EN Hilti website offers you to stock availability check in product page. Products are color-coded: Green meaning enough stock, Yellow meaning stock may be insufficient.
EN Hilti website offers you to stock availability check in product page. Products are color-coded: Green meaning enough stock, Yellow meaning stock may be insufficient.
TR Hilti web sitesi, ürün sayfalarından stok durumunu kontrol etmenizi sağlar. Ürünler renk kodludur: Yeşil renk yeterli stoğun olduğu anlamına gelir, Sarı renk ise stoğun yetersiz olabileceğini belirtir.
Engleski | turski |
---|---|
hilti | hilti |
stock | stok |
green | yeşil |
enough | yeterli |
you to | etmenizi |
color | renk |
to | anlamına |
yellow | sarı |
check | kontrol |
are | sağlar |
product | ürün |
EN Hilti website offers you to stock availability check in product page. Products are color-coded: Green meaning enough stock, Yellow meaning stock may be insufficient.
TR Hilti web sitesi, ürün sayfalarından stok durumunu kontrol etmenizi sağlar. Ürünler renk kodludur: Yeşil renk yeterli stoğun olduğu anlamına gelir, Sarı renk ise stoğun yetersiz olabileceğini belirtir.
Engleski | turski |
---|---|
hilti | hilti |
stock | stok |
green | yeşil |
enough | yeterli |
you to | etmenizi |
color | renk |
to | anlamına |
yellow | sarı |
check | kontrol |
are | sağlar |
product | ürün |
EN There is some debate over the meaning of the original Elzevir printer’s mark that is still used as Elsevier’s logo today and features an old man standing beneath a vine-entwined elm tree
TR Orijinal Elzevir matbaa makinesinin üzerinde yer alan ve günümüzde hala Elsevier'in logosu olarak kullanılan, sarmaşıkların sardığı bir karaağacın altında duran adam işaretinin anlamıyla ilgili bazı tartışmalar bulunmaktadır
Engleski | turski |
---|---|
original | orijinal |
logo | logosu |
man | adam |
beneath | altında |
today | günümüzde |
and | ve |
some | bazı |
meaning | bir |
of | yer |
used | kullanılan |
EN Guidewords take you to the exact meaning you are looking for
TR Sayfa başındaki kelimeler sizi aradığınız gerçek anlama götürür
Engleski | turski |
---|---|
the | kelimeler |
to | anlama |
EN It has essential meaning for keeping your funds safe
TR Bunun, yatırımlarınızı güvende tutmak için önemi büyüktür
Engleski | turski |
---|---|
for | için |
it | bunun |
EN Binance burns a percentage of the BNB supply every three months meaning BNB is a deflationary asset
TR Binance, her üç ayda bir BNB arzının bir yüzdesini yakar, yani BNB deflasyonist bir varlıktır
Engleski | turski |
---|---|
binance | binance |
bnb | bnb |
supply | arz |
meaning | bir |
the | yani |
of | her |
EN HAIM (pronounced HY-am, meaning "life" in Hebrew) is an American pop rock band from Los Angeles
TR Los Angeles'li Este Haim, Danielle Haim, Alana Haim adında üç kız kardeşin kurduğu, biraz girl pop rock biraz R&B gibi duran şarkıları olan yeni bir grup
Engleski | turski |
---|---|
pop | pop |
rock | rock |
band | grup |
los | los |
meaning | bir |
is | olan |
EN HAIM (pronounced HY-am, meaning "life" in Hebrew) is an American pop rock band from Los Angeles. The band consists of three sisters: Este Haim (bass guitar and vocals), Danielle H… read more
TR Los Angeles'li Este Haim, Danielle Haim, Alana Haim adında üç kız kardeşin kurduğu, biraz girl pop rock biraz R&B gibi duran şarkıları olan yeni bir grup. Forever adlı ilk ep ke… Devamını oku
EN ServiceProviding service to others, inside or outside the fellowship, is an incredible way to strengthen your recovery and find a sense of meaning outside your internet and technology use
TR HizmetBursun içinde veya dışında başkalarına hizmet vermek, iyileşmenizi güçlendirmenin ve internet ve teknoloji kullanımınızın dışında bir anlam bulmanın inanılmaz bir yoludur
Engleski | turski |
---|---|
others | başkaları |
incredible | inanılmaz |
internet | internet |
technology | teknoloji |
service | hizmet |
inside | iç |
outside | dışında |
or | veya |
meaning | bir |
and | ve |
use | kullanım |
EN I have had a few relapses in the last two years which have helped me grow, but largely during this time I?ve been sober, meaning I haven?t engaged in any of my problematic behaviors
TR Son iki yılda büyümeme yardımcı olan birkaç nüks yaşadım, ancak bu süre zarfında büyük ölçüde ayıktım, yani sorunlu davranışlarımdan hiçbirini yapmadım
Engleski | turski |
---|---|
last | son |
problematic | sorunlu |
a | yardımcı |
this | bu |
time | süre |
EN The meaning of online survey is a web form that consists of a series of questions and also collecting data for various purposes such as feedback, evaluation, market research, etc.
