TR Sıralamaların bir kısmı düştüğünde haberdar olun
"sıralamaların bir kısmı" dalam Turki dapat diterjemahkan ke dalam kata/frasa Jerman berikut:
TR Sıralamaların bir kısmı düştüğünde haberdar olun
DE Lassen Sie sich benachrichtigen, wenn einige der Rankings fallen gelassen wurden
TR Ranktracker bana web sitelerimin arama motorlarında nasıl sıralandığına ve bu sıralamaların zaman içinde nasıl değiştiğine dair çok ayrıntılı bir genel bakış sunuyor
DE Ranktracker gibt mir einen sehr detaillierten Überblick darüber, wie meine Websites in den Suchmaschinen rangieren und wie sich diese Platzierungen im Laufe der Zeit verändern
Turki | Jerman |
---|---|
web | websites |
zaman | zeit |
ayrıntılı | detaillierten |
TR Hedef anahtar kelimeniz için sıralamaların nasıl gittiğini görün ve bu ilerlemeyi rakiplerle kıyaslayın
DE Beobachte, wie sich die Rankings für deine Ziel-Keywords entwickeln und vergleiche deine Fortschritte mit denen deiner Mitbewerber
Turki | Jerman |
---|---|
hedef | ziel |
TR Google arama sonuçlarının Yerel Bulucu bölümündeki sıralamaların konumunu takip edin
DE Behalten Sie den Überblick über die Position von Rankings im Local Finder-Bereich der Google-Suchergebnisse
Turki | Jerman |
---|---|
bulucu | finder |
konumunu | position |
TR İstatistik kısmı kesinlikle bir artı! Şık bir arayüz ve harika istatistiklerle birkaç dakika içinde bir anket hazırlamanız gerekiyorsa, forms.app en iyi seçimdir.
DE Der Statistikteil ist auf jeden Fall ein Plus! Wenn Sie in wenigen Minuten eine Umfrage mit einer eleganten Benutzeroberfläche und großartigen Statistiken erstellen müssen, ist forms.app die beste Wahl.
Turki | Jerman |
---|---|
arayüz | benutzeroberfläche |
dakika | minuten |
anket | umfrage |
app | app |
TR 1979 TARİHLİ TİCARİ MALLARIN SATIŞI YASASI'NIN 12. KISMI VEYA 1982 TARİHLİ TİCARİ MALLARIN VE HİZMETLERİN SATIŞI YASASI BÖLÜM 2 TARAFINDAN İFADE EDİLMİŞ HERHANGİ BİR YÜKÜMLÜLÜĞÜN HERHANGİ BİR İHLALİ.
DE JEGLICHER VERLETZUNG DER IM ABSCHNITT 12 DES SALE OF GOODS ACT 1979 ODER IM ABSCHNITT 2 DES SUPPLY OF GOODS AND SERVICES ACT 1982 FESTGELEGTER PFLICHTEN.
TR Bu Sözleşmenin amaçları doğrultusunda, Site veya Hizmetin herhangi bir kısmı için ödeme yapan bir Kullanıcı "Abone" olarak anılacaktır
DE Für die Zwecke dieser Vereinbarung wird ein Benutzer, der für einen Teil der Website oder des Dienstes bezahlt, als "Abonnent" bezeichnet
Turki | Jerman |
---|---|
site | website |
ödeme | bezahlt |
kullanıcı | benutzer |
TR 1979 TARİHLİ TİCARİ MALLARIN SATIŞI YASASI'NIN 12. KISMI VEYA 1982 TARİHLİ TİCARİ MALLARIN VE HİZMETLERİN SATIŞI YASASI BÖLÜM 2 TARAFINDAN İFADE EDİLMİŞ HERHANGİ BİR YÜKÜMLÜLÜĞÜN HERHANGİ BİR İHLALİ.
DE JEGLICHER VERLETZUNG DER IM ABSCHNITT 12 DES SALE OF GOODS ACT 1979 ODER IM ABSCHNITT 2 DES SUPPLY OF GOODS AND SERVICES ACT 1982 FESTGELEGTER PFLICHTEN.
