TR Gelişen teknoloji, bununla beraber hayatımıza yeni giren kavramlar, değişen iş yapış şekilleri ve öncelikler karşısında her daim çevik ve hızlı kararlar aldık
TR Gelişen teknoloji, bununla beraber hayatımıza yeni giren kavramlar, değişen iş yapış şekilleri ve öncelikler karşısında her daim çevik ve hızlı kararlar aldık
EN We have always made agile and quick decisions in the face of technological advances, the emergence of new concepts in line with these advances, and changes in priorities and ways of working
turski | Engleski |
---|---|
yeni | new |
ve | and |
hızlı | quick |
kararlar | decisions |
TR Sürdürülebilirlik Raporlarının amacı Kibar Grubu’nun kurumsal değerleri, iş yapış biçimi ve performansıyla ilgili doğru ve güncel bilgiyi uluslararası standartlara uygun olarak paylaşmaktır
EN The purpose of Sustainability Reports is to provide accurate and up-to-date data on the corporate values, the way of operating and the overall performance of the Kibar Group within international standards
turski | Engleski |
---|---|
sürdürülebilirlik | sustainability |
amacı | purpose |
grubu | group |
kurumsal | corporate |
güncel | up-to-date |
uluslararası | international |
standartlara | standards |
raporları | reports |
performansı | performance |
TR “Değişen Çocukluk” (Changing Childhood Project) projesi için kamuoyu araştırma kuruluşu Gallup ile birlikte Unicef, 21 ülkede, yaşları 15 ila 24 arasında değişen 21.000’den fazla kişiyle 40 yıl boyunca anket yaptı
EN Unicef and Gallup public opinion research institute have interviewed more than 21,000 people in the age groups of 15 to 24 years, and the over 40’s, in 21 countries for the Changing Childhood Project
turski | Engleski |
---|---|
projesi | project |
araştırma | research |
kişiyle | people |
yıl | years |
TR SEO'nun çoğu, sürekli değişen ve sürekli değişen algoritmayı hissetmektir
EN So much of SEO is getting a feel for the algorithm which is ever-changing and ever-shifting
turski | Engleski |
---|---|
seo | seo |
sürekli | ever |
ve | and |
TR Değişen ve önemli ölçüde geliştirilmiş çoklu sekme deneyimi.
EN Changed and significantly improved multi-tab experience.
turski | Engleski |
---|---|
ve | and |
geliştirilmiş | improved |
çoklu | multi |
sekme | tab |
deneyimi | experience |
TR Ancak eskiden taze kahve almak (ister türk kahvesi, ister filtre kahve yada espresso) bir gelenek iken günümüzde değişen tüketim alışkanlıkları bu keyfi ulaşılması zor bir duruma sokmuştur
EN However, in the past, buying fresh coffee (whether Turkish coffee, filter coffee or espresso) was a tradition, but today's changing consumption habits have made this arbitrary situation difficult to reach
turski | Engleski |
---|---|
taze | fresh |
kahve | coffee |
almak | buying |
türk | turkish |
yada | or |
gelenek | tradition |
günümüzde | today |
tüketim | consumption |
bu | this |
zor | difficult |
TR Elinizde bir liste olması, sürekli değişen arama ve sosyal medya algoritmaları tarafından etkilenmemenizi sağlar.
EN Having a list means that you’re not at the mercy of changing search and social media algorithms.
turski | Engleski |
---|---|
liste | list |
arama | search |
algoritmaları | algorithms |
TR Değişen tüketici tercihleri ve gelişen teknolojiler Türkiye otomotiv pazarını nasıl şekillendirecek?
EN Are the wins of 2020 sustainable this year? Check out the highlights from our Global Pricing Study here!
turski | Engleski |
---|---|
nasıl | the |
ın | of |
TR Özellikle COVID-19 pandemisi dönemiyle değişen ihtiyaçlara cevap vermekte gönüllülerin nasıl bir görevi olduğunu, Batman sahamızdan erişim sorumlumuz Pervin Eviz anlatıyor.
