EN 8.5.1. Average hourly earnings of female and male employees, by occupation, age and persons with disabilities 8.5.2. Unemployment rate, by sex, age and persons with disabilities
EN 8.5.1. Average hourly earnings of female and male employees, by occupation, age and persons with disabilities 8.5.2. Unemployment rate, by sex, age and persons with disabilities
TR 8.5.1. Meslek, yaş ve engelli kişilere göre, kadın ve erkek çalışanların, saatlik ortalama kazançları 8.5.2. Cinsiyet, yaş ve engelli kişilere göre işsizlik oranı
Engleski | turski |
---|---|
average | ortalama |
hourly | saatlik |
of | ın |
female | kadın |
male | erkek |
sex | cinsiyet |
age | yaş |
rate | oranı |
and | ve |
by | göre |
EN 11.7. By 2030, provide universal access to safe, inclusive and accessible, green and public spaces, in particular for women and children, older persons and persons with disabilities
TR 11.7. 2030’a kadar özellikle kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve engellilerin güvenli, kapsayıcı ve erişilebilir yeşil alanlara ve kamu alanlarına evrensel erişimlerinin güvence altına alınması
Engleski | turski |
---|---|
universal | evrensel |
accessible | erişilebilir |
green | yeşil |
public | kamu |
women | kadınlar |
children | çocuklar |
inclusive | kapsayıcı |
and | ve |
with | altına |
to | güvenli |
EN 11.5.1. Number of deaths, missing persons and persons affected by disaster per 100,000 people 11.5.2. Direct disaster economic loss in relation to global GDP, including disaster damage to critical infrastructure and disruption of basic services
TR 11.5.1. 100 000 kişi başına afetlerden etkilenen, kaybolan ve ölen kişi sayısı 11.5.2. Afetin kritik altyapının hasar görmesi ve temel hizmetlerin bozulmasına verdiği zararı kapsayan doğrudan ekonomik kayıpların küresel GSYH'ye oranı
Engleski | turski |
---|---|
and | ve |
affected | etkilenen |
people | kişi |
direct | doğrudan |
economic | ekonomik |
global | küresel |
critical | kritik |
infrastructure | altyapı |
basic | temel |
services | hizmetlerin |
damage | hasar |
EN 13.1.1. Number of countries with national and local disaster risk reduction strategies 13.1.2. Number of deaths, missing persons and persons affected by disaster per 100,000 people
TR 13.1.1. Ulusal ve yerel düzeyde afet riski azaltma stratejileri olan ülkelerin sayısı 13.1.2. 100 000 kişi başına afetlerden etkilenen, kaybolan ve ölen kişi sayısı
Engleski | turski |
---|---|
and | ve |
disaster | afet |
risk | riski |
reduction | azaltma |
strategies | stratejileri |
affected | etkilenen |
people | kişi |
countries | ülkelerin |
national | ulusal |
local | yerel |
EN 8.5. By 2030, achieve full and productive employment and decent work for all women and men, including for young people and persons with disabilities, and equal pay for work of equal value
TR 8.5. 2030’a kadar gençler ve engelliler de dâhil bütün kadın ve erkeklerin tam ve üretken istihdama ve insana yakışır işlere erişimlerinin sağlanması ve eşit işe eşit ücret ilkesinin tam olarak benimsenmesi
Engleski | turski |
---|---|
young | genç |
productive | üretken |
pay | ücret |
women | kadın |
full | tam |
and | ve |
equal | eşit |
work | iş |
including | de |
EN 10.2.1. Proportion of people living below 50 per cent of median income, by age, sex and persons with disabilities
TR 10.2.1. Yaş, cinsiyet, engelliliğe göre medyan gelirin yüzde 50 düzeyinin altında yaşayanların oranı
Engleski | turski |
---|---|
of | ın |
age | yaş |
sex | cinsiyet |
per cent | yüzde |
by | göre |
and | e |
EN Proportions of positions (by sex, age, persons with disabilities and population groups) in public institutions (national and local legislatures, public service, and judiciary) compared to national distributions 16.7.2