TR 1979 TARİHLİ TİCARİ MALLARIN SATIŞI YASASI'NIN 12. KISMI VEYA 1982 TARİHLİ TİCARİ MALLARIN VE HİZMETLERİN SATIŞI YASASI BÖLÜM 2 TARAFINDAN İFADE EDİLMİŞ HERHANGİ BİR YÜKÜMLÜLÜĞÜN HERHANGİ BİR İHLALİ.
DE JEGLICHER VERLETZUNG DER IM ABSCHNITT 12 DES SALE OF GOODS ACT 1979 ODER IM ABSCHNITT 2 DES SUPPLY OF GOODS AND SERVICES ACT 1982 FESTGELEGTER PFLICHTEN.
TR 1979 TARİHLİ TİCARİ MALLARIN SATIŞI YASASI'NIN 12. KISMI VEYA 1982 TARİHLİ TİCARİ MALLARIN VE HİZMETLERİN SATIŞI YASASI BÖLÜM 2 TARAFINDAN İFADE EDİLMİŞ HERHANGİ BİR YÜKÜMLÜLÜĞÜN HERHANGİ BİR İHLALİ.
DE JEGLICHER VERLETZUNG DER IM ABSCHNITT 12 DES SALE OF GOODS ACT 1979 ODER IM ABSCHNITT 2 DES SUPPLY OF GOODS AND SERVICES ACT 1982 FESTGELEGTER PFLICHTEN.
TR 1979 TARİHLİ TİCARİ MALLARIN SATIŞI YASASI'NIN 12. KISMI VEYA 1982 TARİHLİ TİCARİ MALLARIN VE HİZMETLERİN SATIŞI YASASI BÖLÜM 2 TARAFINDAN İFADE EDİLMİŞ HERHANGİ BİR YÜKÜMLÜLÜĞÜN HERHANGİ BİR İHLALİ.
DE JEGLICHER VERLETZUNG DER IM ABSCHNITT 12 DES SALE OF GOODS ACT 1979 ODER IM ABSCHNITT 2 DES SUPPLY OF GOODS AND SERVICES ACT 1982 FESTGELEGTER PFLICHTEN.
TR 1979 TARİHLİ TİCARİ MALLARIN SATIŞI YASASI'NIN 12. KISMI VEYA 1982 TARİHLİ TİCARİ MALLARIN VE HİZMETLERİN SATIŞI YASASI BÖLÜM 2 TARAFINDAN İFADE EDİLMİŞ HERHANGİ BİR YÜKÜMLÜLÜĞÜN HERHANGİ BİR İHLALİ.
DE JEGLICHER VERLETZUNG DER IM ABSCHNITT 12 DES SALE OF GOODS ACT 1979 ODER IM ABSCHNITT 2 DES SUPPLY OF GOODS AND SERVICES ACT 1982 FESTGELEGTER PFLICHTEN.
TR 1979 TARİHLİ TİCARİ MALLARIN SATIŞI YASASI'NIN 12. KISMI VEYA 1982 TARİHLİ TİCARİ MALLARIN VE HİZMETLERİN SATIŞI YASASI BÖLÜM 2 TARAFINDAN İFADE EDİLMİŞ HERHANGİ BİR YÜKÜMLÜLÜĞÜN HERHANGİ BİR İHLALİ.
DE JEGLICHER VERLETZUNG DER IM ABSCHNITT 12 DES SALE OF GOODS ACT 1979 ODER IM ABSCHNITT 2 DES SUPPLY OF GOODS AND SERVICES ACT 1982 FESTGELEGTER PFLICHTEN.
TR 1979 TARİHLİ TİCARİ MALLARIN SATIŞI YASASI'NIN 12. KISMI VEYA 1982 TARİHLİ TİCARİ MALLARIN VE HİZMETLERİN SATIŞI YASASI BÖLÜM 2 TARAFINDAN İFADE EDİLMİŞ HERHANGİ BİR YÜKÜMLÜLÜĞÜN HERHANGİ BİR İHLALİ.
DE JEGLICHER VERLETZUNG DER IM ABSCHNITT 12 DES SALE OF GOODS ACT 1979 ODER IM ABSCHNITT 2 DES SUPPLY OF GOODS AND SERVICES ACT 1982 FESTGELEGTER PFLICHTEN.
