EN Let's all be champions of protection and place the rights and dignity of victims and survivors at the heart of our efforts. Dr. Natalia Kanem, UNFPA Executive Director Whats is Sexual Exploitation and Abuse? Sexual...
EN Let's all be champions of protection and place the rights and dignity of victims and survivors at the heart of our efforts. Dr. Natalia Kanem, UNFPA Executive Director Whats is Sexual Exploitation and Abuse? Sexual...
TR Gelin, hepimiz koruma konusunda savunuculuk görevini üstlenelim, maruz bırakılanların haklarını ve insanlık onurunu işimizin en merkezine koyalım. Dr. Natalia Kanem, UNFPA Yönetici Direktörü Cinsel Sömürü ve İstismar N...
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
protection | koruma |
place | iş |
unfpa | unfpa |
executive | yönetici |
sexual | cinsel |
director | direktörü |
of | konusunda |
and | ve |
EN Association for Combating Sexual Violence Has Translated the Video "Encounter with a Child Statement About Sexual Abuse" into Turkish
TR Medya Özgürlüğünün 20 Yılına Bakış: Kavramlardaki Muğlaklık İfade Özgürlüğüne Yönelik Ağır Müdahalelere Yol Açıyor
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
a | a |
for | yönelik |
has | ne |
EN Adult sexual services that may involve sexual or physical exploitation or trafficking, such as sex cams and escort services.
TR Seks kameraları ve eskort hizmetleri gibi, cinsel veya fiziksel sömürü ya da kaçakçılık içerebilecek yetişkin cinsel hizmetleri.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
adult | yetişkin |
sexual | cinsel |
services | hizmetleri |
physical | fiziksel |
sex | seks |
and | ve |
or | veya |
as | gibi |
EN Sexual remarks about people’s bodies and solicitations or offers of sexual acts
TR İnsanların vücutları hakkında cinsel ifadeler ve cinsel eylem talepleri veya teklifleri
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
sexual | cinsel |
and | ve |
or | veya |
of | ın |
about | hakkında |
EN Sexualisation or sexual exploitation of minors, such as grooming, sexual remarks or inappropriate imagery, including in the form of cartoons and anime.
TR Reşit olmayanların cinselleştirilmesi veya cinsel sömürüsü; örneğin güven kazanarak yaklaşma, cinsel ifadeler veya çizgi film ve çizim formları da dahil olmak üzere uygunsuz görüntüler.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
sexual | cinsel |
inappropriate | uygunsuz |
such as | örneğin |
in | da |
and | ve |
of | in |
including | dahil |
or | veya |
EN Having touched the lives of hundreds of thousands of people with works in areas including human rights, gender equality, sexual and reproductive health and rights and continuing to work for women, girls and the most vul...
TR İnsan hakları, toplumsal cinsiyet eşitliği, cinsel sağlık ve üreme sağlığı ve hakları gibi pek çok alanda bugüne dek yüz binlerce insanın hayatına dokunan ve kimseyi geride bırakmadan kadınların, kız çocuklarının ve en...
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
girls | kız |
human | insan |
rights | hakları |
most | en |
gender | cinsiyet |
sexual | cinsel |
and | ve |
women | kadınlar |
the | gibi |
health | sağlığı |
to | e |
EN "It is Very Important to Change Our Perception and Behavior in Combating Sexual Violence"
TR "Sivil Hikayelerle Hepimize Umut Veren Hikayeyi Anlatmak İstedik"
EN Violence has many dimensions and forms that infiltrate daily life. Sexual violence is one of these…
TR Türkiye'nin sivil alandaki öyküsü uzun yıllara dayanıyor ve sivil toplum örgütlerinin iyi bir dünya…
EN Comments or behavior of an aggressive or sexual nature directed towards other members are not appropriate in the meeting. If you believe somebody has acted inappropriately, please reach out to the chair or to another trusted member.
TR Diğer üyelere yönelik saldırgan veya cinsel içerikli yorumlar veya davranışlar toplantıda uygun değildir. Birinin uygunsuz davrandığını düşünüyorsanız, lütfen sandalyeye veya başka bir güvenilir üyeye ulaşın.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
comments | yorumlar |
behavior | davranış |
sexual | cinsel |
appropriate | uygun |
meeting | toplantı |
inappropriately | uygunsuz |
trusted | güvenilir |
member | üyeye |
in | da |
other | diğer |
reach | ulaşın |
or | veya |
please | lütfen |
out | de |
the | başka |
not | değildir |
EN Comments or behavior of an aggressive, sexual, or discriminatory nature directed towards other members are not appropriate in ITAA
TR Diğer üyelere yönelik saldırgan, cinsel veya ayrımcı nitelikteki yorumlar veya davranışlar ITAA'da uygun değildir
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
comments | yorumlar |
behavior | davranış |
sexual | cinsel |
other | diğer |
appropriate | uygun |
discriminatory | ayrımcı |
or | veya |
not | değildir |
of | yönelik |
EN We may invoke the traditions or the line in the meeting script that states that “comments or behavior of an aggressive, sexual, or discriminatory nature directed towards other members are not appropriate.”
