EN What Germany is doing to combat hunger
EN What Germany is doing to combat hunger
TR Almanya’nın Açlıkla Mücadelesi
EN Berlin has become a base for developing solutions to combat pandemics. An interview with Chikwe Ihekweazu, head of the Hub.
TR Okuyucu topluluğumuzda Almanya’da yükseköğrenimle ilgili dile getirilen önemli soruları cevaplıyoruz.
EN The German system of vocational education is considered one of the best in the world. It produces highly skilled specialists and has proved to combat youth unemployment.
TR Almanya’nın meslek eğitimindeki ikili sistemi dünyadaki en iyi örneklerden sayılıyor. Bu sistem nitelikli meslek erbabı yetiştiriyor ve gençlerdeki işsizliğin çaresi olarak kendini kanıtladı.
Enska | Tyrkneska |
---|---|
in the world | dünyadaki |
has | bu |
of | in |
and | ve |
to | e |
best | en |
the | olarak |
EN Supporting the cleanliness of the camps to combat the pandemic
TR TÜRKİYE?DE HASTALIK BİLİNCİ
EN The report shows that the existing mechanisms to combat violence in Turkey are still far from their capacity to enable women to take a step towards a life without violence.
TR Rapor, Türkiye’de mevcut şiddetle mücadele mekanizmalarının bugün hala kadınların şiddetsiz bir yaşama adım atmalarını sağlama kapasitesinden uzak olduğunu gösteriyor.
Enska | Tyrkneska |
---|---|
report | rapor |
shows | gösteriyor |
combat | mücadele |
step | adım |
women | kadınlar |
EN 3.3. By 2030, end the epidemics of AIDS, tuberculosis, malaria and neglected tropical diseases and combat hepatitis, water-borne diseases and other communicable diseases
TR 3.3. 2030’a kadar AIDS, tüberküloz, sıtma ve ihmal edilen tropikal hastalık salgınlarının sona erdirilmesi ve hepatit, su yoluyla bulaşan hastalıklar ve diğer bulaşıcı hastalıklarla mücadele edilmesi
Enska | Tyrkneska |
---|---|
diseases | hastalıklar |
combat | mücadele |
other | diğer |
water | su |
and | ve |
the | yoluyla |
of | kadar |
EN 14.6.1. Progress by countries in the degree of implementation of international instruments aiming to combat illegal, unreported and unregulated fishing
TR 14.6.1. Ülkelerin; yasadışı, bildirilmemiş ve düzenlemesiz balıkçılıkla mücadele edilmesini amaçlayan uluslararası belgelerin uygulanması konusundaki ilerlemesi
Enska | Tyrkneska |
---|---|
combat | mücadele |
and | ve |
illegal | yasadışı |
international | uluslararası |
implementation | uygulanması |
EN 16.4. By 2030, significantly reduce illicit financial and arms flows, strengthen the recovery and return of stolen assets and combat all forms of organized crime
TR 16.4. 2030’a kadar yasa dışı para ve silah akışının büyük ölçüde azaltılması, çalınan varlıkların geri alınmasının güvence altına alınması ve organize suçun her türüyle mücadele edilmesi
Enska | Tyrkneska |
---|---|
significantly | büyük ölçüde |
and | ve |
return | geri |
combat | mücadele |
organized | organize |
of | her |
assets | varlıklar |
by | altına |
EN 16.a Strengthen relevant national institutions, including through international cooperation, for building capacity at all levels, in particular in developing countries, to prevent violence and combat terrorism and crime
TR 16.a Özellikle gelişmekte olan ülkelerde şiddeti önlemek ve terör ve suçla mücadele etmek için her düzeyde kapasite geliştirilmesi adına ilgili ulusal kurumların uluslararası işbirliği yoluyla ilgili ulusal kurumların güçlendirilmesi
Enska | Tyrkneska |
---|---|
national | ulusal |
cooperation | işbirliği |
capacity | kapasite |
combat | mücadele |
countries | ülkelerde |
levels | düzeyde |
international | uluslararası |
relevant | ilgili |
and | ve |
developing | gelişmekte |
institutions | kurumlar |
a | olan |
