EN No one else had Rhys Langston — Master Fader on Speed Dial as their top track this year. zeldman is one of a kind!
英語 の "else had rhys" は、次の トルコ語 単語/フレーズに翻訳できます。
EN After Kashmir Earthquake thousands of women lost their livelihood support and was left with no income. We established temporary shelters that reached out to 238 women who had lost their husbands and had to secure income for the family.
TR Depremde eşini kaybetmiş ve ailesini tek başına geçindirmek zorunda kalan 238 kadın için geçici barınaklar kurduk.
英語 | トルコ語 |
---|---|
women | kadın |
temporary | geçici |
of | in |
and | ve |
EN I had a file word file that had errors to repair, your website repaired the word file in 6 minutes.
TR Düzeltmem gereken bir dosya word dosyası vardı, web siteniz word dosyasını 6 dakika içinde onardı.
英語 | トルコ語 |
---|---|
website | web |
minutes | dakika |
word | word |
had | vardı |
your website | siteniz |
file | dosya |
in | içinde |
EN After Kashmir Earthquake thousands of women lost their livelihood support and was left with no income. We established temporary shelters that reached out to 238 women who had lost their husbands and had to secure income for the family.
TR Depremde eşini kaybetmiş ve ailesini tek başına geçindirmek zorunda kalan 238 kadın için geçici barınaklar kurduk.
英語 | トルコ語 |
---|---|
women | kadın |
temporary | geçici |
of | in |
and | ve |
EN After Kashmir Earthquake thousands of women lost their livelihood support and was left with no income. We established temporary shelters that reached out to 238 women who had lost their husbands and had to secure income for the family.
TR Depremde eşini kaybetmiş ve ailesini tek başına geçindirmek zorunda kalan 238 kadın için geçici barınaklar kurduk.
英語 | トルコ語 |
---|---|
women | kadın |
temporary | geçici |
of | in |
and | ve |
EN After Kashmir Earthquake thousands of women lost their livelihood support and was left with no income. We established temporary shelters that reached out to 238 women who had lost their husbands and had to secure income for the family.
TR Depremde eşini kaybetmiş ve ailesini tek başına geçindirmek zorunda kalan 238 kadın için geçici barınaklar kurduk.
英語 | トルコ語 |
---|---|
women | kadın |
temporary | geçici |
of | in |
and | ve |
EN Germany has been reunited since October 3, 1990. The peaceful revolution of the people in the GDR had brought down the Wall that had divided Germany into east and west.
TR 3 Ekim 1990’dan beri Almanya yeniden birleşmiş bir ülke. Eski Doğu Alman devletinde yaşayan insanların başlattığı barışçı devrim, doğudaki ve batıdaki Almanları ayıran Duvar’ın yıkılmasıyla sonuçlandı.
英語 | トルコ語 |
---|---|
october | ekim |
wall | duvar |
west | batı |
germany | almanya |
been | ya |
east | doğu |
people | insanlar |
and | ve |
the | alman |
EN One attempt at an explanation: students often used to have had only one free hand because they had to hold a pen or their notebook in the other
TR Buna yönelik makul açıklamalardan biri şöyle: Eskiden öğrenciler bir elleriyle tüy kalemlerini ya da not defterlerini tuttukları için yalnızca bir elleri boş oluyordu
英語 | トルコ語 |
---|---|
students | öğrenciler |
in | da |
their | in |
a | bir |
only | yalnızca |
because | için |
the | biri |
EN Following the party’s debacle in the 1998 federal elections, which had resulted in a red-green federal government led by Chancellor Gerhard Schröder (SPD), she had already been made the CDU’s general secretary.
TR Hristiyan Birlik partilerinin 1998’de büyük bir çöküş yaşamaları ve Şansölye Gerhard Schröder (SPD) yönetiminde SPD-Yeşiller koalisyon hükümeti kurulmasının ardından Merkel CDU Genel Sekreteri olmuştu.
