EN Support to repair PDF files on corrupted media, such as floppy disks, Zip disks, CDROMs, etc.
EN Support to repair PDF files on corrupted media, such as floppy disks, Zip disks, CDROMs, etc.
TR Onarım desteği PDF disketler gibi bozuk ortamdaki dosyalar, Zip diskler, CDROM'lar vb.
angol | török |
---|---|
support | desteği |
repair | onarım |
files | dosyalar |
zip | zip |
etc | vb |
as | gibi |
EN Support to fix Word doc and docx files on corrupted media, such as floppy disks, Zip disks, CDROMs, etc.
TR Disketler gibi bozuk ortamlarda Word doc ve docx dosyalarını düzeltme desteği, Zip diskler, CDROM'lar vb.
angol | török |
---|---|
support | desteği |
doc | doc |
docx | docx |
zip | zip |
word | word |
files | dosyaları |
as | gibi |
EN In comparison to disk-based databases where most operations need a roundtrip to disk, in-memory data stores manage data in-memory which is an order of magnitude faster than disks
TR Çoğu işlem için diskten veri aktarımına ihtiyaç duyan geleneksel disk tabanlı veritabanlarına kıyasla bellek içi veri depoları verileri bellek içinde yöneterek disklere kıyasla çok daha yüksek bir hız sunar
angol | török |
---|---|
databases | veritabanları |
disk | disk |
based | tabanlı |
memory | bellek |
need | ihtiyaç |
data | veri |
of | in |
in | içinde |
EN In comparison to disk-based databases where most operations need a roundtrip to disk, in-memory data stores manage data in-memory which is an order of magnitude faster than disks
TR Çoğu işlem için diskten veri aktarımına ihtiyaç duyan geleneksel disk tabanlı veritabanlarına kıyasla bellek içi veri depoları verileri bellek içinde yöneterek disklere kıyasla çok daha yüksek bir hız sunar
angol | török |
---|---|
databases | veritabanları |
disk | disk |
based | tabanlı |
memory | bellek |
need | ihtiyaç |
data | veri |
of | in |
in | içinde |
EN Amazon Aurora automatically divides your database volume into 10 GB segments spread across many disks
TR Amazon Aurora, veritabanınızı otomatik olarak birçok diske dağıtılan 10 GB'lık kısımlara böler
angol | török |
---|---|
amazon | amazon |
aurora | aurora |
database | veritabanı |
your | olarak |
into | da |
automatically | otomatik olarak |
many | çok |
EN Data blocks and disks are continuously scanned for errors and repaired automatically.
TR Veri bloklarında ve disklerde sürekli olarak hata taraması yapılır ve hatalar otomatik olarak giderilir.
angol | török |
---|---|
data | veri |
continuously | sürekli |
and | ve |
blocks | bloklar |
automatically | otomatik olarak |
errors | hatalar |
for | olarak |
EN There is a total agricultural land of 222,000 decares in our district. The amount of irrigated agricultural land is 40,000 decares and arable land amount is 182,000 decares.
TR İlçemizde toplam 222.000 dekarlık genel tarım arazisi mevcuttur. Sulanan tarım arazisi miktarı 40.000 dekar ve kıraç arazi miktarı 182.000 dekardır.
angol | török |
---|---|
agricultural | tarım |
land | arazi |
amount | miktarı |
is | mevcuttur |
and | ve |
EN There is a total agricultural land of 222,000 decares in our district. The amount of irrigated agricultural land is 40,000 decares and arable land amount is 182,000 decares.
TR İlçemizde toplam 222.000 dekarlık genel tarım arazisi mevcuttur. Sulanan tarım arazisi miktarı 40.000 dekar ve kıraç arazi miktarı 182.000 dekardır.
angol | török |
---|---|
agricultural | tarım |
land | arazi |
amount | miktarı |
is | mevcuttur |
and | ve |
EN Excess claim amount, the maximum amount you need to pay in case you get a red slip for accidental damage to the vehicle
TR Fazla talep miktarı, araca kaza sonucu hasar vermeniz durumunda kırmızı slip almanız durumunda ödemeniz gereken maksimum tutardır
angol | török |
---|---|
maximum | maksimum |
damage | hasar |
amount | miktarı |
need | gereken |
red | kırmızı |
EN When a credit card is being used for a purchase, Kobo may obtain a pre-approval from the credit card company for an amount up to the amount of the order
TR Bir satın alma işlemi için bir kredi kartı kullanılırken, Kobo kredi kartı şirketinden siparişin tutarı kadar bir tutar için ön onay alabilir
EN We will charge a nominal amount to your credit card to check its validity; once confirmed, it will be immediately refunded. Until your Semrush trial period ends you won’t be charged.