EN Our outreach officer Pervin Eviz from Batman describes what kind of responsibilities volunteers have in responding to the changing needs during the COVID-19 pandemic.
turski | Engleski |
---|---|
pandemisi | pandemic |
batman | batman |
TR Özellikle COVID-19 pandemisi dönemiyle değişen ihtiyaçlara cevap vermekte gönüllülerin nasıl bir görevi olduğunu, Batman sahamızdan erişim sorumlumuz Pervin Eviz anlatıyor.
EN Our outreach officer Pervin Eviz from Batman describes what kind of responsibilities volunteers have in responding to the changing needs during the COVID-19 pandemic.
turski | Engleski |
---|---|
pandemisi | pandemic |
batman | batman |
TR Artık yeni bir ‘normal’ tanımlamak ve danışanlarımız olan dezavantajlı kesimlerin değişen ve artan ihtiyaçlarına cevap verebilmek zorundaydık.
EN We now had to define a new ‘normal’ and respond to the changing and increasing needs of the most vulnerable among our clients.
turski | Engleski |
---|---|
artık | now |
normal | normal |
tanımlamak | define |
artan | increasing |
ihtiyaçları | needs |
TR Hizmet ve uygulamalarımızı geliştirmez, ve dünyanın her yerinde değişen İnternet kısıtlamalarına karşılık vermek için sürekli olarak yenilik getiriyoruz.
EN We continually innovate to enhance our services and applications, and to respond to changing Internet restrictions around the world.
turski | Engleski |
---|---|
dünyanın | world |
sürekli | continually |
uygulamaları | applications |
TR Çünkü değişen algoritmalarla beraber kurumsal imajınızı güçlendirme noktasında şirket hesabınızı başarılı bir şekilde kullanmanız gerekir
EN With constantly changing algorithms, you need to be sure you?re using your company page successfully to strengthen your corporate image
turski | Engleski |
---|---|
kurumsal | corporate |
şirket | company |
başarılı | successfully |
TR Proje, nesnelerin interneti (IoT) uygulamalarını mümkün kılmayı, işlem masraflarını düşürmeyi ve değişen teknolojilere uyum sağlayacak kadar esnek olmayı amaçlamaktadır.
EN The project wants to enable internet-of-things (IoT) applications, reduce transaction costs, and be flexible enough to adapt to changing technologies.
turski | Engleski |
---|---|
proje | project |
interneti | internet |
işlem | transaction |
ve | and |
esnek | flexible |
uygulamaları | applications |
TR KÜÇÜK DESTEKLERLE DEĞİŞEN HAYATLAR
EN LIVES CHANGED THANKS TO SMALL SUPPORT
TR KÜÇÜK DESTEKLERLE DEĞİŞEN HAYATLAR
EN LIVES CHANGED THANKS TO SMALL SUPPORT
TR Maliyetlerden tasarruf etmek için kullanılmadıklarında veritabanlarını otomatik olarak kapatır ve değişen uygulama gereksinimlerini karşılamak için veritabanı kapasitesini anında ayarlar.
EN It automatically shuts down databases when they are not in use to save costs and instantly adjusts databases capacity to meet changing application requirements.
turski | Engleski |
---|---|
gereksinimlerini | requirements |
karşılamak | meet |
veritabanı | databases |
kapasitesini | capacity |
TR Gerçek zamanlı sıralı liste oluşturmak, değişen kullanıcı puanını güncellemek kadar basittir
EN Creating a real-time ranked list is as simple as updating a user's score each time it changes
turski | Engleski |
---|---|
gerçek | real |
liste | list |
oluşturmak | creating |
kullanıcı | user |
kadar | as |
TR İster her tuş basımıyla başlatılan bir renk dalgası, ister her mouse tıklamanızla değişen renkler olsun, reaktif aydınlatma, oyunculuğunuza yeni bir boyut kazandıracak.
EN Whether it’s a color wave you initiate with each key press, or a color shift each time you click your mouse, reactive lighting adds a new level of immersion to your gaming.
turski | Engleski |
---|---|
her | each |
tuş | key |
renk | color |
mouse | mouse |
olsun | it’s |
aydınlatma | lighting |
TR Gelişmiş imalat teknolojisi, hızla değişen bu ortamda çevik ve yenilikçi olmanıza yardımcı olabilir.
