TR ''Semrush kullanarak, takım arkadaşlarım doğru içerik üzerinde ve veriye dayalı şekilde çalışarak çok fazla zaman kazanıyor. Burada yaptığımız her şey veriyle destekleniyor ve aracınız bize daha fazla cephane veriyor.
"üzerinde ve veriye" í Tyrkneska er hægt að þýða í eftirfarandi Enska orð/setningar:
TR ''Semrush kullanarak, takım arkadaşlarım doğru içerik üzerinde ve veriye dayalı şekilde çalışarak çok fazla zaman kazanıyor. Burada yaptığımız her şey veriyle destekleniyor ve aracınız bize daha fazla cephane veriyor.
EN By using Semrush, my team saves a lot of time by working on the right content and in a more data-driven way. Everything we do here is backed up with data, and your tool is giving us more ammunition.
Tyrkneska | Enska |
---|---|
semrush | semrush |
takım | team |
ve | and |
şekilde | way |
zaman | time |
burada | here |
yaptığımız | we do |
mı | my |
TR ''Semrush kullanarak, takım arkadaşlarım doğru içerik üzerinde ve veriye dayalı şekilde çalışarak çok fazla zaman kazanıyor. Semrush, bir çok görev için benim sağ elim, bana ve ekibime strateji konusunda yardımcı oluyor.''
EN “By using Semrush, my team saves a lot of time by working on the right content and in a more data-driven way. Semrush is my right hand for many tasks, it helps me and my team to strategize.”
Tyrkneska | Enska |
---|---|
semrush | semrush |
takım | team |
şekilde | way |
zaman | time |
görev | tasks |
TR ''Semrush kullanarak, takım arkadaşlarım doğru içerik üzerinde ve veriye dayalı şekilde çalışarak çok fazla zaman kazanıyor. Semrush, bir çok görev için benim sağ elim, bana ve ekibime strateji konusunda yardımcı oluyor.''
EN “By using Semrush, my team saves a lot of time by working on the right content and in a more data-driven way. Semrush is my right hand for many tasks, it helps me and my team to strategize.”
Tyrkneska | Enska |
---|---|
semrush | semrush |
takım | team |
şekilde | way |
zaman | time |
görev | tasks |
TR ''Semrush kullanarak, takım arkadaşlarım doğru içerik üzerinde ve veriye dayalı şekilde çalışarak çok fazla zaman kazanıyor. Semrush, bir çok görev için benim sağ elim, bana ve ekibime strateji konusunda yardımcı oluyor.''
EN “By using Semrush, my team saves a lot of time by working on the right content and in a more data-driven way. Semrush is my right hand for many tasks, it helps me and my team to strategize.”
Tyrkneska | Enska |
---|---|
semrush | semrush |
takım | team |
şekilde | way |
zaman | time |
görev | tasks |
TR ''Semrush kullanarak, takım arkadaşlarım doğru içerik üzerinde ve veriye dayalı şekilde çalışarak çok fazla zaman kazanıyor. Burada yaptığımız her şey veriyle destekleniyor ve aracınız bize daha fazla cephane veriyor.
EN By using Semrush, my team saves a lot of time by working on the right content and in a more data-driven way. Everything we do here is backed up with data, and your tool is giving us more ammunition.
Tyrkneska | Enska |
---|---|
semrush | semrush |
takım | team |
ve | and |
şekilde | way |
zaman | time |
burada | here |
yaptığımız | we do |
mı | my |
TR ''Semrush kullanarak, takım arkadaşlarım doğru içerik üzerinde ve veriye dayalı şekilde çalışarak çok fazla zaman kazanıyor. Semrush, bir çok görev için benim sağ elim, bana ve ekibime strateji konusunda yardımcı oluyor.''
EN “By using Semrush, my team saves a lot of time by working on the right content and in a more data-driven way. Semrush is my right hand for many tasks, it helps me and my team to strategize.”
Tyrkneska | Enska |
---|---|
semrush | semrush |
takım | team |
şekilde | way |
zaman | time |
görev | tasks |
TR ''Semrush kullanarak, takım arkadaşlarım doğru içerik üzerinde ve veriye dayalı şekilde çalışarak çok fazla zaman kazanıyor. Burada yaptığımız her şey veriyle destekleniyor ve aracınız bize daha fazla cephane veriyor.
EN By using Semrush, my team saves a lot of time by working on the right content and in a more data-driven way. Everything we do here is backed up with data, and your tool is giving us more ammunition.