TR Kamu kurumlarındaki (ulusal ve yerel yasama, kamu hizmeti ve yargı) pozisyonların dağılımının ulusal dağılımlara (cinsiyet, yaş, engelliler ve nüfus gruplarına göre) oranı 16.7.2
Engleski | turski |
---|---|
sex | cinsiyet |
population | nüfus |
public | kamu |
institutions | kurumlar |
service | hizmeti |
age | yaş |
and | ve |
in | da |
groups | grupları |
national | ulusal |
local | yerel |
by | göre |
of | nın |
EN 11.2.1. Proportion of population that has convenient access to public transport, by sex, age and persons with disabilities
TR 11.2.1. Cinsiyet, yaş ve engelli kişilere göre, toplu taşıma araçlarına kolay erişimi olan nüfusun oranı
Engleski | turski |
---|---|
population | nüfusun |
has | olan |
convenient | kolay |
access | erişimi |
transport | taşıma |
sex | cinsiyet |
age | yaş |
and | ve |
by | göre |
EN Average share of the built-up area of cities that is open space for public use for all, by sex, age and persons with disabilities 11.7.2
TR Cinsiyet, yaş ve engelli kişilere göre kamu kullanımına tamamen açık, yapılaşmış alanların şehirlerdeki ortalama payı 11.7.2
Engleski | turski |
---|---|
average | ortalama |
of | ın |
sex | cinsiyet |
age | yaş |
share | payı |
and | ve |
open | açık |
all | ya |
public | kamu |
use | kullanım |
by | göre |
EN THE VIEWS OF SPECIAL EDUCATION AND REHABILITATION CENTER STAFF ABOUT SEXUAL EDUCATION OF PERSONS WITH DISABILITIES
TR ÖZEL EĞİTİM VE REHABİLİTASYON MERKEZİ ÇALIŞANLARININ ENGELLİ BİREYLERİN CİNSEL EĞİTİMİ KONUSUNDAKİ GÖRÜŞLERİ
Engleski | turski |
---|---|
center | merkez |
and | ve |
EN Web accessibility encompasses all disabilities that affect access to the Web, including: visual, auditory, physical, speech, cognitive and neurological disabilities."
TR Web erişilebilirliği, aşağıdakiler dahil, Webe erişimi etkileyen tüm engellilik türlerini kapsar: görsel, işitsel, fiziksel, konuşma, zihinsel ve nörolojik engellilik türleri."
Engleski | turski |
---|---|
affect | etkileyen |
access | erişimi |
including | dahil |
visual | görsel |
physical | fiziksel |
speech | konuşma |
cognitive | zihinsel |
and | ve |
web | web |
all | tüm |
EN Web accessibility encompasses all disabilities that affect access to the Web, including: visual, auditory, physical, speech, cognitive and neurological disabilities."
TR Web erişilebilirliği, aşağıdakiler dahil, Webe erişimi etkileyen tüm engellilik türlerini kapsar: görsel, işitsel, fiziksel, konuşma, zihinsel ve nörolojik engellilik türleri."
Engleski | turski |
---|---|
affect | etkileyen |
access | erişimi |
including | dahil |
visual | görsel |
physical | fiziksel |
speech | konuşma |
cognitive | zihinsel |
and | ve |
web | web |
all | tüm |
EN Web accessibility encompasses all disabilities that affect access to the Web, including: visual, auditory, physical, speech, cognitive and neurological disabilities."
TR Web erişilebilirliği, aşağıdakiler dahil, Webe erişimi etkileyen tüm engellilik türlerini kapsar: görsel, işitsel, fiziksel, konuşma, zihinsel ve nörolojik engellilik türleri."
Engleski | turski |
---|---|
affect | etkileyen |
access | erişimi |
including | dahil |
visual | görsel |
physical | fiziksel |
speech | konuşma |
cognitive | zihinsel |
and | ve |
web | web |
all | tüm |
EN Web accessibility encompasses all disabilities that affect access to the Web, including: visual, auditory, physical, speech, cognitive and neurological disabilities."
TR Web erişilebilirliği, aşağıdakiler dahil, Webe erişimi etkileyen tüm engellilik türlerini kapsar: görsel, işitsel, fiziksel, konuşma, zihinsel ve nörolojik engellilik türleri."
