EN Tradition 12: Anonymity is the spiritual foundation of all these traditions, ever reminding us to place principles before personalities.
EN Tradition 12: Anonymity is the spiritual foundation of all these traditions, ever reminding us to place principles before personalities.
TR Gelenek 12: Anonimlik, tüm bu geleneklerin manevi temelidir ve bize her zaman ilkeleri kişiliklerin önüne koymamızı hatırlatır.
inglese | Turco |
---|---|
tradition | gelenek |
anonymity | anonimlik |
principles | ilkeleri |
place | zaman |
these | bu |
all | tüm |
us | bize |
EN The SteelSeries Affiliate Program is an opportunity for streamers and YouTube personalities to be a part of the SteelSeries brand by bringing our award-winning products to gamers around the globe
TR SteelSeries Ortaklık Programı, yayıncılar ve Youtube kişilikleri için ödüllü ürünlerimizi dünyanın dört bir yanındaki oyunculara ulaştırarak SteelSeries markasının bir parçası olmak için bir fırsattır
inglese | Turco |
---|---|
globe | dünyanın |
steelseries | steelseries |
award-winning | ödüllü |
program | programı |
and | ve |
EN Motivated Streamers, YouTube personalities, and game community managers can apply to participate. You must submit information about who you are and your channel, stream or community; then the SteelSeries team will evaluate your submission.
TR Motive Yayıncılar, YouTube kişilikleri ve oyun topluluk yöneticileri katılmak için başvurabilir. Kim olduğunuza ve kanal, yayın veya topluluğunuza dair bilgileri göndermeniz gerekiyor; sonra SteelSeries ekibi başvurunuzu değerlendirecek.
inglese | Turco |
---|---|
youtube | youtube |
game | oyun |
community | topluluk |
managers | yöneticileri |
participate | katılmak |
must | gerekiyor |
information | bilgileri |
channel | kanal |
team | ekibi |
steelseries | steelseries |
or | veya |
and | ve |
to | için |
who | kim |
EN More fascinating personalities and information about our campaign can be found on our Instagram channel.
TR Kampanyamız hakkında bilgi almak ve heyecan verici diğer kişilikleri tanımak için Instagram kanalımızı ziyaret edebilirsiniz.
inglese | Turco |
---|---|
more | diğer |
channel | kanal |
information | bilgi |
about | hakkında |
be | ziyaret |
and | ve |
can | edebilirsiniz |
EN More fascinating personalities and information about the campaign can be found on our Instagram channel.
TR Kampanyamız hakkında bilgi almak ve heyecan verici diğer kişilikleri tanımak için Instagram Kanalımızı ziyaret edebilirsiniz.
inglese | Turco |
---|---|
more | diğer |
channel | kanal |
information | bilgi |
about | hakkında |
be | ziyaret |
and | ve |
the | için |
can | edebilirsiniz |
EN Portrait of personalities: Angela Merkel and Martin Schulz are standing for the office of head of the German government.
TR Değerler, dış görünüş ve çok sayıda kararsız seçmen… Bir uzman, şansölye adaylarının TV düellosunda nelerin belirleyici olduğunu anlatıyor.
inglese | Turco |
---|---|
and | ve |
of | nın |
EN Tradition 12: Anonymity is the spiritual foundation of all these traditions, ever reminding us to place principles before personalities.
TR Gelenek 12: Anonimlik, tüm bu geleneklerin manevi temelidir ve bize her zaman ilkeleri kişiliklerin önüne koymamızı hatırlatır.
inglese | Turco |
---|---|
tradition | gelenek |
anonymity | anonimlik |
principles | ilkeleri |
place | zaman |
these | bu |
all | tüm |
us | bize |
EN Tending to appoint more editorial board members whose social backgrounds match ours
TR Sosyal altyapısı bizimkine benzeyen daha fazla editörlük kurulu üyesi görevlendirmeye meyletmek
inglese | Turco |
---|---|
board | kurulu |
social | sosyal |
EN Authors funded by the US Department of Energy and the Smithsonian Institute are the only ones whose manuscripts are currently being opened via Elsevier. Manuscripts for other partners will become available during 2017.
