Prevedi "husband" na turski

Prikazuje se 35 od 35 prijevoda fraze "husband" s Engleski na turski

Prijevod Engleski na turski od husband

Engleski
turski

EN OUR LIFE BEFORE We had a very good life in Syria. My husband who was a French...

TR #SalgındaHayataDestek Fatima şiddet kıskacındaki Suriye’den kaçtı,...

EN My name is Emira*, I was living in the Ayn al-Arab region of Syria with my husband and children

TR Benim adım Emira*, Suriye’de Ayn al-Arab bölgesinde eşim ve çocuklarımla birlikte yaşıyordum

Engleski turski
name adı
and ve
with birlikte
my benim

EN We were living a safe and quiet life in our country. I was working as a teacher and my husband was working as a taxi driver. My children were going to the school and I had  good relations with my neighbors. Our lives were just going by.

TR Memleketimde güvenli ve sakin bir hayat yaşıyorduk. Ben, senelerdir öğretmenlik yapıyordum; eşim de taksi şoförü olarak çalışıyordu. Çocuklarım okullarına gidip geliyordu; komşularımla iyi geçiniyordum. Akıp gidiyordu hayatımız.

Engleski turski
my
good iyi
i ben
and ve
life hayat
a bir
to güvenli

EN One of my husband’s friends suggested that we move to Akçakale and work in a cotton field there

TR Kocamın arkadaşlarından biri Akçakale’ye taşınmamızı ve orada bir pamuk çiftliğinde çalışmamızı önerdi

Engleski turski
friends arkadaşlar
cotton pamuk
there orada
and ve
a bir
of biri

EN That was a tough experience for us because both my husband and I were doing this kind of a job for the first time

TR Bu deneyim bizim için çok zordu, çünkü ben ve kocam ilk kez bu tür bir iş yapıyorduk

Engleski turski
experience deneyim
kind tür
time kez
i ben
and ve
this bu
of in
first ilk

EN After she and her husband left with their children their ‘poor but happy life’ in her own words in Aleppo back because of the war and came to Turkey, they were faced with financial problems and accommodation to a new life

TR Halep’te, kendi tabiriyle ‘az gelirli ama mutlu hayatlarını’ savaş nedeniyle bırakıp çocukları ve eşiyle Türkiye’ye geldiğinde hem geçim derdi hem de yeni bir yaşama alışma çabası başladı

Engleski turski
happy mutlu
came geldi
war savaş
but ama
she bir
and ve
to e
new yeni bir

EN My name is Emira*, I was living in the Ayn al-Arab region of Syria with my husband and children

TR Benim adım Emira*, Suriye’de Ayn al-Arab bölgesinde eşim ve çocuklarımla birlikte yaşıyordum

Engleski turski
name adı
and ve
with birlikte
my benim

EN We were living a safe and quiet life in our country. I was working as a teacher and my husband was working as a taxi driver. My children were going to the school and I had  good relations with my neighbors. Our lives were just going by.

TR Memleketimde güvenli ve sakin bir hayat yaşıyorduk. Ben, senelerdir öğretmenlik yapıyordum; eşim de taksi şoförü olarak çalışıyordu. Çocuklarım okullarına gidip geliyordu; komşularımla iyi geçiniyordum. Akıp gidiyordu hayatımız.

Engleski turski
my
good iyi
i ben
and ve
life hayat
a bir
to güvenli

EN One of my husband’s friends suggested that we move to Akçakale and work in a cotton field there

TR Kocamın arkadaşlarından biri Akçakale’ye taşınmamızı ve orada bir pamuk çiftliğinde çalışmamızı önerdi

Engleski turski
friends arkadaşlar
cotton pamuk
there orada
and ve
a bir
of biri

EN That was a tough experience for us because both my husband and I were doing this kind of a job for the first time

TR Bu deneyim bizim için çok zordu, çünkü ben ve kocam ilk kez bu tür bir iş yapıyorduk

Engleski turski
experience deneyim
kind tür
time kez
i ben
and ve
this bu
of in
first ilk

EN After she and her husband left with their children their ‘poor but happy life’ in her own words in Aleppo back because of the war and came to Turkey, they were faced with financial problems and accommodation to a new life

TR Halep’te, kendi tabiriyle ‘az gelirli ama mutlu hayatlarını’ savaş nedeniyle bırakıp çocukları ve eşiyle Türkiye’ye geldiğinde hem geçim derdi hem de yeni bir yaşama alışma çabası başladı

Engleski turski
happy mutlu
came geldi
war savaş
but ama
she bir
and ve
to e
new yeni bir

EN OUR LIFE BEFORE We had a very good life in Syria. My husband who was a French...

