EN Due to the fact that almost all export materials are made up of raw materials, the Jamaican economy is extremely sensitive to changes in world prices
EN Due to the fact that almost all export materials are made up of raw materials, the Jamaican economy is extremely sensitive to changes in world prices
TR İhraç maddelerinin neredeyse tamamının hammaddelerden oluşması nedeniyle Jamaika ekonomisi dünya fiyatlarındaki değişikliklere karşı son derece duyarlıdır
Enska | Tyrkneska |
---|---|
almost | neredeyse |
all | de |
economy | ekonomisi |
extremely | son derece |
sensitive | duyarlı |
world | dünya |
prices | fiyatları |
to | karşı |
EN We’re always looking for good suppliers for direct materials, such as raw materials, parts and accessories – to help in the manufacturing process of our products.
TR Hammaddeler, parçalar ve aksesuarlar gibi doğrudan malzemeler için her zaman ürünlerimizin üretim sürecinde yardımcı olacak iyi tedarikçiler arıyoruz.
Enska | Tyrkneska |
---|---|
parts | parçalar |
direct | doğrudan |
materials | malzemeler |
process | sürecinde |
help | yardımcı |
good | iyi |
suppliers | tedarikçiler |
manufacturing | üretim |
and | ve |
accessories | aksesuarlar |
EN Due to the fact that almost all export materials are made up of raw materials, the Jamaican economy is extremely sensitive to changes in world prices
TR İhraç maddelerinin neredeyse tamamının hammaddelerden oluşması nedeniyle Jamaika ekonomisi dünya fiyatlarındaki değişikliklere karşı son derece duyarlıdır
Enska | Tyrkneska |
---|---|
almost | neredeyse |
all | de |
economy | ekonomisi |
extremely | son derece |
sensitive | duyarlı |
world | dünya |
prices | fiyatları |
to | karşı |
EN The materials which are taken from the merchant as yarn are sold as raw cloth after being touched.
TR Tüccardan iplik olarak alınan malzemeler dokunduktan sonra ham bez olarak tüccara satılmaktadır.
Enska | Tyrkneska |
---|---|
materials | malzemeler |
raw | ham |
the | sonra |
EN Making our stuff requires an astounding amount of raw materials.
TR Eşyalarımızı üretmek, şaşırtıcı miktarda hammadde gerektirir.
Enska | Tyrkneska |
---|---|
requires | gerektirir |
amount | miktarda |
EN Our environmental services are designed to provide your company insight into your environmental performance (such as CO2 emissions) as well as your energy consumption and other raw materials being processed.
TR Çevre hizmetlerimiz, çevre performansınızın (CO2 emisyonları gibi) yanı sıra enerji tüketiminiz ve işlenen diğer ham maddeler hakkında şirketinize fikir sağlamak için tasarlanmıştır.
Enska | Tyrkneska |
---|---|
services | hizmetlerimiz |
company | iş |
energy | enerji |
other | diğer |
raw | ham |
environmental | çevre |
emissions | emisyonları |
performance | performans |
and | ve |
to | sağlamak |
as | gibi |
EN In the Italian industry, raw materials and energy resources are generally weak
TR İtalya sanayiinde genellikle hammadde ve enerji kaynakları zayıftır
Enska | Tyrkneska |
---|---|
and | ve |
energy | enerji |
generally | genellikle |
resources | kaynakları |
EN Raw materials such as cotton, crude oil, wool, ferrous metals constitute nearly 50% of imports
TR Pamuk, ham petrol, yün, demirli madenler gibi hammaddeler ithalatın % 50’ye yakın kısmını meydana getirir
Enska | Tyrkneska |
---|---|
raw | ham |
cotton | pamuk |
oil | petrol |
as | gibi |
EN Raw materials, recycling and fair trade. Current information and background on resources and sustainability
TR Kaynaklar ve sürdürülebilirlikle ilgili güncel bilgiler ve araştırma yazıları:doğal kaynaklar, geri dönüşüm, adil ticaret
Enska | Tyrkneska |
---|---|
recycling | geri dönüşüm |
and | ve |
fair | adil |
trade | ticaret |
current | güncel |
information | bilgiler |
resources | kaynaklar |
on | ilgili |
EN Process raw materials or components the moment they arrive at the plant to check for accuracy, quality and adherence to service level agreements.
