluğu |
proof | proof |
and | ve |
of | in |
ensure | sağlamak için |
a | bir |
protocol | protokol |
to | arası |
five | beş |
EN The TomoChain blockchain is produced and maintained by a set of 150 masternodes via the TomoChain consensus protocol called Proof of Stake Voting (POSV)
TR TomoChain blockchaini, 150 masternode tarafından Tomo mutabakat protokolü Proof of Stake Voting (POSV) (hisse ispatı oylaması) aracılığıyla tutarlı şekilde yaratılır ve idare edilir
英語 | トルコ語 |
---|---|
consensus | mutabakat |
proof | proof |
and | ve |
by | tarafından |
the | şekilde |
protocol | protokolü |
EN Pixel is a new digital signature scheme built for proof-of-stake systems that reduces space requirements through committee member signature aggregation while maintaining forward-security through key rotation.
TR Pixel, anahtar rotasyonu ile doğrudan güvenliği sağlarken komite üyeliği imza toplamaları aracılığıyla boş alan gerekliliklerini azaltan, proof-of-stake sistemleri için geliştirilmiş yeni bir dijital imza yapısı.
英語 | トルコ語 |
---|---|
signature | imza |
systems | sistemleri |
committee | komite |
key | anahtar |
security | güvenliği |
for | için |
digital | dijital |
through | aracılığıyla |
new | yeni bir |
EN The GoChain team took Ethereum's code and made some major changes such as implementing a new blockchain consensus model: Proof of Reputation (PoR)
TR Bu da ekibin Ethereum'un kodunu aldığı ve üzerinde yeni bir blockchain mutabakat modeli olan Proof of Reputation'ın (İtibar İspatı) uygulanması gibi bazı önemli değişiklikler yaptığı anlamına gelir
英語 | トルコ語 |
---|---|
code | kodunu |
changes | değişiklikler |
consensus | mutabakat |
model | modeli |
blockchain | blockchain |
proof | proof |
major | önemli |
and | ve |
took | da |
some | bazı |
such | bu |
new | yeni bir |
EN Viacoin is a proof-of-work cryptocurrency that was built in 2014 by a Bitcoin Core developer
TR Viacoin, 2014 yılında bir Bitcoin Core geliştiricisi tarafından yaratılmış proof-of-work bir kripto paradır
英語 | トルコ語 |
---|---|
core | core |
bitcoin | bitcoin |
cryptocurrency | kripto |
by | tarafından |
a | bir |
EN Fast: Proof-of-Stake algorithm and Waves-NG protocol enable rapid yet secure transactions.
TR Hızlı: Proof of Stake algoritması ve Waves-NG protokolü hızlı fakat güvenli işlemleri mümkün kılar.
英語 | トルコ語 |
---|---|
and | ve |
enable | mümkün |
secure | güvenli |
transactions | işlemleri |
proof | proof |
fast | hızlı |
protocol | protokolü |
EN The customer can provide proof to the ASV that the AWS API endpoint supports TLS 1.1 or higher by using a tool, such as Qualys SSL Labs, to identify the protocols used
TR Müşteri, kullanılan protokolleri tanımlamak için Qualys SSL Labs gibi bir araç kullanarak ASV'ye AWS API uç noktasının TLS 1.1 veya üzerini desteklediğine ilişkin kanıt sunabilir
英語 | トルコ語 |
---|---|
aws | aws |
api | api |
protocols | protokolleri |
ssl | ssl |
tls | tls |
customer | müşteri |
the | araç |
or | veya |
using | kullanarak |
a | bir |
to | için |
as | gibi |
identify | tanımlamak |
used | kullanılan |
EN The ASV may require the customer to follow a scan vulnerability dispute process and the evidence outlined can be used as proof of compliance
TR ASV, müşterinin bir tarama güvenlik açığı itiraz süreci izlemesini zorunlu tutabilir ve özetlenen kanıtlar uyumluluk kanıtı olarak kullanılabilir
英語 | トルコ語 |
---|---|
scan | tarama |
process | süreci |
evidence | kanıt |
compliance | uyumluluk |
and | ve |
a | bir |
EN Built on a consistent-sized cryptographic proof, the blockchain will stay accessible—even as it scales to many users.
TR Kullanıcı miktarı çok artsa bile tutarlı boyut sağlayan kriptografik kanıt sistemi ile zincir erişilebilir olarak kalır.
英語 | トルコ語 |
---|---|
users | kullanıcı |
consistent | tutarlı |
accessible | erişilebilir |
even | bile |
EN Rather amazingly, while it can contain proof of an infinite amount of information, the snapshot always remains the same size.
TR Zincir sonsuz miktarda bilgi içerse bile bu görüntüler sabit boyutlu kalır.