TR Çevrimiçi anketin anlamı, bir dizi sorudan oluşan ve ayrıca geri bildirim, değerlendirme, pazar araştırması vb. gibi çeşitli amaçlarla veri toplayan bir web formudur.
Engleski | turski |
---|---|
series | dizi |
data | veri |
evaluation | değerlendirme |
market | pazar |
research | araştırması |
feedback | geri bildirim |
web | web |
meaning | bir |
various | çeşitli |
EN You can create a ton of confusion by using bullets inappropriately. Donate a second and read up on each bullet's meaning before using it. When in doubt, use the default!
TR Maddeleme işaretlerini düzgün kullanmayarak onlarca karışıklığa sebep olabilirsiniz. Biraz vaktinizi ayırarak kullanmadan önce her madde işareti hakkında okuyun. Eğer şüpheniz varsa, var olanları kullanın!
Engleski | turski |
---|---|
you can | olabilirsiniz |
use | kullanın |
read | okuyun |
of | her |
on | hakkında |
EN Desa is an Indonesian word meaning ‘village’.
TR Desa ‘köy’ anlamına gelen Endonezyaca bir kelimedir.
Engleski | turski |
---|---|
village | köy |
meaning | bir |
EN Adblock enables you to hit the refresh button, creating a clutter-free, cleaner screen, meaning faster loading times and increased privacy.
TR Adblock, yenileme düğmesine basarak karmaşasız, daha temiz bir ekran görmenize, yükleme hızlarını artırıp gizliliğinizi korumanıza olanak verir.
Engleski | turski |
---|---|
button | düğmesine |
screen | ekran |
loading | yükleme |
meaning | bir |
EN Beyond the outstanding performance, the GameDAC also provides the most flexibility to gamers with its OLED-based menu system, meaning that all of your settings are easily adjustable without needing to install software.
TR Olağanüstü performansın ötesinde, GameDAC aynı zamanda OLED temelli menü sistemiyle oyunculara tam esneklik sağlıyor, bu da tüm ayarlarınızın yazılımı yükleme gereği olmadan kolaylıkla ayarlanabilir olması demek.
Engleski | turski |
---|---|
flexibility | esneklik |
of | ın |
easily | kolaylıkla |
outstanding | olağanüstü |
gamedac | gamedac |
oled | oled |
based | temelli |
menu | menü |
beyond | ötesinde |
also | da |
the | aynı |
its | bu |
that | tam |
all | tüm |
without | olmadan |
performance | performans |
software | yazılımı |
EN Yes! The Arctis Pro includes a 3.5mm adapter, meaning that you can plug it into an Xbox controller, VR headset, or mobile device
TR Evet! Arctis Pro’da Xbox kumanda aygıtına, VR kulaklığına veya mobil cihaza bağlayabileceğiniz 3,5 mm adaptör bulunmaktadır
Engleski | turski |
---|---|
xbox | xbox |
mobile | mobil |
device | cihaza |
arctis | arctis |
yes | evet |
or | veya |
EN In the process, we add meaning to our work with our values, which have been our guiding light since our establishment.
TR Bunu yaparken varoluşumuzdan bu yana bize ışık tutan değerlerimizle işimize anlam katarız.