prevent | önlemek |
EN 15.3. 2030, combat desertification, restore degraded land and soil, including land affected by desertification, drought and floods, and strive to achieve a land degradation-neutral world
TR 15.3. 2030’a kadar çölleşmeyle mücadele edilmesi, çölleşme, kuraklık ve sellerden etkilenen alanlar dâhil tahrip edilmiş toprakların eski haline getirilmesi ve arazi bozulumunun olduğu, nötr bir dünya yaratmak için çaba gösterilmesi
Enska | Tyrkneska |
---|---|
combat | mücadele |
land | arazi |
affected | etkilenen |
drought | kuraklık |
world | dünya |
neutral | nötr |
and | ve |
to | edilmesi |
including | için |
a | bir |
EN 15.c Enhance global support for efforts to combat poaching and trafficking of protected species, including by increasing the capacity of local communities to pursue sustainable livelihood opportunities
TR 15.c Yerel halkların sürdürülebilir geçim kaynaklarına sahip olma kapasitelerinin artırılmasını da kapsayan korunan türlerin yasa dışı avlanması ve kaçakçılığının yapılmasıyla mücadele etme çabalarına küresel destek verilmesi
Enska | Tyrkneska |
---|---|
c | c |
global | küresel |
support | destek |
combat | mücadele |
protected | korunan |
local | yerel |
sustainable | sürdürülebilir |
to | sahip |
the | etme |
and | ve |
including | da |
of | nın |
EN Take urgent action to combat climate change and its impacts
TR İklim değişikliği ve etkileri ile mücadele için acilen eyleme geçmek
Enska | Tyrkneska |
---|---|
combat | mücadele |
change | değişikliği |
and | ve |
to | için |
EN Operational, Combat Robotic Systems
TR Operasyonel, Muhabere Robot Sistemleri
Enska | Tyrkneska |
---|---|
operational | operasyonel |
systems | sistemleri |
EN Combat Training, Guidance, Process Management
TR Muhabere Eğitim, Rehberlik ve Süreç Yönetimi
Enska | Tyrkneska |
---|---|
training | eğitim |
guidance | rehberlik |
management | yönetimi |
process | süreç |
EN The report shows that the existing mechanisms to combat violence in Turkey are still far from their capacity to enable women to take a step towards a life without violence.
TR Rapor, Türkiye’de mevcut şiddetle mücadele mekanizmalarının bugün hala kadınların şiddetsiz bir yaşama adım atmalarını sağlama kapasitesinden uzak olduğunu gösteriyor.
Enska | Tyrkneska |
---|---|
report | rapor |
shows | gösteriyor |
combat | mücadele |
step | adım |
women | kadınlar |
EN The German system of vocational education is considered one of the best in the world. It produces highly skilled specialists and has proved to combat youth unemployment.
TR Almanya’nın meslek eğitimindeki ikili sistemi dünyadaki en iyi örneklerden sayılıyor. Bu sistem nitelikli meslek erbabı yetiştiriyor ve gençlerdeki işsizliğin çaresi olarak kendini kanıtladı.
Enska | Tyrkneska |
---|---|
in the world | dünyadaki |
has | bu |
of | in |
and | ve |
to | e |
best | en |
the | olarak |
EN Scholz promises decisive action to combat coronavirus pandemic
TR Scholz‘dan Pandemiyle Kararlı Mücadele Sözü
Enska | Tyrkneska |
---|---|
combat | mücadele |
EN What Germany is doing to combat hunger
TR Almanya’nın Açlıkla Mücadelesi
EN Covax is one of the four pillars of the ACT Accelerator (Access to Covid-19 Tools), which was founded in April 2020 to combat the pandemic worldwide
TR Covax, pandemiyle küresel düzeyde mücadele amacıyla 2020 Nisanında hayata geçirilen KOVID-19 Araçlarına Erişim Hızlandırıcısı’nın (ACT Accelerator) dört sütunundan biri
Enska | Tyrkneska |
---|---|
access | erişim |
april | nisan |
combat | mücadele |
covax | covax |
tools | araçları |
EN Corruption exists all over the world. Discover here what harm is done by this abuse of power for personal gain and how to combat it.
