EN In the event of any conflict between US and foreign laws, rules and regulations, US laws, rules and regulations shall govern
A {search} angol nyelven a következő török szavakra/kifejezésekre fordítható:
regulations | düzenlemeler düzenlemeleri hizmetleri için sizin standartları ve veya yasal özel |
EN In the event of any conflict between US and foreign laws, rules and regulations, US laws, rules and regulations shall govern
TR ABD ve yabancı kanunlar arasında herhangi bir ihtilaf durumunda, tüzük ve yönetmelikler, ABD yasaları, kuralları ve düzenlemeleri hükmedicidir
angol | török |
---|---|
us | abd |
regulations | düzenlemeleri |
foreign | yabancı |
and | ve |
laws | yasaları |
any | herhangi |
between | arası |
rules | kuralları |
EN In the event of any conflict between US and foreign laws, rules and regulations, US laws, rules and regulations shall govern
TR ABD ve yabancı kanunlar arasında herhangi bir ihtilaf durumunda, tüzük ve yönetmelikler, ABD yasaları, kuralları ve düzenlemeleri hükmedicidir
angol | török |
---|---|
us | abd |
regulations | düzenlemeleri |
foreign | yabancı |
and | ve |
laws | yasaları |
any | herhangi |
between | arası |
rules | kuralları |
EN In the event of any conflict between US and foreign laws, rules and regulations, US laws, rules and regulations shall govern
TR ABD ve yabancı kanunlar arasında herhangi bir ihtilaf durumunda, tüzük ve yönetmelikler, ABD yasaları, kuralları ve düzenlemeleri hükmedicidir
angol | török |
---|---|
us | abd |
regulations | düzenlemeleri |
foreign | yabancı |
and | ve |
laws | yasaları |
any | herhangi |
between | arası |
rules | kuralları |
EN This helps to optimise production, reduce downtime due to maintenance, and adhere to health, environmental and safety regulations.
TR Bu üretimin optimize edilmesine, bakım sebebiyle meydana gelen çalışmama sürelerinin azaltılmasına ve sağlık, çevre ve güvenlik düzenlemelerine uyulmasına yardımcı olur.
angol | török |
---|---|
helps | yardımcı olur |
optimise | optimize |
maintenance | bakım |
environmental | çevre |
health | sağlık |
this | bu |
to | edilmesine |
and | ve |
safety | güvenlik |
EN Actions that qualify as bribe breach legal provisions on fight against corruption and the relevant regulations
TR Rüşvet niteliğinde davranışlar yolsuzlukla mücadeleye ilişkin yasa maddeleri ve ilgili mevzuatı ihlal etmektedir
angol | török |
---|---|
breach | ihlal |
and | ve |
on | ilgili |
EN We use cookies that comply with legal regulations for a better shopping experience. You can access detailed information from our Privacy and Cookie Policy page.
TR Daha iyi bir alisveris deneyimi icin yasal düzenlemelere uygun çerezler kullanıyoruz. Detaylı bilgiye Gizlilik ve Çerez Politikası sayfamızdan erişebilirsiniz.
angol | török |
---|---|
use | kullan |
experience | deneyimi |
information | bilgiye |
privacy | gizlilik |
cookies | çerezler |
detailed | detaylı |
legal | yasal |
policy | politikası |
you can access | erişebilirsiniz |
a | bir |
better | daha iyi |
and | ve |
with | uygun |
EN Several governments have implemented regulations, forcing importers to have a Due Diligence System (DDS) in place
TR Birçok hükümet, ithalatçıların bir durum tespit sistemini (Due Diligince System) yürürlüğe koymalarını gerektirecek düzenlemeler uygulamaktadır
angol | török |
---|---|
regulations | düzenlemeler |
system | system |
to | e |
a | bir |
EN Control Union Certifications is also recognised as a monitoring organisation by the European Commission to support EU importers of wood and to comply with EU timber regulations.
