EN Detect critical errors and fix them at first. Quick navigation will help you. All errors are prioritized from the most critical to the least critical.
EN Detect critical errors and fix them at first. Quick navigation will help you. All errors are prioritized from the most critical to the least critical.
TR Kritik hataları tespit edin ve ilk başta düzeltin. Hızlı gezinme size yardımcı olacaktır. Tüm hatalara en kritikten en kritik noktaya öncelik verilir.
inglese | Turco |
---|---|
detect | tespit |
critical | kritik |
first | ilk |
navigation | gezinme |
quick | hızlı |
will | olacaktır |
help | yardımcı |
most | en |
and | ve |
errors | hataları |
all | tüm |
the | size |
EN error_reporting can also be used to demonstrate turning bits on. The way to show just errors and recoverable errors is: E_ERROR | E_RECOVERABLE_ERROR
TR error_reporting yönergesi bitleri etkin kılmayı göstermek için de kullanılabilir. Sadece hataları ve kurtarılabilir göstermenin yolu: E_ERROR | E_RECOVERABLE_ERROR
inglese | Turco |
---|---|
way | yolu |
and | ve |
errors | hataları |
the | sadece |
show | göstermek |
to | için |
EN This score is based on a huge range of technical issues, including (but not limited to): status codes, meta tags, internal and external linking errors, structured data, and Javascript and CSS errors.
TR Bu puan, durum kodları, meta etiketler, dahili ve harici bağlantı hataları, yapılandırılmış veriler ve Javascript ve CSS hataları dahil (ancak bunlarla sınırlı olmamak üzere) çok çeşitli teknik sorunlara dayanmaktadır.
inglese | Turco |
---|---|
technical | teknik |
status | durum |
meta | meta |
tags | etiketler |
internal | dahili |
external | harici |
javascript | javascript |
css | css |
codes | kodları |
linking | bağlantı |
structured | yapılandırılmış |
limited | sınırlı |
including | dahil |
this | bu |
and | ve |
data | veriler |
errors | hataları |
to | e |
but | ancak |
EN We organized peer trainings to mitigate non-structural risks inside households
TR Evlerde yapısal olmayan risklerin azaltılmasına yönelik akran eğitimleri gerçekleştirdik
inglese | Turco |
---|---|
peer | akran |
risks | risklerin |
structural | yapısal |
to | yönelik |
EN In addition, we provided TL 1,000 in cash support to 325 female household heads at risk of gender-based violence in Adana and Hatay to mitigate the negative effects of the pandemic
TR Ayrıca, Adana ve Hatay’da toplam 325 toplumsal cinsiyet temelli şiddet riski altındaki hane reisi kadına, pandeminin negatif etkilerini azaltma amacıyla 1000TL’lik nakit desteği sağladık
inglese | Turco |
---|---|
cash | nakit |
support | desteği |
risk | riski |
adana | adana |
and | ve |
effects | etkilerini |
the | toplam |
gender | cinsiyet |
based | temelli |
violence | şiddet |
to | ayrıca |
EN In order to mitigate the effects of past traumas and minimize impediments to social cohesion, we deliver mental health and psycho-social support services.
TR Travmaları ve uyum sorunlarını azaltmaya, karşılaştıkları sorunlarla baş edebilmelerini sağlamaya yönelik ruh sağlığı ve psiko-sosyal destek çalışmaları yapıyoruz.
inglese | Turco |
---|---|
and | ve |
social | sosyal |
mental | ruh |
health | sağlığı |
support | destek |
EN However, we have done everything (humanly) possible to mitigate such threats.
