TR Birden fazla Lambda işlevini sırasıyla çağırabilir, birinin çıktısını diğerine iletebilir ve/veya paralel olarak Step Functions hizmetinin yürütme işlemlerinin durumunu takip etmesini sağlayabilirsiniz.
A {search} török nyelven a következő angol szavakra/kifejezésekre fordítható:
TR Birden fazla Lambda işlevini sırasıyla çağırabilir, birinin çıktısını diğerine iletebilir ve/veya paralel olarak Step Functions hizmetinin yürütme işlemlerinin durumunu takip etmesini sağlayabilirsiniz.
EN You can invoke multiple Lambda functions sequentially, passing the output of one to the other, and/or in parallel, and Step Functions will maintain state during executions for you.
török | angol |
---|---|
lambda | lambda |
veya | or |
paralel | parallel |
step | step |
TR Birden fazla Lambda işlevini sırasıyla çağırabilir, birinin çıktısını diğerine iletebilir ve/veya paralel olarak Step Functions hizmetinin yürütme işlemlerinin durumunu takip etmesini sağlayabilirsiniz.
EN You can invoke multiple Lambda functions sequentially, passing the output of one to the other, and/or in parallel, and Step Functions will maintain state during executions for you.
török | angol |
---|---|
lambda | lambda |
veya | or |
paralel | parallel |
step | step |
TR Takip edicilerin, bilgisayar korsanlarının ve meraklı gözlerin internet alışkanlarınızı takip etmesini önleyin.
EN Prevent snoopers, hackers and unwanted prying eyes from monitoring your online browsing habits.
török | angol |
---|---|
takip | monitoring |
ve | and |
meraklı | prying |
internet | online |
önleyin | prevent |
TR Takip edicilerin, bilgisayar korsanlarının ve meraklı gözlerin internet alışkanlarınızı takip etmesini önleyin.
EN Prevent snoopers, hackers and unwanted prying eyes from monitoring your online browsing habits.
török | angol |
---|---|
takip | monitoring |
ve | and |
meraklı | prying |
internet | online |
önleyin | prevent |
TR ISP'nizin çevrimiçi etkinliğinizi izlemesini ve hareketinizi takip etmesini önleyin.
EN Prevent your ISP from monitoring your online activity and tracking your every move.
török | angol |
---|---|
isp | isp |
çevrimiçi | online |
ve | and |
önleyin | prevent |
TR Zebra'nın güçlü yazılım çözümleri, personelinizin envanter ve varlıkları her zaman, her yerde takip etmesini sağlar; böylece her zaman, her yerde üstün konuk deneyimi sunabilirler.
EN Zebra’s powerful software solutions enable your staff to track inventory and assets anytime, anywhere—so they can deliver a great guest experience anytime, anywhere.
török | angol |
---|---|
güçlü | powerful |
yazılım | software |
çözümleri | solutions |
envanter | inventory |
ve | and |
takip | track |
sağlar | enable |
böylece | so |
konuk | guest |
deneyimi | experience |
TR ISP'nizin çevrimiçi etkinliğinizi izlemesini ve hareketinizi takip etmesini önleyin.
EN Prevent your ISP from monitoring your online activity and tracking your every move.
török | angol |
---|---|
isp | isp |
çevrimiçi | online |
ve | and |
önleyin | prevent |
TR Ranktracker'ın araçları en son arama motoru verilerine göre sürekli olarak güncellenir, böylece zaman içindeki ilerlemenizi takip edebilir ve sitenizin gelişmeye ve zirvede kalmaya devam etmesini sağlayabilirsiniz.
EN Ranktracker's tools are constantly updated based on the latest search engine data so that you can track your progress over time and ensure that your site continues to evolve and stay on top.
török | angol |
---|---|
ranktracker | ranktracker |
motoru | engine |
zaman | time |
ilerlemenizi | your progress |
takip | track |
edebilir | can |
sitenizin | your site |
devam | continues |
TR İletişim kurma çabalarınızın durumunu takip edin
EN Track the status of your outreach efforts
török | angol |
---|---|
durumunu | status |
takip | track |
ın | of |
TR Bu problemleri çözmek için öneri alın ve web sitenizin zaman içindeki SEO durumunu takip edin.