TR Control Union sertifikasyon hizmetleri, Avrupa Komisyonu tarafından, AB odun ithalatçılarının AB Kereste Yönetmeliğine uyum konusunda desteklenmesine yönelik bir izleme organizasyonu olarak da tanınır.
angol | török |
---|---|
certifications | sertifikasyon |
monitoring | izleme |
commission | komisyonu |
support | hizmetleri |
control | control |
union | union |
comply | uyum |
also | da |
eu | ab |
european | avrupa |
by | tarafından |
a | bir |
EN Regulations, certifications and tailor-made standards are the subjects of continuous improvement. Control Union Certifications follows these developments closely and we see it as our task to keep our customers updated about the latest changes.
TR Düzenlemeler, sertifikasyonlar ve özelleştirilmiş standartlar sürekli iyileştirmeye tabidir. Control Union, bu gelişmeleri yakından izler ve müşterileri en son değişikliklerden her daim haberdar etmeyi görev kabul eder.
angol | török |
---|---|
regulations | düzenlemeler |
standards | standartlar |
continuous | sürekli |
closely | yakından |
task | görev |
customers | müşterileri |
control | control |
union | union |
the | kabul |
these | bu |
and | ve |
latest | en |
developments | son |
to | her |
EN This, in combination with new techniques and new insights, ensures that regulations are the subject of continuous improvement.
TR Bu ilgi, yeni teknik ve yeni fikirlerle birleştiğinde düzenlemelerin sürekli iyileştirmeye tabi tutulmasını sağlar.
angol | török |
---|---|
new | yeni |
subject | tabi |
of | ın |
continuous | sürekli |
and | ve |
this | bu |
are | sağlar |
EN Control Union is heavily involved in these new developments, ensuring that the upcoming regulations help our customers.
TR Control Union, gelecek düzenlemelerin müşterilerimize yardımcı olmasını sağlayacak şekilde bu yeni gelişmelerle yakından ilgilenir.
angol | török |
---|---|
new | yeni |
control | control |
union | union |
our customers | müşterilerimize |
help | yardımcı |
these | bu |
the | şekilde |
EN “Postponing The Accessibility Regulations Is Another Word for Discriminating The Disabled”
TR "Cinsel Şiddetle Mücadelede Algımızın ve Davranışlarımızın Değişmesi Çok Önemli"
EN Turkey does not actualize regulations that arrange access to handicapped people to public buildings…
TR Şiddetin pek çok boyutu ve gündelik hayata sızan pek çok formu var. Cinsel şiddet bu formlardan…
EN To proactively comply with local regulations, Phemex will suspend services in South Korea as of today, September 23, 2021. The continuation of such services may occur at a later time, still to be dete……
TR Tüm Phemex kullanıcılarına sesleniyoruz! Spot işlem platformumuzdaki yeni AXS listelemesini kutlamak amacıyla Phemex olarak, 73.000 USD değerinde AXS dağıtıyoruz. Tek yapmanız gereken Gl……
EN This set of regulations prevents network providers from restricting content their users access and limiting the services they use
TR Bu düzenlemeler, ağ sağlayıcıların kullanıcılarının eriştiği içerikleri sınırlandırmalarının ve onların kullandığı hizmetleri kısıtlamalarının önüne geçiyor
angol | török |
---|---|
regulations | düzenlemeler |
this | bu |
services | hizmetleri |
and | ve |
of | nın |
users | kullanıcılar |
EN By imposing these regulations, however, the FCC undoubtedly prevented online and network services from being created and benefiting consumers.