Tyrkneska | Enska |
---|---|
semrush | semrush |
takım | team |
ve | and |
şekilde | way |
zaman | time |
burada | here |
yaptığımız | we do |
mı | my |
TR ''Semrush kullanarak, takım arkadaşlarım doğru içerik üzerinde ve veriye dayalı şekilde çalışarak çok fazla zaman kazanıyor. Semrush, bir çok görev için benim sağ elim, bana ve ekibime strateji konusunda yardımcı oluyor.''
EN “By using Semrush, my team saves a lot of time by working on the right content and in a more data-driven way. Semrush is my right hand for many tasks, it helps me and my team to strategize.”
Tyrkneska | Enska |
---|---|
semrush | semrush |
takım | team |
şekilde | way |
zaman | time |
görev | tasks |
TR ''Semrush kullanarak, takım arkadaşlarım doğru içerik üzerinde ve veriye dayalı şekilde çalışarak çok fazla zaman kazanıyor. Semrush, bir çok görev için benim sağ elim, bana ve ekibime strateji konusunda yardımcı oluyor.''
EN “By using Semrush, my team saves a lot of time by working on the right content and in a more data-driven way. Semrush is my right hand for many tasks, it helps me and my team to strategize.”
Tyrkneska | Enska |
---|---|
semrush | semrush |
takım | team |
şekilde | way |
zaman | time |
görev | tasks |
TR Semrush ile ilgili favori kısım, rekabetçi zeka için sahip olduğu güç. Daha fazla veriye sahip olduğunuz zaman daha bilinçli reklamcılık kararları vermeyi kolaylaştırıyor. "
EN “My favorite part about Semrush is the power it has for competitive intelligence. It makes it easier to make savvy advertising decisions when you have more data.”
Tyrkneska | Enska |
---|---|
semrush | semrush |
favori | favorite |
rekabetçi | competitive |
zeka | intelligence |
güç | power |
veriye | data |
reklamcılık | advertising |
kararları | decisions |
TR Veriye dayalı kararlar almak için hızla profesyonel raporlar oluşturun
EN Quickly build professional reports to make data-driven decisions
Tyrkneska | Enska |
---|---|
kararlar | decisions |
hızla | quickly |
TR Toplanan veriye dayalı olarak uygulanabilir öneriler alın
EN Get actionable recommendations based on collected data
Tyrkneska | Enska |
---|---|
toplanan | collected |
veriye | data |
öneriler | recommendations |
alın | get |
TR Küresel ağların gücüyle, insandan insana, cihazdan cihaza ve veriden veriye bağlantı halindeyiz
EN With the power of global networks, we are connected—person to person, machine to machine, and data to data
Tyrkneska | Enska |
---|---|
küresel | global |
ve | and |
veriye | data |
ın | of |
TR Crisp Analytics ile veriye dayalı kararlar alın. Sohbetleriniz, memnuniyet puanlarınız, e-postalarınız ve çalışan verimliliğinizle ilgili güncel analizleri alın.
EN Make data-driven decisions with Crisp Analytics. Get up-to-date analytics on your chats, satisfaction ratings, emails, and employee efficiency.
Tyrkneska | Enska |
---|---|
crisp | crisp |
analytics | analytics |
veriye | data |
kararlar | decisions |
alın | get |
çalışan | employee |
güncel | up-to-date |
TR Sürdürülebilir Kent İçin Veriye Erişim: Afet ve Bina Verisi Üzerinden Bir İnceleme
EN Access To Data For Sustainable City: An Overview on Disaster and Building Data
Tyrkneska | Enska |
---|---|
sürdürülebilir | sustainable |
kent | city |
erişim | access |
afet | disaster |
bina | building |
TR Kentsel politikaların veriye dayalı geliştirilmeleri; uygulanan politikaların etkilerinin ölçülmesi ve kamu kurumlarının hesapverebilirliği açılarından büyük önem taşıyor
EN Development of data-driven urban policies is very important to measure the effects of the implemented policies and the accountability of public institutions
Tyrkneska | Enska |
---|---|
kentsel | urban |
veriye | data |
ve | and |
kamu | public |
büyük | important |
ın | of |
kurumların | institutions |
TR İlk olarak STÖ temsilcileri veriye ulaşma konusunda sıkıntı yaşadıklarını aktarırken akademiden ise veri çalışmalarına destek beklediklerini söylediler.
EN First of all, CSO representatives stated that they had difficulties in accessing data and that they expected support from the academy for data studies.
Tyrkneska | Enska |
---|---|
temsilcileri | representatives |
destek | support |
TR Veriye dayalı sunumlar oluşturmak ya da araştırma sonuçlarınızı paylaşmak için infografik araç kitlerinden yararlanın.
