EN Restaurant Cafe Sauce Gourmet Chinese food Korean food Thai food French food Japanese food Japan Japanese Japanese restaurant Sushi bar Asian food Asian Seafood Red Circle Fish Sushi
A {search} angol nyelven a következő török szavakra/kifejezésekre fordítható:
EN Restaurant Cafe Sauce Gourmet Chinese food Korean food Thai food French food Japanese food Japan Japanese Japanese restaurant Sushi bar Asian food Asian Seafood Red Circle Fish Sushi
TR Restoran Kafe Sos Gurme Çin yemeği Kore yemeği Thai yemeği Fransız yemeği Japon yemeği Japonya Japonca Japon restoranı Suşi barı Asya yemeği Asya Deniz ürünleri Kırmızı Daire Balık Suşi
angol | török |
---|---|
gourmet | gurme |
korean | kore |
french | fransız |
japan | japonya |
asian | asya |
seafood | deniz ürünleri |
circle | daire |
fish | balık |
red | kırmızı |
bar | bar |
japanese | japon |
restaurant | restoran |
cafe | kafe |
EN Our ambition is to contribute to secure, resilient and sustainable food systems that provide access to safe, affordable, and nutritious food, and minimise food loss and food waste across our value chain
TR Amacımız, güvenli, uygun fiyatlı ve besleyici gıdaya erişim sağlayan güvenli, esnek ve sürdürülebilir gıda sistemlerine katkıda bulunarak değer zincirimiz genelinde gıda kaybını ve gıda israfını en aza indirmek
angol | török |
---|---|
sustainable | sürdürülebilir |
food | gıda |
access | erişim |
value | değer |
provide | sağlayan |
affordable | uygun |
and | ve |
across | genelinde |
contribute | katkı |
EN Get a quick overview of today’s global food challenges and how we at Tetra Pak will play our part in moving food forward – for a world with more secure and sustainable food systems.
TR Günümüzün küresel gıda zorluklarına ve Tetra Pak'ta daha güvenli ve sürdürülebilir gıda sistemlerine sahip bir dünya için gıdayı ileriye taşımak için nasıl bir rol oynayacağımıza hızlı bir genel bakış edinin.
angol | török |
---|---|
tetra | tetra |
sustainable | sürdürülebilir |
world | dünya |
global | küresel |
food | gıda |
and | ve |
quick | hızlı |
how | nasıl |
at | bakış |
more | daha |
secure | güvenli |
a | bir |
for | için |
EN FMSA applies to both domestic US Food companies, food businesses outside the US and territories that manufacture, process, pack or hold human and animal food destined for the US market.
TR FSMA, gerek lokal ABD gıda şirketleri, ABD dışındaki gıda işletmeleri ve ABD pazarına yönelik insan ve hayvan besinlerini üreten, işleyen, paketleyen ya da depolayan bölgeler için geçerlidir.
angol | török |
---|---|
applies | geçerlidir |
us | abd |
food | gıda |
human | insan |
animal | hayvan |
companies | şirketleri |
and | ve |
market | pazar |
process | iş |
EN Food safety hardware and software keep your guests safe and enable you to automate food safety procedures, reducing the odds of spreading food-borne illness.
TR Gıda güvenliği donanımı ve yazılımı, konuklarınızı güvende tutar ve gıda güvenliği prosedürlerini otomatik hale getirerek, gıda kaynaklı hastalık yayma ihtimalini azaltmanızı sağlar.
angol | török |
---|---|
food | gıda |
enable | sağlar |
of | ın |
hardware | donanım |
safe | güvenli |
safety | güvenliği |
and | ve |
software | yazılımı |
EN Today’s mobile technologies help food and beverage and hospitality operators create an environment in which food safety is ensured — from food transport and storage to preparation and service.
TR Günümüzün mobil teknolojileri, yiyecek-içecek ve konaklama sektörü işletmecilerinin, gıda nakliyesinden depolama, hazırlama ve hizmete kadar gıda güvenliğinin sağlandığı bir ortam yaratmalarına yardımcı olur.
angol | török |
---|---|
mobile | mobil |
technologies | teknolojileri |
food | gıda |
storage | depolama |
preparation | hazırlama |
service | hizmete |
environment | ortam |
help | yardımcı |
and | ve |
to | kadar |
EN It is built upon Disney’s award-winning food safety training programme as recognised by the International Association for Food Protection Black Pearl Award for excellence in food safety.
