TR Semrush 2008'de, küçük bir grup SEO ve IT Uzmanının çevrimiçi rekabeti herkes için eşit şartlarda, adil ve transparan hale getirme gibi tek bir amaçla bir araya gelmesiyle başladı
A {search} török nyelven a következő angol szavakra/kifejezésekre fordítható:
TR Semrush 2008'de, küçük bir grup SEO ve IT Uzmanının çevrimiçi rekabeti herkes için eşit şartlarda, adil ve transparan hale getirme gibi tek bir amaçla bir araya gelmesiyle başladı
EN Back in 2008, Semrush started as a small group of SEO and IT specialists united by one mission — to make online competition fair and transparent, with equal opportunities for everyone
török | angol |
---|---|
semrush | semrush |
küçük | small |
grup | group |
seo | seo |
it | it |
çevrimiçi | online |
rekabeti | competition |
eşit | equal |
adil | fair |
başladı | started |
TR En iyi eğitim web sitesi şablonları, hizmet, proje, ekip, tek hizmet, tek proje, tek ekip, bilgi ve kişiler ve incelemeler gibi ilginç özellikler sunar
EN The best education website templates provide interesting features such as service, project, team, single service, single project, single team, information and contacts, and reviews
török | angol |
---|---|
şablonları | templates |
hizmet | service |
proje | project |
bilgi | information |
kişiler | contacts |
incelemeler | reviews |
ilginç | interesting |
özellikler | features |
TR 1. Dergilerimizin %90'ından fazlası bir makaleyi ortalamanın üstünde bir kaliteyle sektörün altında bir fiyata açık erişimli olarak yayınlama ve anında sürekli olarak kullanılabilir hale getirme seçeneğini sağlar.
EN 1. Over 90% of our journals offer the option to publish open access and make an article permanently available, immediately, at a price below industry average while delivering above-average quality.
török | angol |
---|---|
altında | below |
fiyata | price |
yayınlama | publish |
seçeneğini | option |
sağlar | offer |
TR Bunu anlamak için, tren operatörlerinin daha inşa edilmeden raylarda “sürmesine” izin verecek bir oyun ortamı yaratmak için BIM modellerini sanal gerçeklikle bir araya getirme fikrini tasarladı
EN To find out, he conceived the idea of marrying the BIM models with virtual reality to create a game environment that would allow train operators to “drive” on the future tracks before they were built
török | angol |
---|---|
tren | train |
inşa | built |
oyun | game |
modellerini | models |
sanal | virtual |
TR Müşterilerin ihtiyaçlarına ve sorunlarına çözüm getirme konusundaki benzersiz yaklaşımınızın altını çizer
EN It highlights your unique approach to solving customers’ needs and problems
török | angol |
---|---|
müşterilerin | customers |
ve | and |
benzersiz | unique |
ihtiyaçları | needs |
TR Basılı ve dijital içerik fiyatlandırma uygulamalarını en uygun hale getirme, müşterilerin fiyat artışlarını kabul etmelerini sağlayan iletişim stratejileri geliştirme
EN Optimizing pricing of print and digital content, and developing communication strategies that get customers to accept price increases
török | angol |
---|---|
ve | and |
dijital | digital |
içerik | content |
müşterilerin | customers |
iletişim | communication |
stratejileri | strategies |
geliştirme | developing |
ın | of |
TR Doğrudan ve çok kanallı dağıtım sistemleri için fiyat ve satışları en uygun hale getirme konusunda uzmanlaşmış bir danışmanlık firmasıyız
EN We are experts in optimizing price and sales for direct and multi-level distribution systems
török | angol |
---|---|
doğrudan | direct |
dağıtım | distribution |
sistemleri | systems |
fiyat | price |
satışları | sales |
TR Fiyat listeleri ve hizmet paketlerini en uygun hale getirme
EN Optimizing price lists and service bundles
török | angol |
---|---|
fiyat | price |
listeleri | lists |
ve | and |
hizmet | service |
TR Özel hizmetler için ek ücretlendirmelere gitme ve bu tür uygulamaları en uygun hale getirme
EN Introducing and optimizing surcharges for special services
TR 8.2. Yüksek katma değerli ve emek-yoğun sektörlere odaklanarak ve çeşitlendirme, teknoloji geliştirme ve yenilik getirme aracılığıyla ekonomik verimliliğin daha yüksek seviyelere çekilmesi