TR Fakat kuşkusuz olarak ,FCC bu yönetmelikleri uygulayarak, tüketicilere fayda sağlayan çevrimiçi ve ağ hizmetlerinin yaratılmasını engellemiştir.
angol | török |
---|---|
fcc | fcc |
services | hizmetlerinin |
online | çevrimiçi |
and | ve |
these | bu |
the | fakat |
EN Over the years, the Open Internet Order's regulations have softened, and restrictions on companies have loosened
TR Yıllar içinde Açık Internet Kuralları düzenlemeleri yumuşadı ve şirketler üzerindeki kısıtlamalar gevşedi
angol | török |
---|---|
internet | internet |
regulations | düzenlemeleri |
and | ve |
restrictions | kısıtlamalar |
companies | şirketler |
years | yıllar |
open | açık |
EN But, while service providers continue to challenge the regulations and propose new legislation, this new legislation is just as harmful.
TR Ancak servis sağlayıcılar düzenlemeleri zorlamaya devam ederken ve yeni yasalar önerirken bu yeni yasa ile ilgili söylenecek tek şey zararlı olduğudur.
angol | török |
---|---|
service | servis |
providers | sağlayıcılar |
continue | devam |
regulations | düzenlemeleri |
new | yeni |
harmful | zararlı |
and | ve |
this | bu |
as | ederken |
to | şey |
EN Market competition does not exist within the duopolized ISP market, so the Open Internet Order puts into place necessary, but light, regulations
TR Pazar rekabeti, duopolize edilmiş ISP pazarında kaim olmamaktadır, bu yüzden Açık İnternet Düzeni gerekli yere yatırım yapmaktadır, ancak hafif düzenlemeler
angol | török |
---|---|
competition | rekabeti |
isp | isp |
necessary | gerekli |
regulations | düzenlemeler |
market | pazar |
open | açık |
does | bu |
light | hafif |
so | bu yüzden |
EN Regulations and laws cannot stop technology from empowering people
TR Regülasyonlar ve kanunlar teknolojinin insanları güçlendirmesini engelleyemez
angol | török |
---|---|
and | ve |
technology | teknolojinin |
people | insanları |
EN As government regulations on the Internet and privacy fluctuate, the best thing Internet proponents can do is continue to create solutions and promote the peaceful and free use of the Internet.
TR Internetteki hükümet regülasyonları ve gizlilik dalgalandıkça, Internet taraftarlarının yapabileceği en iyi şey, barışçıl ve özgür Internet kullanımını destekleyip bunun için yaratıcı çözümler yaratmaktır.
angol | török |
---|---|
government | hükümet |
internet | internet |
privacy | gizlilik |
free | özgür |
solutions | çözümler |
and | ve |
of | in |
best | en |
use | kullanım |
EN Actions that qualify as bribe breach legal provisions on fight against corruption and the relevant regulations
TR Rüşvet niteliğinde davranışlar yolsuzlukla mücadeleye ilişkin yasa maddeleri ve ilgili mevzuatı ihlal etmektedir
angol | török |
---|---|
breach | ihlal |
and | ve |
on | ilgili |
EN IT standards we comply with are broken out by Certifications and Attestations; Laws, Regulations and Privacy; and Alignments and Frameworks
TR Sertifikalar ve Onaylar; Kanunlar, Düzenlemeler ve Gizlilik ile birlikte Uyum ve Çerçeveler, uygunluk sağlamayı hedeflediğimiz BT standartlarını oluşturur
angol | török |
---|---|
it | bt |
regulations | düzenlemeler |
privacy | gizlilik |
comply | uyum |
and | ve |
standards | standartları |
EN AWS customers remain responsible for complying with applicable compliance laws, regulations and privacy programs
TR AWS müşterilerinin yürürlükteki uygunluk kanunlarına, düzenlemelere ve gizlilik programlarına uyma sorumluluğu devam eder
angol | török |
---|---|
aws | aws |
customers | müşterilerinin |
remain | devam |
compliance | uygunluk |
and | ve |
privacy | gizlilik |
programs | programları |
EN Quality Guidelines and Regulations
TR Kalite Yönergeleri ve Düzenlemeleri
angol | török |
---|---|
quality | kalite |
and | ve |
regulations | düzenlemeleri |
EN AWS customers remain responsible for complying with applicable compliance laws and regulations
TR AWS müşterilerinin yürürlükteki uyumluluk kanunlarına ve düzenlemelerine uyma sorumluluğu devam eder
angol | török |
---|---|
aws | aws |
customers | müşterilerinin |
remain | devam |
compliance | uyumluluk |
and | ve |
EN US International Traffic in Arms Regulations (ITAR)
TR ABD Uluslararası Silah Ticareti Düzenlemeleri (ITAR)
angol | török |
---|---|
us | abd |
regulations | düzenlemeleri |
itar | itar |
international | uluslararası |
EN AWS GovCloud (US) supports compliance with United States International Traffic in Arms Regulations (ITAR)
TR AWS GovCloud (ABD), Amerika Uluslararası Silah Ticareti Düzenlemeleri (ITAR) ile uyumluluğu destekler
angol | török |
---|---|
aws | aws |
govcloud | govcloud |
supports | destekler |
regulations | düzenlemeleri |
itar | itar |
international | uluslararası |
us | abd |
with | ile |
EN How does AWS support customers who are subject to ITAR export regulations?