TR Halihazırda makaleleri Elsevier vasıtasıyla açılan yazarlar yalnızca ABD Enerji Bakanlığı ve Smithsonian Enstitüsü tarafından finanse edilen yazarlardır. Diğer ortakların teslim ettikleri makaleleri 2017'de kullanıma sunulacaktır.
inglese | Turco |
---|---|
authors | yazarlar |
us | abd |
energy | enerji |
other | diğer |
elsevier | elsevier |
institute | enstitüsü |
and | ve |
by | tarafından |
EN We provided 269 temporary animal shelters in collaboration with the Provincial Directorates of Agriculture to 244 families whose barns were damaged in the rural areas of Elazığ and Malatya.
TR Elazığ ve Malatya’nın kırsal bölgelerinde ahırları zarar görmüş 244 aileye Tarım İl Müdürlükleri ile işbirliği içinde 269 geçici hayvan barınağı sağladık.
inglese | Turco |
---|---|
temporary | geçici |
animal | hayvan |
collaboration | işbirliği |
agriculture | tarım |
rural | kırsal |
and | ve |
in | içinde |
with | ile |
EN It is the passenger's responsibility to collect the baggage upon arrival at the airport. Only the passenger whose name is mentioned on the baggage tag can collect the baggage.
TR Varış havalimanında bagajın teslim alınması, yolcunun kendi sorumluluğundadır. Bagaj, sadece etiket kısmında ismi yazılı bulunan yolcu tarafından alınabilir.
inglese | Turco |
---|---|
baggage | bagaj |
airport | havalimanı |
passenger | yolcu |
name | ismi |
tag | etiket |
arrival | varış |
at | nda |
is | bulunan |
EN In the meantime, the marriage of BIM, VR, and gaming has already borne fruit for Norconsult, whose efforts won third place in the infrastructure category in Autodesk’s 2017 AEC Excellence Awards (US site) competition
TR Bu arada, BIM, VR ve oyunun evliliği, Autodesk’in 2017 AEC Mükemmellik Ödülleri (İngilizce) yarışmasında altyapı kategorisinde üçüncü sırayı alan Norconsult için çoktan meyve verdi
inglese | Turco |
---|---|
bim | bim |
fruit | meyve |
infrastructure | altyapı |
already | çoktan |
and | ve |
has | bu |
third | üçüncü |
of | in |
for | için |
EN Clients, meanwhile, are using the immersive environments in presentations to senior management and community stakeholders, whose critical support and buy-in are being earned more easily and enthusiastically with the help of VR visualizations.
TR Bu arada müşteriler, kritik destek ve satın alma işlemlerini VR görselleştirmeleriyle daha kolay ve hevesle kazanmış olan üst düzey yönetime ve topluluk paydaşlarına yönelik sunumlarda gerçekçi ortamları kullanıyorlar.
inglese | Turco |
---|---|
clients | müşteriler |
community | topluluk |
critical | kritik |
and | ve |
support | destek |
buy | satın |
being | bu |
easily | kolay |
are | olan |
environments | ortamlar |
EN Keith Lionel Urban (born 26 October 1967) is a New Zealand-born country music singer, songwriter and guitarist whose commercial success has been mainly in the United States and Australia
TR 26 ekim 1967 wangarei yeni zelanda doğumlu grammy ödüllü şarkıcı.ayrıca nicole kidman'ın eşi.Elton john ve jackson browne şarkı sözlerinden etkilendiği belirtiliyor
inglese | Turco |
---|---|
born | doğumlu |
october | ekim |
new | yeni |
and | ve |
singer | şarkıcı |
EN Keith Lionel Urban (born 26 October 1967) is a New Zealand-born country music singer, songwriter and guitarist whose commercial success has been mainly in the United States and Australia. O… read more
TR 26 ekim 1967 wangarei yeni zelanda doğumlu grammy ödüllü şarkıcı.ayrıca nicole kidman'ın eşi.Elton john ve jackson browne şarkı sözlerinden etkilendiği belirtiliyor. Viki'ye bak
inglese | Turco |
---|---|
october | ekim |
new | yeni |
born | doğumlu |
more | ayrıca |
and | ve |
singer | şarkıcı |
EN Keith Lionel Urban (born 26 October 1967) is a New Zealand-born country music singer, songwriter and guitarist whose commercial success has been mainly in the United States and Australia. Originally the front man for The Ranch, a three… read more
TR 26 ekim 1967 wangarei yeni zelanda doğumlu grammy ödüllü şarkıcı.ayrıca nicole kidman'ın eşi.Elton john ve jackson browne şarkı sözlerinden etkilendiği belirtiliyor. Viki'ye bak
inglese | Turco |
---|---|
october | ekim |
new | yeni |
born | doğumlu |
more | ayrıca |
and | ve |
singer | şarkıcı |
EN Just like the monopoly telephone companies whose infrastructure was paid by ratepayers for 100 years, the infrastructure is still being "maintained" by user fees
TR Altyapıları maliyetleri vergi mükellefleri tarafından 100 yıldır karşılanan tekel telefon şirketleri gibi altyapı "bakımı" hala kullanıcı ücretleri ile yapılıyor
inglese | Turco |
---|---|
telephone | telefon |
infrastructure | altyapı |
years | yıldır |
still | hala |
companies | şirketleri |
user | kullanıcı |
by | tarafından |
the | gibi |
EN True industry-leading customer experience isn?t a vision. It?s a passion. A passion for our customers whose business is dependent on moving the right products to the right market at the right time.