TR Gıda güvenliğinde mükemmellik için Uluslararası Gıda Koruma Siyah İnci Ödülü tarafından tanınan Disney'in ödüllü gıda güvenliği eğitim programına dayanır.
angol | török |
---|---|
food | gıda |
training | eğitim |
black | siyah |
international | uluslararası |
award-winning | ödüllü |
protection | koruma |
safety | güvenliği |
in | da |
by | tarafından |
upon | e |
for | için |
EN Faced with the need to comply with complex regulations and standards for food labelling and traceability, food and beverage and hospitality operators need a reliable and secure food-labelling system
TR Gıda etiketleri ve takip edilebilirlik için karmaşık düzenlemelere ve standartlara uyma gereği karşısında, yiyecek-içecek ve konaklama-ağırlama işletmecileri güvenilir ve güvenli bir gıda etiketleme sistemine ihtiyaç duyar
angol | török |
---|---|
complex | karmaşık |
standards | standartlara |
labelling | etiketleme |
beverage | içecek |
hospitality | ağırlama |
system | sistemine |
need | ihtiyaç |
and | ve |
food | gıda |
a | bir |
reliable | güvenilir |
EN FMSA applies to both domestic US Food companies, food businesses outside the US and territories that manufacture, process, pack or hold human and animal food destined for the US market.
TR FSMA, gerek lokal ABD gıda şirketleri, ABD dışındaki gıda işletmeleri ve ABD pazarına yönelik insan ve hayvan besinlerini üreten, işleyen, paketleyen ya da depolayan bölgeler için geçerlidir.
angol | török |
---|---|
applies | geçerlidir |
us | abd |
food | gıda |
human | insan |
animal | hayvan |
companies | şirketleri |
and | ve |
market | pazar |
process | iş |
EN With the goal of driving collective action, we’ve collaborated with 5 start-ups to develop fortified food and beverage products and transform food waste into nutritious food sources
TR Kolektif olarak harekete geçme amacıyla, 5 yeni girişimciyle takviyeli gıda ve içecek ürünleri geliştirmek ve gıda atıklarını besleyici gıda kaynaklarına dönüştürmek üzere iş birlikleri gerçekleştirdik
angol | török |
---|---|
goal | amacı |
action | harekete |
food | gıda |
beverage | içecek |
sources | kaynakları |
products | ürünleri |
and | ve |
EN There are three key areas where we will play our part; increase access to safe, nutritious food, reduce food loss and waste, and build sustainable food value chains.
TR Rolümüzü oynayacağımız üç kilit alan var; güvenli, besleyici gıdaya erişimi artırmak, gıda kaybını ve israfını azaltmak ve sürdürülebilir gıda değer zincirleri oluşturmak.
angol | török |
---|---|
key | kilit |
increase | artırmak |
access | erişimi |
food | gıda |
reduce | azaltmak |
sustainable | sürdürülebilir |
value | değer |
chains | zincirleri |
and | ve |
to | güvenli |
build | oluşturmak |
EN 12.3. By 2030, halve per capita global food waste at the retail and consumer levels and reduce food losses along production and supply chains, including post-harvest losses
TR 12.3. 2030’a kadar perakende ve tüketici düzeylerinde kişi başına düşen küresel gıda atığının yarıya indirilmesi ve hasat sonrası kayıplar dâhil üretimdeki ve tedarik zincirlerindeki gıda kayıplarının azaltılması
angol | török |
---|---|
capita | kişi |
global | küresel |
retail | perakende |
consumer | tüketici |
food | gıda |
and | ve |
supply | tedarik |
per | başına |
including | da |
EN 3 global food megatrends and how food manufacturers can capitalize on them
TR 3 küresel gıda mega trendi ve gıda üreticilerinin bunları sermayeye çevirmesi
angol | török |
---|---|
global | küresel |
food | gıda |
and | ve |
EN Read more on 3 global food megatrends and how food manufacturers can capitalize on them
TR 3 küresel mega gıda eğilimi ve gıda üreticilerinin bunları sermayeye çevirmesi hakkında daha fazlasını okuyun
angol | török |
---|---|
global | küresel |
food | gıda |
more | fazlasını |
on | hakkında |
them | e |
read | ve |
EN We believe that the most effective way to tackle the global food security and nutrition challenge is to build sustainable food value chains.