EN Get advice on fixing those issues and keep an eye on your website’s SEO health over time.
török | angol |
---|---|
sitenizin | your website |
zaman | time |
seo | seo |
TR Kayıp bagajımın durumunu nasıl takip edebilirim?
EN How can I check the status of my lost baggage?
török | angol |
---|---|
kayıp | lost |
durumunu | status |
takip | check |
ın | of |
mı | my |
TR Yaralıları tespit ve takip edin ve sorun belirleme durumunu tanımlayın
EN Identify and track the injured and indicate triage status
török | angol |
---|---|
tespit | identify |
ve | and |
takip | track |
durumunu | status |
TR Yaralıları tespit ve takip edin ve sorun belirleme durumunu tanımlayın. Arka tarafta yaşamsal belirtileri, tehlikeli maddelere maruz kalmayı ve genel hasta notlarını kaydetmek için üzerine yazılabilir alan
EN Identify and track the injured and indicate triage status. Writable area on the back for recording vital signs, hazardous material exposure, and general patient notes
török | angol |
---|---|
tespit | identify |
takip | track |
durumunu | status |
arka | back |
genel | general |
hasta | patient |
TR Kayıp bagajımın durumunu nasıl takip edebilirim?
EN How can I check the status of my lost baggage?
török | angol |
---|---|
kayıp | lost |
durumunu | status |
takip | check |
ın | of |
mı | my |
TR Yaralıları tespit ve takip edin ve sorun belirleme durumunu tanımlayın
EN Identify and track the injured and indicate triage status
török | angol |
---|---|
tespit | identify |
ve | and |
takip | track |
durumunu | status |
TR Yaralıları tespit ve takip edin ve sorun belirleme durumunu tanımlayın. Arka tarafta yaşamsal belirtileri, tehlikeli maddelere maruz kalmayı ve genel hasta notlarını kaydetmek için üzerine yazılabilir alan
EN Identify and track the injured and indicate triage status. Writable area on the back for recording vital signs, hazardous material exposure, and general patient notes
török | angol |
---|---|
tespit | identify |
takip | track |
durumunu | status |
arka | back |
genel | general |
hasta | patient |
TR JavaScript yürütmesi Site Denetiminin JavaScript’e dayalı sayfa ve bağlantıları analiz etmesini sağlayarak en isabetli denetimin yapılmasını sağlar
EN JavaScript execution lets Site Audit analyze pages and links that depend on JavaScript, resulting in the most accurate audit
török | angol |
---|---|
javascript | javascript |
ve | and |
analiz | analyze |
en | most |
sağlar | lets |
TR Ağ saldırısı engelleyici ve fidye yazılımı koruması, korsanların ev ağınıza girmesini ve verilerinize müdahale etmesini engeller.
EN Network attack blocker & anti-ransomware prevent hackers breaking into your home network & intercepting your data.
török | angol |
---|---|
ev | home |
TR Web sitesinin sağlığının saatlik olarak izlenmesi işinizin devam etmesini sağlar.
EN Hourly monitoring of website’s health will help keep your business running.
török | angol |
---|---|
saatlik | hourly |
devam | keep |
TR Web sitesinin sağlığının saatlik olarak izlenmesi, işletmenizin çalışmaya devam etmesini ve büyümesinin kontrol edilmesini sağlar.
EN Hourly monitoring of website’s health will help keep your business running and control its growing.
török | angol |
---|---|
saatlik | hourly |
işletmenizin | your business |
devam | keep |
TR VyprVPN: kişinin internette mahremiyetini koruyan ve İnternet servis sağlayıcılarının çevrimiçi aktiviteler ile iletişimleri kontrol etmesini ve gözlemlemesini engelleyen bir kişisel sanal özel ağdır (VPN)
EN VyprVPN is a personal virtual private network (VPN) that protects an individual's privacy on the Internet and prevents Internet service providers from monitoring or controlling online communications and activity
török | angol |
---|---|
vyprvpn | vyprvpn |
servis | service |
kontrol | monitoring |
sanal | virtual |
vpn | vpn |
sağlayıcıları | providers |
TR Açıkça belirtmek gerekirse, canlı sohbet, sizin ve web sitenizin ziyaretçilerinin gerçek zamanlı olarak sohbet etmesini sağlayan çevrimiçi bir iletişim aracıdır
EN To make it clear, a live chat is an online communication tool that enables you and your website visitors to chat in real-time
török | angol |
---|---|
sitenizin | your website |
gerçek | real |
TR Bu sebeple RapidSSL, potansiyel müşterilere, güvenli web sitesi üzerinden işlem gerçekleştirirken verilerinin bozulmadan devam etmesini sağlar.
