TR <strong>Geri Dönüş Oranı</strong> - Göreceli bir ölçek kullanarak hangi anahtar kelimenin daha fazla sayıda tekrar aratıldığını kıyaslar.
"göreceli bir ölçek" dalam Turki dapat diterjemahkan ke dalam kata/frasa bahasa Inggris berikut:
TR <strong>Geri Dönüş Oranı</strong> - Göreceli bir ölçek kullanarak hangi anahtar kelimenin daha fazla sayıda tekrar aratıldığını kıyaslar.
EN <strong>Return Rate</strong> — a unique Ahrefs metric that compares which keyword gets more repeat searches using a relative scale.
Turki | bahasa Inggris |
---|---|
strong | strong |
oranı | rate |
ölçek | scale |
kullanarak | using |
anahtar | keyword |
TR Bir web sitesinin göreceli "backlink popülerliği".
EN The relative “backlink popularity” of a website.
Turki | bahasa Inggris |
---|---|
backlink | backlink |
TR Blockchain için yeni bir blok kazımanın zorluk derecesinin göreceli ölçümü.
EN A relative measure of how difficult it is to mine a new block for the blockchain.
Turki | bahasa Inggris |
---|---|
blockchain | blockchain |
blok | block |
TR Blockchain için yeni bir blok kazımanın zorluk derecesinin göreceli ölçümü.
EN A relative measure of how difficult it is to mine a new block for the blockchain.
Turki | bahasa Inggris |
---|---|
blockchain | blockchain |
blok | block |
TR Görsellerin, mutlak yollar yerine göreceli yollar kullanırken Pinterest?te paylaşımı düzeltildi.
EN Fixed sharing on Pinterest when images use relative paths instead of absolute paths.
TR Görsellerin, mutlak yollar yerine göreceli yollar kullanırken Pinterest?te paylaşımı düzeltildi.
EN Fixed sharing on Pinterest when images use relative paths instead of absolute paths.
TR Bir işlevin eş zamanlılığı yapılandırılan düzeye ulaşırsa, işlevin sonraki çağrıları, normal Lambda işlevlerinin gecikme ve ölçek özelliklerini alır
EN If the concurrency of a function reaches the configured level, subsequent invocations of the function have the latency and scale characteristics of regular Lambda functions
Turki | bahasa Inggris |
---|---|
normal | regular |
lambda | lambda |
gecikme | latency |
ölçek | scale |
TR Bir işlevin eş zamanlılığı yapılandırılan düzeye ulaşırsa, işlevin sonraki çağrıları, normal Lambda işlevlerinin gecikme ve ölçek özelliklerini alır
EN If the concurrency of a function reaches the configured level, subsequent invocations of the function have the latency and scale characteristics of regular Lambda functions
Turki | bahasa Inggris |
---|---|
normal | regular |
lambda | lambda |
gecikme | latency |
ölçek | scale |
TR VMware Cloud on AWS, büyümeyi desteklemek için gerekli ölçek ve esneklik ile güvenli, dayanıklı bir çevre oluşturur
EN VMware Cloud on AWS creates a secure, resilient environment with the scale and flexibility needed to support growth
Turki | bahasa Inggris |
---|---|
vmware | vmware |
gerekli | needed |
ölçek | scale |
esneklik | flexibility |
çevre | environment |
oluşturur | creates |
TR Ölçek: Kuruluşunuz bir tane mi edge tesisi yerleştiriyor yoksa binlerce mi? Bu, kullanacağınız ağ mimarisi modelini, teknolojiyi ve izleme ve yönetim süreçlerini etkileyecektir.
EN Scale: Is your organization deploying one edge site or thousands? This will affect the network architecture model, technology, and monitoring and management processes you use.
Turki | bahasa Inggris |
---|---|
edge | edge |
yoksa | or |
binlerce | thousands |
bu | this |
mimarisi | architecture |
modelini | model |
teknolojiyi | technology |
izleme | monitoring |
TR Ölçek büyütmeye hazır mısın? İstediğin zaman daha fazla bellek ve disk alanıyla Droplet'ini yükseltebilirsin.
EN Ready to scale up? You can upgrade your Droplet with more memory and disk space at any time.