EN Use infographics toolkits to create data-driven presentations or communicate your research findings to the audience.
Tyrkneska | Enska |
---|---|
veriye | data |
sunumlar | presentations |
araştırma | research |
TR Crisp Analytics ile veriye dayalı kararlar alın. Sohbetleriniz, memnuniyet puanlarınız, e-postalarınız ve çalışan verimliliğinizle ilgili güncel analizleri alın.
EN Make data-driven decisions with Crisp Analytics. Get up-to-date analytics on your chats, satisfaction ratings, emails, and employee efficiency.
Tyrkneska | Enska |
---|---|
crisp | crisp |
analytics | analytics |
veriye | data |
kararlar | decisions |
alın | get |
çalışan | employee |
güncel | up-to-date |
TR Semrush ile ilgili favori kısım, rekabetçi zeka için sahip olduğu güç. Daha fazla veriye sahip olduğunuz zaman daha bilinçli reklamcılık kararları vermeyi kolaylaştırıyor. "
EN “My favorite part about Semrush is the power it has for competitive intelligence. It makes it easier to make savvy advertising decisions when you have more data.”
Tyrkneska | Enska |
---|---|
semrush | semrush |
favori | favorite |
rekabetçi | competitive |
zeka | intelligence |
güç | power |
veriye | data |
reklamcılık | advertising |
kararları | decisions |
TR Semrush ile ilgili favori kısım, rekabetçi zeka için sahip olduğu güç. Daha fazla veriye sahip olduğunuz zaman daha bilinçli reklamcılık kararları vermeyi kolaylaştırıyor. "
EN “My favorite part about Semrush is the power it has for competitive intelligence. It makes it easier to make savvy advertising decisions when you have more data.”
Tyrkneska | Enska |
---|---|
semrush | semrush |
favori | favorite |
rekabetçi | competitive |
zeka | intelligence |
güç | power |
veriye | data |
reklamcılık | advertising |
kararları | decisions |
TR Semrush ile ilgili favori kısım, rekabetçi zeka için sahip olduğu güç. Daha fazla veriye sahip olduğunuz zaman daha bilinçli reklamcılık kararları vermeyi kolaylaştırıyor. "
EN “My favorite part about Semrush is the power it has for competitive intelligence. It makes it easier to make savvy advertising decisions when you have more data.”
Tyrkneska | Enska |
---|---|
semrush | semrush |
favori | favorite |
rekabetçi | competitive |
zeka | intelligence |
güç | power |
veriye | data |
reklamcılık | advertising |
kararları | decisions |
TR Veriye dayalı çözümlerle güçlü bir içerik stratejisi geliştirin
EN Develop a powerful content strategy with data-driven solutions
Tyrkneska | Enska |
---|---|
güçlü | powerful |
stratejisi | strategy |
geliştirin | develop |
TR İlk olarak STÖ temsilcileri veriye ulaşma konusunda sıkıntı yaşadıklarını aktarırken akademiden ise veri çalışmalarına destek beklediklerini söylediler.
EN First of all, CSO representatives stated that they had difficulties in accessing data and that they expected support from the academy for data studies.
Tyrkneska | Enska |
---|---|
temsilcileri | representatives |
destek | support |
TR Zebra'nın bilgi teknolojisi destekli yeniliği, en zorlu ortamlarda veriye dayalı karar verme yoluyla avantajı artırmak için dijitalleştirmeyi destekler
EN Zebra’s information technology-enabled innovation supports digitisation to enhance the advantage gained through data-led decision making in the most extreme environments
Tyrkneska | Enska |
---|---|
teknolojisi | technology |
en | most |
ortamlarda | environments |
karar | decision |
artırmak | enhance |
destekler | supports |
TR Semrush ile ilgili favori kısım, rekabetçi zeka için sahip olduğu güç. Daha fazla veriye sahip olduğunuz zaman daha bilinçli reklamcılık kararları vermeyi kolaylaştırıyor. "
EN “My favorite part about Semrush is the power it has for competitive intelligence. It makes it easier to make savvy advertising decisions when you have more data.”
Tyrkneska | Enska |
---|---|
semrush | semrush |
favori | favorite |
rekabetçi | competitive |
zeka | intelligence |
güç | power |
veriye | data |
reklamcılık | advertising |
kararları | decisions |
TR Semrush ile ilgili favori kısım, rekabetçi zeka için sahip olduğu güç. Daha fazla veriye sahip olduğunuz zaman daha bilinçli reklamcılık kararları vermeyi kolaylaştırıyor. "
EN “My favorite part about Semrush is the power it has for competitive intelligence. It makes it easier to make savvy advertising decisions when you have more data.”