TR çağırabiliriz gelenekler veya toplantı metninde "diğer üyelere yönelik saldırgan, cinsel veya ayrımcı nitelikteki yorum veya davranışların uygun olmadığını" belirten satır.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
meeting | toplantı |
other | diğer |
sexual | cinsel |
discriminatory | ayrımcı |
comments | yorum |
appropriate | uygun |
or | veya |
of | yönelik |
EN “I feel uncomfortable because of what was just said/done, and I want to ask that members refrain from making comments of an aggressive, sexual, or discriminatory nature towards other members
TR “Az önce söylenenlerden/yapılanlardan dolayı kendimi rahatsız hissediyorum ve üyelerden diğer üyelere karşı saldırgan, cinsel veya ayrımcı nitelikte yorumlar yapmaktan kaçınmalarını rica ediyorum
EN We can also ask them to repeat the section of the script that states “Comments or behavior of an aggressive, sexual, or discriminatory nature directed towards other members are not appropriate in the meeting.”
TR Ayrıca onlardan senaryonun "Diğer üyelere yönelik saldırgan, cinsel veya ayrımcı nitelikteki yorumlar veya davranışlar toplantıda uygun değildir" yazan bölümünü tekrar etmelerini isteyebiliriz.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
sexual | cinsel |
discriminatory | ayrımcı |
comments | yorumlar |
appropriate | uygun |
section | bölümünü |
other | diğer |
or | veya |
also | ayrıca |
not | değildir |
EN Comments or behavior of an aggressive, sexual, or discriminatory nature directed towards other members are not appropriate in ITAA.”
TR Diğer üyelere yönelik saldırgan, cinsel veya ayrımcı nitelikteki yorumlar veya davranışlar ITAA'da uygun değildir."
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
other | diğer |
sexual | cinsel |
discriminatory | ayrımcı |
comments | yorumlar |
appropriate | uygun |
or | veya |
not | değildir |
of | yönelik |
EN Amazon is an Equal Opportunity Employer: Minority / Women / Disability / Veteran / Gender Identity / Sexual Orientation / Age.
TR Amazon, Azınlıklar / Kadınlar / Engelliler / Gaziler / Cinsel Kimlik / Cinsel Yönelim / Yaş gibi Konularda Eşit Fırsat Sağlayan Bir İşverendir.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
amazon | amazon |
equal | eşit |
opportunity | fırsat |
women | kadınlar |
identity | kimlik |
age | yaş |
sexual | cinsel |
EN However, according to registration regulations, no .io domain name can be used, directly or indirectly, for any purpose that is of a sexual or pornographic nature or that violates the legal laws of any country
TR Fakat kayıt düzenlemelerine göre hiçbir .io alan adı, doğrudan veya dolaylı olarak, cinsel veya pornografik nitelikte olan veya herhangi bir ülkenin yasal yasalarını ihlal eden herhangi bir amaç için kullanılamaz
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
registration | kayıt |
directly | doğrudan |
indirectly | dolaylı olarak |
sexual | cinsel |
violates | ihlal |
legal | yasal |
laws | yasaları |
country | ülkenin |
purpose | amaç |
name | adı |
no | hiçbir |
or | veya |
any | herhangi |
of | in |
domain | alan |
EN Zero Tolerance Against Sexual Exploitation and Abuse
TR Cinsel Sömürü ve İstismara Karşı Sıfır Tolerans
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
zero | sıfır |
sexual | cinsel |
and | ve |
against | karşı |
EN Let's all be champions of protection and place the rights and dignity of victims and survivors at the heart of our efforts. Dr. Natalia Kanem, UNFPA Executive Director Whats is Sexual... Read more
TR Gelin, hepimiz koruma konusunda savunuculuk görevini üstlenelim, maruz bırakılanların haklarını ve insanlık onurunu işimizin en merkezine koyalım. Dr. Natalia Kanem, UNFPA Yönetici Direktörü Cinsel... Daha fazla
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
protection | koruma |
place | iş |
unfpa | unfpa |
executive | yönetici |
sexual | cinsel |
director | direktörü |
of | konusunda |
read | ve |
EN Having touched the lives of hundreds of thousands of people with works in areas including human rights, gender equality, sexual and reproductive health and rights and continuing to work for women,... Read more
TR İnsan hakları, toplumsal cinsiyet eşitliği, cinsel sağlık ve üreme sağlığı ve hakları gibi pek çok alanda bugüne dek yüz binlerce insanın hayatına dokunan ve kimseyi geride bırakmadan kadınların,... Daha fazla
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
human | insan |
rights | hakları |
gender | cinsiyet |
sexual | cinsel |
women | kadınlar |
health | sağlığı |
read | ve |
the | gibi |
EN Working Together to Prevent Sexual Exploitation
TR WATAN OKULU ÖĞRENCİLERİ OKULA GERİ DÖNÜYOR VE EĞİTİMLERİNE DEVAM EDİYOR
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
to | e |
EN Youth Sexual and Reproductive Health Awareness Report
TR Kaos GL tarafından Şubat 2020’de kurulan Ankara Queer Sanat Programı
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
and | tarafından |
EN Sexual and Reproductive Health Booklet
TR Politika Önerileri ve Kalıcı Çözümler, 2021 Yerelleşme Savunuculuk Raporu Yayınlandı.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
and | ve |
EN absolutely avoids any form of discrimination based on ethnicity, age, gender, sexual orientation, economic status, political view, philosophical inclination or religious faith.