Engleski | turski |
---|---|
affect | etkileyen |
access | erişimi |
including | dahil |
visual | görsel |
physical | fiziksel |
speech | konuşma |
cognitive | zihinsel |
and | ve |
web | web |
all | tüm |
EN Web accessibility encompasses all disabilities that affect access to the Web, including: visual, auditory, physical, speech, cognitive and neurological disabilities."
TR Web erişilebilirliği, aşağıdakiler dahil, Webe erişimi etkileyen tüm engellilik türlerini kapsar: görsel, işitsel, fiziksel, konuşma, zihinsel ve nörolojik engellilik türleri."
Engleski | turski |
---|---|
affect | etkileyen |
access | erişimi |
including | dahil |
visual | görsel |
physical | fiziksel |
speech | konuşma |
cognitive | zihinsel |
and | ve |
web | web |
all | tüm |
EN Web accessibility encompasses all disabilities that affect access to the Web, including: visual, auditory, physical, speech, cognitive and neurological disabilities."
TR Web erişilebilirliği, aşağıdakiler dahil, Webe erişimi etkileyen tüm engellilik türlerini kapsar: görsel, işitsel, fiziksel, konuşma, zihinsel ve nörolojik engellilik türleri."
Engleski | turski |
---|---|
affect | etkileyen |
access | erişimi |
including | dahil |
visual | görsel |
physical | fiziksel |
speech | konuşma |
cognitive | zihinsel |
and | ve |
web | web |
all | tüm |
EN Web accessibility encompasses all disabilities that affect access to the Web, including: visual, auditory, physical, speech, cognitive and neurological disabilities."
TR Web erişilebilirliği, aşağıdakiler dahil, Webe erişimi etkileyen tüm engellilik türlerini kapsar: görsel, işitsel, fiziksel, konuşma, zihinsel ve nörolojik engellilik türleri."
Engleski | turski |
---|---|
affect | etkileyen |
access | erişimi |
including | dahil |
visual | görsel |
physical | fiziksel |
speech | konuşma |
cognitive | zihinsel |
and | ve |
web | web |
all | tüm |
EN Overlooking concessions that qualify as bribe by persons using their office is assessed as breach of ethical code of conduct.
TR Kişilerin konumunu kullanarak rüşvet niteliği taşıyan tavizlere göz yumması etik kural ihlali olarak değerlendirilir.
Engleski | turski |
---|---|
ethical | etik |
their | de |
using | kullanarak |
EN Referral, accompaniment, transportation and translation services to persons in need of support for accessing services.
TR Hizmetlere erişim amacıyla ihtiyacı olan bireylere gerektiğinde yönlendirme, eşlik etme, tercüme ve ulaşım desteği sağlama.
Engleski | turski |
---|---|
referral | yönlendirme |
transportation | ulaşım |
translation | tercüme |
services | hizmetlere |
support | desteği |
need | ihtiyacı |
and | ve |
to | e |
EN We organize core humanitarian standards (CHS) trainings to increase the capacities of persons and institutions working with refugees
TR Mültecilere yönelik çalışan kişi ve kurumların kapasitelerini artırmak için temel insani yardım standardı (TİS) eğitimleri düzenliyoruz
Engleski | turski |
---|---|
core | temel |
refugees | mültecilere |
standards | standardı |
and | ve |
institutions | kurumlar |
increase | artırmak |
EN We organize core humanitarian standards (CHS) trainings to increase the capacities of persons and institutions working with refugees
TR Mültecilere yönelik çalışan kişi ve kurumların kapasitelerini artırmak için temel insani yardım standardı (TİS) eğitimleri düzenliyoruz
Engleski | turski |
---|---|
core | temel |
refugees | mültecilere |
standards | standardı |
and | ve |
institutions | kurumlar |
increase | artırmak |
EN Thus, apart from vulnerable groups and emergency response, access to free health care for persons under international protection ended
TR Bu da topluluğun sağlık ve eğitim gibi temel hak ve hizmetlerden yararlanmalarını engelledi
Engleski | turski |
---|---|
health | sağlık |
and | ve |
under | da |
response | bu |
to | e |
EN Thus, apart from vulnerable groups and emergency response, access to free health care for persons under international protection ended
TR Bu da topluluğun sağlık ve eğitim gibi temel hak ve hizmetlerden yararlanmalarını engelledi
Engleski | turski |
---|---|
health | sağlık |
and | ve |
under | da |
response | bu |
to | e |
EN Step 8: We made a list of all persons we had harmed, and became willing to make amends to them all.