TR AWS, ITAR ihracat yönetmeliklerine tabi olan müşterileri nasıl destekler?
angol | török |
---|---|
aws | aws |
support | destekler |
customers | müşterileri |
itar | itar |
export | ihracat |
are | olan |
how | nasıl |
EN However, according to registration regulations, no .io domain name can be used, directly or indirectly, for any purpose that is of a sexual or pornographic nature or that violates the legal laws of any country
TR Fakat kayıt düzenlemelerine göre hiçbir .io alan adı, doğrudan veya dolaylı olarak, cinsel veya pornografik nitelikte olan veya herhangi bir ülkenin yasal yasalarını ihlal eden herhangi bir amaç için kullanılamaz
angol | török |
---|---|
registration | kayıt |
directly | doğrudan |
indirectly | dolaylı olarak |
sexual | cinsel |
violates | ihlal |
legal | yasal |
laws | yasaları |
country | ülkenin |
purpose | amaç |
name | adı |
no | hiçbir |
or | veya |
any | herhangi |
of | in |
domain | alan |
EN Additionally, new subclauses have been added to article 9 of the Wage Guarantee Fund Regulation. Following regulations added to the payment procedures and principles:
TR Ek olarak Ücret Garanti Fonu Yönetmeliği’nin 9. maddesine yeni bentler eklenmiştir. Ödemeye ilişkin usul ve esaslara eklenen bu düzenlemeler aşağıdaki gibidir:
angol | török |
---|---|
new | yeni |
guarantee | garanti |
regulations | düzenlemeler |
and | ve |
the | aşağıdaki |
been | bu |
EN New regulations regarding rules violation during flights
TR Kurallara uymayan yolcular hakkında uygulamalar
angol | török |
---|---|
regarding | hakkında |
EN The farm has to be managed according to the organic regulations without genetically modified organisms (GMO) and synthetics.
TR Tarla, genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO) ve sentetikler olmadan organik düzenlemelere göre yönetilmelidir.
angol | török |
---|---|
organic | organik |
without | olmadan |
and | ve |
EN In some cases, you might be subjected to customs, import taxes or brokerage fee when ordering from steelseries.com. Please check with your local customs office for your local rules and regulations.
TR Bazı durumlarda steelseries.com’dan sipariş verdiğinizde gümrük vergisi, ithalat vergisi veya aracılık ücretine tabi olabilirsiniz. Yerel kural ve yönetmelikler için lütfen yerel gümrük ofisine danışın.
angol | török |
---|---|
cases | durumlarda |
local | yerel |
steelseries | steelseries |
ordering | sipariş |
rules | kural |
or | veya |
please | lütfen |
and | ve |
some | bazı |
EN All products are covered by local warranty regulations. Please check with your local distributor or retailer, if your country is not listed.