TR Yolsuzluk dünyanın her yerinde var. Gücün şahsi çıkarlar için kötüye kullanılmasının neye mal olduğunu ve bununla nasıl mücadele edilebileceğini bu yazıda öğrenebilirsin.
Enska | Tyrkneska |
---|---|
world | dünyanın |
power | gücü |
combat | mücadele |
and | ve |
this | bu |
is | olduğunu |
how | nasıl |
EN So how can we combat this? People are less likely to believe in conspiracies if they are already aware of the strategies used by the ideologists who are spreading them, and if they are already sensitive to these issues
TR Peki buna karşı ne yapılabilir? İnsanlar komplo ideologlarının stratejileri konusunda aydınlatıldığında ve farkındalıkları arttığında bu teorilere inanmamak konusunda daha dirençli hale geliyorlar
Enska | Tyrkneska |
---|---|
strategies | stratejileri |
can | yapılabilir |
and | ve |
this | bu |
EN We also work closely with the National Center for Missing and Exploited Children (NCMEC) to combat this type of activity and report content violations as required by law
TR Ayrıca, bu tür etkinliklerle mücadele etmek için Ulusal Kayıp ve İstismara Uğramış Çocuklar Merkezi (NCMEC) ile yakın bir şekilde çalışıyoruz ve içerik ihlallerini yasanın gerektirdiği şekilde rapor ediyoruz
Enska | Tyrkneska |
---|---|
type | tür |
combat | mücadele |
children | Çocuklar |
center | merkezi |
closely | yakın |
work | çalışıyoruz |
content | içerik |
report | rapor |
national | ulusal |
and | ve |
this | bu |
the | şekilde |
also | ayrıca |
EN If you wish to submit a request to increase the throttle limit, you can visit our Support Center, click "Open a new case," and file a service limit increase request.
TR Kısıtlama sınırını artırmak için bir istek göndermek isterseniz Destek Merkezimizi ziyaret edebilir, "Open a new case" (Yeni olay aç) bağlantısına tıklayabilir ve hizmet sınırı artırma isteği oluşturabilirsiniz.
Enska | Tyrkneska |
---|---|
support | destek |
service | hizmet |
new | yeni |
you can | edebilir |
and | ve |
a | bir |
increase | artırmak |
limit | sınır |
visit | ziyaret |
EN Provide high level protection with 128/256 Bit encryption. Verification of company information will increase your trust and your sales will increase with confidence index.
TR 128/256 Bit şifreleme ile üst düzey koruma sağlayın. Firma bilgilerinin doğrulanması size olan güveni artıracak ve satışlarınız güven endeksli sürekli artacaktır.
Enska | Tyrkneska |
---|---|
provide | sağlayın |
level | düzey |
protection | koruma |
bit | bit |
information | bilgilerinin |
encryption | şifreleme |
company | firma |
sales | satış |
will | olan |
trust | güven |
and | ve |
with | ile |
EN Tamer Saka, the Kibar Holding CEO, says that they are preparing for an aluminum investment of 800 million dollars and that this will help them increase their financial turnover by 1 billion dollars, resulting in a 25% increase.
TR Tamer Saka 800 milyon dolarlık alüminyum yatırımı yapmaya hazırlandıklarını, bu yatırımla ciroyu 1 milyar dolar yani 4'te 1'i kadar artıracaklarını belirtiyor.
Enska | Tyrkneska |
---|---|
aluminum | alüminyum |
investment | yatırım |
million | milyon |
dollars | dolar |
billion | milyar |
this | bu |
the | yani |
EN Mobile POS and ordering devices can increase your restaurant sales, enhance server productivity, and increase guest satisfaction.