TR Adım 8: Zarar verdiğimiz tüm kişilerin bir listesini yaptık ve hepsini düzeltmeye istekli olduk.
Engleski | turski |
---|---|
step | adım |
made | yaptı |
list | listesini |
and | ve |
a | bir |
we | verdiğimiz |
EN Overlooking concessions that qualify as bribe by persons using their office is assessed as breach of ethical code of conduct.
TR Kişilerin konumunu kullanarak rüşvet niteliği taşıyan tavizlere göz yumması etik kural ihlali olarak değerlendirilir.
Engleski | turski |
---|---|
ethical | etik |
their | de |
using | kullanarak |
EN Articles that are covered by the ITAR United States Munitions List (USML) include equipment, components, materials, software, and technical information that can only be shared with US Persons unless under special authorization or exemption
TR ITAR ABD Mühimmat Listesi (USML) kapsamındaki makaleler, özel bir yetki veya istisna olmadığı sürece yalnızca ABD Vatandaşları ile paylaşılabilecek ekipman, aksam, malzeme, yazılım ve teknik bilgiler içerir
Engleski | turski |
---|---|
itar | itar |
equipment | ekipman |
materials | malzeme |
information | bilgiler |
authorization | yetki |
software | yazılım |
technical | teknik |
us | abd |
list | listesi |
or | veya |
and | ve |
EN US Persons are individuals who are US Green Card (Permanent Resident Card) holders or US citizens.
TR ABD Vatandaşları, ABD Yeşil Kart (Kalıcı Oturma İzni Kartı) sahipleri ve ABD Uyruklu kişilerdir.
Engleski | turski |
---|---|
us | abd |
green | yeşil |
holders | sahipleri |
permanent | kalıcı |
EN Excess or improper payments which are determined to be caused by the intent or fault of the employee or the employer shall be collected from the persons concerned together with the statutory interest.
TR İşçi veya işverenin kasıt veya kusurundan kaynaklandığı belirlenen fazla veya yersiz ödemeler yasal faizi ile birlikte ilgililerden tahsil edilir.
Engleski | turski |
---|---|
statutory | yasal |
payments | ödemeler |
or | veya |
EN When the possibility of significantly affecting the fundamental rights and freedoms of the persons concerned arises, the authorities authorized to regulate and/or supervise in the field of AI should be consulted.
TR İlgili kişilerin temel hak ve özgürlüklerini önemli ölçüde etkileme ihtimali ortaya çıktığında YZ alanında düzenleme ve/veya denetleme yapmaya yetkili otoritelere başvurulmalıdır.
Engleski | turski |
---|---|
and | ve |
authorized | yetkili |
in the field | alanında |
or | veya |
EN Policy Text on Educational Rights of Forced Displaced Persons
TR 12. Çocukluk Bizde Kalsın Çalıştayı “Sosyal Politikaların Çocuk ve Aileler Üzerindeki Etkileri”
Engleski | turski |
---|---|
of | ın |
EN Proportion of women and girls aged 15 years and older subjected to sexual violence by persons other than an intimate partner in the previous 12 months, by age and place of occurrence
TR Yaşa ve olayın oluş yerine göre, son 12 ay içinde partneri dışındaki biri tarafından cinsel şiddete maruz kalan 15 yaş ve üstü kadın ve kızların oranı
Engleski | turski |
---|---|
women | kadın |
sexual | cinsel |
months | ay |
other | son |
other than | dışındaki |
and | ve |
age | yaş |
in | içinde |
EN Proportion of persons victim of physical or sexual harassment, by sex, age, disability status and place of occurrence, in the previous 12 months
TR Cinsiyet, yaş, engellilik durumu ve olay yerine göre, son 12 ay içinde fiziksel ya da cinsel taciz mağduru kişilerin oranı
Engleski | turski |
---|---|
physical | fiziksel |
sexual | cinsel |
sex | cinsiyet |
status | durumu |
months | ay |
age | yaş |
and | ve |
by | göre |
in | da |
EN Overlooking concessions that qualify as bribe by persons using their office is assessed as breach of ethical code of conduct.