TR 1979 TARİHLİ TİCARİ MALLARIN SATIŞI YASASI'NIN 12. KISMI VEYA 1982 TARİHLİ TİCARİ MALLARIN VE HİZMETLERİN SATIŞI YASASI BÖLÜM 2 TARAFINDAN İFADE EDİLMİŞ HERHANGİ BİR YÜKÜMLÜLÜĞÜN HERHANGİ BİR İHLALİ.
DE JEGLICHER VERLETZUNG DER IM ABSCHNITT 12 DES SALE OF GOODS ACT 1979 ODER IM ABSCHNITT 2 DES SUPPLY OF GOODS AND SERVICES ACT 1982 FESTGELEGTER PFLICHTEN.
TR 1979 TARİHLİ TİCARİ MALLARIN SATIŞI YASASI'NIN 12. KISMI VEYA 1982 TARİHLİ TİCARİ MALLARIN VE HİZMETLERİN SATIŞI YASASI BÖLÜM 2 TARAFINDAN İFADE EDİLMİŞ HERHANGİ BİR YÜKÜMLÜLÜĞÜN HERHANGİ BİR İHLALİ.
DE JEGLICHER VERLETZUNG DER IM ABSCHNITT 12 DES SALE OF GOODS ACT 1979 ODER IM ABSCHNITT 2 DES SUPPLY OF GOODS AND SERVICES ACT 1982 FESTGELEGTER PFLICHTEN.
TR 1979 TARİHLİ TİCARİ MALLARIN SATIŞI YASASI'NIN 12. KISMI VEYA 1982 TARİHLİ TİCARİ MALLARIN VE HİZMETLERİN SATIŞI YASASI BÖLÜM 2 TARAFINDAN İFADE EDİLMİŞ HERHANGİ BİR YÜKÜMLÜLÜĞÜN HERHANGİ BİR İHLALİ.
DE JEGLICHER VERLETZUNG DER IM ABSCHNITT 12 DES SALE OF GOODS ACT 1979 ODER IM ABSCHNITT 2 DES SUPPLY OF GOODS AND SERVICES ACT 1982 FESTGELEGTER PFLICHTEN.
TR 1979 TARİHLİ TİCARİ MALLARIN SATIŞI YASASI'NIN 12. KISMI VEYA 1982 TARİHLİ TİCARİ MALLARIN VE HİZMETLERİN SATIŞI YASASI BÖLÜM 2 TARAFINDAN İFADE EDİLMİŞ HERHANGİ BİR YÜKÜMLÜLÜĞÜN HERHANGİ BİR İHLALİ.
DE JEGLICHER VERLETZUNG DER IM ABSCHNITT 12 DES SALE OF GOODS ACT 1979 ODER IM ABSCHNITT 2 DES SUPPLY OF GOODS AND SERVICES ACT 1982 FESTGELEGTER PFLICHTEN.
TR Birçok site veya işletme sahibi için, özellikle de gelirlerinin büyük bir kısmı sitelerinin iyi arama sonuçlarına sahip olmasına bağlıysa, böyle bir risk almak neredeyse kabul edilemez
DE Für viele Website- oder Geschäftsinhaber ist es nahezu inakzeptabel, ein solches Risiko einzugehen, vor allem, wenn ein großer Teil ihres Einkommens von guten Suchergebnissen auf ihrer Website abhängt
Turki | Jerman |
---|---|
birçok | viele |
site | website |
özellikle | vor allem |
sahip | ist |
risk | risiko |
neredeyse | nahezu |
TR İnternet sitelerinin büyük bir kısmı çerezleri kullanır
DE Die meisten Websites verwenden Cookies
Turki | Jerman |
---|---|
büyük | meisten |
bir | die |
kullanır | verwenden |
TR VPN hizmetlerinin popülerleşmesinin bir kısmı, son zamanlarda ve çoğu zaman çeşitli yüksek profilli vahiyler ve skandallar hakkında yazan, medya tarafından oynandı
DE Zum Teil wurde die Popularität von VPNs von den Medien angetrieben, die viele Sicherheitsskandale in den letzten Jahren entdeckt haben
Turki | Jerman |
---|---|
vpn | vpns |
son | letzten |
medya | medien |
TR Bunların büyük kısmı, tam olarak tahmin edeceğin şekilde yazılmış; ciddiyetle süslenmiş otoriter bir ses ve eski mobilya kokusuna sahip
DE Größtenteils sind diese genau in dem Ton verfasst, den du erwarten würdest: ein verbindlicher Stil voller Ernsthaftigkeit und mit dem Duft alter Möbelstücke
Turki | Jerman |
---|---|
ve | und |
bunları | diese |
TR Bu zirvelerin nedenlerini ve kaynaklarını öğrenin (içeriğinizin bir kısmı viral hale geldi veya sponsorunuz tarafından gönderilen sonuçlar geldi) ve web sitenizin sıralamasının bunlardan nasıl değiştiğini ölçün.