EN Advanced manufacturing technology can help you be agile and innovative in this rapidly changing environment.
turski | Engleski |
---|---|
teknolojisi | technology |
hızla | rapidly |
bu | this |
ve | and |
olabilir | can |
TR Pazar üzerindeki baskıları, hızla değişen rekabetçi ortamı ve pazara giriş güçlüklerini anlıyoruz
EN We understand the market pressures and the rapidly changing competitive environment in this industry, with its low barriers to entry
turski | Engleski |
---|---|
pazar | market |
hızla | rapidly |
rekabetçi | competitive |
ve | and |
giriş | entry |
TR Kibar Holding olarak dünya genelinde karşılaştığımız kur riskini azaltmak, hızlı değişen politik ve ekonomik riskleri bertaraf etmek için oyun alanımızı genişletmek önceliklerimiz arasında.
EN At Kibar Holding, one of our priorities is to expand our playing field in order to reduce global exchange risks as well as the rapidly changing political and economic risks.
turski | Engleski |
---|---|
holding | holding |
dünya | global |
hızlı | rapidly |
politik | political |
ekonomik | economic |
riskleri | risks |
TR Her uygulama için bir modelle her parça ve ambalajı tanımlayın; yükseltilebilir özellikler, iş yerinizin değişen ihtiyaçlarını karşılamanıza da izin verir.
EN Identify every part and package with a model for every application, and upgradeable features allow you to meet the evolving needs of your business.
turski | Engleski |
---|---|
özellikler | features |
ihtiyaçları | needs |
TR Daha iyi kararlar için gerçek zamanlı verilere erişim sunarak personelinizin değişen durumlara ve ortaya çıkan önceliklere yanıt verebilmesini sağlar.
EN Enable access to real-time data that guides better decisions, so your staff can respond to changing conditions and evolving priorities.
turski | Engleski |
---|---|
kararlar | decisions |
gerçek | real |
verilere | data |
erişim | access |
yanıt | respond |
sağlar | enable |
TR Yükseltilebilir özellikler, işinizin değişen ihtiyaçlarına basit bir yazılım lisansı satın alarak cevap vermenize izin verir
EN Upgradeable features allow you to meet the evolving needs of your business via the purchase of a simple software license
turski | Engleski |
---|---|
özellikler | features |
basit | simple |
yazılım | software |
lisansı | license |
satın | purchase |
ihtiyaçları | needs |
TR Her uygulama için bir modelle her parça ve ambalajı tanımlayın; yükseltilebilir özellikler, iş yerinizin değişen ihtiyaçlarını karşılamanıza da izin verir
EN Identify every part and package with a model for every application, and upgradeable features allow you to meet the evolving needs of your business
turski | Engleski |
---|---|
özellikler | features |
ihtiyaçları | needs |
TR Yenilikçi ve entegre tedarik zinciri çözümlerinden oluşan esnek paketimiz, şirketinizin hızla değişen perakende trendlerine derhal uyum sağlamasına yardımcı olacak şekilde tasarlanmıştır
EN Our flexible suite of innovative and integrated supply chain solutions is designed to help your business adapt quickly to rapidly changing retail trends
turski | Engleski |
---|---|
yenilikçi | innovative |
ve | and |
entegre | integrated |
tedarik | supply |
zinciri | chain |
esnek | flexible |
tasarlanmıştır | designed |
TR Zamanında alınması gereken onaylar, uyumluluk sertifikaları ve durmadan değişen yönetmelikler, gümrükleme işlemlerini zorlu bir iş gerekliliği haline getiriyor
EN Timely approvals, compliance certificates and ever-changing regulations make customs clearances a challenging business requirement
turski | Engleski |
---|---|
zamanında | timely |
uyumluluk | compliance |
sertifikaları | certificates |
haline | make |
TR Sizin için ideal tedarik zincirinde, çözümleri değişen talebe göre çevik ve güvenilir şekilde kişiselleştirme kapasitesine sahip, uçtan uca bir lojistik iş ortağı olmalıdır
EN For you, the ideal supply chain has an end-to-end logistics partner with the capability to customise solutions as per the changing demands in an agile and reliable way
turski | Engleski |
---|---|
ideal | ideal |
tedarik | supply |
zincirinde | chain |
çözümleri | solutions |
güvenilir | reliable |
sahip | has |
lojistik | logistics |
ortağı | partner |
TR Değişen arz ve talebe ayak uydurmak için dijital stratejiler oluşturma
EN Building digital strategies to keep up with the changing demand and supply
turski | Engleski |
---|---|
arz | supply |
dijital | digital |
stratejiler | strategies |
oluşturma | building |
TR İş gücünüzün değişen ihtiyaçlarına yanıt vermenize yardımcı olacak mimariler oluşturun.