TR Kişilerin konumunu kullanarak rüşvet niteliği taşıyan tavizlere göz yumması etik kural ihlali olarak değerlendirilir.
Engleski | turski |
---|---|
ethical | etik |
their | de |
using | kullanarak |
EN Overlooking concessions that qualify as bribe by persons using their office is assessed as breach of ethical code of conduct.
TR Kişilerin konumunu kullanarak rüşvet niteliği taşıyan tavizlere göz yumması etik kural ihlali olarak değerlendirilir.
Engleski | turski |
---|---|
ethical | etik |
their | de |
using | kullanarak |
EN We organize core humanitarian standards (CHS) trainings to increase the capacities of persons and institutions working with refugees
TR Gade, kendisi ve ailesi için pandemi döneminde can suyu olan kısa dönemli istihdam projemiz kapsamında edindiği işte çalışmaya devam ediyor
Engleski | turski |
---|---|
working | iş |
and | ve |
of | in |
to | için |
EN Articles that are covered by the ITAR United States Munitions List (USML) include equipment, components, materials, software, and technical information that can only be shared with US Persons unless under special authorization or exemption
TR ITAR ABD Mühimmat Listesi (USML) kapsamındaki makaleler, özel bir yetki veya istisna olmadığı sürece yalnızca ABD Vatandaşları ile paylaşılabilecek ekipman, aksam, malzeme, yazılım ve teknik bilgiler içerir
Engleski | turski |
---|---|
itar | itar |
equipment | ekipman |
materials | malzeme |
information | bilgiler |
authorization | yetki |
software | yazılım |
technical | teknik |
us | abd |
list | listesi |
or | veya |
and | ve |
EN US Persons are individuals who are US Green Card (Permanent Resident Card) holders or US citizens.
TR ABD Vatandaşları, ABD Yeşil Kart (Kalıcı Oturma İzni Kartı) sahipleri ve ABD Uyruklu kişilerdir.
Engleski | turski |
---|---|
us | abd |
green | yeşil |
holders | sahipleri |
permanent | kalıcı |
EN We organize core humanitarian standards (CHS) trainings to increase the capacities of persons and institutions working with refugees
TR Gade, kendisi ve ailesi için pandemi döneminde can suyu olan kısa dönemli istihdam projemiz kapsamında edindiği işte çalışmaya devam ediyor
Engleski | turski |
---|---|
working | iş |
and | ve |
of | in |
to | için |
EN Thus, apart from vulnerable groups and emergency response, access to free health care for persons under international protection ended
TR Bu da topluluğun sağlık ve eğitim gibi temel hak ve hizmetlerden yararlanmalarını engelledi
Engleski | turski |
---|---|
health | sağlık |
and | ve |
under | da |
response | bu |
to | e |
EN Excess or improper payments which are determined to be caused by the intent or fault of the employee or the employer shall be collected from the persons concerned together with the statutory interest.
TR İşçi veya işverenin kasıt veya kusurundan kaynaklandığı belirlenen fazla veya yersiz ödemeler yasal faizi ile birlikte ilgililerden tahsil edilir.
Engleski | turski |
---|---|
statutory | yasal |
payments | ödemeler |
or | veya |
EN When the possibility of significantly affecting the fundamental rights and freedoms of the persons concerned arises, the authorities authorized to regulate and/or supervise in the field of AI should be consulted.
TR İlgili kişilerin temel hak ve özgürlüklerini önemli ölçüde etkileme ihtimali ortaya çıktığında YZ alanında düzenleme ve/veya denetleme yapmaya yetkili otoritelere başvurulmalıdır.