TR Şanlıurfa’da sürdürdüğümüz ‘Kız Çocuklarını Güçlendirme...

EN When they first learned that they were expecting twin babies, she and her husband felt not only happy but also anxious due to the risks and uncertainties waiting for them and their babies in the process. 

TR Her ne kadar ikiz bebek beklediklerini öğrenmek Şengün çiftini çok mutlu etmiş olsa da, bu süreçte kendilerini ve bebeklerini bekleyen riskler ve belirsizlikler nedeniyle başlarda ciddi endişeler yaşadılar.

Engleski turski
twin ikiz
happy mutlu
process süreç
in da
were bu
and ve
the olsa
to her

EN Despite these, the number of pregnant women who get vaccinated is still very low due to the very same reasons as Sevda and his husband postponed their decision. 

TR Ne var ki, tam da Sevda ve eşinin aşı olma kararını ertelemelerinin ardındaki nedenlerle hala hamile kadınlar arasında aşı olma oranları oldukça düşük..

Engleski turski
women kadınlar
still hala
low düşük
decision karar
very oldukça
his ne
and ve
due da
to e
number a
the arasında

EN OUR LIFE BEFORE We had a very good life in Syria. My husband who was a French...

TR Geçim kaynağına erişim ve ekonomik özgürlük, tüm kadınların;...

Engleski turski
our ve
a tüm

EN OUR LIFE BEFORE We had a very good life in Syria. My husband who was a French...

TR Geçim kaynağına erişim ve ekonomik özgürlük, tüm kadınların;...

Engleski turski
our ve
a tüm

EN My name is Emira*, I was living in the Ayn al-Arab region of Syria with my husband and children

TR Benim adım Emira*, Suriye’de Ayn al-Arab bölgesinde eşim ve çocuklarımla birlikte yaşıyordum

Engleski turski
name adı
and ve
with birlikte
my benim

EN We were living a safe and quiet life in our country. I was working as a teacher and my husband was working as a taxi driver. My children were going to the school and I had  good relations with my neighbors. Our lives were just going by.

TR Memleketimde güvenli ve sakin bir hayat yaşıyorduk. Ben, senelerdir öğretmenlik yapıyordum; eşim de taksi şoförü olarak çalışıyordu. Çocuklarım okullarına gidip geliyordu; komşularımla iyi geçiniyordum. Akıp gidiyordu hayatımız.

Engleski turski
my
good iyi
i ben
and ve
life hayat
a bir
to güvenli

EN One of my husband’s friends suggested that we move to Akçakale and work in a cotton field there

TR Kocamın arkadaşlarından biri Akçakale’ye taşınmamızı ve orada bir pamuk çiftliğinde çalışmamızı önerdi

Engleski turski
friends arkadaşlar
cotton pamuk
there orada
and ve
a bir
of biri

EN That was a tough experience for us because both my husband and I were doing this kind of a job for the first time

TR Bu deneyim bizim için çok zordu, çünkü ben ve kocam ilk kez bu tür bir iş yapıyorduk

Engleski turski
experience deneyim
kind tür
time kez
i ben
and ve
this bu
of in
first ilk

EN After she and her husband left with their children their ‘poor but happy life’ in her own words in Aleppo back because of the war and came to Turkey, they were faced with financial problems and accommodation to a new life

TR Halep’te, kendi tabiriyle ‘az gelirli ama mutlu hayatlarını’ savaş nedeniyle bırakıp çocukları ve eşiyle Türkiye’ye geldiğinde hem geçim derdi hem de yeni bir yaşama alışma çabası başladı

Engleski turski
happy mutlu
came geldi
war savaş
but ama
she bir
and ve
to e
new yeni bir

EN My name is Emira*, I was living in the Ayn al-Arab region of Syria with my husband and children

TR Benim adım Emira*, Suriye’de Ayn al-Arab bölgesinde eşim ve çocuklarımla birlikte yaşıyordum

Engleski turski
name adı
and ve
with birlikte
my benim

EN We were living a safe and quiet life in our country. I was working as a teacher and my husband was working as a taxi driver. My children were going to the school and I had  good relations with my neighbors. Our lives were just going by.