TR Etnisite, yaş, cinsiyet, cinsel yönelim, ekonomik durum, siyasal görüş, felsefi eğilim ve dini inanç açısından hiçbir ayrım gözetmez.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
economic | ekonomik |
status | durum |
religious | dini |
age | yaş |
view | görüş |
gender | cinsiyet |
sexual | cinsel |
any | bir |
EN In our country, especially in recent years, in addition to these areas, organizations based on sexual orientation and gender identity and partially youth organizations have been using these mechanisms more and more actively
TR Ülkemizde özellikle son yıllarda bu alanlara ek olarak cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelli örgütler ile kısmen gençlik örgütlenmeleri de bu mekanizmaları giderek daha fazla aktif olarak kullanmaktadır
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
recent | son |
areas | alanlara |
identity | kimliği |
youth | gençlik |
especially | özellikle |
sexual | cinsel |
gender | cinsiyet |
these | bu |
and | ve |
based | temelli |
and more | giderek |
EN The report of CŞMD, in which the results of the "Rights-Based Journalism in the Field of Sexual Violence" workshops and the "It's Not That Way" campaign, conducted between 2017-2019, are published.
TR CŞMD'nin, 2017-2019 yılları arasında yürüttükleri “Cinsel Şiddet Alanında Hak Temelli Habercilik” atölye çalışmaları ve "Öyle Değil Böyle" kampanyasının sonuçlarını paylaşıldığı raporu yayında.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
report | raporu |
sexual | cinsel |
not | değil |
campaign | kampanyası |
and | ve |
between | arasında |
of | nın |
EN 3.7. By 2030, ensure universal access to sexual and reproductive health-care services, including for family planning, information and education, and the integration of reproductive health into national strategies and programmes
TR 3.7. 2030’a kadar cinsel sağlık ve aile planlamasını da kapsayan üreme sağlığı hizmetlerine ve bu konuda bilgi ve eğitime evrensel erişimin sağlanması ve üreme sağlığının ulusal stratejilere ve programlara entegre edilmesi
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
universal | evrensel |
access | erişimin |
sexual | cinsel |
services | hizmetlerine |
family | aile |
planning | planlaması |
information | bilgi |
integration | entegre |
national | ulusal |
to | edilmesi |
and | ve |
including | da |
of | kadar |
health | sağlığı |
EN 5.2. Eliminate all forms of violence against all women and girls in the public and private spheres, including trafficking and sexual and other types of exploitation
TR 5.2. Kamu alanları ve özel alanlarda, bütün kadınlara ve kız çocuklarına yönelik, kadın ticareti, cinsel ve her türlü istismarı da kapsayan şiddetin her türünün ortadan kaldırılması
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
women | kadın |
sexual | cinsel |
girls | kız |
in | da |
types | tür |
and | ve |
public | kamu |
of | yönelik |
the | özel |
EN Proportion of ever-partnered women and girls aged 15 years and older subjected to physical, sexual or psychological violence by a current or former intimate partner in the previous 12 months, by form of violence and by age 5.2.2
TR Şiddetin türüne ve yaşa göre, son 12 ay içinde mevcut ya da eski partneri tarafından fiziksel, cinsel ya da psikolojik şiddete maruz kalan daha önce ilişkisi olmuş 15 yaş ve üzeri yaştaki kadın ve kızların oranı 5.2.2
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
women | kadın |
physical | fiziksel |
sexual | cinsel |
psychological | psikolojik |
former | eski |
months | ay |
and | ve |
older | daha |
in | da |
age | yaş |
years | 2 |
the | önce |
EN Proportion of women and girls aged 15 years and older subjected to sexual violence by persons other than an intimate partner in the previous 12 months, by age and place of occurrence
TR Yaşa ve olayın oluş yerine göre, son 12 ay içinde partneri dışındaki biri tarafından cinsel şiddete maruz kalan 15 yaş ve üstü kadın ve kızların oranı