TR Doğruluk, kalite ve hizmet düzeyi anlaşmalarına uygunluğu kontrol etmek için hammaddeleri veya üretim bileşenlerini tesise vardıkları anda işleyin.
Enska | Tyrkneska |
---|---|
quality | kalite |
level | düzeyi |
service | hizmet |
and | ve |
process | iş |
or | veya |
check | kontrol |
EN From raw materials in manufacturing to the finished goods in your warehouse, distribution or fulfilment centres — all the way to the retail floor — maintaining real-time visibility is paramount to achieving your performance edge
TR İmalat alanındaki hammaddelerden deponuzdaki, dağıtım veya işlem merkezlerinizdeki bitmiş mallara - ve perakende mağaza alanına - kadar, gerçek zamanlı görünürlük, performans üstünlüğünüzü kazanmanın anahtarıdır
Enska | Tyrkneska |
---|---|
distribution | dağıtım |
retail | perakende |
real | gerçek |
time | zamanlı |
visibility | görünürlük |
performance | performans |
to | kadar |
or | veya |
EN They are employed in many branches of industry for grinding raw materials into the nanometer range as well as for dispersion of fine pigments and products from "bottom-up" processes.
TR Endüstrinin birçok alanında hammaddelerin nanometre düzeyinde küçültülmesinde ve "Bottom-up" yönteminden gelen ince pigmentlerin ve ürünlerin dispersiyonu için kullanılır.
Enska | Tyrkneska |
---|---|
industry | alan |
and | ve |
many | çok |
of | in |
products | ürünlerin |
the | gelen |
EN On the one hand, synthetic elements such as dissolved synthetic resin and various plastic materials are used as the raw material base for adhesives.
TR Bir yandan çözünmüş sentetik kauçuk ve çeşitli plastik malzemeler gibi sentetik elementler yapışkanların hammaddesi olarak kullanılır.
Enska | Tyrkneska |
---|---|
plastic | plastik |
materials | malzemeler |
used | kullanılır |
and | ve |
various | çeşitli |
EN When considered a raw material, glass (glasses) is a collective term for an almost incomprehensible number of materials with a wide variety of compositions as an amorphous, non-crystalline solid.
TR Hammadde olarak kabul edilirse, cam (camlar), çok geniş bileşim çeşitleri olan amorf, kristal yapısı bulunmayan neredeyse sayısız malzemelerin genel adıdır.
Enska | Tyrkneska |
---|---|
glass | cam |
almost | neredeyse |
wide | geniş |
number | sayısı |
a | olan |
EN However, the country also relies on importing raw materials to support its manufacturing, including imports of cotton, scrap metal and chemicals
TR Ama bu üretim; pamuk, demir hurdaları ve kimyasallar gibi hammadde ithalatına dayanmaktadır
Enska | Tyrkneska |
---|---|
cotton | pamuk |
manufacturing | üretim |
its | bu |
and | ve |
the | gibi |
EN HOW TO SUPPLY RAW MATERIALS, PARTS AND ACCESSORIES
TR HAMMADDE, PARÇA VE AKSESUAR NASIL TEDARİK EDİLİR
Enska | Tyrkneska |
---|---|
and | ve |
EN The materials which are taken from the merchant as yarn are sold as raw cloth after being touched.
TR Tüccardan iplik olarak alınan malzemeler dokunduktan sonra ham bez olarak tüccara satılmaktadır.
Enska | Tyrkneska |
---|---|
materials | malzemeler |
raw | ham |
the | sonra |
EN Our environmental services are designed to provide your company insight into your environmental performance (such as CO2 emissions) as well as your energy consumption and other raw materials being processed.
TR Çevre hizmetlerimiz, çevre performansınızın (CO2 emisyonları gibi) yanı sıra enerji tüketiminiz ve işlenen diğer ham maddeler hakkında şirketinize fikir sağlamak için tasarlanmıştır.