TR Bununla birlikte, bu tür tehditleri azaltmak için mümkün olan her şeyi (insanca) yaptık.
inglese | Turco |
---|---|
possible | mümkün |
threats | tehditleri |
to | şeyi |
EN Support to Life responds to disasters by means of working to mitigate risks, strengthening capacities and boosting resilience of most vulnerable segments of society
TR Hayata Destek risklerin asgari düzeye indirilmesi için çalışır ve toplumların en zarar görebilir kesimlerinin kapasitelerini güçlendirerek, dirençliliklerini arttırarak afetlere müdahale eder
inglese | Turco |
---|---|
support | destek |
risks | risklerin |
and | ve |
of | in |
most | en |
to | için |
to life | hayata |
EN Support to Life responds to disasters by means of working to mitigate risks, strengthening capacities and boosting resilience of most vulnerable segments of society
TR Hayata Destek risklerin asgari düzeye indirilmesi için çalışır ve toplumların en zarar görebilir kesimlerinin kapasitelerini güçlendirerek, dirençliliklerini arttırarak afetlere müdahale eder
inglese | Turco |
---|---|
support | destek |
risks | risklerin |
and | ve |
of | in |
most | en |
to | için |
to life | hayata |
EN We organized peer trainings to mitigate non-structural risks inside households
TR Evlerde yapısal olmayan risklerin azaltılmasına yönelik akran eğitimleri gerçekleştirdik
inglese | Turco |
---|---|
peer | akran |
risks | risklerin |
structural | yapısal |
to | yönelik |
EN In addition, we provided TL 1,000 in cash support to 325 female household heads at risk of gender-based violence in Adana and Hatay to mitigate the negative effects of the pandemic
TR Ayrıca, Adana ve Hatay’da toplam 325 toplumsal cinsiyet temelli şiddet riski altındaki hane reisi kadına, pandeminin negatif etkilerini azaltma amacıyla 1000TL’lik nakit desteği sağladık
inglese | Turco |
---|---|
cash | nakit |
support | desteği |
risk | riski |
adana | adana |
and | ve |
effects | etkilerini |
the | toplam |
gender | cinsiyet |
based | temelli |
violence | şiddet |
to | ayrıca |
EN In order to mitigate the effects of past traumas and minimize impediments to social cohesion, we deliver mental health and psycho-social support services.
TR Travmaları ve uyum sorunlarını azaltmaya, karşılaştıkları sorunlarla baş edebilmelerini sağlamaya yönelik ruh sağlığı ve psiko-sosyal destek çalışmaları yapıyoruz.
inglese | Turco |
---|---|
and | ve |
social | sosyal |
mental | ruh |
health | sağlığı |
support | destek |
EN You can use AWS Organizations to create a Security group and provide them read-only access to all of your resources to identify and mitigate security concerns
TR Bir Güvenlik grubu oluşturmak ve güvenlik ile ilgili endişeleri belirlemek ve azaltmak amacıyla bu ekibin tüm kaynaklarınıza salt okunur şekilde erişimini sağlamak için AWS Organizations’ı kullanabilirsiniz
inglese | Turco |
---|---|
aws | aws |
security | güvenlik |
you can use | kullanabilirsiniz |
group | grubu |
to | sağlamak |
all | tüm |
of | in |
a | bir |
and | ve |
them | için |
resources | kaynaklar |
identify | belirlemek |
EN Getting a good Crypto education will help you understand how to mitigate the risks and capitalise on the gains
TR İyi bir Kripto eğitimi almak, riskleri nasıl azaltacağınızı ve kazançlardan nasıl yararlanacağınızı anlamanıza yardımcı olacaktır
inglese | Turco |
---|---|
crypto | kripto |
education | eğitimi |
risks | riskleri |
will | olacaktır |
getting | almak |
and | ve |
help | yardımcı |
how | nasıl |
EN Optimising cash flow to mitigate risks
TR Riskleri hafifletmek için nakit akışını optimize etme
inglese | Turco |
---|---|
cash | nakit |
risks | riskleri |
to | için |
flow | akışını |
EN The ability to mitigate risks and respond with speed and agility enables businesses to have a competitive edge
TR Riskleri hafifletme, hızla ve çeviklikle karşılık verme becerisi, şirketlerin rekabet üstünlüğü elde etmelerine olanak sağlar
inglese | Turco |
---|---|
risks | riskleri |
and | ve |
enables | sağlar |
competitive | rekabet |
with | elde |
EN The firm’s support focuses on helping clients to take advantage of opportunities and mitigate risks during global trade
TR Müvekkillerin küresel ticari faaliyetleri esnasında elde ettikleri avantajları değerlendirebilmelerini ve riskleri en aza indirmelerini hedeflemektedir
inglese | Turco |
---|---|
clients | müvekkillerin |
and | ve |
risks | riskleri |
global | küresel |
trade | ticari |
EN These support clients to identify and mitigate any associated risks under extraterritorial legislation which may arise during investigations.