Turki | bahasa Inggris |
---|---|
hazır | ready |
zaman | time |
bellek | memory |
disk | disk |
TR Bulutta neredeyse sınırsız ölçek ve esnekliğe erişim olanağı ile araştırma bilişiminde ve yükseköğretimde keşfi mümkün kılın.
EN Enable discovery in research computing and higher education with access to virtually unlimited scale and elasticity in the cloud.
Turki | bahasa Inggris |
---|---|
neredeyse | virtually |
sınırsız | unlimited |
ölçek | scale |
erişim | access |
araştırma | research |
TR Seyahat Havayolu Ölçek Ufuk Rüzgâr Kara Dönüm noktası Yırtıcı hayvan Dünya Uçak Tur Turizm Turist Uçmak Uçan Seyahat acentesi Seyahat takımı Seyahat kulübü Seyahat acentası Ağ Gradyan Mavi gezegen Gezegen
EN Travel Airline Scale Horizon Wind Land Landmark Raptor World Plane Tour Tourism Tourist Fly Flying Travel agent Travel team Travel club Travel agency Web Gradient Blue planet Planet
Turki | bahasa Inggris |
---|---|
seyahat | travel |
havayolu | airline |
rüzgâr | wind |
dünya | world |
turizm | tourism |
turist | tourist |
uçan | flying |
acentesi | agency |
takımı | team |
gradyan | gradient |
mavi | blue |
gezegen | planet |
TR Iletişim Teknoloji Ölçek Fizik Telekom Simetrik Sosyal çalışma Üst Ücretsiz vektör Güzel Telekomünikasyon Küresel iletişim Küre Daire Küre Yüksek teknoloji Portakal Mavi Mavi ve turuncu
EN Communication Technology Scale Physics Telecom Symmetrical Social work Top Free vector Cool Telecommunications Global communications Sphere Circle Globe High technology Orange Blue Blue and orange
Turki | bahasa Inggris |
---|---|
teknoloji | technology |
fizik | physics |
çalışma | work |
vektör | vector |
telekomünikasyon | telecommunications |
küresel | global |
daire | circle |
mavi | blue |
ve | and |
TR Kapılar Öğrenme, eğitim Oyun Espor Kaçış odası Araştırma odası Bulmaca Mantık oyunu Ölçek Anahtar deliği Mor Gradyan
EN Doors Learning, education Gaming Esports Escape room Quest room Puzzle Logic game Test Keyhole Purple Gradient
Turki | bahasa Inggris |
---|---|
kapılar | doors |
espor | esports |
odası | room |
mor | purple |
gradyan | gradient |
TR Oyun Öğrenme, eğitim Kapılar Geçit Dart oyunu Kaçış odası Araştırma odası Daire Labirent Ölçek Mantık oyunu Kırmızı
EN Gaming Learning, education Doors Gate Dart Escape room Quest room Circle Maze Test Logic game Red
Turki | bahasa Inggris |
---|---|
kapılar | doors |
odası | room |
daire | circle |
kırmızı | red |
TR Oyun Öğrenme, eğitim Kapılar Bilimsel deney Deney Model Rastgele Bilgi Kontrol Bilim teknolojisi Araştırma odası Kaçış odası Bulmaca Ölçek Zaman Kum saati
EN Gaming Learning, education Doors Science experiment Experiment Model Random Knowledge Check Science technology Quest room Escape room Puzzle Test Time Hourglass
Turki | bahasa Inggris |
---|---|
oyun | gaming |
kapılar | doors |
model | model |
rastgele | random |
kontrol | check |
odası | room |
zaman | time |
TR Milyonlarca müşteri, bulut tabanlı altyapılarını barındırmak ve daha iyi performans, güvenlik, güvenilirlik ve ölçek sağlamak için AWS'yi tercih ediyor
EN Millions of customers choose AWS to host their cloud-based infrastructure and realize increased performance, security, reliability, and scale
Turki | bahasa Inggris |
---|---|
müşteri | customers |
tabanlı | based |
performans | performance |
güvenlik | security |
güvenilirlik | reliability |
ölçek | scale |
tercih | choose |
TR Bulutta neredeyse sınırsız ölçek ve esnekliğe erişim olanağı ile araştırma bilişiminde ve yükseköğretimde keşfi mümkün kılın.