TR Gıda emniyeti ve beslenmeye ilişkin küresel zorlukların üstesinden gelmenin en etkili yolunun sürdürülebilir gıda değer zincirleri oluşturmak olduğuna inanıyoruz.
angol | török |
---|---|
effective | etkili |
global | küresel |
food | gıda |
sustainable | sürdürülebilir |
value | değer |
chains | zincirleri |
we believe | inanıyoruz |
most | en |
and | ve |
is | oluşturmak |
EN Combining our global network with food packaging, processing, and technical expertise, we are committed to making food safe and available.
TR Küresel ağımızla birlikte gıda paketleme, proses ve teknik uzmanlığımızı birleştirerek gıdaları güvenli ve erişilebilir hale getirmeye kararlıyız.
angol | török |
---|---|
global | küresel |
network | ağı |
food | gıda |
packaging | paketleme |
technical | teknik |
available | erişilebilir |
and | ve |
to | güvenli |
with | birlikte |
EN To ensure a sustainable food supply to a growing population, we need to transform global food systems
TR Artan nüfusa sürdürülebilir bir gıda tedariki sağlamak için küresel gıda sistemlerini dönüştürmemiz gerekiyor
angol | török |
---|---|
sustainable | sürdürülebilir |
growing | artan |
need | gerekiyor |
global | küresel |
systems | sistemlerini |
food | gıda |
to | sağlamak |
a | bir |
ensure | sağlamak için |
EN COP26 comes at a critical time and offers global food systems actors a unique opportunity to work together to tackle the food systems challenges.
TR COP26 kritik bir zamanda geliyor ve küresel gıda sistemleri aktörlerine gıda sistemleri zorluklarının üstesinden gelmek amacıyla birlikte çalışmak için eşsiz bir fırsat sunuyor.
angol | török |
---|---|
critical | kritik |
time | zamanda |
offers | sunuyor |
global | küresel |
food | gıda |
systems | sistemleri |
opportunity | fırsat |
and | ve |
unique | eşsiz |
a | bir |
challenges | zorluklar |
work | çalışmak |
EN That’s why we are committed to working together with our customers, global organisations, partners, suppliers and NGOs, as we commit to helping to shape a more secure – and a more equal – global food system.
TR İşte bu yüzden, daha güvenli (ve daha eşit) bir küresel gıda sistemini şekillendirmeye yardımcı olmayı taahhüt ederken müşterilerimiz, küresel kuruluşlar, ortaklar, tedarikçiler ve STK'ler ile birlikte çalışmaya kararlıyız.
angol | török |
---|---|
why | yüzden |
equal | eşit |
global | küresel |
food | gıda |
system | sistemini |
our customers | müşterilerimiz |
partners | ortaklar |
suppliers | tedarikçiler |
as | ederken |
a | yardımcı |
and | ve |
EN These global events have a significant impact on global logistics and raw material prices. At Tetra Pak, we are doing our utmost to minimise the impact of these disruptions on our global supply chain
TR Bu küresel olayların küresel lojistik ve ham madde fiyatları üzerinde önemli bir etkisi var. Tetra Pak olarak, bu aksaklıkların küresel tedarik zincirimiz üzerindeki etkisini en aza indirmek için elimizden geleni yapıyoruz
angol | török |
---|---|
global | küresel |
logistics | lojistik |
raw | ham |
tetra | tetra |
pak | pak |
supply | tedarik |
significant | önemli |
prices | fiyatları |
these | bu |
impact | etkisini |
and | ve |
of | in |
on | üzerindeki |
to | için |
a | bir |
events | olayları |
the | üzerinde |
EN An Online Food Order Form which allows your customers to select their meal with their preferred diet type, texture, temperature, quantity, and order online through providing their delivery details and making payment.