TR Bu sayede müvekkiller, etkisi ülke sınırlarını aşan mevzuat düzenlemelerinden kaynaklanabilecek risklerin tespiti ve en aza indirgenmesi konularında başarılı bir destek alırlar.
inglese | Turco |
---|---|
support | destek |
risks | risklerin |
these | bu |
and | ve |
to | bir |
EN Our support focuses particularly on resolving issues as quickly as possible, so also often includes pre-emptive elements to address and mitigate problems before they arise.
TR Hatta, uyuşmazlıkları daha ortaya çıkmadan ele alıp ve yönetme eğilimindedir.
inglese | Turco |
---|---|
to | hatta |
and | ve |
EN We organized peer trainings to mitigate non-structural risks inside households
TR Evlerde yapısal olmayan risklerin azaltılmasına yönelik akran eğitimleri gerçekleştirdik
inglese | Turco |
---|---|
peer | akran |
risks | risklerin |
structural | yapısal |
to | yönelik |
EN In addition, we provided TL 1,000 in cash support to 325 female household heads at risk of gender-based violence in Adana and Hatay to mitigate the negative effects of the pandemic
TR Ayrıca, Adana ve Hatay’da toplam 325 toplumsal cinsiyet temelli şiddet riski altındaki hane reisi kadına, pandeminin negatif etkilerini azaltma amacıyla 1000TL’lik nakit desteği sağladık
inglese | Turco |
---|---|
cash | nakit |
support | desteği |
risk | riski |
adana | adana |
and | ve |
effects | etkilerini |
the | toplam |
gender | cinsiyet |
based | temelli |
violence | şiddet |
to | ayrıca |
EN In order to mitigate the effects of past traumas and minimize impediments to social cohesion, we deliver mental health and psycho-social support services.
TR Travmaları ve uyum sorunlarını azaltmaya, karşılaştıkları sorunlarla baş edebilmelerini sağlamaya yönelik ruh sağlığı ve psiko-sosyal destek çalışmaları yapıyoruz.
inglese | Turco |
---|---|
and | ve |
social | sosyal |
mental | ruh |
health | sağlığı |
support | destek |
EN We organized peer trainings to mitigate non-structural risks inside households
TR Evlerde yapısal olmayan risklerin azaltılmasına yönelik akran eğitimleri gerçekleştirdik
inglese | Turco |
---|---|
peer | akran |
risks | risklerin |
structural | yapısal |
to | yönelik |
EN In addition, we provided TL 1,000 in cash support to 325 female household heads at risk of gender-based violence in Adana and Hatay to mitigate the negative effects of the pandemic
TR Ayrıca, Adana ve Hatay’da toplam 325 toplumsal cinsiyet temelli şiddet riski altındaki hane reisi kadına, pandeminin negatif etkilerini azaltma amacıyla 1000TL’lik nakit desteği sağladık
inglese | Turco |
---|---|
cash | nakit |
support | desteği |
risk | riski |
adana | adana |
and | ve |
effects | etkilerini |
the | toplam |
gender | cinsiyet |
based | temelli |
violence | şiddet |
to | ayrıca |
EN In order to mitigate the effects of past traumas and minimize impediments to social cohesion, we deliver mental health and psycho-social support services.