Tyrkneska | Enska |
---|---|
semrush | semrush |
favori | favorite |
rekabetçi | competitive |
zeka | intelligence |
güç | power |
veriye | data |
reklamcılık | advertising |
kararları | decisions |
TR “Ücret Atlası”, çok sayıda istatistik veriye dayanıyor ve mesleklere, bölgelere, yaş gruplarına ve cinsiyete göre ayrıntılı sorgulama yapmayı mümkün kılıyor.
EN Known as the remuneration atlas, it is based on a whole host of statistical data and allows detailed queries to be made by profession, region, demographic group and gender.
Tyrkneska | Enska |
---|---|
veriye | data |
ayrıntılı | detailed |
TR Küresel ağların gücüyle, insandan insana, cihazdan cihaza ve veriden veriye bağlantı halindeyiz
EN With the power of global networks, we are connected—person to person, machine to machine, and data to data
Tyrkneska | Enska |
---|---|
küresel | global |
ve | and |
veriye | data |
ın | of |
TR Veriye dayalı çözümlerle güçlü bir içerik stratejisi geliştirin
EN Develop a powerful content strategy with data-driven solutions
Tyrkneska | Enska |
---|---|
güçlü | powerful |
stratejisi | strategy |
geliştirin | develop |
TR Fiyatlar ücretsizden yüzlerce dolarlık aylık aboneliklere kadar değişebilir ve ödemeye razı olduğunuz fiyat aradığınız veriye bağlı olacaktır.
EN Prices can range from free to monthly subscriptions in the hundreds of dollars, and the price that you’re willing to pay will depend on the data that you’re looking for.
Tyrkneska | Enska |
---|---|
aylık | monthly |
ve | and |
veriye | data |
bağlı | depend |
olacaktır | will |
TR Panolarla tek bir bakışla ihtiyacınız olan veriye ulaşın
EN Get the data you need at a glance with dashboards
Tyrkneska | Enska |
---|---|
veriye | data |
TR İnsan uzmanlar, genellikle öğrenmek için daha fazla yapılandırılmış veriye ihtiyaç duyarak, veri girişleri arasındaki farkları anlamak amacıyla bir dizi özellik belirler.
EN Human experts determine the set of features to understand the differences between data inputs, usually requiring more structured data to learn.
Tyrkneska | Enska |
---|---|
uzmanlar | experts |
yapılandırılmış | structured |
arasındaki | between |
dizi | set |
özellik | features |
TR Yarı gözetimli öğrenme, gözetimli bir öğrenme algoritmasını eğitmek için yeterli etiketlenmiş veriye sahip olmama (veya yeterli miktarda veriyi etiketleyecek kapasitede olmama) sorununu çözebilir.
EN Semi-supervised learning can solve the problem of having not enough labeled data (or not being able to afford to label enough data) to train a supervised learning algorithm.
Tyrkneska | Enska |
---|---|
yarı | semi |
öğrenme | learning |
yeterli | enough |
veya | or |
TR Veriye dayalı bilgiler yoluyla artan verimlilik | Tetra Pak
EN Increased efficiency through data insights | Tetra Pak
Tyrkneska | Enska |
---|---|
yoluyla | through |
verimlilik | efficiency |
tetra | tetra |
TR Veriye dayalı bilgiler yoluyla artan verimlilik
EN Increased efficiency through data insights
Tyrkneska | Enska |
---|---|
yoluyla | through |
verimlilik | efficiency |
TR Veriye dayalı bilgiler ve Tetra Pak'ın uzmanlığı aracılığıyla katma değer
EN Added value through data insights – and Tetra Pak’s expertise
Tyrkneska | Enska |
---|---|
ve | and |
tetra | tetra |
aracılığıyla | through |
katma | added |
değer | value |
TR Altı aydan fazla veriye atıfta bulunmak istiyorsanız, ödemeli planlarından herhangi birine kaydolmanız gerekir
EN If you want more than six months of data to refer to, you’ll have to sign up for any of their paid plans
TR Karar vermeden ve bir ajansa ulaşmadan önce daha fazla veriye mi ihtiyacınız var? Lütfen düşüncelerinizi ve önerilerinizi şu adresten iletin:
EN Need more data before you can make a decision and reach out to an agency? Please share your thoughts and suggestions by dropping a line at
TR Veriye dayalı çözümlerle güçlü bir içerik stratejisi geliştirin
EN Develop a powerful content strategy with data-driven solutions
TR Platform üzerinde yapısal tadilat gerektirmez. Silahın, atış pozisyonunda iken, üzerinde bulunduğu platformu vurmaması için mesnet üzerinde tahditlendirme yapılmıştır.