TR Mobil POS ve sipariş cihazları, restoran satışlarınızı artırabilir; servis personelinin verimliliğini ve konukların memnuniyetini arttırabilir.
Enska | Tyrkneska |
---|---|
mobile | mobil |
devices | cihazlar |
restaurant | restoran |
satisfaction | memnuniyetini |
ordering | sipariş |
productivity | verimliliğini |
sales | satış |
and | ve |
EN Increase your sales, enhance productivity and increase guest satisfaction.
TR Satışlarınızı, verimliliği ve misafir memnuniyetini artırın.
Enska | Tyrkneska |
---|---|
increase | artırın |
productivity | verimliliği |
guest | misafir |
satisfaction | memnuniyetini |
sales | satış |
and | ve |
EN If you wish to submit a request to increase the throttle limit, you can visit our Support Center, click "Open a new case," and file a service limit increase request.
TR Kısıtlama sınırını artırmak için bir istek göndermek isterseniz Destek Merkezimizi ziyaret edebilir, "Open a new case" (Yeni olay aç) bağlantısına tıklayabilir ve hizmet sınırı artırma isteği oluşturabilirsiniz.
Enska | Tyrkneska |
---|---|
support | destek |
service | hizmet |
new | yeni |
you can | edebilir |
and | ve |
a | bir |
increase | artırmak |
limit | sınır |
visit | ziyaret |
EN Provide high level protection with 128/256 Bit encryption. Verification of company information will increase your trust and your sales will increase with confidence index.
TR 128/256 Bit şifreleme ile üst düzey koruma sağlayın. Firma bilgilerinin doğrulanması size olan güveni artıracak ve satışlarınız güven endeksli sürekli artacaktır.
Enska | Tyrkneska |
---|---|
provide | sağlayın |
level | düzey |
protection | koruma |
bit | bit |
information | bilgilerinin |
encryption | şifreleme |
company | firma |
sales | satış |
will | olan |
trust | güven |
and | ve |
with | ile |
EN "However, an increase in housing offers isn’t a guarantee of this increase." University locations have a clear advantage: "Larger universities have proven to be an attractive factor."
TR „Ancak konut arzını artırmak, tek başına bunun garantörü değil“ diyen Bayan Adam’a göre, üniversite şehirleri kesinlikle avantajlı: „Büyükçe üniversiteler birer cazibe etkeni olduklarını kanıtladılar“ diyor.
Enska | Tyrkneska |
---|---|
increase | artırmak |
of | ın |
have | bunun |
larger | büyük |
to | e |
however | ancak |
EN Stop Loss (close trade at X loss) and Take Profit (close trade at X profit), Increase and Auto-Increase options available!
TR Zararı Durdurma (pozisyonu X zarar edince kapat) ve Kârı Alma (pozisyonu X kâr edince kapat), Artır ve Otomatik Artır seçenekleri mevcuttur!
Enska | Tyrkneska |
---|---|
x | x |
and | ve |
profit | kâr |
options | seçenekleri |
available | mevcuttur |
EN Knovel helps organisations to increase productivity, improve education, minimise risk and optimise business performance by helping users to:
TR Knovel, kullanıcılara aşağıdaki konularda yardımcı olarak kurumların üretkenliğinin artırmasına, eğitimi geliştirmesine, riski azaltmasına ve iş performansını optimize etmesine fayda sağlar:
Enska | Tyrkneska |
---|---|
knovel | knovel |
education | eğitimi |
risk | riski |
and | ve |
to | etmesine |
optimise | optimize |
by | aşağıdaki |
performance | performans |
users | kullanıcı |
EN Reach market faster and increase efficiency: Knovel users reduce project completion and rework time by 8-9% and avoid spending 3-15 hours per month looking for information
TR Piyasaya daha hızlı ulaşmak ve verimi artırmak: Knovel kullanıcıları proje tamamlanma ve üzerinde yeniden çalışma süresini %8-9 oranında düşürür ve ayda 3-15 saati bilgi aramaya harcamaktan kurtulur
Enska | Tyrkneska |
---|---|
reach | ulaşmak |
and | ve |
knovel | knovel |
project | proje |
completion | tamamlanma |
time | saati |
information | bilgi |
faster | hızlı |
users | kullanıcıları |
increase | artırmak |
for | daha |
EN Get recommendations to improve your content to increase search rankings
TR Arama sıralamalarınızı yükseltmek, içeriklerinizi geliştirmek için öneriler alın
Enska | Tyrkneska |
---|---|
search | arama |
rankings | sıralamalarını |
your content | içeriklerinizi |
to | için |
recommendations | öneriler |
get | alın |
improve | geliştirmek |
EN “We created a comprehensive content strategy to increase the potential organic traffic by 123%. We actively used Semrush tools in the process to achieve our goals.”