Engleski | turski |
---|---|
light | ışık |
work | iş |
been | bu |
our | de |
the | bunu |
EN Popular English idioms and phrases - meaning & use. Preply
TR Popüler İngilizce deyimler ve cümleler ile onların anlamları ve kullanımları. Preply
Engleski | turski |
---|---|
popular | popüler |
and | ve |
use | kullan |
EN They’re also flexible, meaning they serve way more locations in more communities than any other mode of mass transportation.
TR Aynı zamanda esneklerdir, yani diğer bütün toplu taşımacılık yöntemlerinden çok daha fazla konuma ve topluluğa hizmet ederler.
Engleski | turski |
---|---|
transportation | taşımacılık |
serve | hizmet |
other | diğer |
of | yani |
EN Capitalized terms not otherwise defined herein shall have the meaning set forth in the Busbud Terms of Service.
TR Burada aksi tanımlanmayan ve büyük harfle yazılan terimler, Busbud Hizmet Koşullarında belirtilen anlamları taşır.
Engleski | turski |
---|---|
busbud | busbud |
service | hizmet |
the | burada |
terms | koşullar |
EN The firm’s dispute resolution team provides full-scope and integrated support to agricultural clients, meaning conflict specialists are involved from the early stages of emerging issues
TR Tarım sektöründe faaliyet gösteren müvekkiller Moroğlu Arseven’in uyuşmazlık çözümü ekibinden; tam kapsamlı ve entegre destek alırlar
Engleski | turski |
---|---|
dispute | uyuşmazlık |
integrated | entegre |
support | destek |
agricultural | tarım |
resolution | çözümü |
and | ve |
full | tam |
EN The industry sits at the intersection of science, law, policy and commerce, meaning that companies operating in this context face unique dynamics
TR Kimya sektöründeki şirketler; endüstri, bilim, hukuk, politika ve ticaretin kesiştiği bir noktada yer aldığı için farklı alanlara ilişkin konularla karşı karşıya kalmaktadırlar
Engleski | turski |
---|---|
science | bilim |
law | hukuk |
policy | politika |
companies | şirketler |
and | ve |
meaning | bir |
industry | sektör |
EN The firm’s dispute resolution team provides full-scope and integrated support to education clients, meaning conflict specialists are involved from the early stages of emerging issues
TR Eğitim sektöründe faaliyet gösteren müvekkiller, Moroğlu Arseven’in uyuşmazlık çözümü ekibinden; tam kapsamlı ve entegre destek alırlar
Engleski | turski |
---|---|
dispute | uyuşmazlık |
integrated | entegre |
support | destek |
resolution | çözümü |
to | e |
education | eğitim |
and | ve |
full | tam |
EN The firm’s dispute resolution team provides full-scope and integrated support to food and beverage clients, meaning conflict specialists are involved from the early stages of emerging issues
TR Yiyecek ve içecek sektörlerinde faaliyet gösteren müvekkiller, Moroğlu Arseven’in uyuşmazlık çözümü ekibinden; tam kapsamlı ve entegre destek alırlar
Engleski | turski |
---|---|
dispute | uyuşmazlık |
integrated | entegre |
support | destek |
food | yiyecek |
beverage | içecek |
resolution | çözümü |
and | ve |
full | tam |
EN Let the wise keeper of the night appear on your brand logo, bringing depth and meaning to it. Create your design with no effort using flexible templates.
TR Gecenin bilge bekçisi logonuzda görünerek ona derinlik ve anlam katsın. Esnek şablonları kullanarak tasarımınızı hiç yorulmadan oluşturun.
Engleski | turski |
---|---|
flexible | esnek |
create | oluşturun |
templates | şablonları |
and | ve |
design | tasarım |
using | kullanarak |
EN Quality, built-to-last stuff accumulates character and meaning through extended use and repair. It becomes greater than the sum of its threads.
TR Uzun süreli kullanım ve onarımlarla, kaliteli ve uzun ömürlü eşyalar karakter ve anlam kazanır. Dikişlerinin toplamından çok daha fazlasını ifade ederler.