EN It requires no structural modifications to the platform. Movement of the gun on the mount is limited to prevent it from hitting the platform when in the line of fire.
Tyrkneska | Enska |
---|---|
yapısal | structural |
TR Mesnetin platforma entegresi için platform üzerinde yapısal tadilat yapılmasına gerek yoktur. Silahın, atış pozisyonunda iken, üzerinde bulunduğu platformu vurmaması için mesnet üzerinde tahditlendirme yapılmıştır.
EN The platform requires no structural modifications for the integration of the mount. Movement of the gun on the mount is restricted to prevent it from striking the platform when in the firing position.
Tyrkneska | Enska |
---|---|
yapısal | structural |
yoktur | no |
TR Elsevier'in, yayıncılarımızın ve cemiyet ortaklarımızın 3.800'ün üzerinde dergisi ve 35.000'in üzerinde kitabından 14 milyon yayına yer veren ScienceDirect daha akıllı araştırmalar yapılmasına destek olur.
EN With over 14 million publications from over 3,800 journals and more than 35,000 books from Elsevier, our imprints and our society partners, ScienceDirect empowers smarter research.
Tyrkneska | Enska |
---|---|
elsevier | elsevier |
milyon | million |
sciencedirect | sciencedirect |
akıllı | smarter |
araştırmalar | research |
TR Şu anda, bir yerlerde, okyanusun üzerinde, bir dağın sarp zirvesinde veya bir tropik mangrove üzerinde güneş yükseliyor
EN Somewhere, right now, the sun is rising over a stretch of ocean, a jagged mountain peak or a tropical mangrove
Tyrkneska | Enska |
---|---|
veya | or |
güneş | sun |
TR Kariyeri boyunca üç binin üzerinde konser vermiş, kırk ikinin üzerinde albüm kaydetmiş, 1976'dan beri gelen… Devamını oku
EN He is noted for playing his red G… read more
Tyrkneska | Enska |
---|---|
oku | read |
TR Kariyeri boyunca üç binin üzerinde konser vermiş, kırk ikinin üzerinde albüm kaydetmiş, 1976'dan beri gelen Contemporary Jazz'a öncülük etmiştir
EN He is noted for playing his red Gibson ES-335 and his Gibson L5 guitars
TR Yüksek çıktı: Ethereum Akıllı Kontratları Testnet'i üzerinde saniyede 1000'in üzerinde işlem Hızlı, neredeyse anlık onaylama: saniyeler içinde blok onayı
EN High throughput: 1000+ TPS on testnet for Ethereum smart contracts. Fast, near-instant confirmation: block confirmation time in seconds
Tyrkneska | Enska |
---|---|
yüksek | high |
ethereum | ethereum |
akıllı | smart |
hızlı | fast |
neredeyse | near |
blok | block |
TR Açıklama: Koca porno üzerinde okşayarak yakaladı.son derece son iffet kafesi hd tamamen ücretsiz olarak görüntüle. Bdsm Porno xxx Koca porno üzerinde okşayarak yakaladı.son derece son iffet kafesi video.
EN Description: View Hubby caught stroking over porn. constricted recent chastity cage hd as completely free. BDSM porn xxx Hubby caught stroking over porn. constricted recent chastity cage video.
Tyrkneska | Enska |
---|---|
açıklama | description |
porno | porn |
son | recent |
hd | hd |
tamamen | completely |
ücretsiz | free |
bdsm | bdsm |
xxx | xxx |
video | video |
TR Zebra’nın bulut yönetimli, okuyucu üzerinde veri filtreleri ve veri modları, kullanıcılara etiket görünürlüğü üzerinde denetim sağlar
EN Zebra cloud managed, on-reader data filters and data modes give users control over tag visibility
Tyrkneska | Enska |
---|---|
zebra | zebra |
bulut | cloud |
okuyucu | reader |
veri | data |
ve | and |
kullanıcılara | users |
etiket | tag |
görünürlüğü | visibility |
denetim | control |
sağlar | give |
TR Şu anda, bir yerlerde, okyanusun üzerinde, bir dağın sarp zirvesinde veya bir tropik mangrove üzerinde güneş yükseliyor
EN Somewhere, right now, the sun is rising over a stretch of ocean, a jagged mountain peak or a tropical mangrove
Tyrkneska | Enska |
---|---|
veya | or |
güneş | sun |
Sýnir 50 af 50 þýðingum