TR Tüm ürünler, yerel garanti düzenlemelerine tabidir. Ülkeniz listelenmemişse lütfen yerel distribütörünüze veya satıcınıza danışın.
angol | török |
---|---|
local | yerel |
warranty | garanti |
products | ürünler |
or | veya |
all | tüm |
please | lütfen |
EN (1) We accept liability for items supplied in accordance with applicable statutory regulations. The limitation period for statutory complaints is two years and begins when the goods are sent.
TR (1) İlgili yasal düzenlemelere göre teslim edilen ayıplı ürünlerden sorumluyuz. Ayıplı ürünler için yasal taleplerin sınırlanma süresi iki yıldır ve malların teslimatı ile başlar.
angol | török |
---|---|
statutory | yasal |
begins | başlar |
years | yıldır |
and | ve |
items | için |
with | ile |
EN If you place an order as a consumer and at the time of your order your normal place of residence is in another country, the application of the compulsory legal regulations of that country remains unaffected by the choice of legal system in clause 1.
TR Siparişi bir tüketici olarak oluşturduysanız ve sipariş emriniz sırasında başka bir ülkede ikamet etmişseniz, bu ülkenin zorunlu yasal düzenlemelerinin uygulanması ceza 1'deki kanun seçiminden etkilenmeyecektir.
angol | török |
---|---|
consumer | tüketici |
legal | yasal |
in | deki |
order | sipariş |
at | nda |
country | ülkenin |
a | bir |
and | ve |
the | başka |
if | sırasında |
EN In the Republican period, various legal regulations began to emerge about cooperatives, which became more important
TR Cumhuriyet döneminde ise önemi artan kooperatifçilik hakkında çeşitli hukuksal düzenlemeler ortaya çıkmaya başlamıştır
angol | török |
---|---|
period | döneminde |
regulations | düzenlemeler |
the | ise |
various | çeşitli |
about | hakkında |
EN A pluralist democracy can be built not only by ensuring diversity and participation in decision-making mechanisms but also by considering the diversity of society in all kinds of legal regulations produced
TR Çoğulcu bir demokrasi sadece karar alma mekanizmalarında çeşitlilik ve katılımın sağlanması ile değil, üretilen her türlü hukuki düzenlemenin toplumun çeşitliliğini gözetmesiyle inşa edilebilir
angol | török |
---|---|
democracy | demokrasi |
society | toplumun |
legal | hukuki |
diversity | çeşitlilik |
produced | üretilen |
built | inşa |
can be | edilebilir |
participation | katılım |
and | ve |
a | bir |
decision-making | karar |
the | değil |
EN 3.d.1. International Health Regulations (IHR) capacity and health emergency preparedness
TR 3.d.1. Uluslararası Sağlık Mevzuatı (UST) kapasitesi ve sağlık acil durum hazırbulunuşluğu
angol | török |
---|---|
health | sağlık |
capacity | kapasitesi |
and | ve |
emergency | acil durum |
international | uluslararası |
EN Number of countries with laws and regulations that guarantee women aged 15-49 years access to sexual and reproductive health care, information and education
TR 15-49 yaş kadınlara cinsel sağlık ve üreme sağlığına ilişkin bilgi ve eğitime erişimi kanun ve yönetmeliklerle garanti eden ülkelerin sayısı
angol | török |
---|---|
guarantee | garanti |
access | erişimi |
sexual | cinsel |
information | bilgi |
countries | ülkelerin |
and | ve |
to | e |
health | sağlığı |
EN 10.5. Improve the regulation and monitoring of global financial markets and institutions and strengthen the implementation of such regulations
TR 10.5. Küresel finans piyasalarının ve kurumlarının düzenlenmesi ve denetlenmesinin geliştirilmesi ve bu tür düzenlemelerin hayata geçirilmelerinin güçlendirilmesi
angol | török |
---|---|
global | küresel |
financial | finans |
and | ve |
such | bu |
institutions | kurumlar |
of | nın |
EN Assan Gayrimenkul’s main activities include developing the Group’s building plots, determining new areas of investment regarding real estate, purchasing real estate, keeping track of regulations and the legal process, developing final ...