英語 | トルコ語 |
---|---|
while | bu |
amount | miktarda |
size | boyutlu |
information | bilgi |
EN .it domains are ideal for business ventures and websites located in Italy, show proof of your loyalty to local customers, protect your online identity and your business identity
TR .it alan adları, İtalya'da bulunan ticari girişimler ve web siteleri için idealdir,yerel müşterilere olan bağlılığınızın kanıtını gösterir, çevrimiçi kimliğinizi ve işletmenizin kimliğini korur
英語 | トルコ語 |
---|---|
ideal | idealdir |
show | gösterir |
local | yerel |
customers | müşterilere |
protect | korur |
your business | işletmenizin |
online | çevrimiçi |
business | iş |
it | it |
websites | siteleri |
and | ve |
of | in |
EN All of our Dynamic QR Codes are mistake-proof. Made a typo? Fixed. Link no longer working? Replaced. Old images or files? Refreshed.
TR Dinamik QR Kodlarımızla hata yapmanız mümkün değil. İmla hatası mı yaptınız? Düzeltildi. Bağlantı artık çalışmıyor mu? Değiştirildi. Görüntüler veya dosyalar eski mi kaldı? Yenilendi.
英語 | トルコ語 |
---|---|
of | ın |
dynamic | dinamik |
qr | qr |
codes | kodları |
made | yaptı |
working | iş |
old | eski |
files | dosyalar |
link | bağlantı |
or | veya |
no | değil |
images | görüntü |
our | de |
no longer | artık |
EN Machine learning and computer-assisted proof (55 percent)
TR Yapay öğrenme ve kanıtlama (yüzde 55)
英語 | トルコ語 |
---|---|
percent | yüzde |
and | ve |
英語 | トルコ語 |
---|---|
and | ve |
英語 | トルコ語 |
---|---|
and | ve |
cameras | kameralar |
enable | sağlar |
of | ın |
delivery | teslimat |
incident | olay |
documentation | belgeleri |
evidence | kanıt |
rear | arka |
condition | durum |
high | yüksek |
more | fazlasını |
英語 | トルコ語 |
---|---|
rfid | rfid |
featured | özellikli |
develop | geliştirmeye |
these | bu |
tools | araçlar |
help | yardımcı |
fully | tam |
application | uygulama |
you need | ihtiyacınız |
the | size |
to | her |
英語 | トルコ語 |
---|---|
tablet | tablet |
all | hepsini |
this | bu |
and | ve |
英語 | トルコ語 |
---|---|
color | renkli |
rear | arka |
camera | kamera |
detailed | ayrıntılı |
photos | fotoğraf |
videos | videolar |
condition | durum |
delivery | teslimat |
technical | teknik |
ideal | idealdir |
and | ve |
service | hizmet |
support | destek |
more | fazlası |
for | için |
with | ile |
EN Explore the world of plant-based cuisine and zero-proof cocktails. This limited time menu invites guests to enjoy a vegan culinary experience paired with refreshing non-alcoholic cocktails.
TR Yerel ve otantik lezzetlerden uluslararası mutfaklara kadar uzan enfes çeşitleriyle oda servisi menümüzün keyfini odanızın konforunda çıkarın.
英語 | トルコ語 |
---|---|
menu | menü |
world | uluslararası |
and | ve |
enjoy | keyfini |
EN Explore the world of plant-based cuisine and zero-proof cocktails. This limited time menu invites guests to enjoy a vegan culinary experience paired with refreshing non-alcoholic cocktails.
TR Yerel ve otantik lezzetlerden uluslararası mutfaklara kadar uzan enfes çeşitleriyle oda servisi menümüzün keyfini odanızın konforunda çıkarın.
英語 | トルコ語 |
---|---|
menu | menü |
world | uluslararası |
and | ve |
enjoy | keyfini |
EN Explore the world of plant-based cuisine and zero-proof cocktails. This limited time menu invites guests to enjoy a vegan culinary experience paired with refreshing non-alcoholic cocktails.
TR Yerel ve otantik lezzetlerden uluslararası mutfaklara kadar uzan enfes çeşitleriyle oda servisi menümüzün keyfini odanızın konforunda çıkarın.
英語 | トルコ語 |
---|---|
menu | menü |
world | uluslararası |
and | ve |
enjoy | keyfini |
EN Proof-of-Stake (PoS) is one such consensus mechanism that has several variations of its own, as well as some hybrid models
TR Proof of Stake (PoS) bu mutabakat mekanizmalarından biridir ve farklı çeşitlerde ve melez modellerde karşımıza çıkar
英語 | トルコ語 |
---|---|
consensus | mutabakat |
proof | proof |
is one | biridir |
has | bu |
own | ve |
EN The system offers guaranteed returns and a predictable source of income unlike the proof-of-work system where coins are rewarded through a mathmatetical process with a low probability of paying out
TR Sistem, coinlerin rastgele bir süreç ve düşük olasılıkla ödül olarak verildiği proof of work yönteminin aksine, garantili geri dönüşler ve tahmin edilebilir bir gelir kaynağı sunar
英語 | トルコ語 |
---|---|
offers | sunar |
income | gelir |
unlike | aksine |
low | düşük |
process | süreç |
proof | proof |
work | work |
source | kaynağı |
and | ve |
out | geri |
system | sistem |
a | bir |
EN Binance Smart Chain uses a consensus mechanism that is similar to the proof-of-stake plans for Ethereum 2.0. This means it doesn’t rely on mining, and transactions are quicker than on other chains.