EN 8.2. Achieve higher levels of economic productivity through diversification, technological upgrading and innovation, including through a focus on high-value added and labour-intensive sectors
török | angol |
---|---|
değerli | value |
ekonomik | economic |
TR Ücretsiz harika Bootstrap iletişim formları, web sitesi kullanıcısını iyileştirecek en iyi önyükleme düğmeleri şablonlarını daha çekici hale getirme deneyimi ve işleri renklendirmek için en iyi 30 ücretsiz şablonu eklemek
EN Free awesome Bootstrap contact forms will improve the website user experience making the best bootstrap buttons templates, more attractive and adding the top 30 free templates to spice things up
török | angol |
---|---|
iletişim | contact |
formları | forms |
çekici | attractive |
deneyimi | experience |
ücretsiz | free |
eklemek | adding |
kullanıcısı | user |
TR Yaratıcı bir fiyatlandırma planı tasarım konsepti, emlak logosu üreticisi ile ücretsiz web sitesi şablonları edinin ve sitenizi daha etkileşimli ve çekici hale getirme fırsatını kullanın
EN Get free website templates with a creative pricing plan design concept, real estate logo maker, and use the opportunity to make your site more interactive and attractive
török | angol |
---|---|
yaratıcı | creative |
fiyatlandırma | pricing |
planı | plan |
konsepti | concept |
logosu | logo |
ücretsiz | free |
sitenizi | your site |
etkileşimli | interactive |
çekici | attractive |
kullanın | use |
fırsatı | opportunity |
TR Zebra'nın dokunmatik ekranlı mobil bilgisayarları ve tabletleri, her seferinde her konuk için gıda güvenliği sağlama ve marka taahhüdünüzü yerine getirme gücü sağlar.
EN Zebra’s touch-screen mobile computers and tablets provide the power to assure food safety and deliver on your brand promise for every guest, every time.
török | angol |
---|---|
mobil | mobile |
tabletleri | tablets |
konuk | guest |
gıda | food |
güvenliği | safety |
gücü | power |
sağlar | provide |
TR 1. Dergilerimizin %90'ından fazlası bir makaleyi ortalamanın üstünde bir kaliteyle sektörün altında bir fiyata açık erişimli olarak yayınlama ve anında sürekli olarak kullanılabilir hale getirme seçeneğini sağlar.
EN 1. Over 90% of our journals offer the option to publish open access and make an article permanently available, immediately, at a price below industry average while delivering above-average quality.
török | angol |
---|---|
altında | below |
fiyata | price |
yayınlama | publish |
seçeneğini | option |
sağlar | offer |
TR Fiziksel Erişim Denetimlerini Güvenli Hale Getirme
EN Securing Physical Access Controls
török | angol |
---|---|
fiziksel | physical |
erişim | access |
TR Mantıksal Erişim Denetimlerini Güvenli Hale Getirme
EN Securing Logical Access Controls
török | angol |
---|---|
mantıksal | logical |
erişim | access |
TR Bilgi delisi, bir bilgiyi işlenmesi ve anlaşılması kolay hâle getirme bağımlısı olan bir bireyi veya varlığı tanımlar (yani, “bir Visme kullanıcısı”)
EN [ in-foh-man-iak ] An individual or entity addicted to creating compelling content in an easy to process and hassle-free manner. (aka “a Visme user”)
török | angol |
---|---|
kolay | easy |
veya | or |
visme | visme |
kullanıcısı | user |
bilgi | content |
TR Örneğin bir rol için öneri getirme şansım olduğunda, daima kadınları* önermeye çalışıyorum
EN For instance, if I have the opportunity to propose someone for a particular role, I always try to suggest a woman*
török | angol |
---|---|
rol | role |
daima | always |
TR Bu disiplinler arası alan tıbbi uygulamalara odaklanıyor ve gelecekte yapay organların kullanımını olanaklı hale getirme potansiyeline sahip
EN The interdisciplinary field of work deals with biomedical applications that could, eventually, even include artificial organs
török | angol |
---|---|
yapay | artificial |
sahip | that |
TR Daha yaşlı nesillere kıyasla, gençler iyimser kalıyor, çok daha küresel düşünüyor ve dünyayı daha iyi bir yer haline getirme konusunda çok kararlılar.”