TR Geçerliliğini kontrol etmek için kredi kartınızdan nominal bir miktar tahsil edeceğiz; onaylandıktan sonra derhal iade edilecektir. Semrush deneme süreniz sona erene kadar sizden ücret alınmaz.
angol | török |
---|---|
credit | kredi |
validity | geçerliliğini |
immediately | derhal |
semrush | semrush |
trial | deneme |
will be | edilecektir |
its | in |
check | kontrol |
charge | ücret |
amount | bir |
EN Use this to see your brand mentions, the amount of content competitors are publishing, and more.
TR Bunu kullanarak marka mention’larınızı, rakiplerinizin paylaştığı içerik miktarını, ve daha fazlasını görün.
angol | török |
---|---|
content | içerik |
competitors | rakiplerinizin |
more | fazlasını |
see | görün |
brand | marka |
amount | miktarını |
and | ve |
EN The estimated spend on acquiring the same amount of organic search traffic for the same keywords through Google Ads.
TR Google Ads aracılığıyla, aynı anahtar kelime için aynı organik arama trafiğini elde etmek için yapılan tahmini harcama.
angol | török |
---|---|
estimated | tahmini |
organic | organik |
traffic | trafiğini |
ads | ads |
keywords | anahtar |
of | in |
for | için |
through | aracılığıyla |
the | aynı |
search | arama |
EN — the amount of traffic that came to your website from a post based on your Google Analytics data.
TR — Google Analytics verilerinize dayalı olarak paylaşımınız ile websitenize gelen trafik miktarı.
EN — changes in the amount of traffic that comes to your website via links on the external posts.
TR — Dış gönderilerdeki bağlantı aracılığıyla websitenize gelen trafik miktarındaki değişimler.
EN See your average position for all tracked keywords over time, and the amount of search traffic they send to your website.
TR Takip edilen tüm anahtar kelimeleriniz için ortalama pozisyonunuzu, ve web sitenize gönderdikleri arama trafiğinin miktarını görün.
angol | török |
---|---|
average | ortalama |
keywords | anahtar |
search | arama |
website | web |
of | in |
see | görün |
amount | miktarını |
all | tüm |
and | ve |
EN We started the humanitarian aid project, which aims to provide communities affected by disaster with e-cards with a certain amount of cash for them to provide for their food and non-food basic needs.
TR Afetten etkilenen toplulukların e- kartlara yüklenen nakit ile gıda ve gıda dışı temel ihtiyaçları kendi isteklerine göre tedarik etmelerini amaçlayan ve yerel ekonomiye katkı sunan insani yardım projemize başladık.
angol | török |
---|---|
started | başladı |
aid | yardım |
provide | sunan |
communities | toplulukların |
affected | etkilenen |
cash | nakit |
we started | başladık |
food | gıda |
and | ve |
needs | ihtiyaçları |
to | e |
by | göre |
with | ile |
EN Money, gifts, travel or other expenses, accommodation, discounts, favoritism, any direct or indirect amount could be assessed as bribe
TR Para, hediye, seyahat veya diğer harcamalar, konaklama, indirimler, iltimaslar, herhangi bir doğrudan veya dolaylı bedel rüşvet olarak değerlendirilebilir
angol | török |
---|---|
gifts | hediye |
travel | seyahat |
other | diğer |
accommodation | konaklama |
discounts | indirimler |
direct | doğrudan |
amount | bir |
or | veya |
as | olarak |
money | para |
any | herhangi |
EN Improve the website visibility in SERP and increase the amount of organic traffic by correctly filling the title, description, alt tags, fixing redirects and broken links.