EN Enable discovery in research computing and higher education with access to virtually unlimited scale and elasticity in the cloud.
Turki | bahasa Inggris |
---|---|
neredeyse | virtually |
sınırsız | unlimited |
ölçek | scale |
erişim | access |
araştırma | research |
TR Birden fazla tesisi yöneten veri merkezi ekipleri, ? süreçleri otomatikleştirme, günlük operasyonları kolaylaştırma ve maliyet verimliliğini artırma konusunda ölçek ekonomileri elde etmek ister
EN Data center teams managing multiple sites want to achieve economies of scale ? automating processes, streamlining daily operations, and increasing cost efficiencies
Turki | bahasa Inggris |
---|---|
veri | data |
merkezi | center |
ekipleri | teams |
süreçleri | processes |
günlük | daily |
ve | and |
maliyet | cost |
ölçek | scale |
elde | achieve |
TR Ölçek büyütmeye hazır mısın? İstediğin zaman daha fazla bellek ve disk alanıyla Droplet'ini yükseltebilirsin.
EN Ready to scale up? You can upgrade your Droplet with more memory and disk space at any time.
Turki | bahasa Inggris |
---|---|
hazır | ready |
zaman | time |
bellek | memory |
disk | disk |
TR Tüm ölçek özellikleri JS?den saf CSS?ye değiştirildi.
EN Changed all scale properties from JS to pure CSS.
TR Tüm ölçek özellikleri JS?den saf CSS?ye değiştirildi.
EN Changed all scale properties from JS to pure CSS.
TR Bir deyim; bir atama, bir işlev çağrısı, bir döngü, bir koşullu deyim hatta hiçbir şey yapmayan bir deyim (boş bir deyim) olabilir
EN A statement can be an assignment, a function call, a loop, a conditional statement or even a statement that does nothing (an empty statement)
Turki | bahasa Inggris |
---|---|
işlev | function |
çağrısı | call |
koşullu | conditional |
hatta | even |
boş | empty |
TR İster tek kişilik bir gösteri, ister küçük bir işletme, ister bir girişimci veya büyük bir şirkette çalışan deneyimli bir SEO uzmanı olun, sonuçta vaat ettiklerini yerine getiren bir araca ihtiyacınız vardır
EN Whether you’re a one man show, a small business, an entrepreneur, or an experienced SEO professional working at a large corporation, you ultimately need a tool that delivers on what it promises
Turki | bahasa Inggris |
---|---|
küçük | small |
işletme | business |
veya | or |
büyük | large |
deneyimli | experienced |
seo | seo |
olun | whether |
ihtiyacınız | need |
TR Basit bir örnek verirsek, bir Ethereum kullanıcısı bir arkadaşına belli bir tarihte belli miktarda ether göndermek için bir akıllı kontrat yaratabilir
EN To take a simple example, an Ethereum user could create a smart contract to send a certain amount of ether to a friend on a certain date
Turki | bahasa Inggris |
---|---|
basit | simple |
örnek | example |
ethereum | ethereum |
kullanıcısı | user |
belli | certain |
ether | ether |
akıllı | smart |
kontrat | contract |
TR Basit bir örnek verirsek, bir Ethereum kullanıcısı bir arkadaşına belli bir tarihte belli miktarda ether göndermek için bir akıllı kontrat yaratabilir
EN To take a simple example, an Ethereum user could create a smart contract to send a certain amount of ether to a friend on a certain date
Turki | bahasa Inggris |
---|---|
basit | simple |
örnek | example |
ethereum | ethereum |
kullanıcısı | user |
belli | certain |
ether | ether |
akıllı | smart |
kontrat | contract |
TR Eğer bir istisnanın küresel bağlama kadar kabarcıklanmasına izin verilirse, atandığı takdirde bir küresel istisna işleyici tarafından yakalanabilir. Başka bir blok çalıştırılmazsa bir catch bloğu yerine çağrılmak üzere bir işlev
EN If an exception is allowed to bubble up to the global scope, it may be caught by a global exception handler if set. The
Turki | bahasa Inggris |
---|---|
küresel | global |
istisna | exception |
TR "temalı" sosyal yardım çağrısı: bir kişinin belirli bir hedefi olabilir, örneğin yapmayı düşündüğü bir değişiklikle ilgili tavsiye almak, ortak bir dua etmek, belirli bir adımla ilgili tavsiye istemek vb.