EN Build architectures that help you respond to the changing needs of your workforce.
turski | Engleski |
---|---|
yanıt | respond |
olacak | the |
oluşturun | build |
ihtiyaçları | needs |
TR Değişen talebi karşılamak için otomatik olarak işlem kapasitesi ekleyin veya kaldırın
EN Automatically add or remove compute capacity to meet changes in demand
turski | Engleski |
---|---|
talebi | demand |
karşılamak | meet |
kapasitesi | capacity |
ekleyin | add |
veya | or |
kaldırın | remove |
TR KÜÇÜK DESTEKLERLE DEĞİŞEN HAYATLAR
EN LIVES CHANGED THANKS TO SMALL SUPPORT
TR Özellikle COVID-19 pandemisi dönemiyle değişen ihtiyaçlara cevap vermekte gönüllülerin nasıl bir görevi olduğunu, Batman sahamızdan erişim sorumlumuz Pervin Eviz anlatıyor.
EN Our outreach officer Pervin Eviz from Batman describes what kind of responsibilities volunteers have in responding to the changing needs during the COVID-19 pandemic.
turski | Engleski |
---|---|
pandemisi | pandemic |
batman | batman |
TR Her yıl hazırlanan Bir Veri İhlalinin Maliyeti Raporu, değişen dünyada siber riski anlamanıza yardımcı olmak üzere 537 gerçek ihlalden elde edilen içgörüleri sunuyor
EN The annual Cost of a Data Breach Report offers insights from 537 real breaches to help you understand cyber risk in a changing world
turski | Engleski |
---|---|
maliyeti | cost |
raporu | report |
siber | cyber |
riski | risk |
sunuyor | offers |
TR Güçlü, bağımsız, şeffaf, hesap verebilir, etkili ve katılımcı bir sivil toplum için çalışırken örgütlerin zaman içinde değişen ihtiyaçlarıyla birlikte ekibimizi de farklı desteklerle güçlendiriyoruz.
EN We are working for a strong, independent, transparent, accountable, effective and participatory civil society while strengthening our team through various supports depending on the needs changing over time.
turski | Engleski |
---|---|
güçlü | strong |
bağımsız | independent |
şeffaf | transparent |
etkili | effective |
katılımcı | participatory |
sivil | civil |
toplum | society |
farklı | various |
ihtiyaçları | needs |
TR Her uygulama için bir modelle her parça ve ambalajı tanımlayın; yükseltilebilir özellikler, iş yerinizin değişen ihtiyaçlarını karşılamanıza da izin verir.
EN Identify every part and package with a model for every application, and upgradeable features allow you to meet the evolving needs of your business.
turski | Engleski |
---|---|
özellikler | features |
ihtiyaçları | needs |
TR Gerçek zamanlı sıralı liste oluşturmak, değişen kullanıcı puanını güncellemek kadar basittir
EN Creating a real-time ranked list is as simple as updating a user's score each time it changes
turski | Engleski |
---|---|
gerçek | real |
liste | list |
oluşturmak | creating |
kullanıcı | user |
kadar | as |
TR Maliyetlerden tasarruf etmek için kullanılmadıklarında veritabanlarını otomatik olarak kapatır ve değişen uygulama gereksinimlerini karşılamak için veritabanı kapasitesini anında ayarlar.
EN It automatically shuts down databases when they are not in use to save costs and instantly adjusts databases capacity to meet changing application requirements.
turski | Engleski |
---|---|
gereksinimlerini | requirements |
karşılamak | meet |
veritabanı | databases |
kapasitesini | capacity |
TR Bu açıdan da değişen bir şey yok: Toplum önüne çıkmaktansa yayınlarla ve araştırmalarla ilgilenmeyi tercih ediyor.