Enska | Tyrkneska |
---|---|
services | hizmetlerimiz |
company | iş |
energy | enerji |
other | diğer |
raw | ham |
environmental | çevre |
emissions | emisyonları |
performance | performans |
and | ve |
to | sağlamak |
as | gibi |
EN Making our stuff requires an astounding amount of raw materials.
TR Eşyalarımızı üretmek, şaşırtıcı miktarda hammadde gerektirir.
Enska | Tyrkneska |
---|---|
requires | gerektirir |
amount | miktarda |
EN From raw materials in manufacturing to the finished goods in your warehouse, distribution or fulfilment centres — all the way to the retail floor — maintaining real-time visibility is paramount to achieving your performance edge
TR İmalat alanındaki hammaddelerden deponuzdaki, dağıtım veya işlem merkezlerinizdeki bitmiş mallara - ve perakende mağaza alanına - kadar, gerçek zamanlı görünürlük, performans üstünlüğünüzü kazanmanın anahtarıdır
Enska | Tyrkneska |
---|---|
distribution | dağıtım |
retail | perakende |
real | gerçek |
time | zamanlı |
visibility | görünürlük |
performance | performans |
to | kadar |
or | veya |
EN To minimize the usage of raw materials and to preserve natural resources by using technologies with less damage to the environment within the frame of technical and economic possibilities.
TR Teknik ve ekonomik olanaklar çerçevesinde çevreye en az zarar veren uygun teknolojileri kullanıp hammadde kullanımını azaltmak ve doğal kaynakların korunması sağlamak.
Enska | Tyrkneska |
---|---|
of | ın |
and | ve |
natural | doğal |
technologies | teknolojileri |
less | az |
damage | zarar |
technical | teknik |
economic | ekonomik |
environment | çevreye |
to | sağlamak |
with | uygun |
usage | kullanım |
resources | kaynaklar |
EN The construction sector is considered one of the largest consumers of primary raw materials and also one of the largest CO2 emitters
TR İnşaat sektörü, en büyük birincil ham madde tüketicileri ve CO2 emisyoncuları arasında sayılıyor
Enska | Tyrkneska |
---|---|
primary | birincil |
raw | ham |
and | ve |
the | arasında |
sector | sektör |
EN Christian Patermann, pioneer of the bioeconomy, explains the potential and limits of an economy that prioritizes biological raw materials.
TR Biyo ekonominin öncü ismi Christian Patermann, biyolojik hammaddeye dayalı bir ekonominin potansiyelini ve sınırlarını anlatıyor.
Enska | Tyrkneska |
---|---|
potential | potansiyelini |
limits | sınırları |
biological | biyolojik |
and | ve |
EN More and more companies in Germany are discovering biological raw materials as the basis for their products – and they are getting extremely imaginative in the process.
TR Ürün hammaddesi olarak biyolojik maddelere yönelen firma sayısı Almanya’da gün geçtikçe artıyor, firmaların hayal güçleri sınır tanımıyor.
Enska | Tyrkneska |
---|---|
biological | biyolojik |
the | gün |
companies | firmaların |
and | olarak |
EN 50 percent of global carbon emissions are generated by the extraction and processing of raw materials
TR Dünya çapında CO2 emisyonlarının yüzde 50’si ham maddelerin çıkarılması ve işlenmesi esnasında oluşuyor
Enska | Tyrkneska |
---|---|
percent | yüzde |
and | ve |
processing | işlenmesi |
raw | ham |
global | dünya |
emissions | emisyonlarını |
of | nın |
EN This allows ZinQ to save nearly 80 percent of the raw materials it needs in its production, as compared with conventional methods.
TR Geleneksel süreçlere kıyasla ZinQ üretimde böylelikle ham maddenin neredeyse yüzde 80’ini tasarruf ediyor.
Enska | Tyrkneska |
---|---|
nearly | neredeyse |
percent | yüzde |
raw | ham |
compared | kıyasla |
conventional | geleneksel |
save | tasarruf |
EN For our customers, that means being in full control of production, from the sourcing of raw materials to the retailer’s shelf.