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
women | kadın |
sexual | cinsel |
months | ay |
other | son |
other than | dışındaki |
and | ve |
age | yaş |
in | içinde |
EN Proportion of women aged 15-49 years who make their own informed decisions regarding sexual relations, contraceptive use and reproductive health care 5.6.2
TR Gebelik önleyici uygulamaların kullanımı, cinsel ilişkileri ve üreme sağlığına ilişkin kendi bilinçli kararlarını veren 15-49 yaş kadınların oranı 5.6.2
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
sexual | cinsel |
health | sağlığı |
decisions | kararlar |
women | kadınlar |
use | kullanımı |
and | ve |
EN Number of countries with laws and regulations that guarantee women aged 15-49 years access to sexual and reproductive health care, information and education
TR 15-49 yaş kadınlara cinsel sağlık ve üreme sağlığına ilişkin bilgi ve eğitime erişimi kanun ve yönetmeliklerle garanti eden ülkelerin sayısı
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
guarantee | garanti |
access | erişimi |
sexual | cinsel |
information | bilgi |
countries | ülkelerin |
and | ve |
to | e |
health | sağlığı |
EN Proportion of population subjected to physical, psychological or sexual violence in the previous 12 months 16.1.4
TR Önceki 12 ay içinde fiziksel, psikolojik veya cinsel şiddete maruz kalan nüfusun oranı 16.1.4
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
population | nüfusun |
physical | fiziksel |
psychological | psikolojik |
sexual | cinsel |
months | ay |
or | veya |
in | içinde |
EN Proportion of young women and men aged 18-29 years who experienced sexual violence by age 18
TR 18 yaşına kadar cinsel şiddete maruz kalan 18-29 yaş arası genç kadın ve erkeklerin oranı
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
women | kadın |
sexual | cinsel |
young | genç |
and | ve |
years | kadar |
age | yaş |
EN Proportion of persons victim of physical or sexual harassment, by sex, age, disability status and place of occurrence, in the previous 12 months
TR Cinsiyet, yaş, engellilik durumu ve olay yerine göre, son 12 ay içinde fiziksel ya da cinsel taciz mağduru kişilerin oranı
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
physical | fiziksel |
sexual | cinsel |
sex | cinsiyet |
status | durumu |
months | ay |
age | yaş |
and | ve |
by | göre |
in | da |
EN Amazon is an Equal Opportunity Employer: Minority / Women / Disability / Veteran / Gender Identity / Sexual Orientation / Age.
TR Amazon, Azınlıklar / Kadınlar / Engelliler / Gaziler / Cinsel Kimlik / Cinsel Yönelim / Yaş gibi Konularda Eşit Fırsat Sağlayan Bir İşverendir.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
amazon | amazon |
equal | eşit |
opportunity | fırsat |
women | kadınlar |
identity | kimlik |
age | yaş |
sexual | cinsel |
EN THE VIEWS OF SPECIAL EDUCATION AND REHABILITATION CENTER STAFF ABOUT SEXUAL EDUCATION OF PERSONS WITH DISABILITIES
TR ÖZEL EĞİTİM VE REHABİLİTASYON MERKEZİ ÇALIŞANLARININ ENGELLİ BİREYLERİN CİNSEL EĞİTİMİ KONUSUNDAKİ GÖRÜŞLERİ
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
center | merkez |
and | ve |
EN The aim of the call is to create, adapt and scale technologies to deter online child sexual abuse. For more information, please check out End Violence Against Children website.
TR Çağrının amacı, çevrimiçi çocuk cinsel istismarını caydırmak için teknolojiler oluşturmak ve uyarlamaktır.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
technologies | teknolojiler |
sexual | cinsel |
and | ve |
online | çevrimiçi |
of | in |
against | için |
child | çocuk |
EN Out of the Shadows Advocacy Grants: Ending Child Sexual Abuse - Ignite Philanthropy Inspiring the End to Violence against Girls and Boys
TR ‘Güvenli’ Bir Flört İlişkisi mi Dediniz? Kadın Öz Savunma Akademisi Düşüncelerinizi Merak Ediyor!