DE Informieren Sie sich über die Gründe und die Quellen für diese Spitzenwerte (möglicherweise wurden einige Ihrer Inhalte viral oder Ihre Sponsored Post brachte Ergebnisse) und messen Sie, wie sich Ihre Website-Rankings nach ihnen verändert haben.
Turki | Jerman |
---|---|
sonuçlar | ergebnisse |
web | website |
sitenizin | ihre website |
TR Katılımcıların büyük bir kısmı (%71'i) web arka ucu için geliştirme yapmaktadır.
DE Die Mehrheit der Befragten (71%) entwickelt für Web-Backends.
Turki | Jerman |
---|---|
web | web |
TR Kitlenizin sesin belirli bir kısmı için metinde arama yapabilmesi bizi birbirinden ayırır
DE Die Möglichkeit für Ihr Publikum, den Text nach einem bestimmten Teil des Audios zu durchsuchen, zeichnet uns aus
Turki | Jerman |
---|---|
arama | durchsuchen |
bizi | uns |
TR Sesin belirli bir kısmı için metin arama yeteneği
DE Die Möglichkeit, den Text nach einem bestimmten Teil des Audios zu durchsuchen
Turki | Jerman |
---|---|
metin | text |
arama | durchsuchen |
TR Ortaklarımızın bir kısmı Zebra ürünlerini tamamlayan yazılım uygulamaları, özelleştirilmiş çözümler veya hizmetler sunarken, çoğunluğu Zebra ürünlerini ve hizmetlerini satıyor
DE Viele unserer Partner verkaufen Produkte und Dienstleistungen von Zebra, während andere Partner Softwareanwendungen, spezielle Lösungen oder Dienstleistungen anbieten, die das Portfolio von Zebra ergänzen
Turki | Jerman |
---|---|
zebra | zebra |
ürünlerini | produkte |
çözümler | lösungen |
veya | oder |
hizmetler | dienstleistungen |
ortaklarımız | partner |
TR Yıllar içinde çok sayıda hayranımızın Football Manager'ı daha da iyi yapmak için harika fikirlere sahip olduğunu keşfettik; o kadar ki önerilerinin büyük bir kısmı oyuna eklendi.
DE Im Laufe der Jahre hatten unzählige Fans immer wieder tolle Ideen und Vorschläge, wie man Football Manager noch besser machen kann. Viele dieser Ideen wurden auch tatsächlich ins Spiel integriert.
Turki | Jerman |
---|---|
içinde | im |
manager | manager |
iyi | besser |
harika | tolle |
TR İnternet sitelerinin büyük bir kısmı çerezleri kullanır
DE Die meisten Websites verwenden Cookies
Turki | Jerman |
---|---|
büyük | meisten |
bir | die |
kullanır | verwenden |
TR Katılımcıların büyük bir kısmı (%71'i) web arka ucu için geliştirme yapmaktadır.
DE Die Mehrheit der Befragten (71%) entwickelt für Web-Backends.
Turki | Jerman |
---|---|
web | web |
TR Bu zirvelerin nedenlerini ve kaynaklarını öğrenin (içeriğinizin bir kısmı viral hale geldi veya sponsorunuz tarafından gönderilen sonuçlar geldi) ve web sitenizin sıralamasının bunlardan nasıl değiştiğini ölçün.
DE Informieren Sie sich über die Gründe und die Quellen für diese Spitzenwerte (möglicherweise wurden einige Ihrer Inhalte viral oder Ihre Sponsored Post brachte Ergebnisse) und messen Sie, wie sich Ihre Website-Rankings nach ihnen verändert haben.