TR Müşterilerimiz için, bunun anlamı hammaddelerin dış tedarikinden perakendecinin raflarına kadar üretimde tüm kontrolü ele almaktır.
Enska | Tyrkneska |
---|---|
our customers | müşterilerimiz |
control | kontrol |
of | in |
EN Ensuring quality starts with the rigorous auditing of raw materials suppliers
TR Kaliteyi güvenceye almak, hammadde tedarikçilerinin sıkı denetimleri ile başlar
Enska | Tyrkneska |
---|---|
quality | kaliteyi |
starts | başlar |
with | ile |
EN We believe that such an economy should take into account not just recycling and reuse, but also the climate impact of raw materials and manufacturing.
TR Böyle bir ekonominin sadece geri dönüşümü ve yeniden kullanımı değil, aynı zamanda hammaddelerin ve üretimin iklim etkisini de hesaba katması gerektiğini düşünüyoruz.
Enska | Tyrkneska |
---|---|
should | gerektiğini |
account | hesaba |
recycling | geri dönüşüm |
impact | etkisini |
climate | iklim |
and | ve |
the | aynı |
not | değil |
that | böyle |
EN A low-carbon circular economy also takes into account the climate impact of raw materials and the manufacturing value chain
TR Düşük karbonlu bir döngüsel ekonomi, aynı zamanda hammaddelerin ve üretim değer zincirinin iklim üzerindeki etkisini de dikkate alır
Enska | Tyrkneska |
---|---|
circular | döngüsel |
economy | ekonomi |
takes | alır |
impact | etkisini |
low | düşük |
manufacturing | üretim |
climate | iklim |
and | ve |
value | değer |
the | aynı |
EN Unlike fossil sources, plant-based renewable raw materials can reduce carbon emissions as they grow and are reused and recycled
TR Fosil kaynakların aksine, bitki bazlı yenilenebilir hammaddeler büyüdükçe, yeniden kullanıldıkça ve geri dönüştürüldükçe karbon emisyonunu azaltabilir
Enska | Tyrkneska |
---|---|
unlike | aksine |
sources | kaynakları |
renewable | yenilenebilir |
carbon | karbon |
plant | bitki |
based | bazlı |
and | ve |
EN Plant-based raw materials such as wood and sugar cane are essential to our low-carbon circular economy approach
TR Odun ve şeker kamışı gibi bitki bazlı hammaddeler, düşük karbonlu döngüsel ekonomi yaklaşımımız için büyük öneme sahiptir
Enska | Tyrkneska |
---|---|
circular | döngüsel |
economy | ekonomi |
plant | bitki |
based | bazlı |
low | düşük |
approach | yaklaşım |
and | ve |
to | için |
as | gibi |
EN We use high-quality raw materials to make our packaging and fulfil our mission to make food safe and available everywhere
TR Ambalajlarımızda yüksek kaliteli hammaddeler kullanıyoruz ve gıdayı her yerde güvenli ve erişilebilir hale getirme misyonumuzu yerine getiriyoruz
Enska | Tyrkneska |
---|---|
use | kullan |
available | erişilebilir |
high | yüksek |
food | gıdayı |
quality | kaliteli |
and | ve |
everywhere | her yerde |
EN Once our packaging has fulfilled its purpose, those raw materials should not go to waste
TR Ambalajımız kullanıldıktan sonra, hammaddeleri çöpe atılmamalıdır
Enska | Tyrkneska |
---|---|
packaging | ambalaj |
to | sonra |
EN Currencies of the Middle-Eastern countries have a strong dependence on the export of raw materials and correlate with energy prices
TR Orta Doğu ülkelerinin para birimleri hammadde ihracatına güçlü bir bağımlılığa sahiptir ve enerji fiyatları ile ilişkilidir
Enska | Tyrkneska |
---|---|
export | ihracat |
energy | enerji |
middle | orta |
eastern | doğu |
strong | güçlü |
and | ve |
prices | fiyatları |
have | sahiptir |
a | bir |
with | ile |
EN Currencies of the Middle-Eastern countries have a strong dependence on the export of raw materials and correlate with energy prices
TR Orta Doğu ülkelerinin para birimleri hammadde ihracatına güçlü bir bağımlılığa sahiptir ve enerji fiyatları ile ilişkilidir
Enska | Tyrkneska |
---|---|
export | ihracat |
energy | enerji |
middle | orta |
eastern | doğu |
strong | güçlü |
and | ve |
prices | fiyatları |