EN “themed” outreach call: a person might have a specific goal, for example, receive advice on an amend they are thinking about making, speak a shared prayer, ask for advice on a specific step, etc
Turki | bahasa Inggris |
---|---|
çağrısı | call |
olabilir | might |
tavsiye | advice |
almak | receive |
ortak | shared |
TR Bu ister başka bir video izleyerek, ister bir hizmete abone olarak, bir alışveriş yaparak veya başka pek çok şekilde olsun, izleyicileri bir eylemde bulunmaya çağırmak için mükemmel bir yöntemdir.
EN This is a great way to get viewers to take action, whether it's by watching another video, signing up for a service, making a purchase and more.
TR FreeOffice, tümü Microsoft Office'teki (Word, Excel ve PowerPoint) benzerleriyle sorunsuz bir şekilde uyumlu olan bir kelime işlemci, bir elektronik tablo uygulaması ve bir sunum programı içeren eksiksiz bir Office paketidir.
EN FreeOffice is a complete Office suite with a word processor, a spreadsheet application and a presentation program – all seamlessly compatible with their counterparts in Microsoft Office (Word, Excel and PowerPoint).
TR Anglo-Sakson dokunuşuna sahip klasik kokteyller için davetkar bir ortam: Lordy's Martini bir şişe içinde servis edilir, geleneksel bir Spritz bir İngiliz Cottage Spritz'e dönüşür ve dumanı tüten bir kavanozdan kokteyller çıkar.
EN An inviting ambiance for classic cocktails with an Anglo-Saxon twist: Lordy's Martini is served in a vial, a traditional Spritz becomes an English Cottage Spritz & cocktails emerge from a smoking cloche.
TR Kısa süreli bir işte çalışıyor olsa da yeni bir güne uyandığında artık kaygı değil, memnuniyet hissediyor; bir işi ve düzenli bir geliri olduğu için psikolojik ve maddi olarak rahatladığını belirtiyor
EN Even though he is working in a short-term employment project, he is not anxious anymore when he wakes up to a brand new day and he says he’s feeling happy; psychologically and financially relieved because he has a job and regular income
Turki | bahasa Inggris |
---|---|
kısa | short |
süreli | term |
çalışıyor | working |
işi | job |
düzenli | regular |
olduğu | is |
TR herhangi bir patenti, ticari markayı, ticari sırrı, telif hakkını, tanıtım hakkını veya başka herhangi bir kişinin veya varlığın başka bir hakkını veya herhangi bir kanunu veya sözleşme görevini ihlal eden;
EN infringes any patent, trademark, trade secret, copyright, right of publicity or other right of any other person or entity or violates any law or contractual duty;
Turki | bahasa Inggris |
---|---|
başka | other |
sözleşme | contractual |
ihlal | violates |
TR Kırım testi tarifesi için ücretsiz bir Whoer VPN`i seçerken, trafik ve zaman kısıtlamaları olmadan Hollanda`da bir sunucunun yanı sıra 1 Mbps hızında bir sunucuya sahip çalışan bir VPN alırsınız.
EN When opting for a free Whoer VPN for Crimea test tariff, you get a working VPN with all functions and without restrictions on traffic and time, as well as a server in the Netherlands at a speed of 1 Mbps.
Turki | bahasa Inggris |
---|---|
kırım | crimea |
testi | test |
ücretsiz | free |
whoer | whoer |
vpn | vpn |
trafik | traffic |
zaman | time |
kısıtlamaları | restrictions |
olmadan | without |
yanı | well |
sunucuya | server |
hızı | speed |
TR Güvenli bir web sitesi tarayıcıda HTTPS ve kilit işareti gibi bir SSL simgesi ya da yeşil bir çubukla gösterilir. Bu web sitesinde ziyaretçiden web sunucusuna gönderilen bilgileri şifreleyen bir SSL sertifikasının olduğunu belirtir.