Turki | Jerman |
---|---|
sonuçlar | ergebnisse |
web | website |
sitenizin | ihre website |
TR Ortaklarımızın bir kısmı Zebra ürünlerini tamamlayan yazılım uygulamaları, özelleştirilmiş çözümler veya hizmetler sunarken, çoğunluğu Zebra ürünlerini ve hizmetlerini satıyor
DE Viele unserer Partner verkaufen Produkte und Dienstleistungen von Zebra, während andere Partner Softwareanwendungen, spezielle Lösungen oder Dienstleistungen anbieten, die das Portfolio von Zebra ergänzen
Turki | Jerman |
---|---|
zebra | zebra |
ürünlerini | produkte |
çözümler | lösungen |
veya | oder |
hizmetler | dienstleistungen |
ortaklarımız | partner |
TR Peki 3.000 yıkamanın ardından yeni bir makine mi veriyorsunuz? Hayır, yüzde 20’lik kısmı oluşturan eskimiş bileşenler değiştiriliyor ve geriye kalan yüzde 80 aynı kalıyor.
DE Zudem muss die Industrie darauf umsteigen, Nutzung zu verkaufen statt Maschinen. Denn Maschinen können in der digitalen Welt innerhalb von Wochen kopiert werden, und dann konkurrieren sie mit ihrem eigenen Nachbau.
Turki | Jerman |
---|---|
ardından | dann |
makine | maschinen |
hayır | sie |
aynı | mit |
de | zudem |
TR Elon Musk’ın uluslararası Hyperloop yarışmasının seri galibi TUM Boring ekibini oluşturanların büyük bir kısmı Münih Teknik Üniversitesi (Technische Universität München, TUM) öğrencisi
DE Der Großteil des Teams von TUM Boring studiert an der Technischen Unversität München (TUM), dem Seriensieger bei Elon Musks internationalem Hyperloop-Wettbewerb
Turki | Jerman |
---|---|
uluslararası | internationalem |
büyük | groß |
münih | münchen |
teknik | technischen |
TR Son zamanlarda, korona pandemisi nedeniyle değerlendirme daha zor oldu: “Okulların bir kısmı kapalıydı, öte yandan ellerin daha sık yıkanması ve artan havalandırma nedeniyle okul saatlerinde su ve ısı tüketimi daha yüksek oldu.”
DE Zuletzt war die Bewertung durch die Corona-Pandemie schwerer: „Zum Teil waren die Schulen geschlossen, andererseits waren Wasser- und Wärmeverbrauch zu Unterrichtszeiten durch häufigeres Händewaschen und verstärktes Lüften höher.“
Turki | Jerman |
---|---|
son | zuletzt |
korona | corona |
pandemisi | pandemie |
değerlendirme | bewertung |
daha | höher |
su | wasser |
TR Rusya’da Alman kökenli olan ve bir kısmı hala Almanca konuşan yaklaşık 800.000 insan yaşıyor. Ataları 18. Yüzyılda Almanya’dan gelen Rus Çariçesi Büyük Katerina’nın daveti üzerine buraya yerleşmişti.
DE In Russland leben 800.000 Menschen mit deutschen Wurzeln, die teilweise noch Deutsch sprechen. Ihre Vorfahren folgten im 18. Jahrhundert einer Einladung der aus Deutschland stammenden russischen Zarin Katharina der Großen.