EN For this reason, RapidSSL enables potential customers to keep their data intact while performing transactions on the secure website.
török | angol |
---|---|
bu | this |
rapidssl | rapidssl |
potansiyel | potential |
müşterilere | customers |
işlem | transactions |
verilerinin | data |
devam | keep |
TR PDF belgelerinin güvenliğini sağlamak için herkesin test etmesini sağladı
EN It has made everyone test it to ensure the security of PDF documents
török | angol |
---|---|
güvenliğini | security |
herkesin | everyone |
test | test |
TR Online müzik videosu aracı ile parçalarınız için etkileyici videolar oluşturun. Şaheserinizin hak ettiği ilgiyi, benzersiz bir müzik görselleştirmesi ile elde etmesini sağlayın.
EN Create impressive videos for your tracks with an online music video maker. Give your masterpiece the attention it deserves with a unique music visualization.
török | angol |
---|---|
online | online |
müzik | music |
etkileyici | impressive |
oluşturun | create |
TR Koronavirüs salgınının küresel olarak turizm üzerinde daha büyük ve daha uzun bir etkisi oldu, ancak birkaç ülke vatandaşların uluslararası seyahat etmesini yasakladı ve bu da Disney Parks üzerindeki etkileri artırdı.
EN The Coronavirus pandemic has had a bigger and longer impact on tourism globally but several countries have banned citizens from travelling internationally which has compounded the impacts on Disney Parks.
török | angol |
---|---|
koronavirüs | coronavirus |
turizm | tourism |
etkisi | impact |
birkaç | several |
vatandaşların | citizens |
uluslararası | internationally |
seyahat | travelling |
TR Gösterilen çabalara da teşekkür ediyor ve artarak devam etmesini diliyoruz
EN We are thankful for this initiative and hope that activities in wider scope will follow
TR Gösterilen çabalara da teşekkür ediyor ve artarak devam etmesini diliyoruz
EN We are thankful for this initiative and hope that activities in wider scope will follow
TR Yanlış Anlaşılmaları Ortadan Kaldırın: Zebra Yıllardır Android’e Sadıktır - Ve Bu Sadakatin Daha Uzun Yıllar Devam Etmesini Beklemektedir
EN Setting the Record Straight: Zebra Has Been Committed to Android for Years - And is Committing to Android for Several More
török | angol |
---|---|
zebra | zebra |
yıllardır | for years |
android | android |
ve | and |
TR Malzeme kullanım ekipmanına monte edilmek üzere tasarlanan bu ürünler, çalışmaların kesintisiz devam etmesini sağlamak üzere aşırı sıcak veya soğuğa, şok ve titreşime dayanıklıdır.
EN They’re made to be mounted on material handling equipment and withstand extreme temperatures, shock and vibration to maintain operational continuity.
török | angol |
---|---|
malzeme | material |
sağlamak | to |
aşırı | extreme |
ve | and |
TR Bu hassasiyet düzeyi, işletmenizin envanter, yarı mamul ürünler ve malzeme akışını da içeren operasyonları doğru bir şekilde tahmin etmesini sağlar.
EN This level of precision will allow your business to accurately forecast operations including inventory, work in progress and material flow.