Engleski | turski |
---|---|
and | ve |
authorized | yetkili |
in the field | alanında |
or | veya |
EN It is important for PoC, queer people and young women* or persons who are read as female to occupy high positions in the cultural sector because there will never be diversity without them
TR Kültür alanında PoC’ların, queerlerin ve genç kadınların* ya da kadın olarak okunanların yüksek pozisyonlarda bulunması çok önemli, zira onlar olmadan çeşitlilikten bahsetmek söz konusu olamaz
Engleski | turski |
---|---|
cultural | kültür |
without | olmadan |
young | genç |
important | önemli |
high | yüksek |
in | da |
women | kadın |
to | e |
read | ve |
EN The industry has 2.92 million employees – nearly 7% of all persons gainfully employed.
TR Bu branşta çalışan kişi sayısı 2,92 milyon; yani, tüm çalışan nüfusun %7’si.
Engleski | turski |
---|---|
employees | çalışan |
million | milyon |
all | tüm |
the | yani |
EN On average, someone with measles will infect 12 to 18 other persons
TR Kızamığa yakalanan her kişi hastalığı ortalama 12 ila 18 kişiye bulaştırıyor
Engleski | turski |
---|---|
average | ortalama |
to | her |
EN Not that things ended there: The EU Commission has included 700 million Euros for free travel in Europe in its budget thru’ 2027 – allowing 300,000 young persons per year to discover Europe.
TR Ama girişim burada kalmadı: AB Komisyonu 2027’ye kadar serbest bir Avrupa seyahati için 700 milyon avro tahsis etti; her yıl 300.000 genç bu sayede Avrupa’yı keşfe çıkacak.
Engleski | turski |
---|---|
commission | komisyonu |
free | serbest |
million | milyon |
euros | avro |
year | yıl |
young | genç |
eu | ab |
europe | avrupa |
the | burada |
EN WCAG 2. 0 (Web Content Accessibility Guidelines) Elsevier supports the international accessibility standard which ensures our websites are usable by people with a wide range of disabilities.
TR WCAG 2. 0 (Web İçeriği Erişilebilirlik Kuralları) Elsevier, internet sitelerimizin farklı engellere sahip kişiler tarafından kullanılabilmesi için uluslararası erişilebilirlik standardını desteklemektedir.
Engleski | turski |
---|---|
accessibility | erişilebilirlik |
guidelines | kuralları |
elsevier | elsevier |
international | uluslararası |
by | tarafından |
of | in |
the | kişiler |
web | web |
standard | standardı |
EN Section 508 ensures any IT purchased or used by the US federal government or federally funded institutions is usable by people with disabilities
TR Section 508, ABD federal hükümeti ya da federal hükümet tarafından finanse edilen kuruluşlar tarafından satın alınan ya da kullanılan tüm IT ürünlerinin engelliler tarafından kullanılabilir olmasını temin eder
Engleski | turski |
---|---|
federal | federal |
institutions | kuruluşlar |
us | abd |
it | it |
by | tarafından |
government | hükümet |
purchased | satın |
used | kullanılan |
EN Erhan thinks that people with disabilities should be given an opportunity without prejudice to show themselves
TR Erhan, engellilere önyargısız olarak kendilerini gösterme fırsatı verilmesi gerektiğini düşünüyor
Engleski | turski |
---|---|
erhan | erhan |
should | gerektiğini |
to | olarak |
opportunity | fırsat |
EN Passengers with limited mobility and mental problems as well as elderly and unwell passengers and those who have other disabilities
TR Sınırlı hareket kabiliyeti ve zihinsel sorunları olan yolcular, yaşlı, hasta ve başka engelleri olanlar yolcular
Engleski | turski |
---|---|
passengers | yolcular |
mental | zihinsel |
other | başka |
limited | sınırlı |
and | ve |
problems | sorunları |
have | olan |
EN Support to vulnerable individuals such as children, elderly, people with disabilities or health conditions in order to meet their special needs.
TR Çocuk, yaşlı, engelli, ağır sağlık problemi gibi hassas durumu olan bireylerin ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlama.
Engleski | turski |
---|---|
vulnerable | hassas |
individuals | bireylerin |
health | sağlık |
or | olan |
needs | ihtiyaç |
as | gibi |
Prikazuje se 50 od 50 prijevoda