英語 | トルコ語 |
---|---|
government | hükümeti |
been | ya |
general | genel |
spd | spd |
she | bir |
which | ve |
EN Many other social events on Zoom have also contributed to people who had previously at most only had contact by email actually seeing and talking to one another and getting to know one another better.
TR Zoom üzerinden gerçekleştirilen sayısız sosyal etkinlik de, daha önce yalnızca e-posta yoluyla iletişim kuran kişilerin birbirlerini görmelerine, birbirleriyle konuşmalarına ve birbirlerini daha iyi tanımalarına katkıda bulunuyor.
英語 | トルコ語 |
---|---|
events | etkinlik |
zoom | zoom |
social | sosyal |
contact | iletişim |
previously | daha önce |
posta | |
people | kişilerin |
many | sayısız |
and | ve |
better | daha iyi |
at | de |
EN Nevertheless, some interlocutors had expressed concerns, for example on the issue of campaign financing – a point on which ODIHR had already recommended more transparency when covering the 2017 election
TR Bununla birlikte, görüşülen bazı kişiler, örneğin seçim kampanyalarının finansmanı konusunda endişelerini dile getirdiler, bu da ODIHR’nin 2017 seçimlerinde daha fazla şeffaflık önerdiği bir konuydu
英語 | トルコ語 |
---|---|
election | seçim |
transparency | şeffaflık |
some | bazı |
a | bir |
the | kişiler |
more | fazla |
of | konusunda |
EN The fastest way to share someone else’s Tweet with your followers is with a Retweet. Tap the icon to send it instantly.
TR Bir başkasının Tweetini takipçilerinle paylaşmanın en hızlı yolu Retweetlemektir. Simgeye dokun ve anında gönder.
英語 | トルコ語 |
---|---|
way | yolu |
share | paylaş |
your | ve |
send | gönder |
instantly | anında |
fastest | hızlı |
a | bir |
EN Rating a report from a reviewer with a similar name as ours more highly than someone else?s
TR Adı bizimkine benzeyen bir hakemin çalışmasına başka birinin çalışmasından daha yüksek puan vermek
英語 | トルコ語 |
---|---|
name | adı |
more | daha |
else | başka |
a | bir |
EN This domain report shows you which keywords a domain utilizes, how these keywords are distributed, and who else uses them in terms of organic traffic
TR Bu alan adı raporu, alan adının hangi anahtar kelimeyi kullandığını, bu anahtar kelimelerin nasıl dağıtıldığını ve organik trafik terimleri açısından başka kimin bunları kullandığını gösterir
英語 | トルコ語 |
---|---|
report | raporu |
shows | gösterir |
a | a |
else | başka |
terms | terimleri |
organic | organik |
traffic | trafik |
in terms of | açısından |
keywords | anahtar |
who | kimin |
in | da |
domain | alan adı |
and | ve |
this | bu |
how | nasıl |
英語 | トルコ語 |
---|---|
added | eklenen |
entirely | tamamen |
responsibility | sorumluluğu |
members | üyeleri |
last | last |
by | tarafından |
everything | her şey |
the | gibi |
them | onları |
links | bağlantılar |
of | her |
EN The display of trademarks, trade names or service marks on pages at this Website does not imply that a license of any kind has been granted to anyone else.
TR Ticari markaların, ticari adların veya hizmet işaretlerinin bu internet sitesinin sayfalarında görünmesi herhangi birine herhangi bir tür lisans verildiği anlamına gelmez.
英語 | トルコ語 |
---|---|
trade | ticari |
names | adları |
license | lisans |
service | hizmet |
this | bu |
at | nda |
website | internet |
to | anlamına |
trademarks | markalar |
or | veya |
a | bir |
any | herhangi |
pages | sayfalar |
EN Oh my goodness, THANK YOU! I cannot believe you were able to fix it! I have literally tried everything else- this is amazing, and I am so
TR Aman Tanrım, TEŞEKKÜRLER! Düzeltebildiğine inanamıyorum! Kelimenin tam anlamıyla diğer her şeyi denedim - bu harika ve ben de öyle
英語 | トルコ語 |
---|---|
it | tam |
i | ben |
so | öyle |
this | bu |
amazing | harika |
and | ve |
to | şeyi |
EN Oh my goodness, THANK YOU! I cannot believe you were able to fix it! I have literally tried everything else- this is amazing, and I am so grateful.