EN A secure website is indicated by seeing HTTPS in the browser, and an SSL icon like a lock sign or green bar. This reveals the presence of an SSL certificate on the website, which encrypts information sent by the visitor to the web server.
Turki | bahasa Inggris |
---|---|
https | https |
kilit | lock |
işareti | sign |
ssl | ssl |
simgesi | icon |
yeşil | green |
bu | this |
gönderilen | sent |
bilgileri | information |
olduğunu | is |
TR FreeOffice, tümü Microsoft Office’teki muadilleriyle uyumlu olmak üzere bir kelime işlemci, bir elektronik tablo uygulaması ve bir sunum programı içeren eksiksiz bir ofis paketidir.
EN FreeOffice 2021 is a complete Office suite with a word processor, a spreadsheet application and a presentation program – all seamlessly compatible with their counterparts in Microsoft Office.
Turki | bahasa Inggris |
---|---|
freeoffice | freeoffice |
tümü | all |
microsoft | microsoft |
olmak | is |
kelime | word |
işlemci | processor |
uygulaması | application |
sunum | presentation |
programı | program |
eksiksiz | complete |
TR Logaster, kişiselleştirilmiş bir logo ile markalı bir e-posta imzası oluşturmanıza olanak sağlayan online bir hizmettir.Ama önce yaratıcı ve göz alıcı bir logoya ihtiyacınız var
EN Logaster is an brand identity builder which allows you to create a branded email signature with a personalized logo.But first you need a creative and eye-catching logo
Turki | bahasa Inggris |
---|---|
logaster | logaster |
kişiselleştirilmiş | personalized |
markalı | branded |
e-posta | |
oluşturmanıza | create |
yaratıcı | creative |
göz | eye |
TR Logaster, ister büyük kurumsal bir şirket, ister yeni bir şirket isterse kişisel bir marka olsun her müşteriye uygun bir tasarım oluşturabilir.
EN Logaster can create your design for any client, whether it’s a large enterprise, aspiring startup, or personal brand.
Turki | bahasa Inggris |
---|---|
logaster | logaster |
büyük | large |
kurumsal | enterprise |
marka | brand |
olsun | it’s |
oluşturabilir | can create |
isterse | or |
TR Bir sonraki sosyal etkinliğinizde, mükemmel zamanlamalı bir ses efektini, önemli bir duyuruyu veya atmosferi güçlendiren bir müziği doğru teknoloji ile sunun
EN Deliver a perfectly-timed sound effect, a momentous announcement or mood-enhancing music with the right technology at your next social event
Turki | bahasa Inggris |
---|---|
sosyal | social |
mükemmel | perfectly |
veya | or |
teknoloji | technology |
TR Açık bir İnternet sadece mükemmel bir hizmet sağlarken aynı zamanda kullanıcılarının gizliliğine saygı gösteren bir ISP seçmelerine müsaade eden gerçekten rekabetçi bir pazar ile mevcut olacaktır.
EN An Open Internet will only exist with a truly competitive market that allows users to choose an ISP that respects their privacy while also providing excellent service.
Turki | bahasa Inggris |
---|---|
açık | open |
mükemmel | excellent |
hizmet | service |
zamanda | while |
isp | isp |
gerçekten | truly |
rekabetçi | competitive |
pazar | market |
TR Sektör lideri, gerçek bir müşteri deneyimi, bir vizyon değildir. Bir tutkudur. İşleri doğru ürünün, doğru pazara, doğru zamanda taşınmasına bağlı olan müşterilerimiz için bir tutku.
EN True industry-leading customer experience isn?t a vision. It?s a passion. A passion for our customers whose business is dependent on moving the right products to the right market at the right time.
Turki | bahasa Inggris |
---|---|
sektör | industry |
lideri | leading |
deneyimi | experience |
vizyon | vision |
değildir | isn |
zamanda | time |
olan | is |
müşterilerimiz | our customers |
TR En iyi deneyim, bir kullanıcının isteğini nitelendirmek için otomatik bir sohbet botu kullanarak bir konuşma deneyimini birleştirme ve ardından tanımlanan sorunu çözmek için bir insan önerme yeteneğidir.