TR Uzaktan odeme ve zamanli teslimat secenegi olan kapsamli bir alisveris teslimat formu kalibi.
angol | török |
---|---|
delivery | teslimat |
form | formu |
and | ve |
to | bir |
EN An Online Food Order Form which allows your customers to select their meal with their preferred diet type, texture, temperature, quantity, and order online through providing their delivery details and making payment.
TR Uzaktan odeme ve zamanli teslimat secenegi olan kapsamli bir alisveris teslimat formu kalibi.
angol | török |
---|---|
delivery | teslimat |
form | formu |
and | ve |
to | bir |
EN We started the humanitarian aid project, which aims to provide communities affected by disaster with e-cards with a certain amount of cash for them to provide for their food and non-food basic needs.
TR Afetten etkilenen toplulukların e- kartlara yüklenen nakit ile gıda ve gıda dışı temel ihtiyaçları kendi isteklerine göre tedarik etmelerini amaçlayan ve yerel ekonomiye katkı sunan insani yardım projemize başladık.
angol | török |
---|---|
started | başladı |
aid | yardım |
provide | sunan |
communities | toplulukların |
affected | etkilenen |
cash | nakit |
we started | başladık |
food | gıda |
and | ve |
needs | ihtiyaçları |
to | e |
by | göre |
with | ile |
EN Control Union Certifications can assist your business in achieving and maintaining regulatory compliance with the US Food and Drug Administration?s (FDA) Food Safety Modernization Act (FSMA).
TR Control Union, ABD Gıda ve İlaç Kurumunun (FDA) Gıda Güvenliği Modernizasyon Kanununa (FSMA) uyum sağlama ve bu uyumu devam ettirme konusunda işletmenize yardımcı olmaya hazırdır.
angol | török |
---|---|
business | iş |
compliance | uyum |
us | abd |
food | gıda |
fda | fda |
control | control |
union | union |
in | da |
safety | güvenliği |
with | konusunda |
and | ve |
EN We started the humanitarian aid project, which aims to provide communities affected by disaster with e-cards with a certain amount of cash for them to provide for their food and non-food basic needs.
TR Afetten etkilenen toplulukların e- kartlara yüklenen nakit ile gıda ve gıda dışı temel ihtiyaçları kendi isteklerine göre tedarik etmelerini amaçlayan ve yerel ekonomiye katkı sunan insani yardım projemize başladık.
angol | török |
---|---|
started | başladı |
aid | yardım |
provide | sunan |
communities | toplulukların |
affected | etkilenen |
cash | nakit |
we started | başladık |
food | gıda |
and | ve |
needs | ihtiyaçları |
to | e |
by | göre |
with | ile |
EN The food industry is well developed in pasta and canned food
TR Besin sanayii makarna ve konserve dalında çok gelişmiştir
angol | török |
---|---|
food | besin |
developed | gelişmiş |
and | ve |
the | çok |
EN Truck Food Delivery Logo is great if you're working in Food, Shipping, Delivery service industries. Use this template to create a logo for your business or team
TR Eğer Gıda, Nakliye, Teslimat hizmeti endüstrisinde çalışıyorsanız Kamyon Yemek Teslimi Logosu harikadır. İşletmeniz veya takımınız için bir logo oluşturmak için bu şablonu kullanın
angol | török |
---|---|
truck | kamyon |
food | gıda |
if | eğer |
this | bu |
delivery | teslimat |
in | da |
template | şablonu |
or | veya |
service | hizmeti |
team | takım |
a | bir |
shipping | nakliye |
EN Zebra’s Fresh-Check food temperature indicators, manufactured by Temptime®, are self-adhesive time-temperature indicators that can monitor food from the plant to the store to consumers’ homes
TR Zebra Temptime® tarafından üretilen Fresh-Check gıda sıcaklığı göstergeleri, tesisten mağazaya ve tüketicilerin evlerine kadar yiyecekleri izleyebilen, kendinden yapışkanlı zaman-sıcaklık göstergeleridir
angol | török |
---|---|
food | gıda |
indicators | göstergeleri |
consumers | tüketicilerin |
by | tarafından |
temperature | sıcaklığı |
to | kadar |
EN You have to meet stringent food safety guidelines, print food labels to market your brand and provide detailed nutritional information
TR Sıkı gıda güvenliği yönetmeliklerine uymanız, markanızı pazarlamak için gıda etiketleri basmanız ve ayrıntılı besin bilgileri sunmanız gerekir
angol | török |
---|---|
information | bilgileri |
stringent | sıkı |
your brand | markanızı |
labels | etiketleri |
detailed | ayrıntılı |
food | gıda |
safety | güvenliği |
have to | gerekir |
and | ve |
brand | için |
EN Keep your customers safe with food label solutions for restaurants, hotels and more. Our labels meet local regulations for direct and indirect food contact.