TR Aman Tanrım, TEŞEKKÜRLER! Düzeltebildiğine inanamıyorum! Kelimenin tam anlamıyla her şeyi denedim - bu harika ve çok minnettarım.
英語 | トルコ語 |
---|---|
it | tam |
this | bu |
amazing | harika |
and | ve |
to | şeyi |
EN Thank you again for your help! I am happy to write a testimonial if you need one- no one else has been able to repair this!!
TR Yardımınız için tekrar teşekkürler! İhtiyacınız olursa bir referans yazmaktan mutluluk duyuyorum - başka kimse bunu tamir edemedi !!
英語 | トルコ語 |
---|---|
again | tekrar |
else | başka |
repair | tamir |
help | yardım |
a | bir |
if | olursa |
you | in |
英語 | トルコ語 |
---|---|
organization | kuruluş |
account | hesap |
billing | fatura |
information | bilgilerini |
users | kullanıcı |
the | başka |
and | ve |
to add | ekleme |
英語 | トルコ語 |
---|---|
fill | doldurun |
should | gereken |
respond | yanıt |
enterprise | enterprise |
form | formu |
questions | sorular |
please | lütfen |
field | alan |
and | ve |
the | başka |
英語 | トルコ語 |
---|---|
of | ın |
people | kişilerin |
and | ve |
purpose | amacı |
the | aynı |
to | sahip |
sure | emin |
EN Sign up for FMFC to get feature drops and game info before anybody else, content more relevant to your game preferences plus member-only rewards and incentives.
TR FMFC'ye kayıt olun ve özellik duyurularına ve oyun bilgilerine herkesten önce erişin, oyun tercihlerinize göre uyarlanan içeriği ve üyelere özel ödül ve teşvikleri alın.
英語 | トルコ語 |
---|---|
game | oyun |
content | içeriği |
feature | özellik |
rewards | ödül |
get | alın |
to | olun |
sign up | kayıt |
before | önce |
and | ve |
for | göre |
EN I tried googling for internet addiction groups, but I couldn?t find anything, neither in my city or anywhere else
TR İnternet bağımlılığı grupları için arama yapmaya çalıştım ama ne şehrimde ne de başka bir yerde hiçbir şey bulamadım
英語 | トルコ語 |
---|---|
find | arama |
neither | hiç |
else | başka |
groups | grupları |
but | ama |
for | için |
英語 | トルコ語 |
---|---|
unique | benzersiz |
access | erişebilir |
or | veya |
the | başka |
link | bağlantıyı |
英語 | トルコ語 |
---|---|
ready | hazır |
customer | müşteri |
satisfaction | memnuniyeti |
survey | anketi |
are you | mısınız |
online | çevrimiçi |
registration | kayıt |
use | kullanın |
or | veya |
to | şey |
a | bir |
now | şimdi |
EN Whether you’re selling clothes, pharmaceuticals, mobile apps, or something else, mockups can make affordable branding a reality
TR Kıyafet, ilaç, mobil uygulama ya da herhangi bir ürün satıyorsanız, mockup'lar sizin için düşük maliyetli bir marka çalışmasını mümkün hale getirir
英語 | トルコ語 |
---|---|
mobile | mobil |
apps | uygulama |
branding | marka |
can | mümkün |
make | da |
a | bir |
or | herhangi |
whether | için |
EN Make the most value-adding landing page templates with Renderforest. It's super easy, fast and free. There is nothing else that matters. Check them out now!
TR Renderforest ile en çok katma değere sahip giriş sayfası şablonlarını kullanın. Çok kolay, hızlı ve üstelik ücretsiz. Hemen şimdi deneyin!