TR Başlık, açıklama, alt etiketleri doğru bir şekilde doldurarak organik trafik miktarını artırın.
angol | török |
---|---|
increase | artırın |
organic | organik |
traffic | trafik |
title | başlık |
description | açıklama |
tags | etiketleri |
amount | miktarını |
and | şekilde |
EN I fix the errors on my site according to the recommendations of your SEO tester. How can I assess the impact of such changes on the amount of traffic and on the site positions in SERP?
TR Sitemdeki hataları SEO denetleyicisinin önerileri doğrultusunda düzeltiyorum. Bu tür değişikliklerin, trafik miktarına ve SERP'deki site konumları üzerindeki etkisini nasıl değerlendirebilirim?
angol | török |
---|---|
site | site |
seo | seo |
impact | etkisini |
changes | değişikliklerin |
amount | miktarı |
traffic | trafik |
on | üzerindeki |
such | bu |
errors | hataları |
and | ve |
how | nasıl |
EN You can collect your customer's information, for example, full name, address, phone number, e-mail, invoice number, invoice amount with this simple receipt template
TR Belirli Süreli İş Sözleşmesi, işçi ile işveren arasında belirli bir süre belirleyerek karşılıklı yapılan sözleşmedir
angol | török |
---|---|
amount | bir |
with | ile |
EN (*) 100% of cancelled ticket amount
TR (*) İptal edilen bilet bedelinin %100
angol | török |
---|---|
ticket | bilet |
EN "Surprised by the amount of galleries I found hear .. Moreover if ur lucky enough, u might as well find a cute hidden hotel that is just "beautiful" .. Don't miss sitting in the beautiful cute park♡"
TR "Sakin bir yer hugonun evi var"
angol | török |
---|---|
a | bir |
EN Making our stuff requires an astounding amount of raw materials.
TR Eşyalarımızı üretmek, şaşırtıcı miktarda hammadde gerektirir.
angol | török |
---|---|
requires | gerektirir |
amount | miktarda |
EN Manage, Exchange and Buy all your favorite assets in one secure interface. Sort your portfolio by amount and value
TR Tüm favori varlıklarınızı tek bir güvenli arayüzde yönetin, takas yapın, stake edin ve satın alın.
angol | török |
---|---|
manage | yönetin |
favorite | favori |
buy | satın |
all | tüm |
assets | varlıklar |
secure | güvenli |
and | ve |
EN To issue these cryptocurrencies, the companies need to place the equivalent amount of FIAT currency such as USD into bank accounts
TR Bu kripto paraları çıkarmak için şirketlerin denk miktarda USD gibi bir itibari para birimini banka hesaplarında tutması gerekir
angol | török |
---|---|
bank | banka |
accounts | hesaplar |
companies | şirketlerin |
usd | usd |
these | bu |
amount | bir |
to | için |
of | in |
EN Enter the amount of Bitcoin you want to buy.
TR Satın almak istediğiniz Bitcoin miktarını girin.
angol | török |
---|---|
enter | girin |
of | ın |
bitcoin | bitcoin |
you want | istediğiniz |
amount | miktarını |
buy | satın |
EN Enter the amount you want to buy
TR Satın almak istediğiniz miktarı girin
angol | török |
---|---|
enter | girin |
you want | istediğiniz |
amount | miktarı |
buy | satın |
EN Deposit the amount of BTCB you would like to place in the lending pool and confirm the transaction.
TR Ödünç verme havuzuna koymak istediğiniz BTCB miktarını yatırın ve işlemi onaylayın.
angol | török |
---|---|
of | ın |
btcb | btcb |
place | iş |
amount | miktarını |
and | ve |
EN Deposit the amount of ETH you would like to lend in the lending pool.
TR Ödünç vermek istediğiniz ETH miktarını ödünç verme havuzuna yatırın.
angol | török |
---|---|
of | ın |
eth | eth |
amount | miktarını |
EN Type in the amount of BNB you want to stake and click "Next."