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
to | güvenli |
EN "It is Very Important to Change Our Perception and Behavior in Combating Sexual Violence"
TR "Sivil Hikayelerle Hepimize Umut Veren Hikayeyi Anlatmak İstedik"
EN Violence has many dimensions and forms that infiltrate daily life. Sexual violence is one of these…
TR Türkiye'nin sivil alandaki öyküsü uzun yıllara dayanıyor ve sivil toplum örgütlerinin iyi bir dünya…
EN absolutely avoids any form of discrimination based on ethnicity, age, gender, sexual orientation, economic status, political view, philosophical inclination or religious faith.
TR Etnisite, yaş, cinsiyet, cinsel yönelim, ekonomik durum, siyasal görüş, felsefi eğilim ve dini inanç açısından hiçbir ayrım gözetmez.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
economic | ekonomik |
status | durum |
religious | dini |
age | yaş |
view | görüş |
gender | cinsiyet |
sexual | cinsel |
any | bir |
EN In our country, especially in recent years, in addition to these areas, organizations based on sexual orientation and gender identity and partially youth organizations have been using these mechanisms more and more actively
TR Ülkemizde özellikle son yıllarda bu alanlara ek olarak cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelli örgütler ile kısmen gençlik örgütlenmeleri de bu mekanizmaları giderek daha fazla aktif olarak kullanmaktadır
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
recent | son |
areas | alanlara |
identity | kimliği |
youth | gençlik |
especially | özellikle |
sexual | cinsel |
gender | cinsiyet |
these | bu |
and | ve |
based | temelli |
and more | giderek |
EN The report of CŞMD, in which the results of the "Rights-Based Journalism in the Field of Sexual Violence" workshops and the "It's Not That Way" campaign, conducted between 2017-2019, are published.
TR CŞMD'nin, 2017-2019 yılları arasında yürüttükleri “Cinsel Şiddet Alanında Hak Temelli Habercilik” atölye çalışmaları ve "Öyle Değil Böyle" kampanyasının sonuçlarını paylaşıldığı raporu yayında.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
report | raporu |
sexual | cinsel |
not | değil |
campaign | kampanyası |
and | ve |
between | arasında |
of | nın |
EN "Many colleagues make no secret of their sexual identity
TR “Birçok çalışma arkadaşımız cinsel kimliklerini gizlemeye çalışmıyor
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
sexual | cinsel |
many | çok |
EN The perfect theatre world would be one in which skin colour, hair colour, nationality, gender and sexual orientation no longer play any role.”
TR Mükemmel tiyatro dünyası, ten renginin, saç renginin, milliyetin, cinsiyetin ya da cinsel yönelimin herhangi bir rol oynamadığı bir dünya olurdu.”
EN They post real and fake sexual image of the victim
TR Gerçek gönderirler ve kurbanın sahte cinsel görüntüsü
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
real | gerçek |
fake | sahte |
sexual | cinsel |
image | görüntü |
of | ın |
and | ve |
EN Child Abusers & sexual predators
TR Çocuk istismarcıları ve cinsel tacizciler
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
sexual | cinsel |
EN Hate speech or content that promotes hatred based on players’ identity, for instance on the basis of their race, ethnicity, religion, gender, sex or sexual orientation.
TR Oyuncuların kimliğine, örneğin ırkına, etnik kökenine, dinine, cinsiyetine veya cinsel yönelimine dayalı olarak nefreti teşvik eden nefret söylemi veya içeriği.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
content | içeriği |
players | oyuncular |
sexual | cinsel |
of | in |
or | veya |
based | dayalı |
EN Content that displays adult nudity or sexual activity.
TR Yetişkinlere yönelik çıplaklık veya cinsel aktivite sergileyen içerik.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
content | içerik |
or | veya |
sexual | cinsel |
EN One such system, PhotoDNA hash-matching is used to identify known illegal images and videos of child sexual abuse material and report them to domestic or international law enforcement.
TR Böyle bir sistem olan PhotoDNA karma eşleştirmesi, çocuğa yönelik cinsel istismar materyallerinin bilinen yasa dışı resimlerini ve videolarını belirlemek ve bunları yerel veya uluslararası emniyet yetkililerine bildirmek için kullanılır.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
system | sistem |
used | kullanılır |
known | bilinen |
sexual | cinsel |
law | yasa |
international | uluslararası |
such | böyle |
and | ve |
videos | videoları |
or | veya |
is | olan |
identify | belirlemek |
Menampilkan 50 dari 50 terjemahan