英語 | トルコ語 |
---|---|
renderforest | renderforest |
check | deneyin |
page | sayfası |
templates | şablonlarını |
free | ücretsiz |
most | en |
easy | kolay |
now | şimdi |
fast | hızlı |
and | ve |
out | de |
EN Share any issues with the protocol, website or anything else.
TR Protokol, web sayfası veya harhangi farklı bir konuda farkettiğiniz tüm sorunları paylaşın.
英語 | トルコ語 |
---|---|
share | paylaşın |
protocol | protokol |
website | web |
issues | sorunları |
or | veya |
EN How to Buy A Domain Name When Yours is Already Taken. If someone else owns the domain, what can you do?
TR En iyi ve kullanışlı ücretsiz 10 WordPress blog temasını sizler için derledik.
英語 | トルコ語 |
---|---|
already | en |
to | için |
yours | ve |
EN If you wish, you can purchase domain addresses from somewhere else, and forward them to your server in Atak Domain
TR Tercihinize bağlı olarak, domain adreslerini başka bir yerden satın alıp Atak Domain’deki sunucunuza yönlendirebilirsiniz
英語 | トルコ語 |
---|---|
purchase | satın |
domain | domain |
addresses | adreslerini |
else | başka |
atak | atak |
and | alıp |
to | bir |
from | yerden |
英語 | トルコ語 |
---|---|
share | paylaş |
transcript | transkript |
others | başkaları |
this | bu |
a | bir |
link | bağlantıyı |
to | sahip |
EN Someone else can also buy the rights to use the font that you use and the exact same icon, but this does not in any way negate your right to use
TR Başka biri de kullandığınız yazı tipinin ve aynı simgenin kullanma hakkını satın alabilir ancak bu, herhangi bir şekilde sizin kullanma hakkınızı etkilemez
英語 | トルコ語 |
---|---|
can | alabilir |
you use | kullandığınız |
buy | satın |
this | bu |
and | ve |
any | herhangi |
right | hakkı |
same | bir |
the | aynı |
but | ancak |
EN Any part of logo can be changed when you'll apply it in real life. We give you risk-free, unlimited logo editor for 3 months. Change name, slogan, colors, fonts and anything else for free.
TR Logoyu gerçek hayatta uygulayacağınız zaman herhangi bir parçası değiştirilebilir. Size 3 ay boyunca risksiz, sınırsız logo düzenleyici sunuyoruz. Adı, sloganı, renkleri, yazı tiplerini ve diğer her şeyi ücretsiz değiştirin.
英語 | トルコ語 |
---|---|
real | gerçek |
life | hayatta |
editor | düzenleyici |
change | değiştirin |
slogan | slogan |
colors | renkleri |
we give | sunuyoruz |
logo | logo |
name | adı |
unlimited | sınırsız |
months | ay |
free | ücretsiz |
when | zaman |
and | ve |
any | herhangi |
EN Feel confident knowing that you will not find a lower rate anywhere else online with the same payment and cancellation conditions
TR Çevrimiçi olarak başka hiçbir yerde aynı ödeme ve iptal koşullarına sahip daha düşük bir fiyat bulamayacağınızı unutmayın
英語 | トルコ語 |
---|---|
rate | fiyat |
cancellation | iptal |
not | hiçbir |
conditions | koşullar |
and | ve |
lower | düşük |
same | bir |
the | aynı |
payment | ödeme |
EN The display of trademarks, trade names or service marks on pages at this website does not imply that a license of any kind has been granted to anyone else.
TR Ticari markaların, ticari adların veya hizmet işaretlerinin bu web sitesinin sayfalarında görünmesi herhangi birine herhangi bir tür lisans verildiği anlamına gelmez.
英語 | トルコ語 |
---|---|
trade | ticari |
names | adları |
license | lisans |
service | hizmet |
website | web |
this | bu |
at | nda |
to | anlamına |
trademarks | markalar |
or | veya |
a | bir |
any | herhangi |
pages | sayfalar |
50翻訳の50を表示しています