TR Travmaları ve uyum sorunlarını azaltmaya, karşılaştıkları sorunlarla baş edebilmelerini sağlamaya yönelik ruh sağlığı ve psiko-sosyal destek çalışmaları yapıyoruz.
inglese | Turco |
---|---|
and | ve |
social | sosyal |
mental | ruh |
health | sağlığı |
support | destek |
EN Cost of a Data Breach Report 2021 explores ways to help mitigate risk
TR Bir Veri İhlalinin Maliyeti Raporu 2021, riski azaltmaya yardımcı olacak yöntemleri inceliyor
inglese | Turco |
---|---|
cost | maliyeti |
risk | riski |
data | veri |
report | raporu |
help | yardımcı |
EN Explore financial impacts and cybersecurity measures that can help your organization mitigate costs with insights from the 2021 Cost of a Data Breach Report.
TR 2021 Bir Veri İhlalinin Maliyeti Raporundan içgörülerle finansal etkileri ve kuruluşunuzun maliyetleri düşürmesine yardımcı olabilecek siber güvenlik önlemlerini keşfedin.
inglese | Turco |
---|---|
explore | keşfedin |
financial | finansal |
organization | kuruluş |
can | olabilecek |
data | veri |
costs | maliyetleri |
cost | maliyeti |
help | yardımcı |
and | ve |
EN Our support focuses particularly on resolving issues as quickly as possible, so also often includes pre-emptive elements to address and mitigate problems before they arise.
TR Hatta, uyuşmazlıkları daha ortaya çıkmadan ele alıp ve yönetme eğilimindedir.
inglese | Turco |
---|---|
to | hatta |
and | ve |
EN The EU pledged 92 million euros to the countries of the Sahel zone in order, among other things, to mitigate the socioeconomic effects of the pandemic
TR AB, pandeminin özellikle sosyo-ekonomik sonuçlarını hafifletmek için Sahel bölgesindeki ülkelere 92 milyon avro için söz verdi
inglese | Turco |
---|---|
eu | ab |
million | milyon |
euros | avro |
countries | ülkelere |
of | in |
to | için |
EN Emergency aid and short-time working aim to mitigate the economic impact
TR Acil yardımlar ve kısa çalışma yoluyla ekonomik etkiler hafifletilmeye çalışılıyor
inglese | Turco |
---|---|
economic | ekonomik |
short | kısa |
working | çalışma |
and | ve |
EN Helping you mitigate transactional risks involved in trade finance
TR Ticaret finansmanına dahil olan işlem risklerini azaltmaya yardımcı oluyoruz
inglese | Turco |
---|---|
risks | risklerini |
trade | ticaret |
EN An extensible open source toolkit can help you examine, report, and mitigate discrimination and bias in machine learning models throughout the AI application lifecycle
TR Genişletilebilir bir açık kaynak araç takımı, yapay zeka uygulaması yaşam çevrimi boyunca makine öğrenimi modellerindeki ayrımcılığı ve yanlı tutumu incelemenize, raporlamanıza ve azaltmanıza yardımcı olabilir.
inglese | Turco |
---|---|
open | açık |
source | kaynak |
can | olabilir |
application | uygulaması |
help | yardımcı |
machine | makine |
the | araç |
and | ve |
learning | öğrenimi |
in | bir |
EN It’s a unique application-centric approach to ITOps that helps you automate labor-intensive IT processes and proactively mitigate high impact events
TR Bu, yoğun iş gücü gerektiren BT süreçlerini otomatikleştirmenize ve etkisi büyük olayları proaktif olarak hafifletmenize yardımcı olan, uygulama merkezli, benzersiz bir BT operasyonları yaklaşımıdır
inglese | Turco |
---|---|
high | büyük |
impact | etkisi |
intensive | yoğun |
application | uygulama |
events | olayları |
a | yardımcı |
unique | benzersiz |
approach | yaklaşım |
and | ve |
its | bu |
it | bt |
to | bir |
EN This helps organisations avoid harmful and costly medication errors and safeguard patients.