EN In contrast to older generations, young people remain optimistic, think more globally and are determined to make the world a better place.”
TR Portal, başvuru yapmak isteyenleri beş adımda Almanya’da çalışma sürecine hazırlıyor: İş arama, vize işlemleri, taşınma, Almanya’da ortama alışma ve ailesini getirme.
EN In five steps, the portal accompanies applicants for work in Germany: from the search for a job and visa formalities to relocating, getting settled in Germany, and subsequently bringing their family from home.
török | angol |
---|---|
portal | portal |
almanya | germany |
çalışma | work |
vize | visa |
TR Mağazalar giderek dağıtım merkezleri olarak hizmet verdiğinden, perakendeciler müşteri memnuniyetini garanti etmek ve kârlılığı en üst düzeye çıkarmak için online siparişi yerine getirme hakkının önemli olduğunu biliyorlar.
EN As stores increasingly serve as distribution centers, retailers know it?s important to get online fulfillment right to guarantee customer satisfaction and maximize profitability.
török | angol |
---|---|
giderek | increasingly |
dağıtım | distribution |
merkezleri | centers |
müşteri | customer |
memnuniyetini | satisfaction |
garanti | guarantee |
online | online |
önemli | important |
hakkını | right |
TR Beni en çok etkileyen özelliği hala sıralama takibi, kullanıcı arayüzünü ve veri getirme hızını seviyorum.
EN The feature that impresses me the most is still rank tracking, I like its user interface and data fetching speed.
török | angol |
---|---|
beni | me |
özelliği | feature |
sıralama | rank |
takibi | tracking |
kullanıcı | user |
ve | and |
veri | data |
arayüzü | interface |
TR Autodesk yazılımı, 3B animasyon projelerinde işbirliğini daha verimli hale getirme konusunda mükemmeldir
EN Autodesk software excels at making collaboration on 3D animation projects more efficient
török | angol |
---|---|
autodesk | autodesk |
yazılımı | software |
projelerinde | projects |
verimli | efficient |
TR Autodesk yazılımı, 3B animasyon projelerinde işbirliğini daha verimli hale getirme konusunda mükemmeldir
EN Autodesk software excels at making collaboration on 3D animation projects more efficient
török | angol |
---|---|
autodesk | autodesk |
yazılımı | software |
projelerinde | projects |
verimli | efficient |
TR Gıdaları her yerde güvenli ve erişilebilir hale getirme ve müşterilerimizi başarılı kılma taahhüdümüzün bir parçası olarak, sektörde 60 yılı aşkın bir sürede biriktirdiğimiz benzersiz proses uzmanlığını paylaşmaya inanıyoruz.
EN We believe in sharing the unique processing expertise we have accumulated over more than 60 years in the industry – as part of our commitment to making food safe and available everywhere and to enabling the success of our customers.
török | angol |
---|---|
erişilebilir | available |
parçası | part |
inanıyoruz | we believe |
TR Müşterilerimize mevcut giderlerini ve etkilerini anlamalarına ve tasarruf ve işlerini en iyi hale getirme fırsatlarını belirlemelerine yardımcı olacak bir dizi hizmet sunuyoruz
EN We offer our customers a range of services that help them understand their current costs and impact and identify opportunities for savings and optimisation
török | angol |
---|---|
iyi | them |
TR Ambalajlarımızda yüksek kaliteli hammaddeler kullanıyoruz ve gıdayı her yerde güvenli ve erişilebilir hale getirme misyonumuzu yerine getiriyoruz
EN We use high-quality raw materials to make our packaging and fulfil our mission to make food safe and available everywhere
török | angol |
---|---|
yüksek | high |
gıdayı | food |
güvenli | safe |
erişilebilir | available |
TR Tetra Pak'ta gıda sistemlerini daha güvenli ve sürdürülebilir hale getirme konusunda üzerimize düşeni yapmaya kararlıyız.