TR Memleketimde güvenli ve sakin bir hayat yaşıyorduk. Ben, senelerdir öğretmenlik yapıyordum; eşim de taksi şoförü olarak çalışıyordu. Çocuklarım okullarına gidip geliyordu; komşularımla iyi geçiniyordum. Akıp gidiyordu hayatımız.

Engleski turski
my
good iyi
i ben
and ve
life hayat
a bir
to güvenli

EN One of my husband’s friends suggested that we move to Akçakale and work in a cotton field there

TR Kocamın arkadaşlarından biri Akçakale’ye taşınmamızı ve orada bir pamuk çiftliğinde çalışmamızı önerdi

Engleski turski
friends arkadaşlar
cotton pamuk
there orada
and ve
a bir
of biri

EN That was a tough experience for us because both my husband and I were doing this kind of a job for the first time

TR Bu deneyim bizim için çok zordu, çünkü ben ve kocam ilk kez bu tür bir iş yapıyorduk

Engleski turski
experience deneyim
kind tür
time kez
i ben
and ve
this bu
of in
first ilk

EN After she and her husband left with their children their ‘poor but happy life’ in her own words in Aleppo back because of the war and came to Turkey, they were faced with financial problems and accommodation to a new life

TR Halep’te, kendi tabiriyle ‘az gelirli ama mutlu hayatlarını’ savaş nedeniyle bırakıp çocukları ve eşiyle Türkiye’ye geldiğinde hem geçim derdi hem de yeni bir yaşama alışma çabası başladı

Engleski turski
happy mutlu
came geldi
war savaş
but ama
she bir
and ve
to e
new yeni bir

EN The husband-and-wife research team Özlem Türeci and Ugur Sahin.

TR Araştırmacı çift Özlem Türeci ve Uğur Şahin.

Engleski turski
and ve

EN Elke Büdenbender has taken leave of absence from her position as judge for as long as her husband remains president.

TR Elke Büdenbender, eşinin Cumhurbaşkanlığı dönemi için hakimlik görevine ara verdi.

Engleski turski
of in
for için

EN Today she lives with her husband Gonne and their two daughters on the Hallig Südfall

TR Eşi Gonne ve iki kızı ile birlikte Hallig Südfall'da yaşıyor

Engleski turski
lives yaşıyor
and ve

EN However, the husband-and-wife research team with Turkish roots have always only regarded economic success as a side-effect

TR Türkiye kökenli araştırmacı çift içinse ekonomik başarı oldum olası bir yan etkiden ibaret olmuş

Engleski turski
economic ekonomik
success başarı
side yan

EN Laurel and her husband Roman in front of the book and bagel store.

TR Laurel ve eşi Roman, kitap ve bagel satışı yaptıkları mekânın önünde.

Engleski turski
book kitap
and ve
of nın

EN Before our municipal elections in the spring, my husband and I read that election workers were needed in our federal state of Hesse, so we immediately signed up by e-mail

TR İlkbaharda Hessen eyaletinde yapılan yerel seçimlerden önce eşim ve ben, sandıkta görevlendirilecek gönüllüler arandığını öğrendiğimizde hemen e-posta ile kayıt olduk

Engleski turski
immediately hemen
i ben
e-mail posta
mail e-posta
state yerel
read ve

EN Amloud Alamir worked in Syria and Saudi Arabia as a journalist and television presenter. She lives in Berlin with her husband and their two children.

TR Amloud Alamir Suriye ve Suudi Arabistan’da gazeteci ve televizyon muhabiri olarak çalıştı. Günümüzde eşi ve iki çocuğuyla Berlin’de yaşıyor.

Engleski turski
syria suriye
saudi suudi
television televizyon
lives yaşıyor
and ve
two iki

EN After some time in Germany, Saeda Abualhawa and her husband came up with the plan to open a candy store

TR Saeda Abualhawa ve kocası, Almanya'da bir süre geçirdikten sonra bir şekerleme dükkânı açma planı yapmışlar

EN Luckily, she has received support from her entire family – everyone is on board, from her father to her husband and daughter

TR Neyse ki tüm ailesinden destek almış - babasından kocasına ve kızına kadar herkes ona destek veriyor

Prikazuje se 35 od 35 prijevoda