TR Sektör lideri, gerçek bir müşteri deneyimi, bir vizyon değildir. Bir tutkudur. İşleri doğru ürünün, doğru pazara, doğru zamanda taşınmasına bağlı olan müşterilerimiz için bir tutku.
inglese | Turco |
---|---|
experience | deneyimi |
vision | vizyon |
market | pazara |
time | zamanda |
industry | sektör |
leading | lideri |
our customers | müşterilerimiz |
true | gerçek |
at | de |
customer | müşteri |
EN We provided 269 temporary animal shelters in collaboration with the Provincial Directorates of Agriculture to 244 families whose barns were damaged in the rural areas of Elazığ and Malatya.
TR Elazığ ve Malatya’nın kırsal bölgelerinde ahırları zarar görmüş 244 aileye Tarım İl Müdürlükleri ile işbirliği içinde 269 geçici hayvan barınağı sağladık.
inglese | Turco |
---|---|
temporary | geçici |
animal | hayvan |
collaboration | işbirliği |
agriculture | tarım |
rural | kırsal |
and | ve |
in | içinde |
with | ile |
EN Preschoolers whose parents don’t want them to fall behind in school
TR Anne babalarının okula hazırlamak istediği okul öncesi çocuklar
inglese | Turco |
---|---|
parents | anne |
school | okul |
EN The secret? A multitude of air capsules under a supple thermoplastic polyurethane skin, whose soft finish absorbs minor impact and offers tougher resistance to scratches.
TR Sır? Yumuşak yüzeyleri küçük darbeleri emen ve çizilmelere karşı daha sert direnç sağlayan esnek bir termoplastik poliüretan derisi altında çok sayıda hava kapsülü.
inglese | Turco |
---|---|
air | hava |
soft | yumuşak |
offers | sağlayan |
and | ve |
under | altında |
a | sayıda |
to | karşı |
EN Women who do not have access to other sources of funding or whose projects find it difficult to attract funding from elsewhere;
TR Diğer finansman kaynaklarına erişimi olmayan veya projelerinin başka yerlerden finansman sağlamayı zor olan kadınlara,
inglese | Turco |
---|---|
access | erişimi |
sources | kaynakları |
funding | finansman |
difficult | zor |
or | veya |
other | diğer |
EN Youth organizations that meet the following criteria can apply for the YGDA membership call, whose application deadline is 14 November 2021.
TR Son başvuru tarihi 14 Kasım 2021 olan YGDA üyelik çağrısı için aşağıdaki kriterleri sağlayan gençlik kuruluşları başvuru yapabilirler.
inglese | Turco |
---|---|
youth | gençlik |
organizations | kuruluşlar |
criteria | kriterleri |
application | başvuru |
november | kasım |
membership | üyelik |
call | çağrısı |
can | yapabilirler |
is | olan |
the | aşağıdaki |
for | için |
EN 16.9.1. Proportion of children under 5 years of age whose births have been registered with a civil authority, by age
TR 16.9.1. Yaşa göre, bir sivil otorite tarafından doğumları tescil edilen 5 yaş altı çocukların oranı
inglese | Turco |
---|---|
civil | sivil |
children | çocukların |
age | yaş |
been | ya |
years | bir |
EN There are ABOs whose financial rewards are higher than those of their sponsors (the ABOs who brought them into the business) and is based on the time and effort they put into building their business.