have | sahiptir |
a | bir |
with | ile |
EN Currencies of the Middle-Eastern countries have a strong dependence on the export of raw materials and correlate with energy prices
TR Orta Doğu ülkelerinin para birimleri hammadde ihracatına güçlü bir bağımlılığa sahiptir ve enerji fiyatları ile ilişkilidir
Enska | Tyrkneska |
---|---|
export | ihracat |
energy | enerji |
middle | orta |
eastern | doğu |
strong | güçlü |
and | ve |
prices | fiyatları |
have | sahiptir |
a | bir |
with | ile |
EN Currencies of the Middle-Eastern countries have a strong dependence on the export of raw materials and correlate with energy prices
TR Orta Doğu ülkelerinin para birimleri hammadde ihracatına güçlü bir bağımlılığa sahiptir ve enerji fiyatları ile ilişkilidir
Enska | Tyrkneska |
---|---|
export | ihracat |
energy | enerji |
middle | orta |
eastern | doğu |
strong | güçlü |
and | ve |
prices | fiyatları |
have | sahiptir |
a | bir |
with | ile |
EN Currencies of the Middle-Eastern countries have a strong dependence on the export of raw materials and correlate with energy prices
TR Orta Doğu ülkelerinin para birimleri hammadde ihracatına güçlü bir bağımlılığa sahiptir ve enerji fiyatları ile ilişkilidir
Enska | Tyrkneska |
---|---|
export | ihracat |
energy | enerji |
middle | orta |
eastern | doğu |
strong | güçlü |
and | ve |
prices | fiyatları |
have | sahiptir |
a | bir |
with | ile |
EN Currencies of the Middle-Eastern countries have a strong dependence on the export of raw materials and correlate with energy prices
TR Orta Doğu ülkelerinin para birimleri hammadde ihracatına güçlü bir bağımlılığa sahiptir ve enerji fiyatları ile ilişkilidir
Enska | Tyrkneska |
---|---|
export | ihracat |
energy | enerji |
middle | orta |
eastern | doğu |
strong | güçlü |
and | ve |
prices | fiyatları |
have | sahiptir |
a | bir |
with | ile |
EN Currencies of the Middle-Eastern countries have a strong dependence on the export of raw materials and correlate with energy prices
TR Orta Doğu ülkelerinin para birimleri hammadde ihracatına güçlü bir bağımlılığa sahiptir ve enerji fiyatları ile ilişkilidir
Enska | Tyrkneska |
---|---|
export | ihracat |
energy | enerji |
middle | orta |
eastern | doğu |
strong | güçlü |
and | ve |
prices | fiyatları |
have | sahiptir |
a | bir |
with | ile |
EN Currencies of the Middle-Eastern countries have a strong dependence on the export of raw materials and correlate with energy prices
TR Orta Doğu ülkelerinin para birimleri hammadde ihracatına güçlü bir bağımlılığa sahiptir ve enerji fiyatları ile ilişkilidir
Enska | Tyrkneska |
---|---|
export | ihracat |
energy | enerji |
middle | orta |
eastern | doğu |
strong | güçlü |
and | ve |
prices | fiyatları |
have | sahiptir |
a | bir |
with | ile |
EN Currencies of the Middle-Eastern countries have a strong dependence on the export of raw materials and correlate with energy prices
TR Orta Doğu ülkelerinin para birimleri hammadde ihracatına güçlü bir bağımlılığa sahiptir ve enerji fiyatları ile ilişkilidir
Enska | Tyrkneska |
---|---|
export | ihracat |
energy | enerji |
middle | orta |
eastern | doğu |
strong | güçlü |
and | ve |
prices | fiyatları |
have | sahiptir |
a | bir |
with | ile |
EN Currencies of the Middle-Eastern countries have a strong dependence on the export of raw materials and correlate with energy prices
TR Orta Doğu ülkelerinin para birimleri hammadde ihracatına güçlü bir bağımlılığa sahiptir ve enerji fiyatları ile ilişkilidir
Enska | Tyrkneska |
---|---|
export | ihracat |
energy | enerji |
middle | orta |
eastern | doğu |
strong | güçlü |
and | ve |
prices | fiyatları |
have | sahiptir |
a | bir |
with | ile |
EN You will have access to a variety of marketing materials to help you promote Amway products to your clients. Materials include product catalogues, presentations, videos, apps and digital tools.