Engleski | turski |
---|---|
quality | kaliteli |
character | karakter |
use | kullanım |
and | ve |
through | e |
the | fazlasını |
EN About The Meaning Of Our Activity HTML Template
TR Tarzımız Hakkında HTML Şablonu
Engleski | turski |
---|---|
html | html |
about | hakkında |
EN About The Meaning Of Our Activity
TR Dijital Tasarım Stüdyosu Hakkında
Engleski | turski |
---|---|
about | hakkında |
EN Binance burns a percentage of the BNB supply every three months meaning BNB is a deflationary asset
TR Binance, her üç ayda bir BNB arzının bir yüzdesini yakar, yani BNB deflasyonist bir varlıktır
Engleski | turski |
---|---|
binance | binance |
bnb | bnb |
supply | arz |
meaning | bir |
the | yani |
of | her |
EN Left shifts have zeros shifted in on the right while the sign bit is shifted out on the left, meaning the sign of an operand is not preserved
TR Sola kaydırmada sağdan eksilen bitler sıfırlarla doldurulur, bu arada işaret biti soldan taşarak silinir, yani sola kaydırmada terimin işareti korunmaz
Engleski | turski |
---|---|
right | sağ |
sign | işareti |
the | yani |
EN Right shifts have copies of the sign bit shifted in on the left, meaning the sign of an operand is preserved.
TR Sağa kaldırmada ise işaret biti yerinden oynatılmaz, yani sağa kaydırmada terimin işareti korunur.
Engleski | turski |
---|---|
right | sağ |
sign | işareti |
the | ise |
EN Desa is an Indonesian word meaning ‘village’.
TR Desa ‘köy’ anlamına gelen Endonezyaca bir kelimedir.
Engleski | turski |
---|---|
village | köy |
meaning | bir |
EN Desa is an Indonesian word meaning ‘village’.
TR Desa ‘köy’ anlamına gelen Endonezyaca bir kelimedir.
Engleski | turski |
---|---|
village | köy |
meaning | bir |
EN Desa is an Indonesian word meaning ‘village’.
TR Desa ‘köy’ anlamına gelen Endonezyaca bir kelimedir.
Engleski | turski |
---|---|
village | köy |
meaning | bir |
EN Desa is an Indonesian word meaning ‘village’.
TR Desa ‘köy’ anlamına gelen Endonezyaca bir kelimedir.
Engleski | turski |
---|---|
village | köy |
meaning | bir |
EN The German electoral system makes it difficult for any one party to form a government on its own – meaning that a coalition tends to be the rule
TR Almanya’daki seçim sistemi tek bir partinin tek başına iktidar olmasını zorlaştıran bir sistemdir ve istisnalar dışında koalisyon hükümetleri kurulur
Engleski | turski |
---|---|
system | sistemi |
to be | olmasını |
a | bir |
to | tek |
EN Then Generation Y brought the work-life balance to the fore, and the millennials are now giving a new answer to the question about the meaning of work: work should also make a contribution to society.
TR Y kuşağı, Work-Life-Balance (İş ve Özel Hayatın Uyumu) kavramını ön plana çıkardı, milenyum kuşağı mensupları, işin ne anlam taşıdığı sorusuna yeni bir cevap veriyorlar: İş, topluma da katkı sağlamalı.
Engleski | turski |
---|---|
answer | cevap |
society | topluma |
life | hayatın |
work | iş |
should | ne |
and | ve |
meaning | bir |
of | in |
new | yeni bir |
EN A central point seems to be the question of meaning
TR Odakta yer alan bir konu, anlam meselesiymiş gibi görünüyor
Engleski | turski |
---|---|
meaning | bir |
the | gibi |
EN How do we have to imagine that looks like in companies? I think we overestimate young people’s desire for meaning
TR Bunu firmalarda nasıl tahayyül etmek gerekir? Sanırım bizler, genç insanların anlam arayışlarını gözümüzde büyütüyoruz
Engleski | turski |
---|---|
young | genç |
have to | gerekir |
that | bunu |
how | nasıl |
EN However, these words don’t always have the same meaning in the original and the new language environment
TR Ama dikkat: Bu sözcükler, yeni geldikleri çevrelerde aslından farklı bir anlam taşıyabilirler
Engleski | turski |
---|---|
new | yeni |
these | bu |
EN The language teacher warns: "The dots above the vowels aren’t ornaments; they’re carriers of meaning." As in “fordern" (to demand) and "fördern” (to promote)
TR Rashid kendi dillerinden bu harfleri tanımayanlara “bu ünlülerdeki noktalar sadece süs değil, önemli birer işaret”, uyarısında bulunuyor
EN He and seven other refugees take their tour participants to places that have a special meaning for them and which come to mind first
TR O ve ülkelerinden kaçıp gelmiş diğer yedi mülteci kendileri için önem kazanmış ve akıllarına kazınmış yerlere götürüyorlar.