TR Amway İşi’ni kurmak için harcadığınız zaman ve çaba sizin, sponsorlarınızdan (sizi işe dahil eden kişilerden) daha fazla maddi gelir kazanmanızı sağlayabilir.
inglese | Turco |
---|---|
business | iş |
effort | çaba |
time | zaman |
and | ve |
put | için |
of | in |
EN Interviews that interest young people, tips on gender-sensitive language, intelligent podcasts and columns: Introducing three women journalists whose names and formats are worth noting.
TR Gençleri ilgilendiren söyleşiler, kullanılan dilde cinsiyet eşitliğini gözetmeye ilişkin tavsiyeler, akıl dolu podcast’lar ve köşe yazıları… İsimlerini ve formatlarını bellemeniz gereken üç kadın gazeteciden bahsediyoruz.
inglese | Turco |
---|---|
young | genç |
tips | tavsiyeler |
women | kadın |
and | ve |
EN Using this kind of segmentation will limit recipients of your SMS-campaign only to the operators whose network codes you will specify in the segmentation filter.
TR Bu tür bir segmentasyon kullanmak, SMS kampanyanızın alıcılarını sadece segmentasyon filtresinde belirttiğiniz şebeke kodlarını kullanan operatörlerle sınırlar.
inglese | Turco |
---|---|
kind | tür |
codes | kodları |
sms | sms |
this | bu |
EN Each service provider, whose numbers you intend to include in the SMS campaign, requires own segmentation criterium: click on "Add the list segmentation criteria" to add another one.
TR Numaralarını SMS kampanyasına eklemeyi düşündüğünüz her servis sağlayıcısı kendi segmentasyon kriterine sahiptir: bir tane daha eklemek için "Liste segmentasyon kriteri ekle"ye tıklatın.
inglese | Turco |
---|---|
service | servis |
sms | sms |
campaign | kampanyası |
list | liste |
add | ekle |
to add | eklemek |
provider | sağlayıcısı |
EN Health Care Satisfaction Levels of Parents Whose Children Are in Hospital Because of Acute and Chronic Illnesses
TR Akut ve Kronik Hastalık Nedeniyle Çocuğu Hastanede Yatan Ebeveynlerin Sağlık Bakımına Yönelik Memnuniyet Düzeyleri ve Etkileyen Faktörler
inglese | Turco |
---|---|
health | sağlık |
levels | düzeyleri |
hospital | hastanede |
acute | akut |
and | ve |
care | bakım |
of | yönelik |
EN Authors funded by the US Department of Energy and the Smithsonian Institute are the only ones whose manuscripts are currently being opened via Elsevier. Manuscripts for other partners will become available during 2017.
TR Halihazırda makaleleri Elsevier vasıtasıyla açılan yazarlar yalnızca ABD Enerji Bakanlığı ve Smithsonian Enstitüsü tarafından finanse edilen yazarlardır. Diğer ortakların teslim ettikleri makaleleri 2017'de kullanıma sunulacaktır.
inglese | Turco |
---|---|
authors | yazarlar |
us | abd |
energy | enerji |
other | diğer |
elsevier | elsevier |
institute | enstitüsü |
and | ve |
by | tarafından |
EN We provided 269 temporary animal shelters in collaboration with the Provincial Directorates of Agriculture to 244 families whose barns were damaged in the rural areas of Elazığ and Malatya.
TR Elazığ ve Malatya’nın kırsal bölgelerinde ahırları zarar görmüş 244 aileye Tarım İl Müdürlükleri ile işbirliği içinde 269 geçici hayvan barınağı sağladık.
inglese | Turco |
---|---|
temporary | geçici |
animal | hayvan |
collaboration | işbirliği |
agriculture | tarım |
rural | kırsal |
and | ve |
in | içinde |
with | ile |
EN We provided 269 temporary animal shelters in collaboration with the Provincial Directorates of Agriculture to 244 families whose barns were damaged in the rural areas of Elazığ and Malatya.