EN And in this she hasn’t changed: she still much prefers spending her time on scientific publications and research than on public appearances.
turski | Engleski |
---|---|
bu | this |
toplum | public |
TR Almanya altı aylık periyodlarla değişen dönem başkanlığını 1 Temmuzda devraldı
EN On 1 July Germany assumes the rotating Council Presidency for six months
turski | Engleski |
---|---|
almanya | germany |
aylık | months |
TR Hizmet ve uygulamalarımızı geliştirmez, ve dünyanın her yerinde değişen İnternet kısıtlamalarına karşılık vermek için sürekli olarak yenilik getiriyoruz.
EN We continually innovate to enhance our services and applications, and to respond to changing Internet restrictions around the world.
turski | Engleski |
---|---|
dünyanın | world |
sürekli | continually |
uygulamaları | applications |
TR Değişen tüketici tercihleri ve gelişen teknolojiler Türkiye otomotiv pazarını nasıl şekillendirecek?
EN Are the wins of 2020 sustainable this year? Check out the highlights from our Global Pricing Study here!
turski | Engleski |
---|---|
nasıl | the |
ın | of |
TR KGK birimlerini değişen gereklilikleri karşılayacak şekilde boyutlandırın, özel soğutma ihtiyacını belirlemek için ısı yüklerini değerlendirin ve uzaktan izleme için bağlanabilirliği mümkün kılın.
EN Size UPS units to meet evolving requirements, evaluate heat loads to determine the need for dedicated cooling, and enable connectivity for remote monitoring.
turski | Engleski |
---|---|
gereklilikleri | requirements |
özel | dedicated |
soğutma | cooling |
ısı | heat |
uzaktan | remote |
izleme | monitoring |
TR “Dinamik işlevselliği ve sürekli değişen medya ve dijital teknolojileri entegre etme yeteneği nedeniyle kesinlikle Visme'yi öneriyorum
EN “I absolutely recommend Visme due to its dynamic functionality and ability to integrate everchanging media and digital technologies
turski | Engleski |
---|---|
dinamik | dynamic |
işlevselliği | functionality |
ve | and |
medya | media |
dijital | digital |
teknolojileri | technologies |
kesinlikle | absolutely |
visme | visme |
TR Değişen ve önemli ölçüde geliştirilmiş çoklu sekme deneyimi.
EN Changed and significantly improved multi-tab experience.
turski | Engleski |
---|---|
ve | and |
geliştirilmiş | improved |
çoklu | multi |
sekme | tab |
deneyimi | experience |
TR Ayrıca sitenin zaman içinde değişen konumlarını da takip edebileceksiniz. Bu, müşterilerinizi döngü içinde tutmak için değerlidir ve kendi ilerlemenizi izlemenizi sağlar.
EN You'll also be able to keep track of the site's positions as they change over time. This is valuable for keeping your clients in the loop and allows you to monitor your own progress.
turski | Engleski |
---|---|
zaman | time |
sağlar | allows |
TR Google'ın sürekli değişen algoritmasına uymanız gerekir
EN You’ll need to abide by Google’s algorithm, which is always changing
turski | Engleski |
---|---|
sürekli | always |
TR Ortalama kalitede ses ile manuel servisler% 93 -% 99 doğru arasında değişen sonuçlar verdi
EN With the average-quality audio, manual services returned results that ranged between 93%-99% accurate
turski | Engleski |
---|---|
ortalama | average |
kalitede | quality |
ses | audio |
manuel | manual |
servisler | services |
sonuçlar | results |
TR Yüksek kaliteli ses ile manuel servisler hala% 95-99 doğruluk arasında değişen sonuçlar döndürdü. Bununla birlikte, Sonix transkriptleri% 97 doğruluğa yükseldi.
EN With the high-quality audio, manual services still returned results that ranged between 95-99% accuracy. However, Sonix transcripts improved to 97% accuracy.
turski | Engleski |
---|---|
yüksek | high |
manuel | manual |
servisler | services |
hala | still |
sonuçlar | results |
transkriptleri | transcripts |
Prikazuje se 50 od 50 prijevoda