TR Restoranlar, oteller ve çok daha fazlası için gıda etiketi çözümleri ile müşterilerinizi güvende tutun. Etiketlerimiz gıdayla doğrudan veya dolaylı temas konusundaki yerel düzenlemelere uygundur.
angol | török |
---|---|
food | gıda |
hotels | oteller |
direct | doğrudan |
contact | temas |
solutions | çözümleri |
restaurants | restoranlar |
more | fazlası |
local | yerel |
for | için |
and | ve |
EN Fundamental to successful food and beverage and hospitality operations is the ability to ensure food safety
TR Gıda güvenliğini sağlamak başarılı yiyecek içecek ve ağırlama operasyonlarının temelini oluşturur
angol | török |
---|---|
beverage | içecek |
hospitality | ağırlama |
successful | başarılı |
and | ve |
food | gıda |
to | sağlamak |
safety | güvenliğini |
operations | operasyonlar |
EN Food safety is fundamental to the success of any food and beverage and hospitality operation
TR Başarılı yiyecek-içecek ve konaklama-ağırlama operasyonları için gıda güvenliği şarttır
angol | török |
---|---|
success | başarı |
beverage | içecek |
hospitality | ağırlama |
safety | güvenliği |
and | ve |
food | gıda |
of | in |
to | için |
EN By following HACCP procedures, food and beverage and hospitality providers can control proper handling, critical temperatures and other factors that make food safe for guests and employees.
TR Yiyecek-içecek ve konaklama-ağırlama sağlayıcıları, HACCP prosedürlerini izleyerek doğru işleme, kritik sıcaklıklar ve diğer faktörleri kontrol edebilir ve böylece yiyecekleri konuklar ve çalışanlar için güvenli hale getirebilir.
angol | török |
---|---|
food | yiyecek |
beverage | içecek |
hospitality | ağırlama |
can | edebilir |
control | kontrol |
critical | kritik |
other | diğer |
factors | faktörleri |
employees | çalışanlar |
and | ve |
for | için |
that | doğru |
EN Learn how Zebra and Disney CHEFS™ are automating food safety procedures from the moment food is received at the loading dock to just before guests’ savor their first bites.
TR Zebra ve Disney CHEFS™ 'in gıda yükleme alanında alındığı andan konukların ilk lokmalarını tatmalarından hemen önceye gıda güvenliği prosedürlerini nasıl otomatik hale getirdiklerini öğrenin.
EN Food labelling must include nutritional information, ingredients and potential allergens to enable consumers to make more informed decisions about their food choices
TR Gıda etiketleri, tüketicilerin gıda seçenekleriyle ilgili daha bilinçli kararlar almalarını sağlamak için beslenme bilgileri, içerik ve potansiyel alerjenleri içermelidir
angol | török |
---|---|
food | gıda |
nutritional | beslenme |
potential | potansiyel |
consumers | tüketicilerin |
decisions | kararlar |
information | bilgileri |
about | ilgili |
make | da |
to | sağlamak |
more | daha |
and | ve |
EN Create professional food labels that provide clear, easy-to-read ingredient and nutritional information so consumers have greater insights about their food selections.
TR Tüketicilerin yiyecek seçimleriyle ilgili daha fazla bilgi sahibi olmaları için açık, okunması kolay içerik ve beslenme bilgileri sağlayan profesyonel gıda etiketleri oluşturun.
angol | török |
---|---|
provide | sağlayan |
clear | açık |
nutritional | beslenme |
consumers | tüketicilerin |
easy | kolay |
labels | etiketleri |
greater | daha fazla |
create | oluşturun |
professional | profesyonel |
food | gıda |
have | içerik |
about | ilgili |
and | ve |
to | için |
EN Ensure compliance with increasingly complex regulations and standards for food labelling and traceability across the food supply chain.