TR Stake yapmak istediğiniz BNB miktarını yazın ve "İleri"yi tıklayın.
angol | török |
---|---|
bnb | bnb |
click | tıklayın |
you want | istediğiniz |
amount | miktarını |
and | ve |
to | yapmak |
of | ın |
EN To take a simple example, an Ethereum user could create a smart contract to send a certain amount of ether to a friend on a certain date
TR Basit bir örnek verirsek, bir Ethereum kullanıcısı bir arkadaşına belli bir tarihte belli miktarda ether göndermek için bir akıllı kontrat yaratabilir
angol | török |
---|---|
ethereum | ethereum |
contract | kontrat |
ether | ether |
smart | akıllı |
simple | basit |
user | kullanıcı |
example | örnek |
of | in |
amount | bir |
EN "Can get disgusting the amount of selfie sticks and selfies going on. But it's worth a look. Amazing views, good walk that's unique. Would of loved to have my bicycle here."
TR "rüyalarımdaki kadar güzel pasifik bu köprü ile bir başka güzel, enfes bir manzara..."
angol | török |
---|---|
good | güzel |
the | başka |
unique | ile |
amount | bir |
to | kadar |
EN Reduce the amount of waste we generate
TR Ürettiğimiz atık miktarını azaltmak
angol | török |
---|---|
reduce | azaltmak |
of | ın |
waste | atık |
amount | miktarını |
EN Privacy mode hides your total PV amount across the site, including all displayed PV calculators and targets
TR Gizlilik modu, sayfanızdaki tüm puan değerlerini gizler. Buna gelir hesap makinası ve hedeflerinizde dahildir.
angol | török |
---|---|
privacy | gizlilik |
mode | modu |
the | buna |
all | tüm |
including | de |
and | ve |
EN Keeping information private and accessible only to those given direct access has become an increasing concern as the amount of content being stored online continues to increase exponentially
TR Bilgiyi gizli tutmak ve sadece doğrudan erişim verilenlere erişebilir tutmak, çevrimiçi olarak saklanan içerik miktarı katlanarak artmaya devam ederken artan bir endişe haline geldi
angol | török |
---|---|
private | gizli |
direct | doğrudan |
increasing | artan |
continues | devam |
online | çevrimiçi |
access | erişim |
content | içerik |
information | bilgiyi |
and | ve |
as | ederken |
amount | miktarı |
to | e |
EN Each I.T.A.A. group ought to be fully self-supporting, declining outside contributions. We have no dues or fees. Our fellowship’s regular monthly expenses amount to 100 US dollars; i
TR Her ITAA grubu, dışarıdan katkıları reddederek tamamen kendi kendini desteklemelidir. Herhangi bir aidatımız veya ücretimiz yoktur. Bursumuzun aylık düzenli giderleri 100 ABD Doları tutarındadır; ben
angol | török |
---|---|
group | grubu |
outside | dış |
regular | düzenli |
monthly | aylık |
dollars | dolar |
no | yoktur |
self | kendini |
us | abd |
fully | tamamen |
or | veya |
i | ben |
amount | bir |
to | her |
EN I spent a tremendous amount of time creating and reorganizing watch lists and picturewalls online because I thought that “one day,” I would read/watch them all and be sure of my complete knowledge
TR İzleme listelerini ve resim duvarlarını çevrimiçi olarak oluşturmak ve yeniden düzenlemek için çok fazla zaman harcadım çünkü “bir gün” hepsini okuyacağımı/izleyeceğimi ve tam bilgimden emin olacağımı düşündüm
EN I was always searching for the next interesting piece of media to give a kick to my emotions, but as I was becoming numbed by the great amount I had already consumed, this was getting harder
TR Duygularıma bir tekme atmak için her zaman bir sonraki ilginç medya parçasını arıyordum, ama zaten tükettiğim büyük miktarda uyuştuğum için bu daha da zorlaşıyordu
angol | török |
---|---|
media | medya |
interesting | ilginç |
but | ama |
this | bu |
great | büyük |
always | her zaman |
next | sonraki |
amount | bir |
the | zaten |
EN Offline hobbies, passions and activitiesMany members, after starting to make progress with their recovery, find themselves faced with an uncomfortable amount of free time
TR Çevrimdışı hobiler, tutkular ve aktivitelerBirçok üye, iyileşme sürecinde ilerleme kaydetmeye başladıktan sonra, kendilerini rahatsız edici miktarda boş zamanla karşı karşıya bulur
angol | török |
---|---|
progress | ilerleme |
uncomfortable | rahatsız |
amount | miktarda |
members | üye |
time | zamanla |
and | ve |
to | karşı |
after | sonra |
EN You can add or subtract a particular amount you defined in your calculations and reach a total sum
TR Hesaplamalarınızda tanımladığınız belirli bir değeri ekleyip çıkarabilir ve toplam sonuca ulaşabilirsiniz
angol | török |
---|---|
and | ve |
total | toplam |
amount | bir |
EN If you want you can let the person who fills in the form enter the amount
TR Dilerseniz formu dolduran kişinin tutarı girmesine izin verebilirsiniz
angol | török |
---|---|
person | kişinin |
form | formu |
EN If you have the Product Basket field in the form, you can automatically get the total amount of the Basket, too.