TR Grubun muhtelif arsalarının geliştirilmesinin yanı sıra, grubun gayrimenkul alanında yeni yatırım yapacağı alanların belirlenmesi, gayrimenkul alımlarının yapılması, mevzuatın ve hukuki sürecin takibi, nihai projenin geliştirilmesi...
angol | török |
---|---|
building | yapı |
new | yeni |
investment | yatırım |
track | takibi |
legal | hukuki |
final | nihai |
real estate | gayrimenkul |
developing | geliştirilmesi |
and | ve |
of | nın |
EN Kibar International also eliminates important risks by insuring trade receivables and provides assistance for ensuring compliance of group companies’ foreign activities in line with international regulations and practices.
TR Kibar International ayrıca ticari alacakları sigortalayarak ciddi riskleri ortadan kaldırmakta ve grup şirketlerinin yurt dışı faaliyetlerinin uluslararası düzenleme ve uygulamalara uygunluğu konusunda destek sağlamaktadır.
angol | török |
---|---|
kibar | kibar |
risks | riskleri |
trade | ticari |
assistance | destek |
group | grup |
companies | şirketlerinin |
and | ve |
international | uluslararası |
of | konusunda |
EN (c) you have failed to comply with any applicable laws, directives, rules and/or regulations;
TR (c) Yürürlükteki yasalara, direktiflere, kurallara ve / veya düzenlemelere uymamanız;
angol | török |
---|---|
c | c |
or | veya |
and | ve |
EN At the front of the counter, or behind the scenes, you need to serve guests quickly, accurately and hospitably while meeting stringent regulations
TR Banko önünde veya arka planda, sıkı yönetmeliklere uyum sağlarken aynı zamanda konuklara hızlı, hatasız ve dostça hizmet sunmalısınız
angol | török |
---|---|
of | ın |
serve | hizmet |
stringent | sıkı |
quickly | hızlı |
and | ve |
the | aynı |
or | veya |
EN Pharmaceutical companies are facing increased challenges presented by strict regulations, costly recalls, counterfeiting and product protection across the supply chain
TR İlaç şirketleri, tedarik zinciri boyunca sıkı düzenlemeler, masraflı piyasadan geri çekmeler, sahtecilik ve ürün koruma nedeniyle artan zorluklar ile karşı karşıya
angol | török |
---|---|
increased | artan |
challenges | zorluklar |
regulations | düzenlemeler |
protection | koruma |
supply | tedarik |
chain | zinciri |
companies | şirketleri |
strict | sıkı |
and | ve |
product | ürün |
the | ile |
by | boyunca |
EN Meet Regulations More Efficiently
TR Yasal Düzenlemelere Daha Etkili Bir Şekilde Uyum Sağlayın
angol | török |
---|---|
more | daha |
efficiently | etkili |
EN Keep your customers safe with food label solutions for restaurants, hotels and more. Our labels meet local regulations for direct and indirect food contact.
TR Restoranlar, oteller ve çok daha fazlası için gıda etiketi çözümleri ile müşterilerinizi güvende tutun. Etiketlerimiz gıdayla doğrudan veya dolaylı temas konusundaki yerel düzenlemelere uygundur.
angol | török |
---|---|
food | gıda |
hotels | oteller |
direct | doğrudan |
contact | temas |
solutions | çözümleri |
restaurants | restoranlar |
more | fazlası |
local | yerel |
for | için |
and | ve |
EN Enable Informed Food Choices and Comply With Labelling Regulations
TR Bilgiye Dayalı Gıda Seçeneklerine Olanak Verin ve Etiketleme Yönetmeliklerine Uyun
angol | török |
---|---|
food | gıda |
labelling | etiketleme |
and | ve |
{Totalresult} / 50 fordítás megjelenítése