Engleski | turski |
---|---|
other | diğer |
refugees | mülteci |
that | o |
and | ve |
seven | yedi |
EN Automated cryptocurrency trading may confuse you at first. We tried to make our platform as user friendly as possible and prepared a list of terms and their meaning for novice traders.
TR Otomatik kripto para birimi ticareti ilk başta kafanızı karıştırabilir. Platformumuzu olabildiğince kullanıcı dostu yapmaya çalıştık ve acemi tüccarlar için terimlerin ve anlamlarının bir listesini hazırladık.
Engleski | turski |
---|---|
automated | otomatik |
friendly | dostu |
list | listesini |
as possible | olabildiğince |
user | kullanıcı |
first | ilk |
and | ve |
of | in |
meaning | bir |
cryptocurrency | kripto |
EN Adblock enables you to hit the refresh button, creating a clutter-free, cleaner screen, meaning faster loading times and increased privacy.
TR Adblock, yenileme düğmesine basarak karmaşasız, daha temiz bir ekran görmenize, yükleme hızlarını artırıp gizliliğinizi korumanıza olanak verir.
Engleski | turski |
---|---|
button | düğmesine |
screen | ekran |
loading | yükleme |
meaning | bir |
EN These solutions are pre-engineered, assembled, integrated, and tested, meaning they?re low-risk and fast to implement.
TR Bu çözümler önceden tasarlanmış, monte edilmiş, entegre edilmiş ve test edilmiştir, yani düşük riskli ve uygulaması hızlıdır.
Engleski | turski |
---|---|
integrated | entegre |
tested | test |
fast | hızlı |
solutions | çözümler |
pre | önceden |
to | yani |
low | düşük |
these | bu |
and | ve |
EN Meaning of Life groups in Australia | Meetup
TR Türkiye ülkesinde Hayatın Anlamı grupları | Meetup
Engleski | turski |
---|---|
of | ın |
meetup | meetup |
in | ülkesinde |
groups | grupları |
life | hayat |
EN Find out what's happening in Meaning of Life Meetup groups around the world and start meeting up with the ones near you.
TR Dünya genelindeki Hayatın Anlamı Meetup gruplarında olup bitenleri öğrenin ve yakınınızdakilerle buluşmaya başlayın.
Engleski | turski |
---|---|
start | başlayın |
near | yakın |
in | genelindeki |
find out | öğrenin |
world | dünya |
meetup | meetup |
and | ve |
life | hayat |
of | nın |
EN Most deep neural networks are feedforward, meaning they flow in one direction only, from input to output
TR Çoğu derin nöral ağlar ileri beslemelidir, yani sadece tek bir yönde, girişten çıkışa doğru akarlar
Engleski | turski |
---|---|
deep | derin |
networks | ağlar |
most | ileri |
meaning | bir |
only | sadece |
EN HAIM (pronounced HY-am, meaning "life" in Hebrew) is an American pop rock band from Los Angeles
TR Los Angeles'li Este Haim, Danielle Haim, Alana Haim adında üç kız kardeşin kurduğu, biraz girl pop rock biraz R&B gibi duran şarkıları olan yeni bir grup
Engleski | turski |
---|---|
pop | pop |
rock | rock |
band | grup |
los | los |
meaning | bir |
is | olan |
EN HAIM (pronounced HY-am, meaning "life" in Hebrew) is an American pop rock band from Los Angeles. The band consists of three sisters: Este Haim (bass guitar and vocals), Danielle H… read more
TR Los Angeles'li Este Haim, Danielle Haim, Alana Haim adında üç kız kardeşin kurduğu, biraz girl pop rock biraz R&B gibi duran şarkıları olan yeni bir grup. Forever adlı ilk ep ke… Devamını oku
Prikazuje se 50 od 50 prijevoda