TR Elazığ ve Malatya’nın kırsal bölgelerinde ahırları zarar görmüş 244 aileye Tarım İl Müdürlükleri ile işbirliği içinde 269 geçici hayvan barınağı sağladık.
inglese | Turco |
---|---|
temporary | geçici |
animal | hayvan |
collaboration | işbirliği |
agriculture | tarım |
rural | kırsal |
and | ve |
in | içinde |
with | ile |
EN - In other cases, if the RNH is subject to the GDPR law (?General Data Protection Regulation?), whose contact information is not disclosed in the Whois database, and not available through a registry process, you will have to send us a formal request
TR - Diğer durumlarda, RNH GDPR yasasına (iletişim bilgileri Whois veritabanında açıklanmayan ve bir kayıt süreci yoluyla ulaşılamayan Genel Veri Koruma Yönetmeliği) tabi ise, bize resmi bir talep göndermeniz gerekecektir
inglese | Turco |
---|---|
other | diğer |
cases | durumlarda |
gdpr | gdpr |
law | yasası |
general | genel |
protection | koruma |
regulation | yönetmeliği |
process | süreci |
formal | resmi |
whois | whois |
data | veri |
database | veritabanı |
information | bilgileri |
contact | iletişim |
request | talep |
and | ve |
the | ise |
a | bir |
us | bize |
EN Women who do not have access to other sources of funding or whose projects find it difficult to attract funding from elsewhere;
TR Diğer finansman kaynaklarına erişimi olmayan veya projelerinin başka yerlerden finansman sağlamayı zor olan kadınlara,
inglese | Turco |
---|---|
access | erişimi |
sources | kaynakları |
funding | finansman |
difficult | zor |
or | veya |
other | diğer |
EN The Parties shall then be obliged to replace the invalid provision with a provision whose commercial and legal purpose is as close as possible to that of the invalid provision.
TR Taraflar daha sonra geçersiz hükmü, ticari ve hukuki amacı geçersiz hükme mümkün olduğunca yakın olan bir başka hükümle değiştirmekle yükümlü olacaklardır.
inglese | Turco |
---|---|
parties | taraflar |
invalid | geçersiz |
commercial | ticari |
legal | hukuki |
close | yakın |
purpose | amacı |
and | ve |
possible | mümkün |
the | başka |
to | sonra |
EN Preschoolers whose parents don’t want them to fall behind in school
TR Anne babalarının okula hazırlamak istediği okul öncesi çocuklar
inglese | Turco |
---|---|
parents | anne |
school | okul |
EN The secret? A multitude of air capsules under a supple thermoplastic polyurethane skin, whose soft finish absorbs minor impact and offers tougher resistance to scratches.
TR Sır? Yumuşak yüzeyleri küçük darbeleri emen ve çizilmelere karşı daha sert direnç sağlayan esnek bir termoplastik poliüretan derisi altında çok sayıda hava kapsülü.
inglese | Turco |
---|---|
air | hava |
soft | yumuşak |
offers | sağlayan |
and | ve |
under | altında |
a | sayıda |
to | karşı |
EN The secret? A multitude of air capsules under a supple thermoplastic polyurethane skin, whose soft finish absorbs minor impact and offers tougher resistance to scratches.
TR Sır? Yumuşak yüzeyleri küçük darbeleri emen ve çizilmelere karşı daha sert direnç sağlayan esnek bir termoplastik poliüretan derisi altında çok sayıda hava kapsülü.
inglese | Turco |
---|---|
air | hava |
soft | yumuşak |
offers | sağlayan |
and | ve |
under | altında |
a | sayıda |
to | karşı |
EN “For many years I never thought about what I bought and at whose cost these clothes were produced,” admits Nasemann
TR Nasemann “Ne tükettiğime ve bunların kimin sırtından üretildiğine yılllarca kafa yormadım” itirafında bulunuyor
EN To have a university was a long-standing desire of our town, whose fulfilment was made possible thanks to the common commitment of town, district and local industries
TR Kent yönetimi, yerel yönetim ve yerel endüstrinin ortaklaşa çabalarıyla kentimizin uzun yıllardır istediği bir gelişme gerçekleşmiş oldu
inglese | Turco |
---|---|
local | yerel |
long | uzun |
was | oldu |
and | ve |
a | bir |
EN Interviews that interest young people, tips on gender-sensitive language, intelligent podcasts and columns: Introducing three women journalists whose names and formats are worth noting.
TR Gençleri ilgilendiren söyleşiler, kullanılan dilde cinsiyet eşitliğini gözetmeye ilişkin tavsiyeler, akıl dolu podcast’lar ve köşe yazıları… İsimlerini ve formatlarını bellemeniz gereken üç kadın gazeteciden bahsediyoruz.
inglese | Turco |
---|---|
young | genç |
tips | tavsiyeler |
women | kadın |
and | ve |
EN On this trip through Germany you'll get to know four German women whose talent and commitment have made them world-famous.