TR ''Potansiyel organik trafiği %123 kadar arttırmak için kapsamlı bir içerik stratejisi oluşturduk. Hedeflerimize ulaşmak için Semrush araçlarını aktif bir şekilde kullandık.''
Enska | Tyrkneska |
---|---|
potential | potansiyel |
organic | organik |
traffic | trafiği |
comprehensive | kapsamlı |
content | içerik |
strategy | stratejisi |
we created | oluşturduk |
semrush | semrush |
tools | araçlarını |
actively | aktif |
the | şekilde |
a | bir |
to | için |
increase | arttırmak |
achieve | ulaşmak |
EN “Semrush Social Media Toolkit is the best in the business. I’m using this tool to great effect and it has helped to increase my visibility on Social Media.”
TR ''Semrush Social Media Toolkit iş hayatındaki en iyisi. Bu aracı büyük bir etki ile kullanıyorum ve Sosyal Medya görünürlüğümü yükseltmede bana yardım etti.''
Enska | Tyrkneska |
---|---|
semrush | semrush |
effect | etki |
my | bana |
great | büyük |
social | sosyal |
and | ve |
this | bu |
media | medya |
EN Using Ahrefs’ data to plan our content strategy helped us increase visits to our blog by over 200% compared to the previous year.
TR İçerik stratejimizi planlamak için Ahrefs verilerini kullanmak, blogumuza yapılan ziyaretleri önceki yıla oranla %200’den fazla artırmamıza yardımcı oldu.
Enska | Tyrkneska |
---|---|
ahrefs | ahrefs |
data | verilerini |
visits | ziyaretleri |
previous | önceki |
using | kullanmak |
to | için |
the | fazla |
EN Ahrefs enables us to streamline all of our SEO efforts. This resulted in a 170% YOY increase in sessions and revenue since we started using it.
TR Ahrefs tüm SEO çalışmalarımızı kolaylaştırmamızı sağlıyor. Bu, onu kullanmaya başladığımızdan bu yana oturumlarda ve gelirlerde %170’lik bir artışa neden oldu.
Enska | Tyrkneska |
---|---|
increase | artış |
using | kullanmaya |
seo | seo |
this | bu |
ahrefs | ahrefs |
it | onu |
and | ve |
all | tüm |
a | bir |
EN Sharing and using research data can increase in the impact, validity, reproducibility, efficiency, and transparency of scientific research.
TR Araştırma verilerinin paylaşılması ve kullanılması bilimsel araştırmaların etkisini, geçerliliğini, tekrarlanabilirliğini, verimini ve şeffaflığını artırır.
Enska | Tyrkneska |
---|---|
and | ve |
data | verilerinin |
impact | etkisini |
validity | geçerliliğini |
of | ın |
using | kullanılması |
research | araştırma |
scientific | bilimsel |
EN Helps radiologists to fine tune their diagnostic skills and increase their knowledge.
TR Radyologların tanı koyma becerilerini geliştirmesine ve bilgilerini artırmasına yardımcı olur.
Enska | Tyrkneska |
---|---|
helps | yardımcı olur |
and | ve |
EN Helps radiologists fine tune their diagnostic skills and increase their knowledge.
TR Radyologların tanı koyma becerilerini geliştirmesine ve bilgilerini artırmasına yardımcı olur.