TR Gıda tedarik zincirinin tamamında gıda etiketleme ve takip edilebilirlik için giderek daha karmaşık hale gelen düzenlemelere ve standartlara uygunluk sağlayın.
angol | török |
---|---|
compliance | uygunluk |
complex | karmaşık |
standards | standartlara |
labelling | etiketleme |
food | gıda |
and | ve |
supply | tedarik |
for | için |
EN When it comes to food labelling, strict regulations must be followed. Zebra offers a wide variety of supplies that are suitable for food labelling applications.
TR Gıda etiketleri söz konusu olduğunda katı düzenlemelere uyulmalıdır. Zebra, gıda etiketleme uygulamaları için çok çeşitli sarf malzemeleri sunar.
angol | török |
---|---|
food | gıda |
labelling | etiketleme |
zebra | zebra |
offers | sunar |
when | olduğunda |
variety | çeşitli |
of | in |
applications | uygulamalar |
EN Appeal to fast food lovers by creating a captivating logo in a few simple steps. Create a brand as addictive as the taste of fast food.
TR Fast food müdavimlerine hitap etmek için büyüleyici bir logoyu birkaç basit adımda oluşturun. Fast food lezzeti kadar bağımlılık yaratan bir marka inşa edin.
angol | török |
---|---|
simple | basit |
create | oluşturun |
brand | marka |
of | in |
a | birkaç |
EN We started the humanitarian aid project, which aims to provide communities affected by disaster with e-cards with a certain amount of cash for them to provide for their food and non-food basic needs.
TR Afetten etkilenen toplulukların e- kartlara yüklenen nakit ile gıda ve gıda dışı temel ihtiyaçları kendi isteklerine göre tedarik etmelerini amaçlayan ve yerel ekonomiye katkı sunan insani yardım projemize başladık.
angol | török |
---|---|
started | başladı |
aid | yardım |
provide | sunan |
communities | toplulukların |
affected | etkilenen |
cash | nakit |
we started | başladık |
food | gıda |
and | ve |
needs | ihtiyaçları |
to | e |
by | göre |
with | ile |
EN We started the humanitarian aid project, which aims to provide communities affected by disaster with e-cards with a certain amount of cash for them to provide for their food and non-food basic needs.
TR Afetten etkilenen toplulukların e- kartlara yüklenen nakit ile gıda ve gıda dışı temel ihtiyaçları kendi isteklerine göre tedarik etmelerini amaçlayan ve yerel ekonomiye katkı sunan insani yardım projemize başladık.
angol | török |
---|---|
started | başladı |
aid | yardım |
provide | sunan |
communities | toplulukların |
affected | etkilenen |
cash | nakit |
we started | başladık |
food | gıda |
and | ve |
needs | ihtiyaçları |
to | e |
by | göre |
with | ile |
EN Control Union Certifications can assist your business in achieving and maintaining regulatory compliance with the US Food and Drug Administration?s (FDA) Food Safety Modernization Act (FSMA).
TR Control Union, ABD Gıda ve İlaç Kurumunun (FDA) Gıda Güvenliği Modernizasyon Kanununa (FSMA) uyum sağlama ve bu uyumu devam ettirme konusunda işletmenize yardımcı olmaya hazırdır.
angol | török |
---|---|
business | iş |
compliance | uyum |
us | abd |
food | gıda |
fda | fda |
control | control |
union | union |
in | da |
safety | güvenliği |
with | konusunda |
and | ve |
EN Cook yourself rather than order food: Ordering takeaway food produces large amounts of waste – pasta is delivered in polystyrene packaging along with disposable cutlery and napkins
TR Yemek sipariş etme, kendin pişir: Styropor paket içinde makarna, bunun yanında bir defa kullanılan çatal bıçak ve kağıt peçeteler; evlere servis edilen yemekler bol miktarda çöp üretiyor
angol | török |
---|---|
food | yemek |
waste | çöp |
and | ve |
order | sipariş |
in | içinde |
EN Since 2002, the Federal Ministry of Food and Agriculture (BMEL) has supported a total of 118 projects of the UN Food and Agriculture Organization (FAO) with a total of around 142 million euros through a Bilateral Trust Fund.