TR Bu Almanya seyahatinizde, yetenekleri ve etkinlikleri sayesinde dünya çapında meşhur olan dört Alman kadınını tanıyacaksınız.
inglese | Turco |
---|---|
women | kadın |
world | dünya |
famous | meşhur |
germany | almanya |
this | bu |
to | sayesinde |
and | ve |
four | dört |
EN Wind instead of electricity is what powers the kite landboarders, windskaters and beach skaters whose brightly coloured sails have become a new cultural landmark on the Tempelhofer Feld
TR Elektrik yerine rüzgarın hareket ettirici güç olduğu karada uçurtma sörfçülerinin, rüzgar ve kumsal patencilerinin rengarenk yelkenleri, Tempelhof’taki alanın yeni simgesi
inglese | Turco |
---|---|
wind | rüzgar |
electricity | elektrik |
beach | kumsal |
new | yeni |
is | olduğu |
and | ve |
EN Şahin und Türeci, whose parents came to Germany from Turkey, aimed to do nothing less than revolutionise the treatment of cancer with their Biontech company
TR Anne ve babaları Türkiye’den Almanya’ya gelen Şahin ve Türeci’nin hedefleri, şirketleri Biontech ile kanser tıbbında devrim yapmak gibi özel bir iddiaydı
inglese | Turco |
---|---|
parents | anne |
cancer | kanser |
their | ve |
to | yapmak |
with | ile |
EN Parties whose democratic ethos is in doubt can be prohibited on the application of the Federal Government
TR Demokratik yaklaşımlarından şüphe duyulan partiler, federal hükümetin talebi üzerine yasaklanabiliyor
inglese | Turco |
---|---|
parties | partiler |
democratic | demokratik |
federal | federal |
on | üzerine |
EN The idea behind it is that water from fish farming can be reused for growing plants, whose roots hang directly in the water
TR Sistemin dayandığı fikir: balık yetiştiriciliğinde kullanılan suyun, kökleri doğrudan suda bulunan bitkiler için yeniden kullanılması
inglese | Turco |
---|---|
idea | fikir |
fish | balık |
directly | doğrudan |
is | bulunan |
the | kullanılan |
for | için |
EN The 18-year-old school student, whose parents came to Germany from Armenia 25 years ago, is a “neighbourhood ambassador”
TR Bundan 25 yıl önce Ermenistan’dan Almanya’ya gelen anne babanın 18 yaşındaki kızı, bir „Semt Elçisi“
EN Just like the monopoly telephone companies whose infrastructure was paid by ratepayers for 100 years, the infrastructure is still being "maintained" by user fees
TR Altyapıları maliyetleri vergi mükellefleri tarafından 100 yıldır karşılanan tekel telefon şirketleri gibi altyapı "bakımı" hala kullanıcı ücretleri ile yapılıyor
inglese | Turco |
---|---|
telephone | telefon |
infrastructure | altyapı |
years | yıldır |
still | hala |
companies | şirketleri |
user | kullanıcı |
by | tarafından |
the | gibi |
EN Since a quality SEO strategy will make it easier to target people whose interests align with your business, you’ll likely get better results out of your marketing.
TR Kaliteli bir SEO stratejisi, ilgi alanları işletmenizle örtüşen kişileri hedeflemeyi kolaylaştıracağından, pazarlamanızdan muhtemelen daha iyi sonuçlar alacaksınız.
inglese | Turco |
---|---|
seo | seo |
strategy | stratejisi |
interests | ilgi |
business | iş |
likely | muhtemelen |
quality | kaliteli |
better | daha iyi |
a | bir |
EN Keith Lionel Urban (born 26 October 1967) is a New Zealand-born country music singer, songwriter and guitarist whose commercial success has been mainly in the United States and Australia
TR 26 ekim 1967 wangarei yeni zelanda doğumlu grammy ödüllü şarkıcı.ayrıca nicole kidman'ın eşi.Elton john ve jackson browne şarkı sözlerinden etkilendiği belirtiliyor
inglese | Turco |
---|---|
born | doğumlu |
october | ekim |
new | yeni |
and | ve |
singer | şarkıcı |
Visualizzazione 50 di 50 traduzioni