EN At Tetra Pak, we are committed to play our part in making food systems more secure and sustainable.
török | angol |
---|---|
tetra | tetra |
gıda | food |
sistemlerini | systems |
sürdürülebilir | sustainable |
TR Bu neden gıdayı güvenli ve her yerde erişilebilir hale getirme taahhüdüne devam ediyoruz
EN That’s why we continue to commit to making food safe and available everywhere
török | angol |
---|---|
gıdayı | food |
güvenli | safe |
erişilebilir | available |
devam | continue |
TR Bizim deneyimimiz temelli bir barış oldu; endişe, korku veya aciliyet eksikliği; ve zorluklarla sakin ve doğrudan başa çıkma, hedeflerimize ulaşma, taahhütlerimizi yerine getirme ve değerlerimizi yaşama becerisi
EN Our experience of it has been a grounded peace; a lack of anxiety, fear, or urgency; and the ability to deal calmly and directly with challenges, achieve our goals, meet our commitments, and live our values
török | angol |
---|---|
barış | peace |
korku | fear |
veya | or |
TR Müşterilerin ihtiyaçlarına ve sorunlarına çözüm getirme konusundaki benzersiz yaklaşımınızın altını çizer
EN It highlights your unique approach to solving customers’ needs and problems
TR Gizliliğinize itibar edilmesini ve yalnızca bu meşru amaçlara ulaşmak için gerekli olan bilgilerin kullanılmasını sağlamak üzere, bu kullanımların her birine net sınırlamalar getirme sorumluluğunu taşırız
EN We have undertaken to ensure that we place clear limitations on each of these uses so that your privacy is respected and only the information necessary to achieve these legitimate aims is used
TR Gizliliğinize itibar edilmesini ve yalnızca bu meşru amaçlara ulaşmak için gerekli olan bilgilerin kullanılmasını sağlamak üzere, bu kullanımların her birine net sınırlamalar getirme sorumluluğunu taşırız
EN We have undertaken to ensure that we place clear limitations on each of these uses so that your privacy is respected and only the information necessary to achieve these legitimate aims is used
TR Gizliliğinize itibar edilmesini ve yalnızca bu meşru amaçlara ulaşmak için gerekli olan bilgilerin kullanılmasını sağlamak üzere, bu kullanımların her birine net sınırlamalar getirme sorumluluğunu taşırız
EN We have undertaken to ensure that we place clear limitations on each of these uses so that your privacy is respected and only the information necessary to achieve these legitimate aims is used
TR Gizliliğinize itibar edilmesini ve yalnızca bu meşru amaçlara ulaşmak için gerekli olan bilgilerin kullanılmasını sağlamak üzere, bu kullanımların her birine net sınırlamalar getirme sorumluluğunu taşırız
EN We have undertaken to ensure that we place clear limitations on each of these uses so that your privacy is respected and only the information necessary to achieve these legitimate aims is used
TR Gizliliğinize itibar edilmesini ve yalnızca bu meşru amaçlara ulaşmak için gerekli olan bilgilerin kullanılmasını sağlamak üzere, bu kullanımların her birine net sınırlamalar getirme sorumluluğunu taşırız
EN We have undertaken to ensure that we place clear limitations on each of these uses so that your privacy is respected and only the information necessary to achieve these legitimate aims is used
TR Gizliliğinize itibar edilmesini ve yalnızca bu meşru amaçlara ulaşmak için gerekli olan bilgilerin kullanılmasını sağlamak üzere, bu kullanımların her birine net sınırlamalar getirme sorumluluğunu taşırız
EN We have undertaken to ensure that we place clear limitations on each of these uses so that your privacy is respected and only the information necessary to achieve these legitimate aims is used
TR Gizliliğinize itibar edilmesini ve yalnızca bu meşru amaçlara ulaşmak için gerekli olan bilgilerin kullanılmasını sağlamak üzere, bu kullanımların her birine net sınırlamalar getirme sorumluluğunu taşırız
EN We have undertaken to ensure that we place clear limitations on each of these uses so that your privacy is respected and only the information necessary to achieve these legitimate aims is used