török | angol |
---|---|
bu | this |
işletmenizin | your business |
envanter | inventory |
malzeme | material |
sağlar | allow |
TR OEM ortağınız olarak Zebra’yı seçtiğinizde, sektör lideri özellikler, dayanıklılık ve güvenilirlik sunan ve herkesin zamandan ve paradan tasarruf etmesini sağlayan bir barkod okuyucu ve cihaz yelpazesi elde edersiniz
EN When you choose Zebra as your OEM partner, you get a portfolio of scan engines and devices that deliver industry-leading features, durability and reliability — saving everyone time and money
török | angol |
---|---|
zebra | zebra |
sektör | industry |
lideri | leading |
özellikler | features |
dayanıklılık | durability |
güvenilirlik | reliability |
herkesin | everyone |
zamandan | time |
tasarruf | saving |
cihaz | devices |
elde | get |
TR Operasyonların etkili bir şekilde devam etmesini sağlamak için, personeliniz işleri gerçek zamanlı olarak koordine etmeli ve tesisin neresinde olurlarsa olsunlar işletme sistemleri, sesli mesaj ve e-postaya güvenli bir şekilde erişmelidir
EN To keep operations running effectively, your staff need to coordinate work in real time and securely access business systems, voicemail and email no matter where they are on the property
török | angol |
---|---|
devam | keep |
gerçek | real |
işletme | business |
sistemleri | systems |
TR Online slayt gösterisi aracımızla oluşturulan mükemmel bir slayt gösterisi ile özel gününüzün hafızalarda yer etmesini sağlayın.
EN Let your special day always stay in your memories through a perfect slideshow created with our online slideshow maker
török | angol |
---|---|
online | online |
mükemmel | perfect |
özel | special |
TR Expedia Group'un geliştiricileri, şirketin milyonlarca dolar tasarruf etmesini sağlarken daha hızlı yenilik yapmayı başardı.
EN Expedia Group’s developers have been able to innovate faster while saving the company millions of dollars.
török | angol |
---|---|
group | group |
dolar | dollars |
tasarruf | saving |
hızlı | faster |
TR VMware Cloud on AWS, sağladığı tutarlı ve sorunsuz bir hibrit BT ortamı sayesinde kuruluşların, maliyetlerini optimize etmesini sağlar
EN VMware Cloud on AWS enables organizations to optimize the costs of operating a consistent and seamless hybrid IT environment
török | angol |
---|---|
vmware | vmware |
tutarlı | consistent |
sorunsuz | seamless |
hibrit | hybrid |
bt | it |
kuruluşların | organizations |
maliyetlerini | costs |
optimize | optimize |
sağlar | enables |
TR Web sitesinin sağlığının saatlik olarak izlenmesi, işletmenizin çalışmaya devam etmesini ve büyümesinin kontrol edilmesini sağlar.
EN Hourly monitoring of website’s health will help keep your business running and control its growing.
török | angol |
---|---|
saatlik | hourly |
işletmenizin | your business |
devam | keep |
TR Bu sebeple RapidSSL, potansiyel müşterilere, güvenli web sitesi üzerinden işlem gerçekleştirirken verilerinin bozulmadan devam etmesini sağlar.
EN For this reason, RapidSSL enables potential customers to keep their data intact while performing transactions on the secure website.
török | angol |
---|---|
bu | this |
rapidssl | rapidssl |
potansiyel | potential |
müşterilere | customers |
işlem | transactions |
verilerinin | data |
devam | keep |
TR PDF belgelerinin güvenliğini sağlamak için herkesin test etmesini sağladı
EN It has made everyone test it to ensure the security of PDF documents
török | angol |
---|---|
güvenliğini | security |
herkesin | everyone |
test | test |
TR Yanlış Anlaşılmaları Ortadan Kaldırın: Zebra Yıllardır Android’e Sadıktır - Ve Bu Sadakatin Daha Uzun Yıllar Devam Etmesini Beklemektedir
EN Setting the Record Straight: Zebra Has Been Committed to Android for Years - And is Committing to Android for Several More
török | angol |
---|---|
zebra | zebra |
yıllardır | for years |
android | android |
ve | and |
TR Malzeme kullanım ekipmanına monte edilmek üzere tasarlanan bu ürünler, çalışmaların kesintisiz devam etmesini sağlamak üzere aşırı sıcak veya soğuğa, şok ve titreşime dayanıklıdır.
EN They’re made to be mounted on material handling equipment and withstand extreme temperatures, shock and vibration to maintain operational continuity.
török | angol |
---|---|
malzeme | material |
sağlamak | to |
aşırı | extreme |
ve | and |
TR Bu hassasiyet düzeyi, işletmenizin envanter, yarı mamul ürünler ve malzeme akışını da içeren operasyonları doğru bir şekilde tahmin etmesini sağlar.