TR Binance Smart Chain, Ethereum 2.0 için proof-of-stake planlarına benzer bir fikir birliği mekanizması kullanır. Bu, madenciliğe dayanmadığı ve işlemlerin diğer zincirlerden daha hızlı olduğu anlamına gelir.
英語 | トルコ語 |
---|---|
binance | binance |
uses | kullanır |
similar | benzer |
ethereum | ethereum |
transactions | işlemlerin |
other | diğer |
this | bu |
and | ve |
is | olduğu |
plans | planları |
a | bir |
EN Launched in September 2020, Binance Smart Chain boasts a five-second block time, cross-chain asset transfers, EVM compatibility, and a Proof of Staked Authority consensus protocol to ensure scalability.
TR Eylül 2020'de piyasaya sürülen Binance Smart Chain, ölçeklenebilirliği sağlamak için beş saniyelik bir blok süresi, zincirler arası varlık transferleri, EVM uyumluluğu ve Proof of Staked Authority konsensüs protokolüne sahiptir.
英語 | トルコ語 |
---|---|
september | eylül |
binance | binance |
block | blok |
time | süresi |
asset | varlık |
compatibility | uyumluluğu |
proof | proof |
and | ve |
of | in |
ensure | sağlamak için |
a | bir |
protocol | protokol |
to | arası |
five | beş |
EN Built on a consistent-sized cryptographic proof, the blockchain will stay accessible—even as it scales to many users.
TR Kullanıcı miktarı çok artsa bile tutarlı boyut sağlayan kriptografik kanıt sistemi ile zincir erişilebilir olarak kalır.
英語 | トルコ語 |
---|---|
users | kullanıcı |
consistent | tutarlı |
accessible | erişilebilir |
even | bile |
英語 | トルコ語 |
---|---|
and | ve |
英語 | トルコ語 |
---|---|
rfid | rfid |
featured | özellikli |
develop | geliştirmeye |
these | bu |
tools | araçlar |
help | yardımcı |
fully | tam |
application | uygulama |
you need | ihtiyacınız |
the | size |
to | her |
英語 | トルコ語 |
---|---|
and | ve |
cameras | kameralar |
enable | sağlar |
of | ın |
delivery | teslimat |
incident | olay |
documentation | belgeleri |
evidence | kanıt |
rear | arka |
condition | durum |
high | yüksek |
more | fazlasını |
EN Ethernet-based and rodent-proof wired connection, providing uninterrupted image transmission from 25 or 100 meters
TR 25 veya 100 metreden kesintisiz görüntü aktarımı sağlayan eternet tabanlı ve kemirgen hayvanlara karşı korumalı kablolu bağlantı
英語 | トルコ語 |
---|---|
and | ve |
wired | kablolu |
providing | sağlayan |
uninterrupted | kesintisiz |
or | veya |
image | görüntü |
based | tabanlı |
from | karşı |
connection | bağlantı |
EN Machine learning and computer-assisted proof (55 percent)
TR Yapay öğrenme ve kanıtlama (yüzde 55)
英語 | トルコ語 |
---|---|
percent | yüzde |
and | ve |
EN If you want to study in Germany and have to apply for a visa, you will need proof of financial resources
TR Almanya’da yüksek öğrenim görmek isteyen ve vize başvurusunda bulunan birinin finansman belgesi ibraz etmesi gerekiyor
英語 | トルコ語 |
---|---|
want | isteyen |
visa | vize |
to | görmek |
and | ve |
have to | gerekiyor |
EN This can involve proof of your parents’ income, a banker’s guarantee or a specific guaranteed sum deposited in a blocked account
TR Bu belge anne babanın gelir belgesi, bir banka kefaleti veya bir bankada bloke hesaba yatırılmış güvence meblağı olabilir
英語 | トルコ語 |
---|---|
can | olabilir |
parents | anne |
income | gelir |
this | bu |
or | veya |
a | bir |
account | banka |
EN Simon Anholt sees Germany as proof that a positive image has a lot to do with international engagement.
TR Simon Anholt için Almanya, olumlu bir imajın uluslararası sorumluluk üstlenmeyle yakından ilgisi olduğunun bir kanıtı.
英語 | トルコ語 |
---|---|
simon | simon |
positive | olumlu |
international | uluslararası |
germany | almanya |
to | için |
a | bir |
EN This includes, for example, proof of a job offer in Germany, a recognized or comparable qualification and the approval of the Federal Employment Agency
TR Sunulması gereken belgeler arasında, örneğin Almanya’daki iş teklifinin kanıtı, denkliği kabul edilmiş ya da kıyaslanabilir bir mezuniyeti ve Federal İş Kurumu’nun onayı gibi belgeler de bulunuyor
英語 | トルコ語 |
---|---|
approval | onay |
federal | federal |
in | da |
and | ve |
a | bir |
the | kabul |
of | in |
50翻訳の50を表示しています