TR Bu sayede kuruluşlar zararlı ve yüksek maliyetli ilaç hatalarından kaçınabilir ve hastaları koruyabilir.
inglese | Turco |
---|---|
costly | maliyetli |
harmful | zararlı |
medication | ilaç |
and | ve |
this | bu |
errors | hatalar |
patients | hastaları |
EN Helping pharmacists to reduce medication errors and discover low-cost, quality alternatives
TR Eczacıların ilaç hatalarını azaltmasına ve düşük maliyetli, kaliteli alternatifleri keşfetmesine yardımcı olmak
inglese | Turco |
---|---|
helping | yardımcı olmak |
and | ve |
quality | kaliteli |
medication | ilaç |
low | düşük |
cost | maliyetli |
to | olmak |
errors | hatalar |
EN Make faster, smarter decisions and avoid errors
TR Daha hızlı, akıllı kararlar alın ve hataların önüne geçin
inglese | Turco |
---|---|
decisions | kararlar |
faster | hızlı |
smarter | akıllı |
and | ve |
errors | hatalar |
EN Solutions that empower individuals and teams to make faster, smarter decisions and avoid errors at the point-of-care to improve clinical outcomes
TR Bireyler ve ekiplere daha hızlı, daha akıllı kararlar almaları ve klinik sonuçları geliştirmek için hasta başında hatalardan kaçınmaları için destek sağlayan çözümler
inglese | Turco |
---|---|
individuals | bireyler |
decisions | kararlar |
clinical | klinik |
faster | hızlı |
smarter | akıllı |
outcomes | sonuçları |
solutions | çözümler |
and | ve |
at | nda |
to | için |
improve | geliştirmek |
EN Doctors can make faster, better decisions and avoid errors at the point of care through access to the most comprehensive and trusted content.
TR Doktorlar en kapsamlı ve güvenilir içeriklere erişerek bakım noktasında daha hızlı, daha iyi kararlar alabilir ve hataları önleyebilir.
inglese | Turco |
---|---|
can | alabilir |
decisions | kararlar |
and | ve |
point | noktası |
care | bakım |
trusted | güvenilir |
content | içeriklere |
comprehensive | kapsamlı |
faster | hızlı |
most | en |
better | daha iyi |
errors | hataları |
at | nda |
EN Log File Analyzer helps you get data about errors and detect technical, structural or navigational issues which hinder Google’s bots.
TR Log File Analyzer, hatalarla ilgili verileri almanıza Google'ın botlarını engelleyen teknik, yapısal ve dolaşımsal sorunları tespit etmenize yardımcı olur.
inglese | Turco |
---|---|
helps | yardımcı olur |
data | verileri |
detect | tespit |
technical | teknik |
structural | yapısal |
log | log |
file | file |
about | ilgili |
get | olur |
you | etmenize |
issues | sorunları |
and | ve |
EN Get ideas on how to improve your website’s health, and fix critical errors
TR Websitenizin sağlığını geliştirmek için fikirler alın ve önemli hataları düzeltin
inglese | Turco |
---|---|
ideas | fikirler |
health | sağlığı |
critical | önemli |
get | alın |
to | için |
errors | hataları |
and | ve |
improve | geliştirmek |
EN All issues found are divided into three groups, depending on their severity: errors, warnings, and notices. We’ll also take into account the frequency of detected issues, and show you what needs immediate attention.
TR Bulunan tüm sorunlar önemine göre üçe ayrıldı: hatalar, uyarılar ve bildirimler. Ayrıca tespit edilen sorunların sıklığını da dikkate alacağız ve neyin derhal ilgilenilmesi gerektiğini göstereceğiz.
inglese | Turco |
---|---|
errors | hatalar |
notices | bildirimler |
of | ın |
immediate | derhal |
all | tüm |
depending | göre |
are | bulunan |
and | ve |
what | neyin |
issues | sorunları |
EN <strong>SEO errors:</strong> If you’re facing issues with missing meta tags, duplicate content and more.