Turki | Jerman |
---|---|
hala | noch |
insan | menschen |
yaşıyor | leben |
TR Amfi dersleri ve seminerlerin büyük bir kısmı çevrimiçi olarak gerçekleştirilirken, küçük gruplarla yürütülecek olan dersler fiziki ortamda gerçekleştiriliyor
DE Die meisten Vorlesungen und Seminare finden online statt, es gibt aber auch Präsenzveranstaltungen für kleine Gruppen
Turki | Jerman |
---|---|
büyük | meisten |
çevrimiçi | online |
küçük | kleine |
olan | gibt |
TR Örneğin? Yapılan anketlerde sosyal alanda faal girişimcilerin önemli bir kısmı, çalışmalarının kriz döneminde çok daha etkili olduğunu ifade etti
DE Zum Beispiel? In Erhebungen haben Sozialunternehmerinnen und -unternehmer überwiegend angegeben, dass ihre Arbeit in der Krise noch mehr Wirkung zeigen kann
Turki | Jerman |
---|---|
kriz | krise |
TR Tarımda kullanılan suyun büyük bir kısmı, gerçekten kullanılamadan toprak tarafından emiliyor ya da buharlaşıyor
DE Sehr viel Wasser, das die Landwirtschaft verwendet, versickert ungenutzt in der Erde oder verdunstet
TR Ama şimdilerde tıbbı bakım hizmeti veren bir firmada kısmi zamanlı çalışıyor, dolayısıyla da zamanı daha esnek
DE Mittlerweile arbeitet sie bei einer Zeitarbeitsfirma für Pflegekräfte und ist damit flexibler
Turki | Jerman |
---|---|
çalışıyor | arbeitet |
daha | ist |
TR VPN hizmetlerinin popülerleşmesinin bir kısmı, son zamanlarda ve çoğu zaman çeşitli yüksek profilli vahiyler ve skandallar hakkında yazan, medya tarafından oynandı
DE Zum Teil wurde die Popularität von VPNs von den Medien angetrieben, die viele Sicherheitsskandale in den letzten Jahren entdeckt haben
Turki | Jerman |
---|---|
vpn | vpns |
son | letzten |
medya | medien |
TR Bunların büyük kısmı, tam olarak tahmin edeceğin şekilde yazılmış; ciddiyetle süslenmiş otoriter bir ses ve eski mobilya kokusuna sahip
DE Größtenteils sind diese genau in dem Ton verfasst, den du erwarten würdest: ein verbindlicher Stil voller Ernsthaftigkeit und mit dem Duft alter Möbelstücke
Turki | Jerman |
---|---|
ve | und |
bunları | diese |
TR Kitlenizin sesin belirli bir kısmı için metinde arama yapabilmesi bizi birbirinden ayırır
DE Die Möglichkeit für Ihr Publikum, den Text nach einem bestimmten Teil des Audios zu durchsuchen, zeichnet uns aus
Turki | Jerman |
---|---|
arama | durchsuchen |
bizi | uns |
TR Sesin belirli bir kısmı için metin arama yeteneği
DE Die Möglichkeit, den Text nach einem bestimmten Teil des Audios zu durchsuchen
Turki | Jerman |
---|---|
metin | text |
arama | durchsuchen |
TR Sanırım bunun bir kısmı reklam yoluyla sağlanan sübvansiyon, çünkü Google reklamlarını kendi web sitelerinin her yerine yerleştiriyorlar
DE Ich vermute jedoch, dass ein Teil davon durch Werbung subventioniert wird, da sie überall auf ihrer eigenen Website Google-Anzeigen platzieren
TR Melbourne’da artan vakalar (çoğu vaka İngiltere mutasyonu) nedeniyle şehir tekrar kapatılıyor! Kısmi kapatmaların yaşanması nedeniyle ülke genelinde bir ekonomik toparlanma tahmini yapmak oldukça zor gözüküyor
DE Der Aussie bewegt sich aktuell auf den Tiefständen von 2009
TR Melbourne’da artan vakalar (çoğu vaka İngiltere mutasyonu) nedeniyle şehir tekrar kapatılıyor! Kısmi kapatmaların yaşanması nedeniyle ülke genelinde bir ekonomik toparlanma tahmini yapmak oldukça zor gözüküyor
DE Der Aussie bewegt sich aktuell auf den Tiefständen von 2009
TR Melbourne’da artan vakalar (çoğu vaka İngiltere mutasyonu) nedeniyle şehir tekrar kapatılıyor! Kısmi kapatmaların yaşanması nedeniyle ülke genelinde bir ekonomik toparlanma tahmini yapmak oldukça zor gözüküyor
DE Der Aussie bewegt sich aktuell auf den Tiefständen von 2009
TR Bu Koşullar'ın herhangi bir kısmının uygulanamaz olması halinde, Koşullar'ın kalan kısmı uygulanabilir olmaya devam edecektir.
DE Ist ein Teil dieser Bedingungen nicht durchsetzbar, hat der Rest der Bedingungen trotzdem weiterhin Bestand.
TR Bu Koşullar'ın herhangi bir kısmının uygulanamaz olması halinde, Koşullar'ın kalan kısmı uygulanabilir olmaya devam edecektir.
DE Ist ein Teil dieser Bedingungen nicht durchsetzbar, hat der Rest der Bedingungen trotzdem weiterhin Bestand.
Menampilkan 50 dari 50 terjemahan