TR Gizliliğinize itibar edilmesini ve yalnızca bu meşru amaçlara ulaşmak için gerekli olan bilgilerin kullanılmasını sağlamak üzere, bu kullanımların her birine net sınırlamalar getirme sorumluluğunu taşırız
EN We have undertaken to ensure that we place clear limitations on each of these uses so that your privacy is respected and only the information necessary to achieve these legitimate aims is used
TR Gizliliğinize itibar edilmesini ve yalnızca bu meşru amaçlara ulaşmak için gerekli olan bilgilerin kullanılmasını sağlamak üzere, bu kullanımların her birine net sınırlamalar getirme sorumluluğunu taşırız
EN We have undertaken to ensure that we place clear limitations on each of these uses so that your privacy is respected and only the information necessary to achieve these legitimate aims is used
TR Gizliliğinize itibar edilmesini ve yalnızca bu meşru amaçlara ulaşmak için gerekli olan bilgilerin kullanılmasını sağlamak üzere, bu kullanımların her birine net sınırlamalar getirme sorumluluğunu taşırız
EN We have undertaken to ensure that we place clear limitations on each of these uses so that your privacy is respected and only the information necessary to achieve these legitimate aims is used
TR Gizliliğinize itibar edilmesini ve yalnızca bu meşru amaçlara ulaşmak için gerekli olan bilgilerin kullanılmasını sağlamak üzere, bu kullanımların her birine net sınırlamalar getirme sorumluluğunu taşırız
EN We have undertaken to ensure that we place clear limitations on each of these uses so that your privacy is respected and only the information necessary to achieve these legitimate aims is used
TR Gizliliğinize itibar edilmesini ve yalnızca bu meşru amaçlara ulaşmak için gerekli olan bilgilerin kullanılmasını sağlamak üzere, bu kullanımların her birine net sınırlamalar getirme sorumluluğunu taşırız
EN We have undertaken to ensure that we place clear limitations on each of these uses so that your privacy is respected and only the information necessary to achieve these legitimate aims is used
TR Gizliliğinize itibar edilmesini ve yalnızca bu meşru amaçlara ulaşmak için gerekli olan bilgilerin kullanılmasını sağlamak üzere, bu kullanımların her birine net sınırlamalar getirme sorumluluğunu taşırız
EN We have undertaken to ensure that we place clear limitations on each of these uses so that your privacy is respected and only the information necessary to achieve these legitimate aims is used
TR Üretici/tedarikçi araması adımından sipariş yönetimi, ödeme ve siparişi yerine getirme adımına kadar sorunsuz şekilde sipariş verin.
EN Order seamlessly from product/supplier search to order management, payment, and fulfillment.
TR Bunu bulmak için, izlenebilecek tek yol; şirketin adını öğrenmek ve Ticaret Sicil gazetesindeki kayıtlarını tek tek incelemek
EN To track this, the only way is to identify the name of the company and analyse all its records in the Trade Registry Gazette
török | angol |
---|---|
yol | way |
ticaret | trade |
TR Istio sayesinde konteynerler arasındaki bağlantıları yapılandıran tek bir ilke belirleyebilirsiniz, bu sayede her bağlantıyı tek tek yapılandırmanız gerekmez
EN With Istio, you set a single policy that configures connections between containers so that you don’t have to configure each connection individually
török | angol |
---|---|
konteynerler | containers |
arasındaki | between |
bağlantıları | connections |
her | each |
bağlantılar | connection |
TR Tek bir soruda tek bir soru sormak gibi daha hedefe yönelik olun :-)
EN Ask more targeted questions, such as asking a single question in a single field :-)
TR Arama hacimleri ve oluşturulan tıklamalar gibi faktörlere hızlı bir genel bakışla, tek tek anahtar kelimelerin nasıl performans gösterdiğini kolayca görebilirsiniz.
EN With a quick overview of factors such as search volumes and clicks generated, you can easily see how individual keywords are performing.
török | angol |
---|---|
arama | search |
oluşturulan | generated |
anahtar | keywords |
performans | performing |
{Totalresult} / 50 fordítás megjelenítése