EN Eliminate the major site’s vulnerabilities. As the best result, you won’t become a victim of unfair competition.
EN Eliminate the major site’s vulnerabilities. As the best result, you won’t become a victim of unfair competition.
TR Ana sitenin güvenlik açıklarını ortadan kaldırın. Sonuç olarak, haksız rekabetin kurbanı olmayacaksınız.
Engleski | turski |
---|---|
major | ana |
a | a |
eliminate | kaldırın |
result | sonuç |
the | olarak |
EN MagicBrowse is the fairest unfair advantage a business can have! By giving you a view of your visitor’s screen, you’ll be able to close more deals and resolve more support tickets.
TR MagicBrowse , bir işletmenin sahip olabileceği en adil haksız avantajdır! Size ziyaretçi ekranınızın bir görünümünü vererek, daha fazla anlaşma yapabilir ve daha fazla destek talebini çözebilirsiniz.
Engleski | turski |
---|---|
business | iş |
can | yapabilir |
view | görünümü |
visitors | ziyaretçi |
screen | ekran |
support | destek |
a | bir |
and | ve |
the | size |
to | sahip |
EN Applications are owned, controlled or licensed by us, and are protected by copyright and trademark laws, and various other intellectual property rights and unfair competition laws.
TR Başvurular bize aittir, kontrol veya lisanslıdır ve telif hakkı ve ticari marka yasaları ile çeşitli diğer fikri mülkiyet hakları ve haksız rekabet yasaları tarafından korunmaktadır.
Engleski | turski |
---|---|
applications | başvurular |
copyright | telif |
trademark | marka |
competition | rekabet |
other | diğer |
various | çeşitli |
or | veya |
by | tarafından |
and | ve |
rights | hakları |
protected | ile |
property | mülkiyet |
us | bize |
laws | yasaları |
EN Unfair Trade Practices - Moroğlu Arseven
TR Haksız Ticari Uygulamalar - Moroğlu Arseven
Engleski | turski |
---|---|
trade | ticari |
practices | uygulamalar |
moroğlu | moroğlu |
arseven | arseven |
EN Unfair trade practice laws promote clarity, as well as protect free and fair competition between competitors
TR Haksız ticari uygulamalara ilişkin düzenlemeler piyasadaki rakipler arasında serbest ve adil rekabetin korunmasını sağlar
Engleski | turski |
---|---|
trade | ticari |
free | serbest |
fair | adil |
competitors | rakipler |
and | ve |
between | arası |
EN Moroğlu Arseven proactively assists clients at all stages of the supply-chain, to identify risks and pre-emptively address unfair trade practices within their organisations.
TR Moroğlu Arseven, erken aldığı önlemlerle, müvekkillerini tedarik zincirinin her aşamasında destekler; risklerin belirlenmesi ve haksız ticari uygulamalara ilişkin olarak önceden tedbir almalarını sağlar
Engleski | turski |
---|---|
moroğlu | moroğlu |
arseven | arseven |
risks | risklerin |
trade | ticari |
supply | tedarik |
pre | önceden |
at | nda |
and | ve |
to | her |
the | olarak |
EN For instance, copyright or trademark infringement, as well as software and unfair competition issues which arise from educational methods or apps.
TR Telif hakları ve marka ihlalleri, eğitim yöntemleri ve uygulamalarından doğan yazılım ve haksız rekabet konuları bu alandaki çalışmaların örnekleridir.
Engleski | turski |
---|---|
copyright | telif |
trademark | marka |
competition | rekabet |
issues | konular |
educational | eğitim |
methods | yöntemleri |
software | yazılım |
and | ve |
apps | uygulamaları |
EN MagicBrowse is the fairest unfair advantage a business can have! By giving you a view of your visitor’s screen, you’ll be able to close more deals and resolve more support tickets.
TR MagicBrowse , bir işletmenin sahip olabileceği en adil haksız avantajdır! Size ziyaretçi ekranınızın bir görünümünü vererek, daha fazla anlaşma yapabilir ve daha fazla destek talebini çözebilirsiniz.
Engleski | turski |
---|---|
business | iş |
can | yapabilir |
view | görünümü |
visitors | ziyaretçi |
screen | ekran |
support | destek |
a | bir |
and | ve |
the | size |
to | sahip |
Prikazuje se 8 od 8 prijevoda