TR Formda Ürün Sepeti alanınız varsa Sepetinizin toplam tutarını da otomatik olarak alabilirsiniz.
angol | török |
---|---|
if | varsa |
in | da |
automatically | otomatik olarak |
EN The good news is, that you don’t need to invest a massive amount of resources to have a professional animation
TR Üstelik, profesyonel bir animasyon için çok büyük bütçelere gerek yok
angol | török |
---|---|
animation | animasyon |
massive | büyük |
professional | profesyonel |
of | in |
to | için |
need | gerek |
amount | bir |
EN The vast amount of media you can incorporate into the slideshow allows you to present your idea comprehensively in a short time frame
TR Slayt gösterisine dahil edebileceğiniz medya içeriklerinin çeşitliliği, mesajınızı kısa bir süre içerisinde etraflıca sunmanızı sağlar
angol | török |
---|---|
media | medya |
slideshow | slayt |
allows | sağlar |
short | kısa |
time | süre |
amount | bir |
to | e |
in | içerisinde |
EN Our free cartoon maker app allows you to create various animations online in a short amount of time. Use Renderforest cartoon video maker to get the best results.
TR Ücretsiz çizgi film aracımız, kısa bir süre içerisinde çeşitli animasyonları çevrimiçi olarak yaratmanızı sağlar. En iyi sonuçları almak için Renderforeset'ın çizgi film aracını kullanın.
angol | török |
---|---|
allows | sağlar |
animations | animasyonlar |
short | kısa |
time | süre |
video | film |
online | çevrimiçi |
of | in |
results | sonuçları |
to | için |
various | çeşitli |
amount | bir |
get | almak |
best | en |
EN For each sale one of your referrals makes you will earn commission rate of the total amount. Our standard commission rates are 15% for Affiliates and 30% for Sales Partners.
TR Tavsiyelerinizin yaptığı he bir satış için, toplam tutara göre belli bir oranda komisyon kazanırsınız. Standart komisyon oranlarımız İştirakler için %15 ve Satış Ortakları için %30'dur.
angol | török |
---|---|
commission | komisyon |
standard | standart |
partners | ortakları |
sales | satış |
of | in |
and | ve |
for | için |
EN Considering parameters such as content type, sharing frequency, profile photo, bio, and texts that introduce new content will help you get far in a short amount of time.
TR İçerik türü, paylaşım sıklığı, profil fotoğrafı, biyografisi, içerik tanıtım yazıları vs gibi parametreler size kısa sürede çok fazla yol aldıracaktır.
angol | török |
---|---|
content | içerik |
sharing | paylaşım |
profile | profil |
photo | fotoğraf |
short | kısa |
time | sürede |
you | size |
type | tür |
as | gibi |
and | çok |
EN The reward amount is dependent on the number of stakers at a given time (the more stakers, the less the reward).
TR Ödül miktarı herhangi bir anda ne kadar staker bulunduğuna göre değişir(daha fazla staker, daha az ödül).
angol | török |
---|---|
reward | ödül |
at | de |
amount | miktarı |
the | anda |
a | bir |
EN This amount is locked in a voting smart contract
TR Bu miktar bir oylama akıllı kontratına kilitlenir
angol | török |
---|---|
contract | kontrat |
smart | akıllı |
this | bu |
amount | bir |
{Totalresult} / 50 fordítás megjelenítése