Enska | Tyrkneska |
---|---|
helps | yardımcı olur |
and | ve |
EN Get creative to increase the chance of your opening being seen with one of the banner positions on our 500+ journal websites.
TR 500'ün üzerindeki dergi sitemizdeki banner pozisyonlarından birini yaratıcı bir şekilde kullanarak açık pozisyon ilanınızın görülme şansını artırın.
Enska | Tyrkneska |
---|---|
increase | artırın |
journal | dergi |
creative | yaratıcı |
the | şekilde |
to | kullanarak |
EN Increase traffic and boost search rankings with the help of 20+ tools.
TR 20'den fazla aracın yardımıyla trafiği artırın ve arama sıralamalarını yükseltin.
Enska | Tyrkneska |
---|---|
traffic | trafiği |
search | arama |
with the help of | yardımıyla |
rankings | sıralamalarını |
help | yardım |
and | ve |
increase | artırın |
the | fazla |
EN These videos and the content generation course, helped me get a 307% increase in traffic. From 1.3k visitors to 25k/month in 3 months and 40 leads.
TR Bu videolar ve içerik oluşturma kursu, trafikte %307 artış elde etmeme yardımcı oldu. 3 ayda toplam 1,3k ziyaretçiden, ayda 25k ziyaretçiye ve 40 potansiyel müşteriye.
Enska | Tyrkneska |
---|---|
videos | videolar |
content | içerik |
month | ayda |
increase | artış |
these | bu |
and | ve |
a | yardımcı |
the | toplam |
get | elde |
EN Intuitive solutions and data for the oil and gas industry that increase productivity and reduce costs
TR Petrol ve gaz sektörü için verimliliği artıran ve maliyetleri düşüren yenilikçi çözümler ve veriler
Enska | Tyrkneska |
---|---|
oil | petrol |
gas | gaz |
industry | sektör |
productivity | verimliliği |
costs | maliyetleri |
solutions | çözümler |
and | ve |
data | veriler |
for | için |
EN Realise the potential of data-driven drug discovery and development with solutions that help you to increase research efficiency and ensure a thriving R&D pipeline.
TR Araştırma verimliliğini artırmanıza ve kuvvetli bir Ar-Ge süreci sağlamanıza yardımcı olan çözümlerle veri destekli ilaç keşif ve geliştirmesinin potansiyelinden yararlanın.
Enska | Tyrkneska |
---|---|
discovery | keşif |
increase | artırmanıza |
research | araştırma |
efficiency | verimliliğini |
solutions | çözümlerle |
data | veri |
drug | ilaç |
and | ve |
help | yardımcı |
EN Tweak your campaigns based on benchmarking data and increase your Facebook reach with boosting functionality
TR Kıyaslama verilerine dayalı olarak kampanyalarınıza ince ayarlar yapın ve Facebook erişiminizi yükseltme fonksiyonu ile arttırın
Enska | Tyrkneska |
---|---|
data | verilerine |
campaigns | kampanyalar |
and | ve |
based | dayalı |
EN By means of delivering disaster-risk trainings, we aim to increase disaster awareness in high-risk areas and minimize the risks.
TR Afet riski yüksek bölgelerde yerel halka afet riski eğitimleri vererek afet bilincini yükseltmeyi ve olası kriz durumunda riskleri minimum düzeye indirmeyi hedefliyoruz.
Enska | Tyrkneska |
---|---|
disaster | afet |
high | yüksek |
to | e |
and | ve |
risk | riski |
risks | riskleri |
EN We organize core humanitarian standards (CHS) trainings to increase the...
TR Gade, kendisi ve ailesi için pandemi döneminde can suyu olan kısa dönemli...
Enska | Tyrkneska |
---|---|
to | için |
EN All you need to increase your rankings all on one platform
TR Sıralamanızı yükseltmek için ihtiyacınız olan her şey tek bir platformda
Enska | Tyrkneska |
---|---|
platform | platformda |
you need | ihtiyacınız |
Sýnir 50 af 50 þýðingum