TR 2002’den beri, Federal Gıda ve Tarım Bakanlığı (BMEL) iki uluslu bir yediemin fonu aracılığıyla BM Tarım ve Gıda Kuruluşu’nun (FAO) toplam 118 projesini toplamda yaklaşık 142 Millionen euro tutarında kaynakla destekledi.
angol | török |
---|---|
federal | federal |
food | gıda |
agriculture | tarım |
organization | kuruluş |
euros | euro |
ministry | bakanlığı |
and | ve |
through | aracılığıyla |
EN How can natural resources be conserved in a competitive agricultural and food sector? The master's degree course in Agricultural and Food Economics (AFECO) at the University of Bonn deals with such future-oriented issues
TR Rekabetçi bir tarım ve gıda sektöründe doğal kaynaklar nasıl muhafaza edilebilir? Bonn Üniversitesi’ndeki Agricultural and Food Economics (AFECO) yüksek lisans programında buna benzer gelecek soruları işleniyor
angol | török |
---|---|
natural | doğal |
resources | kaynaklar |
competitive | rekabetçi |
agricultural | tarım |
food | gıda |
course | programı |
bonn | bonn |
future | gelecek |
in | da |
at | nda |
and | ve |
sector | sektör |
how | nasıl |
a | bir |
EN And on the topic of food: There are many German initiatives committed to reducing food waste
TR Yemek demişken: Almanya’da gıda israfını engellemeyi hedefleyen pek çok inisiyatif var
angol | török |
---|---|
food | gıda |
many | pek |
EN Explore and access food sources for high-quality and healthy food.
TR Yüksek kaliteli ve sağlıklı gıdalar için gıda kaynaklarını keşfedin ve bu kaynaklara erişin.
angol | török |
---|---|
explore | keşfedin |
access | erişin |
sources | kaynakları |
high | yüksek |
healthy | sağlıklı |
and | ve |
food | gıda |
for | için |
quality | kaliteli |
EN Tetra Recart is an innovative, future-proof packaging solution for shelf-stable foods, from soups and beans to wet pet food. Find out why we say that food has a new home.
TR Tetra Recart, çorba ve baklagillerden yaş evcil hayvan mamasına kadar uzun raf ömürlü gıdalar için yenilikçi ve geleceğe hazır bir paketleme çözümüdür. Neden gıdanın artık yeni bir evi olduğunu söylediğimizi öğrenin.
angol | török |
---|---|
tetra | tetra |
innovative | yenilikçi |
packaging | paketleme |
shelf | raf |
future | geleceğe |
find out | öğrenin |
and | ve |
is | olduğunu |
why | neden |
a | bir |
new | yeni bir |
EN Consumers, retailers and food producers are looking for fresher, more convenient food packaging solutions that have a minimum impact on the environment
TR Tüketiciler, perakendeciler ve gıda üreticileri çevresel etkisi en az olan, daha yeni ve daha kullanışlı gıda paketleme çözümleri arıyorlar
angol | török |
---|---|
consumers | tüketiciler |
food | gıda |
packaging | paketleme |
minimum | en az |
impact | etkisi |
convenient | kullanışlı |
solutions | çözümleri |
and | ve |
a | olan |
more | daha |
EN Aseptic technology keeps food safe and flavourful for at least six months without refrigeration or preservatives. It allows food to retain colour, texture, taste and nutrition.
TR Aseptik teknoloji, gıdaları soğutmaya veya koruyuculara gerek olmadan en az altı ay boyunca güvenli ve lezzetli olarak saklar. Gıdaların rengini, dokusunu, tadını ve besin değerini korumasına olanak sağlar.
angol | török |
---|---|
aseptic | aseptik |
technology | teknoloji |
food | besin |
months | ay |
and | ve |
at | de |
without | olmadan |
or | veya |
allows | sağlar |
least | az |
to | güvenli |
six | altı |
{Totalresult} / 50 fordítás megjelenítése