EN This level of precision will allow your business to accurately forecast operations including inventory, work in progress and material flow.
török | angol |
---|---|
bu | this |
işletmenizin | your business |
envanter | inventory |
malzeme | material |
sağlar | allow |
TR Alet gerektirmeyen fan modülü kurulumu, oyuncuların zamandan ve emekten tasarruf etmesini garantiler
EN Tool-less fan module installation guaranteed on saving gamers’ time and effort
török | angol |
---|---|
fan | fan |
kurulumu | installation |
zamandan | time |
ve | and |
tasarruf | saving |
TR Almanya’nın dayanışma göstermesini ve COVAX benzeri girişimlere iştirak etmesini önemli buluyorum.
EN I consider it important for Germany to show solidarity and contribute to international vaccination initiatives like COVAX.
török | angol |
---|---|
almanya | germany |
dayanışma | solidarity |
ve | and |
covax | covax |
önemli | important |
TR Bu nedenle Almanya’nın dayanışma göstermesini, COVAX benzeri aşı girişimlerine iştirak etmesini ve Dünya Sağlık Örgütü ile birlikte çalışmasını önemli buluyorum
EN That’s why I consider it important for Germany to show solidarity and contribute to international vaccination initiatives like COVAX as well as working with the World Health Organisation
török | angol |
---|---|
nedenle | why |
almanya | germany |
dayanışma | solidarity |
covax | covax |
sağlık | health |
önemli | important |
TR VyprVPN: kişinin internette mahremiyetini koruyan ve İnternet servis sağlayıcılarının çevrimiçi aktiviteler ile iletişimleri kontrol etmesini ve gözlemlemesini engelleyen bir kişisel sanal özel ağdır (VPN)
EN VyprVPN is a personal virtual private network (VPN) that protects an individual's privacy on the Internet and prevents Internet service providers from monitoring or controlling online communications and activity
török | angol |
---|---|
vyprvpn | vyprvpn |
servis | service |
kontrol | monitoring |
sanal | virtual |
vpn | vpn |
sağlayıcıları | providers |
TR Kullanılabilirliği koruyun: İşletmenizin beklendiği gibi çalışmaya devam etmesini sağlamak için hem veri merkezi hem de edge tesis kaynaklarında sürekli bağlanabilirliğe ve kullanılabilirliğe ihtiyacınız vardır
EN Maintain availability: You require continuous connectivity and availability of both data center and edge site resources, to ensure your business continues to function as expected
török | angol |
---|---|
devam | continues |
veri | data |
merkezi | center |
edge | edge |
sürekli | continuous |
kaynakları | resources |
TR Ekibimiz, 10 yılı aşkın süredir, müşterilerimizin daha iyi iş verimliliği ve dolayısıyla daha iyi sonuçlar elde etmesini sağlayan mümkün olan en iyi hizmeti sunmayı başarmıştır.
EN For 10+ years, our team has been able to provide the best possible service that allowed our clients to achieve better work efficiency, and, consequently, better results.
török | angol |
---|---|
ekibimiz | our team |
verimliliği | efficiency |
ve | and |
sonuçlar | results |
elde | achieve |
sağlayan | provide |
hizmeti | service |
TR SEO uzmanlarından oluşan bir ekibi işe almak genellikle pahalı olabiliyor ve bu basit aracı kullanmak işletme sahiplerinin binlerce dolar olmasa da yüzlerce dolar tasarruf etmesini sağlıyor.
EN Hiring a team of SEO experts can often be pricey, and using this simple tool allows business owners to save hundreds if not thousands of dollars.
török | angol |
---|---|
seo | seo |
ekibi | team |
genellikle | often |
bu | this |
basit | simple |
aracı | tool |
kullanmak | using |
işletme | business |
dolar | dollars |
tasarruf | save |
TR Kullanıcılarınızın mümkün olan en iyi sayfa yükleme sürelerini elde etmesini sağlamak için doğru ana bilgisayarı kullandığınızdan ve kullanıcıların sitenize mümkün olduğunca kolay bağlanabildiğinden emin olmanız gerekir
EN To ensure that your users are getting the best possible page loading times, you’ll have to make sure that you’re using the right host and that people can connect to your site as easily as possible
török | angol |
---|---|
yükleme | loading |
elde | getting |
sitenize | to your site |
kolay | easily |
{Totalresult} / 50 fordítás megjelenítése