TR <strong>SEO hataları:</strong> Eğer eksik meta etiketleri, çifte içerik ve daha fazlasına ilişkin sorunlar yaşıyorsanız.
inglese | Turco |
---|---|
seo | seo |
if | eğer |
issues | sorunlar |
missing | eksik |
meta | meta |
tags | etiketleri |
content | içerik |
strong | strong |
and | ve |
more | daha |
errors | hataları |
EN Check your website’s overall SEO performance at a glance with Health Score, a two-digit number based on the number of errors found.
TR Bulunan hata sayısına dayalı, iki basamaklı bir sayı olan Sağlık Puanı ile web sitenizin genel SEO performansını tek bakışta kontrol edin.
inglese | Turco |
---|---|
websites | web |
overall | genel |
seo | seo |
health | sağlık |
errors | hata |
found | bulunan |
number | sayısı |
number of | sayısına |
performance | performans |
based | dayalı |
with | ile |
EN Foursquare is not responsible for any errors by the Payment Processor
TR Foursquare, Ödeme İşlemcisinden kaynaklanan herhangi bir hatadan sorumlu tutulamaz
inglese | Turco |
---|---|
responsible | sorumlu |
foursquare | foursquare |
by | kaynaklanan |
any | herhangi |
EN Use “How to fix” content from our SEO checkup for fixing errors
TR Hataları düzeltmek için kısa ipuçlarını kullanarak, sayfanızı sayfa SEO’da ideal kılmaya çalışın
inglese | Turco |
---|---|
errors | hataları |
fix | düzeltmek |
from | sayfa |
EN What is the influence of SEO errors on the website ranking?
TR SEO hatalarının sayfa sıralamadaki etkisi nedir?
inglese | Turco |
---|---|
seo | seo |
website | sayfa |
errors | hatalar |
what | nedir |
EN I fix the errors on my site according to the recommendations of your SEO tester. How can I assess the impact of such changes on the amount of traffic and on the site positions in SERP?
TR Sitemdeki hataları SEO denetleyicisinin önerileri doğrultusunda düzeltiyorum. Bu tür değişikliklerin, trafik miktarına ve SERP'deki site konumları üzerindeki etkisini nasıl değerlendirebilirim?
inglese | Turco |
---|---|
site | site |
seo | seo |
impact | etkisini |
changes | değişikliklerin |
amount | miktarı |
traffic | trafik |
on | üzerindeki |
such | bu |
errors | hataları |
and | ve |
how | nasıl |
EN Fixing the errors in technical optimization usually takes place in parallel with other works on the site
TR Teknik optimizasyondaki hataların düzeltilmesi genellikle sahadaki diğer çalışmalara paralel olarak gerçekleşir
inglese | Turco |
---|---|
technical | teknik |
usually | genellikle |
parallel | paralel |
other | diğer |
errors | hatalar |
the | olarak |
EN I have no skills to fix the errors collected by website issues detector. Can you help me to solve this problem?
TR Toplanan hataları düzeltme becerim yok. Bu sorunu çözmeye yardım eder misin?
inglese | Turco |
---|---|
collected | toplanan |
help | yardım |
problem | sorunu |
this | bu |
errors | hataları |
EN I've checked up the most visited websites in Sitechecker and discovered that many of them have a lot of technical errors. Why should I fix such mistakes if giants of online business don't?
TR Sitechecker’de en çok ziyaret edilen web sitelerini kontrol ettim ve birçoğunun teknik hatalar içerdiğini keşfettim. Çevrimiçi iş dünyasının devleri bu SEO ayarlarını yapmıyorsa ben neden bu hataları düzeltmeliyim?
inglese | Turco |
---|---|
checked | kontrol |
visited | ziyaret |
technical | teknik |
i | ben |
most | en |
a | bir |
and | ve |
errors | hataları |
why | neden |
the | çok |
Visualizzazione 50 di 50 traduzioni