TR Amway ürünlerini müşterilerinize tanıtmanıza yardımcı olmak üzere çeşitli pazarlama materyallerine erişebilirsiniz. Materyaller ürün kataloglarını, sunumları, videoları, uygulamaları ve dijital araçları kapsar.
Enska | Tyrkneska |
---|---|
access | erişebilirsiniz |
of | ın |
marketing | pazarlama |
amway | amway |
presentations | sunumlar |
videos | videoları |
tools | araçları |
help | yardımcı |
product | ürün |
apps | uygulamalar |
digital | dijital |
and | ve |
products | ürünlerini |
EN Considered as composite materials, this materials group is characterized by its metallic nature and the particular combination of the properties hardness and toughness.
TR Kompozit metaller olarak kabul edilen bu malzeme grubu metalik doğası ve sertlik ile direnç özelliklerinin kombinasyonu ile öne çıkar.
Enska | Tyrkneska |
---|---|
materials | malzeme |
and | ve |
this | bu |
group | grubu |
the | kabul |
EN One of Yatas's mattresses that are healthful for your babies and made of natural materials, Copola provides your baby with a perfect sleeping experience thanks to the combination of coconut fiber, Mini Pocket springs and latex materials.
TR Yataş'ın bebek sağlığına faydalı, doğal malzemelere sahip yataklarından Copola, hindistan cevizi lifi, Mini Pocket yay ve lateks malzemelerinin birleşimiyle bebeğinize mükemmel bir uyku deneyimi sunar.
Enska | Tyrkneska |
---|---|
natural | doğal |
provides | sunar |
baby | bebek |
perfect | mükemmel |
sleeping | uyku |
experience | deneyimi |
mini | mini |
and | ve |
a | bir |
to | sahip |
EN Data interpretation is both science and art, and each interpreter has its own point of view on various data points. That is why we provide you with raw data to ensure your perception is not affected by our opinion. You drive!
TR Veri yorumlaması hem bilim hem de sanattır ve her bir yorumcu veri noktaları hakkında kendine has görüşlere sahiptir. İşte bu yüzden, görüşlerimizin sizi etkilemesini istemediğimiz için ham veriyi sizlere sunuyoruz. Siz belirleyin!
Enska | Tyrkneska |
---|---|
view | görüş |
raw | ham |
points | noktaları |
data | veri |
science | bilim |
both | de |
has | bu |
and | ve |
provide | sunuyoruz |
to | hakkında |
is | sahiptir |
various | bir |
EN Daily numbers (raw values) may periodically rise or drop as a result of the randomness of block discovery : even with a hashing power constant, the number of blocks mined can vary in day
TR Günlük sayılar (ham değerler), blok keşfinin rastlantısallığı nedeniyle periyodik olarak yükselebilir veya düşebilir: işlemci gücü sabitiyle bile bir günde çıkarılan blok sayısı eğişkenlik gösterebilir
Enska | Tyrkneska |
---|---|
raw | ham |
power | gücü |
block | blok |
daily | günlük |
or | veya |
even | bir |
EN Large mounds angela white raw pov sex
TR Kusursuz eşek ile esmer saç gal makinesi tarafından delinmiştir
Sýnir 50 af 50 þýðingum