EN The best experience is the ability to combine a converational experiencee using an automated chat bot to qualify a user's request and then to offer a human to resolve the defined problem.
Turki | bahasa Inggris |
---|---|
kullanıcının | user |
otomatik | automated |
sohbet | chat |
tanımlanan | defined |
sorunu | problem |
insan | human |
TR "Fast path" katmanında mutabakat node'larından oluşan bir komite, işlemlerin bir saniyenin altında bir sürede onaylandığı tek bir turu tamamlar
EN On the fast path, a committee formed by consensus nodes complete a single round of voting to confirm transactions in under a second
Turki | bahasa Inggris |
---|---|
mutabakat | consensus |
oluşan | formed |
komite | committee |
işlemlerin | transactions |
altında | under |
TR Kısa süreli bir işte çalışıyor olsa da yeni bir güne uyandığında artık kaygı değil, memnuniyet hissediyor; bir işi ve düzenli bir geliri olduğu için psikolojik ve maddi olarak rahatladığını belirtiyor
EN Even though he is working in a short-term employment project, he is not anxious anymore when he wakes up to a brand new day and he says he’s feeling happy; psychologically and financially relieved because he has a job and regular income
Turki | bahasa Inggris |
---|---|
kısa | short |
süreli | term |
çalışıyor | working |
işi | job |
düzenli | regular |
olduğu | is |
TR Bir CAA kaydınız varsa ve GeoTrust'ın herhangi bir portalından bir sertifika almak için kaydolursanız, tercih edilen bir CA olarak ilişkili olup olmadıklarını görmek için CAA kaydının içeriği kontrol edilecektir
EN If you have a CAA enrollment and enroll to obtain a certificate from any of GeoTrust's portal, the contents of the CAA record will be checked to see if they are associated as a preferred CA
Turki | bahasa Inggris |
---|---|
caa | caa |
geotrust | geotrust |
sertifika | certificate |
ca | ca |
ilişkili | associated |
kontrol | checked |
edilecektir | will be |
portalı | portal |
TR Bir siteye bir SSL sertifikası yüklendikten sonra, güvenilir olarak bir etki alanı ve sunucu oluşturmak için kapsamlı bir güvenlik kontrol sistemi kullanır
EN Once an SSL certificate is installed on a site, it uses a comprehensive security control system to reliably create a domain and server
Turki | bahasa Inggris |
---|---|
ssl | ssl |
sertifikası | certificate |
alanı | domain |
sunucu | server |
oluşturmak | create |
kapsamlı | comprehensive |
sistemi | system |
kullanır | uses |
TR Bir web sitesi için bir SSL Sertifikasının, bir sunucuyu tanımlamak için kullanılabileceğini gösteren sunucu kimlik doğrulamasının genişletilmiş bir anahtar kullanımını içerdiği durumlarda kullanılır
EN Used in cases where server authentication involves the use of an extended key, indicating that an SSL Certificate for a website can be used to identify a server
Turki | bahasa Inggris |
---|---|
ssl | ssl |
sunucu | server |
genişletilmiş | extended |
anahtar | key |
durumlarda | cases |
kullanılır | used |
TR Zengin bir kahvaltı ve enfes bir akşam yemeğinden, muhteşem bir Spa deneyimine kadar, Fairmont Quasar Istanbul’da olağanüstü bir konaklamanın tadını çıkarın.
EN Celebrate the New Year in luxury with fireworks you will remember!
Turki | bahasa Inggris |
---|---|
fairmont | luxury |
TR Logaster, kişiselleştirilmiş bir logo ile markalı bir e-posta imzası oluşturmanıza olanak sağlayan online bir hizmettir.Ama önce yaratıcı ve göz alıcı bir logoya ihtiyacınız var
EN Logaster is an brand identity builder which allows you to create a branded email signature with a personalized logo.But first you need a creative and eye-catching logo
Turki | bahasa Inggris |
---|---|
logaster | logaster |
kişiselleştirilmiş | personalized |
markalı | branded |
e-posta | |
oluşturmanıza | create |
yaratıcı | creative |
göz | eye |
Menampilkan 50 dari 50 terjemahan